ForumSinsi - 2006 Yılından Beri

ForumSinsi - 2006 Yılından Beri (http://forumsinsi.com/index.php)
-   Gezelim, Görelim (http://forumsinsi.com/forumdisplay.php?f=467)
-   -   Dünya Ülkelerinin Tanıtımı (http://forumsinsi.com/showthread.php?t=876386)

Prof. Dr. Sinsi 10-06-2012 11:57 PM

Dünya Ülkelerinin Tanıtımı
 
Yugoslavya Sosyalist Federal Cumhuriyeti

Socijalistička Federativna Republika Jugoslavija (sh)

Социјалистичка Федеративна Република Југославија(mk)

Socialistična Federativna Republika Jugoslavija (sl)

19431992



BAYRAK

ARMA

Slogan
Братство и јединство

Milli Marş
Hey Slavlar (Еј, Словени)



BaşkentBelgrad

Resmi diliSırp-Hırvatça, Slovence, MakedoncaDiniOrtodoksluk, Katolik, MüslümanlıkYönetim

Sosyalist DevletCumhurbaşkanı - 1945-1953Ivan Ribar - 1953-1980Josip Broz Tito - 1991Stjepan MesićBaşbakan - 1989-1991Ante MarkovićTarih - Kuruluş tarihi1943 - Yıkılış tarihi1992Yüzölçüm - 1989255.804 km² (98.766 sq mi)Nüfus - 1989 est.23.724.919 Nüfus yoğunluğu92,7 /km² (240,2 /sq mi)
Para BirimiYugoslav dinarı
Preceded bySucceeded byYugoslavya KrallığıSlovenyaHırvatistanMakedonyaBosna-HersekYugoslavya Federal CumhuriyetiSırbistan tarihi
Antik Çağlar

Roma İmparatorluğu
Ostrogotlar
Doğu Roma İmparatorluğu
SırplarHırvatlar

Orta Çağ

Sırbistan Krallığı

Sırp İmparatorluğu

Sırbistan Prensliği

Sırp Despotluğu

Yeni Çağ

Semendire SancağıSirem Sancağı

Kosova VilayetiYenipazar Sancağı

Habsburg Sırbistanı

Sırp İsyanları

Sırbistan Prensliği

Sırbistan Krallığı

Yugoslavya Krallığı

Nazi Sırbistanı

Sırbistan Sosyalist Cumhuriyeti

Yugoslavya Federal Cumhuriyeti

Sırbistan-Karadağ Cumhuriyeti

Sırbistan Cumhuriyeti

Yugoslavya Krallığı



Yugoslavya Krallığı bayrağı



Yugoslavya Krallığı

Yugoslavya Krallığı, Sırp, Hırvat ve Sloven Krallığı (1918-1929), 1918'den II. Dünya Savaşı'na kadar Balkanlar'ın batısında varolmuş devlet.Bugünkü Makedonya, Sırbistan, Bosna-Hersek, Karadağ ve Kosova'nın tamamı ile Slovenya ve Hırvatistan'ın büyük bir kısmını kaplıyordu.

Oluşumu

Sırbistan tarihi
Antik Çağlar

Roma İmparatorluğu
Ostrogotlar
Doğu Roma İmparatorluğu
SırplarHırvatlar

Orta Çağ[ Göster ]

Sırbistan Krallığı

Sırp İmparatorluğu

Sırbistan Prensliği

Sırp Despotluğu

Yeni Çağ

Semendire SancağıSirem Sancağı

Kosova VilayetiYenipazar Sancağı

Habsburg Sırbistanı

Sırp İsyanları

Sırbistan Prensliği

Sırbistan Krallığı

Yugoslavya Krallığı

Nazi Sırbistanı

Sırbistan Sosyalist Cumhuriyeti

Yugoslavya Federal Cumhuriyeti

Sırbistan-Karadağ Cumhuriyeti

Sırbistan Cumhuriyeti

Özel konular

Bu kutu: gördeğiştir
I. Dünya Savaşı'nın önemli bir cephesi de Güney Slavların siyasi birlik yönünde attığı adımlar oldu.Daha savaşın başlarında Sırp, Hırvat ve Sloven kökenli politikacı ve aydınların bu amaçla Londra'da kurduğu Yugoslav Komitesi, yeni ve birleşik bir devleti savunan çevrelerin sözcüsü durumuna geldi.Yugoslav Komitesi ile sürgündeki Sırp hükümeti temsilcilerinin Temmuz1917'de imzaladığı Korfu Bildirisi'yle bu program ilk kez somut bir biçim kazandı.Bildiri temelde farklı ulusal ve dinsel toplulukların eşit haklarla yer alacağı, demokratik ilkelere dayalı bir anayasal monarşi kurulmasını öngörüyordu.Bu gelişme Habsburg (Avusturya) yönetimi altında olan Hırvatlar ve Slovenler arasında bağımsızlık mücadelesini de güçlendirdi.Aynı yıl örgütlenen Yugoslav Ulusal Konseyi açıkça Güney Slav birliğini savunmaya başladı.Yugoslav Komitesi'nin önemli bir başarısı da savaşa girmek için İtilaf Devletleri'nden Slovenya ve Dalmaçya'nın bir bölümünü topraklarına katma sözü almış olan İtalya ile belirli bir uzlaşma sağlaması oldu.
Habsburg monarşisinin çöküşe doğru gitmesi Güney Slav milliyetçiliğine yeni bir hız kazandırdı.Bir dizi ayaklanmaya sahne olan Hırvatistan, Sabor'un Ekim1918'de aldığı kararla Macaristan'a bağımlılığa resmen son verdi.Bu sırada Dalmaçya'daki İtalyan ilerlemesi sürdüğünden, Güney Slav halkları düzenli orduya dayanan Sırbistan'ın çevresinde kenetlendi.Kasım1918'de Cenevre'de bir araya gelen Yugoslav Komitesi, Yugoslav Ulusal Konseyi ve sırp partilerinin temsilcileri Karayorgiyeviç hanedanı altında birleşmeyi öngören bir plan hazırladı.Öte yandan Karadağ'da toplanan bir ulusal meclis de Sırbistan'a katılma kararı aldı.Sırp naip prensi Aleksandar 1 Aralık1918'de babası Petar'ın yönetiminde Sırp, Hırvat ve Sloven Krallığı'nın kurulduğunu açıkladı.İtalya'ya bazı toprakları bırakarak ve öteki komşularla bir dizi antlaşma imzalayarak sınırlarını çizen yeni krallığı, içeride savaşın yol açtığı büyük yıkımı giderme ve yönetim yapısını biçimlendirme gibi daha ağır sorunlar bekliyordu.

Sırp, Hırvat ve Sloven Krallığı

Siyasi istikrarsızlık; Ortak ve köklü kurumlardan yoksun olan yeni devletin birbirinden kopuk çok sayıda etnik ve dinsel topluluğu barındırması nedeniyle, Kasım1920'de kurucu meclis için yapılan seçimlerde karmaşık ve çok renkli bir bileşim ortaya çıktı.Mecliste çoğu etnik temellere dayanan 15 dolayında partinin temsilcileri yer aldı.Yeni anauasanın hazırlanmasında temel görüş ayrılığını üniter ya da federal bir devlet yapısının benimsenmesi oluşturdu.Federal devlet ilkesinin Federal devlet ilkesinin reddedilmesinden sonra Hırvatistan Köylü Partisi'ne bağlı temsilciler meclisten çekildi.Bir bakana yönelik suikastın ardından da meclisteki komünistlerin üyeliğine son verildi.Böylece Sırp Radikal ve Demokratik partilerinin Müslüman temsilcilerle oluşturduğu ittifak, son derece merkezi bir sistem getiren anayasayı meclisten kolaylıkla geçirdi.Yeni anayasa Sırp ulusal gününe rastlayan 28 Haziran1921'de yürürlüğe girdi.
İzleyen dönemde Radikal Parti'den Nikola Pašić'in başbakanlığı altında kurulan çeşitli hükümetler, Sırplar arasındaki siyasi çekişmelerin yanı sıra Hırvat ve Sloven ayrılıkçılığıyla da baş edemedi.Pasic'in 1925'te Hırvat lideri Stjepan Radic'le sağladığı işbirliği sonucunda oluşturulan koalisyon hükümeti de başarısızlığa uğradı.Baskı, ayrımcılık ve yolsuzluklar nedeniyle tırmanan siyasi gerginlik, Karadağlı bir milletvekilinin Haziran1928'de iki Hırvat milletvekilini öldürmesi ve Radic'i ağır biçimde yaralamasıyla doruğa ulaştı.Hırvat milletvekilleri parlamentodan çekilerek Zagrep'te ayrı bir meclis topladı.Sloven önderi Anton Korosec'in başbakanlığı üstlendikten sonra parlamentoya işlerlik kazandırmak için gösterdiği çabalar da sonuçsuz kaldı.

6 Ocak Diktatörlüğü

Tahta 1921'de çıkmış olan I. Aleksandar, bu gelişmeler üzerine Ocak1929'da parlamentoyu dağıtarak anayasayı yürürlükten kaldırdı ve kişisel bir diktatörlük kurdu. Bir süre sonra da ülkenin adını Yugoslavya olarak değiştirdi ve yerel yönetim yapısını yeniden düzenledi.Etnik, dinsel ve bölgesel partileri kapatarakgeniş çaplı baskılara girişti.Eylül1931'de yürürlüğe giren yeni anayasayla görünüşte temsili hükümet sistemine dönüldüyse de Yugoslav Ulusal Partisi'nin (sonradan Yugoslav Ulusal Birliği) egemen olduğu güdümlü bir yönetim sürdürüldü.Hırvat önderi Vladimir Macek'in öncülük ettiği Birleşik Muhalefet adlı blok , seçimlere katılmakla birlikte etkili olamadı.Bu arada İtalya'ya ve Macaristan'a kaçan birçok Hırvat ayrılıkçı Ustasa adlı örgütü oluşturarak terör eylemlerine girişti.

Yugoslavya Kralliğı, 1929-1941

Krallığın Çöküşü

I. Aleksandar'ın Ekim1934'te Fransa'da bir Ustasa militanınca öldürülmesinden sonra tahta küçük yaştaki oğlu II. Petar geçti.Naip olarak yönetimi üstlenen Petar'ın amcası Prens Pavle, 1935 seçimlerinin ardından başbakanlığa, bir uzlaşma ortamı yaratması beklenen Milan Stojadinovic'i getirdi.Yumuşama yönünde bazı adımlar atmakla beraber etkisiz hükümetiyle şiddet olaylarının önünü alamayan Stojadinovic, Aralık1938'deki seçim zaferinin ardından faşizan eğilimlere destek vermesine tepki gösteren bakanlarının istifası üzerine başbakanlıktan çekildi.Yerine geçen Dragisa Cvetkovic, daha önce naip Pavle'nin isteği doğrultusunda Macek'le gizlice yürüttüğü görüşmeleri sonuçlandırarak Ağustos1939'da bir uzlaşmaya vardı.Hırvatistan'a yarı özerk bir statü verilmesinin ardından yeni bir koalisyon hükümeti kuruldu ve anti demokratik seçim yasasını değiştirme hazırlıklarına başlandı.Ama Avrupa'daki savaş havasına bağlı olarak belirlenen dış tehdidin yol açtığı siyasi bunalım, anayasal sorunları çözme ümidini boşa çıkardı.

II. Dünya Savaşı

Birkaç koldan birden başlayan Alman saldırısına karşı koyamayarak dağılan Yugoslavya ordusu iki hafta içinde teslim oldu.Atina'ya kaçmak zorunda kalan kral II. Petar ve bakanları daha sonra Londra'ya geçerek bir sürgün hükümeti oluşturdu.Bu arada askeri yenilgiyi izleyen düzenlemelerle Yugoslavya birkaç parçaya bölündü.Slovenya'nın büyük bölümü doğrudan Almanya'ya bağlandı.İtalya daha önce hak iddia ettiği Slovenya'nın güneyi ile Dalmaçya'nın önemli bir bölümünü aldı.Karadağ'ı işgal eden İtalyan birlikleri göstermelik bir meclisle bağımsızlık ilan etti.Arnavutların çoğunlukta olduğu Kosova gibi Yugoslavya toprakları gene İtalyan nüfuzu altındaki Arnavutluk'a verildi.Vojvodina'nın büyük bölümü Macarlarca ilhak edilirken, Banat doğrudan Alman yönetimine girdi.Sınırları iyice daralan Sırbistan'da kukla bir rejim başa geçirildi.Sırbistan ve Makedonya'nın geri kalan kesimi Bulgaristan'a bırakıldı.Bosna-Hersek'in bağlandığı Hırvatistan'da ise Ustasa önderi Ante Pavelic'in yönetiminde faşist bir rejim kuruldu.
Faşist Hırvat rejimi elindeki topraklarda Nazi uygulamalarını bile aşan acımasız bir soykırım harekatına girişti.Yahudi ve Çingene azınlıklarla birlikte Sırpların büyük bir bölümü ortadan kaldırıldı.Sırpların önemli bir bölümü de Katolikliği benimsemeye zorlandı.Ustasa çeteleri Katolik din adamlarıylabirlikte kırsal kesimde terör estirmeye başladı.
Yugoslavya ordusundan artakalan bazı birlikler, bozgundan hemen sonra Albay Draža Mihailović 'in önderliğinde Çetnikler olarak bilinen çeteleri kurdular.Karadağ'da kukla hükümetin ilanıyla birlikte yerel ayaklanmalar başldı.İşgale karşı bir başka direniş odağı da Josip Broz Tito yönetimindeki Yugoslavya Komünist Partisi 'nin Temmuz1941'de başlattığı silahlı ayaklanmayla ortaya çıktı.Partizanlar olarak anılan komünist gerillalar Eylül1941'de Užice kentini ele geçirdikten sonra Sırbistan ve Bosna'nın bazı yörelerini içine alan bir sovyet cumhuriyeti oluşturdular.Bütün ülkeyi Büyük Sırbistan çevresinde yeniden birleştirme hedefini güden Çetniklerin izlediği strateji Müttefiklerin bölgede başlatacağı bir harekatı temel alıyordu.Federal bir cumhuriyet programıyla ortaya çıkan Partizanlar ise direnişi bütün ülkeye yayacak bir stratejiyi öngörüyordu.Bu nedenle Mihver kuvvetlerinin direniş hareketini ezmek için Ekim1941'de başlattığı saldırı karşısında eşgüdüm sağlanamadığı gibi, Çetnikler ve Partizanlar arasında sert ve kanlı bir çatışma kaçınılmaz hale geldi.

Bağımsızlık mücadelesi ve Partizanların zaferi

Mihver saldırısı üzerine Bosna'ya çekilerek İşçi tugayları 'na dayalı yeni bir savaş taktiğini seçen Partizanlar, İtalyan, Alman, Ustasa ve Çetnik birliklerinin Mart1942'de giriştiği harekattan sonra Bosna'nın kuzey-batı kesimini üs edindi.Tito'nun Kasım1942'de topladığı Yugoslavya Antifaşist Ulusal Kurtuluş Konseyi (AVNOJ) direniş harekatının bütün Yugoslav halklarını birleştirecek bir siyasal programa kavuşmasını sağladı.
Müttefiklerin Balkanlar'a çıkarma yapmasından önce Yugoslavya'daki Partizan hareketini boğmak isteyen Almanlar, 1942-1943 kışında toptan imhayı hedef alan yeni bir harekat düzenlediler.Öncelikle Çetnikleri saf dışı ederek konumlarını sağlamlaştıran Partizan kuvvetleri, ardından Alman kuşatmasını yararak Karadağ'ın Durmitor bölgesine geçtiler.Mayıs1943'te bu bçlgeye yönelik ikinci Alman kuşatma harekatı da boşa çıktı.Üstün Alman birlikleriyle şiddetli çarpışmalardan sonra sarp bir geçidi aşan Partizan kuvvetleri sonunda Bosna'nın orta kesimine ulaşmayı başardı.Yugoslavya'nın bağımsızlık mücadelesinde bir dönüm noktası sayılan bu zafer, aynı zamanda Partizan hareketine Müttefiklerin siyasi ve askeri desteğini sağladı.İtalya'nın Müttefiklere teslim olmasından sonra Partizanların denetimine giren geniş kıyı şeridi, silah ve askeri gereç almak için önemli bir kapı durumuna geldi.Bu arada Kasım1943'te ikinci toplantısını yapan AVNOJ, bir geçici hükümet oluşturduğunu ilan etti.
Mayıs1944'te Tito'nun karargahına yönelik son Alman saldırısını da atlatan Partizanlar, sonraki aylarda işgal kuvvetlerini Sırbistan'a doğru geriletmeye başladı.Aynı sıralarda bozgun içindeki Alman ordularını izleyen Sovyet Kızıl OrdusuRomanya ve Bulgaristan sınırlarına dayanmış bulunuyordu.Daha önce bağımsız bir çizgide direttiği için Stalin'in tepkisini çekmiş olmakla birlikte Moskova'ya giderek Sovyet ileri harekatıyla belirli bir eşgüdümü sağlayan Tito, bir yandan da Londra'daki sürgün hükümetiyle görüşmelere oturdu.Tito'ya önemli bir siyasi ağırlık kazandıran görüşmeler sonunda kurtarılmış bölgelerde kurulan ulusal kurtuluş komiteleri geçici yönetim organları olarak kabul edildi.Çetniklerle iç savaş biçimini alan Sırbistan'daki Partizan ilerleyişi, Alman ordularının geri çekildiği sonbahara doğru büyük ölçüde başarıya ulaştı.Partizan kuvvetleri ile Sovyet birliklerinin ortak harekatıyla Ekim1944'te Belgrad ele geçirildi.Sürgün hükümetinin başbakanı Ivan Subasic'in Belgrad'a dönmesinden sonra koalisyon niteliğinde bir geçici hükümet oluşturuldu.Bütün Yugoslav toprakları Partizanların denetimine girerken , son Çetnik kalıntıları da temizlendi.
Kasım1945'teki seçimlerde, komünistlerin önderliğindeki Halk Cephesi'nin kazandığı büyük zaferin ardından, 2 Aralık1945'te Yugoslavya Federal Demokratik Cumhuriyeti'nin kurulduğu ilan edildi, böylece kağıt üstünde de olsa devam eden monarşi resmen sona erdi.Ocak1946'da federal bir cumhuriyet yapısını öngören yeni ayanyasa yürürlüğe kondu.

Ekonomi

Yeni devletin kuruluşuyla birlikte ele alınan ilk konulardan biri toprak reformu oldu.Serfliğin kaldırılmasını ve büyük malikanelerin kamulaştırılmasını sağlayan reform, yeni yatırımlar ya da modern teknik ve araçlarla desteklenmekle birlikte toprak sahibi geniş bir köylü sınıfı yarattı.I. Dünya Savaşı sonrasında tarım ürünlerine talebin yükselmesi, kırsal kesime önemli bir refah getirdi.Devletin tarımsal kalkınmaya pek önem vermemesi nedeniyle, köylüler özellikle Slovenya ve Hırvatistan'da kooperatifler aracılığıyla örgütlenme yoluna gitti.Ama ekonomik bunalımın derinleştiği 1930'larda kredi, borç erteleme ve destekleme alımı gibi araçlarla köylülere belirli bir devlet desteği verildi.
Yüklü savaş tazminatlarının yanı sıra Fransa ve ABD gibi ülkelerden sağlanan borçlar, yeni devletin koruyucu gümrük duvarları arkasında tutarlı bir sanayileşme programı yürütmesine olanak verdi.Bu alanda özellikle madencilik, ormancılık, enerji üretimi, metalurji ve dokumacılık gibi dallar büyük bir gelişme gösterdi.Yeni demiryolu hatlarıyla ulaşım ağı genişletildi.Deniz ticareti ve turizm önemli bir gelir kaynağı durumuna geldi.
Büyük Bunalım'ın Yugoslavya'daki etkileri ancak savaş tazminatı ödemelerinin durduğu ve dış kredilerin kesildiği 1931'den sonra duyulmaya başladı.Milletler Cemiyeti'nin Etiyopya'nın ilhakı nedeniyle İtalya'ya karşı uyguladığı ekonomik yaptırımlar da Yugoslavya'nın bu ülkeyle geniş çaplı ticaretine ağır bir darbe indirdi.İzleyen dönemde bu açığı kapatmak için Nazi Almanyası'yla sıkı ekonomik ilişkiler kurdu.

