ForumSinsi - 2006 Yılından Beri

ForumSinsi - 2006 Yılından Beri (http://forumsinsi.com/index.php)
-   Türkiye (http://forumsinsi.com/forumdisplay.php?f=414)
-   -   Türklerin Anadolu’Da Fethettiği Son Başkent | Trabzon (Trapezus) (http://forumsinsi.com/showthread.php?t=388519)

Prof. Dr. Sinsi 08-04-2012 12:33 AM

Türklerin Anadolu’Da Fethettiği Son Başkent | Trabzon (Trapezus)
 
http://frmsinsi.net/images/forumsins...sinsi.net_.jpg

Türklerin Anadolu’da Fethettiği Son Başkent


http://frmsinsi.net/images/forumsins...sinsi.net_.jpg


Doğu Karadeniz Bölgesinde yer alan Trabzon Kafkasların ve İran transit yolunun başlangıcında yer alır. Karadeniz'e kıyısı olan diğer ülkelerin limanlarıyla bağlantısı bulunmaktadır. Tarihi ve doğa güzellikleri ile dört mevsim gezip görülebilecek turizm şehridir.



http://frmsinsi.net/images/forumsins...sinsi.net_.jpg


Trabzon ili, doğudan Rize, batıdan Giresun, güneyden Gümüşhane ve kuzeyden Karadeniz ile çevrilir. Trabzon ilinin doğu-batı yönünde uzunluğu 100 km ve genişliği 46 km'dir. Arazi tamamen dağlık ve volkaniktir. Hemen deniz kenarından başlayarak içeriye doğru birden yükselen dağlar kısa bir zamanda 400-500 metre yüksekliğe ulaşır. İlin güney sınırı 2000-3000 metre yükseklikteki tepelerle son bulur.

.


http://frmsinsi.net/images/forumsins...sinsi.net_.jpg


Bu tepeler doğuda Çoruh nehrinde başlayarak Ordu-Samsun istikametinde son bulmaktadır. Trabzon ili; üzerine oturtulmuş tepeler, oldukça dik versanlar ve denize dökülen irili ufaklı bir çok dere ile düzlüğü bozulmuş, dalgalı yırtık görünümlü bir yapıdadır. Kaynağını ilin güneyindeki dağ silsilesinden alarak denize dökülen dereler araziyi oldukça sık ve derin vadilere bölmüştür.



.


http://frmsinsi.net/images/forumsins...sinsi.net_.jpg


Trabzon ilinin ilçeleri; Akçaabat, Araklı, Arsin, Beşikdüzü, Çarşıbaşı, Çaykara, Dernekpazarı, Düzköy, Hayrat, Köprübaşı, Maçka, Of, Sürmene, Şalpazarı, Tonya, Vakfıkebir ve Yomra'dır.



.


http://frmsinsi.net/images/forumsins...sinsi.net_.jpg


Yunan mitolojisi'nde Lycaon’un oğlu Trapezeus'un Arkadya'daki adaşına ismini verdiği bilindiğinden, Karadenizdeki Trabzon'un da bu mitolojik kahramandan adını aldığı düşünülebilir.

Evliya Çelebi'nin 2500 yıllık bir Yunan kentinin adını 17. yüzyılda Türkçe halk etimolojisine dayandırarak verdiği Tuğra-bozan adı da kimi çevrelerce ciddiye alınmıştır.



.


http://frmsinsi.net/images/forumsins...sinsi.net_.jpg


Hamilton, şehrin güney doğusunda dik yamaçlarla yükselen, fakat üstü düz olan Boztepe’nin görünüşüne bağlamış, antik Trabzon sikkelerindeki "masa" çiziminden de aldığı destekle, kente görümünden dolayı Yunanca Trapezus "masa" adının verildiğini iddia etmiştir.

Özhan Öztürk, Lazların ataları olan Kolhis ve Kafkasya'dan getirilen kölelerin Yunanistan anakarasına taşındığı liman kenti olan Trabzon'un adının Trapezus'un eski Yunanca metinlerde geçen mecaz kullanımı "köle satılan düz platform” olabileceğini ileri sürmüştür.






.

..





























