ForumSinsi - 2006 Yılından Beri

ForumSinsi - 2006 Yılından Beri (http://forumsinsi.com/index.php)
-   ForumSinsi Ansiklopedisi (http://forumsinsi.com/forumdisplay.php?f=476)
-   -   Matematik Ve 19 (http://forumsinsi.com/showthread.php?t=522612)

Prof. Dr. Sinsi 08-20-2012 11:40 PM

Matematik Ve 19
 

MATEMATİK VE 19

Kuran’daki matematiksel mucizeleri incelediğimiz bundan önceki bölümde, Kuran’ın matematiksel mucizelerinin anlaşılması kolay, taklidi imkansız özelliğine tanıklık ettik. Kuran’ın matematiksel mucizeleri, matematik eğitimi almamış, sadece saymayı ve rakamları bilen kişilerin tanıklık edebilecekleri niteliktedir. Fakat güçlü bir matematiksel bakış açısına sahip olanların, bu mucizelerin büyüklüğünü daha da iyi kavrayabilecekleri kanaatindeyiz.
Kuran’daki 19 sisteminin oluşturduğu mucizevi yapı da birçok yönüyle anlaşılması kolay, taklidi imkansız bir yapıdadır. Fakat bu mucizenin anlaşılması bilgi gerektirirken, taklidi ise imkansız olan yönleri de vardır. Bu kitabımızda anlaşılması kolay örnekleri daha çok vereceğiz. Fakat kitabın farklı okur kitlelerine hitap edeceğini düşünüp, anlaşılması bilgi gerektiren yönlere de değineceğiz.
"Matematik, Allah’ın Evren’i yazmakta kullandığı dildir." Galile’nin meşhur sözüdür. Kuran’daki matematiksel mucizelerle, Allah’ın, Evren’i yazmakta kullandığı dili, insanlara rehber olarak gönderdiği kitapta da kullandığına tanıklık ediyoruz. Bu mucizenin bize öğrettikleri; İngiltere Kraliyet Ailesi, New York Borsası, Şampiyon Kulüpler karşılaşmaları hakkında değildir. Bu mucezinin bize öğrettikleri, Evren’in Yaratıcısı, yaratılış sebebimiz, öldükten sonraki yaşantımız hakkındadır. Çünkü tüm bu saydığımız konular Kuran’ın mesajlarında açıklanmıştır. İncelediğimiz mucize ise Kuran’ın değişmezliğini ve taklidi imkansız, insan gücünün çok üstündeki yapısını ortaya koymaktadır.
Hrovista of Gandersheim’in dediği gibi: "Yaratıcımızın bilgeliğini ve bilgisinin muhteşemliğini takdir etmeye bizi yöneltmeyen her tartışma boştur. O Yaratıcı ki Evren’i hiçlikten yarattı ve her şeyi sayılarla, ölçüyle, ağırlığıyla düzenledi. Ve insanlığa üzerinde çalışıldıkça birçok yeni mucizeler sunacak bilimleri formüle etti." Bizi yoktan yaratan Yaratıcımız ile ilişkilendirilemeyen her konu, bu konuya kıyaslanırsa boştur. Yaratılış amacımız ve öldükten sonraki durumumuz, hayatımızın temel konusu olmalıdır. İşte incelediğimiz Kuran’ın bu mucizeleri, bizi, hayatın bu temel konularında sonuçlara götürmekte, bize deliller sunmaktadır.

DELİLLER VE İNKARCILAR
İşte bunlar sana haberlerini aktardığımız toplumlardır. Gerçekten de elçileri onlara apaçık delillerle gelmişlerdi. Ama daha önceden yalanladıklarına inanmadılar. Allah inkârcıların kalplerini böyle damgalar.
7-Araf Suresi 101
Allah birçok defa insanlara gönderdiği mesajları delillerle desteklemiştir. Fakat mesajları inkâr eden zihniyet, delillere de inkârcı mantığıyla yaklaşmış, inkâr etmeye şartlanmış bir şekilde delilleri ele almıştır. Allah’ın delillerine bu samimiyetsiz yaklaşımda bulunanlar, anlamaya çalışmak yerine, inkâr etmeye çalışmışlardır. Oysa Allah’ın mesajına her insanın ihtiyacı vardır. İnkar eden, kendi aleyhine inkâr eder. İnkarcıların yapmaları gereken ilk şey, inkâr etmeye şartlanmışlıktan kurtulmak ve Allah’ın delillerine samimi bir şekilde yaklaşmaktır. Şu kısacık hayattaki kibir ve inat yüzünden, Allah’ın vaadi olan sonsuz yaşama sırt dönmek hiç de akıl kârı değildir.

Bilgisizler dediler ki: "Allah bizimle konuşmalı veya bir delil gelmeli değil miydi?" Onlardan öncekiler de aynen onlar gibi konuşmuşlardı. Kalpleri birbirine benzedi. Delilleri gerçeği bilmek isteyenler için apaçık gösterdik."
2- Bakara Suresi 118

Allah delillerini gereğince gösterir. Allah’ın delillerinin inkârcıların arzularına göre oluşması, "Allah görünsün", "Melekler gökten insin" şeklinde beklentiler boşunadır. Allah delillerini anlamaya niyeti olanlar için apaçık sergilemektedir. Günümüzde bilim, Dünya’da saygın bir yer edinmiştir. Bilimlere temel teşkil eden matematik ise en saygın konumdadır ve bilimsel gerçeklikler en sağlam dayanaklarını matematiksel verilere dayandırmaktadır. En şüpheci kişiler bile matematiksel kesinlik karşısında teslim olmak durumundadırlar. Konuşmasını saçmalığa götürmeyen her kişi matematiksel kesinlikler karşısında gerçeği kabul etmek zorundadır. İçinde bulunduğumuz bu dönemde Allah, Evren’i yazdığı dil olan mate-matikle, insanlara gönderdiği kitabını da yazdığını açığa çıkarmıştır. Böylece Allah’ın kitabı kendi içinde taşıdığı mucizeleriyle, kendisinin doğruluğunu, mesajının güvenilirliğini ispatlamaktadır.