Dış ilişkiler

Komşu ülkelerle toprak anlaşmazlıklarından kaynaklanan dış tehditlere karşı önceleri Fransa'ya dayanmaya çalışan Yugoslavya, aynı zamanda Küçük Antant (1920-1921) ve Balkan Antantı (1934) gibi bölgesel ittifaklarla konumunu güçlendirme çabasına girişti.Ama içerideki baskıcı rejimin etkisiyle Fransız desteğinin zayıflaması, ülkeyi giderek Alman yayılmasına açık bir duruma getirdi.Almanya'yla kurulan sıkı ekonomik bağlar çok geçmeden Üçlü Pakt'a (Almanya, İtalya ve Japonya) katılma yönünde yoğun bir baskıyı getirdi.
II. Dünya Savaşı'nın hemen başlarında bölgede üstün konuma geçen Mihver Devletleri'ne karşı Yugoslavya'nın izlemeye çalıştığı tarafsızlık politikası ancak Mart1941'e değin sürebildi.Hükümetin bu tarihte Alman baskısına boyun eğmesi üzerine, askeri bir darbeyle Pavle'nin naipliğine son verilerek genç kral II. Petar'ın yönetimi eline alması sağlandı.Ama SSCB'ye saldırmadan önce güney kanadını güvence altına almak isteyen Almanya, bir ay sonra büyük bir kuuveti Yugoslavya üzerine sürdü.

ZAMBİA

DEVLETİN ADI: Zambia Cumhûriyeti
BAŞŞEHRİ: Lusaka
NÜFUSU: 8.300.000
YÜZÖLÇÜMÜ: 752.614 km2
RESMİ DİLİ: İngilizce
DİNİ: Putperestlik, Hıristiyanlık, İslâmiyet
PARA BİRİMİ: Kwacha
Güney Afrika’da yer alan bir devlet. 8° 12’ ve 18° 03’ güney enlemleri ile 22° ve 33° 42’ doğu boylamları arasında kalır. Zambia’nın komşu olduğu ülkeler, kuzeyde Zaire; doğuda Tanzanya, Malami, Mozambik; güneyde Zimbabwe, Namibia, batıda Angola’dır.

Târihi

Zambia’nın ilk târihi hakkında pek az şey bilinmektedir. Buraya ilk gelen Avrupalılar, 1514’te Portekizliler oldu. Fakat ülkede ilk defâ büyük çapta keşif yapan misyoner David Livingstone’dur. 1850’de ülaaae gelen Livingstone ölünceye kadar (1873) İngiltere lehine sömürgeleştirme hazırlıkları yaptı.

Zambia târihinde diğer önemli bir şahıs olan Cecil John Rohdes 1888’de ülkedeki mahallî şeflerle mâdenler üzerine anlaşmalar imzâladı. Bölgeyi keşf ve geliştirme için İngiltere hükümetinin imtiyaz tanıdığı İngiliz Güney Afrika şirketini kurdu. İngiliz hükümeti buna ülke üzerinde tam ekonomik ve siyâsî kontrol imkânı tanıdı. 1924’e kadar ülaaai gerçekten yöneten bu şirketti. 1924’te İngiliz hükûmeti kontrolü üzerine alarak, Kuzey Rodezya himâye devletini kurdu.

1953’te Kuzey Rodezya (şimdiki Zambia), Güney Rodezya (şimdikiRodezya) ve Nyasaland (şimdiki Malami) Rodezya ve Nyasaland federasyonunu kurdular. Afrikalıların çoğunluğu, yönetim beyazların elinde olduğundan, muhâlefet ettiler. 1962’de Nyasaland federasyondan ayrıldı ve 31 Aralık 1963’te federasyon dağıldı.

1964 Ocağında Kuzey Rodezya’da iç bağımsızlık tanıyan bir anayasa uyarınca seçimler yapıldı. 24 Ekim 1964’te ülke Zambia ismini alarak bağımsızlığını kazandı. Bağımsızlığını kazanmasından sonra devlet başkanı olan Kenneth Kaunda 1991’de yapılan başkanlık ve parlamento seçimlerini kaybedinceye kadar bu görevini devam ettirdi. 1991’de seçimleri kazanan Frederick Chiluba devlet başkanı oldu.

Fizikî Yapı

Zambia topraklarının çoğu hafif dalgalı yüksek bir yayla üzerindedir. Yaylanın deniz seviyesinden yüksekliği 915 m ilâ 1525 m arasında değişmektedir. Güneye doğru uzanan ve Afrika’nın nehirlerinden biri olan Zambezi’nin meydana getirdiği vâdi yaklaşık olarak 600 m yüksekliğindedir. Kuzeydoğudaki yaylayı kuzey-güney istikâmetinde akan LuangwaNehri keser. Zaire hudûdundan doğan Kafve Nehri, güney istikâmetinde akarak batı yaylasına uzanır. Luangwa ve Kafve nehirleri Zambezi’nin kollarıdır. Zambia’nın kuzeyinde üç göl bulunur: Tanganika, Nweru ve Bangweulu gölleri. Bunlardan sâdeceBangweulu tamâmen Zambia hudutları içindedir. Kuzeydoğuda Muchinga Dağları 2130 m yüksekliğe ulaşır. Zaire sınırı boyunca yükseklik ortalaması 1280 m’dir.

İklim

Zambia ekvatora yakın olmakla birlikte, iklimi daha çok rakımla (yükseklikle) ilgilidir. Ülkede üç mevsim görülür. Mayıstan ağustosa kadar ülke soğuk ve kuraktır. Kasıma kadar sıcaklık yükselir ve yağış görülmez. Aralık-nisan arası yağışlı geçer. Güneyde yıllık yağış miktarı 584 mm, kuzeyde 1278 mm’dir. Ülkedeki ortalama yıllık yağış miktarı ise 814 mm’dir. Sıcaklıklar soğuk mevsimde 16°C ilâ 27°C, sıcak mevsimde 27°C ilâ 32°C arasındadır. Sâdece kasım ayında, vâdilerde aşırı sıcaklık görülür.

Tabiî Kaynaklar

Zambia’nın büyük bölümünü meydana getiren yüksek yaylalar kesif ormanlarla kaplıdır. Kobalt, bakır, çinko, altın, kurşun, vanadyum, manganez ve mâden kömürü ülkenin başlıca yeraltı zenginlikleridir.

Nüfus ve Sosyal Hayat

8.300.000 nüfuslu Zambia’da nüfus yoğunluğu 11’dir. Halkın % 43’ü şehirlerde, kalanı köylerde yaşar. En büyük nüfus merkezleri başşehir Lusaka ile Kitwe ve Ndola’dır.

Zambialıların çoğu Bantu kabilelerine mensuptur. Bantular M.S. 1200 yıllarında Kongo havzasından göç etmiş ve Zambia’daki bir kısım Pigmeleri (Cüce Orta Afrika Zencileri) sürmüşlerdir. Bugün Zambia’da 8 büyük etnik gruba ayrılmış 73 kabile vardır. Güneybatıda Barotseler, kuzeyde Bembalar ve doğuda Çeva önemli etnik gruplardır. Zambia’da % 1,5 civârındaki Avrupalıların çoğu şehirlerde ikâmet eder.

Zambialılar 30’a yakın lehçe kullanır. En çok konuşulan diller arasında Bemba, Lozi, Nyanja, Tonga, Luvale ve Lunda sayılabilir.

Halkın büyük çoğunluğu putperest, % 21’i Protestan ve Müslümandır.

Zambia bağımsızlığını kazanmadan önce ilkokul paralı ve yıllığı 30 dolardı. Ortaokul ise 50 dolardı. Çok kimse bu yüzden çocuklarını okula gönderemiyordu. Bağımsızlığını kazandıktan sonra okul parasız oldu. Okuma-yazma oranı % 54’tür. Lusaka’da modern bir üniversite mevcuttur.

Siyâsî Hayat

Zambia Cumhûriyeti 136 üyeli bir parlamentoya sâhiptir. 11 üyesi devlet başkanı tarafından atanır. Parlamento üyeleri beş yılda bir seçilir. Devlet başkanı anayasaya göre 5 yılda bir doğrudan halk tarafından seçilir. Ülke 9 eyâlete ayrılmıştır. Üye olduğu milletlerarası kuruluşlar: Birleşmiş Milletler, Afrika Birliği Teşkilâtı ve İngiliz Milletler Topluluğudur.

Ekonomi

Zambia’da çalışan nüfûsun % 65’i tarımla, % 35’i sanâyi ve ticâretle uğraşır. Ülkenin belli başlı tarım ürünleri mısır, tütün, yerfıstığı, pamuk ve şekerdir. Tekstil, lastik, boru, patlayıcı madde ve tütün sanâyileri gelişmiş durumdadır. Önceleri yabancı sermâyenin elinde olan mâden işletmesi, 1969’dan îtibâren yavaş yavaş devletleştirilmiştir. Kauçuk ve fildişi ülkenin önemli zenginlik kaynaklarındandır.

Zambia’nın belli başlı ihraç malları bakır, kurşun, çinko ve tütündür. Ülke en çok mâmul maddeler ve makinalar ithal eder. Bakır ana ihraç malı olup, dünyâ piyasasında bakır fiyatlarının düşmesi Zambia’ya büyük ölçüde tesir etmektedir. Meselâ 1980 başlarında bakır fiyatlarındaki düşüş, ekonomik sıkıntıya sebep olmuştur. İthal mallarının çoğu Suudi Arabistan, Almanya ve ABD’den gelir. İhraç mallarının çoğu Japonya, Fransa, İngiltere ve ABD’ye gider.

Ulaşım: Denize kendi topraklarından çıkış yolu olmaması, Zambia için mesele teşkil etmektedir. Hâlihazırdaki demiryolu Zimbabwe’ye irtibatlıdır. Dares Salam’a giden bir petrol boru hattı döşenmiş ve Tanzanya’nın Dar es Salaam’a bağlanan demiryoluna irtibat için demiryolu yapılmıştır. Denize doğru geniş bir karayoluna ihtiyaç duyulmaktadır. Zaire’den denize çıkış sağlayan mevcut karayolunun kullanılması güç ve pahalıdır.

Bu Resim Küçültülmüştür.Gercek Boyutunu Görmek İçin Tıklayın.800x600.

http://frmsinsi.net/images/forumsins...sinsi.net_.jpg

http://frmsinsi.net/images/forumsins...sinsi.net_.jpg


Prof. Dr. Sinsi 10-06-2012 11:57 PM

Dünya Ülkelerinin Tanıtımı
 
Zimbabve Cumhuriyeti


Zimbabve Bayrağı


http://frmsinsi.net/images/forumsins...sinsi.net_.jpg

Resmî dilİngilizce
BaşkentHarare
Yönetim şekliCumhuriyet
CumhurbaşkanıRobert Mugabe
Başbakan
Yüzölçümü390, 757 km²
60. en geniş ülkeNüfus12,576,742(2005)
Bağımsızlık18 Nisan1980 (Birleşik Krallık'tan)Milli gelir (GSMH)30,5 milyar USD (2004)
En zengin 94. ülkeKişi başına gelir$2,607 USD (2004)
En müreffeh 129. ülkePara birimiZimbabve DolarıSaat dilimi
- Yaz saatiEET (UTC+2)
EEST (UTC+3)Ulusal marşBiladi, Biladi, Biladiİnternet alan adı.egTelefon kodu+20Zimbabve, Afrika'nın güneyinde, denize kıyısı olmayan bir ülkedir. Doğusunda Mozambik, kuzeyinde Zambiya, batısında Botsvana ve güneyinde Güney Afrika Cumhuriyeti vardır. Eski adı Rodezyadır.
Ülkenin kuzeyini Zambezi Nehri, güneyini Limpopo Nehri çevreler.

Tarih

M.S. 4. asırda Banbu kabileleri bölgeye girmeye başladılar. On beşinci yüzyılda bugünkü Fort Victoria şehri (bugün Masvingo (şehir)) yakınında Zimbabve veya Büyük Zimbabve olarak bilinen yerde bir din ve ticâret merkezi kuruldu. On beşinci asırda Mutota ve Matope yöneticileri doğuda Hint Okyanusuna ve batıda Kalahari Çölüne uzanan bir krallık kurdular. Sonradan bu krallığa Portekiz, Monomotapa krallığı adını verdi.
1505’te Portekiz Mozambik kıyısındaki Sofala’da bir üs kurdu. Buradan iç kesime giden ticâret yolları yapıldı. Portekiz’in Zambezi’nin yukarılarına doğru sokulması Monomotapa Krallığını zayıflattı. Ülke 1830’larda güneyden gelen kavimler tarafından istilâ edildi. Bunlardan en önemlisi esas îtibâriyle günümüzdeki Zimbabve’nin güney kısmında yerleşmiş olan Ndebele idi.
1888’de İngiliz Cecil Rodes, Ndebele şefinden mâden işletme imtiyazı elde etti. Bunun kurduğu İngiliz Güney Afrika Şirketi, 1889’dan 1923’e kadar ülkede siyâsî ve ekonomik kontrolü elinde tuttu. 1923’te Güney Rodezya (bugünkü Zimbabve) politik ve siyâsî iktidarı beyaz bir azınlığa veren bir anayasa altında muhtar bir sömürge olarak İngiltere tarafından ilhak edildi.
1953’te Güney Rodezya ve Kuzey Rodezya (şimdiki Zambia) ve Nyasaland (şimdiki Malawi) Rodezya ve Nyasaland Federasyonunu kurarak birleştiler. Federasyon 1963’te dağıldı. 1964’te Kuzey Rodezya ve Nyasaland beyazların idâresinde bağımsızlıklarını kazandılar.
11 Kasım 1965’te Başbakan İan D. Smith tek taraflı olarak Rodezya’nın bağımsızlığını îlân etti. Birleşik Krallık buna karşı çıktı ve BM vâsıtasıyla ekonomik müeyyideler uygulattı. Meselâ Rodezya’ya gemiyle petrol ihrâcına ambargo koyuldu. Bununla berâber bir miktar petrol ve benzin Güney Afrika’dan ve Mozambik’ten ülkeye girdi. Mayıs 1968’de BM Güvenlik Konseyi ticâret ambargosu koydurttu. Mart 1970’te ülkede cumhûriyet îlân edildi. Aralık 1972’de Afrikalılar beyaz yönetime karşı gerilla savaşı başlattılar. 1978 ortasında altı binin üstünde asker ve sivil öldürüldü. Rodezya birlikleri gerillaları mağlup etti. 1978’de iktidar zenci çoğunluklara devroluncaya kadar kontrol Simith ve üç tanınmış zenci liderin elinde olmak üzere anlaşma imzâlandı.
21 Nisan 1979’da ülkenin herkese oy hakkı tanındığı ilk genel seçimde zencilerin çoğunlukta olduğu parlamento işbaşına geçti. Birleşik Krallık’ın Thatcher hükümeti 1979’da Zimbabve ile münâsebetlerini normal hâle getirmek için gayret safretmeye başladı. Zimbabve nihâyet 18 Nisan 1980’de tam bağımsızlığına kavuştu. Yapılan seçimleri büyük bir çoğunlukla Mugabe kazandı. Günümüzde de devlet başkanı olan Mugabe, çeşitli kargaşalıklara rağmen yönetimde kalmayı başardı (1993).

Fizikî Yapı

Zimbabve doğu sınırında dağlarla yükselen, diğer sınırlarda alçalan yüksek bir yayla üzerindedir. Yaklaşık ülke topraklarının dörtte biri deniz seviyesinden 1200-1500 m yüksektir. Arâzi, doğu sınırı boyunca bulunan İnyanga Dağlarında 2600 m’yi aşarak en yüksek rakıma ulaşır. Arâzi kuzeybatıda Zambezi Nehrine ve Kariba Gölüne doğru yavaş yavaş alçalır. Bu nehir vâdisinde yükseklikler 200 m ile 600 m arasında değişir. Yukarı Zambezi’deki Victoria şelâlelerinin genişliği 1,6 km’yi aşar ve ana çağlayan 108 m yükseklikten dökülür.

İklim

Zimbabve’de subtropikal bir iklim hüküm sürer. Yağışlı ılık mevsim Kasım’dan Mart’a kadar sürer ve soğuk kurak mevsim Mayıs’tan Ağustos’a kadar devam eder. Aradaki aylar geçiş aylarıdır. Yükseklik sıcaklığa tesir eder. Soğuk mevsimin Temmuz ayında değişik yüksekliklerde sıcaklık ortalaması 11 ilâ 18 °C arasında, sıcak ay olan Ekim’de 20 ilâ 31 °C arasında değişir. Yaylalarda yağış ortalamaları 650 ilâ 750 mm arasındadır. Yağış doğudaki dağlarda daha yüksek, güneydeki Limpopo ve Sabi vâdilerinde daha azdır.

Tabiî kaynaklar

Güneybatıda bitki örtüsünü bodur çalılıklar ve dikenler, doğuda ise yapraklarını dökmeyen ağaçlar meydana getirir. Ülkenin belli başlı yeraltı zenginlikleri krom, altın, nikel, asbestos, bakır, demir ve mâden kömürüdür.

Nüfus ve Sosyal Hayat

9.870.000 nüfûsa sâhip olan Zimbabve’de, halkın % 20’si şehirlerde, kalanı köylerde yaşar. En önemli nüfus merkezleri 863.000 nüfuslu başşehir Harare ve 495.000 nüfuslu Bulawayo’dur.
Zimbabve nüfûsunun % 96’dan fazlasını zenciler meydana getirir. Zenciler Bantu dillerini konuşan iki büyük ana gruba ayrılırlar. Bunlar Ndebele (zencilerin % 16’sı) ve Shona (zencilerin % 80’i)’dır. Nüfûsun % 3’ü Avrupalı, % 1’i kadarı da Asyalı ve değişik ırklardandır. İngiliz asıllı olan beyazların çoğu Protestandır. Zencilerin çoğu ise Putperesttir.
Beyazlar arasında okuma-yazma oranı % 100’dür. Genel okuma-yazma oranı ise % 45’tir. Resmî dil İngilizcedir. Halkın çoğu Shona ve Ndebele dillerini konuşur.

Siyâsî hayat

Zimbabve Cumhûriyetlerinde Parlamento Senato ve Temsilciler meclisinden meydana gelir. Senato 40 Millet Meclisi ise 100 üyelidir. Senatonun 10, meclisin 20 üyesi devlet başkanı tarafından seçilir. Ülke 8 eyâlete ayrılmıştır. Zimbabve 1980’den îtibâren Birleşmiş Milletlere üyedir.

Ekonomi

Zimbabve ekonomisi çeşitlilik arz eder. Tarım, mâdencilik ve îmâlât sektörlerinin hepsi önemlidir. Çalışan nüfûsun % 35’i tarımla, % 30’u sanâyi ve ticâretle, % 20’si hizmetlerle, % 15’i hükümet işleriyle uğraşır.
Ülkenin belli başlı tarım ürünleri tütün, şeker, pamuk, mısır ve buğdaydır. Giyim, kimyâ sanâyileri ve hafif endüstri gelişmiştir. Îmâlât için gerekli enerjinin çoğu Kariba Hidroelektrik Santralinde üretilir.
Ticârî münâsebetlerde bulunduğu ülkelerin başlıcaları Güney Afrika, Birleşik Krallık, ABD ve Birleşik Almanya’dır.

Prof. Dr. Sinsi 10-06-2012 11:57 PM

Dünya Ülkelerinin Tanıtımı
 
República de Costa Rica

Kosta Rika Cumhuriyeti


bayrak

Arma
Slogan: Vivan siempre el trabajo y la paz

Ulusal marş: Noble patria, tu hermosa bandera



BaşkentSan José
9°56′N 84°5′WEn büyük şehirSan JoséResmi dil(ler)İspanyolcaHükümetCumhuriyet - BaşkanÓscar AriasBağımsızlıkİspanya'dan - İlan etti15 Eylül1821 Yüzölçümü - Toplam51,100 km² (129.) 19,725 sq mi - Sular (%)0.7Nüfus - 2005 yılında4,328,000 (119.) - Yoğunluk85/km² (107.)
220/sq mi GSMH (Satın alma gücü paritesi)
2006 tahmini - Toplam48.77 milyar $ (84.) - kişi başına12,000 $ (62.)Gelişmişlik Endeksi (2005)0.841 (yüksek.) – Para birimi(CRC)Saat dilimi(UTC-6)İnternet alan adı.crTelefon kodu+506

Kosta Rika, küçük bir Orta Amerika ülkesi olan Kosta Rika adı Zengin Kıyı anlamına gelmektedir

Coğrafya

Coğrafî konumu: 10 00 Kuzey enlemi, 84 00 Batı boylamı
Harita konumu: Orta Karayipler
Yüzölçümü: toplam: 51,100 km² kara: 50,660 km² su: 440 km²
Sınırları: toplam: 639 km
Sınır komşuları: Nikaragua 309 km, Panama 330 km
Sahil şeridi: 1,290 km
İklimi: Tropikal iklimin etkisindedir; kuru sezon (Aralık-Nisan) ; yağışlı sezon (Mayıs-Kasım); dağlık bölgeler daha soğuktur.
Arazi yapısı: Dar kıyı şeridi doğuda yükselerek yerini ülkenin belkemiğini oluşturan iç yükseltilere bırakır. Yükseltiler daha geniş bir alan kaplayan Antil Düzlüğüne yumuşak bir biçimde alçalır.
Deniz seviyesinden yüksekliği: en alçak noktası: Büyük Okyanus 0 m
En yüksek noktası: Cerro Chirripo 3,810 m
Doğal kaynakları: Hidro enerji
Arazi kullanımı: tarıma elverişli: %6 sürekli ekinler: %5 otlak ve çayırlar: %46 ormanlar: %31 diğer: %12 (1993 verileri)
Sulanan arazi: 1,200 km² (1993 verileri)
Doğal afetler: Ara sıra depremler ortaya çıkmakta, Atlas Okyanusu kıyısı boyunca kasırgalar etkindir; yağış sezonu boyunca alçak kısımlarda su baskınları ve toprak kaymaları görülür; volkanik aktivite vardır.