Prof. Dr. Sinsi 08-04-2012 12:33 AM

Türklerin Anadolu’Da Fethettiği Son Başkent | Trabzon (Trapezus)
 
İlin Tarihçesi


http://frmsinsi.net/images/forumsins...sinsi.net_.jpg



Kent merkezi kuzeyde denizden, güneyde Boztepe’nin üzerine kadar düzgün olmayan teraslar halinde yükselir. Değirmendere, Kuzgundere (ya da Tabakhane) ve Zağnos dereleri yerleşimi güneyden kuzeye derin boğazlarla bölmüştür. Tabakhane ve Zağnos dereleri arasında kalan ve düzgün olmayan yüksek bir masa formundaki alan üzerinde, kentin bilinen eneski yerleşim kalıntıları tespit edilmiştir. İşte bu nedenle Trabzon adının eski Grekçe masa ya da trapez/yamuk biçimi karşılığı olarak “trapezos” kelimesinden geldiği görüşü ağırlık kazanmaktadır. Trabzon adına, Trapezos olarak ilk kez, Yunanlı komutan Kesnophon tarafından kaleme alınan, M.Ö. 4. Yüzyılda geçen olayların anlatıldığı “Anabasis” adlı antik kaynakta rastlanmaktadır.


.


http://frmsinsi.net/images/forumsins...sinsi.net_.jpg


İyon kökenli Miletoslular Batı Anadolu’dan sonra M.Ö. 7. Yüzyılda Karadeniz’e de gelerek kıyılarda koloni kentleri kurmuşlardır. Trabzon da, merkezi Sinop olan bu kolonilerin arasında sayılmaktadır ve birçok araştırmacı, kentin ilk kuruluşu olarak bu dönemi göstermektedir. Oysa Kolkhlar, Driller, Makronlar gibi yerli kavimler Trabzon civarında çok daha önceden beri yaşamaktaydılar.

.


http://frmsinsi.net/images/forumsins...sinsi.net_.jpg


Aynı yüzyılda Karadeniz Bölgesi Kafkasya’dan gelen Kimmerler ve onların ardından İskitlerin akınlarına uğramıştır. Ancak bu akımların kolonilerin kuruluşundan önce mi yoksa sonra mı olduğu konusu tartışmalıdır. M.Ö. 6. Yüzyılda ise Trabzon Perslerin egemenliğine girerek, Pont Kapadokyası adı verilen satraplık içinde kalmıştır.


.


http://frmsinsi.net/images/forumsins...sinsi.net_.jpg


Makedonya Kralı Büyük İskender M.Ö. 334 yılında tüm Anadolu’da Pers hakimiyetine son vermiştir. İskender’in ani ölümünden sonra oluşan karışıklık sırasında Pont satrabı II. Ariantes’in oğlu Mithridates, yerli halkın desteğiyle Karadeniz’de Pontus Devletini kurmuştur. Trabzon, M.Ö. 280 yılında merkezi Amasya olan Pontus devletinin sınırları içinde kalmıştır.

.


http://frmsinsi.net/images/forumsins...sinsi.net_.jpg


M.Ö. I. Yüzyılda batıda güçlenen Romalılar Anadolu’yu da işgal etmeye başlamışlardır. Roma kralı Pompeius’un Pontus Kralı V. Mithridates’i Kelkit vadisinde bozguna uğratması üzerine Pontus Krallığı dağılmıştır. Böylece Trabzon , M.Ö. 66 yılında Roma yönetimine girmiştir. Roma’da Avgustus’la birlikte M.Ö. 27 yılından itibaren imparatorluk dönemi başlamıştır.

.


http://frmsinsi.net/images/forumsins...sinsi.net_.jpg


Avgustus’un idari düzenlemesi sonucu Trabzon, Pontus Polemoniacus adı verilen vasallık içinde yer almış, İmparator Tiberius zamanında (M.S. 14-37), diğer bir idare bölüm olan Kapadokya Eyaleti sınırları içinde kalmıştır. İmparator Nero döneminde ise (54-68) serbest kent olma ayrıcalığına kavuşturulmuştur. Trabzon bu dönemde “ünlü” ve “zengin” kent tanımlamasıyla tarihçilerin kitaplarında yer alır. Roma İmparatorluğunun doğu sınırının savunmasına önem veren Vespasian zamanında (69-79) Trabzon, Kapadokya -Galatya Eyaletine dahil edilmiştir.


