ForumSinsi - 2006 Yılından Beri

ForumSinsi - 2006 Yılından Beri (http://forumsinsi.com/index.php)
-   Kitap Özetleri (http://forumsinsi.com/forumdisplay.php?f=654)
-   -   Mevhibe - Kitap Özeti (http://forumsinsi.com/showthread.php?t=1022582)

Prof. Dr. Sinsi 11-03-2012 07:26 PM

Mevhibe - Kitap Özeti
 
Mevhibe kitap özeti

Mevhibe İnönünün hayatını anlatan bu kitap torunu Gülsün Bilgehan tarafından yazılmıştır. Gazeteci olan Gülsüne annesi Özden Toker, anneannesinin yaşamıyla ilgili yaptığı uzun, sayısız konuşmaların notlarını, bantlarını verir. Gülsün bunların hepsini dikkatle inceler, sıralar, araştırmaları genişletir ve o dönemin canlı şahitleriyle, o dönemi bilenlerle görüşür. İnönü Vakfının zengin fotoğraf arşivinden yararlanır. Böylece bu kitabı gerçek bir yaşam hikayesine dayalı roman olarak ele alır.
Mevhibe İnönünün hayatını, geçmişini pek kimse bilmemektedir. O, yaşadıklarını hiçbir zaman büyütmemiş, daima “Miralay İsmet Beyin hanımı” olarak kalabilmiştir. Onun hayat hikayesini ağzından dinleyebilen sadece kızı Özden Toker olmuştur. Kendinden söz etmeyi sevmeyen ama anılarının değerini bilen ve titizlikle saklayan biriydi. Mevhibe hanım Pembe Köşkte önemli gördüğü her belgeyi, eşyayı, mektubu korumuştu. Çok genç yaşlarda eşine, özellikle cepheye yazdığı mektupların müsveddelerini, İsmet Paşanın ona yolladığı karşılıkların asıllarını dosyalara koymuştu. Kendi nişan elbisesi, gelinliği, tuvaletleri, eşinin Erkân-ı Harbiye yüzbaşısı üniformasından, Cumhurbaşkanlığı frakına kadar her giysisini yepyeni olarak sandıklara kaldırmıştı. Yani, o da farkında olmadan hayatının öyküsü için gerekli bütün bilgileri biriktirmişti.
Mevhibe İnönü ailesinin dördüncü kız çocuğu olarak 1897 yılının Eylül ayında Süleymaniyede bir evde dünyaya geldi. Ondan önceki üç kız kardeşinin hiç biri yaşamadı. Ondan sonra ise bir erkek kardeşi doğdu. Mevhibe 3 yaşındayken babası dönemin en tehlikeli hastalığı olan veremden öldü. Kısa bir süre sonra da kardeşi öldü ve annesiyle yapayalnız kaldı. Daha sonra dedesiyle beraber yaşamaya başladılar. Bu dönemde Osmanlı İmparatorluğunda II. Abdülhamit devri sürüyordu. Mevhibe, ortaokula bir yıl devam ettikten sonra aile meclisinin kararıyla okuldan alındı. Bu dönemde İttihat ve Terakki Cemiyetinin baskılarıyla, II. Abdülhamit, 23 Temmuz 1908′de Meşrutiyet rejiminin yeniden yürürlüğe girdiğini ilan etmek zorunda kalmıştı. Fakat memlekette huzur fazla sürmedi ve bir yıl kadar sonra karşı devrim patladı. 31 Martta Birinci Orduya bağlı bazı birlikler başkaldırdılar.
Mevhibe 13 yaşına gelince ona ilk çarşafı alındı. Sokağa çıkarken giyilen bu giysinin anlamı artık erişkin olduğuydu. O döneme ait en önemli anısı, hayranı olduğu cesur yazar Halide Edip Adıvarın konferansına gitmesiydi. Çok talibi çıkar, dedesi sürekli evlilik konusunu açardı, fakat o hiçbirini istememiş ve sonunda karşılarındaki eve taşınan komşularının oğluna gönlünü kaptırmıştı. Karşı evin hanımı da oğluna komşu kızını istemekte fakat memleket savaş içinde olduğundan Miralay olan oğlunu razı edememekteydi. Fakat yoğun ısrarlar üzerine bir gün kapı deliğinden bakarak gördüğü Mevhibeye o da aşık olmuş ve kararını olumlu yönde vermişti. Bu kişi Miralay İsmet İnönüydü. 13 Nisan 1916 günü düğünleri yapıldı. 21 gün sonra Miralay İsmet cepheye gitti. Evine ancak on dört ay sonra dönebilecekti. Önce Kafkas cephesine sonra Halepe geçecek, Suriye cephesinde 20. Kolordu Kumandanı olarak savaşa katılacaktı. 