![]() |
Uyku Bozuklukları
1 Eklenti(ler)
Uyku Bozuklukları
http://frmsinsi.net/attachment.php?a...1&d=1265402633 Uyku bozuklukları insanları rahatsı z eden başlıca sorunlar arasında. Uyanıkken ya da uykuda, beyin sürekli etkin. Bu iki durum arasındaki temel fark, çalışan bölümlerin farklı olması. Kısaca, beyin uykuda bile aktif olarak çalışarak vücuda yarar sağlamayı hedefliyor. Uyku bozukluklarındaysa gerek bedensel gerekse ruhsal sorunlar ortaya çıkıyor. Bu sorunların anlaşılması ve giderilmesi için yapılan çalışmalar, uykunun mekanizma ve yararlarının daha iyi anlaşılmasını sağlıyor. İnsanların günlük uyku ihtiyaçları genetik olarak belirlenmiş durumda. Her kişinin günlük uyku ihtiyacı diğerinden farklı. Kimi günde 6 saat uyurken kimileri 9 saat uyumadan uykusunu alamıyor. Ancak insanlar genel olarak 7,5-8 saat uyuyorlar. Kişinin günlük uykusunu tam olarak aldığının en önemli göstergesi, çalar saat çalmadan uyanması. Ancak çalar saatle uyanabiliyorsak, bu demektir ki daha gereken uyku süresi tamamlanmamış ve vücudun daha fazla uykuya ihtiyacı var. Gün içinde durgun bir anda uykuya dalmak da kişinin uyku eksikliğini gösteriyor. Normal uyku ihtiyacını alan kişi, monoton bir dersi dinlerken ya da ağır bir öğle yemeği sonrası uyku ihtiyacı duymuyor. Bu türden durumlar sadece vücudun uyku ihtiyacını su yüzüne çıkarıyor. Kendimize özgü olan ideal uyku süresini anlayabilmenin yolu, uyanmak için hiçbir zorunluluğun olmadığı tatil günlerinde ne kadar uyuduğumuzun hatırlanması. İşte bu süre kişinin gerçekte ihtiyacı olan uyku süresi. Günümüzdeki hayat ve çalışma koşullarında, ideal uyku süresini yaşamamız pek mümkün olmuyor. İş, seyahat, yoğun çalışma, bedensel hastalı k ya da aşırı üzüntü gibi durumlar kişilerin uyku düzenlerini bozabiliyor. Bu tür durumlar genellikle geçici oluyor ve hafta sonu ya da uzun tatillerde uyku eksikliği telafi edilebiliyor. Uykusuzluğun uzun dönemde telafi edilmemesi çeşitli bedensel ve ruhsal sorunlara yol açabiliyor. Uyku düzenini bozacak görünür bir neden olmamasına karşın, aşırı uyumak, uykuya dalamamak, ya da uyku düzenindeki bozukluklar beynin önemli sorunları olarak kabul ediliyor. Kısaca “uyku bozukluğu” olarak adlandırılan bu sorunlar toplumda oldukça sık görülüyor. Kişinin yaşam kalitesini düşüren bu durumlar, yalnızca ruh ve beden sağlığını olumsuz etkilemekle kalmıyor; aşırı uykuya yatkınlığa bağlı olarak meydana gelen kazalar, uyku sırasında yapılan kontrolsüz davranışlara bağlı yaralanmalar, uyku bozukluklarının yol açabildiği diğer önemli sorunlar. Günümüzde, tanımlanmış olan 100’ün üzerinde uyku bozukluğu türü var. Bunlar 4 ana grupta toplanıyor. Bunların ilki: “insomnia” olarak adlandı rılan uyuma güçlüğü. Uykusuzluk hastalığı toplumda en sık görülen uyku bozukluğu. Bu kişilerin bir kısmı hiç uykuya dalamazken bazıları gecenin bir yarısında uyanıp bir daha uyuyamıyor. Bu tür rahatsızlıkların tedavisinde anti-depresan denen, depresyon yani bunalım durumlarında verilen ilaçlar öneriliyor. Bu ilaçlar uyku sağlasa da yavaş dalga evresinin derinliğini azalttığı için tam olarak kaliteli bir uyku sağlayamıyor. Gün içerisinde uykuya eğilim de diğer bir uyku sorunu. Bu kişilerin gün içerisinde uyuklamasının nedeni gece boyunca derin uykuya geçememeleri. “Hipersomnia” denen bu durum, belirgin bir neden olmadığı halde gün içinde aşırı uyuma