.


http://frmsinsi.net/images/forumsins...sinsi.net_.jpg


Ünlü Roma İmparatoru Hadrian Döneminde (117-138) tüm imparatorlukta olduğu gibi Trabzon’da da önemli imar etkinliklerinde bulunulmuş, birçok dini ve askeri binalar ile yollar, su kemerleri ve yakın zamana kadar kalıntıları görülebilen yapay bir liman inşa edilmiştir Hadrian’dan sonra Trabzon’un parlak dönemi sona ermiş, 244 yılında para basma yetkisi elinden alınmıştır. Roma Döneminde basılan Trabzon sikkelerinin ön yüzlerinde Roma İmparatorlarının büstü olmakla birlikte, arka yüzlerinde Pontus Krallığı döneminden beri süregelen kendi mitolojik figürlerine yer verilmiş ve Grekçe yazı kullanılmıştır.


.


http://frmsinsi.net/images/forumsins...sinsi.net_.jpg


Trabzon, 276 yılında tüm Doğu Karadeniz Bölgesine akınlar yapan Gotların saldırısına uğramış, bu saldırıda tüm kent yakılıp yıkılmıştır. Roma İmparatorluğunun son dönemlerinde 4. Yüzyılın başında Diocletian Maximian, Constantinius ve Galerius’tan oluşan dörtlü idare zamanında Trabzon’da yeniden bir takım imar etkinliklerinde bulunulduğunu Trabzon Müzesindeki Latince bir kitabeden anlıyoruz.

.


http://frmsinsi.net/images/forumsins...sinsi.net_.jpg


Roma İmparatorluğu 395 yılında ikiye ayrılınca Trabzon, merkezi İstanbul olan Doğu Roma / Bizans İmparatorluğunun sınırları içinde kalmıştır. Bizans İmparatoru Justinianus (527-564) Trabzon’da kent surlarını restore ettirerek yeni bir imar etkinliğini başlatmıştır. Heraclius zamanında (610-641) imparatorluk askeri bölgelere ayrılmaya başlanmış, Trabzon, Teophilos zamanında (829-842) kurulan Khaldia Temasının merkezi olmuştur.

.


http://frmsinsi.net/images/forumsins...sinsi.net_.jpg


Müslüman Araplar 8. Yüzyılın başlarından itibaren Anadolu’ya düzenledikleri baskınlarda Doğu Karadeniz ve Trabzon’a gelmişlerdir.
Bizans İmparatorluğunun 1204 de IV. Haçlı seferleriyle gelen Latinlerin eline geçmesi üzerine, imparator I. Andronikos Komnenos’un İstanbul’dan kaçan torunları Alexios ve David, Gürcü Kraliçesi Tamara’nın da yardımıyla Trabzon’da 1204 yılında bağımsız olarak Komnenos Krallığını kurmuşlardır. Anadolu Selçukluları ile evlilik bağı oluşturarak ve vergi ödeyerek siyasi varlıklarını sürdürebilen Komnenos Krallığı, I. Manuel Komnenos zamanında (1238-1265) en parlak dönemini yaşamıştır. Gümüşhane’deki gümüş madenlerinin etkisiyle de ekonomik olarak güçlenen Manuel I’in sikkeleri üzerinde “en mutlu” ünvanı yer almaktadır.


.


http://frmsinsi.net/images/forumsins...sinsi.net_.jpg


I. Bayezid’in 1398 de Samsun yöresini almasından sonra Trabzon Komnenos Krallığı Osmanlı Devletine yıllık vergi ödemek zorunda bırakılmıştır. David Komnenos, iktidarı döneminde (1458-1461) vergi ödemeyi durdurarak, önceden ödediklerini de Akkoyunlu Devleti Sultanı Uzun Hasan aracılığıyla geri istemiş, Osmanlılara karşı Avrupa’daki büyük devletlere ittifak önerisinde bulunmuştur. Bunun üzerine Fatih Sultan Mehmet’in öncülüğündeki Osmanlı Kuvvetleri Bölgeyi kuşatarak, 1461 yılında Trabzon’u ele geçirmiş ve Komnenosların egemenliğine son vermiştir.