14 ay sonra evine dönen Miralay İsmet 40 gün kaldıktan sonra tekrar Halepe yeni kolordunun başına gitti. Bağdatı kurtarmak için bir saldırı harekatı düşünülüyordu. 1917-1918 yılları Mevhibe için kocasından haber beklemekle geçti. 1918′de Mondros Mütarekesi imzalandı. Miralay İsmet, Harbiye Nezareti Müsteşarlığına atandı. Artık evindeydi. 1919 yılında ilk bebekleri, İzzet oldu. 1920′de İsmet Bey evi yine bırakıp gitmek zorunda kaldı. Bu sefer Ankaradan Mustafa Kemal çağırıyordu. İsmet Bey kendini Milli Mücadeleye adamıştı. Mevhibe artık İstanbulda bir asinin eşi olarak görülüyordu. İsmet Bey fetva ile mahkum edilmişti. İstanbulda tehlikede olduklarından ailece Malatyaya gittiler. Önce vapurla Samsuna, daha sonra Amasyaya geçtiler. Oradan Tokat ve Sivas üzerinden Malatyaya ulaştılar. Bu arada İsmet Beyin babası öldü. Küçük İzzet de hastaydı. Bir yıl zor günler geçirdiler. Bu arada cepheden iyi haberler gelmeye başladı. Garp Cephesi Kumandanı İsmet Bey, Birinci ve İkinci İnönü Savaşlarında başarı kazandı. Fakat küçük İzzet hastalığa yenik düşmüş ve ölmüştü. İsmet Bey bundan habersizdi. Ailesinden uzakta iki yıl geçmişti. Rahat görüşebilmek için onları Konyaya çağırdı. Mevhibe 1922′de Konyaya geçti ve eşiyle buluştu. Aynı yılın sonunda da İzmire gitti. İsmet Paşa da Mudanyaya geçti.
Mevhibe Hanımın dış dünyaya ilk açılışı İkinci Lozan Konferansına katılmak üzere Lozana gidişiydi. 18 Nisan 1923 ise onun çarşafsız, yüzü açık olarak pardösü giydiği ilk gündü. İsviçrede geçen Avrupai yaşantının ardından 24 Temmuz 1923′de Lozan Antlaşmasının imzalanmasını müteakip İstanbula döndüler. Orada, Lozan kahramanı ve eşi kutlamalarla karşılandı. İsmet Paşa ilk cumhuriyet hükümetini kurmak üzere Ankaraya gitti ve ilk Başbakan oldu ve yine ayrılık başladı. Bu arada oğulları Ömer dünyaya geldi. 1924′de Mevhibe Hanım da Ankaraya yerleşti ve Ankarada Pembe Köşk yaşantısı başladı. Zamanının çoğunu Gazinin eşi Latife Hanım ile beraber geçirirdi. Bu arada İsmet Bey çok hastalandı ve istifa etti. Şeyh Sait isyanlarının baş göstermesi üzerine tekrar Başbakan oldu ve Mustafa Kemale yardım etti.
Mevhibe artık tam bir çağdaş Türk kadını sembolüydü. İlk binicilik derslerine Pembe Köşkün yanına yaptırdıkları manejde başladı. 1925′de oğulları Erdal dünyaya geldi. Bu arada onu çok üzen bir olay oldu. Mustafa Kemal ve Latife Hanım boşanmaya karar vermişlerdi. 1928′de Latin harflerinin kabulüyle bu yeni alfabeyi öğrendi. 1930′da ise kızları Özdeni dünyaya getirdi.
Artık eşiyle beraber tüm dünyayı dolaşmaktaydı. Atina, Moskova ve Romada Başbakan eşi olarak bulundu. Daha sonra rahatsızlığı nedeniyle Çekoslovakya ve Viyanada uzun süre tedavi gördü fakat ömrü boyunca safra kesesi rahatsızlığı hep devam etti. Ülkeye döndükten sonra en büyük isteği olan araba kullanmayı öğrendi ve ehliyet aldı. 1934′de Soyadı Kanunu ile aile İnönü soyadını aldı.
Ankarada geçen yoğun günler, çocuklar artık Mevhibenin tüm hayatını doldurmaktaydı. 1938 Kasım ayında olmaması için her namazdan sonra dua ettiği kötü haberi aldı. Mustafa Kemal Atatürkün ölümüyle yıkılmıştı. Fakat artık o Türkiye Cumhuriyetinin İkinci Cumhurbaşkanının eşiydi.
Sonuç olarak; “Mevhibe” adlı eser, okuyucuya Mevhibe İnönünün hayatı ile yaşadığı döneme ait olayları anlatan bir kitap özelliği taşımaktadır.