hali. Buna yol açan nedenlerin başında “uyku apnesi” denen hastalık geliyor. Uyku sırasında, solunum kaslarındaki gevşeme ve hava yollarındaki çökmeye bağlı olarak kısa bir süreyle nefes alınamıyor. Yeterince oksijen alınamadığı için kişi sık sık uyanıyor ve derin uyku evresine hiç geçemiyor. Gece uykusunu alamadığı için bu kişiler gün içinde sürekli uyukluyorlar. Narkolepsi denen hastalıktaysa hiçbir neden olmaksızın kişi gün içerisinde uykuya dalıyor. Bu kişiler oturdukları yerde, ayakta ya da araba kullanırken bile uykuya dalıp rüya görüyorlar. Hayati sorunlara yol açabilecek bu rahatsızlık, teşhis edildikten sonra etkin bir şekilde tedavi edilebiliyor. İnsomnia ve hipersomnia’dan sonra en sık karşılaşılan üçüncü uyku bozukluğu grubuysa “parasomnia”. Bu kişilerde uyku sırasında istemsiz ve kontrolsüz davranışlar görülüyor. Uykuda yürümek, çığlık atarak kalkmak, rüya sırasında çevreye saldırmak bu hastalıkta görülen davranış bozuklukları arasında. Bu kişiler uykuda farkında olmadan kendilerine ya da başkalarına zarar verebiliyorlar. Uykuda yürürken balkondan düşüp ölenler ya da rüya görüp oda arkadaşını yumruklayanlar oluyor. Bu hastalıkların tedavisi oldukça önem taşıyor. Son grup uyku bozukluğuysa uyku ritim düzensizliği. Bu kişilerde, uykunun 24 saatlik normal düzeni, yani biyolojik uyku saati bozuluyor. Erken yatıp istenilen saatte uyanamamak, ya da erken yatıp istenilenden erken kalkmak uykuda ritim bozukluğunu gösteriyor. Bu kişilerde uyku düzenleyici ilaçlar kullanarak uyku süresini kabullenilebilir normal saatler arasına çekmek gerekiyor. Uyku bozukluklarının anlaşılması, uykunun amacının ve yararlarının anlaşılması için oldukça önemli. Değişik uyku bozukluklarından, beynin değişik merkezleri ve hücreleri sorumlu. Bu hücrelerin işlevlerinin tam olarak aydınlatılmasıyla uykunun sırları da çözülebilecek. Uykunun sırlarının anlaşılmasıyla beyin daha iyi anlaşılacak ve birçok sinir sistemi hastalığının kökeni bulunabilecek. Bu nedenle uyku üzerinde yapılan çalışmalar, yalnızca uykunun mekanizması ve amacını ortaya koymakla kalmayıp, beynin deşifre edilmesine yardımcı olacak ve böylece birçok hastalığa şifa bulunmasını sağlayacak. Araştırma amacıyla günlerce uykusuz bırakılan kişilerde yorgunluk, huzursuzluk, sinirlilik ve bellek bozuklukları gibi zihinsel etkilerin yanı sıra baş ağrıları, hastalığa yakalanma ve kazaya uğrama tehlikesinin artması gibi fiziksel etkiler de gözlenmiştir. Bir süre sonra uyumalarına izin verilen bu kişilerde, sanki yitirdikleri düş görme fırsatını yakalamak istercesine REM uykusu evrelerinin uzadığı da saptanmıştır. Sürekli uykusuzluktan yakınanların çoğu huzursuz, sinirli, bunaltıya ya da ruhsal çöküntüye kapılmış kişilerdir. Bir kısırdöngü içinde sıkışıp kalmış gibi huzursuz oldukları için uyuyamaz, uyuyamadıkça da daha huzursuz olurlar. Uykusuzluğu yenmek için çeşitli ilaçlar önerilebilirse de, en iyisi sorunun temeline inerek sıkıntıyı ya da bunaltıyı yaratan nedenleri gidermeye çalışmaktır. Uykusuzluk kadar yaygın olmayan bir başka uyuma bozukluğu da narkolepsVûıı. Daha çok gençlerde görülen bu durumda hasta genellikle geceleri düzenli uyuyamaz; buna karşılık gündüzleri her an ve her yerde, örneğin yemek yerken, sokakta yürürken ya da konuşurken birdenbire uykuya dalabilir. |
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.