.


http://frmsinsi.net/images/forumsins...sinsi.net_.jpg


Trabzon, Osmanlı Döneminde önce eyalet ve sancak olarak şehzade ve mutasarrıflar tarafından idare edilmiştir. İlk sancak beyi Hızır Bey’dir. 1470 yılında sancak beyliği küçük yaşta Şehzade Abdullah’a verilmiş; Abdullah, annesi Şirin Hatunla birlikte 1479 yılına kadar Trabzon’da yaşamıştır. Yavuz Sultan Selim de şehzadeliği sırasında (1491-1512) Trabzon’da Sancak Beyi olarak bulunmuş, sonradan Kanuni ünvanı alacak olan oğlu Sultan Süleyman burada doğmuştur.

.


http://frmsinsi.net/images/forumsins...sinsi.net_.jpg


Trabzon 16. yüzyılda, merkezi Batum olan Lazistan Sancağı ile birleştirilerek eyalete dönüştürülmüş ve bu yeni idari birimin merkezi olmuştur. 1867 yılında Trabzon’da büyük bir yangın çıkmış, bir çok kamu binası da bu sırada yanmış ve kent daha sonra yeniden düzenlenmiştir. 1868 yılında vilayet olmuş, merkez sancağı dışında Lazistan, Gümüşhane, Canik Sancakları da buraya bağlanmıştır.


.


http://frmsinsi.net/images/forumsins...sinsi.net_.jpg


Birinci Dünya Savaşı sırasında, Ruslar Trabzon’a saldırır (14 Nisan 1916). Trabzonlulardan oluşan vurucu güçler (Milis), bu saldırı sırasında gerilla savaşı verirler. Bu sıralarda, cepheye gönderilmek üzere Hamidiye Zırhlısının desteğinde Trabzon Limanına gelen cephane Trabzonlu gençlerce büyük bir heyecan içinde boşaltılıp Maçka’ya taşınır.

.


http://frmsinsi.net/images/forumsins...sinsi.net_.jpg


Çaykara’da Sultan Murat Yaylasında (10 Haziran 1916), Of’ta Baltacı, Arsin’de Yanbolu Derelerinde Ruslara karşı başarılı savaşlar verilmiş, ancak o yıllardaki koşullar altında düşmanın Trabzon’a girmesine engel olunamaz ve Ruslar 14 Nisan l916 yılında Trabzon’a girer. Rusların Trabzon’da kaldığı bir yıl, on ay, on günlük süre içinde özellikle Rumlar ve Ermeniler, yerli halka büyük işkenceler yaparlar; sayısız insan öldürürler.

.


http://frmsinsi.net/images/forumsins...sinsi.net_.jpg


1917′de Rusya’da “Bolşevik Devrimi” olur, Çarlık Yönetimi yıkılır. Bunun üzerine Rus ordusunda büyük bir panik başlar. Bu Rusların Trabzon’dan çekilmesine de yol açar. Öte yandan, batıdan doğuya doğru kayan ve Karadağ’da toplanan Türk Çeteleri, Akçaabat’a inerek Yüzbaşı Kahraman Bey’in komutasında üç koldan Trabzon’a doğru yürürler ve 24 Şubat 1918 tarihinde Trabzon’a girer.


.


http://frmsinsi.net/images/forumsins...sinsi.net_.jpg


Ulu Önder Atatürk, Cumhuriyet döneminde Trabzon’a üç kez gelir; 1924, 1930 ve 1937 yıllarında, ilk geldikleri 15 Eylül 1924 günü, Trabzonlularca “ATATÜRK GÜNÜ” olarak kabul edilir ve bu kendisine bir telle bildirilir.



.
..