Prof. Dr. Sinsi 11-03-2012 07:26 PM

Mevhibe - Kitap Özeti
 
Mevhibe

Yıl, 1970. Gülsün, 13 yaşında. İki kardeşi ve iki yeğeniyle, beş çocuk, bir Karadeniz gezisine çıktılar. O zaman Devlet Denizyollarının bir gemisi beş günde Hopa'ya kadar gidip geliyordu. Aradaki limanlarda inildi, şehirler gezildi yazı dizisi yaptı: ''Beş Çocuk Beş Gün Karadeniz' de''. Dizi Milliyet gazetesinde beş gün yayımlandı ve büyük beğeni kazandı.
Gülsün mesleğini seçmişti: Gazeteci - yazar olacaktı. Liseyi bitirinceye kadar birçok yazı teklifi aldı. Yazdıkları en çok Hürriyet ve Milliyet'te yayımlandı. Akıcı bir üslubu, daha önemlisi düzgün ve doğru bir Türkçe'si vardı.
Gülsün, Paris Üniversitesi' nin Siyasal Bilimler Enstitüsü'nde yükseköğrenimini tamamlayıp yurda döndüğünde Hürriyet gazetesinin Ankara bürosunda muhabir olarak çalışmaya başladı. Fakat gazetecilik yaşamı müstakbel eşiyle orada tanışması üzerine fazla uzun sürmedi: Gülsün Toker ve Mustafa Bilgehan 1981'de evlendiler. Gülsün' ün hayatında 'bol çocuklu bir ev kadınlığı dönemi' başladı.

1993 sonlarında üç çocuğu büyümüştü. Gülsün 'sevgili mesleği' ne dönme arzusu içindeydi. Bu sırada annesi - Mevhibe İnönü- hayattan ayrılmış, Gülsün eline bir hazine geçmişti. Annesi Özden Toker, Mevhibe İnönü' nün yaşamıyla ilgili yaptığı uzun, sayısız konuşmaların notlarını, bantlarını ona verdi. Gülsün bunların hepsini dikkatle inceledi, sıraladı, araştırmalar yaptı, o dönemin şahitleriyle, o dönemi bilenlerle görüştü. İnönü Vakfı'nın zengin fotoğraf arşivinden yararlandı. '' Mevhibe''yi ''gerçek bir yaşam hikayesine dayalı roman'' olarak düşünmekteydi.
'' Mevhibe'' böyle doğdu.

Kitap, 1998' de 4. baskısına hazırlanırken, Gülsün, çocuklarından ve evinde çaldığı zamanı değerlendirip '' Mevhibe''nin 2. cildini de tamamladı.
Teşekkürler Gülsün Bilgehan.

Yazar:Gülsün Bilgehan

Yayınevi:Bilgi Yayınevi

Sayfa Sayısı:312

Etiket Fiyatı:15,00 YTL

Basım Tarihi:Eylül 1995


Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.