![]() |
Sin Şına Dahil Olunca
Sin şına dahil olunca
Yavuz Sultan Selîm Han Mısır seferine çıkmış ve Mercidabık Zaferinden sonra, Şamda bir süre kalmıştı. 13. yüzyılın ilk yarısında Şamda yaşayan ve beş yüzden fazla eser veren büyük evliyâ Muhyiddîn-i Arabî Hazretleri Şamda ölmüştü. Yavuz Sultan Selîm Han Şamda bu büyük evliyânın mezarını aramaya başladı. Şamın çöplüğünü kazdırdı. Yaklaşık üç asırdan beri biriken çöplerin arasından büyük velînin cesedi çıkarıldı. Ceset taptaze duruyordu. İşte böyle büyük bir evliyâ olan Muhyiddîn-i Arabî Hazretleri bir gün etrafına toplanan kalabalığa: “Sizin taptığınız, benim ayaklarımın altındadır. sin şına dâhil olunca, Muhyiddinin kabri meydana çıkar ve muradı anlaşılır” der. Orada bulunanlar bu sözü anlayamazlar. Hâşâ Allaha hakāret etti sanırlar. Epey kimse aleyhinde konuşmaya başlar ve vefat ettiğinde de Şam halkı, bu mübârek zâtın kabrinin üzerini çöplük yaparlar. İşte Yavuza bu rivâyet aktarılır. Yavuz da firasetiyle bu konuşmanın manâsını anlar ve o yeri kazdırır ve orada küp dolusu altınların var olduğu görülür. Böylece, o büyük zâtın, “Sizin taptıklarınız benim ayaklarımın altındadır” derken, insanların altına, paraya ve maddeye taptıklarını sırlı bir şekilde anlatmak istediği, yaklaşık üç asır sonra anlaşılmış olur. “sin şına dâhil olunca, Muhyiddinin muradı anlaşılır” sözündeki sin Selimin İslâm harfleriyle yazılışının baş harfi, şın da Şam kelimesinin baş harfidir. Yani “Selîm Şama dâhil olunca anlaşılacaktır” demektir. Yavuz o çöpleri temizletir, kabrin üzerine güzel bir türbe, yanına da bir cami ve imâret yaptırdı. |
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.