Prof. Dr. Sinsi 08-04-2012 12:33 AM

Türklerin Anadolu’Da Fethettiği Son Başkent | Trabzon (Trapezus)
 
Atatürk’ün Trabzon’a Gelişi


http://frmsinsi.net/images/forumsins...sinsi.net_.jpg
Trabzon’da Ağırlandıkları Köşkün Önünde Eşiyle
(15 Eylül 1924)




Atatürk'ün Trabzon'a 15-17 Eylül 1924 Tarihlerinde İlk Ziyaretini Gerçekleştirdi. 15 Eylül 1924 tarihinde geminin iskeleye yanaşmasıyla birlikte Mustafa Kemal Paşa Eşi Latife Hanım ve yanındaki İstanbul Milletvekili Hamdullah Suphi Bey, Gaziantep Milletvekili Kılıç Ali Bey ve Bozok Milletvekili Salih Bey ile birlikte karaya çıktığında iskeledeki mahşeri kalabalık tarafından coşkun tezahüratlarla karşılanmıştı. Mustafa Kemal Paşa, sevgi gösterileri arasında ilk olarak Belediyeyi ziyaret etti. Belediyeden beraberindekilerle birlikte Halk Fırkası'na hareket eden Gazi Mustafa Kemal Paşa, Halk Fırkası binasında bir müddet dinlendikten sonra hükümet binasına geçerek binadaki kuruluşları gezdi ve çalışmalar hakkında bilgi aldı. Daha sonra kendisi için hazırlanan eski karargah binasına (şimdiki Trabzon Müzesi) geçti. Aynı günün akşamı ise Trabzon Belediye Başkanı Kazazzade Hüseyin Efendi'nin onuruna verdiği yemeğe katıldı.

İkinci gün Adalet Bakanlığı mensuplarını kabul ederek onlardan çalışmaları hakkında bilgi alan Mustafa Kemal Paşa daha sonra Ziraat Müdürü ve Milli Eğitim Müdürü'nü kabul ederek, sorunlarını dindi. Trabzon Lisesi ve ardından Öğretmen Okulu'na giden Büyük Önder, burada öğretmenlerle sohbet ederek sorunlarını yakından dinledi. Son gün ise Trabzon Tüccar ve Esnafını dinleyerek Hamidiye Kruvazörü ile Rize'ye gitmek üzere uğurlandı.


.


http://frmsinsi.net/images/forumsins...sinsi.net_.jpg


27 Kasım 1930 Perşembe Günü Ulu Önder yanında İçişleri Bakanı Şükrü Kaya ve Başyaver Rasuhi Beyleri alarak Trabzon'a ikinci ziyaretini gerçekleştirdi. Atatürk arkadaşları ile birlikte Kendisi için hazırlanan Türk Ocağı'na geçti. Daha sonra vilayet binasına geçen Mustafa Kemal Paşa, gerekli incelemelerden sonra Belediye'ye geçerek Belediye Başkanı Temel Nücumi Bey'den Trabzon'un sorunları hakkında bilgiler aldı.

Mustafa Kemal Paşa, ikinci gün öğleden önce Şükrü Kaya, Hasan Saka, Recep Peker ve Salih Omurtakla bir süre baş başa görüştükten sonra, saat 14.00'de Cumhuriyet Halk Fırkası'na geçti. Burada bir süre yetkililerden Trabzon'un sorunları hakkında bilgi aldıktan sonra salondakilerle uzunca sohbet etti. Daha sonra topluluğa hitaben yaptığı konuşmada, kuruluşu ve başkanı bulunduğu Halk Fırkası ile olan gönül bağının sonsuz ve sınırsız olduğunu belirterek sözlerini "Başlangıçtan beri birlikte çalıştık, sonsuza kadar da beraber çalışacağız." diye sürdürdü.

29 Kasım 1930 Cumartesi günü öğle saatlerinde iskeleye hareket eden Mustafa Kemal Paşa, bir kez daha Trabzon'dan uğurlandı.


.


http://frmsinsi.net/images/forumsins...sinsi.net_.jpg


Atatürk'ün Trabzon'a yaptığı son ziyaretini 7 yıllık bir aradan sonra 10 Haziran 1937 Perşembe günü gerçekleştirdi..

Atatürk halkın büyük ve coşkun tezahüratları arasında Trabzonlular tarafından kendisine hediye edilen Soğuksu'daki köşke giderek bir süre dinlendi. Üçüncü Genel Müfettiş Tahsin Üzer tarafından onuruna verilen akşam yemeğine katıldı.