Nüfus

Nüfus: 3,773,057 (Temmuz 2001 verileri)
Yaş yapısı: 0-14 yaş: %31.38 (erkek 605,728; kadın 578,128)
15-64 yaş: %63.37 (erkek 1,209,084; kadın 1,181,754)
65 yaş ve üzeri: %5.25 (erkek 92,314; kadın 106,049) (2001 verileri)
Nüfus artış oranı: %1.65 (2001 verileri)
Mülteci oranı: 0.53 mülteci/1,000 nüfus (2001 tahmini)
Bebek ölüm oranı: 11.18 ölüm/1,000 doğan bebek (2001 tahmini) Ortalama hayat süresi: toplam nüfus: 76.02 yıl erkek: 73.49 yıl kadın: 78.68 yıl (2001 verileri)
Ortalama çocuk sayısı: 2.47 çocuk/1 kadın (2001 tahmini)
HIV/AIDS - hastalıklarına yakalanan yetişkin sayısı: %0.54 (1999 verileri)
HIV/AIDS - hastalıkları taşıyan insan sayısı: 12,000 (1999 verileri)
HIV/AIDS - ölümleri: 750 (1999 verileri)
Ulus: Kosta Rikalı
Nüfusun etnik dağılımı: Beyaz ırk %94, siyah ırk %3, Amerika yerlileri %1, Çinliler %1, diğer %1
Dinler: Roma Katolikleri %76.3, Evangestler %13.7, diğer Protestanlar %0.7, Yahova şahitleri % 1.3, diğer %4.8, inançsız %3.2
Diller: İspanyolca (resmi), İngilizce Okur yazar oranı: 15 yaş ve üzeri bilgiler toplam nüfus: %94.8 erkek: %94.7 kadın: %95 (1995 verileri)

Yönetim

Ülke adı: Resmi tam adı: Kosta Rika Cumhuriyeti Kısa şekli : Kosta Rika
Yerel tam adı: Republica de Costa Rica
Yerel kısa şekli: Costa Rica
İngilizce: Costa Rica
Yönetim Biçimi: Başkanlık Tipi Cumhuriyet
Başkent: San José
İdari bölmeler: 7 bölüm; Alajuela, Cartago, Guanacaste, Heredia, Limon, Puntarenas, San Jose
Bağımsızlık günü: 15 Eylül 1821 (İspanya'dan)
Milli bayram: Bağımsızlık günü, 15 Eylül (1821)
Anayasa: 7 Kasım 1949
Hukuk sistemi: İspanyol hukuku temel alınmıştır
Üye olduğu uluslararası örgüt ve kuruluşlar: BCIE, CACM (Orta Amerika Ortak Pazarı), ECLAC (Birleşmiş Milletler Latin Amerika ve Karayipler Komisyonu), FAO (Gıda ve Tarım Örgütü), G-77, IADB (Amerika Bölgesi Kalkınma Bankası), IAEA (Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı), IBRD (Uluslararası İmar ve Kalkınma Bankası), ICAO (Uluslararası Sivil Havacılık Örgütü), ICFTU (Uluslararası Serbest Ticaret Birlikleri Konfederastonu), ICRM (Uluslararası Kızılhaç ve Kızılay Hareketi), IDA (Uluslararası Kalkınma Birliği), IFAD (Uluslararası Tarımsal Kalkınma Fonu), IFC (Uluslararası Finansman Kurumu), IFRCS (Uluslararası Kızılhaç ve Kızılay Toplulukları Federasyonu), ILO (Uluslarası Çalışma Örgütü), IMF (Uluslararası Para Fonu), IMO (Uluslararası Denizcilik Örgütü), Inmarsat (Uluslararası Denizcilik Uydu Teşkilatı), Intelsat (Uluslararası Telekomünikasyon ve Uydu Örgütü), Interpol (Uluslararası Polis Teşkilatı), IOC (Uluslararası Olimpiyat Komitesi), IOM (Uluslararası Göçmen Teşkilatı), ISO (Uluslararası Standartlar Örgütü), ITU (Uluslararası Haberleşme Birliği), LAES, LAIA (Latin Amerika Entegrasyon Birliği), NAM, OAS (Amerika Devletleri Teşkilatı), OPANAL, OPCW (Kimyasal Silahları Yasaklama Organizasyonu), PCA (Daimi Hakemlik Mahkemesi), UN (Birleşmiş Milletler), UNCTAD (Birleşmiş Milletler Ticaret ve Kalkınma Konferansı), UNESCO (Eğitim-Bilim ve Kültür Örgütü), UNIDO (Endüstriyel Kalkınma Örgütü), UNU, UPU (Dünya Posta Birliği), WCL (Dünya Emek Konfederasyonu), WFTU (Dünya İşçi Sendikaları Federasyonu), WHO (Dünya Sağlık Örgütü), WIPO (Dünya Fikri Mülkiyet Teşkilatı), WMO (Dünya Meteoroloji Örgütü), WToO (Dünya Turizm Örgütü), WTrO (Dünya Ticaret Örgütü)

Ekonomi

Ekonomiye genel bakış: Kosta Rika`nın turizm, tarım ve elektronik ihracatına dayanan sabit bir ekonomisi vardır. Son onbeş sene içinde yoksulluk seviyesi düşürülmüş ve güçlü bir sosyal güvenlik sağlanmıştır. 1996`da %0.9 oranında olan ekonomik büyüme, 199`de %3`e ve 1998`de %5.5`e çıkmıştır. 1995`de %22.5 yükselmiş olan enflasyon ise 1997`de %11.1 ve 1998`de %12`ye düşmüştür. İşsizlik %5.6 oranında sabitlenmiş ancak yüksek seviyedeki bireyin istediği işte çalışamama problemi sürmektedir. Ayrıca, iç borçların geniş faiz ödemelerinin beslediği geniş hükümet açığı, sosyal servislerin kalitesini sağlayacak girişimleri baltalamıştır. Enflasyonu düşürmek, bütçe açığını küçültmek ve kamu sektörünün verimliliğini sağlamak hükümetin en önemli mücadeleleridir.
GSYİH: Satınalma gücü paritesi - 25 milyar $ (2000 verileri)
GSYİH - reel büyüme: %3 (2000 verileri)
GSYİH - sektörlere göre: tarım: %12.5 endüstri: %30.7 hizmet: %56.8 (1999)
Enflasyon oranı (tüketici fiyatlarında): %11 (2000 verileri)
İş gücü: 1.9 milyon (1999)
Sektörlere göre iş gücü dağılımı: tarım %20, endüstri %22, hizmet %58 (1999 verileri)
İşsizlik oranı: %5.2 (2000 verileri)
Endüstri: Gıda maddeleri, tekstil ve giysi, yapı malzemeleri, gübre, plastik ürünleri

Endüstrinin büyüme oranı: %4.3 (2000)
Elektrik üretimi: 5.805 milyar kWh (1999)
Elektrik tüketimi: 5.303 milyar kWh (1999)
Elektrik ihracatı: 165 milyon kWh (1999)
Elektrik ithalatı: 69 milyon kWh (1999)
Tarım ürünleri: kahve, muz, şeker, mısır, pirinç, fasulye, patates; sığır eti; kereste
İhracat: 6.1 milyar $ (2000 verileri)
İhracat ürünleri: endüstri malları, kahve, muz, tekstil, şeker, tıbbi ürünler, elektronik aletler
İhracat ortakları: ABD %54.1, AB %21.3, Orta Amerika %8.6 (1999)
İthalat: 5.9 milyar $ (f.o.b., 2000 verileri)
İthalat ürünleri: hammaddeler, tüketim maddeleri, yatırım malları, petrol
İthalat ortakları: ABD %56.4, AB %9, Meksika %5.4, Japonya %4.7, (1999)
Dış borç tutarı: 4.2 milyar $ (2000 verileri)
Para birimi: Kosta Rika Colonu (CRC)
Para birimi kodu: CRC
Mali yıl: Takvim yılı


Kosta Rika.


Metalden yapılmış kilise Kosta Rika

Prof. Dr. Sinsi 10-06-2012 11:57 PM

Dünya Ülkelerinin Tanıtımı
 
République Démocratique du Congo

Demokratik Kongo Cumhuriyeti



http://frmsinsi.net/images/forumsins...sinsi.net_.jpg

bayrak

Arma
Slogan: Fransızca: Justice – Paix – Travail
(Türkçe: "Adalet-Barış-Çalışma")Ulusal marş: Debout Congolais
("Yüksel Kongolu")



BaşkentKinşasa
4°24′N 15°24′EEn büyük şehirKinşasaResmi dil(ler)FransızcaHükümetYarı-Başkanlık sistemi - BaşkanJoseph Kabila - BaşbakanAntoine GizengaBağımsızlıkBelçika'dan - İlan etti30 Haziran, 1960Yüzölçümü - Toplam2.344.858 km² (12.)905.351 sq mi - Sular (%) %3.3Nüfus - 2007 yılında63,655,000 (20.) - 1984 sayımına göre29.916.800 - Yoğunluk25/km² (179.)
65/sq mi GSMH(Satın alma gücü paritesi)
2005 tahmini - Toplam7.094 milyar $ (116.) - kişi başına119 $ (181.)Gelişmişlik Endeksi (2004)0.391 (167.) – düşükPara birimiKongo Frangı (CDF)Saat dilimiWAT
CAT (UTC+1,+2)İnternet alan adı.cdTelefon kodu+243

Demokratik Kongo Cumhuriyeti, eski adı Zaire olan bir orta-güney Afrika devletidir.
2.345.410 km² yüzölçümü ile Afrika'nın üçüncü büyük ülkesidir. Nüfusu 58.317.930'dur. Başkenti Kinşasa'dır. Kinşasa ile komşu Kongo Cumhuriyeti'nin başkenti Brazaville arasında sadece Kongo Nehri yer alır ve dünyanın birbirine en yakın başkentleridir.
Demokratik Kongo Cumhuriyeti'nin komşuları Kongo Cumhuriyeti (batıda), Orta Afrika Cumhuriyeti, Sudan (kuzeyde), Uganda, Ruanda, Burundi, Tanzanya (doğuda) ile güneyde Zambiya ve Angola'dır. Belçika'dan bağımsızlığını 30 Haziran 1960'ta elde etmiştir. Ülkenin ismi, Kongo nehri havzasında yaşayan Bakongo kabilesinin dilinde "avcı" anlamına gelen "kongo"dan gelir. Geniş toprakları olan ülkenin, Atlas Okyanusu'na sadece kırk kilometrelik bir kıyısı vardır (Kongo Nehrinin denize döküldüğü yer).

Tarih

19. yüzyıl yarısında Avrupalılar, Orta Afrika’da sistematik olarak keşfe başladılar. Belçika Kralı II. Léopold, Henry Stanley’i anlaşmalar yapması için bugünkü Zaire topraklarına gönderdi. Stanley, Afrikalı şeflerle kralın kefil olduğu bir teşkilat adına anlaşmalar imzaladı. 1884-1885 Berlin Konferansı'nda ülke Leopold’un hükümranlığına ve mülkiyetine verildi. Ülkenin adı Serbest Kongo Devleti oldu. Leopold’un hükümet görevlileri Müslüman tüccarları ülkenin doğu kısmından çıkardı. Yerlilere çok acımasız ve insani olmayan davranışları ve faaliyetleri, milletlerarası bir skandala neden oldu. II. Leopold döneminde Kongo nüfusu 20-30 milyondan 9 milyonun altına düştü. Sonunda Leopold, Kongo bölgesinin kontrolünü Belçika’ya teslim etmek zorunda kaldı ve böylece sömürge dönemi başlamış oldu.


Kongo D.C.nin haritası

Prof. Dr. Sinsi 10-06-2012 11:57 PM

Dünya Ülkelerinin Tanıtımı
 
Kolombiya Cumhuriyeti
República de Colombia




http://frmsinsi.net/images/forumsins...sinsi.net_.jpg




http://frmsinsi.net/images/forumsins...sinsi.net_.jpg


Resmi dilİspanyolca

BaşkentBogotá

En büyük kentBogotáDevlet

Başkanı:Álvaro Uribe Vélez

Yüzölçümü
- Toplam
- Su %'siÜlkeler arasında 26'ncı
1,141,748 km²
%8,8Nüfus
- Toplam (2005)
- YoğunlukÜlkeler arasında 28'inci
42,090,502
40/km²Para birimiKolombiya PezosuCOPSaat dilimiCET (UTC-5)Ulusal marşOh, Gloria Inmarcesible!İnternet alan adı.coUluslararası telefon kodu+57

(İspanyolca: República de Colombia), Güney Amerika´da yer alan bağımsız bir cumhuriyettir. Ülke 33 Departamentos adı verilen illerden oluşur. Başkenti Bogotá´dır.

Komşuları

Kolombiya kuzeyinde Karayib Denizi; doğusunda Venezuela ve Brezilya; güneyinde Peru ve Ekvador; batısında ise Büyük Okyanus ve Panama ile çevrilidir.

Coğrafi özellikler

İklimi

Kolombiya´nın iklimi bölgere göre çeşitlilik gösterir. Vadilerde tropik, yüksek kesimlerde ise ılıman iklim özellikleri görülmektedir. Sıcak iklim kuşağında yer alan ülke dağlarının doruklarında kar her zaman vardır.

Bitki örtüsü

Ülke topraklarının yarıya yakını sık ormanlarla kaplıdır.

Faunası

Amazon Ormanları´nda maymun, jaguar, timsah, puma, tapir ve armadillolar yaşar. Ayrıca papağan ve kolibri gibi tropik kuşlarla Kuzey Amerika´dan göç eden göçmen kuşlarda kış mevsimini burada geçirmektedirler. Yüksek dağlık bölgelerde And Kondoru denen büyük Güney Amerika akbabaları yuva yapar. Pekçok kelebek, örümcek ve böcek türlerinin yanı sıra Magdalena Irmağı´nda da timsah ve kaymanlar yaşar.

Coğrafi şekilleri

Pico Cristóbal Colón ve Pico Simón Bolívar ülkenin en büyük yükseltileridir (Her ikisinin de uzunluğu 5775 metredir). And Dağ sisteminin üç büyük sıra dağı olan Batı, Orta ve Doğu Cordilleralar ülkenin batı yarısı boyunca uzanarak Ekvador sınırında birleşirler. Alçak doğu düzlüğü boyunca Amazon ve Orinoko ırmaklarının kolları uzanır. 1600 km. uzunluğundaki Magdalena Nehri, kuzeye doğru akarak Karayib Denizi´ne dökülür.

Tarihi

Kolombiya´nın şimdi ki topraklarında, İspanyollar gelmeden önce yörenin yerlileri bu yaşamlarını ticaret ve altın zanaatıyla icra ediyorlardı. Burada Muisca, Tayrona, Sinú, Quimbaya ve San Agustín kültürleri yüzyıllar boyunca yaşadılar.
Kristof Kolomb´un adıyla anılan ülke topraklarına Kolomb hiç ayak basmamıştı. Bu toprakları gören ilk Avrupalı, İspanyol Alonso de Ojeda ve onun kılavuzu İtalyan Amerigo Vespucci´ydi.
1525 yılında Rodrigo de Bastidas Santa Marta kentini kurdu. Bunun ardından ülkenin kuzeyinde Karayib Denizi kıyısında Cartagena şehri kuruldu. 1538 yılında Gonzalo Jiménez de Quesada yerli halkın Bacatá adını verdikleri yerleşim yerini ele geçirerek burada Bogotá şehrini kurdu. 1808 yılında Napolyon, İspanya´yı işgal edince Amerika Kıtası´ndaki İspanyol sömürgeleri bağımsızlık savaşlarını ilan etti. Böylelikle Simón Bolívar önderliğindeki güçler Cartagena´da bağımsızlıklarını ilan ettiler, böylelikle 1821 yılında Büyük Kolombiya adıyla bugünkü Kolombiya, Ekvador, Panama ve Venezuela topraklarını kapsayan bir federasyon kuruldu. 1829 yılında Venezuela ve 1830 yılında ise Ekvador federasyondan ayrıldı. Panama ve Kolombiya´dan oluşan yeni devlette 1840 ila 1903 yılları arasında kanlı çatışmalar yaşandı. 1903 yılında ABD´nin desteğini alan Panamalılar bir ayaklanma sonucu Kolombiya´dan ayrıldı. Panama aynı yıl Panama Kanalı´nın kullanım hakkını ABD´ye verdi.
1948 ila 1953 arasında Kolombiya içinde büyük karışıklıklar yaşandı. Violencia adını alan şiddet olayları meydana geldi. 1950 yılında muhafazakar Mariano Ospina Pérez boşalan iktidarı devralan bir başka muhafazakar olan Laureano Gómez vekili Roberto Urdaneta ile birlikte katı bir yönetim sergiledi. Üç yıllık görev sırasında 80.000 kişinin hayatını kaybettiği tahmin ediliyor. Violencia 1963 yılına kadar sürdü. Bu zaman zarfında 200.000 kişi öldü. Violencia´ya karşı solcu gerilla grubu FARC mücadele etti. Ülkedeki karışıklıklar sebebiyle 12 ağustos 2002´de Başkan Álvaro Uribe Vélez 90 günlük olağanüstü hal ilan etti.
Ülkede 28 mayıs 2006 gününde yapılan seçimlere başkan Álvaro Uribe Vélez, liberal Horacio Serpa, sol PDA´lı Carlos Gaviria ve Bogotá Eski Belediye Başkanı Antanas Mockus adaylıklarını koydular. Seçime katılım oranı sadece % 45,11´di. Başkanlığa tekrar seçilen Álvaro Uribe Vélez % 62 oranında Kolombiya için rekor sayılan oy aldı.

Nüfus

Ekim 2006´da yapılan nüfus sayımında 1.141.748 km²´lik Kolombiya topraklarında 41.966.004 kişinin yaşadığı tespit edilmiştir. Nüfusun % 60´ını İspanyol ve yerli karışımı mestizolar, % 20´sini İspanyol kökenli beyazlar, % 14´ünü Avrupalı-Afrikalı karışımı mulattolar oluşturmaktadırlar. Kıyı kesimlerinde Afrokolombiyalılar yaşamaktadırlar. Keşfedilmemiş iç kesimlerde 16. yüzyılda İspanyollar buraya gelmeden önce ataları nasıl yaşıyorsa öyle yaşayan, 300.000 dolayında Yerli´nin yaşadığı tahmin edilmektedir.
Bogotá´nın yanı sıra bir milyon nüfusu geçen Barranquilla, Medellín ve Cali ülkenin en büyük kentleridir.

Dil ve din

Dil

Kolombiya´nın resmi dili İspanyolca´dır. Bunun dışında Yerlilerin konuştuğu çok sayıda dil mevcuttur. San Andrés ve Provdencia adalarında İngilizce konuşulmaktadır.

Din

Kolombiya Anayasası´nda inanç özgürlüğü garantiye alınmıştır. Nüfusun büyük bir kısmı katoliktir. Bunun dışında ülkede diğer dinlere inananlar (Yahudi ve Müslümanlar) da mevcuttur.

Ekonomi

Kolombiya, Güney Amerika´nın en önemli üretici ülkelerinden biridir. Karanfil üretiminde dünyada birinci sırada yer alan Kolombiya, kahve üretiminde de dünyada Brezilya´dan sonra ikinci sırada gelmektedir. Ulaşımın ülkede gelişmesi ile birlikte sanayii de hızlı bir büyüme göstermektedir. Tarımdan elde edilen ürünlerin satışı, ulaşım sayesinde ekonomi daha da gelişmektedir. Ülkede limon, portakal, muz, mango ve guava gibi meyveler yetiştirilir. Sık ormanlarından kereste, kağıt ve kontrplak gibi ürünler elde edilir. Dünyanın en değerli zümrütleri burada çıkarılır. Zengin platin, altın, gümüş, bakır, kömür,, demir, tuz, nikel, fosfat, manganez, mika ve kuvars yatakları mevcuttur. Venezuela ve Ekvador sınırları yakınlarında çıkarılan petrolün bir bölümü dış ülkelere satılmaktadır. Modern dokuma ve giyim sanayisinin yanı sıra kimyasal madde, ilaç hammaddeleri, madeni eşya, çimento ve motorlu araç sanayileri de gelişmektedir.

