ForumSinsi - 2006 Yılından Beri

ForumSinsi - 2006 Yılından Beri (http://forumsinsi.com/index.php)
-   Gezelim, Görelim (http://forumsinsi.com/forumdisplay.php?f=467)
-   -   Tarihi Eserler, Trabzon (http://forumsinsi.com/showthread.php?t=73241)

KRDNZ 04-29-2009 07:32 PM

Tarihi Eserler, Trabzon
 
Trabzon ili Akçaabat ilçesine 30 km uzaklıkta bulunan Çalköy Mağarası Türkiye’nin en büyük mağarası olmasının yanında milyonlarca yıllık sarkıt ve dikitleri, su ve şelalesi ile önemli bir turizm bölgesidir.

Mağara 1 km. uzunluğunda olup, mağara içerisindeki 550 m.lik bölüm yürüyüş parkuru olarak düzenlenmiş ve aydınlatılması yapılmıştır

KRDNZ 04-29-2009 07:33 PM

Cevap : Tarihi Eserler, Trabzon
 
http://e-tarih.org/images/teser/1572.gif
Altıdere Vadisi Milli Parkı
Trabzon ili Maçka ilçesine 48 km. uzaklıktaki Altındere Vadisi Milli Parkı’nda Sümela Manastırı bulunmaktadır. Zengin bitki örtüsü ve jeomorfolojik yapısı ile tanınmış olan bu Milli Park Altındere Vadisi’nde bulunmaktadır.

Milli Parkın zengin florasında doğu ladini ağırlıklı olan bitki örtüsünü yapraklı ve iğneli ağaçlardan göknar, sarıçam, kestane, meşe, ıhlamur, gürgen, söğüt, karaçam, ormangülü oluşturmaktadır. Aynı zamanda bu doğal ortam içerisinde geyik, karaca, çengel boynuzlu yaban keçisi, yabani domuz, ayı, kurt, çakal, tilki, yaban kedisi gibi türler yaşamaktadır.

KRDNZ 04-29-2009 07:34 PM

Cevap : Tarihi Eserler, Trabzon
 
http://e-tarih.org/images/teser/1571.gif
Trabzon Trabzon Cephanelik Binası
Trabzon il merkezinde, Boztepe’nin yamacında Yeni Cuma Mahallesi’nin güneyindeki bu yapı Fatih Kulesi veya İren Kulesi isimleri ile tanınmaktadır. Yapının kitabesi olmadığından yapım tarihi ve yapılış nedeni kesinlik kazanamamıştır. Bununla birlikte Tarsicio Succi da Verica, Trabzon İmparatoriçesi İren’e (1340–1341) tarafından toplantı yeri olarak yapıldığını kaydetmiştir.

Kesme taştan yaklaşık 25–40 m. çapında, 25 m. yüksekliğinde iç içe geçmiş kalın duvarlı iki bölümden meydana gelmiştir. Kulenin iç bölümü dört, dış bölümü ise üç katlıdır. Her iki kule de yuvarlak kemerli on üçer pencere ile aydınlatılmıştır. Kulenin bütünü koruma duvarları içerisine alınmıştır.

İstanbul Üniversitesi Yıldız Sarayı Kütüphanesi’ndeki Sultan Abdülhamit albümlerinde resmi olan, günümüze gelemeyen bu yapıdaki h.1305 (1887) tarihi de cephanelik olarak kullanıldığına işaret etmiştir. Yapı 1916–1918 yıllarında Trabzon’u Rusların işgali sırasında cephanelik olarak kullanılmış ve 9 Temmuz1919’da cephaneliğin patlamasıyla büyük hasara uğramıştır.

Günümüzde Cephanelik Trabzonlu iş adamı İbrahim Öztürk tarafından Özel İdare’den kiralanmış ve turizme hizmet amacı ile aslına uygun olarak restore edilmiştir.






KRDNZ 04-29-2009 07:35 PM

Cevap : Tarihi Eserler, Trabzon
 
Trabzon il merkezinde, şehrin en yüksek kesimindeki kale, Trabzon’da günümüze en iyi durumda ulaşabilen eserlerin başında gelmektedir. Deniz kıyısından başlayarak şehrin arkasındaki tepelere kadar uzanan Trabzon kalesi, Bizans Çağı’na ait eski temeller üzerinde yükselmiştir. Yukarı Hisar, Orta Hisar ve Aşağı Hisar olmak üzere üç ayrı bölümden meydana gelen kale, eski anıtlardan toplanan taşlardan yapılmıştır. Ne var ki yüzyılımızın başlarında aynı kalenin taşları bu kez yeni binaların yapımında kullanılmıştır. Yukarı Hisar’ın 300 m. Kuzeyindeki tiyatrodan ise hiçbir kalıntı günümüze ulaşamamıştır.

Evliya Çelebi bu kaleden şöyle söz etmiştir: “Dağ tarafında cehennem kuyusuna benzer bir derin hendeği vardır ki yetmiş yedi adam girer. Safi kesme kayadır. İçinde camii, muhafazacı evleri, mahzenleri, cebehâneleri vardır”.

Yukarı Hisar, iç kalenin koruyucusu olup, aynı zamanda akropol görevini üstlenmiştir. MÖ.2000 yıllarında ilk kalenin yapıldığı sanılmaktadır.

Bazı eski kaynaklarda hipodrom kalıntıları, kule, hamam ve saray gibi yapıların burada var olduğundan söz edilmiştir. Saray diye tanımlanan yapının kalıntılarından kesme taştan, kare plânlı olduğu anlaşılmaktadır. Büyük bir rastlantıyla İmparator Iustinianus zamanında yaptırılan bölümlerde surlar yuvarlak görünümler vererek devam etmişlerdir. Çeşitli devirlerde değişikliklere uğrayan iç kale, diğer hisarlardan daha yüksek olup, güneydeki iki katlı kalın bir sur ve kulelerle daha da sağlamlaştırılmıştır. İç kalenin doğusu, Kuzgundere’ye bakan yamaçları yine surlarla korunmuştur. Moloz ve blok taşlardan oluşan bu bölümlerde bazen insan kabartmalarına da rastlanmıştır. Trabzon Müzesi’nde bulunan Osmanlı dönemine tarihlendirilen bazı kitabeler de sur duvarları arasında bulunmuştur.

İmparator Aleksios II’nin (1297–1330) yaptırdığı Orta Hisar, Yukarı Hisar ve İç Kale’nin devamı olup, muntazam bir görünüme sahip değildir. Hisarın batısında imaret ve Zağanos kapıları, diğer bölümlerde Tabakhane ile Kule kapıları yer almaktadır. Ayrıca burada Orta Hisar Camisi (Panagia Chrysokephalos Kilisesi), yeni Cuma Camisi (Hagios Eugenius), Hükümet Konağı, Zağnos Köprüsü, Kule Hamamı, Çifte Hamam, Amasya Camisi, Şirin Hatun Camisi ve Musa Paşa Camisi yer almıştır.