İkinci gün saat 16:00'da İçişleri Bakanı Şükrü Kaya, Genel Müfettiş Tahsiz Uzer, Ordu Müfettişi Orgeneral Kazım Orbay ve Korgeneral Muzaffer Ergüder olduğu halde Vilayet Makamını ziyaret ederek şehrin sorunları hakkında bilgi aldıktan sonra Halk Fırkası'na geçti. Daha sonra Halkevi binasında incelemeler yapan Atatürk Belediye Başkanı Cemal Turfan'dan kentin sorunları hakkında bilgi aldı. Belediye'den Kalepark'a geçen Mustafa Kemal Paşa liman hakkında bilgi aldıktan sonra Erdoğdu'daki askeri kışlaya geçerek bazı küçük tatbikatlar yaptırdı ve daha sonra kendilerine teşekkür ederek köşke geçti.


.



http://frmsinsi.net/images/forumsins...sinsi.net_.jpg


Akşam saat 18.30'da köşkte Genel Müfettiş Tahsin Uzer Atatürk onuruna gece şöleni düzenlendi. Şölene katılanlar, bu mutlu anı adeta halk şenliğine dönüştürmüştü. Atatürk Özel Kalem Müdürü Süreyya'yı yanına çağırarak "Bu geceki duygularımı; Başbakan ismet inönü'ye, onun güzel okuyuşuyla Millet Meclisi'ne ve bütün dünyaya duyurulmasını bildirmek isterim. Söyleyeceğim sözleri not ediniz" emrini verdi.


.


http://frmsinsi.net/images/forumsins...sinsi.net_.jpg


'Trabzon Özel İdaresi'nin bana kıymetli bir hediyesi olan köşküme gittim. Orada da beni yalnız bırakmadılar. Her türlü yüksek misafirperverlik örneği ile karşılaştım. Geceyi çok rahat ve huzur içinde geçirdim. Bugün (Cuma günü) Genel Müfettiş Tahsin Uzer'in yaptığı programı izledim. Valilik makamını, Halkevi'ni, Belediye'yi, kumandanlık makamını, Askeri Garnizon'u ziyaret ettim. Bu makamların her birinde karşılaştığım heyetler bana, sana, Cumhuriyet hükümetine ve bütün Türk milletine ister istemez gurur ve yücelik, kuvvet ve heyecan verecek yüksek değerde ve erdemde idiler.Belediye dairesinde, kendi arzularıyla halkın içine girmiş olan yabancı ülke konsolosları da bulunuyordu. Onları da görmekle ayrıca mutlu olduğumu belirtmeliydim..."
.



http://frmsinsi.net/images/forumsins...sinsi.net_.jpg


Köşkteki bu tarihi gecede Mustafa Kemal Atatürk tüm mal varlığını canından çok sevdiği Türk ulusuna bağışlama kararını verdi ve bunu Trabzon'dan tüm Türk Halkına duyurdu.

12 Haziran 1937 Cumartesi günü sabah saatler 3.30'u gösterdiği sırada Köşkten, kendisiyle birlikte olanlarla hareket emrini verdi.



.
..


Prof. Dr. Sinsi 08-04-2012 12:33 AM

Türklerin Anadolu’Da Fethettiği Son Başkent | Trabzon (Trapezus)
 
İlin Coğrafi Yapısı


http://frmsinsi.net/images/forumsins...sinsi.net_.jpg


4.664 km2 yüzölçüme sahip Trabzon ili, Doğu Karadeniz Dağlarının oluşturduğu yayın ortasındaki Kalkanlı dağlık kütlesinin kuzeye bakan yamaçlarında 38° 30′ – 40° 30′ doğu meridyenleri ile 40° 30′ – 41° 30′ kuzey paralelleri arasında yer almaktadır.

.


http://frmsinsi.net/images/forumsins...sinsi.net_.jpg


Kuzeyinde Karadeniz, güneyinde Gümüşhane ve Bayburt, doğusunda Rize, batısında Giresun ili bulunmaktadır.



...


