ForumSinsi - 2006 Yılından Beri

ForumSinsi - 2006 Yılından Beri (http://forumsinsi.com/index.php)
-   Biyografiler (http://forumsinsi.com/forumdisplay.php?f=661)
-   -   Frank Owen Gehry (gerçek Adı Ephraim Goldberg), (http://forumsinsi.com/showthread.php?t=102730)

Şengül Şirin 02-22-2010 10:19 PM

Frank Owen Gehry (gerçek Adı Ephraim Goldberg),
 
4 Eklenti(ler)
Frank Owen Gehry (gerçek adı Ephraim Goldberg),

http://frmsinsi.net/attachment.php?a...1&d=1266866115



Frank Gehry

Frank Owen Gehry (gerçek adı Ephraim Goldberg), 28 Şubat 1929 Toronto doğumlu mimar ve tasarımcı. Ünlü mimar,1947'den itibaren Los Angeles,Kaliforniya'da yaşıyor. Mimaride yapısökümcülüğün (Yapısöküm) öncü uygulayıcılarından biridir ve yaşayan en önemli mimarlardan sayılmaktadır. Çalışmaları, mimarı ile tasarımı ya da sanatı birleştiren çarpıcı bir örnek olarak değerlendirilmektedir.

FRANK O. GEHRY
Ray Ve Maria Stata Merkezi
MASSACHUSSETS INSTITUTE OF TECHNOLOGY
CAMBRIDGE, MASSACHUSSETS, USA
Proje: 1998, Uygulama: 2001-2003

MIT’in içinde yer alan Ray ve Maria Stata Merkezi, esas olarak Bilgisayar Laboratuarı, Yapay Zeka Laboratuarı, Bilişim Laboratuarı, ve Linguistik ve Felsefe Bilimleri için araştırma laboratuarları ve ofislerini içermektedir. Buna ilave olarak Stata Merkezi’nde tüm MIT kullanıcılarına yönelik olarak genel bir takım aktiviteler de yer almaktadır.
Bu tasarımdaki temel hedeflerden biri, yukarıda söz edilen birimlere ait yarı özel mekanlarla üniversitenin genel mekanlarını bir araya getirmektir. Programın araştırma birimleri, eğitim ve kamusal birimlerinden farklı olmalıydı. Bu amaç doğrultusunda, araştırma laboratuarları kampüsün kuzey ucuna, eğitim ve kamusal birimler ise güney tarafında MIT kampüsüne bakan yükseltilmiş bir avlunun altına yerleştirildi. İki birim birbiriyle öğrenci sokağı olarak adlandırılan bir sirkülasyon koridoruyla bağlanmıştır. Öğrenci sokağı, bu iki dünyayı hem ayıran hem de bağlayan bir pozisyondadır ve doğrudan MIT’in iç sirkülasyon sistemi olan sonlu koridora bağlanmaktadır. 350 kişilik bir toplantı salonu, 90 kişilik anfiler ve 50 kişilik sınıflar bu öğrenci sokağına bağlanmaktadır. Bunların yanında bir cafe, öğrenci servisleri, bir jimnastik salonu ve dans stüdyosu ile çocuk bakım evi gibi çeşitli birimler de öğrenci sokağı üzerinde yer almaktadırlar. Alt kotlarda ise iki katlı bir otopark ve servis birimleri konumlanmıştır.


Yarı özel araştırma birimleri ve ofislerle daha ulaşılabilir eğitim ve kamusal alanları biraraya getirmenin yanı sıra araştırma biriminin bütüncül bir görünümü de olmak zorundaydı. Sonuç olarak Stata Merkezi, karşılıklı yükselen iki kule olarak ortaya çıkmıştır. Stata Merkezi’nin doğusunda yer alan William H. Gates binası, Bilgisayar laboratuarını içermektedir. Batı tarafında yer alan Alexander Dreyfoos binası ise yapay zeka, bilişim ve linguistik ve felsefe laboratuarlarını içermektedir. Bu kuleler depo olarak anılan iki kademeli bir kaide üzerinde yükselmektedirler. Bu depo Stata merkezinin farklı birimleri tarafından ortak kullanılmakta ve büyük ölçekli araştırma projeleri için esnek laboratuar alanları sağlamaktadır. Kaidenin üstünde, iki kulenin arasında kalan alanda üst teras yer almaktadır. Bu teras, toplantı odaları ve Stata merkezinin ortak sosyal alanları ile çevrilidir. Bu teras, iki ucunda ışık kulelerine bitişik merdivenlerle sonlanan öğrenci sokağına ve depoya doğru uzanan hilal şeklindeki bir sirkülasyon omurgası ile birbirine bağlanmış farklı tekil objeler şeklinde düzenlenmiştir. Araştırma laboratuarları, her biri ortak bir araştırma mekanını paylaşan ikili komşuluk birimleri halinde bu kuleler içinde yer almaktadır. Her komşuluk birimi, merkezi bir asansör ve iki kat yüksekliğinde bir hol ve yine iki kat yüksekliğinde olan ve komşuluk biriminin farklı katmanları arasında görsel iletişim sağlayan laboratuarlardan oluşmaktadır. Laboratuarlar, ihtiyaç duyulan laboratuar çalışması doğrultusunda açılabilir ya da kapatılabilir. Komşuluk birimleri; merkezde laboratuarlar ve bunların çevresinde ofis birimleri olacak şekilde konumlanmışlardır. Tüm komşuluk birimleri, en genel alan olan iki kat yüksekliğindeki lobiden en özel alanlar olan dış çeperdeki ofislere kadar yayılan bir plan yerleşiminden oluşuyor. Işık kulelerine yaslanmış olan lobiler, üst terastan manzaralar sağlamaktadır.



İlave deniz kabuğu ve çekirdek bina sistemleri, yeni araştırma başlıklarına ve yöntemlerine adapte olmak zorunda olan araştırma gruplarına maksimum esneklik kazandırmak için yapılmıştır. Ana binanın strüktürü için brüt beton kullanılmıştır. Yükseltilmiş döşeme ile, yataydaki tesisat sistemini sınırlandıran havalandırma sisteminin yerine hava akımı sistemi kullanılabilmesi için yeterli alan oluşturulmuş, konfor ve esneklik sağlanmıştır. İstenildiği şekilde eklenebilen ya da yeri değiştirilebilen hava akımı sistemi her değişikliğe kolayca adapte edilebilmektedir. Elektrik ve data dağıtımı döşemeden sağlanmakta, böylece kablo düzeni bakımında kolaylık sağlanmaktadır. Aydınlatma sistemi tüm laboratuarlar içinde araştırma aktivitelerini destekleyecek biçimde tasarlanmıştır.

Tüm laboratuar ve ofisler, gereken yerlerde parlamayı engelleyici gölgelendirme sistemleri ile doğal ışık alabilmektedir. Ses yalıtımına ihtiyaç duyulan yerlerde ise ses yalıtımı tavana gömülmüş durumdadır. Stata Merkezi dış cephesi, tuğla, paslanmaz çelik ve renklendirilmiş alüminyum ile kaplanmıştır. Dışa doğru fırlayan pencereleri ve zeminde çarpılan duvarları ile kuleler sadece tuğladan yapılmışlardır. Kule kanatlarının arasında yastıksı ya da düz cepheli paslanmaz çelik elemanlar bulunmaktadır. Pencereler, bu yüzeylerden fırlayan çelik kutuların içine monte edilmişlerdir. Üst terası çevreleyen elemanların her biri, dış yüzey malzemelerinin her çeşidiyle kaplanmıştır: biri tuğla, biri paslanmaz çelik ve bir diğeri de alüminyum.

William H. Gates binasının ana girişi, pek çok girişi örten ya da tanımlayan buruşturulmuş paslanmaz çelikle kaplanmıştır. Standart bir cam perde duvar ve tepe açıklığı kullanılarak girişler vurgulanmış, farklı bina elemanları arasında geçişler sağlanmış ve büyük eğitim ve toplantı mekanlarına ışık sağlanmıştır. İki kuleyi ve depoyu görsel olarak birbirine bağlayan iki ışık avlusu, cam perde duvarın temel ifadesini oluşturmaktadır. Çeşitli malzeme kullanımı, renk ve doku zenginliği yaratarak tüm mimari kompozisyona bir derinlik kazandırmaktadır.

http://frmsinsi.net/attachment.php?a...1&d=1266866115

Şengül Şirin 07-09-2010 10:44 AM

Cevap : Frank Owen Gehry (gerçek Adı Ephraim Goldberg),
 
9 Eklenti(ler)
Frank Gehry


http://frmsinsi.net/attachment.php?a...1&d=1278661663

Frank Owen Gehry (gerçek adı Ephraim Goldberg), 28 Şubat 1929 Toronto doğumlu mimar ve tasarımcı. Ünlü mimar,1947'den itibaren Los Angeles,Kaliforniya'da yaşıyor. Mimaride yapısökümcülüğün (Yapısöküm) öncü uygulayıcılarından biridir ve yaşayan en önemli mimarlardan sayılmaktadır. Çalışmaları, mimarı ile tasarımı ya da sanatı birleştiren çarpıcı bir örnek olarak değerlendirilmektedir.

FRANK O. GEHRY

Ray Ve Maria Stata Merkezi
MASSACHUSSETS INSTITUTE OF TECHNOLOGY
CAMBRIDGE, MASSACHUSSETS, USA
Proje: 1998, Uygulama: 2001-2003


MIT’in içinde yer alan Ray ve Maria Stata Merkezi, esas olarak Bilgisayar Laboratuarı, Yapay Zeka Laboratuarı, Bilişim Laboratuarı, ve Linguistik ve Felsefe Bilimleri için araştırma laboratuarları ve ofislerini içermektedir. Buna ilave olarak Stata Merkezi’nde tüm MIT kullanıcılarına yönelik olarak genel bir takım aktiviteler de yer almaktadır.
Bu tasarımdaki temel hedeflerden biri, yukarıda söz edilen birimlere ait yarı özel mekanlarla üniversitenin genel mekanlarını bir araya getirmektir. Programın araştırma birimleri, eğitim ve kamusal birimlerinden farklı olmalıydı. Bu amaç doğrultusunda, araştırma laboratuarları kampüsün kuzey ucuna, eğitim ve kamusal birimler ise güney tarafında MIT kampüsüne bakan yükseltilmiş bir avlunun altına yerleştirildi. İki birim birbiriyle öğrenci sokağı olarak adlandırılan bir sirkülasyon koridoruyla bağlanmıştır. Öğrenci sokağı, bu iki dünyayı hem ayıran hem de bağlayan bir pozisyondadır ve doğrudan MIT’in iç sirkülasyon sistemi olan sonlu koridora bağlanmaktadır. 350 kişilik bir toplantı salonu, 90 kişilik anfiler ve 50 kişilik sınıflar bu öğrenci sokağına bağlanmaktadır. Bunların yanında bir cafe, öğrenci servisleri, bir jimnastik salonu ve dans stüdyosu ile çocuk bakım evi gibi çeşitli birimler de öğrenci sokağı üzerinde yer almaktadırlar. Alt kotlarda ise iki katlı bir otopark ve servis birimleri konumlanmıştır.

http://frmsinsi.net/attachment.php?a...1&d=1278661663


Yarı özel araştırma birimleri ve ofislerle daha ulaşılabilir eğitim ve kamusal alanları biraraya getirmenin yanı sıra araştırma biriminin bütüncül bir görünümü de olmak zorundaydı. Sonuç olarak Stata Merkezi, karşılıklı yükselen iki kule olarak ortaya çıkmıştır. Stata Merkezi’nin doğusunda yer alan William H. Gates binası, Bilgisayar laboratuarını içermektedir. Batı tarafında yer alan Alexander Dreyfoos binası ise yapay zeka, bilişim ve linguistik ve felsefe laboratuarlarını içermektedir. Bu kuleler depo olarak anılan iki kademeli bir kaide üzerinde yükselmektedirler.


Bu depo Stata merkezinin farklı birimleri tarafından ortak kullanılmakta ve büyük ölçekli araştırma projeleri için esnek laboratuar alanları sağlamaktadır. Kaidenin üstünde, iki kulenin arasında kalan alanda üst teras yer almaktadır. Bu teras, toplantı odaları ve Stata merkezinin ortak sosyal alanları ile çevrilidir. Bu teras, iki ucunda ışık kulelerine bitişik merdivenlerle sonlanan öğrenci sokağına ve depoya doğru uzanan hilal şeklindeki bir sirkülasyon omurgası ile birbirine bağlanmış farklı tekil objeler şeklinde düzenlenmiştir. Araştırma laboratuarları, her biri ortak bir araştırma mekanını paylaşan ikili komşuluk birimleri halinde bu kuleler içinde yer almaktadır.