Prof. Dr. Sinsi 10-06-2012 11:57 PM

Dünya Ülkelerinin Tanıtımı
 
República de Chil

.
Osorno Volkanı, Los Lagos Bölgesi

Nehirler ve göller

Ülkenin özel coğrafi yapısı sebebiyle, uzun nehirleri yoktur. En uzun nehir olan Rio Loa'nın uzunluğu 443 km'dir. Ülkenin kuzeyinde Atacama Çölü'ndeki ekstrem kuraklık, büyük su birikimlerinin oluşmasını engeller. Kuzeydeki az sayıda nehir And Dağları'ndaki karlardan beslenirler. Güneye indikçe artan yağışlar, beraberinde bu bölgelerdeki nehirlere daha fazla su hacmi getirir. Nehirler, Şili ekonomisinde, özellikle enerji sağlanmasında önemli rol oynar. Bununla birlikte somon balıkçılığı ve rafting gibi macera turizmi içinde fırsatlar sunar. Kuzeyden güneye önemli nehirleri aşağıda sıralanmıştır. Gölleri arasında kuzeydeki tuz gölleri sayılabilir ki bunların en ünlüsü olarak Salar de Atacama'yı söyleyebiliriz. Bununla birlikte en kuzeyde, yeryüzünün en yüksek konumdaki göllerinden biri olan Lago Chungará gölü bulunur. Gölün alanı 21,5 km² olup, 4.500 m yükseklikte bulunur.
.
Lago Chungará ve Volkan Parinacota

Bir grup büyük ve güzel göller Temuco şehrinin güneyinden başlayıp Puerto Montt'a kadar uzanır. Bunlar sırasıyla şöyledir. Ayrıca güneyde 970 km² alanı ile Şili'nin en büyük gölü Lago General Carrera bulunur ki bu göl Arjantin'deki Lago Buenos Aires gölünün batı kanadını oluşturur.

Demografi

Nüfus

Nüfusun en sık olarak bulunduğu yer, başkent Santiago ve çevresidir. Toplam nüfusun neredeyse yarısı bu bölgede yaşar. Sadece şehirde 5.5 milyon insan yaşar ki bu ülkenin 1/3'üne tekabül eder. Kuzeyde ve güneyde tarımın yapılabildiği And'ların arasında kalan ovalar yine yoğun yaşanan yerlerdir. Santiago'nun 100 km batısında liman şehri Valparaiso'da 1 milyon insan yaşar.
Ülkenin kuzey ve güney uç noktalarına gidildikçe, yerleşim yoğunluğu, elverişsiz yaşam koşulları sebebiyle seyrekleşir. Zira kuzey çölü ve güneyin soğuk, rüzgarlı iklimi buralarda yaşamayı zorlaştırır.

Etnik yapı

Şili halkının % 90'ını ataları Avrupalı olanlarla, Avrupalı ve Kızılderili karışımı olan melezler oluşturur. Ülkedeki melezlerin oranı % 50, Mapuçelerin oranı % 7, Aymara oranı % 0.5 ve Polonezyalı oranı ise % 0.02 dir. Ülkeye özellikle 19. yüzyılda Avrupa'dan İngiliz, İrlandalı, Alman göçmen gelmiş sonraları ise Hırvatistan, Filistin, İtalya'dan göçmen almıştır.
Ülkenin ilk sahipleri olan yerli halk Mapucheler kendi aralarında da Piçunçe, Araucan ve Huilliçe olmak üzere 3 alt gruba ayrılır. Bu gruplar kendi özgün dillerini okullarda halen ilave ders olarak almakla beraber, bazı yerel TV kanallarına da sahiptirler. Bütün bunlara rağmen Mapucheler'in geleneksel yaşam tarzları, bugünkü ekenomik düzende pek mümkün olmamaktadır.
Ülkenin kuzeyinde ise başta Quechua ve Aymara olmak üzere birkaç tane daha küçük etnik grup mevcuttur.

Bitki örtüsü ve hayvanlar

Bitkiler

.
Şili arokaryası

Şili, kuzeyden güneye uzanan uzun bir ülke olması münasebetiyle çok geniş ve değişik bitki örtüsüne sahiptir. Atacama Çölü'nde pratikte hiçbir şey yetişmez. Burada daha çok kaktüs çeştlerinin yanı sıra, Andlar'a doğru ve sahil kesimlerinde bitkilere rastlanabilir. Bununla birlikte bazı yıllarda yağan yağışların ardından, çöl birkaç günlüğüne de olsa milyonlarca çiçek ile bezenir.
Çölüm güneyi step ve bozkırdır ve Andlar'da And yastığı da denilen taş sertliğinde yareta (Azorella yareta) yetişir. Kuru bölgelerde Boldo (Peumus boldus) denen bir çalı türü hakimdir. Kıyı bölgelerdeki sıradağlarda ve Andlar'da sisli ormanlar mevcuttur.
Şarap bağları Rio Elqui nehir bölgesindedir. Nehir vadisinin dışında sadece dikenli çalı ve kaktüsler vardır.
Ülkenin orta bölgesinde Jubaea cinsi bir palmiye ağacı ve şili arokaryasına çokça rastlanır. Arokarya Mapuçeler için kutsal bir ağaçtır, zira belenmelerinde onun iri tohumlarından yararlanırlar. Ayrıca yine merkezi Şili'de okaliptus ağaçları ile kaplı alanlar görülebilir.
Güney Şili'de yağmur ormanları kategorisine giren büyük ormanlar mevcuttur. Bu ormanlarda ağırlıklı olarak servi, çam, ve melez gibi ağaçlar bir arada bulunur. Ayrıca Antarktika yalancı kayını (Nothofagus antarctica) ve kavak gibi ağaçlar da çok geniş alanlara yayılmışlardır.
Patagonya bölgesinde büyük otluk stepler ve tundralar hakimdir. Magellan ve Asyen bölgelerinde çok büyük alanlar buzullarla kaplı olduğundan buralarda çok fazla bitki örtüsüne rastlanmaz.

Hayvanlar

.
Lamalar

.
Guanakolar

Steplerle kaplı alanlarda devegiller familyasından lamalar, guanakolar, alpakalar ve vikunyalar çok yaygın bir şekilde yaşarlar. And Dağları'nda yaşayan buraya özgü geyikler ve kondorlar aşağı yukarı ülkenin bütün armalarında resmedilmişlerdir.
Dağlık steplerde pumalar, kemirgenler yaşarken ormanlar da tilki, kodkod, geyik ve kolibri gibi canlılara yaşam alanı sunar.
Humboldt pengueni, macellan pengueni, deniz aslanı, pelikan türü canlılar ise kuzey Şili'nin soğuk sularında ve güney Şili'nin buzluk alanlarında rastlanan hayvanlardır.
Yaklaşık Şili'nin tüm And dağları kısımlarında And kondoru ve büyük tuz göllerinde flamingolar yaygın olarak yaşarlar.
Güneyde, nandu, magellan tilkisi ve Ateş Toprakları'nda baykuş yörede görülen canlılardandır.

Ülke tarihi

Prekolombiyano ve koloni dönemi

.
Santiago, Pedro de Valdivia tarafınfdan kurulurken 1541.

M.Ö. yaklaşık 13.000 yıllarında, bugünkü ülke sınırlarında insanların yaşadığı bilinmektedir. Kuzey Şili İspanyollar tarafından fethedilmeden kısa süre öncesine kadar İnka Krallığı'na aitti. 1520 yılında dünyanın çevresini dolaşmak için yelken açan Ferdinand Magellan, kendi adıyla anılan Magellan Boğazı'nı geçerken ülkenin güney ucunu keşfetmiş oldu. Daha sonra Şili'ye ulaşan ilk Avrupalılar altın aramak amacıyla 1535 yılında Peru'dan gelen Diego de Almagro ve mahiyetindekilerdi. Ancak bu kişiler yerel halk grupları tarafından geri püskürtüldü. Avrupalılar'ın ilk tam manasıyla yaptıkları yerleşim, 1541 yılında Pedro de Valdivia'nın 1541 de Santiago'yu kurması olmuştur. 1542 den itibaren de Şili, İspanyol Peru Valiliği'nın bir parçası haline gelmiştir.
Şili'de İspanyollar çok az altın ve gümüş bulduğu ve ülkenin ücra konumu sebebiyle Şili İspanyol Krallığı için daha ziyade fazla önem verilmeyen bir koloni durumundaydı. Ayrıca Atacama Çölü, Peru'ya direkt ulaşıma engel teşkil ettiğinden, ülke çok daha sonra, diğer tarım ürünleri ve minerallerinin devreye girmesiyle, İspanyollar tarafından önemli bir tedarik bölgesi haline gelmiştir.

Bağımsızlık savaşı ve Cumhuriyet'in oluşumu

.
Bernardo O'Higgins

Bağımsızlık talepleri ilk, 1808 yılında, İspanyaNapolyon'un kardeşi Joseph tarafından yönetilirken başladı. 18 Eylül1810 yılında başa geçen bir cunta İspanya Krallığı'na bağlı bir otonomi ilan etti. İspanyollar'ın Napolyon'a karşı yürüttüğü bağımsızlık savaşından sonra, sınırsız bir güçle tekrar Şili'yi almaya kalkıştı. Ancak İspanyollar Chacabuco'daki muharebede Şili ve Arjantinli birliklere yenildiler. 5 Nisan1818'deki Maipu muharebesinden sonraysa İspanyol direnişi sona erdi. Muharebelerin başındaki komutan Jose de San Martin, Bernardo O'Higgins yararına başkanlıktan feragat edince O'Higgins ilk Şili Devlet yöneticisi oldu.
O'Higgins 1823 yılında düşürüldü ve Peru'ya sürgüne gitmek zorunda kaldı. Akabindeki yıllarda çeşitli devlet adamları başa geçti. 1830 yılında başa geçen Diego Portales Palazuelos ülkeyi diktatör tarzda yönetirken 1833 yılında çok sıkı bir anayasa hazırlattı. Bu merkezî anayasa ile 1833-1891 yılları arasında Şili uzunca süre istikrar kazandı. Zamanla ülke, Güney Amerika'nın ekonomik olarak en güçlü bölgesi haline geldi. Yürüttüğü birçok savaşla, özellikle 1836-1839Peru-Bolivya konfedarasyon savaşını kazanmasıyla Şili gücünü pekiştirdi.
İspanya, Peru'daki eski kolonileri tekrar ele geçirmeye çalışınca Şili İspanya'ya 1865 yılında savaş ilan etti. Papudo ve Chiloe adaları önünde deniz muhrebeleri meydana geldi. Peru'da ortak düşmana karşı Şili'ye katıldı. Savaş pratikte 1866 yılında sona erdiyse de, İspanya ile problemler 1871 ve 1883 yıllarındaki antlaşmalarla çözüldü.

Sınır anlaşmazlıkları

19. Yüzyılda İspanya dışından Avrupalılar da Şili'ye göç ettiler. Bugün bu kişileri etkileri ve izleri ülkenin güney bölgelerinde görülmektedir.
Şili, 1879 ile 1883 yılları arasında Peru ve Bolivya ile yapılan savaşta, o güne kadar bu ülkelerin elinde olan Atacama Çölü bölgesini fethetti. Böylelikle Bolivya, Büyük Okyanus kıyılarını kaybetmiş oldu. Bu bölgelerde daha sonra çok zengin bakır yatakları bulundu. Dünyanın en büyük bakır madeni Chuquicamata bu bölge sınırlarındadır.
1891 yılında Şili deniz kuvvetleri Başkan José Manuel Balmaceda'ya karşı ayaklandılar. Bir iç savaş bu yüzden patlak vermiş oldu. Bu savaşta 6000 insan öldü. Balmaceda muharebeyi kaybedince Eylül 1891 de intihar etti.
1893 yılında bu kez Arjantin'le sınır sorunları yaşanmaya başladı. 1902 yılında İngiltere Kralı VII. Edward bu probleme arabuluculuk ederek Patagonya ve Ateş Toprakları iki ülke arasında pay edildi. Bu şekilde Şili 54.000 km², Arjantin 40.000 km² pay aldı.

Yakın tarih ve Allende

.
Allende için yürüyüş

.
... Salvador Allende

1969 yılında ülkede sol güçler Unidad Popular(UP) adlı bir seçim birliği oluşturdular. Bu birlik komünist ve sosyalist parti gibi partilerin yanında birkaç tane daha solcu, hümanist küçük partilerden oluşuyordu. UP kendisini sosyalist bir çizgiye oturtarak, endüstrinin devletleştirilmesi ve büyük arazi sahiplerinin arzilerini istimlak edilmesi gibi vaatlerde bulundu. Bu birlik 1970 yılında Salvador Allende'yi başkanlık için aday gösterdi.
1970 seçimlerinde seçim birliği UP oyların % 37 sini alarak seçimlerin en güçlüsü olarak çıktı ve Allende Devlet Başlanlığı'na seçildi. Muhafazakar rakibi Jorge Alessandri oyların % 35,3 ünü ve Hristiyan Demokrat Radomiro Tomic % 28.1'ni aldı. Allende'nin azınlık hükümeti ekonominin başlıca dallarını peşpeşe devletleştirmeye başladı (Bankacılık, tarım, bakır madenleri, haberleşme). Böylece muhalefetle gitgide büyüyen çekişmeler oluştu. Ayrıca ABD'de de Allende'nin seçim zaferine karşı rahatsızlık oluşmuştu. Zira Şili'de marksist etkilere sahip halk cephesi, Küba'dan sonra ikinci Amerika devleti olarak yönetimdeydi. Bu endişe, 1954 yılındaki ABD başkanı Eisenhower'in domino teorisinden tetiklenmiş oluyordu. Bu teoriye göre yanyana dizilmiş domino taşlarından birincisinin devrilmesinin zincirleme bir şekilde diğerlerinin de devrilmesi gibi Şili'den sonra diğer Güney Amerika ülkeleri de teker teker komünizm altına girecekti. 1973 yılında UP oy sayısını daha da arttırmayı başardı.


Prof. Dr. Sinsi 10-06-2012 11:58 PM

Dünya Ülkelerinin Tanıtımı
 
Şİli DEVAMM

Pinochet dönemi

Yukarıda sıralanan gelişmelerin ardından, 11 Eylül1973 tarihinde hükümete karşı bir askeri darbe gerçekleşti. Başkan Allende'nin, inandırıcı olmasa da, görgü şahitlerinin ifadeleriyle Başkanlık Sarayı Moneda'da intihar ettiği söylendi. Yüzlerce Allende yanlısı bu günlerde öldürüldü, binlercesi tutuklandı. Tüm devlet birimleri askeri birlikler tarafından işgal edildi. Tüm yetkileri, cunta lideri olarak General Augusto Pinochet devraldı. Pinochet aynı zamanda donanma, hava birlikleri ve polis teşkilatınında en üst kademedeki yetkilisiydi.
Askeri birlikler kuzey Şili'nin en tenha çöl bölgelerinde ve Patagonya'nın yerleşimi seyrek yerlerinde toplama kampları oluşturdu. Bir çok cunta muhalifi işkencede öldürüldü ya da uçaklardan denize atıldı. Binlerce Şilili insan hakları ihlalinden yurt dışına kaçtı ya da sürgüne gönderildi.
Pinochet'nin iktidarı ele geçirmesiyle, ABD tekrar yoğun olarak ekonomik bağlamda ülkeyi desteklemeye başladı. Yeni hükümet daha önceki devletleştirmeleri, önemli bakır madeni Chuquicamata hariç olmak üzere geri aldı. Neoliberal bir ekonomi politikası izlerken, tüm sendikal hakları da geri aldı. Geri gelen sermaye ile birlikte ekonomi nefes aldı. Bu ekonomi poltikalarıyla beraber zengin ile fakir arasında fark daha da belirginleşmeye başladı. Ama kamu ekonomisi, büyüme ile birlikte, Güney Amerika'daki alışılmış olandan daha fazla istikrar kazandı. Ekonomik istikrarın yanında insan hakları ihlalleri devam etmekteydi.
.
Gerginlik sebebi Beagle-Kanalı

Aralık 1978 de Arjantin ile Şili arasında savaşa gidebilecek gerginlikler oluştu. Gerginliğin sebebi, Beagle Kanalı'ndaki, üzerinde yaşam olmayan Lennox, Picton ve Nueva gibi adalardı. Zira buralarda çok yüksek petrol rezervleri olduğu tahmin ediliyordu. Bu gerginlik Vatikan'ın araya girmesiyle 1985 yılındaki sınır antlaşması sonucu, dostça çözülürken bu 3 ada da Şili'ye bırakıldı. Bugün hala bu ülke ile tamamen çözülememiş ufak tefek sınır tartışmaları vardır.

Yeniden demokrasi

1988 yılında yapılan referandumda % 55 oy oranıyla Pinochet'in ülkeyi daha fazla yönetmemesi sonucuna varıldı. 1989 yılında 15 yıllık dikta rejiminden sonra ilk seçimler yapıldı. Hristiyan Demokrat Patricio Aylwin Başkanlığa seçildi. Aylwin mütevazı ekonomi reformlarının yanısıra beraber yaşayabilmek için devlet ile halkı barıştırmaya başladı. 1993 yılında ilk defa bazı subaylar insan hakları ihlalinden mahkemeye çıktılar. Çok sayıda sürgün ülkeye döndü.
1994-2000 yılları arasında ülkeyi Hristiyan demokrat Eduardo Frei Ruiz-Tagle yönetti.
Pinochet 1998 yılında İngiltere'de tutuklandı ve daha sonra dışarı çıkma yasağı kondu. 2000 yılında sağlık sorunları yüzünden serbest bırakıldı.
2000 yılında Sosyalist Ricardo Lagos Başkan seçildi. 2006 yılında ise ülke tarihinin ilk kadın başkanı Michelle Bachelet bu makama geldi.

Ekonomi

.
Dünyanın en büyük bakır madeni Chuquicamata

Salvador Allende'nin sosyalist halk ekonomisinin aksine Pinochet, neoliberal pazar ekonomisine yönelmiştir. Kamu kuruluşlarının büyük bölümü hem Pinochet zamanında hem de daha sonraki yönetimlerde özelleştirilmiştir. Ancak Allende zamanında devletleştirilen, Pinochet'nin militer kontrolü altında tutulan bakır üretimi bugün hala devlet elindedir.Pinochet'den sonra orta sol iktidarlar ,sosyal hakları tesis etmek için gayret etmiş olsa da, Şili hala daha bugün sosyal eşitsizliğin çok fazla olduğu ülkelerden biridir.
Ülkenin en büyük sektörlerinin başında % 57 ile hizmet sektörü gelir. Bunu % 34 ile üretim % 9 ile de tarım izler.. Şili Latin Amerika’nın en büyük hammadde üreticilerindendir. Dünyanın en büyük bakır rezervlerine sahiptir ki bu Dünya üretiminin % 40’ına tekabül eder.. Çeşitli değerli metaller ve Şili güherçilesi 19. yüzyıl boyunca ülkeyi zengin kılmıştır. Bugün Pascua-Lama projesi ile planlanan Dünya’nın en büyük altın madeninin, beraberinde çok büyük çevre sorunlarını da getirmesinden endişe ediliyor.
Bunların yanında balıkçılık ve tarım da ülke ekonomisinde önemli rol oynar. Ülke alanının % 7’si tarım alanı olarak kullanılır. Bu alanlar daha çok ülkenin merkezi kısımlarında yoğunlaşmıştır. Kuzeydeki çölde tarım sadece vahalarda yapılır. Hayvancılık ise ağırlıkla orta Şili ve güney Şili’nin kuzey kısımlarında yapılır.
Şarapçılık da ülke ekonomisine önemli katkılar yapar.