Bitki Örtüsü


http://frmsinsi.net/images/forumsins...sinsi.net_.jpg


Sahanın dikey boyutta değişken olan ılıman ve her mevsim yağışlı iklim şartları, farklı türlerden oluşan bitki örtüsü, farklı türlerden oluşan bitki örtüsü kuşaklarını meydana getirmiştir. Buna göre; 0-300 m. yükseltilerinden Akdeniz bitki türlerinin sokulduğu psöudomaki (Trabzon hurması, akçaağaç, şimşir, karayemiş, defne, prekanta, muşmula, katran ardıcı, kocayemiş … gibi) elemanları dağılış gösterirken, kıyıya yakın kesimlerden itibaren geniş yapraklı etek ormanları yer almaktadır. (kızılağaç, kestane, meşe türleri, dışbudak, ıhlamur, adi fındık, beyaz söğüt, kavak, doğu çınarı … gibi)


.


http://frmsinsi.net/images/forumsins...sinsi.net_.jpg



Bu katın üzerinde geniş yapraklıların hakimiyetindeki geniş-iğne yapraklı karışık ormanlar (Avrupa kestanesi, adi kızılağaç, adi gürgen, adi fındık, doğu gürgeni, meşe, akçaağaç, üvez, çitlenbik, defne, mor çiçekli ormangülü, kayın, ladin ve köknar) ve daha yukarıda da iğne yapraklıların hakimiyetindeki ormanlar (sarıçam, ladin, mor çiçekli ormangülü ve bazı çalı türleri) dağılış göstermektedir.

.


http://frmsinsi.net/images/forumsins...sinsi.net_.jpg


Aşağı kuşağın kıyı kesimlerinde orman örtüsünün tamamına yakınında, daha üst yükselti seviyelerde ise yer yer yerleşim ve tarım alanı açmalarıyla oluşan kesintilere rağmen, 500-1850 m. yükseltileri arasında hala zengin ve sık bir orman örtüsü varlığını sürdürmektedir. Daha yukarı seviyeler ise fizyolojik bakımdan ağaç yetişmesine müsait olmayan Alpin çayır alanlarıdır.

.


http://frmsinsi.net/images/forumsins...sinsi.net_.jpg


Kış mevsiminde sert iklim şartları nedeniyle hiçbir ekonomik faaliyetin yapılamadığı, daimi yerleşim merkezlerine pek uzak olmayan bu geniş saha, yöre insanlarına hayvancılık bakımından son derece elverişli bir potansiyel sunar. Bu kattaki hayvacılığın diğer alanlardakinden ayrılmasının en önemli nedeni, otların yaz mevsimi boyunca yeşil kalabilmesidir.

.


http://frmsinsi.net/images/forumsins...sinsi.net_.jpg


Çünkü denizden gelen su buharı sayesinde otlar canlılığını yitirmemekte ve hatta korunmaya alındığında çayır haline gelebilmektedir. Böylece yöre hayvancılığı içerisinde büyükbaş hayvan (sığır) besleyiciliği önem kazanmış ve daimi yerleşim alanlarının yetersiz ekip-biçme fonksiyonunu destekleyerek, çoğunda alternatif geçim kaynağı haline gelmiştir.


.
..



Prof. Dr. Sinsi 08-04-2012 12:33 AM

Türklerin Anadolu’Da Fethettiği Son Başkent | Trabzon (Trapezus)
 
Jeomorfolojik Özellikler


http://frmsinsi.net/images/forumsins...sinsi.net_.jpg


Trabzon ilinin başlıça yeryüzü şekilleri; güneyde su bölümü çizgisi boyunca Doğu-Batı doğrultusunda uzanan dağlık alanlar, bunların ana akarsuyun kolları arasına, Kuzeye doğru sokulan ve gittikçe alçalan tepelik sahalar ile sahadaki mevcut şekillenlenmeyi sağlayan önemli dış etmen olan Solaklı, Yomra, Değirmendere, Sera, Kalenima, Foldere gibi akarsuların oluşturduğu vadiler ve deltalardır.

.


http://frmsinsi.net/images/forumsins...sinsi.net_.jpg


Jeolojik oluşumu; stratigrafi bakımından alttan üste doğru üst kretase yaşlı, tortul ara katkılı volkanik seriler, konglomera, kumaşı, marn, kil ve kireç taşlı denizsel üst miosen ve serileri; çakıllı, kumlu, siltli ve killi, kuaterner yaşlı taraça dolguları ile çakıllı kumlu, siltli, killi, killi akarsu ve kıyı alüvyonları şeklindedir.


