2010 Yazında Hasırdan Ürünler Modası
 

2010 Yazında Hasırdan ürünler modası

Deniz kenarında takmaya alışık olduğumuz hasır çantalar, yaz akşamlarının vazgeçilmezi hasır ayakkabılar ve güneşli günlerin gölgeliği hasır şapkalar...

http://frmsinsi.net/images/frmsinsim...sinsi.net_.jpg

Hasırdan ürünler bu yaz her yanımızı saracağa benziyor. Ünlü markaların vitrinlerinde çeşit çeşit, desen desen hasır çanta, ayakkabı ve şapkalar görücüye çıkıyor.

Tarih boyunca kimi zaman başımızı güneşten koruyan bir gölgelik, kimi zaman sıcak kumlara serdiğimiz bir örtü, kimi zamansa evlerimizin bir köşesinde süs olmuştur hasır. Belki doğal oluşundan belki de kullanımının kolaylığından hep hayatımızdadır. Özellikle plajlarda yanımızdan eksik etmediğimiz hasırlar, şimdilerde sıcak kumlardan podyumlara taşınıyor. Bu yaz sağımız, solumuz, kolumuz, başımız, ayağımız kısacası her bir yanımız hasır olacağa benziyor.

Tasarımcılar, bu durumu doğal olana dönüşün bir yansıması olarak değerlendiriyor. Doğal olana dönüş müdür, hasırın güzelliğinin keşfedilmesinden midir bilinmez; Chanel, Dolce&Gabbana, Topshop, Michael Kors, Stella Mccartney gibi ünlü markaların çantalarını süsleyen hasır, 2010'da her renk ve şekle bürünüyor. Koldan asmalılardan elde tutmalılara kadar çeşitleniyor. Bu çeşitlilik arasında gece kıyafetleri ile kullanılabilecek kadar klasikleşenler bile var. Anlayacağınız, bir dönem sahilde ve yaz akşamlarında rahatlığı için tercih ettiğimiz ve kış günlerinde dolabın bir köşesine terk ettiğimiz hasır çantalar, bu yaz her yanımızı saracak.

Hasırın ayakkabıdaki kullanımını ise Fendi ve Miss Selfridge, Nine West, Missoni ve Dkny'de görüyoruz. 80'li yılların modası espadril (üzeri kumaş, topukları hasır ayakkabılar) ayakkabılar, günümüz modasına uyum sağlayarak ayakları süslüyor. Kiminde şıklık öne çıkıyor, yüksek topuk kullanılıyor, kiminde rahatlıktan ödün verilmiyor, düz taban, parmak arası tasarımlar sunuluyor. Tabii bu yaz espadriller kadar üzeri deri olan hasır topuklu ayakkabılar, burnu açık veya kapalı modeller de vitrinlerdeki yerini alıyor.

Şimdiye kadar tarlada çalışanların ya da balıkçıların güneşten korunmak amacıyla kullandıkları hasır şapkalar da ayakkabı ve çantalarda olduğu gibi renk renk, desen desen... Marc Jacobs, Dorothy Perkins, French Connection, Gap, Tory Burch, Philip Treacy gibi markaların hasır şapkaların akla gelebilecek her modelini çalıştığını görüyoruz. Pembe, yeşil, mavi hatta siyah renkli hasırlar rengarenk çiçeklerle süslenip başlara ya taç, ya toka ya da şapka oluyor.

Hasır, doğal olana dönüşün bir yansıması

Bige Ökten (Aksesuar tasarımcısı):Teknoloji geliştikçe insanlar doğal olanın kıymetinin farkına varıyor. Eskiden hasır çantası olmayan kadın yoktu neredeyse. Ancak zaman geçtikçe unutulan, bir dönem değer kaybeden şeylerin bugün tekrar kıymeti anlaşılıyor. Meyve ve sebzelerde bu net olarak görülüyor. İnsanlar artık fazla para ödemeyi göze alarak organik olana yöneliyor. Çünkü doğayla iç içe yaşamamız gerektiğini anladık. Bu yüzden yediğimiz yemekten giydiğimiz elbiseye kadar doğal olana yöneldik. Hasır da doğal olana yönelişin bir yansıması.

Hasır, plajdan podyuma büyük bir giriş yaptı

Begüm Salihoğlu (Tasarımcı): Hasırın bu yaz lüks markalar tarafından kullanıldığını görüyoruz. Bu, aslında bir nevi doğal tüketime artan merakın, moda dünyasındaki yansıması. Giyeceklerimizin kullanımı hem rahat hem de doğal bir üründen yapılmış olması illa ki plajda kullanılacağı anlamına gelmiyor. Değişik aksesuarlarda kullanılınca hasırın güzelliği ortaya çıktı ve plajdan podyumlara büyük bir giriş yaptı. Hasır benim yazları en rahat kullandığım ürün. Birçok markada şapka ve çantaları rahatlıkla bulabiliyorum.

ESRA KESKİN