Önemli sanatçılar

.
Pablo Neruda

Modern Şili kültüründe, birçok önemli şahsiyet iz bırakmıştır.
Isabel Allende (*1942), en ünlü çağdaş Şili yazarı. Ruhlar evi (filme de alınmış), Fortuna'nın kızları, Sonsuz plan gibi dünya çapında yayımlanmış romanları mevcuttur. Ayrıca kendisi eski başkan Salvador Allende'nin de yeğenidir.
Roberto Bolano (1953-2003), Sürrealist şiir yayımcısı. 1973'teki askeri darbeden sonra sürgüne çıkmıştır. Bir çok edebiyat ödülü sahibidir. Barcelona'da ölmüştür.
Víctor Jara(1932-1973), politik şarkıcı. Nueva Canción (yeni şarkı) akımının ve tüm Güney Amerika'daki devrimci sanatçı hareketinin en önemli temsilcilerinden biri olarak kabul edilir. Salvador Allende'yi desteklemiş, askeri darbe sırasında işkence görerek öldürülmüştür.
Pablo Neruda (1904-1973), Dünyaca ünlü şair, yazar ve 1971Nobel ödül sahibi. Çok sayıda sosyal ve politik şiir yayınlamış ve Salvador Allende döneminde Fransa Büyükelçiliği görevinde bulunmuştur. Askeri darbeden kısa süre sonra kanserden ölmüştür.

Gabriela Mistral (1889-1957), şair ve 1945 Nobel edebiyat ödülü sahibi. Sevgilisi Romelio Ureta intihar ettikten sonra şiirlerinde aşk, ölüm ve umut temalarını işlemiştir. Daha sonra Şili için diplomatik alanda çalışmıştır.
Inti Illimani, Quilapayún, Illapu gibi müzik grupları "Nueva Canción Chilena" (Şili yeni şarkısı) akımını dünyaca ünlü hale getirmişlerdir. Bu gruplar askeri darbe yüzünden yıllarca yurt dışında mülteci olarak bulunmuşlardır.
Violeta Parra (1917-1967) "Nueva Canción Chilena" akımının kurucusudur. Şarkıcı fakirlik içinde büyümüş ve çok erken yaşlarda kendi folk müziklerini bestelemiş, 50'li yıllarda geleneksel şarkıları toplamış ve derlemiştir. Kendi eserleri, güçlü politik karaktere sahiptir. Müziğin yanında şiir yazmış, resim ve heykel yapmıştır. Bir çok Şilili ve uluslararası sanatçı şarkılarını seslendirmiştir. En tanıdık şarkısı Gracias a la vida 'dır.
Antonio Skármeta (1940), yazar ve Salvador Allende taraftarı. 1973 darbesinden sonra ülkeyi terketmiştir. Diktatörle ilgili çok sayıda roman ve hikaye yazmıştır. 2000 ile 2003 yılları arasında, daha önce sürgünde bulunduğu Berlin'de konsolosluk görevinde bulunmuştur.

Roberto Matta (1911-2002), 20. yüzyılın büyük sürrealist ressamı. Aynı zamanda Salvador Dalí ve Federico Garcia Lorca'nın arkadaşıdır.Bazı önemli şehirleri

.
Şili biyosfer koruma alanları

UNESCO Ülkede 8 bölgeyi doğal biyosfer rezervi ilan etmiştir. Bunlar:

Prof. Dr. Sinsi 10-06-2012 11:58 PM

Dünya Ülkelerinin Tanıtımı
 
Çeçenya Cumhuriyeti (Türkçe)
Чеченская Республика (Rusça)
Нохчийн Республика (Çeçence)


bayrak

Arma
Ulusal marş: Çeçenya Cumhuriyeti Milli Marşı



BaşkentGrozni
Resmi dilRusça, ÇeçenceDevlet
Devlet BaşkanıÖzerk Cumhuriyet
Ramzan KadirovKuruluş
11 Ocak1991Yüzölçümü15,300 km² (Rusya'da 49.)Nüfus
Yoğunluk1,103,686 2002 sayımı
72.1 kişi / km²GSMHBilgi yokPara birimiRuble (RUB)Telefon kodu20Çeçenya (Çeçence: Нохчийн Республика / Nohçiyn Respublika), Rusya'nın içinde özerk cumhuriyet. Çeçenistan olarak da bilinir. Başkenti Grozni'dir. Kuzeybatısında Stavropol Kray, doğusunda ve güneyinde Dağıstan ile Gürcistan, batısında İnguşya ve Kuzey Osetya yer alır.
Sovyetler Birliği’nin 1991 yılında dağılmasından sonra İçkerya Çeçen Cumhuriyeti adıyla bağımısızlığını ilan etmesine rağmen sadece dönemin Taliban yönetimindeki Afganistan tarafindan ocak 2000'de tanındı.[i]. 1991'de yapılan seçimde ilk cumhurbaşkanı General Cahar Dudayev oldu.Boris Yeltsin sıkıyönetim ilan ederek savaşa devam etti. Temmuz1992'de Çeçen-İnguş parlamentosu Latin alfabesini kabul etti. 1927'de Arap alfabesi kullanmak yerine Çeçen alfabesine geçtiler, Çeçenler Rusya ile federasyon anlaşmasını imzalamayı reddettiler. 1996'da çatışmalara son vermek amacıyla Zelimhan Yandarbiyev Ruslarla barış anlaşması imzaladı. O yıl geçici başbakan olarak Aslan Mashadov atandı. Ardından 1997'de rakibi Şamil Basayev'i geride bırakarak Çeçenistan İçkerya Cumhuriyeti'nin 2. cumhurbaşkanı oldu fakat 2005'te öldürüldü. Ölümünden sonra Argun'lu Abdul-Halim Sadulaev cumhurbaşkanı oldu fakat o da 17 Haziran2006'da öldürüldü. Çeçen Cumhuriyeti İçkerya anayasasına göre şu andaki devlet başkanı Dokka Umarov'dur. Uluslararası kanunlara aykırı olarak Rus ordusunun işgali altında bulunan İçkerya'da eski bir boksör olan Ramzan Kadirov'da Rusya tarafından, Rus yanlısı kukla hükümetin başına getirilmiştir. Meşru İçkerya güçleri ile Rus kuvvetleri ve bunların desteğinde ki kukla yönetim güçleri arasında ki savaş halen devam etmektedir. Ayrıca direniş lideri Dokka Umarov 5 müslüman kafkas bölgelerininbirleşerek Kafkasya Emirliğini kurduğunu 28.10.2007 yılında ilan etmiştir.

Prof. Dr. Sinsi 10-06-2012 11:58 PM

Dünya Ülkelerinin Tanıtımı
 
Kanarya Adaları otonom Topluluğu


Bayrak



http://frmsinsi.net/images/forumsins...sinsi.net_.jpg

arma

Milli Marş:Arrorro



http://frmsinsi.net/images/forumsins...sinsi.net_.jpg


DevletİspanyaBaşşehirLas Palmas de Gran Canaria ve
Santa Cruz de TenerifeResmi dilİspanyolcaAlan
-Toplam
-İspanya'nın %13 ncu sırada
7.447 km²
%1,5Nüfus
- Toplam (2006)
-İspanyol %
-Yoğunluk8 nci sırada
1.995.833
%4.5
268/km²CumhurbaşkanıPaulino Rivero
(Ulusal Liberal parti)

Koordinatlar: 28°06′N 15°24′W Kanarya Adaları, Fas'ın batısında İspanya'ya bağlı, Atlas Okyanusu'nda yer alan takımadalar.
Afrikakıtasının 100 km batısında yer alır. Nüfusu 1.438.686 (1986), yüzölçümü 7.273 km²'dir.
Kanarya Adaları: Büyük Kanarya, Tenerife Fuerteventura, Lanzarote, Palma, Gomera ve Hierro olmak üzere başlıca 7 ada ile birkaç küçük adacıktan oluşur.

Fiziki yapı

Yüzey biçimleri oldukça dağlık, sarp yalıyarlarla çevrili bu volkanik adaların en yüksek noktası 3.718 m ile Tenerife Adası'nda Teide Tepesi'dir. Kanarya Adaları'nın iklimi elverişli ve düzenlidir. Okyanusta yer alması sebebiyle sıcaklık farkları azdır.

Tarım

Adalarda tütün, domates, muz, portakaltarımının yanısıra turizm en büyük gelir kaynağıdır.

Tarih

Eski çağ'da Hesperides, Roma döneminde Fortunatae adlarıyla anılan adalar 1402'de Jean de Bethencourt tarafından fethedildi. Portekizliler ile İspanyollar arasındaki çekişmelere konu olan ada 1479'da Alçaçova Antlaşması'yla İspanyollara geçti.
Buna karşı ayaklanan adanın yerli halkı Guancheler İspanyollarca katledildi. 1902'de Afrika uluslarının desteğinde İspanyollara karşı başlayan ayaklanma da kanlı bir biçimde bastırıldı. 1978'de bağımsızlıkçı hareketler yeniden boy gösterdi.

Komşuları

Resimler



http://frmsinsi.net/images/forumsins...sinsi.net_.jpg


palma adsından görünüm



Tenerife adasından görünüm



http://frmsinsi.net/images/forumsins...sinsi.net_.jpg


Kanarya Adaları yakınında bulunan enkaz gemi -SS America

Prof. Dr. Sinsi 10-06-2012 11:58 PM

Dünya Ülkelerinin Tanıtımı
 
Canada

Kanada
.
Kanada siyasi haritası

Kanada'da en az 10,000 yıl boyunca İlk Halklar olarak tanınan yerliler yaşamıştır. Avrupalılar tarafından ilk ziyaret 1000 yılı civarında kısa bir süre Newfoundland'e yerleşen Vikingler tarafından yapılmıştır. Daha “temelli” Avrupalı ziyaretleri 16. ve 17. yüzyıllarda Fransızların yerleşimi ile başladı.
1763'de Yedi Yıl Savaşı'ndan sonra Fransa, Karayip Adaları'nı tutup Kuzey Amerikan kolonisi Yeni Fransa'yı İngiliz Krallığı'na bırakmaya karar verdi.
Amerikan Devrimi'nden sonra İngiliz Birleşik Krallığı'na sadık olanlar Kanada'ya yerleştiler.
1 Temmuz1867'de İngiliz Kuzey Amerika Yasası'nın geçmesiyle İngiliz Birleşik Krallığı Kuzey Amerikan kolonisi dört eyaletinden oluşan federasyona kendini yerel yönetim hakkı verdi. Bu eyaletlerden “Kanada” ikiye ayrılıp Quebec ve Ontario eyaletlerini meydana getirdi, diğer iki eyalet de New Brunswick ve Yeni İskoçya'ydı. Kanada Konfederasyonu terimi bu birleşimi ifade eder, ve genellikle sonuçlanan federasyon için de kullanılır.
Diğer İngiliz koloni ve bölgeleri de kısa zamanda Konfederasyon'a bağlandılar; 1880'de Kanada, Newfoundland ve Labrador dışında (1949'da katıldılar) şu anki alanını kaplıyordu. Dominyon'un tüm ilişkilerinin kontrolü Westminster Tüzüğü ile 1931'de, ve 1982'de Kanada Anayasası'nın kabulü ile sağlandı.
20. yy'in ikinci yarısında, çoğunluğu Fransızca konuşan Quebec eyaletinin bazı vatandaşları 1980 ve 1995'teki iki referandum ile bağımsızlık kazanmaya çalıştılar. Her iki referandum da Quebecois Partisi liderliğindeydi, ve ilki %60, ikincisi %50.6 hayır oyu ile reddedildi.

Politika

Federal Hükümet

Kanada parlamenter demokrasi ve anayasal monarşi ile yönetilen bir federasyondur. Devlet Başkanı ve hükümdarı “Kanada Kraliçesi” sıfatı ile Kraliçe II. Elizabeth'dir. Kraliçe'nin Kanada'daki temsilcisi Genel Vali'dir ve genellikle emekli olmuş eski politikacılar veya diğer seçkin Kanadalılar arasından Başbakan önerisiyle Kraliçe tarafından atanır. Genel Vali, siyaset dışı bir figür olup, Avam Kamarası ve Senato'nun çıkardığı kararnamelere kraliyet onayını sağlamak, devlet belgelerini imzalamak, parlamento toplantılarını resmen açıp kapatmak, ve seçimler öncesi parlamentoyu feshetmek gibi görevleri vardır. Hem Kraliçe hem de Genel Vali çok az yetkiye sahip sadece göstermelik yöneticilerdir, ve hemen her zaman Hükümet BaşkanıBaşbakan'ın tavsiyesi doğrultusunda hareket ederler.
Kanada anayasası bu sayfada bulunabilir. Ancak anayasanın bir kısmı yazılmamıştır, metin çeşitli gelenekler ve uzlaşmalar çerçevesinde yorumlanır.
Devletin yasama kolu seçilmiş Avam Kamarası ve Başbakan önerisiyle Genel Vali tarafından atanmış Senatör'lerin dahil olduğu Senato'dan oluşur. Senato'da 105 Senatör vardır, bunların 24'ü Ontario'dan, 24'ü Quebec'den, 24'ü deniz eyaletlerinden (10 Yeni İskoçya, 10 New Brunswick, 4 Prince Edward Adası), 24'ü batı eyaletlerinden (6'şar Manitoba, Britanya Kolumbiyası, Saskatchewan, Alberta), 6'sı Newfoundland'den, ve birer kişi de bölgedelerdendir (Northwest Territories, Yukon, Nunavut). Kanada'daki katı parti disiplini Başbakan'a Parlamento'dan geçen hemen her yasa üzerinde yüksek kontrol gücü verir.
Başbakan Avam Kamarası için seçimlerin yenilenmesine kendi takdiri ile karar verir ancak bu bir önceki seçimlerden 5 yıldan daha geç olamaz.

Genel Vali Başbakan'ı biçimsel olarak atar, atanan kişi genellikle Avam Kamarası'nda en fazla sandalyeye sahip partinin başkanıdır. Daha sonra başbakan Avam Kamarası ve Senato'daki partilileri arasından uzlaşmayla belirlenmiş olanlarının Bakanlar Kurulu'na atamasını yapar.
Kanada'da üç büyük ulusal parti vardır: merkezci Liberal Parti, sağ-kanat Muhafazakar Parti, ve demokratik sosyalist Yeni Demokrasi Partisi. Bölgesel parti Bloc Québécois Quebec'de birçok sandalyeyi elinde tutar, ayrılıkçı amaçlı ve temelde sosyal demokrat bir partidir. Başka küçük partiler de mevcuttur, fakat Avam Kamarası'nda nadiren sandalye kazanırlar. Benzer şekilde bağımsız adaylar da nadiren seçilirler.
Muhafazakar Parti şu anki başbakan Stephen Harper'ın partisidir, ve şu anda azınlık hükümeti olarak görev yapmaktadır. Hükümet kurabilen diğer tek parti bir önceki hükümeti kuran Liberal Parti'dir. Son yıllarda Kanada ABD'ye göre sol görüşe daha yakın bir toplum olarak düşünülmekteyse de Ocak 2006'daki seçimlerde ABD yanlısı Muhafazar Parti başarılı olmuş, ancak aldıkları oylar sadece azınlık hükümeti kurmaya yeterli olmuştur.
Devletin yargı erki federal ve eyalet düzeyinde çeşitli mahkemelerden oluşur. Hem federal hem de eyalet mahkemelerinin kararları Yüksek Mahkeme'de temyiz edilebilir.
Kanada Birleşmiş Milletler, İngiliz Milletler Topluluğu, Frankofon, NATO, G8 ve APEC üyesidir.

Eyalet ve bölgeler

Asıl Makale; Kanada'nın Eyaletleri ve Bölgeleri
.
Alberta Banff Ulusal Parkı'ndaki Morraine Gölü

Kanada 10 eyalet ve 3 bölgeye ayrılmıştır. Eyaletlerin federal yönetimden geniş oranda özerkliği varsa da bölgelerin bağımsızlığı daha azdır.
Eyaletler, Kanada'nin sosyal programlarının çoğundan (örneğin sağlık sistemi, eğitim ve refah) sorumludur; ve toplamda federal hükümetten daha fazla gelir toplarlar. Federal hükümetin politikalarından muaf tutulabilirler, ancak bu federal gelirlerden alınan payın kaybı riskini de taşır. Ceza kanunları kesinlikle federal hükümetin sorumluluğu altında olan az sayıdaki alanlardan biridir ve suç ve ceza Kanada'nın çoğunda tek biçimlidir.

Eyalet Hükümetleri

On eyaletin eyalet başbakanı tarafından yönetilen seçilmiş yasama kolu vardır, eyalet başbakanları federal başbakanla aynı şekilde seçilirler. Ayrıca her eyaletin federal başbakan tarafından atanan ve Kraliçe'yi temsil eden göstermelik birer vali yardımcısı vardır.
Çoğu eyalette federal düzeydeki partilerin karşılığı olan eyalet duzeyinde partiler vardır. Ancak NDP dışında eyalet düzeyi partiler ile federal düzeydekilerin arasında resmi bir bağ yoktur. Bazı eyaletlerde Saskatchewan Partisi ve Labrador Partisi gibi yerel politik partiler de bulunur.
Quebec'deki politik durum diğerlerinden çok farklıdır, partiler arasındaki en belirgin fark, Québécois Partisi tarafından temsil edilen ayrılıkçılık ile Quebec Liberal Partisi tarafından temsil edilen federalciliktir. Bu iki parti haricinde sağ görüşlü Quebec Demokratik Eylem Partisi (ADQ) ve sol görüşlü İlerici Güçler Birliği (UFP) adlı küçük partiler de Quebec'de faaliyet göstermektedir. Ancak bunlardan sadece ADQ şimdiye kadar Quebec meclisine üye sokabilmiştir.

Bölgesel Hükümetler

.
Dawson, Yukon

Anayasa yerine Parlamento tarafından kuruldukları için bölgeler eyaletlerden daha az siyasi güce sahiptirler. Bunun sonucu olarak bölgeler Parlamento'da eyaletlere eşit temsil edilmezler.
Bölgelerin devlet başkanlarına komisyoner denir. Her ne kadar eyaletlerdeki yardımcı valilere eşit düzeydelerse de Kraliçe'nin temsilcisi değillerdir. Federal hükümet tarafından atanırlar.
Yukon'un eyalet meclisleriyle aynı şekilde çalışan kendi bir meclisi vardır, fakat diğer iki bölge siyasal partisiz uzlaşma yönetimi sistemi kullanırlar. Bu yöntemde her aday seçimlerde bağımsız olarak yarışır, ve bölge başbakanı adaylar arasından ve adaylar tarafından seçilir.
Federal hükümet ve bölgesel hükümetler arası ilişkiler her zaman gergin olmuştur. Hükümetler arası uzlaşmazlıkların çoğu kaynakların kullanımı ve finansman hakkında olmuştur. Kişi başına gelire göre bölgeler Kanada'da en yüksek oranda olsa da, bölgelerdeki yoksulluk oranı sosyal yalıtım, mal sağlamadaki aşırı zorluk ve maliyet, işlerin yıpratıcılığı ve sosyal problemlerden dolayı devamlı yüksek olmuştur.

Ekonomi

Varlıklı ve yüksek teknolojiye sahip endüstriyel bir toplum olarak Kanada bugün, serbest pazar merkezli ekonomik sistemi, üretim modelleriyle ve yüksek yaşam standartları ile ABD'ye çok benzer. İkinci Dünya Savaşı'ndan bu yana imalat, madencilik ve hizmet sektörlerindeki artış Kanada'yı kırsal ekonomiden endüstriyel ve şehirsel bir toplum haline getirdi. Enerji üretimi bakımından kendine yeterli olan Kanada'nın doğu kıyısında ve batıdaki üç eyaletinde engin doğal gaz yatakları ve fazlaca diğer doğal kaynakları bulunmaktadır. 1989'daki Kanada-ABD Serbest Ticaret Anlaşması (FTA) ve 1994'deki Meksika'yı da içeren Kuzey Amerika Serbest Ticaret Anlaşması (NAFTA) ABD ile olan ticari ve ekonomik bütünleşmede hızlı bir artışa neden oldu. Bu yakın ilişkiden dolayı, 2001'de ABD'de ekonominin kötüye gitmeye başlaması Kanada ekonomisinde de olumsuz etkiye yol açtı, ancak Kanada ekonomisi beklenenden daha az etkilendi. 1993-2000 arası reel büyüme ortalama %3 iken, bu oran 2001'de azaldı. 2003'te imalat ve doğal kaynaklar sektörlerindeki küçülmeden dolayı işsizlik arttı. Bunlara rağmen Kanada 2001'den sonra ekonomik gerilemeyi durdurmayı başardı ve G7 grubu içerisindeki en iyi ekonomik büyüme oranını tutturdu.
.
Charlottetown, Prince Edward Adası şehir ve limanı

Ekonomik durumun üzerine düşmekte olan iki gölgeden birincisi İngilizce ve Fransızca konuşan bölgeler arasında devam eden anayasal çıkmazın federasyonun bölünmesi olasılığını ortaya çıkarmasıdır. Süregelen belirsizlik Kanada'nın borçlarından kimin sorumlu olacağı, ticari ilişkilerin nasıl bir hal alacağı gibi birçok soruyu da beraberinde getirmektedir.
Diğer bir uzun vadeli endişe de “beyin göçü” olarak da bilinen profesyonellerin daha yüksek ücret, daha düşük vergi gibi nedenlerle ABD'ye akmaya başlamasdır. Aynı anda da önemi pek farkedilmese de göçmenlik yoluyla bir “beyin kazanımı” da devam etmektedir [color="#330099"]. Çoğu batı ülkesinde olduğu gibi Kanada'da da bu durumun faydaları yabancıların niteliklerinin tanınmasi kurallarıyla sınırlanmıştır; çok sayıda eğitimli ve yetenekli göçmen Kanada'da niteliksiz işlerde çalışmaktadırlar, çünkü sicilleri devlet, işverenler ve Kanada Medikal Birliği gibi çeşitli profesyonel kurumlarca tanınmamaktadır.
Transparency International adındaki kurum Kanada'yı ahlaki yozlaşmanın en az olduğu 12. ülke olarak sıralamaktadır.