.



Vadiler, Yamaçlar, Akarsu ve Göller


http://frmsinsi.net/images/forumsins...sinsi.net_.jpg



Akarsuların oluşturduğu vadiler özellikle ikinci dereceden kolların ve onlara karışan yan derelerin bulundukları kısımlarda oldukça dardırlar. Bu özellik sahanın büyük kısmında hakimdir. Yörenin nemli iklim karakteri, havzaların hızlı akışlı olması ve fazla yük taşımaları, derine aşındırmada başlıça rolü oynamıştır. Aşınmaya karşı dayanıksız olan tüf, aglomera ve kalkerli yapılarda, derine aşındırma hızlanarak bir taraftan konsekant kollar gelişirken dik “V” şekilli vadiler oluşmuş, diğer taraftan da bu vadilerin yamaçlarında meydana gelen tali kollar arttırdıkları aşındırma faaliyetleri ile yamaçları iyice parçalamışlardır.



.



http://frmsinsi.net/images/forumsins...sinsi.net_.jpg




Böylece sahada bugün görülen dantritik drenaj ağının oturduğu muntazam denize doğru alçalan vadi sistemi meydana gelmiştir. Dar bir alana sahip olsa bile erozyonla taşınan molozların vadi tabanına yakın alçak yamaçlarda birikmesiyle, düşük eğimli kısmi düzlükler oluşmuştur. Aynı zamanda bu tür alanlar taşıma elverişlidir.


.



http://frmsinsi.net/images/forumsins...sinsi.net_.jpg



Trabzon ilindeki en gelişmiş vadiler, batıda güney-kuzey yönünde uzanan Foldere Vadisi, Değirmendere akarsuyunun kurulu olduğu güneybatı-kuzeydoğu doğrultusunda Karadere Vadisi ve doğudaki güney-kuzey uzanış gösteren Solaklı Deresi vadisidir.


.



http://frmsinsi.net/images/forumsins...sinsi.net_.jpg




Güneyde 1.900 m. yükseltisindeki Horos ve Kalkanlı dağlarının su bölümü çizgisine yakın, kuzeye bakan yamaçlarından başlayan Değirmendere Vadisi giderek derinleşerek Maçka’ya kadar uzanır. Burada vadi tabanı yaklaşık 270 m.’ye kurulmuş ve 30 km. mesafede 1.630 m.’lik yükselti farkını kat eden yüksek eğimi ortaya çıkmıştır. Maçka’da aniden daralan vadi, buradan kuzeye doğru hem yana hem de derine doğru genişler, Esiroğlu yakınlarında ortadan kalkarak aşağı çığıra geçer.


.



http://frmsinsi.net/images/forumsins...sinsi.net_.jpg



Trabzon ilinin batısındaki Foldere ve Değirmendere’nin doğusunda kalan Karadere ve Solaklı dereleri kaynaklarını Horos, Soğanlı ve Haldizen Dağları’ndan almaktadır. Foldere, Değirmendere, Karadere ve Solaklı Deresi’nin yukarı havzaları güneyde birbirleriyle kavuşurken, daha küçük havzalar halindeki Kalenima Deresi, Yanbolu Deresi, Küçükdere ve Manahos Deresi, kısa boyları ve hızlı akışlarıyla oldukça dar vadiler meydaa getirirler.


.


http://frmsinsi.net/images/forumsins...sinsi.net_.jpg




Yamaçların farklı kayaçlardan meydana gelmesi de engebeyi kuvvetlendiren diğer bir faktördür. Tortul ve volkanik sediman karakteri taşıyan yüzeyler kolay aşınırken, volkanik kayaçlar yamaç boyunca yer yer ortaya çıkarak normal yamaç seviyesinden yüksek satıhları oluşturmuşlardır.

İlimizdeki göller, Uzungöl heyelan seti gölü, Balıklı Göl, Aygır Gölü, Kara Göl ve Haldizen Dağları’ndaki büyüklü, küçüklü diğer buzul gölleri ile Sera heyelan seti gölüdür.



..
.









Prof. Dr. Sinsi 08-04-2012 12:34 AM

Türklerin Anadolu’Da Fethettiği Son Başkent | