![]() |
Zencefilli Karides Tarifi
Zencefilli Karides Tarifi
Malzemeler 1 kg karides 4 diş sarımsak 1,5 çay kaşığı ince doğranmış zencefil 1 adet dilimlenmiş paprika 6 adet ince doğranmış taze soğan 2 çay kaşığı susam yağı 1 yemek kaşığı mısır özü yağı 2 yemek kaşığı pirinç sirkesi 3 yemek kaşığı soya sosu 1 yemek kaşığı bal 1 tatlı kaşığı mısır nişastası ¼ çay kaşığı pul biber Yapılışı Soya sosu, pirinç sirkesi, bal, mısır nişastası ve susam yağını mikserde karıştırın. Tavayı ısıtıp mısır özü yağını dökün. Karides, ince dövülmüş sarımsak, zencefil ve pul biberi ekleyin. 2 dakika sote edin. Pişirdiğiniz karidesleri başka bir kaba alın, sıcaklığını koruyun. Kalan mısır özü yağını tavaya koyup paprikaları kavurun, karidesleri ekleyip 2 dakika daha çevirin ve soyalı karışımı içine dökün. Soya koyulaşıncaya kadar, 1 dakika daha pişirip servis yapın. Afiyet olsun. ÖZLEDİĞİMİZ BAŞARILAR Her şeyin üstesinden gelen bir ulus olduğumuz için sık sık güzel yakıştırmalara konu oluruz. Türkler zoru başarır. İmkansız mı? Eğer gerekiyorsa elbette değil. Bir gün, baba oğluna timsahla kaplumbağanın öyküsünü anlatır. Der ki: “Bir timsah kaplumbağayı yutmak ister, kovalamaya başlar. Tam yakalayıp yutacağı sırada kaplumbağa kenara sıçrar ve bir ağaca tırmanır.” Öykünün burasında çocuk hayretle: “Baba, hiç kaplumbağa ağaca çıkar mı?” diye sorar. Babası şu cevabı verir: “Çıkması lazımdı oğlum. Çıkması lazımdı. Kurtulması için çıkması lazımdı.” Afrikalı kaşif David Livingstoneu duymuşsunuzdur. Bu ünlü gezgine bir gün Güney Afrikadaki derneklerden biri mektup gönderir: “Bulunduğunuz yere ulaştıracak iyi bir yol tespit ettiniz mi? Eğer böyle bir yol varsa bize bildirin, size katılmak isteyenleri yanınıza gönderebilelim.” Livingstoneun mektuba cevabı şu şekilde olur: “Buraya eğer iyi bir yol varsa gelmek isteyenleri ben istemiyorum. Benim yol olmadığı halde gelmek isteyenlere ihtiyacım var.” Hayatın zorluklarından yılmayanlarla ilgili yukarıdaki iki öykü, ders çıkarılacak niteliktedir. Niyazi Akdaş, yolların olmadığı dönemlerde, dünyanın pek çok ülkesine çalışmalarını aktarabilmiş çok değerli bir işadamıdır. ODTÜ Mühendislik Fakültesi Metalurji bölümünden mezun olup, California Üniversitesinde yüksek lisans yaptıktan sonra aynı üniversitede Araştırma Baş Mühendisi olarak görev yapar. Avrupa Kalite Teşkilatı İcra Kurulu Başkan Vekili, Akdaş Döküm San. Tic. A.Ş.nin Kurucu Ortağı ve Genel Müdürü, Erçelik A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanıdır. Pek çok önemli şirket, holding ve sivil toplum kuruluşunda etkin görevlerde yer almaktadır. Birinci Organize Sanayi Bölgesinin Başkanı Niyazi Beyin fabrikasında yapılan ürünlerin yüzde sekseni, İsveç, Hollanda, Belçika, Almanya ve ABDye ihraç edilmektedir. Yüzde yüz kapasite ve üç vardiya çalışarak yıllarca bu başarı sürmüştür. VAZGEÇİLMEZ KALİTE Akdaş Dökümün ürünleri dünyanın her yerinde çok kısa sürede aranılan bir marka olmuştur. Bütün dünyanın yakından ve heyecanla izlediği, 2000 Ağustosunda Rusların Kursk Denizinde batan denizaltının çıkarılabilmesi için en elzem 26 tane çelik halat istikamet parçası gerekli olur. Bu parçalar Ankarada Akdaş Dökümde yapılarak Rusyaya gönderilir. Türkiyenin sanayi envanteri olması gerektiğini düşünen Niyazi Bey, yurtdışına sattığı parçaların dünyada birkaç ülkede el değiştirdikten sonra Türkiyeye tekrar satılmasına çok üzülüyor. 27 yıllık şirketini başarıdan başarıya koşturan Akdaş, okuldan mezun olduğu gün kollarını açar ve “Allahım bana bir dökümhane nasip et” diye dua eder. Bugün üç dökümhanenin sahibi Niyazi Bey, 54 ülkeye ihracat yapar konuma gelmiştir. İlk ihracatını 1995-1996 yıllarında yapan Akdaşın en büyük destekçisi eşi Leyla Hanımdır. ODTÜ mezunu mühendis oğlu Necdet ve Bilkent İşletme bölümü mezunu kızı Ceyda da babaları gibi genç yaşta başarıyı yakalamışlardır. Öğrencilik yıllarından beri zor, çileli bir mücadele örneği veren Niyazi Beyin başarıyı yakalaması, özellikle gençlerin gıpta ile irdelemesi gereken bir konudur. Hayat oyunu, iyi bir ele sahip olmak değil, kötü bir eli iyi oynamaktır. |
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.