38- Yoksa "Onu uydurdu" mu diyorlar? De ki "Eğer doğru sözlülerseniz, Allah’tan başka çağırabildiklerinizi çağırın da bunun benzeri olan bir sure getirin."
39- Hayır, onlar bilgisini kavramadan ve yorumu kendilerine gelmeden yalanladılar. Kendilerinden öncekiler de böyle yalanlamışlardı. Bak da gör nasıl olurmuş zalimlerin sonu.
10- Yunus Suresi 38-39
İnkarcılar anlamaya çalışmak yerine, inkâr inadını benimseyince, Allah’ın delillerini anlamaya çalışmadan, aceleyle inkâr etmektedirler. Bu inkâr, bir mantığa, bir delile dayanmamaktadır. Muhalefet hissi, kibir ve inat, inkârcı zihniyetin hareketlerinde motor güç olmaktadır. Bunların hangi delili görürlerse görsünler inanmayacaklarını Kuran haber vermektedir:
109- Kendilerine bir delil gelse, kesin olarak ona inanacaklarına dair tüm güçleriyle Allah’a yemin ettiler. De ki: "Deliller ancak Allah’ın katındadır, onlara geldiği zaman onların inanmayacağını anlamıyor musunuz?
110- Onların gönüllerini ve gözlerini ters çeviririz de ilk seferinde buna inanmadıkları gibi bırakırız. Azgınlıkları içinde şaşkınca bocalar dururlar.
111- Eğer onlara melekleri indirseydik, onlarla ölüler konuşsaydı ve her şeyi karşılarına getirip toplasaydık; Allah’ın diledikleri hariç, yine inanacak değillerdi. Ne var ki çokları cahillik ediyorlar.
6- Enam Suresi 109-111
ZATEN İNANIYORUZ, DELİLE NE GEREK VAR DENİR Mİ?
Kuran’daki bilimsel ve matematiksel mucizeleri gördükten sonra, bazı insanların "Biz Kuran’a zaten inanıyoruz! Delile ne gerek var?" dediklerine tanık olmaktayız. Kuran’a, delilsiz inandığını söyleyenlere bir dediğimiz yok. Fakat eğer "Delile ne gerek var?" derlerse "Orada dur!" dememiz gerekmektedir.
Tek başına babasına ve tüm toplumuna karşı çıkan Hz. İbrahim, Kuran’da övülmüş bir Peygamber’dir. Kuran’ın övdüğü Hz. İbrahim dahi Allah’tan delil istemiştir (Bakınız 2-Bakara Suresi 260). "Delile ne gerek var?" diyenler, Allah’ın delillerini incelemeyi küçümser bir tavır takınanlar, siz Hz. İbrahim’den daha mı sağlam bir imana sahipsiniz?
İnananların Allah’ın delillerine karşı tavrı, bu delilleri minnettarlıkla karşılamak şeklinde olmalıdır. Allah, eğer bir delilini açığa çıkartıyorsa, bunun muhakkak bir nedeni olmalıdır. Bir kişi, delile ihtiyacı olmadığını düşünüyorsa bile Allah’ın dinine, insanların kalbini ısındırtmak için bu delilleri öğrenmesi ve başkalarına iletmesi gerekmez mi? Allah’ın delillerine inananlar sahip çıkmazsa, bunlara kim sahip çıkacaktır?
Kitabımızın bu bölümünde inceleyeceğimiz 19 mucizesi için de aynısı geçerlidir. 19, Kuran’ın değişmediğini ispat etmek için ve Kuran’ın mucizevi yapısı için bir delildir. Üstelik Allah Kuran’da 19’un inananların inancını kuvvetlendireceğine dikkat çekmiştir. (74-Müddesir Suresi 31)
Bilimlerin temeli olan ve rasyonalitenin doruğu olan matematikle gösterilen bir mucize-ye, rasyonaliteyi inkâr edenler tanık olamaz. 19, kör taklit duvarını yıkıp, yerine akılcı, delilli düşünmeyi bina eden bir mucizedir. Arkadaşlarının, içinde bulunduğu toplumun, ailelerinin psikolojik ve ekonomik desteğini gereğinden fazla önemseyenler; içinde bulundukları toplumla ters düşmekten, Allah’ın delilleriyle ters düşmekten daha çok korkanlar; taklitçi inancın rahatlığını, araştırıcı ve akılcı inancın sağlamlığına tercih edenler, "Bu fikirleri ben önceden inkâr ettim, şimdi bunları kabul edersem insanlara ne derim?" diyerek Allah’tan daha çok insanlardan utananlar bu mucizelere tanıklık edemezler. Bu tiplerin akılları, bu mucizeye tanıklık etse de dilleri ve gönülleri bu mucizeyi inkâra çalışır.
NEDEN 19
Kuran’da 19 mucizesinin varlığından bahsedip, Kuran’daki kelimelerin, ayetlerin, surelerin 19’la ve 19 sayısının katlarıyla ilişkili olduğunu söylediğimizde, en çok duyduğumuz sorulardan biri "Neden 19?"dur. Eğer ileri sürülen sayı 11 veya 23 olsaydı "Neden 11?", "Neden 23?" diye de sorulabilirdi. Fakat ileri sürülen sayı 19’dur ve soru "Neden 19?"dur. Bu sorunun cevabını şöyle verebiliriz.
1- Kuran’da 74. sure olan Müddessir Suresi’nin 30. ayeti "Üzerinde 19 vardır." şeklindedir. Aynı surenin 31. ayeti ise 19’un fonksiyonlarını anlatır. Böylece 19, Kuran’da fonksiyonlarına dikkat çekilen yegane sayıdır. İlerideki başlıklarda Müddessir Suresi’ni detaylıca inceleyeceğiz. Bizce, 19’un sırf bu özelliği bile "Neden 19?" sorusu için yeterli cevaptır. Çünkü Allah 19 sayısını seçmiş ve bunu Kuran’da hiçbir sayıyı vurgulamadığı şekilde 19’u vurgulayarak göstermiştir. Bu temel nedenin yanında "Neden 19?" sorusuna bazı yan nedenler de sayabiliriz. Diğer maddeler bu yan nedenleri belirtmektedir:
2- 19 asal bir sayıdır. Yani 19 sadece kendisiyle ve 1 ile bölünebilen bir sayıdır. (Güvenlik şifreleri oluşturulurken asal sayıların kullanılması, bankaların, istihbarat örgütlerinin de bir tercihidir.) Eğer Kuran’ın şifresi bir kompozit sayı üzerine kurulu olsaydı, o zaman Kuran’ın bu sayının mı yoksa çarpanlarının mı üzerine kurulu olduğu tartışmalı olacaktı. Örneğin 21 sayısının çarpanları 7 ve 3’tür. Kuran’ın şifresi 21 sayısının üzerine kurulu olsaydı, 21’in katı olan her sayı 7’nin ve 3’ün de katı olduğu için Kuran’ın şifresinin bu sayılardan hangisinin üzerine kurulu olduğu tartışılabilirdi.
3- 19’u meydana getiren 1, sayma sayıların en küçüğü, 9 ise tek haneli en büyük sayma sayısıdır. Ayrıca 1 ve 9’un şekli birçok ayrı yazım dilinde birbirine en çok benzer şekildedir. Örneğin Arapça’daki yazılımlar ve Dünya’da yaygın olarak kullanılan yazılım şekli, çok ben-zerdir.
4- 19, 10 ve 9 sayılarının 1. kuvvetlerinin toplamına (10+9= 19) ikinci kuvvetlerinin ise farkına (100-81= 19) eşittir. Bu özelliğe sahip tek sayı 19’dur.
5- Bizim bilebildiğimiz özel bölünebilme özelliğine sahip en büyük asal sayı, 19’dur. Bu özellik şöyledir: 19’un katı olup olmadığını incelediğiniz sayının, son rakamının 2 katını alıp bir önceki sayıya ekleyin ve 19’dan büyük bir sayı elde ettiyseniz bu sayıdan 19’u çıkarın. Elinizde kalan sayıyı, aynı başta olduğu gibi 2 ile çarpın ve sonuna dek aynı işlemi sürdürün. Sonuçta, 19’un katı olan bir sayı karşınıza çıkarsa incelediğiniz sayı 19’un katıdır. Örneğin 1254 sayısını ele alalım ve bu sayının 19’un katı olup olmadığını inceleyelim. 1254’ün son rakamı 4’ün 2 katını alın bir önceki rakama ekleyin. 8’i, 5’e eklediğinizde 13 eder. Bu sayının 2 katı 26’dır. 26’dan 19’u atın 7 kalır. 7’yi bir önceki 2 sayısına ilave edin 9 eder. 9’un iki katını alın 18 eder. 18’e 1’e ekleyin, 19 eder. Demek ki 1254, 19’un tam katıdır. 19 koduna bağlı birçok veri 19’un katı olan sayıların bulunmasına bağlıdır. Görülüyor ki, bu işlem için yaygın bölme işlemi dışında, elimizde ekstra bir metod daha vardır.
19’un, bu saydığımız özellikleri gibi birçok ilginç özellikleri daha vardır. Evren’de, kimyadaki elementler ile ilgili tabloda da 19’larla ilgili ilginç yaklaşımlar yapılmaktadır. Fakat bunlar, bu kitabımızın konusu değildir ve bu çalışmalar üzerinde daha çok tartışmalar yapılması gerektiğini söylemeliyiz.
Kuran’da bir matematiksel sistemin -19’ları bilmesek de- varlığını KUM’ları incelerken bir önceki bölümde gördük. Bunun üzerine eğer biri kalkıp Kuran’ın belli bir sayıya dikkat çekip çekmediğini araştırırsa, Kuran’ın hiçbir sayıya dikkat çekmediği şekilde asal bir sayı olan 19’a dikkat çektiğini görür.
İşte Kuran’ın dikkat çektiği bu sayının katları üzerinde, Kuran’da birçok kodlamanın bulunduğuna tanıklık ediyoruz. "Neden 19?" sorusunun asıl cevabı budur. Diğer cevaplar, bunun yanında enteresan yan özelliklerdir.
***Alıntıdır***

Prof. Dr. Sinsi 08-20-2012 11:40 PM

Matematik Ve 19
 

ALLAH’IN İSİMLERİ VE 19
Kuran matematiksel koda sahip, kendi döneminde bilinmesi mümkün olmayan bilimsel konulara açıklık getiren, bu konulara işaret eden olağanüstü, mucizevi bir kitaptır. Bu kitap nereden geliyoruz, niye varız, ne yapmalıyız sorularına cevap verir. Bu kitap en önemli bilgi olan Allah’ın varlığının, birliğinin, kudretinin, merhametinin… tarifini yapar. Kuran, Allah’ı anlatırken, Allah’ı Rahman (Merhametli), Gafur (Bağışlayıcı), Halık (Yaratıcı) gibi isimleriyle bize tanıtır. Allah’ın tanıtımı Kuran’ın en önemli mesajıdır... Allah’ın isimlerinin tekrar adetlerini ve bu isimlerin matematiksel değerlerini tespit edip inceleyelim.
Bir kelimenin matematiksel değerinin (Ebced değeri de denir) ne olduğunu hatırlayalım. Arap alfabesinin 28 harfi 1’den 9’a, 10’dan 90’a ve 100’den 1000 sayısına kadar bir sayıya karşı gelmektedir. Kuran’ın indiği dönemde yazıda kullanılan harflerin aynısı matematikte de kullanılıyordu. Böylece her harf, her kelime, her cümle matematiksel bir değere sahip olmaktadır. (Bu harflerin yazıya karışmasının engellenmesi için bazen kırmızı mürekkeple yazılma veya üzerine basitçe bir çizgi çekilme yöntemleri denenirdi.)
Her ne kadar halk arasında Allah’ın 99 isme sahip olduğu zannediliyorsa da Kuran’da Allah’ı tanımlayan daha fazla isme tanıklık ediyoruz.
***Alıntıdır***

Prof. Dr. Sinsi 08-20-2012 11:40 PM

Matematik Ve 19
 

KURAN’DA 19 NASIL GEÇİYOR

19 enteresan özellikleri olan asal bir sayıdır ve Allah’ın birliğini belirten “Vahid” isminin matematiksel değeri 19’dur. Peki 19’un önemine asıl dikkatlerimizi çeken, Kuran’daki 19’un fonksiyonlarına işaret eden ifadeler nasıldır? Kuran’ın 74. suresi Müddessir (Gizlenen) suresi 19 sayısına dikkat çekilen suredir. Konumuz açısından önemine binaen 19’dan bahsedilen ayetleri, daha önceki ayetlerden başlayarak okuyalım:
24- Şöyle dedi: "Bu aktarılarak öğretilen bir büyüden başka bir şey değil"
25- "Bu sadece bir insan sözüdür."
26- Onu Sakar’a atacağım.
27- Sakar nedir bilir misin?
28- Ne bırakır, ne de yüklenir.
29- İnsanlar için tablolar sunandır O.
30- Üzerinde 19 vardır.
31- Ateşe bekçi olarak sadece melekleri atadık. Onların sayısını da: İnkarcılar için bir fitne kıldık. Ta ki; kendilerine kitap verilenler kesin bir bilgiyle inansın. Kendilerine kitap verilenler ve inananlar kuşkuya düşmesin. Kalplerinde hastalık olanlarla, inkârcılar da "Allah bu örnekle neyi anlatmak istedi" desinler. Böylece Allah dilediğini/dileyeni saptırır, dilediğini/dileyeni de doğruya iletir. Efendi’nin ordularını kendisinden başkası bilmez. Bu insanlara bir hatırlatıcıdır.
32- Hayır Ay’a andolsun
33- Dönüp gittiği zaman geceye
34- Ve ağardığı zaman sabaha
35- Bu gerçekten büyüklerden biridir.
36- İnsanlar için bir uyarıcıdır.
37- İlerlemek ya da geride kalmak isteyenleriniz için.
74- Müddessir Suresi 24-37

KURAN’A GÖRE 19’UN FONKSİYONLARI
Kuran’da 19 dışında da sayılar geçmektedir. Fakat bu sayıların hemen hepsi bir ismi nitelemek için kullanılmıştır. Dört ay, yedi gök, bin ay gibi… Fakat 30. ayette "Üzerinde 19 var" diye 19 vurgulandıktan sonra, 31. ayette "Onların sayısını da…" denerek, 19’un fonksiyonları anlatılmaktadır. Bu fonksiyonlar şöyledir:
1- İnkarcılar için bir fitne [Bir bela, aleyhlerine durum oluşturan bir unsur]
2- Kitap verilenleri [Yahudileri, Hıristiyanları] ikna etme özelliği
3- İnananların kesin bir bilgiyle inanmasını sağlama
4- İnananların ve kitap verilenlerin kuşkularını yok etme
5- Kalplerinde hastalık olanların, inkârcıların anlayamayacağı, bu örneği hafife alacağı bir durum oluşturma. [Ayette kalplerinde hastalık olanların ve inkârcıların "Allah bu örnekle neyi anlatmak istedi?" diye sorduklarını görüyoruz. Kanaatimize göre bu soru, merak eden insanların sorusu değildir. Bu soru, sırf karşı çıkmak için inkârcı psikolojisiyle yapılmış, ayeti hafife alan bir yaklaşımın ifadesidir.]
İnkarcının, Kuran için "Bu sadece bir insan sözüdür" dediği 25. ayette anlatıldıktan sonra 31. ayette, 19’un inkârcıya bir fitne olduğu vurgulanıyor. Görülüyor ki 19, Kuran’ın insan sözü olduğu iddiasına karşı bir cevaptır. Bir sayı ve bir cevap… Aynı zamanda bu sayı kuşkuları giderip, kesin bilgiyle inanılmasını sağlıyor. 19 mucizesi keşfedilmeden önce, bunun insanlar için ne kadar inanılmaz olduğunu siz düşünün. 19 mucizesinin anlaşılması için 1400 yılı aşkın bir zaman gerekmiştir ve vakti gelince Müddessir (Gizlenen) Suresi’nin içinde gizlenen mucize açığa çıkmıştır. Bu mucize açığa çıktıktan sonra gerçekten de Kuran’ın insan sözü olduğunu söyleyenlere bu mucizenin cevap verdiği, nasıl inananların ve kitap verilenlerin kesin bilgiyle inanmalarına ve kuşkularının giderilmesine katkıda bulunduğu ve niye 19’un bu fonksiyonlarından Müddessir Suresi’nin 35. ayetinde "Bu gerçekten büyüklerden biridir." diye bahsedildiği anlaşılmaktadır.