Aşağı Hisar, batıdan Zağanos burcunun hemen yanı başından denize kadar inmektedir. Doğusunda Pazar ve Mumhane kapılarının bulunduğu bu surlar güneyde Orta Hisar surlarıyla birleşmektedir. Aşağı Hisar’ın çevresinde St.Andrea Kilisesi (Molla Siyah Camisi) Hoca Halil Camisi, Pazarkapı Camisi, Kundupoğlu ve Yarımbıyıkoğlu Evleri, Sekiz Düzenli Hamam, Tophane Hamamı, Hacı Arif Hamamı, İskender Paşa Çeşmeleri gibi tarihi eserler yer almıştır.

Trabzon Kalesinin bu bölümü İmparator Aleksios II zamanında (1287–1330) yapılmıştır. Ancak Aşağı Hisar’daki Moloz Tabyası’nın kapısı üzerinde Fatih Sultan Mehmet’in yaptırdığını belirten bir tuğra ile kitabe bulunmaktadır.

KRDNZ 04-29-2009 07:35 PM

Cevap : Tarihi Eserler, Trabzon
 
http://e-tarih.org/images/teser/1569.gif
Atatürk Müzesi (Merkez)
Trabzon’un 7 km. batısında, Soğuksu Tepesi’nde yer alan Atatürk Köşkü 1890 yılında Konstantin Kabayanidis isimli bir Rus tarafından yapılmış, 1916–1918 yıllarındaki işgal sırasında Rusların karargâhı olmuştur.

Cumhuriyetin ilanından sonra, Atatürk 26–29 Kasım 1930 tarihinde Trabzon’a ikinci kez geldiğinde bu köşkte ağırlanmıştır. Atatürk’üm çok beğendiği bu köşk daha sonra Trabzon İl Özel İdaresi tarafından hazineden satın alınmış ve İl Daimi Encümeni’nin 18 Mayıs 1931 tarihli kararı ile Atatürk’e armağan edilmiştir. Atatürk 10–11 Haziran 1937’de Trabzon’a üçüncü kez geldiğinde yine bu köşkte kalmış ve vasiyetinin bir bölümünü burada yazmıştır. Atatürk’ün ölümünden sonra kız kardeşi Makbule Atadan’a (Boysan) kalan bu köşk Trabzon Belediyesi tarafından 1943 yılında kamulaştırılmıştır. Ardından da Trabzon Belediyesi’nce 1964 yılında Atatürk Müzesi olarak ziyarete açılmıştır. Günümüzde bu müze Trabzon Belediyesi’nin yönetimindedir.

Cephe özellikleri ve mekân düzeni, XIX. yüzyıl Avrupa mimarisi özelliklerini taşıyan köşk, dört katlı kâgir bir yapıdır. Birkaç mermer basamakla çıkılan birinci katın ortasında bir salon ve bunun çevresinde sıralanmış odalar vardır. Salonun ortasında bir bilardo masası ile duvarda 15 Eylül 1924 Pazartesi günü Trabzon Belediyesi’nde Atatürk’e verilen ziyafette Belediye Başkanı Kazazoğlu Hüseyin Efendi’nin nutkuna karşılık Atatürk’ün söyledikleri yazılıdır. Ayrıca burada Atatürk’ün Trabzon’a gelişi ile ilgili resimler sergilenmiştir. Misafir odasında ampir üslupta oturma takımları, çini vazo ve bir vitrin içerisinde figürlü biblolar sergilenmiştir. Diğer odalarda yemek takımları, eski bir radyo, orijinal etajerler; mutfakta kristal ve antika yemek takımları porselenler görülmektedir.

Ahşap bir merdivenle çıkılan ikinci katta muhafızlara ait odalar, banyo dairesi ve yatak odası bulunmaktadır. Yatak odasında Atatürk’ün yattığı yatak, çalışma masası ve çizmiş olduğu bir harita ile tarihteki Türk devletlerini simgeleyen bayraklar görülmektedir.

Üçüncü katta ise, depo olarak kullanılan odalar dikkati çekmektedir. Yapının alt katında, kalorifer dairesi ile kurnalı küçük bir hamam vardır.

KRDNZ 04-29-2009 07:36 PM

Cevap : Tarihi Eserler, Trabzon
 
http://e-tarih.org/images/teser/1568.gif
Trabzon Müzesi (Kostaki Konağı) (Merkez)
Trabzon il merkezi, Zeytinlik Caddesi, Uzun Sokak’ta bulunan bu yapı 1917 yılında Aleksi Kostaki tarafından yaptırılmıştır. Milli Mücadele yıllarında karargâh olarak kullanılan, 1924 yılında Atatürk’ün kalması için düzenlenen, 1937–1987 tarihleri arasında Kız Meslek Lisesi olarak kullanılan Kostaki Konağı 22 Nisan 2001’de Trabzon Müzesi olarak ziyarete açılmıştır.

Konak, bodrum üzerine üç katlı olarak inşa edilmiştir. Ana yapı malzemesi taş olan binanın dış duvarlarına, pembemsi dikdörtgen taşların eklenmesi ile zengin bir görünüm kazandırılmıştır. Mimari dış cephe uygulamasında simetriden kaçınılmış, bu nedenle de farklı çatı yükseltileri ortaya çıkmıştır. Yapının dış cephesi çini panolar, sütunlar, sütunçeler; pencere silmelerindeki sitilize bitkisel kabartmalarla bezenmiştir. iç kısımlarda da ahşap kabartma bezeme ile kalem işi desenlere yer verilmiştir. Konağın bazı odalarında alçı kabartma çerçeveler içerisine manzara resimleri yapılmıştır.

Müzenin bodrum katı arkeolojik eserlere ayrılmıştır. Zemin katta ise XX. yüzyılın başında yapılan bu konağın mimari yapısı, burada geçen tarihi olaylar ziyaretçilere kronolojik olarak tanıtılmıştır. Birinci katta Trabzon’un yöresel etnografyasını tanıtan objeler sergilenmiştir.

KRDNZ 04-29-2009 07:37 PM

Cevap : Tarihi Eserler, Trabzon
 
http://e-tarih.org/images/teser/1567.gif
Trabzon Ayasofya Müzesi (Merkez)
Trabzon Ayasofyası’nın Trabzon’un fethinden sonra camiye çevrildiği söylenmektedir. Ancak son yıllardaki araştırmalar Ayasofya’nın, Sultan III. Murat zamanında Trabzon Beylerbeyi Ali Bey’in girişimleriyle camiye 1670 tarihinde çevrildiğini ortaya koymuştur. Mabet 1864’te Bursalı Rıza Efendi’nin teşvikleriyle onarılmıştır. I.Dünya Savaşı sırasında depo ile askeri hastane olarak kullanılmışsa da sonradan yeniden cami olmuştur. Edinburg Üniversitesi ile Vakıflar Genel Müdürlüğü’nce bir kez daha onarılan yapı 1964 yılında müze haline getirilmiştir. Günümüzde anıt müze olarak hizmete açıktır.

