ForumSinsi - 2006 Yılından Beri

ForumSinsi - 2006 Yılından Beri (http://forumsinsi.com/index.php)
-   Makaleler (http://forumsinsi.com/forumdisplay.php?f=316)
-   -   İstanbul... (http://forumsinsi.com/showthread.php?t=102649)

GöKKuŞaĞı 02-20-2010 04:31 PM

İstanbul...
 



Büyüleyici, vazgeçilmez, romantik, duygusal şehir İstanbul... Bir kere tadına vardın mı asla bırakamadığın kent İstanbul... Nereye gidersen git, hangi ülkeyi görürsen gör, yine de dönüp dolaşıp “İstanbul gibisi yok” dediğin güzel yer İstanbul... Bir de şu berbat trafiğin olmasa... Her şey daha da güzel olurdu...


Evet her güzel şeyin bir kusuru vardır ama, bu trafik değil başka bir şey olsaydı keşke... Büyük kentin en büyük dezavantajı bu olsa gerek.. Oturduğun semt neresi olursa olsun trafik kaçınılmaz oluyor bu kentte.. Her ihtiyacını bulunduğun yerden karşılaman mümkün olmuyor... Her defasında yeni çareler üretiliyor ama nafile.. Göç almaya devam ettikçe, yapılan her alternatif boşa çıkıyor...


Öyle bir semtte oturmalısın ki, zamanın yarısını trafikte geçirmemelisin... Bazen yarım saatlik yere iki saatte, üç saatte gittiğimiz anlar bile olabiliyor... İşte o zaman sabır çok lazım... Hele bir de randevun varsa, acele etmen gerekiyorsa, yandın ki ne yandın...


Anadolu yakasında oturup da, Avrupa yakasında çalışan epey bir arkadaşım var... Her defasında sabırlarından dolayı hayretler içerisinde kalıyorum... Nasıl oluyor da her gün bu çileyi çekebiliyorlar?.. Mesai saatleri çıkışında trafik berbat oluyor ve iki saatlerini hatta bazen daha da fazla, yolda geçiriyorlar... Ya sabır...


Evden bir yere çıkmaya korkar oldum... Ya trafik varsa, acaba geç kalır mıyım?.. Bir saat erken mi çıksam, yok yok riske atmaya gelmez ben en iyisi iki saat erkenden çıkayım... Tamam diyelim garantiye aldım ve iki saat önce çıktım yola, o da ne? Şanslı günümdeyim trafik yok... Bir buçuk saat erkenden olmam gereken yerdeyim... Artık şans mı dersiniz, şanssızlık mı bilemiyorum... Bazen bu gibi durumlar da olmuyor değil.


Metrolar yapıldı, istasyonların sayısı artırıldı, metrobüsler hizmete açıldı en azından bu sayede işine erken gidebiliyor insanlar... Ama bizim insanımız arabasından vazgeçemiyor. Toplu taşıt kullanma alışkanlığımız henüz yeterli değil. Trafikte, içinde sadece bir sürücü olan arabalar görüyorum. Hem trafik berbat oluyor, hem de onca hava kırıklığı. Biraz fedakârlık yapsak hayatımızı çok daha kolaylaştırabiliriz aslında.


İstanbul’un yöneticilerine de çok iş düşüyor bu noktada. Yapılanlar güzel ama kesinlikle yeterli değil. En gıcık olduğum, anlamakta zorlandığım şey de hafta içi gündüz ortası yapılan yol tamir çalışmaları. Zaten yollar yeterli değil, bir de iki şeridini kapattılar mı delirmek işten değil. Bunu gece ve hafta sonu yapsalar olmaz mı?.. Olur elbette ama, her nedense olmuyor?..


Her şeye rağmen seni sevmekten vazgeçemiyorum İstanbul... Seni trafiğinle, gelişigüzel dizilmiş binalarınla, gecekondularınla, her cinsten insanlarınla seviyorum... Tüm bu olumsuzluklara rağmen, dünyanın neresine gidersem gideyim, Boğazının eşsiz manzarasını, denizini, tarihini, pazarlarını, restoranlarını, sana özel kokunu, gizemini, kısacası her şeyini çok özlüyorum... İyi ki burada yaşıyorum... Ve senden vazgeçmeyi düşünmüyorum...
Sevgiyle...


Ayşe Aydan-Türkiye


Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.