***alıntıdır***

Prof. Dr. Sinsi 08-20-2012 11:41 PM

Matematik Ve 19
 

YASİN SURESİ VE 19
Kuran’ın en çok okunan surelerinden biri Yasin Suresi’dir. Yasin suresi "Ye-Sin" başlangıç harfleriyle başlamaktadır. Bu surede geçen "Ye" harfi 237 defa "Sin" harfi 48 defa tekrarlanır. Ortaya çıkan 237+48= 285 (19x15) 19’un tam katıdır.
Yasin Suresi içinde birçok bilimsel mucize barındıran bir suredir. Bu sureyi anlamını anlayarak okumanızı tavsiye ediyoruz. Ne yazık ki ölülerin arkasından çok okunan bu sureden, diriler yeterince ders almamaktadırlar. Oysa ne ilginçtir ki Kuran’ın diriler için indirildiği Yasin Suresi’nde söylenmektedir.
69- Ona şiir öğretmedik, zaten ona yakışmaz da. O yalnızca bir hatırlatıcı ve apaçık bir Kuran’dır.
70- Dirileri uyarır ve inkârcıların üzerine sözün gerçekleşeceğini söyler.
36- Yasin Suresi 69-70
MERYEM SURESİ VE 19
Meryem Suresi 19. suredir ve "Kef-He-Ye-Ayn-Sad" başlangıç harfleriyle başlamaktadır. Sıra numarası özel bir sayı olan bu sure, tek bir ayette en uzun başlangıç harfli kalıba sahip sure olarak da özeldir (42. suredeki Ha-Mim, Ayn-Sin-Kaf kalıbı iki ayette geçer). İşte bu 5 harf bu surede tam 798 (19x42) defa geçmektedir.
Meryem Suresi de Yasin Suresi gibi anlaşılması kolay, taklidi imkansız mucizeler için çok güzel bir örnektir. Bu sureler ile ilgili bu temel özelliklerin yanında da 19 kodunun gözüktüğü yan özellikler vardır. Fakat kitabımızın hacmini aşmamak ve bazı okuyucularımızın temel noktalara olan dikkatini dağıtmamak için bu noktalara girmiyoruz.
AYN-SİN-KAF BAŞLANGICI
"Ayn-Sin-Kaf" kalıplı başlangıç harfleri, 42. sure olan Şura Suresi’nde geçmektedir. "Ayn-Sin-Kaf" başlangıcı diğer hiçbir başlangıç harfinde olmayan bir özelliğe sahiptir. Diğer tüm başlangıç kalıpları surelerin 1. ayetlerinde geçerken "Ayn-Sin-Kaf" başlangıcı Şura Suresi’nin 2. ayetini tek başına oluşturmaktadır. İşte bu başlangıç harfleri geçtikleri surenin içinde toplam 209 (19x11) kez geçerek, 19’un tam katını vermektedir.
SAD BAŞLANGICI VE 19’UN DÜZELTTİĞİ HATA
Başlangıç harfli sureler içinde üç tanesi tek başına başlangıç kalıbını oluşturmaktadırlar. Bunlar 38. surede "Sad", 50. surede "Kaf" ve 68. surede "Nun" harfleridir. Biz bu başlık altında Sad Suresi’ni inceleyeceğiz. Görüldüğü gibi "Sad" harfiyle sure başladığı için surenin ismi de "Sad" olarak anılmaktadır.
"Sad" harfi 38. surede tek başına geçerken, 7. Sure olan Araf Suresi’nin içinde "Elif-Lam-Mim-Sad" başlangıç kalıbının içinde, 19. sure olan Meryem Suresi’nin içinde ise "Kef-He-Ye-Ayn-Sad" başlangıç kalıbının içinde geçer. İşte bu 3 surede geçen "Sad" harflerinin toplam sayısı 152 (19x8) olup 19’un tam katıdır.
Mevcut birçok Kuran nüshasından eğer "Sad" harflerini sayarsanız, Araf Suresi’nde 97 değil, 98 "Sad" geçtiğine tanık olabilirsiniz. Bunun sebebi 7. Araf Suresi 69. ayette geçen "Bastatan" kelimesinin "Sin" yerine yanlışlıkla "Sad" ile yazılmasıdır. Hatta birçok nüshada söz konusu kelimenin üzerinde küçük "Sin" harfi yazılmıştır ve Arapça bir açıklama eklenmiştir "Yukrau bis sini" yani "Sin" ile okuyun denmektedir. Araf Suresi’nin 69. ayetinde geçen "Bastatan" kelimesinin "Sad" ile yazıldığı halde "Sin" harfiyle seslendirildiğini ileri süren tezden ayrı olarak bir başka tez daha ileri sürülmüştü: "Bastatan" kelimesi hem "Sin" ile hem "Sad" ile yazılabilir. Bu tartışmayı Türkçe’de "ağa" diye yazılan bir kelimenin; hem "aga" hem "ağa" diye yazılıp yazılamayacağı, her iki şekilden hangisinde okunacağı tarzındaki bir tartışmaya benzetebilirsiniz.
Fakat Kuran, insan sözü değildir. Allah’ın vahyidir ve bu ayetteki bu sorunu da 19 kodu çözmektedir. 19 kodu, bu kelimenin "Sin" ile yazılması gerektiğini göstermektedir. Nitekim Arapça sözlüklerden de bu kelimenin asıl yazılışının bu olduğunu görebiliriz. 19 kodunun bu keşfi açığa çıktıktan sonra en eski Kuran nüshaları araştırıldı ve en eski nüshalardan biri olan Taşkent nüshasında "Bastatan" kelimesinin 19 kodunun doğruladığı şekilde "Sin" ile yazıldığı bulundu. Anlaşılıyor ki Kuran nüshaları çoğaltılırken birbirine yakın sesli olan "Sad" ve "Sin" harfleri karışmıştır. Tahminimizce yanlış çoğaltılan nüshada "Sad" harfinin üzerinde "Sin" yazmasının nedeni, bu yanlışı fark eden birinin bu yanlışı düzeltmek için "Sad"ın üstüne "Sin" yazması, nüshayı çoğaltanların ise bunun düzeltme olduğunu anlamadan aynen kopya etmeleridir. Fakat bazı nüshalarda doğru şekilde "Sin" harfiyle kopya edilmiştir. Anlaşılıyor ki bu hata yüzünden "Sad"cılar ve "Sin"ciler arasında tartışma çıkmış ve bu yüzden "Sad" harfli nüshanın doğruluğuna dair hadis uydurulmuştur. Sonunda "Sad" harfli nüshaların bu kadar yoğunlaşması işte bu uydurulan hadisler sebebiyledir. 19 kodu bu tartışmayı çözmekte ve bu hadislerin uydurulduğunu ispatlamaktadır.

En eski Kuran nüshalarından biri olan Taşkent nüshasında "Bastatan" kelimesi doğru olarak "Sin" harfiyle yazılıdır

19 kodu kullanılarak yapılan bu düzeltme derslerle doludur:
1- 19 kodu, Kuran üzerinde insanların yaptığı en ufak hatayı bile düzeltebilmektedir.
2- 19 kodu, Kuran’ın bir kenar süsü değildir. Aktif görevleri olan, koruyucu, düzeltici görevleri olan mucizevi bir koddur.
3- Yine anlaşılmıştır ki 15. sure olan Hicr Suresi’nin 9. ayetinde söylenen "Hiç şüphesiz Hatırlatıcı’yı (Kuran’ı) biz indirdik biz. Onun koruyucuları da biziz." ifadesinde Allah’ın buyurduğu gibi Kuran’ı Allah korumaktadır. Bu koruma işi insanlara bırakılmış değildir. Bu koruma, Allah’ın Kuran’da dikkat çektiği 19 koduyla ve diğer matematiksel yapılanmalarla gerçekleşmektedir. İnsanlar hata yapabilmekte, Allah’ın Kuran’a koyduğu ve dikkat çektiği kod ise düzeltmeleri yapmaktadır. ("Bastatan" kelimesindeki harf yanlışı insanların Kuran’ı yazarken yaptığı hatalara ve matematiksel kodun onları düzeltmesine çok güzel delildir. Gerçekten de hiçbir hata Kuran’ın matematiksel kodundan kurtulamamakta ve düzeltilmektedir.)
KAF BAŞLANGICI, KURAN VE 19
Başlangıç harflerinden biri olan ve anlaşılması kolay, taklidi imkansız mucizeler sergileyen "Kaf" harfi, “Kuran” kelimesinin ilk harfi olduğu için; Kuran’ı temsil ettiği de düşünülmektedir.
"Kaf" harfi 50. sure olan Kaf Suresi’nin başında başlangıç harfi olarak geçmektedir. Geçtiği ayet şöyledir:
Kaf, Şanı Yüce (Mecid) Kuran,
1- Kaf Suresi 1
Bu suredeki Kaf harflerini sayarsanız 57 (19x3) sayısına ulaşırsınız. Bu harfi saymak için Arapça’yı bir dil olarak bilmenize de gerek yoktur. Elinizdeki herhangi bir Kuran’ı açın ve 50. suredeki harflerin üzerinde iki noktayı arayın. Bir tek "Kaf" harfi üzerinde iki nokta bulundurduğundan bu sayımı rahatça yapabilirsiniz.
“Kaf” harfinin başlangıç olarak geçtiği Kaf Suresi’nin ilk ayetinde "Mecid" sıfatının Kuran’a yakıştırılması da çok anlamlıdır. Çünkü "Mecid"in matematiksel değeri de tamı tamına 57’dir. (19x3)
Birinci ayette geçen “Kuran” kelimesinin bu formu da Kuran’da 57 (19x3) defa geçer (10-Yunus Suresi 15. ayetinde başka bir Kuran’dan bahsedildiği için sayıma girmez).
“Kuran” kelimesi üzerine bu sayımlar bize çok kısa ve çok ilginç iki ayeti hatırlatmaktadır:
1- Rahman (Merhametli)
2- Öğretti Kuran’ı
55- Rahman Suresi 1-2
Eğer önceki başlıklarımızı hatırlarsanız, Rahman kelimesi Kuran’da 57 (19x3) kez geçmektedir. Kuran’ın 57 kez geçen "Kuran" formuyla bu kez Allah’ın 57 defa geçen Rahman ismi kullanılmaktadır. (Kuran’ın "Kuran" formu dışında "Elif" harfinin ilavesiyle yazılan "Kuranen" ve "He" harfinin ilavesiyle yazılan "Kuranehu" formları da vardır.
Ayrıca Rahman ve Kuran dışında ayette geçen "öğretti" ifadesinin Arapça’sı olan "Alleme" kelimesinin, Allah’ın öğretmesi için kaç kez kullanıldığını araştırırsak karşımıza 19 sayısı çıkar. (Bakınız 2-31, 2-32, 2-239, 2-251, 2-282, 4-113, 5-4, 5-110, 12-37, 12-68, 12-101, 18-65, 21-80, 36-69, 53-5, 55-2, 55-4, 96-4, 96-5)
Böylece Kuran’ın öğretilmesinden bahseden bu iki ayet 19’un katlarıyla ilgili enteresan bir yapı arzederler. Bu yapıyı şöyle gösterebiliriz:
Kelime Rahman Öğretti → Kuran
Tekrar sayısı 57(19 x 3) 19(19 x 1) 57(19 x 3)

TEK HARFTE HİÇ TÜKENMEYEN MUCİZELER
"Kaf" başlangıç harfleriyle ilgili özellikleri incelerken 19’un katı olan 57 sayısında; "Kaf" başlangıcıyla ilgili özelliklerin kesiştiğini ve "Kaf" harfinin, baş harfi olduğu "Kuran" ile ilişkisini bu verilerin de doğruladığını gördük.
"Kaf" başlangıç harfi olarak tek başına "Kaf" suresinin başında geçerken, 42. surenin 2. ayetinde "Ayn-Sin-Kaf" kalıbının içinde de "Kaf" harfi geçer. Acaba bu surede "Kaf" harfi kaç kere geçse çok ilginç olur? Bir düşünün... Bu surede de "Kaf” harfi, tamı tamına 57 (19x3) defa geçmektedir.
Görülüyor ki Kuran’ı temsil ettiğini düşündüğümüz "Kaf" harfi, başlangıç harfi olarak iki surede geçmektedir. Bu surelerde geçen "Kaf" harflerini toplarsak, karşımıza 114 (19x6) çıkar. 114 bildiğiniz gibi Kuran’daki surelerin sayısıdır. Demek ki Kuran’ı temsil eden "Kaf"lar, başlangıç harfi olarak geçtikleri surelerde her bir sure için bir defa bulunmaktadırlar.
"Kaf" başlangıcının geçtiği Kaf Suresi 50. suredir ve 45 ayeti vardır. 50+45= 95 (19x5)
"Kaf" başlangıcının geçtiği diğer sure Şura Suresi 42. suredir ve 53 ayeti vardır. 42+53= 95 (19x5)

Görüldüğü gibi Kaf harfi sürekli 19’un katlarıyla kodlanmakla kalmamakta, ayrıca müthiş sayısal simetriler de gözükmektedir.
Kuran boyunca Lut Peygamber’in toplumu "Kavmi-Lut" diye adlandırılmaktadır. Sadece Kaf Suresi’nde bu ifadenin yerine aynı anlamı veren "İhvanu-Lut" ifadesi kullanılır. (50-Kaf Suresi 13. ayet) "Kavmi Lut" ifadesi "Kaf" harfiyle yazılır, fakat "İhvanu Lut" ifadesinde "Kaf" harfi yoktur. Eğer Allah tüm Kuran boyunca kullandığı "Kavmi-Lut" deyimini Kaf Suresi’nin 13. ayetinde de kullansaydı, o zaman bu surede 58 "Kaf" harfi var olacaktı ve 19’lu sistem bozulacaktı. Allah, anlamaya niyeti olanlara Kuran’da 19 kodunu özellikle oluşturduğunu göstermektedir. İşin ilginç yanı, dinde kendi yaklaşımları dışında hiçbir yaklaşımı kabul etmeyen, dine akılcı ve mantıksal bir yapının hakim olmasını arzu etmeyen, halkın; şeyhlere, dervişlere, meczuplara, mollalara teslim olmasını, Kuran’ın anlaşılmadan sadece okuma kitabı gibi okunmasını arzu eden, geleneği dinselleştiren sözde dinciler, akılcı düşünmeye sebep olan 19 koduna, inkârcılardan daha çok düşmandırlar. Kuran’da Allah’ın 19 koduna ve onun fonksiyonlarına dikkat çekmesine ve tüm bu verileri bize sunmasına rağmen ne yazık ki bu böyledir! Bu kişiler 19 üzerine düşünmek, dinlemek ve onu değerlendirmek bile istememektedirler. Bunlara bir Kuran ayetini hatırlatmakta fayda görüyoruz:
Onlar ki sözü dinlerler ve en güzeline uyarlar. İşte onlar Allah’ın kendilerini doğruya ilettiği kimselerdir. Onlar akıl ve vicdan sahipleridir.
39-Zümer Suresi 18
***Alıntıdır***


Prof. Dr. Sinsi 08-20-2012 11:41 PM

Matematik Ve 19
 

HERŞEY SAYILMIŞTIR
… O onların katında olanları tümüyle kuşatmıştır ve her şeyi saymıştır.
72- Cin Suresi 28
Bu ayetin son kelimesi "adeda", aynı zamanda Cin Suresi’nin de son kelimesidir, çünkü bu ayet sure’nin son ayetidir. Her şeyin sayılmasını, her şeyin sayıya bağlanmasını belirten bu ifade, 19 mucizesi için önemlidir. Üstelik bu ifadenin kendisi de 19 ile ilgili özellikler göstermektedir. Bunlar şöyledir:
1- Sayma (Adda) kelimesinin tüm formları Kuran’da 57 (19x3) defa geçmektedir. (Bu ifadenin formlarından biri 74- Müddessir Suresi 31. ayette geçen "Onların sayılarını" ifadesidir. Bu da "adda" kelimesinin 19 mucizesi ile ilişkisini göstermektedir.)
2- Her şeyin sayıldığını söyleyen ifade 72- Cin Suresi 28. ayettedir. 72-28’i oluşturan rakamların toplamı 7+2+2+8= 19’u verir.
3- "Adda" kelimesi Cin Suresi’nin 285 (19x5) inci kelimesidir. Bundan bir sonraki konuda göreceğimiz gibi bu sayı aynı zamanda Kuran’da geçen sayıların adedine eşittir (Kuran’da 285 tane tam sayı geçer. Aynı sayıların tekrarı bu sayıma dahildir.).
4- "Adda" kelimesinin Cin Suresi’nin son ayetinin son kelimesi olduğunu gördük. Cin Suresi’nde geçen tüm ayetlerin son kelimelerinin harflerinin toplamı 114 (19x6) harftir.
5- Cin Suresi’nin 28 ayeti doğal olarak 28 kelimeyle bitmektedir. Fakat bu kelimelerin bir kısmı tekrar edilmiştir. Eğer tekrarsız olarak bu kelimeleri sayarsak 28 ayet 19 kelimeyle bitmektedir.
6- Bu bitiş kelimeleri Arap alfabesinin 19 harfinden oluşmuştur. Arap alfabesi 28 harftir.
7- "Adda" kelimesi Ayn+De+De+Elif harfleriyle yazılmıştır. Bu harflerin Cin Suresi’ndeki tekrarlarını yerine koyarsak sırasıyla 37+54+54+216 eder ve bu sayıların toplamı olan 361 (19x19)’dur.
KURAN’DA GEÇEN SAYILAR
Bir önceki başlıkta Kuran’da Allah’ın her şeyi sayıya bağladığının söylendiğini gördük. Bunun üzerine aklımıza ilk gelen Kuran’daki sayıları incelemek olmaktadır. Kuran’daki sayıları incelediğimizde de 19 mucizesi açısından ilginç sonuçlarla karşılaşmaktayız.
Kuran’da 30 tane tam sayı geçmektedir. Bu 30 tane tam sayının toplamı 19’un katını verir.
(Yıldızla işaretlenmiş olan sayılar tüm Kuran boyunca bir kez geçmektedirler.)
1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 19 20 30 40 50 60 70 80 99 100 200 300 1000 2000 3000 5000 50000 100000 162146=(19x8534)
Kehf Suresi’nde, mağarada kalan gençlerin mağarada 300 yıl kaldığı ve buna 9 yıl eklendiği geçer. Ayrıca Hz. Nuh ile ilgili 950 sayısı, doğrudan 950 denmeden, 1000 eksi 50 olarak söylenir. Böylece Kuran’da geçen sayıların toplamının, 19’un katı olma özelliği bozulmaz. 1000 ve 9 sayıları Kuran’da birden çok kez tekrar edilir. Eğer 309 ve 950 sayısı doğrudan verilseydi, Kuran’da geçen sayıların toplamı 19’un katını vermezdi.
Böylece eskiden beri merak edilen Allah’ın niye 950 sayısını söylemek yerine 1000 eksi 50 dediği ve 309 demek yerine 300 artı 9 dediğinin hikmetlerinden biri (Belki de en önemlisi) anlaşılmış bulunmaktadır. Bu da 19’un mucize oluşturma özelliğinin yanında, sorunları çözme, sorulara cevap verme özelliğine bir delildir.
Kuran’da bu 30 tam sayının dışında 8 tane kesirli sayı geçer. Böylece Kuran’da 30+8= 38 (19x2) geçen sayı adedi de 19’un katıdır. Bu kesirli sayılar şöyledir: (1/20, 1/8, 1/6, 1/5, 1/4, 1/3, 1/2, 2/3)
Milan Sulc’ın ilginç bir tespitini de belirtmek istiyoruz. 30 sayısı 19’uncu kompozit sayıdır. Yani çarpanlara ayrılabilen sayıları sırasıyla sayarsak; 30, 19’uncu komposit sayı olur (4, 6, 8, 9, 10, 12, 14, 15, 16, 18, 20, 21, 22, 24, 25, 26, 27, 28, 30) Böylece tam sayıların sayısı olan 30 bir yönden daha 19’la ilişkilidir. Kesirli sayıların adedi olan 8 ise, 19’un asal sayı sırasıdır (2, 3, 5, 7, 11, 13, 17, 19). Böylece, tüm sayıların toplamı 38 (19x2) olarak anlamlıyken, bu sayıları meydana getiren 30 ve 8 sayıları da 19’la alakalıdır. 30 ve 8 sayılarının 19 ile alakasına ileriki başlıklarda da tanık olacağız. Diyebiliriz ki 19’un katı olmayıp da 19’la en çok alakalı olan sayılar 19’un asal sayı sırası olan 8 ve 19’uncu sıradaki kompozit sayı olan 30’dur.
Kuran’da geçen 30 tam sayı 285 defa geçmektedir. 285 (19x15)
Ayrıca bu geçen tam sayıların tekrarları hesap edilerek toplamı ise 174591 (19x9189) sayısını verir.

