ForumSinsi - 2006 Yılından Beri

ForumSinsi - 2006 Yılından Beri (http://forumsinsi.com/index.php)
-   Kitap Özetleri (http://forumsinsi.com/forumdisplay.php?f=654)
-   -   Yüzüncü Ad - Kitap Özeti (http://forumsinsi.com/showthread.php?t=1023333)

Prof. Dr. Sinsi 11-04-2012 01:44 AM

Yüzüncü Ad - Kitap Özeti
 
Yüzüncü Ad kitap özeti

Kitabın Yazarı Amın MAALOUF

Romanın özeti:

Roman, Doğudaki son Cenevizlilerden, antika tüccarı Baldassare Embriaconun kurtarıcı olarak kabul edilen eski bir kitabın izinden gittiği yıllarda tanıklık ettiği olayları anlatmaktadır.

Baldassare, Embriaco, Lübnanın Cübeyl kentinde yaşayan saygın bir antika tüccarıdır. Cenovalı Embriaco ailesi, 1100 yılındaki Haçlı Seferleri sırasında Trablus kentinin işgali ile başlayarak Kuzey Afrika kıtasını ele geçiren ilk Haçlılar arasındadır ve Baldassare Embriaconun yaşadığı Cübeyl kenti beyliğini iki yüzyıl elinde tutmuş olan bir ailedir. Kendilerine tanınan süre tamamlanıp topraklarını müslümanlara bırakmaları gerektiğinde Cenovaya geri dönen aile orada yabancılık hissedince tekrar Cübeyle dönerler ve eski beyliklerini topraklarından küçük bir bölümü üzerinde ticaretle uğraşmaya başlarlar. Baldassare, ailenin on sekizinci kuşaktan torunudur.

1665 yılı sonlarında ortaya çıkan dedikodulara göre, ertesi yıl İncilde belirtilen Canavarın Yılı olacaktır. Dünyanın sonunun geleceğine inanılan 1666 yılında, dünyayı kurtarabilecek tek şey Allahın Kuranda anılan doksan dokuz adının sıradan ölümlülere bildirilmemiş olan yüzüncüsüdür. Tanrının bu en gizli ve en yüce adının, Ebu Mahir el-Mazandarani tarafından yazılmış olduğu söylenen kimselerin görmediği bir yazma kitapta açıklandığı dedikoduları ortalığı kasıp kavurmaktadır. Yaşanan panik ortamı içinde, adı geçen kitap yedi sekiz yıl önce Cübeyle sığınmış yaşlı ve yoksul bir Müslüman olan Hacı İdris tarafından Baldassarea armağan edilir. Ancak, yaşlı adam kitabı Baldassarea verdikten hemen sonra ölür. Baldassare ise kitabı okumaya fırsat bulamadan, İstanbula giderken alışveriş amacıyla Cübeyle uğrayan Fransa Sarayı görevlisi Şövalye Hugues de Marmontele çok yüksek bir fiyatla satmak zorunda kalır. Baldassareın kitabı satmaktan duyduğu pişmanlık cok bilge bir insan olan yeğeni Bumenin ısrarlarıyla birleşince kitabın peşinden gitmeye karar verirler. Baldassare, yeğenleri Bume ve Habip ile katır ve erzaklarla uğraşacak olan adamı Hatem yola çıktıklarında, aralarına kendisini terk edip İstanbula gittiği söylenen kocasının ölüm fermanını bularak özgürlüğünü geri kazanmak çabası içinde olan genç ve güzel Marta da katılır.

Ekip Halepe ulaştığında, olası tehlikelerden korunmak amacıyla İstanbula gidecek olan bir kervana katılır. Anadolu bozkırlarında iki ay süren çetin ve yorucu yolculuk esnasında, Konyadaki büyük veba salgınına tanık olduktan sonra nihayet İstanbula ulaşırlar. Hasta ve yorgun olan Baldassare hemen Şövalye Marmonteli aramaya girişir. Ancak, Marmontelin İstanbula ulaşamadan bir deniz kazasında öldüğünü öğrenir. Kitabın bir kopyasını bulabileceği umuduyla İstanbulun sahaflarını dolaşmaya başladığında saray tarafından bu tür kitapların yasaklandığını ve kitapla yakalanacak olursa ağır cezalara çarptırılabileceğini öğrenir. Baldassare, kitabı kendisine armağan eden yaşlı İdrisin ardından Şövalye Marmontelin de ölümü nedeniyle artık kitabın uğursuzluk getirdiğine inanmaktadır.

Bu arada Baldassare ile arasında duygusal bir yakınlık gelişen Marta da Osmanlı Sarayından kocasının ölüm fetvasını almaya çalışmaktadır. Bu işlemi yapacak olan memur Martayı sürekli oyalayarak ondan rüşvet sızdırır. Baldassareın yeğeni Bume Yüzüncü Ad kitabının bir kopyasının Eflaklı voyvoda Mirceada olduğunu öğrenir ve hemen Baldassare ile adı geçen voyvodayı ziyaret ederler. Ancak, voyvodanın evinde çıkan yangından sorumlu tutulan Baldassare ile Bume kaçarak yeniçerilere sığınırlar ve yeniçeriler tarafından götürüldükleri eski bir yeniçeri ağası tarafından aldatılarak imzaladıkları senet İstanbuldan kaçmalarına neden olur. Deniz yoluyla İzmire gelen Baldassare ve eşlikçileri, bu kentte kendini Mesih ilan eden Sabetay adında bir Yahudinin 1966 yılı Haziran ayının dünyanın sonu olacağını söyleyerek tüm Yahudileri inandırmasına ve Osmanlı Sultanından krallığı teslim almak üzere İstanbula gidişine tanık olurlar. Baldassare, İzmirde tanıdığı Rahip Conenden, aradığı kitabın, kendisine evini emanet ederek Londraya giden Cornelius Wheeler adlı İngiliz meslektaşı tarafından Şövalye Marmontelin uğradığı kazadan kurtulanlardan birinden satın alınarak Londraya götürülmüş olabileceğini öğrenir. Bu arada kocasının Sakız adasında kaçakçılık yaptığını öğrenen Marta oraya gitmeye karar verir. Marta ile birlikte Sakız adasına giden Baldassare, nihayet bulabildikleri Martanın kocası tarafından oyuna getirilerek sınır dışı edilir.

Bu arada Canavarın Yılı olarak adlandırılan 1666 yılı da başlamıştır. Sakız adasından deniz yoluyla memleketi olan Cenovaya giden Baldassare sonunda Yüzüncü Ad kitabını bulmak için Londraya gitmek üzere gemiyle yola çıkar. Bir süre Lizbonda konaklayan geminin yolu Hollandalı bir topçu gemisi tarafından kesilir. Hollandalılar ve İngilizler arasında savaş çıkmıştır ve geminin yolcuları Amsterdama götürülerek iki hafta süreyle tutsak edildikten sonra Londraya gitmelerine izin verilir. Londraya varan Baldassare , kitabı Cornelius Wheelerdan satın almış olan bir rahibin evinde bulur. Ancak, rahip de kitapta yazılı olanları öğrenmek istemektedir ve kitap Arapça yazıldığı için Baldassaredan kitabı ona okumasını ister. Baldassare, daha sonra bir ücret ödemeden kitabı alıp gidebilecektir. Kitabı rahibe okumaya başlayan Baldassare, kitabı her açışında üzerine bir karanlığın çöktüğünü hisseder ve rahatsız olur. Sonunda kitabı almayı hak eden Baldassare, günlerce süren büyük Londra yangınına tanık olduktan sonra gemiyle Cenovaya gider. Sakızda bırakmak zorunda kaldığı Martayı almak için Sakız adasına giden Baldassareı reddeden Marta Sakızda kocasıyla kalmayı tercih eder.

1666 yılının son günlerinde yeniden Cenovaya dönen Baldassare, orada daha önceden kendisini konuk etmiş bir Cenevizli olan Gregorionun kızıyla evlenir. 1666 yılı sona ermiştir. Yüzüncü Adı yanıbaşından ayırmayan Baldassare, bu kitabın izinde denizden ve karadan dünyayı dolaşmasının bilançosunu yapar ve sonuçta dolambaçlı bir yoldan kendi köklerinin bulunduğu yere geri dönmüş olduğunu görür.

Yüzüncü Ad 17. Yüzyıl dünyasında yaşanan olaylara ışık tutarken, o dönemde özellikle Osmanlı İmparatorluğu ve Avrupadaki dinsel, siyasal ve toplumsal hayatı gözler önüne seren bir roman olması açısından tarih, toplum ve siyaset hayatı ile ilgilenen okuyucuların ilgisini çekebilecek bir kitaptır.


Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.