![]() |
Suyun Yangını
Hz.Muhammed (sav) in isminin geçtiği yerlerde salavat getirmek vacip olmakla
birlikte, eli göğse koymak bidattır. Bunun informal bir bilgi süreci yada bir gelenek silsilesiyle bugüne dek ulaşmasının ardındaki tarihsel arkaplan -senin de dediğin gibi O'nun isminin geçtiği anlarda sahabelerin kalplerini yerinden çıkmasın diye ellerini zaruri olarak göğüslerine koymalarıdır. Tasavvuf terminolojisinde bunun ismi 'cezbe'dir. Bir taşkınlık halidir yada anlık kendinden geçiş nöbetleridir. Ve elbette aşkın tecellisidir bu... Elbette sahabe-i kiram aşkın zirvesidir ve aşk taliplerinin mesaleleridir. 'Yıldız'lardır onlar... ve herbiri bir kutup yıldızı! Kutup yıldızları çöllerde susuz kalmışların umudu ve kaybolmuşların izini bulduran rehberdir. Biliyor musunuz, cezbe birçoğumuzda vardır. Bazen ağlamakla, bazen lal olmayla, bazen öylece kalakalmakla ve bazen de muhabbetli bir tebessümle gösterir kendini... Susuz olmak kötü değildir. Zira susuz olan kişi, suyu layıkıyla arzular ve bulduğunda ona layık olmaya hakkıyla gayret eder. Ve ancak susuz olana, susuzluğunu bilene su ihsan edilir. Eyy şifa ve deva bekleyen kişi! iptidaen aczini, fakrını ve hastalığını bil. Mevlana diyor ki: ''gemi neredeyse deniz oradadır''. Allah, bu aşk deryasında arınmayı bizlere nasip etsin. Suya kanmak ve kandıkça yanmak duasıyla... |
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.