Hz. Muhammed, tarihin en meşgul simalarından biriydi. Sigara gibi basit bir alışkanlığı bile bir toplumda bıraktırmak büyük dertken, o putları tanrı edinen, sosyo-ekonomik sistemlerini, yönetim hiyerarşilerini geleneklerine, inançlarına göre düzenlemiş bir toplumun, bütün dini, sosyolojik sistemini altüst ediyor, zararlı inançların terk edilmesi için gece gündüz uğraşıyordu. Bu arada kendisini öldürmek isteyenlere karşı kah kılıçla kendini savunuyor, kah göç ediyor, kah anlaşma yapıyordu.
Bu arada yavaş yavaş vahyedilen Kuran’ı insanlara açıklıyordu. İnsan gücünün ve yeteneğinin üstünde olan Kuran’daki 19 sistemini bol vakitli bir matematikçiye mal etmek bile imkânsızdır. Kendi yaşadığı çağda, bilgisayarın olmadığı bir ortamda, bu kadar meşgul olan ve bu mucizeden hiç istifade etmeyen Hz. Muhammed’e, bu mucizeyi mal etmek yapılan yanlışı daha da büyütmektedir. Bu mucize ne tesadüfle ne de insan işi olmakla açıklanabilir. Dünya’daki hangi kitapta böyle bir mucize vardır? Hani nerede? Hodri meydan!
23- Eğer kulumuza indirdiğimizden şüphe içindeyseniz, haydi bunun benzeri bir sure getirin. Allah dışındaki tanıklarınızı da çağırın. Eğer doğru sözlü iseniz!
24- Eğer yapamazsanız –ki asla yapamayacaksınız- bu durumda inkârcılar için hazırlanmış, yakıtı insanlar ile taşlar olan ateşten sakının.
2- Bakara Suresi 23-24

****ALıntıdır***

Prof. Dr. Sinsi 08-20-2012 11:41 PM

Matematik Ve 19
 

BİR GÜN
Kuran’da tekil olarak “bir gün (yevm)” kelimesi 365 defa geçer. 365 sayısı sadece takvimin gün sayısı olarak düşünülmemelidir. 365, aynı zamanda Dünya ile Güneş arasındaki astronomik ilişkiyi ifade eden bir sayıdır. Dünya, Güneş etrafında bir kez dönüşünü tamamladığında, kendi etrafında 365 kez dönmüş olur. Yani Dünya, Güneş etrafında bir kez döndüğünde, Dünya’da 365 tane gün oluşmuştur. “Gün” kelimesinin tekil kullanımının 365’i vermesi de önemlidir. Çünkü, Dünya’nın Güneş çevresindeki dönüşünde 365 tekil gün oluşur. Kuran’da bu kelimenin 200, 300 veya 400, 500... olarak değil tam 365 olarak geçmesi sizce tesadüf mü? Gerçekten de “bir gün (yevm)” kelimesinin kullanımı; anlaşılması kolay, taklidi imkansız Kuran mucizelerine bir örnektir. Bu örnek tek başına bile Kuran’da bilinçli bir mate-matiksel düzen olduğunu ortaya koyabilir. Bu bölümdeki 50 örnek ve daha sonra 19’larla ilgili bölüm incelenirse, Kuran’daki matematiksel mucizenin boyutu daha iyi anlaşılacaktır.

Kelime
Kuran'da geçiş adedi
Bir Gün
365


Dünya Güneş'in etrafında bir kez dönünce Dünya'da kaç gün oluşur?
365
***alıntıdır***

Prof. Dr. Sinsi 08-20-2012 11:41 PM

Matematik Ve 19
 

GÜNLER
Kuran’da “gün” kelimesinin birçok kullanım tarzı mucizevidir. “Gün” kelimesinin tekil kullanımları 365 kez geçerken, gün kelimesinin çoğul kullanımları (eyyam, yevmeyn) ise 30 defa geçmektedir. Böylece bir ayın gün sayısını ifade eden 30 sayısı verilir. Bir senede birden fazla ayın olmasından dolayı bu günlerden farklı aylar oluşur. Oysa 365 gün, bir tane yılı oluşturur. Böylece “gün” kelimesinin tekilinin (yevm) 365 defa geçmesi gibi, çoğulunun da (eyyam, yevmeyn) 30 defa geçmesi anlamlıdır.
Güneş takvimi 30 ve 31 günlük aylardan oluşurken, Ay’a bağlı takvim 29 ve 30 günlük periyotlardan oluşur. Böylece 30 her iki takvimin kesişim kümesidir. Kuran’ın indiği toplumda Ay takvimi kullanıldığını göz önüne alırsak 30 sayısının kullanılması yine anlamlıdır. Ay’ın (gökteki gezegen) bir ayı (yılın kısmı olan) oluşturma süresi 29.53 gündür. Bunun yuvarlatılmışı ise 30’dur. Bu tarz matematiksel mucizelerde Kuran’ın matematiksel işlem olan yuvarlamayı tam doğru yaptığına tanık olmaktayız. Nitekim Dünya, Güneş’in çevresinde 365.25 günde dönüşünü tamamlar. Bunun yuvarlatılmışı 365’tir.
Kelime
Kuran'da geçiş adedi
Günler
30
***alıntıdır***

Prof. Dr. Sinsi 08-20-2012 11:41 PM

Matematik Ve 19
 

GÜN KELİMESİNİN TÜREVLERİ
“Gün (yevm)” kelimesinin Kuran’da tekil olarak 365 kez, çoğul olarak 30 kez geçtiğini gördük. “Gün” kelimesinin bütün türevleriyle kullanımı ise 475 kezdir. Yani “gün” kelimesinin tekil, çoğul ve diğer türevlerinin toplamı 475’tir. 475 sayısı 19x25’e eşittir. Kuran’daki matematiksel mucizeyi incelediğimiz bu Kelime-Uyumlarındaki-Matematiksel-Mucize kısmından sonra 19 Mucizesi’ni inceleyeceğiz. O bölümü okuduğunuzda 19’un neyi ifade ettiğini daha iyi anlayacaksınız. Kuran’daki Kelime-Uyumlarının-Mucizesi ile Kuran’daki 19 sistemi bu örnekte olduğu gibi içiçe geçebilmektedir. “Gün” kelimesinin Kuran’daki kullanımı, 19 mucizesinden bağımsız olarak da mucizevi özellikte olduğu için, biz “gün” kelimesi ile ilgili bulguları Kelime-Uyumlarında-Matematik (KUM) açısından inceledik.
“Gün” kelimesinin türevlerindeki 19 çarpanı gibi 25 çarpanı da özel bir sayıyı ifade eder. Daha önce belirttiğimiz gibi gün kavramı Dünya’nın Güneş ile ilişkisi sonucunda oluşmaktadır. Dünya Güneş’in çevresindeki bir dönüşünü gerçekleştirirken 365 kez kendi çevresinde döner. Bu arada Güneş de kendi çevresinde aynı şekilde dönmektedir. Peki, Dünya kendi çevresinde 365 kez döndüğü zaman Güneş kendi çevresinde kaç kez döner? Sıkı durun, tam 25 kere... Anlaşılması kolay, taklidi imkansız bu mucizenin belirttiği sayı, Kuran’ın indiği dönemde, indiği bölgede bilinmiyordu. Kuran’ın anlamlı tekrar sayılarında, o sayıların belirttiği oluşumlara işaret etmesi mucize olduğu gibi, bu sayıların o dönemde bilinmeyenleri ifade etmesi de mucize oluşturmaktadır.
Ayrıca 25’in katsayısı olan 19’un Güneş-Dünya-Gün kavramları bağlamında önemi vardır. Çünkü Dünya’nın, Güneş’in ve Ay’ın aynı hizaya geldiği Meton devri; 19 Dünya yılında bir oluşur. Yani Güneş bir Meton devrinde 19x25= 475 defa kendi etrafında dönmüş olur. (Bir sonraki bölüm KUM-4’ü okuyun). Evet, tam 475 kez. Bu sayı tamı tamına gün kelimesinin tüm türevleriyle Kuran’daki geçiş sayısına eşittir.

Kelime
Kuran’da geçiş adedi
Gün kelimesinin tüm türevleri
475 (19x25)
Güneş kendi ekseninin etrafında kaç kez döner?
25
Dünya’da bir yıl oluştuğunda Güneş bir Meton devrinde kendi ekseninin etrafında kaç kez döner?
475 (19x25)


Bir Meton Devrinde Güneş, kendi ekseni etrafında 475 kez döner.
***alıntıdır***

Prof. Dr. Sinsi 08-20-2012 11:41 PM

Matematik Ve 19
 

O GÜN VE KIYAMET GÜNÜ
Kuran’da geçen “gün” kelimesinin hem tekil, hem çoğul, hem de tüm türevleriyle kullanılışının ayrı ayrı mucizeler oluşturduğunu gördük. Bunun dışında “gün” kelimesinin başka kelimelerle oluşturduğu tamlamalarda da matematiksel bir mucize vardır. Örneğin Dünya’nın sonunu ve ahiret hayatını belirten “O gün (yevme izin)” ve “kıyamet günü (yevmül kıyameh)” tamlamalarında bu durumu gözlemekteyiz. Her iki tamlama da 70’er defa olarak eşit bir şekilde geçmektedir. Kelimelerin geçişine örnek birer ayeti inceleyelim:
O gün (yevme izin) öyle yüzler vardır ki nimetlerin içindedirler. 88- Ğaşiye Suresi 8
... Oysa ki kıyamet günü (yevmül kıyameh) yeryüzü tamamen O’nun avucundadır. 39- Zümer Suresi 67
Kelime
Kuran'da geçiş adedi
O gün 70
Kıyamet günü 70
***alıntıdır***

Prof. Dr. Sinsi 08-20-2012 11:42 PM

Matematik Ve 19
 

AY (Gökteki gezegen)
Gökteki gezegen olarak “Ay (Kamer)” kelimesi, tüm türevleriyle Kuran’da tam 27 defa geçmektedir. Bu sayı, Ay’ın Dünya etrafındaki eliptik turuna eşittir. (Kitabımızın bilimsel mucizeleri anlatan ilk kısmının 15. ve 16. bölümlerinde Ay’la ilgili Kuran’ın anlatımlarına değindik.) Kuran’da Güneş ve Ay’ın bir hesaba tabi olduğuna dikkat çekilir. (Bakınız 55- Rahman Suresi 5) Kuran’ın işaret ettiği gibi matematiksel hesaplandırmayla ifade edilebilen Güneş’in ve Ay’ın, Kuran’daki tekrar adetlerinde de matematiksel mucize sergilenmesi çok anlamlıdır.

KelimeKuran'da geçiş adediAy27
Ay’ın eliptik turu kaç gün sürer?
27
***alıntıdır***

Prof. Dr. Sinsi 08-20-2012 11:42 PM

Matematik Ve 19
 

AY (Senenin bölümleri)
Kuran’da gökteki Ay, “Kamer” olarak farklı kelimeyle, senenin kısımları olan ay ise “şehr” olarak farklı kelimeyle ifade edilir. Birçok dilde bu böyledir. Örneğin İngilizce’de gökteki Ay, “Moon”dur, senenin bölümleri olan ay ise ayrı bir kelime “month”dır. Dünya’nın Güneş etrafındaki dönüşünde 365 tekil gün oluşurken; Ay, Dünya’nın etrafında 12 defa dönerek, 12 ay oluşturur. Kuran ayların sayısının 12 olduğunu söyler. 1 yıl 12 tane aydan oluşur ve Kuran’da 12 defa olarak bir ay (şehr) kelimesi geçer. Ayların sayısının 12 olduğu Kuran’ın şu ayetinde belirtilir:
... Allah’ın katında ayların sayısı onikidir...
9- Tevbe Suresi 36

KelimeKuran'da geçiş adediBir ay12

Ayların sayısı veya bir senede Ay'ın Dünya etrafındaki dönüş sayısı12
***alıntıdır***

Prof. Dr. Sinsi 08-20-2012 11:42 PM

Matematik Ve 19
 

AY’A GİDİLİŞ TARİHİ
Kitabımızın ilk kısmının 16. bölümünde Ay’a gidileceğine dair Kuran’da geçen ifadeleri inceledik. Bu ifadelerin en önemlilerinden biri Kamer (Ay) Suresi’nin 1. ayetidir. İşte bu ayetten Kuran’ın sonuna kadar 1389 ayet vardır. Hicri takvime göre 1389 yılı, miladi 1969 yılına karşılık gelmektedir ve bu tarih Ay’a insanların ilk ayak bastığı tarihtir. (1389 sayısı ayrıca bu surenin veya Kuran’ın vahyedilmesinden yaklaşık 1389 yıl sonra Ay’a gidileceğine işret olarak da düşünülebilir. Çünkü hicri takvim Kuran’ın vahyinin devam ettiği bir tarihte başlamaktadır.)
Yaklaştı saat ve yarıldı Ay
54- Kamer Suresi 1

Ay (Kamer) Suresi'nin ilk ayetinden Kuran'ın sonuna kadar kaç ayet vardır?1389

Ay'a ilk insanın ayak basış tarihi Hicri takvimin hangi yılındadır?1389
***alıntıdır***

Prof. Dr. Sinsi 08-20-2012 11:42 PM

Matematik Ve 19
 

DENİZ-KARA ORANI
Kuran’da “kara (el-berr)” kelimesi 12 defa geçmektedir. Buna karşılık “deniz (el-bahr)” kelimesi ise 32 defa tekrarlanmaktadır. (“El-bahr” ifadesi, denizler gibi göl, ırmak benzeri büyük suları da ifade eder). Eğer “kara (el-berr)” kelimesinin tekrar adedinin “deniz (el-bahr)” kelimesinin tekrar adedine oranını alırsak ; 12/32 = 0.375 eder.
Yeryüzünün toplam yüzölçümü 510 milyon km2 kadar bir alandır. Bunun 360 milyon km2 kadarı denizlerden oluşmaktadır. 15 milyon km2 kadar bir alan ise buzullarla kaplıdır. Bunun dışında 135 milyon km2 kadar bir alan karalardır. Eğer yeryüzündeki karaların denizlere oranını alırsak; 135 milyon km2 / 360 milyon km2 = 0.375 eder.
***alıntıdır***

Prof. Dr. Sinsi 08-20-2012 11:42 PM

Matematik Ve 19
 

DEMİRİN ATOM NUMARASI
Kuran’da demirin kimyasal özelliklerinden birçoğuna işaretler vardır. İlk önce demirin öneminden ve özelliğinden söz eden biricik ayeti inceleyelim:
Andolsun ki elçilerimizi açık kanıtlarla gönderdik ve onlarla birlikte kitabı ve ölçüyü indirdik ki insanlar adaleti ayakta tutsunlar. Ve demiri de indirdik. Onda zorlu bir kuvvet ve insanlar için yararlar vardır. 57- Hadid Suresi 25
Kuran’da geçen “inzal” fiili genellikle Dünya dışından yapılan indirme ve gelişleri ifade eder. “İnzal” fiili Dünya’daki bir yaratılışın Dünya dışındaki oluşumlar sayesinde meydana geldiğini bize anlatır. Dünyamızın ilk sıcaklığı demirin oluşumuna uygun değildir. Hatta Güneş’imiz tipi orta büyüklükte yıldızlar bile demirin üretimi için yeterli ısıya sahip değildir. Bu yüzden demir, sırf Dünya’mıza değil, Güneş sistemimize bile indirilmiştir (inzal edilmiştir). Şu anda Dünya’mızda var olan demir, Güneş sistemimize yüksek ısılı yıldızlardan gelmiştir. Kuran’ın demirin oluşumunu anlatırken “inzal” fiiliyle indirilme olayına dikkat çekmesi mucizevi niteliktedir.
Kuran demirin atom numarası olan 26’ya da birçok şekilde dikkat çekerek matematiksel mucizesini sergiler.
1. Kuran’da her harfin sayısal bir değeri vardır. (19’la ilgili bölümde tüm harflerin sayısal değerleriyle ilgili tabloyu yayınladık) Demir’in (Arapça’sı Hadid) sayı değeri 26’dır.



Ha=8

Da=4
Ye=10
Da=4
Toplam=26
2- Demir’den bahseden ayet Hadid (Demir) Suresi’nin 25. ayetidir. Eğer bu surenin başındaki numarasız Besmele’yi sayarsak 26. ayeti olur.
3- Bu surenin içinde geçen 26. Allah ismi de bu (25.) ayetin içinde geçmektedir. Atom numarası bir elementin en temel özelliğidir ve atomun en temel yapıtaşı protonlar ile belirlenir. Demir 26 protonuyla 26 atom numaralıdır. Kuran’ın mesajının temeli, Allah ile alakalıdır. Demir (Hadid) Suresi’nin başından demirden bahseden ayetin sonuna kadar Kuran’ın en temel kelimesi olan Allah 26 defa geçer. İlginç değil mi?
***alıntıdır***

Prof. Dr. Sinsi 08-20-2012 11:42 PM

Matematik Ve 19
 

DEMİRİN İZOTOPLARI
Demirin atom numarası (proton sayısı), Kuran’da demirden bahseden Demir (Hadid) Suresi’nin 25. ayetinde kodlu olduğu gibi, bu surede demirin izotoplarına da işaret vardır.
1. Belirli bir demir anlamına gelen (el-Hadid)’in matematiksel değeri 57’dir. İngilizce’deki “the” gibi Arapça’da belirlilik takısı “el”dir. Türkçe’de bunun karşılığı yoktur. Bu belirlilik takısıyla ortaya çıkan 57 sayısı demirin izotoplarından biridir.
Elif=1 Lam=30 Ha=8 Da=4 Ye=10 Da=4 Toplam=57
2- Hadid (Demir) Suresi, Kuran’ın 57. suresidir. 57 demirin izotoplarından biridir.
3. Hadid (Demir) Suresi, Kuran’ın sondan 58. suresidir. Bu da demirin diğer bir izotopudur.
4. Bu surenin numaralı ayetlerinin sayısı 29’dur. Numarasız Besmele hesaba katılırsa bu sayı 30 olur. Bu iki sayı demirin dört izotopundan ikisinin nötron sayısına eşittir. Allah isminin tüm suredeki geçiş adedi ise diğer bir izotopun nötron sayısını vermektedir.
***alıntıdır***

Prof. Dr. Sinsi 08-20-2012 11:43 PM

Matematik Ve 19
 

EN YÜKSEK DERECE
Kuran’ın bir ayetinde, Allah’ın en yüksek derecelerin sahibi olduğuna dikkat çekilir. Ayet şöyledir:
Yüksek derecelerin Sahibi, Arş’ın Sahibi’dir. Buluşma günü hakkında uyarması için kullarından dilediğine emrinde olan Ruh’u indirir. 40- Mümin Suresi 15
Bu ayette “yüksek derecelerin sahibi” diye tercüme ettiğimiz, “dereceleri yükselten” diye de tercüme edilebilecek olan ifadenin Arapça’sı “Refii el-Derecaat”dır. Bu ifadede “Refii” kelimesi yüksekliği, “el Derecat” kelimesi ise dereceleri ifade etmektedir. En yükseği ifade eden “Refii” kelimesinin matematiksel değeri 360’dır. Bu da çok ilginç bir şekilde Evren’deki en yüksek dereceye karşılık gelmektedir. Harflerin matematiksel değeri şöyledir:
RE=200 Fe=80 Ye=10 Ayn=70 Toplam=360
***alıntıdır***

Prof. Dr. Sinsi 08-20-2012 11:43 PM

Matematik Ve 19
 

BALARISININ ANLATILDIĞI SURE
Kuran’da balarısının (nahl) diğer tüm hayvanlardan daha özel bir şekilde anlatıldığına tanık olmaktayız. (Kitabımızın ilk kısmının 41. ve 42. bölümlerinde bu konuyu işledik) Kuran’da hayvanlardan birçok örnekler verilir, fakat hiçbir hayvandan iki ayette arka arkaya, sırf bu hayvana odaklanılarak bahsedilmez. Kuran’da balarısından bahsedilen bu surenin numarası 16’dır ve bu sure Balarası (Nahl) Suresi olarak anılır. İşte bu surenin numarası ile erkek balarısının kromozom sayısı eşittir. Dişi balarısının kromozom sayısı da (2n) olup (16x2= 32)’dir. Böylece bu sure balarılarının kromozom sayısı ile ilişkilidir. Kromozom sayısı bir elementin atom numarası gibidir, hiç değişmez. Dünya’nın her yanındaki her erkek balarısının kromozom sayısı 16’dır, her dişi balarısının kromozom sayısı ise (16x2)’dir. Ayrıca bu surenin ayet sayısı olan 128, erkek arının kromozom sayısı olan 16’nın 8 katına, dişi arının kromozom sayısı olan 32’nin 4 katına eşittir. Böylece bu surenin numarası gibi, ayet sayısı da balarılarının kromozom sayısıyla orantılıdır.
Bu surenin içinde balarısından bahsedilen ayetler 68. ve 69. ayetlerdir. Balarısından ilk bahseden ayet olan 68. ayet 13 kelimedir. Eğer surenin başından bu ayette geçen “Balarısı (nahl)” kelimesine kadar sayarsak 884’ü buluruz. Sizce bu sayı sıradan bir sayı mı? Tabii ki değil, bu sayı bu kelimenin geçtiği ayetin numarası (68) ile bu ayetin kelime sayısının (13) çarpımına eşittir (68x13= 884) Tüm bunlar sizce tesadüf olabilir mi? Kuran’ın matematiksel mucizeleri değişik şekillerde gözükmektedir.
***alıntıdır***