Diller [değiştir]

Kanada'nın iki resmi dili vardır: İngilizce ve Fransızca.

7 Temmuz1969'da Kanada federal devletinin tümünde Fransızca ve İngilizce eşit kabul edildi. Bu durum Kanada'nın kendisini federal düzeyde çift dilli ve çok kültürlü bir ulus olarak tanımlamasına yol açtı. Kanada Haklar ve Özgürlükler Beyannamesi belirtir ki:
  • Fransızca ve İngilizce resmi diller olarak birbirine eşittir;
  • Parlamentoda her iki resmi dilde de tartışma yapılabilir;
  • Kanunlar her iki resmi dilde de eşit otoriteyle yazılacaktır;
  • Parlamento tarafından kurulan herhangi bir mahkemede iki resmi dilde de işlem yapılabilir;
  • Herkes federal devletten iki resmi dilden istediği ile hizmet alma hakkına sahiptir;
  • Yeterli sayıya ulaşıldığı takdirde, içinde bulunulan eyalete göre azınlık resmi dili konuşanlar (Fransızca çoğunluğa sahip eyalette İngilizce konuşanlar, ya da tam tersi) çocuklarının eğitimini iki resmi dilden istedikleriyle almasını sağlayabilirler.
Eyaletler düzeyinde sadece New Brunswick çift resmi dillidir; diğer tüm eyaletlerde çift dillilik federal yasalarla sağlanmıştır. Her ne kadar diğer eyaletler çift resmi dilli değilse de eyalet yönetimlerinin çoğu, İngilizce ya da Fransızca konuşan azınlıklarına hizmet vermektedir.
Quebec'in resmi dili Fransızca'dır. Fransızca Dili Beyannamesi, Fransızca'nin kullanımını koruyan kurallar ortaya koyar ancak bir yandan da İngilizce ve yerli dillerini konuşanlara da çeşitli haklar verir.
Fransızca'nın sıklıkla konuşulduğu yerler, Quebec, Ontario, New Brunswick ve güney Manitoba'dır. 2001 nüfus sayımında 6,864,615 kişi Fransızca'yı ana dilleri olarak beyan ettiler, bunların %85'i Quebec'de yaşayanlardı. İngilizce'yi ana dil olarak belirtenler de 17,694,835 kişiydi.
Resmi diller dışında konuşulan dillerin de Kanada'da önemi vardır, 5,470,820 kişi ana dil olarak resmi diller dışında bir dil beyan etmişti (Bu istatistikler birden fazla ana dil beyan edenleri de içermektedir). En önemli resmi olmayan diller: Çince (853,745) özellikle Kanton lehçesi (322,315); ve İtalyanca (469,485).
Kanada'da yerli dillerini konuşan çok sayıda insan yaşamaktadır, ancak bunların birkaçı dışında çoğu azalmaktadır. Bunlardan en önemli olanları Cree dili (72,885); Inuktitut (29,010), ve Ojibwe dili'dir (Cree ile birlikte toplam 150000).

Demografi [değiştir]

Asıl makale: Kanada Demografisi

2001 Kanada nüfus sayımında cevap verenler etnik kökenlerini şu şekilde ifade etmişlerdir: [color="#330099"] Toplam beyaz olmayan (“görünür azınlık”) nüfusu Kanada nüfusunun %13'ünü oluşturur. [color="#330099"].

Kültür

.
Calgary, Alberta

Her ne kadar Kanada kültürü İngiliz ve Amerikan kültüründen çok etkilenmişse de birçok eşsiz özelliğini de korumaktadır. Son birkaç onyılda kısmen 1967'de Kanada'nın 100. yılı sonrasında artışa geçen milliyetçilik nedeniyle daha güçlü bir Kanada kültürü gelişti.
Kanada-ABD sınırı dünyanın en uzun korunmayan sınırıdır, ve ABD ile Kanada devletleri ticaret, ekonomi ve hukuk konusunda birçok alanda işbirliği içindedirler. Kanada ve ABD birbirlerine yaklaştıkça çok sayıda Kanadalı, Kanada'yı Kuzey Amerika'da “farklı” bir ülke yapanın ne olduğu konusunda karmaşık duygular geliştirdi. Kanada'daki Amerikan kültürel varlığı bir “kültürel ele geçirme” korkusu oluşturdu, ve bu da Kanada kültürünü koruma amaçlı yasaların çıkmasına ve devlet kurumlarının kurulmasına neden oldu. Kanada kültürünün çoğu Amerikan kültüründen farklı olarak tanımlı kalmıştır. Örneğin Kanadalılar ülkelerini bir eritme kazanı yerine eşsiz göçmen kültürlerinin bir mozaiği olarak görmektedirler. CBC gibi devlet finansmanı ile çalışan kitle iletişim kuruluşları da Kanada'da böyle bir görüşü desteklemeye devam etmektedir, ancak son yıllarda eleştirmenler Kanada “kültürel” yayıncılığını fazlasıyla politik olmakla suçlamaktadırlar.
.
Vancouver, Britanya Kolumbiyası

Kanada kültürü 2003'te Amerika Birleşik Devletleri liderliğindeki 2003 Irak Savaşı'na katılmayı reddetmesiyle, eşcinsel evlililiği ve küçük miktarlarda marihuana bulundurmayı yasallaştırma yolundaki adımlarıyla uluslararası bir tartışmanın konusuydu. Bir çok uluslararası gözlemci bu gelişmeleri Kanada'nın güney komşusundan toplumsal olarak daha serbestiyetçi olarak gördü. Kanada'nın bu özellikleri ülke içinde de temelde Amerika Birleşik Devletleri'ne göre toplumun daha “sol görüşlü” olarak görülmesi, sol partiler tarafından sağ partilere göre daha olumlu algılandı.
Akçaağaç yaprağı'nın Kanada'nın ulusal sembolü olarak kullanılması 18. yüzyıl başlarına dayanır. Bu sembol eski ve şu anki Kanada bayrağı'nda, ve Kanada Arması'nda kullanılmaktadır. Ülkenin tanınan diğer özellikleri, engin ormanları, Kayalık Dağlar sıradağları ve içinde barındırdığı Amerikan geyiği, Gri ayı ve Kunduz gibi vahşi hayvanlarıdır. Ayrıca Kanada Kraliyet Atlı Polisi ve ülkenin doğal kaynaklarından yapılan akçaağaç şurubu gibi ürünleri de ünlüdür.

Ulusal marş ve Kraliyet marşı

Kanada'nın ulusal marşı “Oh Canada”dır. Her ne kadar ilk kez 24 Haziran1880'de Quebec City'de Aziz Jean Baptiste Günü kutlamalarında söylenmişse de, 1 Temmuz1980'e kadar Kanada'nın resmi ulusal marşı olmamıştır. Önceki 70 yıl boyunca “O Canada”, “God Save the Queen” ve “The Maple Leaf Forever” resmi olmayan ulusal marşlar olarak yarışmıştır, ancak 1960'lardan bu yana “O Canada” açıkça tercih edilmeye başlanmıştır. Resmen ulusal marş olarak ilan edildiğinde birçok Kanadalı, marşın halihazırda bu statüsü olmadığını şaşırarak öğrenmiştir.
.
Toronto, Ontario

"God Save the Queen" şu anda Kanada'nın Kraliyet marşı'dır. Kraliçe ve kraliyet ailesine mensup kişilerin varlığında çalınır. Ayrıca bir kısmı Genel Vali'nin varlığında da çalınır. Geleneklerin dışında olmak üzere “God Save the Queen” sıkça devlet törenlerinin sonunda da (örneğin devlet üyelerinin cenaze törenleri, ve Anma Günü törenleri) söylenir. Sadece müzik kısmı birçok askeri törende de çalınır, ve bazı üniversiteler mezuniyet törenlerini onunla kapatırlar. Birleşik Krallık'ta da olduğu gibi tahtta bulunan Kral olunca sözleri “God Save the King” olarak değiştirilir.


Prof. Dr. Sinsi 10-06-2012 11:58 PM

Dünya Ülkelerinin Tanıtımı
 
KANADA DEVAMM

Uluslararası sıralamalar ]

BM İnsani Kalkınma İndeksi2004'te 4. sırada (1990'ların çoğunda ilk sıradaydı) Kanada-Türkiye İlişkileri

Kanada ile Türkiye arasındaki ilişkiler hem geç başlamıştır hem de yavaş bir gelişim seyri izlemektedir. Bunun temel nedeni iki ülke arasındaki coğrafi uzaklıktır.
Kanada ile Türkiye arasındaki diplomatik ilişkiler 1943 Haziran' ında Türk Hükümeti' nin Ottawa' da Büyükelçilik açma talebinin Kanada tarafınca kabul edilmesi ile başlamıştır. 6 Mart 1944' te ilk Türkiye Büyükelçisi Mehmet Ali Şevki İLHAN güven mektubunu sunarak görevine başlamıştır. Bunu takiben 26 Kasım 1947' de ilk Kanada Büyükelçisi Tümgeneral Victor W.ODLUM güven mektubunu sunmuştur. Karşılıklı elçiliklerin açılmasından sonra diplomatik ilişkiler uzun yıllar uyumlu bir şekilde yürütülmüştür. 2007 yılında Kanada Parlementosu' sunun 1915-1918 yılları arasında Ermenilerle ilgili olarak Anadolu' da yaşanan olayları "soykırım" olarak tanıyan bir karar alması, diplomatik ilişkilerde bir soğuk hava oluşmasına yol açmıştır. Türkiye Ottowa Büyükelçiliği Websitesi : [[size="5"]]
Kanada ile Türkiye arasında küçük bir ticaret hacmi vardır. Türkiye' nin Kanada' ya ihracatının, Kanada' nın ithalatı içerisindeki payı %0.09 dır. Kanada' dan yapılan ithalatın oranı ise, Türkiye ithalatı içerisinde %0.05 lik bir orana sahiptir. Türkiye' nin Kanada' ya ağırlığını demir-çelik, seramik, hazır giyim ürünleri, kurutulmuş meyve ve kuru yemişin oluşturduğu ihracatın 2002 yılı itibarı ile büyüklüğü 255,6 milyon USD' dir. Bu ihracat içerisindeki en önemli kalemi çubuk ve barlar ile alaşımsız çelik ürünleri oluşturur. İkinci önemli kalemi ise dekoratif amaçlı seramik ve İznik Çinileri oluşturmaktadır. Özellikle ham petrol ve yağları için hazırlık maddeleri ile tekstil ürünleri artma eğilimi içerisinde olan ihraç maddeleridir. Son yıllarda Avrupa Gümrük Birliği nedeni ile Türk ihracatçılarının Avrupa ülkelerine yönelmesi Kanada ile ticaretteki gelişimde bir duraklamaya yol açmıştır. Ancak özellikle 2002 yılında Kanada' dan yapılan ithalatta önceki yıla göree % 50 oranında bir artış gözlenmiştir. Ağırlığını taşkömürü, gazete kağıdı, demir cevheri gibi maddeler, iletişim techizatı, mineral yağlar, elektrik makinaları ve tahıl ürünlerinin oluşturduğu bu ithalatın büyüklüğü 2002 itibarı ile 169 milyon USD' dir. Bu ithalatın % 31' ini mineral yağlar kategorisindeki bir ürün olan Bituminous Medium Volatile Coal (6 Digit HS) teşkil eder.
Türkiye ile Kanada arasında imzalanan ticari anlaşmalar şunlardır :
• Tekstil Alanında İşbirliğine Yönelik Mutabakat Zaptı (Haziran 1995) • Yüksek Düzeyli Ticari ve Ekonomik İstişarelere İlişkin Mutabakat Zaptı (1996) • Enerji Alanında İkili İşbirliğine İlişkin Mutabakat Zaptı (Eylül 1998) • Yüksek Düzeyli Ticari ve Ekonomik İstişarelere İlişkin Mutabakat Zaptı (2000)
Kanada' da Türk firmalarının yatırımı bulunmamaktadır; buna karşın Kanada' nın Türkiye' de raylı taşımacılık, elektronik sanayi, hazır giyim sanayi, gıda sanayi, plastik sanayi ve madencilik gibi alanlardaki yatırımları 260 milyon dolar seviyesindedir. Bu da Türkiye' deki yabancı yatırımlar içerisinde % 1 lik bir orana tekabül etmektedir. Türkiye' deki önemli Kanadalı yatırımcılar : Bergama-Ovacık' taki altın madeni işletmeciliği yapan Normandi(Eurogold), Uşak' ta aynı işe yönelen El Dorado Firması, sigorta ve menkul kıymetler alanında Hudson "8" Holdings Inc., NETAŞ' ın sahibi olan Nortel, Inmet Mining, Four Seasons Otelleri ve OZ Optiktir.
Kanada'da az sayıda Türk yaşamaktadır.Ancak son yıllarda Kanada'ya göçte de kayda değer bir artış izlenmektedir. Bunun bir sonucu olarak Kanada ile Türkiye arasında imzalanan Sosyal Güvenlik Sözleşmesi 2005 yılında yürürlüğe girmiştir. [size="5"]
Coğrafi uzaklık ilişkilerin gelişmesinde önemli bir engel olmuştur. İki devletin de NATO üyesi oluşu güvenlik alanında tarafları yakınlaştırmıştır.

Prof. Dr. Sinsi 10-06-2012 11:58 PM

Dünya Ülkelerinin Tanıtımı
 
Preăh Réachéanachâkr Kâmpŭchea
Royaume du Cambodge
Kamboçya Krallığı


http://frmsinsi.net/images/forumsins...sinsi.net_.jpg

bayrak


Kamboçya Arması

Slogan:
(Khmercede): Ulus, Din, Kral



Resmi dilKhmerBaşkentPhnom PenhEn büyük kentPhnom PenhYönetim ŞekliDemokrasiDevlet Şekli
-Kral
-BaşbakanAnayasal Monarşi
Norodom Shamoni
Hun SenKurtuluş
-İlan Edilen
-Kabul EdilenFransadan
1949
1953Yüzölçümü
-Su181,040 km² (89'uncu)
4,520Nüfus13,881,427 (2006)Para birimiRiel (KHR)Saat dilimiUTC+7, Yaz saati uygulamasında UTC +7Milli MarşNokoreachTelefon Kodu+855İnternet Alan Adı.khKamboçya, Güneydoğu Asya'da Çinhindinde bir ülke.

Coğrafya

Çinhindi'nde yer alır.Kuzeydoğuda Laos, doğuda ve güneydoğuda Vietnam, batıda Tayland ve güneyde Tayland Körfezi'yle çevrilidir.Kuzey ve batısında dağlar, güneyinde çeltikler, doğusunda platolar ve ovalar bulunur. Kalın yazı

Ekonomi

Ülke fakirdir. Ana geçim kaynağı tarımda pirinçtir. Turizm de gelişmiştir. Hayvancılık gelişmemiştir. Sanayi Kuruluşları gelişmemiş ve yaygın değildir.

Tarih

Angkor krallığı bu bölgede kurulmuştur. O dönemde ülke uygardı. En önemli eseri Angkor Tapınağıdır. (900-1250)Fransız ve İngiliz sömürgesi oldu. (1710-1910)Ülke uzun zamanlar iç savaş yaşadı. Çin deslekli Kızıl Khmerler ülkeye egemen oldu. Pol Pot'un ideolojisine göre ülkede sadece köylü sınıfı olmalıydı. Bu amaçla ülkenin tüm aydınlarını, bilim adamlarını, sanatkarları, ağır koşullar altında pirinç tarlalarında çalışmaya zorladı. Çalışamayacak olanları orta çağ işkence yöntemleriyle öldürdüler. Pol Pot yönetiminde dünyanın en büyük katliamlarından birini yaptılar. Verilere göre 3.3 milyon Kamboçyalıyı öldürdüler(1975-1979). Bu katliamlar Vietnam ülkeyi işgal edinceye kadar sürdü. Ülkede 1991 yılında seçimler yapıldı. Kızıl Khmerler 1997'de Pol Potun ölümüyle tamamen dağıldılar. Bugüne kadar hiçbir kızıl Khmer yargılanmamıştır.

Kamboçya Haritası

Prof. Dr. Sinsi 10-06-2012 11:59 PM

Dünya Ülkelerinin Tanıtımı
 
Republika y'u Burundi
République du Burundi
Burundi Cumhuriyeti




http://frmsinsi.net/images/forumsins...sinsi.net_.jpg

BayrakArma
Slogan: Unité, Travail, Progrès (Fransızcada Birlik, İş, İlerleme)

Ulusal marş: Burundi bwacu



http://frmsinsi.net/images/forumsins...sinsi.net_.jpg


BaşkentBujumbura
3°30′ G 30°0′ DEn büyük şehirBujumburaResmi dilKirundi ve Fransızca. Svahili de konuşulur.Devlet
Devlet Başkanıcumhuriyet
Pierre NkurunzizaBağımsızlık
TarihBelçika'dan ayrılma
1 Temmuz1962Yüzölçümü
• Toplam
• Su (%)27.830 km² (142'nci)
% 7,8Nüfus
2003 tahmini
1978 sayımı
Yoğunluk
6.054.714 (99'uncu-)
3.589.434 (-)
206,1/km²/km² (52'nci)GSMH (SAGP)
• Toplam
• Kişi başına2003 tahmini
4,5171 (142'nci)
627 (163)Para birimiBurundi Frankı (BIF)Saat dilimi
Yaz saatiEET (UTC+2) (UTC)
(UTC+2)İnternet alan adı.biTelefon kodu+257

http://frmsinsi.net/images/forumsins...sinsi.net_.jpg

Burundi

Burundi, Orta Afrika'da, Büyük Göller bölgesinde küçük bir ülkedir. Tanzanya, Ruanda, Demokratik Kongo Cumhuriyeti (Zaire) ile komşudur, Tanganyika Gölü ile kıyısı vardır. Nüfusunun %85'i Hutulardan, geri kalanın çoğunluğu Tutsilerden oluşur. Küçük bir kısmı Twa (Pigme) ve birkaç bin Avrupalı ve Güneydoğu Asyalıdır.
Ülkenin adı, komşu ülke Ruanda'da 2004'te dünyanın gözü önünde gerçekleşen etnik savaşlar yüzünden çok duyulmuştur ve bu savaşta 1 milyon kadar insan öldürülmüştür (Büyük çoğunluğu Tutsi, daha az bir kısmı Hutu). Katliamın nedenlerine ilişkin düşüncelerden biri, Hutuların Bantu kökenli, Tutsilerin ise Hami ırktan olduğunun kabul edilmesi ve bu farklılığın bir etnik nefret sebebi yapılmasıdır

Prof. Dr. Sinsi 10-06-2012 11:59 PM

Dünya Ülkelerinin Tanıtımı
 
Burkina Faso

Burkina Faso



BayrakArma

Slogan: Unité, Progrès, Justice
Ulusal marş: Une Seule Nuit



BaşkentOuagadougou
12°20′N 1°40′WEn büyük şehirOuagadougouResmi dil(ler)FransızcaHükümetYarı Başkanlık Sistemi - BaşkanBlaise Compaoré - BaşbakanTertius ZongoBağımsızlıkFransa'dan - İlan etti5 Ağustos1960 Yüzölçümü - Toplam274,000 km² (74.) 105,792 sq mi - Sular (%)0.1Nüfus - 2005 yılında13,228,000 (66.) - Yoğunluk48/km² (145.)
124/sq mi GSMH (Satın alma gücü paritesi)
2005 tahmini - Toplam16,845 milyon $ (117.) - kişi başına1,284 $ (163.)Gelişmişlik Endeksi (2004)0.342 (174.) – düşükPara birimiAfrika Frankı (XOF)Saat dilimi(UTC)İnternet alan adı.bfTelefon kodu+226

Burkina Faso, Batı Afrika'da bir ülkedir, eski adı Yukarı Voltadır. Sahra Çölünün güneyinde, Gana'nın kuzeyinde yer almaktadır. Başkent, Ouagadougou'dur. Sınır komşuları, Benin 306 km, Fildişi Sahilleri (Cote d'Ivoire) 584 km, Gana 548 km, Mali 1,000 km, Nijer 628 km, Togo 126 km.
Coğrafi konumu: 13 00 Kuzey paraleli, 2 00 Batı boylamı
Yüzölçümü: 274,200 km² (kara: 273,800 km², su: 400 km²)
Nüfusu: 13,925,313 Sınırları: toplam: 3,192 km
Sahil şeridi: 0 km (kara ile çevrili)
Denizleri: yok (kara ile çevrili)
İklimi: tropikal; kışlar ılıman ve kuru; yazlar sıcak ve yağmurlu
Arazi yapısı: Ülkenin büyük bölümü, aşınmış yükseltilerin egemen olduğu, lateritli bir kayaç tabakasıyla kaplı geniş bir platodan oluşur. Güneybatıdaki kumtaşı platolar, Banfora kayalıkları ile sınırlanır.
Deniz seviyesinden yüksekliği: En alt noktası Mouhoun (Kara Volta) Nehri 200 m
En yüksek noktası: Tena Kourou 749 m
Doğal kaynakları: manganez, kireçtaşı, mermer, küçük altın madenleri, antimon, bakır, nikel, boksit, kurşun, fosfat, çinko, gümüş
Arazi kullanımı: İşlenebilir topraklar: %13, otlaklar: %22, ormanlık arazi: %50, sürekli ekinler: %0, diğer: %15 (1993 verileri)
Sulanan arazi: 200 km² (1993 verileri)
Doğal afetler: Tekrarlanan kuraklıklar
Coğrafi not: Tamamı kara ile çevrili
Burkina Faso,13 bölgeden oluşmaktadır Ülke yeryüzündeki en fakir ülkelerinden biridir. Ülkedeki yüksek işsizlik oranı göçü tetiklemektedir. Ülkede eğitim; ilköğretim, ortaöğretim ve yükseköğretim olmak üzere 3 kısımdan oluşur. Ancak eğitim ücretlidir. Örneğin bir yıl süreyle bir ortaöğretim kurumunda okumak için yaklaşık $65 ödemek gerekir. Bu durum pek çok çocuğun eğitim alamamasınına yol açar. Başkentte bir Amerikan özel okulu bulunmaktadır. Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı raporlarına göre %12.8 lik okuma-yazma oranıyla yeryüzündeki en az okuma-yazma oranına sahip ülke konumundadır.Nüfus artışı:%3.00 (2006 tahminleri) ortalama yaşam süresi 50 nin altındadır. Nüfusun büyük bir bölümü ülkenin güneyine ve merkezine toplanmıştır. Yaklaşık 5000 Avrupalı Burkina Faso'da yaşar. Ülke nüfusunun %50si müslüman, %30 Hristiyan, %20si Afrika dinlerine mensuptur.Ülkede demir, mangan ve altın yatakları bulunmaktadır.