Trabzon’da günümüze en iyi biçimde gelebilen kiliselerden biri olan Trabzon Ayasofyası İmparator I.Manuel (1238–1263) zamanında yapılmıştır. Geç Bizans kiliselerinin en iyi örneklerinden biri olan bu yapıdan Evliya Çelebi (1648), Pitton de Tournefort (1701), Hamilton (1836), C.Texier (1864), Trabzonlu Şakir Şevket (1878), Lynch (1893) ve D.Winfield (1985) gibi araştırmacılar söz etmişlerdir. Timur zamanında Trabzon’dan geçen İspanyol elçisi Clavijo da gezi notlarında bu kiliseye değinmiş ve bazı ilginç noktalar üzerinde durmuştur:

“Ayin esnasında bir kitap kullanılmamaktadır. Sonra Ayasofya’nın istisnası ile kiliselerin birinde çan yoktur. Ayin yapılırken mühim kısımlarına işaret eden bir tahtaya vurulmaktadır. Bütün papazlar evlidirler. Ama bunlar yalnız bir kere evlenirler ve mutlaka bir bakire alırlar. Papazın zevcesi ölünce papaz bir daha evlenmez”.

http://www.kenthaber.com/Resimler/20...3/00021566.jpgAyasofya Kilisesi merkezi plandan oluşan, yüksek kasnaklı kubbesi, dairevi, çokgen apsidleri, portikleri ve taş süslemeleri, freskleri ile ilginç bir yapıdır.

Son derece güzel bir işçilik gösteren kilisenin ilk yapıldığı yıllarda manastır olarak kullanıldığı, güney yönündeki bazı duvar kalıntılarından anlaşılmaktadır. Ayrıca burada küçük basamaklı merdivenlerle inilen, büyük bir olasılıkla bir gürcü prensine ait olduğu sanılan mezar odası vardır.

Kuzey, batı ve güneyden üç ayrı girişi olan kilise, ayrı bir atrium ile nartekse sahiptir. Narteksin güneyinde, iki yanında bazı mezarlar yer almaktadır. Üç nefli plân düzeninde nefler ayrı ayrı apsidlerle sonuçlanmakta olup, bunlardan yandakiler yuvarlak, ortadaki beş köşelidir. Orta mekân oldukça büyük ölçüde, dört mermer sütunun taşıdığı pandantifli, onikigen kasnaklı yüksek bir kubbe ile örtülmüştür. Kubbenin dışında kalan bölümlerin üzerleri içten tonoz, dıştan kiremit kaplıdır. Yapının batısından demir merdivenlerle kadınlar bölümüne çıkılmaktadır.

Kiliseden ayrı olarak, 1427 yılında yapılan çan kulesini Minas Bızıskyan şöyle anlatmaktadır:

“Kule iki katlıdır. Taş merdivenlerden çıktığımız birinci kat, ayin masası ile üç adım genişliğinde ve her tarafı resimlerle süslü ufak bir şapeldir. Fallmerayer, kulenin doğudaki dış duvarlar üzerinde doğuya has elbiseler giymiş ve taç takmış üç kişinin freskini görmüştür”.

http://www.kenthaber.com/Resimler/20...3/00021568.jpgG.Millet bu fresklerin büyük olasılıkla İmparator I.Aleksios (1417–1429) ve onun oğlu Alexander ve baldızına ait olduğu düşüncesindedir.
Trabzon kiliseleri arasında Ayasofya, en zengin bezemeye sahip olanıdır. Güney girişindeki taş bezemeler Bizans sanatının yanı sıra Selçuklu sanatı izlerini de taşımaktadır. Özellikle batı yönündeki mihrapların mukarnaslı bölümleri, sütun başlıkları İslâm üslubunu hatırlatmaktadır. Bunun yanı sıra kuzey cephedeki alınlık üzerindeki geometrik kompozisyonlar, madalyonlar XIII. yüzyıl Selçuk taş işçiliği ile çok yakın benzerlikler göstermektedir. Özellikle güney cephe, yapının en gösterişli kabartmalarının yer aldığı bölümdür. Burada kabartma olarak insanın yaratılışı tasvir edilmiştir. Cennet ile Havva’nın yaratılışı, Âdem’in meşhur elmayı Havva’dan alışı, cenneti sembolize eden ağaçlar, meleğin cennet kapısındaki tembihleri, cennetten kovulma, pişmanlık ve Habil’in Kabil’i öldürmesi burada görülmektedir. Güney cephenin kilit taşı üzerinde de Komnenosların sembolü olan tek başlı kartal motifine yer verilmiştir. Ayrıca bu cephenin alınlıktaki sütun başlıklarına yakın yerler kentavroslar, grifonlar, sırt sırta güvercinler, içerisi dairelerle doldurulmuş kare panolar, ay, yıldız ve bitkisel bezemelerle süslenmiştir.
Trabzon Ayasofya’sının fresklerinin 1260 yılında yapıldığı sanılmaktadır. Günümüze son derece iyi korunarak gelebilen bu resimlerin Bizans Paleologos döneminin en erken örnekleri olarak tanımlanmışlardır. Özellikle burada İncil’den alınma konulara yer verilmiştir. Kubbe’de Pantokrator İsa, onun altında melekler korosu ve yazıt kuşağı dikkati çekmektedir. Bu kuşağın altında dizi halinde meleklerin yer aldığı bir friz, pencere aralarında oniki aziz tasvirleri yer almaktadır. Pandantiflerde ise değişik görünümlere yer verilmiştir.

http://www.kenthaber.com/Resimler/20...3/00021569.jpgKilise ana koridorun batısında, son akşam yemeği, Hz. İsa’nın ayaklarının yıkanma sahnesi, bahçedeki can çekişme sahneleri resmedilmiştir. Kuzey koridorun doğusunda, Zacharius’un öldürülmesi, dört aziz tasviri, ana mekânın (Naos) doğu kemerinde ortada Hz.İsa, madalyon içerisinde iki aziz, güneyde Aziz Anna’nın yalvarışı, bir çocukla birlikte Meryem görülmektedir. Kemerlerde göğe yükseliş, Meryem, pandantiflerde St.Luke ve İsa’nın doğuşu, St.Mark, Baptism, St.Matthev, İsa’nın çarmıha gerilişi, St.Iohannes ve Anastasis sahneleri resmedilmiştir. Kilisenin batı duvarında, kıyametten önceki hesap günü, Peter’in inkârı; kuzey duvarında çarmıha geriliş, Anastasis, St.Simon, St.Sabas, St.Anthony, St.Euthemios, St.Theodosis ile ilgili freskler vardır. Ana mekânın (Naos) kuzeyinde de Thomas’ın şüphesi, İsa’nın Tiber gölü kıyısında görünüşü, Naos’un güneyinde Havariler, kuzeyinde balık ve ekmek mucizesi, su yüzünde yürüyen İsa’nın rüzgârı durduruşu, Peter’in kaynanasının şifa buluşu resmedilmiştir. Güneyde Baptism, Hz.İsa Siloum havuzunda körün gözlerini açılışı, İsa’nın mabetteki doktorla konuşması, Cana’nın düğün şenliği ve kötünün iyileşmesi sahneleri duvarları süslemiştir. Narteks’in güney duvarında Cananite kadının kızından şeytanın kovulması, batı duvarında suyun şaraba çevrilmesi gibi mucizeler tasvir edilmiştir. Narteks’in batısında Jacobs’un rüyası, Jacobs’un meleklerle verdiği uğraş, Moses ve yanan çalılar, acılar içerisinde Job, peygamber Gideon Jesse’nin ağacı, sahnenin inkârı, muharip azizler, Abraham’ın misafirperverliği sahneleri bulunmaktadır.