Her komşuluk birimi, merkezi bir asansör ve iki kat yüksekliğinde bir hol ve yine iki kat yüksekliğinde olan ve komşuluk biriminin farklı katmanları arasında görsel iletişim sağlayan laboratuarlardan oluşmaktadır. Laboratuarlar, ihtiyaç duyulan laboratuar çalışması doğrultusunda açılabilir ya da kapatılabilir. Komşuluk birimleri; merkezde laboratuarlar ve bunların çevresinde ofis birimleri olacak şekilde konumlanmışlardır. Tüm komşuluk birimleri, en genel alan olan iki kat yüksekliğindeki lobiden en özel alanlar olan dış çeperdeki ofislere kadar yayılan bir plan yerleşiminden oluşuyor. Işık kulelerine yaslanmış olan lobiler, üst terastan manzaralar sağlamaktadır.




İlave deniz kabuğu ve çekirdek bina sistemleri, yeni araştırma başlıklarına ve yöntemlerine adapte olmak zorunda olan araştırma gruplarına maksimum esneklik kazandırmak için yapılmıştır. Ana binanın strüktürü için brüt beton kullanılmıştır. Yükseltilmiş döşeme ile, yataydaki tesisat sistemini sınırlandıran havalandırma sisteminin yerine hava akımı sistemi kullanılabilmesi için yeterli alan oluşturulmuş, konfor ve esneklik sağlanmıştır. İstenildiği şekilde eklenebilen ya da yeri değiştirilebilen hava akımı sistemi her değişikliğe kolayca adapte edilebilmektedir. Elektrik ve data dağıtımı döşemeden sağlanmakta, böylece kablo düzeni bakımında kolaylık sağlanmaktadır. Aydınlatma sistemi tüm laboratuarlar içinde araştırma aktivitelerini destekleyecek biçimde tasarlanmıştır.

Tüm laboratuar ve ofisler, gereken yerlerde parlamayı engelleyici gölgelendirme sistemleri ile doğal ışık alabilmektedir. Ses yalıtımına ihtiyaç duyulan yerlerde ise ses yalıtımı tavana gömülmüş durumdadır. Stata Merkezi dış cephesi, tuğla, paslanmaz çelik ve renklendirilmiş alüminyum ile kaplanmıştır. Dışa doğru fırlayan pencereleri ve zeminde çarpılan duvarları ile kuleler sadece tuğladan yapılmışlardır. Kule kanatlarının arasında yastıksı ya da düz cepheli paslanmaz çelik elemanlar bulunmaktadır. Pencereler, bu yüzeylerden fırlayan çelik kutuların içine monte edilmişlerdir. Üst terası çevreleyen elemanların her biri, dış yüzey malzemelerinin her çeşidiyle kaplanmıştır: biri tuğla, biri paslanmaz çelik ve bir diğeri de alüminyum.

William H. Gates binasının ana girişi, pek çok girişi örten ya da tanımlayan buruşturulmuş paslanmaz çelikle kaplanmıştır. Standart bir cam perde duvar ve tepe açıklığı kullanılarak girişler vurgulanmış, farklı bina elemanları arasında geçişler sağlanmış ve büyük eğitim ve toplantı mekanlarına ışık sağlanmıştır. İki kuleyi ve depoyu görsel olarak birbirine bağlayan iki ışık avlusu, cam perde duvarın temel ifadesini oluşturmaktadır. Çeşitli malzeme kullanımı, renk ve doku zenginliği yaratarak tüm mimari kompozisyona bir derinlik kazandırmaktadır.