Burkina Faso haritası

Prof. Dr. Sinsi 10-06-2012 11:59 PM

Dünya Ülkelerinin Tanıtımı
 
Република България
Republika Bılgariya
Bulgaristan Cumhuriyeti
.
Rila Manastırı (Dünya mirası)

.
Kutsal Tapınak Kalıntıları

Bulgaristan'ın ilk sakinleri Hint-Avrupa kökenli bir kavim olan Traklardır. Milatla birlikte ülke önce Roma İmparatorluğu, sonraysa Bizans İmparatorluğu egemenliğine girer. M.S. 6. yüzyılda Slavlar ile birlikte Türk kökenli bir kavim olan On Ogurlar bu alana yerleşir.[kaynak belirtilmeli] Aristokratik tabakayı oluşturan Bulgarları bir süre sonra Slavlaşarak dillerini, 10. yüzyıldan itibaren de Ortodoksluğu kabul edip dinlerini bırakarak asimile olmuşlardır.
Bizans İmparatorluğu yıkılıncaya değin Bizans ile savaşıp hakimiyet alanlarını genişleten Bulgarlar, bir ara 1018-1186 yılları arasında yeniden Bizans İmparatorluğu'nun egemenliğine girmiştir. 14. yüzyılda Türklerin Rumeli'ye çıkmasından sonra bağımsızlıklarını yitirerek Osmanlı Devleti'nin egemenliğine gir mişlerdir.
Osmanlı Devleti'nin gerilemeye başlaması ve Çarlık Rusyası'nın da desteğiyle, Balkanların tümünde olduğu gibi Bulgaristan'da da ulusal kurtuluş hareketi alevlenmiş, 93 Harbi'nden yenilgiyle çıkan Osmanlı Devleti, Bulgaristan'ı 1878 yılında içişlerinde bağımsız prenslik olarak, 1908 senesinde ise tam bağımsız çarlık olarak tanımıştır.
Birinci Dünya Savaşı'nda Osmanlılarla aynı cephede savaşa katılan Bulgaristan, İkinci Dünya Savaşı'na da Almanya saflarında katılarak her iki savaştan da yenilgiyle çıkmıştır.
İkinci Dünya Savaşı'nın ardından Balkanlar'da ilerleyen Sovyet ordusunun da yardımıyla Georgi Dimitrov önderliğinde sosyalist rejime geçen ülke, soğuk savaş yıllarında Varşova Paktı'nın üyesi olarak kalmış, geçen yüzyılın 80'li yıllarından itibaren ise topraklarındaki Türk azınlığa uyguladığı zorla bulgarlaştırma politikalarıyla dünyanın tepkisini çekmiş ve bunun faturasını 1989'da bulgar ekonomisine ağır bir darbe vuran Bulgaristan'dan Türkiye'ye yarım milyona yakın insanın göçüyle ödemiştir.
Doğu Bloku'nun çözülmesiyle 1990 yılında sosyalist rejimin yıkıldığı Bulgaristan, Türk azınlığa yönelik asimilasyon politikalarını da terk ederek komşusu Türkiye ile olan ilişkilerini oldukça olumlu bir temele oturtmuştur. Ülke 1 ocak 2007 yılında Avrupa Birliği'ne katılmıştır.VE ORANIN EN GÜZEL KIZI GANİME RECEP ALİOSMAN

Coğrafya

Balkan Dağları (Stara Planina) Bulgaristan'ı kuzeyde Tuna platosu, güneyde ise Trakya platosu olarak kabaca iki coğrafi bölgeye ayırır. Oldukça dağlık bir coğrafyaya sahip olan güney Bulgaristan'da Rodop ve Rila sıradağları yer alır. Ülkenin ve Balkanların en yüksek dağı olan 2925 metre rakımlı Musala Dağı da burada bulunmaktadır.
Ülkenin en önemli ırmağı olan Tuna Nehri, aynı zamanda Romanya-Bulgaristan sınırını oluşturur. Bulgaristan sınırları içerisinde doğup, Yunanistan-Türkiye sınırını oluşturarak Ege Denizi'ne dökülen Meriç (Maritsa) Bulgaristan'ın bir diğer önemli akarsuyudur.

İlleri

.
Bulgaristan'ın İlleri

1. Blagoyevgrad (Blagoyevgrad)
2. Burgaz (Burgas)
3. Hacıoğlu Pazarcık (Dobrich)
4. Gabrovo
5. Hasköy (Haskovo)
6. Kırcaali (Kardzhali)
7. Köstendil (Kyustendil)

8. Lofça (Lovech)
9. Montana
10. Pazarcık (Pazardzhik)
11. Pernik
12. Plevne (Pleven)
13. Filibe (Plovdiv)
14. Razgrad

15. Rusçuk (Ruse)
16. Şumnu (Shmen)
17. Silistre (Silistra)
18. İslimiye (Sliven)
19. Paşmaklı (Smolyan)
20. Sofya (şehir)
21. Sofya

22. Eski Zağra (Stara Zagora)
23. Eski Cuma (Targovishte)
24. Varna
25. Tırnova
26. Vidin
27. Vratsa
28. Yambol

Ekonomi

.
Sofya Metrosu

1990'a değin devlet yönetiminde sosyalist ekonominin hakim olduğu ülke, Doğu Bloku'nun çözülmesi sonucu Sovyet pazarını kaybetmesi ve kapitalist ekonomiye eklemlenme sorunları nedeniyle 90'lı yıllar boyunca milli gelirin % 70'e yakın küçüldüğü çok ağır bir ekonomik bunalım yaşamıştır. Bulgar ekonomisi, 90'lı yılların sonundan itibaren toparlanma sürecine girmiş olsa da, halkının gereksinimlerini yeterince karşılayabilen istikrarlı bir iktisadi yapı olmaktan hala çok uzaktadır. Ekonomi ile ilgili bazı istatistik veriler şöyledir: Milli gelir (2001): 13,5 milyar $, kişi başına düşen milli gelir: 1690 $, devlet borçları: 10 milyar $, devlet gelirleri (2000): 4,2 milyar $, devlet giderleri (2000): 4,4 milyar $, enflasyon (2001): % 93, ekonominin sektörlere göre dağılımı (2001): hizmet: % 57, endüstri: % 29, tarım: % 14.
2004 itibari ile NATO üyesi olan Bulgaristan 01 Ocak 2007'de de AB'nin tam üyesi olmuştur.

Din

Bulgaristan nüfusunun büyük bir kısmı OrtodoksHıristiyan'dır. 1 Mart 2001 tarihli nüfus sayımında Ortodoks: 6.552.751, Katolik: 43.811, Protestan: 42.308, Müslüman: 966.978, Diğerler: 14.937 olarak kaydedilmiştir.[i]
Çoğunluğu Alevi Müslümanıdır.[kaynak belirtilmeli]

Etnik yapı

2001 nüfus sayımına göre Bulgaristan'ın topram nüfusu (7.928.901) olup Bulgarlar: 6.655.210 (%83,9), Türkler: 746.664 (%9,4), Pomaklar: 370.908 (%4,7), Ruslar: 15.595, Ermeniler: 10.832, Ulahlar: 10.566, Makedonlar: 5.071, Yunanlılar: 3.408, Ukraynalılar: 2.489, Yahudiler: 1.363, Rumenler: 1.088, Diğerler: 18.792 olarak kaydedilmiştir.[i]

Bulgaristan'daki Türkler

.
Bulgaristan'daki Türkler

.
Banyabaşı Camii

Bulgaristan'da, yakın zamana kadar Türkiye ve Bulgaristan arasındaki ilişkileri Bulgar devletinin inkar ve zorla asimilasyon politikaları dolayısıyla geren, çok sayıda Türk asıllı Bulgaristan vatandaşı yaşamaktadır.
Bulgaristan'daki Türk azınlığın kökleri Anadolu'ya dayanır. Rumeli'nin 14. yüzyılda Osmanlılarca ele geçirilmesiyle Osmanlılar, Anadolu'daki diğer beyliklerin ve yarı göçebe aşiretlerin gücünün kırmak ve Türklerin yeni yerleşim noktalarına yerleştirilmesi politikasının devamı amacıyla, çok sayıda Türkü bilinçli olarak Balkanlara yerleştirmiştir. Tarih boyunca yaşanan çeşitli savaş ve çatışmalar dolayısıyla Bulgaristan'dan Türkiye'ye dört büyük göç dalgası yönelmiştir:
Bunlardan ilki Osmanlıların 93 Harbi'nde Ruslar karşısında bozguna uğramasının ardından yaşanan 1878 göçüdür. İkinci göç dalgası Balkan Harbi'nde yenilgiye uğrayan Osmanlı Devleti'nin Rumeli'deki tüm topraklarını Trakya dışında terketmek durumunda kalması sonucu 1912 yılında gerçekleşmiştir.
Üçüncü büyük göç İkinci Dünya Savaşı sonrası sosyalist rejime geçen Bulgaristan'ın tarım arazilerini devletleştirmesi ve Türkiye'nin Kore Savaşı'na katılması sebebiyle Moskova'dan Bulgar devletine yöneltilen, Türkiye'ye misilleme amaçlı Türk göçünün teşvik edilmesi talebi sonucu 1950-1951 yılları arasında yaşanan göçtür.
Dördüncü ve en son göç dalgası 1989 senesinde Bulgar devletinin asimilasyon politikalarına tepki olarak, dönemin başbakanı Turgut Özal'ın çabalarıyla gerçekleşmiştir.
Yaşanan tüm bu göçlere karşın Bulgaristan'da kesin sayısı tam olarak bilinmese de halen 1 milyonu aşkın Türkün yaşadığı tahmin edilmektedir. [kaynak belirtilmeli]1910'da, bu rakamın 2 milyon olduğu tahmin edilmektedir. [kaynak belirtilmeli]Yani dünyada, ataları Bulgaristan Türkü olan yaklaşık 5 milyon kişinin varlığından söz edilebilir.[kaynak belirtilmeli]

Prof. Dr. Sinsi 10-06-2012 11:59 PM

Dünya Ülkelerinin Tanıtımı
 
.
ABD Virgin Adaları Bayrağı

.
Adaların uydu görüntüsü

Karayip Denizinde bulunan ABD'ne bağlı adalar topluluğu.
  • Tam Adı: Birleşik Devletler Virgin Adaları
  • Yüzölçümü: 352 km²
  • Başkenti: Charlotte Amalie
  • Para Birimi: ABD Doları
  • Dili: İngilizce, İspanyolca ve Kreol Dili
  • Nüfusu: 123 498 kişi (2002 tahmini)
  • Ortalama Ömür: 78.43 yıl (2002 tahmini)
  • Okur Yazarlık Oranı: -
  • Kişi Başına Düşen Milli Gelir: 15 000 $ (2001 tahmini)
Karayipler'in doğu ucunda, ABD'ye bağlı özerk ada devleti.Porto Riko'nun 64 km doğusunda, Antil Denizi'nin kuzeydoğusunda yer alır.Üç büyük ada (St. Croix, St. John ve St. Thomas) ile 50 kadar küçük ada ve kıyı adacığından oluşur. En büyük adası St. Croix'dır. (217 km²).
.
Districts and Sub-districts of the US Virgin Islands

Tarih

Adalara ilk yerleşenlerin Aravak Yerlileri olduğu sanılır. Kristof Kolomb1493'te St. Croix'ya ayak bastığında adada savaşçı Karipler yaşıyordu. Kariplerin adada geniş çiftlikleri ve yerleşmeleri vardı. Kolomb adalara, Azize Ursula ve 11 bin şehit bakirenin onuruna Santa Ursula y las Once Mil Virgines adını verdi. 1555'te bir İspanyol keşif birliği Karipleri yenilgiye uğratarak adaları İspanya'ya bağladı. 1625'e gelindiğinde St. Croix Adasında İngiliz ve Fransız göçmenler çiftçilik yapıyorlardı; ada ayrıca korsanların barınağı durumuna gelmişti. 1650'de İspanyollar İngiliz göçmenleri adalardan çıkardılarsa da adalar aynı yıl Fransız denetimine girdi. 1653'te St. Croix Adası Malta Şövalyeleri'ne miras kaldı; onlar da adayı Fransız Batı Hint Kumpanyası'na sattılar. Tortola'yı yurt edinen Felemenkli korsanlar1666'da İngilizler tarafından kovuldu. Bu arada St. Thomas ve St. John adalarını ele geçirerek plantasyonlar kuran Danimarkalılar, önce mahkumları, 1673'ten sonra da Afrikalı köleleri çalıştırarak şekerkamışı yetiştirmeye başladılar. Afrika'dan köle alımı, Avrupa'ya gönderilen rom ile melas ve adalara gelen Avrupa malları ticaretin gelişmesini sağladı.Zamanla St. Thomas Adası Antiller'de önemli bir köle pazarı durumuna geldi. 1733'te St. Croix'yi satın alan Danimarkalılar adayı önemli bir şekerkamışı üretim merkezi durumuna dönüştürdüler. Şeker sanayisinin gerilemeye başladığı 19. yüzyıl başlarında kölelerin çıkardığı iki ayaklanma plantasyon ekonomisini sarstı. Adalarda kölelik 1848'de kaldırıldı. ABD'nin adaları satın almak için başlattığı girişimler sonunda, 1917'de 25 milyon ABD Doları'na anlaşma sağlandı.
Başlangıçta ABD Deniz Kuvvetleri'nin yönettiği adalar 1931'de İçişleri Bakanlığı'na devredildi ve başkanca atanan sivil bir vali görevlendirildi. 1927'de ada halkına ABD vatandaşlığı tanındı.1945'te turizmin gelişmesiyle adaların önemi arttı. 1970'te halk tarafından seçilen ilk vali göreve başladı. 1976'da ABD Kongresi ile başkanın onayından geçme koşuluyla adalara bir anayasa hazırlama hakkı tanındı. 1978'de tamamlanan anayasa 1979 ve 1981'de yapılan iki halkoylamasında da reddedildi.

Doğal Yapı

.
Trunk Bay

ABD Virgin Adaları, İngiliz Virgin Adalrı'yla birlikte,Porto Riko'nun orta kesimini kaplayan fay kütlesi yapılı sıradağların bir uzantısını ve Büyük Antiller'in bir parçasını oluşturur.Kıvrımlı tortul kayaçlar, başkalaşım kayaçları ve korkayaçlardan oluşan adaların kıta sahanlığından yüksekliği St. Thomas'taki Crown Dağında 474 m, St. John'daki Bordeaux Dağında 392 m, St. Croix'daki Eagle Dağında ise 355 m'yi bulur. St. Thomas ve St. John adaları çok engebelidir.St. Croix'nın kuzeyinde dağlar, güneyinde ise yer yer düzleşen hafif dalgalı geniş bir ova yer alır.Bütün adaların çevresinde mercan resifler bulunur. St. Croix'yi kuzeydeki adalardan ayıran Anegada Boğazının derinliği 4,572 m'yi bulur. Adaların iklimi yumuşak ve ılımandır. St.Thomas'ta ortalama gündüz sıcaklığı ocakta 28 °C, temmuzda 31 °C'dir. Kuzeydoğudan esen alizeler yıl boyunca iklimi yumuşatıcı bir rol oynar. Geceleri sıcaklık 6 °C'ye kadar düşer. Bağıl nem oranı tropik ölçülere göre düşüktür. Tarım alanı açmak için tahrip edilen tropik ormanlar günümüzde ancak St. Thomas Adasının bir iki yerinde kalmıştır.
Nüfus

Nüfusun % 76.19'unu siyahlar, % 13.09'unu beyazlar (çoğunlukla Port Rikolu) oluşturur.

Ekonomi

ABD Virgin Adaları turizme ve imalat sektörüne dayanan bir ekonomik yapıya sahiptir.Yılda ortalama 2 milyon turist çeken adalardaki diğer ekonomik faaliyetler imalat sektöründedir ve ihracata yöneliktir.Petrol arıtma,tekstil,saat montajı,kimyasal madde ve ilaç sanayisi gelişmiştir.Dünya'nın en büyük petrol rafinerilerinden bir olan Hovensa St. Croix'dadır.Tarım üretimi kısıtlıdır ve çoğu ürün ithal edilmektedir.