Kilisenin batısında bulunan çan kulesi 1427 yılında yaptırılmıştır. Ayrıca kuzeyinde de daha erken döneme ait üç apsisli bir şapelin kalıntısı bulunmaktadır.

KRDNZ 04-29-2009 07:37 PM

Cevap : Tarihi Eserler, Trabzon
 
http://e-tarih.org/images/teser/1566.gif
Çakırağa Konağı (Of)
Trabzon Of İlçesi’nin Hayrat, Sıraağaç Köyü’nde bulunan Çakırağa Konağı Of’un zengin ağalarından İsmail Ağa tarafından h.1237 (18821) yılında yaptırmıştır. Bu konağın 300–400 m. Aşağısında ise İsmail Ağa’nın mezarı bulunmaktadır.

Konağa batı, güney ve kuzeydeki kapılardan girilir. Zemin katı tamamen kesme taş olup, kış odası, kiler ve ambar burada yer almaktadır. Ahşap bağdadi kaplamalı ikinci kattaki oda sayısı tam belirlenememiştir. Odaların ara bölmeleri ahşap olduğundan içerisinde değişiklikler yapılmış ve orijinalliğinden uzaklaştırılmıştır.

Yörede yaşayanlar bu konağın ilk yapılışında 40–50 odası olduğunu ve ağaç işi yönünden de güzel örnekler ortaya koyduğunu söylemektedirler. Çakırağa Konağı 1979 yılında Eski Eserler ve Müzeler Genel Müdürlüğü’nce kamulaştırılarak onarılmıştır.

KRDNZ 04-29-2009 07:38 PM

Cevap : Tarihi Eserler, Trabzon
 
http://e-tarih.org/images/teser/1565.gif
Memiş Ağa Konağı (Sürmene)
Trabzon Sürmene İlçesi’ne 4 km. uzaklıkta olan bu konağın yapım tarihi bilinmemektedir. Yörede araştırmalarda bulunan Y.Mimar Sedat Hakkı Eldem XVIII. yüzyıl, D.Winfield ise XIX. yüzyıl tarihleri üzerinde durmuşlardır. Arkasını küçük bir ormana veren, yüksek bir yamaçtaki Memiş Ağa Konağı denize yönelik olup, Trabzon’a gelen birçok araştırmacının ilgisini çekmiştir.

Yörede hüküm süren ve etkili olan bir ağa evinin tüm özelliklerine sahiptir. İki katlı kargir evin birinci katı muntazam yontma taştan duvarları işlenmiş, dışa çok fazla sarkan saçakların yardımıyla cepheler yağmurdan korunmuştur. Zemin katta aşhane bölümü diye isimlendirilen mutfak, kiler ve kemerli ocakları yer almıştır.

Konaktaki asıl yaşam birinci katta olup, buraya üzeri kapaklı düz bir merdivenle çıkılmaktadır. Kuzeydeki sofanın sağ ve solundaki odalar selamlığa, güneydeki iki oda ise hareme aittir. Zengin bir ağaç işi bezemesine sahip olan konağın kapı kanatları, pencere parmaklıkları görülmeye değer güzelliktedir. Özellikle sofanın tavanı, oda kapıları, selamlığı, döner tavanı Trabzon yöresindeki en gelişmiş ve ince oyulmuş ağaç işçiliğini göstermektedir. Buradaki geometrik ve bitkisel kompozisyonlar karışarak oldukça ilginç bir görüntü vermiştir.

KRDNZ 04-29-2009 07:39 PM

Cevap : Tarihi Eserler, Trabzon
 
http://e-tarih.org/images/teser/1563.gif
Atatürk Köşkü (Merkez)
Trabzon’un 7 km. batısında, Soğuksu Tepesi’nde yer alan Atatürk Köşkü 1890 yılında Konstantin Kabayanidis isimli bir Rus tarafından yapılmış, 1916–1918 yıllarındaki işgal sırasında Rusların karargâhı olmuştur.

Cumhuriyetin ilanından sonra, Atatürk 26–29 Kasım 1930 tarihinde Trabzon’a ikinci kez geldiğinde bu köşkte ağırlanmıştır. Atatürk’üm çok beğendiği bu köşk daha sonra Trabzon İl Özel İdaresi tarafından hazineden satın alınmış ve İl Daimi Encümeni’nin 18 Mayıs 1931 tarihli kararı ile Atatürk’e armağan edilmiştir. Atatürk 10–11 Haziran 1937’de Trabzon’a üçüncü kez geldiğinde yine bu köşkte kalmış ve vasiyetinin bir bölümünü burada yazmıştır. Atatürk’ün ölümünden sonra kız kardeşi Makbule Atadan’a (Boysan) kalan bu köşk Trabzon Belediyesi tarafından 1943 yılında kamulaştırılmıştır. Ardından da Trabzon Belediyesi’nce 1964 yılında Atatürk Müzesi olarak ziyarete açılmıştır.

Cephe özellikleri ve mekân düzeni, XIX. yüzyıl Avrupa mimarisi özelliklerini taşıyan köşk, dört katlı kâgir bir yapıdır. Kesme taştan yapılmış olup, yanında çıkıntılı olarak bir bölüm kuleyi andırmaktadır. Üzeri kiremitle kaplanmıştır.

KRDNZ 04-29-2009 07:39 PM

Cevap : Tarihi Eserler, Trabzon
 
http://e-tarih.org/images/teser/1557.gif
Nemlizade Konağı (Merkez)
Trabzon Gazi Mahallesi’ndeki bu konağı Nemlizade Hacı Ahmet 1896 yılında yaptırmıştır. Oldukça geniş bir alana yayılan dört katlı, harem ve selamlıktan oluşan kargir bir yapıdır. İlk yapıldığı yıllarda 22 odası olduğu söylenmektedir. Selamlık bölümü zemin katı ve depoları kapsayarak yapının kuzey bölümünü tümüyle kaplar.