Prof. Dr. Sinsi 08-20-2012 11:43 PM

Matematik Ve 19
 

DÜNYA VE AHİRET
Kuran’da iki hayatımızın olacağından bahsedilir. Bunların birincisi sonlu “Dünya” hayatıdır, diğeri ise sonsuz “Ahiret” hayatıdır. Kuran’da geçen bu iki kelimenin ilişkisi apaçıktır. Kuran’da bazen aynı ayette, bazen ayrı ayetlerde olmak üzere bu kelimelerin her biri 115’er defa geçmektedirler. Kelimelerin geçtiği örnek iki ayet şöyledir:
... Dünya hayatı aldatıcı bir yararlanmadan başka bir şey değildir. 3- Ali İmran suresi 185 Ahiret azabından korkan için bunda kesin deliller vardır... 11- Hud Suresi 103
***alıntıdır***

Prof. Dr. Sinsi 08-20-2012 11:43 PM

Matematik Ve 19
 

MELEKLER VE ŞEYTAN
Bir çok insana “melek” denince aklına gelen ilk kelimeyi söyle derseniz, alacağınız yanıtların büyük bir kısmı “şeytan” olacaktır. İşte bu kelimelerin tüm türevleri Kuran’da 88’er kez geçmektedir. Bu kelimelerin en çok kullanılan formları olan “eş-şeytan” ve “el-melaike”nin 68’er defa eşit bir şekilde geçmesi de ilginçtir. Bu kelimelerin geçtiği iki örnek ayet şöyledir:
Gerçekten de şeytan (eş-şeytan) sizin düşmanınızdır... 35- Fatır Suresi 6
Efendin, meleklere (el-melaike) vahyetmişti ki... 8- Enfal Suresi 12
***alıntıdır***

Prof. Dr. Sinsi 08-20-2012 11:43 PM

Matematik Ve 19
 

FAYDA VE BOZGUNCULUK
Kuran’da “fayda (en nef)” kelimesi tüm türevleriyle beraber 50 defa tekrarlanmıştır. “Bozgunculuk (fesad)” kelimesi de tüm türevleriyle beraber 50 defa tekrarlanmıştır. Bozgunculuk (fesad) topluma faydası olmayan, Kuran’da kınanan bir davranış şeklidir. Bozgunculuk (fesad) insana hiçbir zaman fayda (en-nef) getirmez. Bozgunculuğun sonuçları faydanın tam tersidir ve anlam olarak zıtlık ifade eden bu kavramların eşit sayıda geçmesi anlamlıdır. Bu kelimelerin geçtiği örnek iki ayet şöyledir:
Hatırlat, çünkü hatırlatmak insanlara fayda (tenfeu) sağlar. 51- Zariyat Suresi 55
Onlar o kimselerdir ki yeryüzünde bozgunculuk (yüfsidune) çıkarırlar da düzeltmezler. 26- Şuara Suresi 152
***alıntıdır***

Prof. Dr. Sinsi 08-20-2012 11:43 PM

Matematik Ve 19
 

CİNSEL SUÇ, HADDİ AŞMAK VE GAZAP
Kuran’da “cinsel suç (fahşa)” kelimesinin türevleri 24 defa geçer. “Haddi aşmak, zulüm” anlamlarına gelen “bağy” kelimesinin de türevleri aynı sayıda 24 defa geçer. Gazabı hakeden bu davranışlarla, “gazap (ğazabun)” kelimesi de eşit sayıda 24 defa geçer.
Şu ayette “cinsel suç (fahşa)” ve “haddi aşmak (bağy)” kelimelerinin beraber kullanımı da ilişkilerine işaret eder:
...Cinsel suçtan (fahşa), uygunsuzluktan ve haddi aşmaktan (bağy) sizi meneder ... 16- Nahl Suresi 90
Gazap (gazabun) kelimesinin geçtiği örnek ayet şöyledir:
...Kendilerine gazap edilmiş (mağdubi) olanların ve sapmışlarınkine değil. 1- Fatiha Suresi 7
***alıntıdır***

Prof. Dr. Sinsi 08-20-2012 11:44 PM

Matematik Ve 19
 

KİRLİLİK VE PİSLİK
Kuran’da “kirlilik (rics)” ve “pislik (ricz)” kelimeleri hem okunuş, hem anlam olarak birbirlerine çok yakındır: “Rics” kelimesinin insan elinin ürettiği “kirliliği”, “ricz” kelimesinin ise daha ziyade insan elinin ürettiği kirliliğe karşı başına gelen “pisliği” ifade ettiği düşünülmüştür. Bu birbirine çok yakın iki kelimenin her biri 10’ar defa geçerek de birbirleriyle benzerliklerini sürdürürler. Bu kelimelerin Kuran’daki geçişine şu iki ayet örnektir:
... Allah sizden kiri (er-ricse) gidermek ve sizi tertemiz yapmak ister. 33- Ahzab Suresi 33
Pislikten (er-rucze) kaçın. 74- Müddessir Suresi 5
***alıntıdır***

Prof. Dr. Sinsi 08-20-2012 11:44 PM

Matematik Ve 19
 

AŞİKAR VE AÇIKÇA
Kuran’da geçen “aşikar (cehr)” ve “açıkça (alentü)” kelimeleri birbirlerine yakın anlamlı kelimelerdir. Kuran’da 71- Nuh Suresi 8. ve 9. ayetlerde bu iki kelimenin arka arkaya kullanımları da bu iki kelimenin ilişkisine işaret sayılabilir. Bu birbiriyle ilişkili iki kelimenin her biri Kuran’da 16’şar defa eşit bir şekilde geçmektedirler. Bu iki kelimenin arka arkaya kullanıldığı ayetler şöyledir:
8- Sonra onları aşikar (cehr) bir şekilde çağırdım.
9- Daha sonra onlara açıkça (alentü) ilan ettim. 71- Nuh Suresi 8-9
***alıntıdır***

Prof. Dr. Sinsi 08-20-2012 11:44 PM

Matematik Ve 19
 

ZENGİN VE FAKİR
Kuran’da “zengin (ğani)” kelimesi 26 defa geçmektedir. “Zengin” kelimesinin zıttı olan “fakir (fakr)” kelimesi ise bunun tam yarısı olarak 13 defa geçmektedir. Anlamsal ilişkileri apaçık olan bu kelimelerin bu tarzda sayısal bir ilişki içinde olması Kuran’ın mucizelerindendir. Bu iki kelimenin beraber kullanıldığı şu ayet kelimelerin kullanılışına örnektir:
İşte sizler Allah yolunda harcamaya çağrılıyorsunuz, ancak bir kısmınız cimrilik etmektedir. Oysa ki cimrilik eden kendisine karşı cimrilik etmiş olur. Allah zengindir (ğani), siz ise fakirlersiniz (fukara). Eğer yüz çevirecek olursanız, yerinize başka bir topluluk getirir de, onlar sizin gibi olmazlar. 47- Muhammed Suresi 38
***alıntıdır***

Prof. Dr. Sinsi 08-20-2012 11:44 PM

Matematik Ve 19
 

ZARAR VE YARAR
Kuran’da, “zarar” anlamına gelen “darran” kelimesi ve bu kelimenin tam zıddı olan “yarar” anlamına gelen “nefan” kelimesi, bu formlarıyla eşit olarak tam 9’ar kez geçmektedir. İşin ilginç yanı bu 9’ar kez geçişin 8’inde, 2 kelime de aynı surenin aynı ayetinde birbirlerinin zıt anlamlarını vurgulayarak geçmektedir. Kelimelerin 9 kez geçişinin hepsinin ortak olmamasının da matematiksel mucize açısından anlamı vardır. Eğer tüm geçişler ortak olsaydı, bu iki kelime her zaman beraber kullanıldıkları için bu 9’luk simetrinin oluştuğu iddia edilebilirdi. Böylece 2 kelimenin 8 kez ortak geçişi bu kelimelerin ilişkisini, 1’er kez ayrı geçişleri ise matematiksel mucizeyi vurgulamaktadır. 2 kelimenin ortak geçtiği ayetler şöyledir: (5-Maide Suresi 76, 7- Araf Suresi 188, 10- Yunus Suresi 49, 13- Rad Suresi 16, 20- Taha Suresi 89, 25- Furkan Suresi 3, 34- Sebe Suresi 42, 48-Fetih Suresi 11) Bu 8 ortak geçişin dışında “zarar (darran)”kelimesi 72-Cin Suresi 21. ayette, “yarar (nefan)” kelimesi ise 4-Nisa Suresi 11. ayette birer kez tek başlarına geçerler. Kelimelerin ortak geçişine şu ayet örnektir:
De ki: “Size zarar (darran) ve yarar (nefan) veremeyen, Allah’tan başka şeylere mi tapıyorsunuz? Allah işitir, bilir.” 5- Maide Suresi 76
***alıntıdır***

Prof. Dr. Sinsi 08-20-2012 11:44 PM

Matematik Ve 19
 

İŞ VE ÜCRET
Kuran’da “iş” anlamına gelen “fiil” kelimesi 108 defa geçmektedir. Yaptığımız işler günü gelince ücretini, karşılığını (ecir) bulacaktır. Bu ücret, (ecir) sonuçta hoşumuza gidebilir veya gitmeyebilir, fakat bu bizim işlerimizin (fiil) karşılığıdır. İşte bu alakaları açık olan “iş (fiil)” ve “ücret (ecir)” kelimeleri, Kuran’da birbirlerine eşit olarak 108’er defa geçmektedir. İhtiyaç üzerine parça parça indirilmiş olan Kuran’da bütün parçalar birleştiğinde ortaya böylesine büyük bir matematiksel mucize çıkmaktadır.
Bu kadar çok kelimenin böylesine bir matematiksel uyumla kullanıldığı Kuran dışında ikinci bir kitap gösterilemez. Kuran denizlerin altından Uzay’a, anne rahminden hayvanların dünyasına kadar her konuda yaptığı açıklamalarla mucizeler sergilerken, aynı zamanda bu mucizelerini sergilediği kelimelerle matematiksel mucizeler de göstermekte, hem de Yaratıcısını insanlara öğretmek gibi en önemli misyonu da en mükemmel şekilde yerine getirmektedir
***alıntıdır***

Prof. Dr. Sinsi 08-20-2012 11:44 PM

Matematik Ve 19
 

ADALET VE ZULÜM
Kuran’da “adalet” anlamına gelen “kıst” kelimesi mastar olarak 15 defa geçer. Bu kelimenin zıt anlamına gelen “zulüm (zulm)” kelimesi de mastar olarak eşit sayıda 15 defa geçmektedir. Birinin söylenmesi diğerini çağrıştıran, ilişkileri apaçık olan bu kelimelerin kullanımlarına şu iki ayet örnektir:
Kıyamet günü için adalet (kıst) terazileri kurarız. Hiçbir benliğe, hiçbir şekilde haksızlık edilmez. Hardal tanesi kadar bir ağırlığı bile getiririz. Hesap görücü olarak yeterliyiz. 21- Enbiya Suresi 47
Allah’a ortak koşma. Kuşkusuz ortak koşmak büyük bir zulümdür (zulm). 31- Lokman Suresi 13
***alıntıdır***