Prof. Dr. Sinsi 10-06-2012 11:59 PM

Dünya Ülkelerinin Tanıtımı
 
República Federativa do Brasil

Brezilya Federal Cumhuriyeti


http://frmsinsi.net/images/forumsins...sinsi.net_.jpg




http://frmsinsi.net/images/forumsins...sinsi.net_.jpg

BayrakArma

Slogan: Ordem e Progresso
"Düzen ve İlerlemek"

Ulusal marş: Hino Nacional Brasileiro



http://frmsinsi.net/images/forumsins...sinsi.net_.jpg


BaşkentBrasília
15°45′S 47°57′WEn büyük şehirSão PauloResmi dil(ler)PortekizceHükümetFederal Cumhuriyet - BaşkanLuiz Inácio Lula da Silva - Başkan yardımcısıJosé Alencar Gomes da SilvaBağımsızlıkPortekiz'den - İlan7 Eylül1822 - Tanınması29 Ağustos1825 - Cumhuriyet15 Kasım1889 Yüzölçümü - Toplam8.514.877 km² (5.) 3.287.597 sq mi - Sular (%)0,65Nüfus - 2005 yılında188.078.261 (5.) - 2000 sayımına göre169.799.170 - Yoğunluk22/km² (182.)
57/sq mi GSMH (Satın alma gücü paritesi)
2005 tahmini - Toplam$1,577 trilyon (9.) - kişi başına$8.584 (68.)Gelişmişlik Endeksi (2007) 0.800 (70.) – yüksekPara birimiReal (BRL)Saat dilimi(UTC-2 ile -5 arası

(resmî olarak-3))İnternet alan adı.brTelefon kodu+55

Brezilya (República Federativa do Brasil), Güney Amerika'da yer alan, kıtanın en büyük ve en kalabalık ülkesidir. Uzun bir Atlas Okyanusu kıyısı vardır. Komşuları, güneyden kuzeye: Uruguay, Arjantin, Paraguay, Bolivya, Peru, Kolombiya, Venezuella, Guyana, Surinam, Fransız Guyanası'dır. (Ekvador ve Şili hariç tüm Güney Amerika ülkeleriyle komşudur.)
Brezilya Bayrağındasarı, topraklarından bol miktarda çıkartılan altını, mavidenizi ve yeşil, ormanları temsil eder.
1500 yılında Portekizli denizci Pedro Alvares Cabral tarafından keşfedilen Brezilya, önce bir Portekiz kolonisi iken 1822 yılında bağımsızlık ilanından sonra Brezilya İmparatorluğu ve 1889 yılında başkanlık sistemiyle yönetilen Brezilya Federe Cumhuriyeti şekline dönüştü.
Resmî dili Portekizce olan Brezilya’da başkan, milletvekilleri, senatörler, valiler, belediye başkanları, eyalet ve şehir meclisleri üyeleri dört senede bir yapılan seçimlerle belirlenir. 110 milyon seçmenin katıldığı 2002 yılı seçimlerinde tüm bölgelerde elektronik seçim sandıkları kullanılmıştır.


http://frmsinsi.net/images/forumsins...sinsi.net_.jpg

Breziyla fiziki haritası ve belli başlı şehirleri

1 milyonun üzerinde nüfusu on üç şehri olan Brezilya’nın en büyük şehirleri São Paulo (10 milyon) ve Rio de Janeiro’dur (5,6 milyon).
Kişi başına gelirin 3,060 dolar olduğu nüfusunun %81’i Katolik, %18’i Protestan, %1’i ise Müslüman ve Musevidir. Katoliklerden 20 milyon kadarı aynı zamanda Afrika kökenli dinlerin ayinlerine de gitmektedirler.
Brezilya’da 9 senelik zorunlu eğitim devlet okulları tarafından ve ücretsiz sağlanmaktadır. Bunun yanında, yüksek öğretim de dahil olmak üzere, devlet okullarının yanı sıra özel okullar da etkinlik göstermektedirler.
Beş kez dünya şampiyonu olduğu futbolun yanı sıra voleybol, basketbol, tenis, yüzme, plaj voleybolu, sörf, otomobil yarışları ve yelkencilik Brezilya’nın dünya çapında başarılar elde ettiği spor dallarıdır. Ayrıca Capoeira ve Samba, özellikle ülkenin Afrika kökenli kültürünün, bütün dünyada dikkat çektiği folk etkinlikleridir.

Brezilya'nın Eyâletleri



http://frmsinsi.net/images/forumsins...sinsi.net_.jpg


Brezilya'nın 27 eyâleti vardır.

Prof. Dr. Sinsi 10-06-2012 11:59 PM

Dünya Ülkelerinin Tanıtımı
 
Botsvana
Botswana


bayrak


arma

Ulusal slogan:

Pula (yağmur)



Resmi diller:İngilizce, SetswanaBaşkent:GaboroneBaşkan:Festus MogaeYüzölçümü:
- Toplam:
- Su %'si :Ülkeler arasında 44'üncü:
600,370 km²
%2.5Nüfus:

- Toplam:
- Nüfus yoğunluğu:Ülkeler arasında 144'üncü
1,573,267

2.7/km²Bağımsızlık
- TarihBirleşik Krallık'tan
30 Eylül1966Para birimi:Pula (BWP)Saat dilimi:UTC +2Ulusal marş:Fatshe leno la ronaİnternet alan adı:.bwUluslararası arama kodu:267

Botsvana Cumhuriyeti (Lefatshe la Botswana) önceleri İngiltere'ye ait Bechuanaland himaye bölgesi idi. 30 Eylül 1966 yılında bağımsız bir ülke oldu. Güneyinde Güney Afrika Cumhuriyeti, batısında Namibya, kuzeyinde Zambiya ve kuzeybatısında Zimbabve yer alır. Ülke, adını en büyük etnik grup olan Tswana'lardan almaktadır. Ekonomisi ağırlıklı olarak hayvancılığa, madenciliğe ve özellikle elmas madenciliğine dayalıdır. Afrika'nın çöllerinden biri olan Kalahari çölü, ülkenin önemli bir kısmını kaplar. Yazların sıcak ve kurak, kışların ılık olduğu ülkede yarı kurak bir iklim yaşanmaktadır. Ülkenin denize kıyısı bulunmamamaktadır.
Ekilebilir alan %1'den az olduğu için tarım önem kazanamayıp yerini hayvancılığa bırakmıştır. Ülkenin önemli madenleri, elmas, bakır, nikel, tuz, gümüş, kömür olarak sıralanabilir. İşsizlik resmi olarak %23.8 olsa da gayriresmi rakamlarda %40'a kadar çıkmaktadır. Buna rağmen Afrika'da kredi riski açısından en iyi ülkelerden biri olarak kabul edilir.

Coğrafya

Coğrafi konumu: 22 00 Güney enlemi, 24 00 Doğu boylamı
Haritadaki konumu: Afrika
Yüzölçümü: toplam: 600,370 km²
kara: 585,370 km² su: 15,000 km²
Sınırları: toplam: 4,013 km
Sınır komşuları: Namibya 1,360 km, Güney Afrika 1,840 km, Zimbabve 813 km
Sahil şeridi: 0 km (kara ile çevrili)
Denizleri: yok (kara ile çevrili)
İklimi: Ülkenin büyük bölümünde kara iklimine özgü aşırılıkların görüldüğü astropik bir iklim hüküm sürer. Yaz ayları Ekim-Mart, kış ayları Nisan-Eylüldür. Sıcak ağustos rüzgarları Kalahari`deki kumları ülkenin her yerine taşır.
Arazi yapısı: Güney Afrika Platosu`nun bir parçasını oluşturan Botsvana, yüzey şekillerinin tepelik ve yer yer kırık olduğu güneydoğu kesimi dışında bir düzlük biçimindedir.
Deniz seviyesinden yüksekliği: en alçak noktası: Limpopo kavşağı ve Shashe Nehri 513 m; en yüksek noktası: Tsodilo Tepelikleri 1,489 m
Doğal kaynakları: elmas, bakır, nikel, tuz, potas, kömür, demir yatakları, gümüş
Arazi kullanımı: Tarım için elverişli: %1 sürekli ekinler: %0 otlaklar: %46 ormanlık: %47 diğer: %6 (1993 verileri)
Sulanan arazi: 20 km² (1993 verileri)
Doğal afetler: Periyodik kuraklıklar; mevsimsel Ağustos rüzgarları batıdan eserek kumları ülkenin dört tarafına yayarlar, bu da önemli ölçüde görüntü kirliliğine neden olabilir.
Coğrafi not: kara ile çevrilidir.

Botswana

Prof. Dr. Sinsi 10-07-2012 12:00 AM

Dünya Ülkelerinin Tanıtımı
 
Bosna i Herzegovina

Босна и Херцеговина
Bosna-Hersek
.
1878 yılında Bosna için kullanılan bayrak

.
Bosna-Hersek'in eski bayrağı (1992-1998)

Akdeniz kıyısındaki diğer şehirler gibi Bosna'da tarih sahnesindeki yerini Roma İmparatorluğu içerisinde almıştır. Roma İmparatorluğu'nun çöküşünden sonra Bosna'nın yönetimi 1200'lü yıllarda bağımsızlığını elde edene kadar çeşitli kereler el değiştirmiştir. Bağımsızlığını 260 yılı aşkın bir süre koruyan Bosna Krallığı bu süre boyunca Macarlar ve Sırplar'a karşı topraklarını savunmak zorunda kalmıştır.
1463 yılında Osmanlı idaresi altına geçen Boşnaklar aynı zamanda Müslümanlığı da benimsemiştir. Müslümanlığı benimsemeyen Boşnakların dini vecibelerini yerine getirmesine izin veren Osmanlı idaresi Bosna topraklarında inşa ettiği yapılar ve camilerle aynı zamanda Boşnakların gelenekleri ile kültürüne de etki etmiştir. 1878 yılına kadar devam edecek olan Osmanlı idaresi altındaki dönemde pek çok Boşnak Osmanlı idaresinde, devlet yönetiminde önemli görevlere getirilmiştir. Zayıflayan Osmanlı İmparatorluğu'nu parçalamaya karar veren müttefiklerin finansal sıkıntılar içerisindeki İstanbul'a baskısı sonucu Bosna'daki Osmanlı idaresi savaşılmadan, masa başında son bularak Avusturya-Macaristan İmparatorluğu'nun kontrolüne geçmiştir.
1918 yılına kadar sürecek olan Avusturya-Macaristan İmparatorluğu idaresi altındaki dönemde ülke yeniden yapılandırılarak çökmekte olan Osmanlı İmparatorluğu idaresi altındaki dönemin sonlarında yaşadığı sıkıntılardan uzaklaşarak refaha kavuşacaktır. Bu gelişmelerin büyük Sırbistan kurulmasını amaçlayan Rusya'nın finansal desteği ile gerçekleştiği kuşkusuzdur. Bosna'daki Müslüman nufüsun Osmanlı idaresi altındaki diğer topraklara göçü ve onların terk ettiği yerlere Sırpların yerleşmesiyle Bosna'daki etnik yapının değişmesi bu dönemde yaşanmıştır.
1918 - 1941 yılları arasındaki dönem Yugoslavya'nın iç karışıklıkları ve savaşla geçmiştir. 1941 - 1945 yılları arasındaki İkinci Dünya Savaşı sırasında NazilerYugoslavya'yı işgal ederek Slovenya'yı Almanya'ya, Hırvatistanİtalya'ya ve Makedonya'yı Bulgaristan'a bağlayarak özellikle Yahudi ve çingenelere karşı bir etnik temizlik hareketine girişerek toplama kamplarında binlerce insanı öldürdüler.
1945 - 1990 yılları arasındaki soğuk savaş döneminin 35 yıllı Tito'nın liderligi altında geçti. Bu dönemde Bosna - Hersek'in sınırları 1918 öncesi döndü ve Boşnak'lar kültürel kimliklerine yeniden kavuştular. Batı'nın desteği ile Yugoslavya'da savaşın izleri çabuk silindi. Batılı ülkeler Yugoslavya'yı sadece ekonomik değil aynı zamanda askeri ve siyasi alanda da destekledi. 1970'li yıllarda Sovyet müdahelesi riski ile karşılaşıldığında Amerika Birleşik DevletleriYugoslavya'yı savunmak için nükleer güce başvurabileceğini açıkladı. Soğuk savaşın son bulması ve sona eren komünist rejimle birlikte parçalanan Sovyetler Birliği'nden Yugoslavya'da etkilendi.
1986 - 1992 yılları arasında yaşanan kanlı iç savaşların sonrasında Yugoslavya parçalandı. Aşırı milliyetçi Slobodan Miloshevich ve onun desteklediği militanlarca büyük Sırbistan'ı kurma hayalleri ile sistematik bir soykırım gerçekleştirildi. Bu dönemde 10.000'nin üzerinde Boşnak yaşamını kaybetti. Sırpların başta Sarayova olmak üzere kuşatma altında tuttuğu şehirleri bombalamasına, sniper ateşi ile masum sivilleri öldürmesine, başta aydınlar olmak üzere seçilmiş kişilerin toplama kamplarında öldürülmesi ile gerçekleştirilen etnik temizlik hareketine batılı ülkeler uzun süre gereken tepkiyi göstermeyerek soykırıma seyirci kaldı.
Şubat1992'de bağımsızlığını ilan eden Bosna - Hersek 7 Nisan1992'de ABD ve diğer batılı ülkelerce tanındı ve 22 Mayıs1992'de Birleşmiş Milletler'e yaptığı üyelik başvurusu kabul edildi.
Bosna'daki savaş 1992 yılının ilkbaharında başladı. Bosna'nın kuzeyini hedef alan saldırıların amacı bu bölgelerden Boşnak ve Hırvatları uzaklaştırarak Sırp devletini kurmaktı. Sırpların bu saldırıları bölgedeki diğer etnik gruplar için tam bir felakete dönüştü. Kuşatma altındaki şehirler ve mülteci kamplarında pek çoğu öldürüldü ve işkenceye uğradı.
Savaşın ilk aylarında doğudaki pek çok Boşnak şehri sırpların saldırıları sonucu kolayca düştü. Ancak şehri çeviren tepelerinde yardımıyla Srebrenizka saldırılara karşı kendisini başarıyla savundu.
1993'te Birleşmiş Milletler 6 yerleşim birimini "güvenli bölge" ilan etti, Srebrenitsa'da bunlardan birisiydi. Amaç sınırları korunabilir hale getirerek barış için görüşülebilir bir zemin yaratmaktı. Yardımların güvenli bölgelere ulaştırılması gündeme gelince bu uygulama işgalci-saldırgan güçlerle Birleşmiş Milletler askerlerinin işbirliği yapmasını gerektirerek amacı ile tam bir tezat oluşturur hale geldi.
Mayıs1995'te Sırplar Sarayova'daki kuşatmayı şiddetlendirdi ve NatoSırplara karşı hava saldırısı düzenlendi. Buna missilleme olarak Sırplar 6 güvenli bölgeyi bombalayarak 300 Birleşmiş Milletler askerini rehin aldı. Temmuz1995'te general Mladic komutasındaki Sırp güçleri Srebrenizka'daki HollandalıBirleşmiş Milletler güçlerini etkisiz hale getirerek şehri hedef aldı. Yaklaşık 25,000 Boşnak Sırp tehdidi üzerine şehri terk ederek bir başka güvenli bölge olan Potocari'ye ulaştı. 5000 mültecinin kampa girmesinin ardından Hollandalı barış gücü askerleri kampın dolduğunu bildirerek kampın girişini kapattı. Bu olay, kampın yakınlarındaki yaklaşık 20,000 Boşnağın Sırpların ölüm tehdidine karşı savunmasız kalmasına yolaçtı. Sırplar bölgedeki Boşnakları tahliye etmeye başladığında Hollandalı birlikler müdahale bulunmadı, hatta işlemlerin düzgün bir şekilde gerçekleştirilmesi için organizasyonda yardımcı bile oldu. Kadın ve çocuklar ayrıldıktan sonra askerlik çağına gelmiş olan erkekler otobüslere bindirildikten sonra kampın yakınında kurşuna dizilerek öldürüldü. İkinci Dünya Savaşı'ndan sonraki bu en büyük soykırımda 10 - 15 bin Boşnak'ın katledildiği iddia edilmektedir. Kızılhaç yetkilileri bu olaylar sırasında 7.500 kişinin kaybolduğunu bildirmiştir.
Srebrenitsa Katliamı'nın ardından o güne kata olaylara kayıtsız kalan batı kamuoyunda Sırplara karşı baskılar arttı ve 1995 yılı sonlarında savaş son buldu.
.
Bosna-Hersek'in Konumu

.
Bosna-Hersek Haritası

.
Bosna-Hersek Haritası
14 Aralık’ta Paris’te “Dayton Barış Antlaşması”nın imzalanması ve Bosna-Hersek Devletinin kurulması. BM Güvenlik Konseyi ’nin barış gücü faaliyetlerini NATO’ya devretmesi. Dayton Barış Antlaşması’nın askeri yönlerini uygulamak amacıyla NATO liderliğinde 60.000 kişilik IFOR ’un (Implementation Force) ülkeye yerleştirilmesi.

Prof. Dr. Sinsi 10-07-2012 12:00 AM

Dünya Ülkelerinin Tanıtımı
 
Bosna Hersek DEVAMM

Siyasi yapı



http://frmsinsi.net/images/forumsins...sinsi.net_.jpg

Günümüzde Bosna Hersek iki alt-devletten oluşur. Boşnak ve Hırvatların oluşturduğu Bosna Hersek Federasyonu (FBiH) ve Sırpların oluşturduğu Sırp Cumhuriyeti (RS).



http://frmsinsi.net/images/forumsins...sinsi.net_.jpg

Bosna Hersek Federasyonunun kantonları

Bosna-Hersek Cumhuriyeti iki devletten oluşmaktadır:
  • Toprakların %51'una sahip Hırvat ve Boşnaklardan oluşan Bosna-Hersek Federasyonu,
  • Toprakların %49'ine sahip Sırplardan oluşan Sırp Cumhuriyeti.
Bosna-Hersek Devletinin yapısı 1992-1995 yılları arasında cereyan eden iç savaşı sona erdiren Dayton Barış Antlaşmasıyla (DBA) belirlenmiş olup ülke Bosna-Hersek Federasyonu (Federasyon da kendi içinde 10 Kantona ayrılmıştır) ve Sırp Cumhuriyeti (Republika Srpska-RS) olarak iki birime (devletçiğe) ve bir küçük özerk bölgeye (Brcko) bölünmüştür.
Her birimin siyasi ve ekonomik yapılanması birbirinden farklıdır. Bosna-Hersek Cumhuriyeti, Hırvatistan Cumhuriyeti ve Yugoslav Federal Cumhuriyeti’nin yanısıra, AB, Fransa, Federal Almanya, Rusya Federasyonu, İngiltere ve ABD temsilcilerinin de gözlemci olarak imzaladıkları Dayton Barış Antlaşması bir ana metin ile 11 ekten oluşmakta ve sivil ve askeri alanlarda düzenlemeler içermektedir. Anlaşmanın askeri yönlerinin uygulanması ilk bir yıllık süre için IFOR (Implementation Force) adı altında NATO liderliğinde, bazı NATO dışı ülkelerin de katılımıyla oluşturulan yaklaşık 60.000 kişilik kuvvetin sorumluluğuna verilmiştir.
Bir yıllık görev süresi 20 Aralık1996’da biten bu kuvvetin yerini daha az personele sahip SFOR (Stabilization Force) almıştır. Türkiye her iki kuvvete de Zenica’da konuşlanmış bulunan bir Tugay ile katılmıştır. 2001 yılı sonu itibarıyle SFOR’daki asker sayısı 17.700’e, Türk Tugayı ise Tabur düzeyine indirilmiştir.
8-9 Aralık 1995 tarihlerinde Londra'da düzenlenen Barışı Uygulama Konferansı'nda Dayton Barış Antlaşması'nın imzalanmasıyla Uluslararası Eski Yugoslavya Konferansı'nın (ICFY) başlıca hedeflerine ulaşılmış olduğu ve barışın uygulanmasından sorumlu olacak yeni bir yapıya ihtiyaç duyulduğu tesbit edilerek, ICFY'nin yerini almak üzere Londra Konferansı'na katılan tüm devletlerin, Uluslararası Örgütlerin ve Kuruluşların katılımıyla bir Barışı Uygulama Konseyi'nin (Peace Implementation Council-PIC) kuruluşuna karar verilmiş, Konseye siyasi yönlendirmede bulunmak üzere de bir Yönlendirme Kurulu (Steering Board-SB) kurulmuş ve üyeleri belirlenmiştir. Türkiye Yönlendirme Kurulu'nda İslam Konferansı Örgütü'nü temsilen yer almaktadır.
Anlaşmanın sivil yönlerinin uygulanması “Yüksek Temsilcilik”in (Office of the High Representative) sorumluluğundadır. Yüksek Temsilcilik görevini halen İngiliz Liberal Demokrat Partinin eski lideri Paddy Ashdown, yardımcılıklarını ise ABD’li Ralph Johnson ve Alman Matthias Sonn yürütmektedir. Sarayova’daki Yüksek Temsilcilik Ofisi'nde ülkemizden de Dışişleri Bakanlığı ve Emniyet Genel Müdürlüğü mensubu görev yapmaktadır. Ayrıca Birleşmiş Milletler Uluslararası Polis Görev Gücü - United Nations International Police Task Force - UNIPTF- bünyesinde Türk Polis gücü başkanlığında Türkiye İçişleri Bakanlığı Jandarma Genel Komutanlığı ve Emniyet Genel Müdürlüğü'nden personel görev yapmaktadır. Sözkonusu görevde değişik tarihlerde Emniyet Müdürlerinden Ömer GURULKAN, Metin MEYDAN UNIPTF- Türk Grubu Başkanı olarak görev yapmışlardır.

Kültür
Galeri



http://frmsinsi.net/images/forumsins...sinsi.net_.jpg


Başçarşı, Sarayova



Neum



http://frmsinsi.net/images/forumsins...sinsi.net_.jpg


Mostar Köprüsü



http://frmsinsi.net/images/forumsins...sinsi.net_.jpg


Bosnak köyü Poçitely



http://frmsinsi.net/images/forumsins...sinsi.net_.jpg


Sarayova'da bir pınar



Visoko



Livno



Hercegovačko Neretvanski kanton


Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.