Zemin katta XIX. yüzyıla tarihlendirilen Kütahya işi çini panolar bulunmaktadır. Üst katlarda geniş ocaklı odalar ve ağaç işi bezemeler yaygın olarak kullanılmıştır. Güneyde yer alan hareme selamlıktan çok daha fazla özen gösterilmiştir. Özellikle üç ve dördüncü katlar çocuklara ayrılmıştır.

Nemlizade Konağı 1945–1963 yıllarında tütün deposu, 1963–1973 yıllarında Fatih Eğitim Enstitüsü olmuştur. 1975’ten bu yana da Trabzon İktisadi ve Ticari İlimler Akademisi’dir.

KRDNZ 04-29-2009 07:40 PM

Cevap : Tarihi Eserler, Trabzon
 
http://e-tarih.org/images/teser/1555.gif
Trabzon Trabzon Sivil Mimari Örnekleri
Trabzon yöresi ormanlık bir bölge olduğundan buradaki evlerin yapımında büyük ölçüde ağaçtan yararlanılmıştır. Son derece gelişmiş bir ağaç işi tekniğinin uygulandığı evlerin dış yüzleri kare ve üçgen bölümlere ayrılmış, içleri taş ile doldurulmuştur. Böylece evlerin rutubetsiz ve sıcak olmaları sağlanmıştır. Üst örtüyü sağlayan çatılarda semer çatı, üç omuz çatı, dört omuz çatı diye isimlendirilen, yöreye özgü sistemlerden yararlanılmıştır.

Trabzon evleri kuruldukları bölgelerde değişik özellikler gösterirler. Yapı malzemelerinin aynı olmasına karşın, evlerin yapım teknikleri ve biçimlenişleri Trabzon’daki bölgeler arasındaki farkı ortaya koyarlar. Her bölge için de kendi yapı geleneğini hissettirirler. Trabzon evleri bölge olarak bakıldığında üç ana plan düzeni gösterirler Batı Trabzon’daki evler salonlu ve aşhaneli, merkezdekiler aşhaneli, doğu Trabzon’dakiler aşhaneli ve hayatlıdırlar. Ayrıca duvarlar arasında da üç türlü duvar sisteminin uygulandığı görülmüştür. Bunlar ahşap taşıyıcılar arasında taş dolgulu duvarlar (dolma duvarlar), taş duvarlar, ahşap duvarlardır.

XIX. yüzyıldan günümüze kadar ulaşan evlerde açık sofa plan düzeni ön plandadır. Ancak zaman zaman da bu sofalar içeriye alınmış, çevresine odalar yerleştirilmiştir. Odaların içlerine birer ocak yerleştirilmiştir. Genellikle alt katlar taş duvarla örülmüş, üzerlerine ahşap gergili dolma taş ve moloz dolgulu duvarlar örülmüştür. Sıva kaplı olan duvarlar tuğlalarla dekore edilmiş, dikine ve çapraz şekillerle birbirlerinden değişik görünümler elde edilmiştir. XIX. yüzyılın barok ve rokoko etkileri Trabzon evlerinde kendisini açıkça göstermiştir. Kemerli revaklar, ince uzun pencereler, kalem işleri ve duvar resimleri ile ilginç bir iç mimari ortaya çıkmıştır.

http://www.kenthaber.com/Resimler/20...3/00021625.jpgTrabzon evlerinde dışa açılan kapılar, iç kapılara göre daha büyük olup, evin içerisinde hayvanların girmesini önlemek amacı ile zeminden 1.20-1.50 cm. yüksekliğinde perde denilen ve kapalı tutulan bir kapı daha bulunmaktadır.

Evlerin orta mekânı çevresinde odalar sıralanmıştır. Bunlar hayat, çamaşırlık ve diğer odalardan meydana gelmiştir. Hayattan geçilen bu odalar çoğunlukla bir koridor çevresinde sıralanmıştır. Hayatın yanındaki en büyük odaya başoda ismi verilmiştir. Başoda içerisinde ocak ve sedirler bulunmakta olup, daha çok konukların ağırlanmasında kullanılmaktadır. Başodanın karşısında bulunan bir veya iki oda ise, köşk oda olarak isimlendirilmiş ve manzaraya yönelik olduğundan ötürü de ev halkından genç evlilere ayrılmıştır.

Trabzon evlerinde merkez yemek pişirilen mekânlardır. Burada yalnızca yemek pişirilmez, yemek yenir, oturulur, dinlenilir ve yıkanılır. Evlerin plan şemasında ana bölümü oluşturan bu mekânlar aşhane olarak isimlendirilmiştir. Bazı evlerde bu mekânlar son derece gelişmiş olup, evin yarısını kaplayacak büyüklüktedir. Evlerin girişi ile aşhaneler birbirleri ile bağlantılıdır. Döşemesi sıkıştırılmış topraktan olup, girişten sonra aşhane buradan da merdivenle üst kata çıkılmaktadır.

Aşhanede sürekli ateşi yanan bir ocak bulunmakta olup, bu ocağın üzerinde ucunda çengel bulunan bir zincir sarkıtılmıştır. Bununla da yemeğin türüne göre kazanlar asılarak pişmesi sağlanmaktadır. Aşhanede ocağın çevresinde dolaplar sıralanmış ve bu dolaplara mutfakta kullanılan araç ve gereçler konulmuştur.

http://www.kenthaber.com/Resimler/20...3/00021626.jpgYöredeki ağaçların bolluğundan ötürü, yapıların dışa açık sofaları çıkmaları, merdivenleri geniş saçakları, kepenkleri, kapıları ve eliböğründeleri ağaçtan yapılmıştır. Ayrıca eliböğründe yerine kullanılan destekler üst üste oturtulmuş kirişler ve çatılarda da fazlaca yontulmadan tomruklar kullanılmıştır. Evlerin üzeri kemer çatı, üç omuz çatı ve dört omuz çatı diye isimlendirilen yöreye özgü çatılar ile örtülmüştür.

Trabzon yöresinin kırsal kesimindeki köy evleri çoğunlukla belirli bir eğimde ve yamaçlarda yapılmıştır. Doğanın yeşilliği ile kaynaşan bu evlerde önünde uzanan ovalara açık, büyük bir sofaya yer verilmiştir. Bu sofadan evin diğer odalarına geçilmektedir. Üst kattaki odalarda ocak ve yıkanma yerlerine rastlanmaktadır. Arazinin eğiminden yararlanılarak da ahırlar alt katta bulunmaktadır. Bu tür evlerin duvarları taş ve araları da moloz taşla doldurulmuştur. Çatılarda örtü malzemesi olarak genellikle hartama veya kiremit kullanılmıştır. Hartamalar 3-5 mm. Kalınlığında, 8-10 cm. boyunda dilinmiş çıralı ağaçlardır. Kiremit örtüler daha çok sahil kesimlerinde, kiremit ocaklarına yakın köylerde kullanılmıştır. 1940’lardan sonra hartama yerini önce tenekeye, 1960’tan sonra da oluklu saça terk etmiştir.

