![]() |
4. Beyoğlu Sahaf Festivali
4. Beyoğlu Sahaf Festivali
Serin bir rüzgâr esiyor. Her gün yüz binlerce insanın ayak bastığı Beyoğlu sokaklarına ekşi bir koku yayılıyor. Nemle kol kola girmiş sararmış kitapların kokusu... Kimi kalabalıktan biri olmayı tercih ediyor, kimi hastası olduğu kokunun peşine düşüp soluğu Taksim Gezi Parkı'nda alıyor. 4. Beyoğlu Sahaf Festivali'ndeyiz. 76 sahaf, en değerli koleksiyonlarını, tarihî belge niteliği taşıyan kitaplarını, afiş ve dergilerini tezgâhına dizmiş, sabırla müşterilerini bekliyor. Kadıköy, Moda, Sarıyer, Ortaköy, Beyazıt, Şişli ve Beyoğlu'nun yıllara meydan okuyan sahafları, kitaplarının kokusunu misafirlerle paylaşıyor. Festival alanına adım atıyoruz. Yolumuza ilk olarak Yol Kitapevi çıkıyor. Tanıdık birini buluruz umuduyla kutuda satılan siyah-beyaz fotoğrafları karıştırırken Lokman Kaya ile sohbet ediyoruz. Festivalde dört yıldır stantaçıyormuş Lokman Bey. Asıl işyeri Beyoğlu Aslıhan Pasajı'nda. Bu yıl meydana 4 bin kitap getirmiş. Kitapların arasına sıkıştırdığı asker çantasını göstererek, "İhtiyaç olunca sırt çantasına koyup getiriyorum, kitaplara hamallık yapmak hoşuma gidiyor." diyor. Nietzsche'nin bıyıklarına benzer bıyıklarını burarak satışlardan bahsediyor: "Ne zaman ne kadar olacağı belli olmuyor. Okuyucunun psikolojisine bağlı. Ama normal satışlarımızdan kat kat fazla. Açık havaya çıktığımız için şanslıyız." Birbirinden değerli koleksiyonlar, eserler, kartpostallar, sigaralıklar, farklı dillerde yazılan dergiler dikkatimizi çekiyor. Meraklıları Cumhuriyet öncesi ve ilk yıllarına ait hisse senetleri koleksiyonları, Osmanlı tapuları ve noter evraklarını inceliyor. Eski sahibinin yüzlerce anısını sır gibi saklayan köşeleri yırtık eski çizgi romanlar, sinema afişleri, tarihî belge niteliğini taşıyan Osmanlı çini, kilim, kumaş motifleri 'beni alın' der gibi göz kırpıyor. Sahafların önüne yığılmış bazı kitaplar 1 TL'den alıcı buluyor, bazıları ise 5 TL'den. Kafamızı kaldırdığımızda bu kez karşımızda sakallı bir amca. Barış Kitapevi'nin sahibi 35 yıllık sahaf Halil Bingöl. Serveti Fünun dergilerini müşterilerine uzatırken sahaf ile ikinci el kitapçı arasındaki farkı anlatıyor: "Sahaf olmak isteyen, bir ustanın yanında 15 yıl çıraklık, 10 yıl kalfalık yapmalı. Usta el verirse sahaf olur. Günümüzde böyle değil. İkinci el kitabı herkes satar." Festivalin en eski sahaflarından birini bulmuşken İstanbul'un ilk sahaf festivalini sormamak olmaz tabii. İç çekerek konuşuyor: "İstanbul'un fethinden sonra Fatih Sultan Mehmet bütün sahafları topluyor. İlk festival Eyüp Camii bahçesinde yapılıyor. Kapalıçarşı yapılınca oraya yerleşiyorlar. Beyazıt zamanında itibarını kaybediyor. Sahaflar el ele verip bugünlere geliyor." Kitap müzayedesi yapılacak Usta hikâyeci Mustafa Kutlu'nun kitap sevdalısı bir adamı anlattığı Tahir Sami Bey'in Özel Hayatı adlı kitaptaki İskender Bey gibi görünüyor gözümüze herkes. Sağımızda, solumuzda İskender Bey. Sahaf Emin Nedret İşli Bey'den festivalin son günlerinde 'ilk defa' yapılacak kitap müzayedesinin ayrıntılarını öğreniyoruz. Müzayede Taksim Meydanı'nda yapılacak. Sahafların belirlediği kitaplar listelenip önceden duyurulacak ve en değerli 100 kitap açık artırma ile sahibini bulacak. Oturumu, aksilik olmaz ise İbrahim Manav yönetecek. Yazar, edebiyatçı, tarihçiler davet edilip söyleşiler düzenlenecek. Festivalin 28 Eylül'e kadar devam ettiğini hatırlatalım. Her gün 10.00-21.00 arasında kitaplarla birlikte olma şansınız var |
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.