Prof. Dr. Sinsi 08-20-2012 11:45 PM

Matematik Ve 19
 

CUMARTESİ (SEBT)
Kuran’da Musevilik dini mensuplarının, Cumartesi (Sebt) günü ile ilgili yasağından bahsedilir. Haftanın altı günü çalışıp, normal hayatlarını sürdüren Musevilerin yedinci gün olan “Sebt” gününde avlanmamak gibi özel yasakları vardır. Bu güne bağlı uygulama ve yasakların sadece Museviliğe ait olduğu Kuran’da söylenir. “Sebt” günü 7 günde birdir ve bu kelime Kuran’da tam 7 defa geçmektedir. Kelimenin geçtiği örnek ayet şöyledir:
Cumartesi (Sebt) sadece onda ayrılığa düşenlerin üzerine kılınmıştır. Ayrılığa düştükleri konuda diriliş gününde Efendin aralarında hükmedecektir. 16- Nahl Suresi 124
***alıntıdır***

Prof. Dr. Sinsi 08-20-2012 11:45 PM

Matematik Ve 19
 

YARATILIŞIN AŞAMALARI VE İNSAN
Kuran’da 40-Mümin Suresi 67. ayette ve 23-Müminun Suresi 14. ayette insanın yaratılışında geçirdiği aşamalar anlatılır. İnsanın doğuma kadar geçirdiği aşamaları şöylece 6 maddede toplayabiliriz: 1- Toprak, 2- Damlacık (Sperm) 3- Asılıp tutunan (Rahim duvarına asılma safhası) 4- Bir çiğnemlik et, 5- Kemikler, 6- Et (48. ve 54. bölümlerin arasında Kuran’ın insanın yaratılış aşamalarını mucizevi anlatımını inceledik). Bu kelimelerden 1- Toprak (turab) kelimesi 17 kez, 2- Damlacık (Nutfe) kelimesi 12 kez, 3- Asılıp tutunan (Alak) kelimesi 6 kez, 4- Bir çiğnemlik et (mudğa) kelimesi 3 kez, 5- Kemikler (izame) kelimesi 15 kez, 6- Et (Lahm) kelimesi 12 kez geçmektedir. İnsanın doğuma kadar geçirdiği bu aşamalar 65 kez geçmektedir. “İnsan” kelimesi de aynen 65 kez tekrarlanır. Ne dersiniz, bu da tesadüf olabilir mi? İnsanın yaratılış aşamalarından bahseden iki ayet şöyledir:
O’dur ki sizi (1) topraktan (turab), (2) sonra bir damlacıktan (nutfe), sonra (3) asılıp tutunandan (alak) yarattı, sonra sizi bir bebek olarak çıkarmakta... 40-Mümin Suresi 67
Sonra o (2) damlacığı (nutfe) (3) asılıp tutunana (alak) dönüştürdük, sonra o (3) asılıp tutunanı (alak) (4) bir çiğnemlik et (mudğa) haline getirdik, daha sonra o (4) çiğnemlik eti (mudğa) (5) kemik (ızame) olarak yarattık, sonra (5) kemiğe (ızame) (6) et (lahm) giydirdik ve sonra bir başka yaratılışla onu yeniden inşa ettik. En güzel yaratıcı olan Allah çok yücedir. 23- Müminun Suresi 14
***alıntıdır***

Prof. Dr. Sinsi 08-20-2012 11:45 PM

Matematik Ve 19
 

SIKINTI VE HUZUR
Kuran’da “darlık, sıkıntı” anlamlarına gelen “dayg” kelimesi tüm türevleriyle 13 defa tekrarlanmıştır. Bu kelimenin zıt anlamını ifade eden “huzur (tamaniyye)” kelimesi de tüm türevleriyle beraber eşit olarak 13 defa geçmektedir. Bu iki kelimenin kullanılışlarına şu iki ayet örnektir.
... Kurmakta oldukları tuzaklardan sıkılma (daygın). 16- Nahl Suresi 127
Onlar ki inanırlar ve kalpleri Allah’ı anmakla huzur (tetmeinne) bulur. 13- Rad Suresi 28
***alıntıdır***

Prof. Dr. Sinsi 08-20-2012 11:45 PM

Matematik Ve 19
 

SUR’UN BİRİNCİ ÜFLENİŞİ VE SUR’UN İKİNCİ ÜFLENİŞİ
Kuran’dan Sur’a iki defa üfleneceğini öğreniyoruz (39- Zümer Suresi 68). Bu üflenişlerden birincisi Evren’in sonunun başlangıcını, bu üflenişlerden ikincisi ise insanların diriltilmesinin başlangıcını ilan eder. Kuran’da geçen 10 “Sur” kelimesinin 5’i bu birinci üflenişi, 5’i ise ikinci üflenişi anlatır. İki üflenişi birden anlatan 39-Zümer Suresi 68. ayette, birinci “Sur’a üflenmesi” anlatılırken “Sur” kelimesi geçer, ikinci “Sur’a üflenmesi” anlatılırken “Sur” kelimesi geçmez, böylece bu matematiksel ahenk bozulmaz. Ayet şöyledir:
Sur’a üflenmiştir, Allah’ın diledikleri dışında göklerdekiler ve yerdekiler çarpılıp yere yıkılmıştır. Sonra ona bir kere daha üflenmiştir de onlar ayağa kalkmış bakıyorlar. 39- Zümer Suresi 68
***alıntıdır***

Prof. Dr. Sinsi 08-20-2012 11:45 PM

Matematik Ve 19
 

BÜYÜ VE FİTNE
Kuran’dan büyünün (sihir) bir fitne olduğunu öğrenmekteyiz. Kuran’da “büyü (sihir)” kelimesinin ilk kullanıldığı ayetle, “fitne” kelimesinin ilk kullanıldığı ayet ortaktır. (2- Bakara Suresi 102). Bu ayette bu iki kavram arasındaki ilişki gözükmektedir. Kuran’da “sihir” kelimesinin de, “fitne” kelimesinin de türevleri eşit olarak 60 kez geçmektedir. İki kelimenin ilk olarak kullanıldıkları, ilişkilerine işaret eden ayet şöyledir:
... Süleyman inkârcı olmadı, ancak şeytanlar inkârcı oldular. Onlar insanlara büyüyü (sihir) ve Babil’deki iki meleğe; Harut’a ve Marut’a indirileni öğretiyorlardı. Oysa o ikisi: “Biz yalnızca bir fitneyiz, sakın inkârcı olma.” demedikçe hiç kimseye bir şey öğretmezlerdi. 2- Bakara Suresi 102
***alıntıdır***

Prof. Dr. Sinsi 08-20-2012 11:45 PM

Matematik Ve 19
 

ADEM VE İSA
Kuran’da 3- Ali İmran Suresi 59. ayette Hz. Adem ile Hz. İsa arasında bir benzetme yapılır. Kuran’da hiçbir Peygamber hakkında bu tarz bir benzetme yapılmamıştır. Peki, bu Peygamberlerin ismi Kuran’da kaçar kez geçer? Tam 25’er kez, birbirine eşit olarak. İki Peygamber arasında benzetme yapan ayet şöyledir:
Şüphesiz ki; Allah’ın katında İsa’nın durumu, Adem’in durumu gibidir. O’nu topraktan yarattı. Sonra ona “Ol” dedi ve O da oldu. 3- Ali İmran Suresi 59
KelimeKuran'da geçiş adedi
Adem25
İsa25
Bazı insanlar Hz. İsa’nın babasız olarak yaratılmasından dolayı onu oğul-tanrı ilan etmişlerdir. Bazılarıysa Allah’ın her şeye gücünün yettiğini unutup, Hz. İsa’nın nasıl olup da babasız yaratıldığını sorgulamaktadırlar. Allah ise Hz. Adem’i hem babasız, hem anasız yaratmasını örnek verip, onun durumunu Hz. İsa’ya benzetmekte, böylelikle Hz. İsa’ya bu özelliğinden dolayı tanrılık yakıştırması yapanların mantıksızlığını bu açıdan da göstermektedir. Allah, Adem-İsa arasında bu benzetmeyi yaparken sayısal mucize ile de bunu desteklemiş ve ikisinin ismini aynı sayıda, 25’er kez Kuran boyunca tekrarlamıştır.

Hz. İsa ve Hz. Adem arasındaki bağlantıyı kuran ayet 3-Ali İmran suresi 59. ayettir. Bu ayet her iki ismin aynı anda geçtikleri tek ayettir. Bu ayet her iki ismin de Kuran’ın başından itibaren 7. defa tekrarlandıkları ayettir. Aynı zamanda Kuran’ın sonundan sayarsak bu ayet her iki ismin de 19. tekrarlanışına denk düşmektedir. (Bu da 19 mucizesi ile Kelime Uyumlarının Matematiksel Mucizesi’nin içiçe geçişine örneklerden biridir.) Aynı zamanda her iki kelimenin 19. tekrarlanışı da ilginç bir şekilde 19. sure olan Meryem Suresi’ndedir. Her iki isim birer kez Meryem Suresi’nde geçer ve bu geçişleri de her iki ismin 19. geçişidir. Her iki ismin 19. Meryem Suresi’ndeki geçişlerinin arasındaki ayet sayısı da ilginçtir. İsa kelimesi 19- Meryem Suresi 34. ayette, Adem kelimesi ise 19- Meryem Suresi 58. ayette geçer. 34. ayetten itibaren saymaya başlarsak, 58. ayet 25. ayet olur. 25 ise, daha önce dediğimiz gibi İsa ve Adem isimlerinin Kuran’daki geçiş adedidir. Bir ilginç noktayı daha belirtmek istiyoruz. Bu surede (Meryem) Hz. İsa’dan bahsedilen ayette Hz. Meryem’in de ismi geçer. Bu ayetin numarası 34’tür. Kuran boyunca Hz. Meryem’in tekrarlanma sayısı kaçtır dersiniz? O da tam 34’tür. Ayet şöyledir:
Ayet no Sıra no 34 1 35 2 36 3 37 4 38 5 39 6 40 7 41 8 42 9 43 10 44 11 45 12 46 13 47 14 48 15 49 16 50 17 51 18 52 19 53 20 54 21 55 22 56 23 57 24 58 25
İşte Meryem oğlu İsa budur! Hakkında kuşkuya düştükleri şeyin gerçeği bu sözdür.19- Meryem Suresi
Kendilerine okunmakta olan Kitap’ı sana indirmemiz onlara yetmiyor mu? Gerçekten de bunda inanan bir toplum için bir rahmet ve bir hatırlatma vardır. 29- Ankebut Suresi 51
***alıntıdır***


Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.