Trabzon’un sahil kesimindeki evlerde döşemeler sıkıştırılmış topraktır. Geri kalan bölümleri ise ahşaptır.

Trabzon evleri her zaman kendi özelliklerini korumuş ve her yeni gelişme bir öncekinin devamı şeklinde olmuştur. Köy evleri doğanın bir parçası olarak düşünülmüş, şehir evleri ise pencere ölçüleri, cephe yükseklikleri, cumbaları ve çatı alınlıkları ile Trabzon’a özgü bir karakter taşımaktadır.

KRDNZ 04-29-2009 07:41 PM

Cevap : Tarihi Eserler, Trabzon
 
http://e-tarih.org/images/teser/1553.gif
Ardıçyayla Köprüsü (Maçka)
Trabzon ili Maçka ilçesi Krantaş Köyü ile Ardıçyayla köyleri arasında, Akarsu Deresi üzerinde bulunan bu köprünün kitabesi günümüze gelememiştir. Bu bakımdan yapım tarihi kesinlik kazanamamıştır. Yapı üslubundan XIX. yüzyılda yapıldığı sanılmaktadır.

Köprü moloz taştan, tek gözlü olarak yapılmıştır. Üzerindeki yoldan ötürü kavislidir. Hasar gören köprü değişik dönemlerde onarılmıştır.

KRDNZ 04-29-2009 07:41 PM

Cevap : Tarihi Eserler, Trabzon
 
http://e-tarih.org/images/teser/1552.gif
Ayşe-Gülbahar Hatun Türbesi (Merkez)


Trabzon il merkezi, Orta Hisar’ın batısında, Hatuniye (Büyük İmaret) Camisi’nin doğusunda, Sultan II. Beyazıt’ın eşi, Yavuz Sultan Selim’in annesi Ayşe Gülbahar Hatun’un Türbesi bulunmaktadır. Bu türbe, kitabesinden öğrenildiğine göre h.911 (1505) yılında yaptırılmıştır.

Prof. Dr. Haşim Karpuz’dan öğrenildiğine göre, kitabenin mealen anlamı şöyledir:

“Rum hanımı dünyadan ahiret semtine yüz döndürünce
Sonsuzluk tahtını ve devamlılık diyarını göze almak icab etti.
Onun himmetinin yanağı dünyanın fani devletinden yanınca.
Yüksek tensibe uyarak yüzünü devamlılık devletine koydu.
Allah’ın feyzinden onun yüzüne devamlılık rahmeti inince
Vefat tarihi devamlılık rahmeti onun yüzündedir.
Oldu
h.911 (1505–1506)”

Ayşe Gülbahar Hatun Türbesi çeşitli onarımlar görmüş, ancak bu onarımlar yapının mimari özelliğini bozmamıştır.

Türbe, sarımsı kesme taştan yapılmıştır. Köşeleri 3.80 m. genişliğinde sekizgen plânlı olup, üzeri sekizgen kasnaklı bir kubbe ile örtülmüştür. Türbe içerisine sivri kemerli bir nişin içerisinde bulunan kapıdan girilmektedir. İçeride mihrap nişine yer verilmemiştir. Köşelerde sivri kemerli birer penceresi vardır. Pencerelerin kemerlerinde gri taşlar dekoratif olarak kullanılmıştır. Bezeme olarak içeride kalem işleri ile süslenmiştir.

Türbe içerisinde iki mermer sanduka daha bulunmaktadır. Bunlardan biri 1499 yılında ölen şehzade Salih’e, diğeri de Yavuz Sultan Selim’in 1503 yılında ölen kızı Kamer Sultan’a aittir. Türbe dışına XIX. yüzyılda Yusuf ve Asım Paşalar gömülmüşlerdir

KRDNZ 04-29-2009 07:42 PM

Cevap : Tarihi Eserler, Trabzon
 
Trabzon Kemeraltı Semtinde, Çarşı Mahallesi’nde, bedestenin karşısında yer alan Çarşı Camisi, Trabzon’un en büyük camisidir. Kuzey kapısı üzerindeki kitabesinden öğrenildiğine göre, Trabzon Valisi Hazinedarzade Osman Paşa tarafından h.1255 (1839) yılında yaptırılmıştır. Vakıf kayıtlarından öğrenildiğine göre de bu caminin yerinde XVI. yüzyılda yaptırılmış Hacı Kasım Mescidi bulunuyordu. Bu mescit harap olunca yıktırılmış, çevresindeki dükkânlar istimlâk edilmiş ve bu caminin yapımına başlanmıştır.

Kesme taştan, barok-ampir üsluplarının karışımı olan cami, kalın taş duvarlı, dikdörtgen plânlıdır. İbadet mekânı altı kalın sütunun taşıdığı büyük bir kubbe ile örtülmüştür. Kuzey ve güney yönlerinde üçerden altı kubbe, yanlarında bunun dışında kalan bölümler tonozlarla örtülmüştür. Kuzey yönü meyilli bir araziye rastladığından son cemaat yeri oldukça yüksek tutulmuş ve bunun sonucu olarak aşağıda meydana gelen boşluklara dükkânlar yerleştirilmiştir. Kare kaideli, kare başlıklı sütunlar ve kemerlerle son cemaat yeri üç bölüme ayrılmıştır.

Yapının kuzey, batı ve doğu yönündeki girişlerinden bugün yalnızca kuzey ve batı kapıları kullanılmaktadır. Bunlardan kuzey kapısı üzerinde, yazıtın iki yanında alçıdan cami maketleri ile Sultan Abdülhamit’in tuğraları yerleştirilmişti. Güzel bir mermer işçiliği olan mihrap, İskender Paşa, Konak ve Yeni Cuma camileri ile yakın benzerlikleri olduğundan aynı yıllarda yapılmış olabileceğini işaret etmektedir. Mermer minberin iki yanındaki çiçek motifleri Barok, Ampir üsluplarının özelliklerini yansıtmaktadır.

Siyah-beyaz taştan çokgen gövdeli minaresi tek şerefeli olup, son cemaat yerinin sağında yer almaktadır.

Caminin doğusunda bulunan medrese ile bugünkü şadırvanın olduğu yerde, 1847 yılında yaptırılmış olan muvakkithane yıkılmış ve günümüze gelememiştir. Bu muvakkithanenin kitabesi Trabzon Müzesi’ndedir.