Şengül Şirin 07-09-2010 10:46 AM

Cevap : Frank Owen Gehry (gerçek Adı Ephraim Goldberg),
 
Fuoriserie
Walt Disney Konser Salonu
Frank O. Gehry
LOS ANGELES


Henüz 1980’lerde, Frank Gehry, uçurumdan düşüyormuş gibi görünen mimari eserlerini ölçülü bir şekilde sunuyordu. Bu yapılar - toplanmış, koparılmış ve kırılgan - İzleyeni bir şeylerin harika bir biçimde yanlış gittiğine inandıracak ölçüde balon çerçeveler içinde yapılmışlardı. Bu binaların bağlamsal durumları ve ultra-hafiflikleri çok daha çarpıcı hale geliyordu; bu yapılardan bazıları düz beyaz mukavva kutuları andırsa da bunların izinsiz bir takım güçler tarafından kesildikleri ve üst üste bindirildikleri hissediliyordu. Gehry, bu yapılarda tabiatın kayalıklı izini sürdürmekteydi.

Tüm olanakların değiştiği günümüzde, uzay boşluğu software’ine katkıda bulunan bir brikolaj eilimi vardır. Eski ucuz malzemeler, yerlerini Bilbao Guggenheim’da kullanılan titanyum gibi malzemelere bırakmaktadırlar.

Hans Scharoun’un Berlin Filarmoni binasının daha evcil kaldığı Walt Disney Konser Salonu’nda tümüyle paslanmaz çelik kullanılmıştır. Görünüşe göre tasarım, kullanılan malzemenin ayrıcalıklarından sonuna kadar yararlanmıştır. Burada belli bir abartıya ihtiyaç duyulmaktadır. Walt Disney ve Los Angeles’taki konumu, mimari fazlalıkları uygun hatta kaçınılmaz kılmaktadır. Böylece bu yapı, Gehry’nin daha sonraki yapılarına fikir babası olmuştur. Binalar buruşturulmuş paketlere, yığınlara, tepelere, çağlayanlara ve dalgalara dönüşmektedir. Burada, malzemelerin ve nesnelerin kendi kendilerini düzenledikleri kişisel olmayan ve spontane bir proje olmanın avantajlarından faydalanılmıştır.


http://frmsinsi.net/attachment.php?a...1&d=1278661396

http://frmsinsi.net/attachment.php?a...1&d=1278661396


Burada ironik olan, dış dünyada şekilsiz olarak tanımlanabilecek bir formun aslında bir fikirden yola çıkmış olmasıdır. Yarışmalar, binlerce maket çalışması, uzun hazırlık dönemi, finansal çalışmalar ve inşaat sonucunda ortaya çıkan Los Angeles Konser salonu, Uyuyan güzel’in kalesini andırmaktadır. Senfoni orkestrasının akustik mükemmelliği, Minoru Nagata ve Yasuhia Toyota tarafından yapılan maketlere dayanmaktadır. Bu deneyimler, Frank Gehry’nin gözlemleri, lazerler ve bilgisayarlarla yapılan binlerce test ve Zubin Mehta, Pierre Boulez, Simon Ratte gibi müzisyenlerin kulakları ile pekiştirilmiş ve ortaya Los Angeles Konser Salonu çıkmıştır.
Berlin Filarmoni ile ayakkabı kutusu tasarımını bir araya getiren bu 2265 kişilik konser salonu geleneksel yapısıyla, Viyana’daki Büyük Musikvereinssaal’ı andırmaktadır.


http://frmsinsi.net/attachment.php?a...1&d=1278661396


http://frmsinsi.net/attachment.php?a...1&d=1278661396


Fakat yeniden dış görünüşüne dönersek, süreksiz görünüşleri ve kesitleri ile bu salon ne tür bir nesnedir? Yapının arkasında yükselen ve kendi bütünlükleri içinde hapis olmuş nispeten daha ayık durumdaki gökdelenlerle kıyaslandığında bu yapının gizli anlamı, Mickey Mouse’tan bile bir mimarlık yaratılabileceği hissini uyandırmaktadır- üstelik ya içeride Fantasia’nın müziğini duymaya başlarsak? Yine de 274 milyon dolarlık maliyet duyulduğunda tüm bunların gerçekliği kanıtlanmış olur. Frank Gehry, kendi yapısının tıpkı Berlin Flarmoni gibi gerçek bir müzik aletine dönüşmesini dilediğini belirtmektedir.
Bütün bunların ötesinde, Gehry’nin eski mimarisinden öğreneceğimiz çok şey bulunmaktadır


Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.