KRDNZ 04-29-2009 07:43 PM

Cevap : Tarihi Eserler, Trabzon
 
http://e-tarih.org/images/teser/1548.gif
Ahi Evren Dede Cami (Merkez)
Trabzon’a hâkim Boztepe’de yapılan bu caminin yapım tarihi kesinlik kazanamamıştır. Bununla birlikte, Şemsettin Sami, Sultan Orhan zamanında Ahi Evren Dede’nin Trabzon’da bir tekke yaptırmış olduğunu kaydettirmiştir. Hiç kuşkusuz, bugünkü caminin yerinde dergâh, cami ve türbe bulunuyordu. Ancak şekilleri hakkında hiçbir bilgi olmayan bu yapı topluluğunun yerine, aynı ismi taşıyan cami yapılmıştır.

Günümüze ulaşan Ahi Evren Dede Camisi h.1305 (1887-1888) yılında Trabzon’un sevilen kişilerinden, Sultan Abdülaziz’in baş müezzinlerinden Hacı hakkı Baba tarafından onarılarak bugünkü şeklini almıştır.

Cami kare plânlı, taş duvarlı ve ahşap çatılı idi. Ancak 1976 yılında yapılan onarımda üzerine kubbe ilave edilmiştir. Mihrap ile minberi sade olup, minaresi küçük ve tek şerefelidir.

KRDNZ 04-29-2009 07:43 PM

Cevap : Tarihi Eserler, Trabzon
 
http://e-tarih.org/images/teser/1546.gif
Hızır Bey Cami (Merkez)

Trabzon Hızır Bey Mahallesi’ndeki bu camiyi fetihten sonra, burada valilik yapan Hızır Bey’in yaptırdığı sanılmaktadır. Ancak kitabesi bulunamadığından bu konu kesinlik kazanamamıştır.

Yapı üslubundan XVIII. yüzyılda yenilendiği anlaşılan cami kesme taş duvarlı, içten kubbe dıştan çatı örtülüdür. İki katlı son cemaat yeri, mihrap ve minber barok özellikleri göstermektedir. Mihrabın her iki yanındaki küçük sütunlar asma yaprakları ile bezenmiştir.

KRDNZ 04-29-2009 07:44 PM

Cevap : Tarihi Eserler, Trabzon
 
http://e-tarih.org/images/teser/1545.gif
İskender Paşa Cami (Merkez)
Trabzon Belediyesi’nin arkasında, Taksim Meydanı’nda olan İskender Paşa Camisi’nin giriş kapısı üzerinde h.936 (1529) tarihli kitabesi bulunmaktadır. Ayrıca burada 1882 yılında onarıldığını gösteren bir başka kitabe daha bulunmaktadır. XVI. Yüzyılda, 1512 yılında Trabzon Valiliğine getirilen İskender Paşa tarafından yaptırıldığı bilinmektedir. Caminin avlusunda bulunan medresesi yıkılmış, batı yönündeki haziresi de kaldırılmıştır. Cami değişik zamanlarda yapılan onarımlarla orijinalliğinden uzaklaşmıştır.

Evliya Çelebi bu yapıdan şöyle söz etmektedir:

“Kâfir meydanı diye bilinen meydanın doğu tarafında, yekpare mavi kubbeli bir camidir. İçeriden güzel bir minaresi vardır. Ayrıca cami avlusunun kuzeyinde birçok odalarla süslenmiş mamur bir okutma yeri vardır ki talebesinin belirli vazifeleri olduğu söylenir”.

Evliya Çelebi’nin külliye olarak sözünü ettiği bu yapı topluluğundan günümüze yalnızca camisi ile çeşmesi gelebilmiştir.

Kesme taştan yapılan İskender Paşa Camisi, Gülbahar Hatun Camisi ile birlikte h.1301 (1803) yılında onarım geçirmiş, ana kubbenin dayandığı kuzey duvarı kaldırılmış, bunun yerini iki sütun almış ve ağırlık buraya verilmiştir. Böylece kubbe duvarı geriye çekilmiş, ibadet yeri genişletilmiş ve ön bölüme de bir son cemaat yeri eklenmiştir. Geniş kemerli beş bölümlü son cemaat yeri XIX. yüzyıl özellikleri göstermekte olup, dış portal üzerindeki h.1301 (1803) tarihi konuya açıklık getirmiştir. Yanları kapalı olan son cemaat sütunlarının kare kaide ve başlıklı oluşlarının yanı sıra ahşap bir çatı ile örtülü oluşları buraya ilginç bir görünüm kazandırmıştır.

İbadet mekânı dıştan kiremit kaplı tek bir kubbenin örttüğü kare plânlıdır. Kuzey yönünden kubbenin örtemediği bölümler tromplu küçük kubbelerle tamamlanmıştır. Barok-ampir karışımı bezemeye sahip olan mihrap orijinal değildir. Konak Camisi, yeni Cuma Camisi ve Çarşı Camisi mihrapları ile benzerlik gösteren mihrabın bordürlerinde stilize bitki motifleri, helozoni şekiller ve asma yapraklarından oluşan bir bezemeye yer verilmiştir. Cami içerisindeki bezemelerde de geç devir özellikleri gösteren kalem işleri ile karşılaşılmaktadır. Mermer minberin her iki yanında yüksek kabartma motifleri ile rozetler dikkati çekmektedir.

Caminin içerisinden çıkılan minare sekizgen bir kaide üzerine oturan bir sıra taş, beş sıra tuğladan meydana gelmiştir. Şerefe altlarında da tuğladan yapılmış bezemeler olup korkuluklarında taşa işlenmiş dairevi motifler ve rozetlerle süslenmiştir.

İskender Paşa’nın mezarı h.948 (1535–1536) caminin batısındadır.

KRDNZ 04-29-2009 07:45 PM

Cevap : Tarihi Eserler, Trabzon
 
http://e-tarih.org/images/teser/1544.gif
Ayşe-Gülbahar Hatun Cami (Merkez)


Trabzon il merkezinde Ortahisar’ın batısında, Zağanos Köprüsü’nün yakınında bulunan bu topluluğu; cami, imaret, medrese, hamam, sıbyan mektebi ve türbeden meydana gelmiştir. Bu yapılardan günümüze yalnızca cami ile türbe gelebilmiştir. Sıbyan mektebinin yerine de 1899 yılında günümüzdeki Gülbahar Hatun İlköğretim Okulu yapılmıştır.

Trabzon’daki Türk eserleri arasında Gülbahar Hatun Camisi’nin ayrı bir yeri ve önemi vardır. Atapark diye isimlendirilen alanda yer alan bu camiyi Sultan II. Beyazıt’ın karısı ve Yavuz Sultan Selim’in annesi Ayşe-Gülbahar Hatun yaptırmıştır. Ancak caminin kitabesi günümüze ulaşamadığından yapım tarihi ve mimarı kesinlik kazanamamıştır. Bununla birlikte, caminin yanında bulunan Ayşe-Gülbahar Hatun Türbesi’nin h.911 (1505–1506) tarihi biraz ışık tutmaktadır. Büyük bir olasılıkla Gülbahar Hatun Camisi de aynı tarihlerde yapılmıştır. Yapı çeşitli devirlerde birçok onarım geçirmişse de orijinal durumundan pek fazla uzaklaşmamıştır. Caminin giriş kapısı üzerindeki h.1301 (1885) tarihli kitabe onarım kitabesidir.

Cami koyu gri ve sarımtrak beyaz taştan yapılmıştır. Caminin ters T veya zaviyeli camiler plan tipinde olduğu, onarımlar nedeniyle de geç devir özellikleri taşıdığı görülmektedir. İbadet mekânını örten ana kubbe 15.00x15.00 m. ölçüsünde olup, pandantiflerin yardımıyla dört duvar üzerine oturtulmuştur. Bu mekânın yanlarında ters T’nin kolları ise cemaate daha çok yer kazandırmak amacıyla son yıllarda yıkılarak ortadan kaldırılmıştır.

Evliya Çelebi bu camiden söz etmiştir:

“Aydınlık bir camidir. Çok sağlam vakfiyesi vardır. Polathane ismi ile anılan Akçaabat da bu caminin vakıflarındandır. Ayrıca daha başka vakıf köyleri vardır. Yekpare kubbesi içinde nice kandiller yanar. Duvarlarının bir sıra taşları cilalıdır. Bir sofa beyaz ve cilalı taşlarla yapılmıştır. Bu caminin bitirilmesinde ebcet hesabıyla h.920 (1514–1515) eder”.

http://www.kenthaber.com/Resimler/20...1/00019729.jpgAyrıca cami avlusunun dört bir yanında yüksek odalarla süslenmiş bir medresesi olduğunu söyleyerek buradaki görevlilere de değinmiştir:

“İmam ve talebeye aydan aya vakıf tarafından belirli vazife, et ve mum parası verilirdi” Bugün bu medreseden günümüze hiçbir iz gelememiştir.

Son cemaat yeri baklava başlıklı altı sütunun taşıdığı kemerler üzerine oturan beş kubbeden oluşmaktadır. Kubbelerin içleri 1905 yılında yapılan onarım sırasında kalem işleriyle bezenmiştir. Beyaz kesme taştan, 1.20 m. kalınlığındaki cami duvarları üzerine kubbe oturtulmuştur. Son derece güzel aydınlatılan caminin mihrabı mermerden beş bölümlüdür. Baklava motifleriyle sonuçlanan mihrabın boyanmış oluşu, onu doğal güzelliğinden uzaklaştırmıştır. Burada dolaşan yazı frizi caminin h.1301 (1803) yılında onarım geçirdiğine işaret etmektedir.

Sekizgen bir kaide üzerinde, caminin sağında yer alan minare iki sıra siyah, bir sıra beyaz taşların işlenmesiyle meydana gelmiş olup mukarnaslı, tek şerefelidir. Ayrıca caminin önündeki şadırvan önceden buradaki bir avluya işaret etmektedir. Günümüze oldukça iyi bir durumda gelen bu şadırvan, 1967 yılındaki onarım sırasında yenilenmiştir.

KRDNZ 04-29-2009 07:46 PM

Cevap : Tarihi Eserler, Trabzon
 
Yörenin en iyi korunmuş eseridir. Şehir merkezinde ve denizden tepelere kadar uzanmaktadır.

KRDNZ 04-29-2009 07:47 PM

Cevap : Tarihi Eserler, Trabzon
 
Soğuksu semtinde küçük bir çam korusu içinde yer alıp 20.yüzyılın hemen başında yaptırılmış, Atatürk 1934 ve 1937 yıllarında Trabzon'u ziyaretlerinde bu köşkte konuk edilmiştir. Onun ölümünden sonra Trabzon Belediyesi tarafından, dönemde kullanılan eşyalarla dekore edilerek, Atatürk Müzesi olarak ziyarete açılmıştır. Ulu önderimiz 1937 yılında vasiyetnamesinin bir bölümünü bu konakta yazmıştır.

TiFus 04-29-2009 07:58 PM

Cevap : Tarihi Eserler, Trabzon
 
İyi hoş güzelde . hepsini tek konu içinde toparlasan daha iyi olur mesaj sayınızı arttırmak için diğilde paylaşım yapmak için paylaşım yapın .

KRDNZ 04-29-2009 08:14 PM

Cevap : Tarihi Eserler, Trabzon
 
Alıntı:

TiFus tafarından gönderildi (Mesaj 277987)
İyi hoş güzelde . hepsini tek konu içinde toparlasan daha iyi olur mesaj sayınızı arttırmak için diğilde paylaşım yapmak için paylaşım yapın .

İlginiz için teşekkür ederim de il il ayırmanın daha güzel olacağını düşündüğüm için bu şekilde ayırdım konuları. Amacımın mesaj sayısı olduğunu düşünmenize anlam veremedim. Gezelim görelim başlığı altında güzel bir paylaşım olabileceğini düşünmüştüm.

[KAPLAN] 04-29-2009 08:44 PM

Cevap : Tarihi Eserler, Trabzon
 
Alıntı:

TiFus tafarından gönderildi (Mesaj 277987)
İyi hoş güzelde . hepsini tek konu içinde toparlasan daha iyi olur mesaj sayınızı arttırmak için diğilde paylaşım yapmak için paylaşım yapın .

Konu olması gerektiği kadar güzel ve düzenli hazırlanmış. Ayrıca eleştiri üslubunuz inanın hoşuma gitmedi. Ailemizi diğerlerinden ayıran en temel özellik övgünün de, olumlu olumsuz eleştirinin de büyük bir hassasiyet içinde yapılmasıdır. Lütfen bundan sonra eleştirilerinize biraz daha dikkat ediniz. Varsa bir şikayetiniz bunu bizzat bana özel mesaj yoluyla veya ForumSinsi.com > Arayışa Son Veren Adres |:::::| Bu Sese Kulak Verin |:::::| - Dilek & Şikayet Kutusu bağlantı adresini kullanarak belirtebilirsiniz. Aksi taktirde böylesi eleştirilere ailemiz içerisinde müsade edemem. Anlayışla karşılacağınızı umuyorum.

siLveRghoSt 04-29-2009 08:54 PM

Cevap : Tarihi Eserler, Trabzon
 
kuzenlerim karadeniz turuna gitmişti anlata anlata bitiremediler.umarım bizimde bir gün buraları gezebilme imkanımız olur.paylaşımınız için teşekkürler.

TiFus 04-29-2009 08:56 PM

Cevap : Tarihi Eserler, Trabzon
 
2'nizdende Özür dileriim hadimi aştım fakındayım umarım affedersiniz biraz vakur bir insanım . ELLERİNE SAĞLIK .

TiFus 04-29-2009 08:59 PM

Cevap : Tarihi Eserler, Trabzon
 
KRDNZ sana özel mesaj atmak isterdim ama daha 10 günlük bile diğilim buyüzden bir konu açtım senin için bir bak istersen .


Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.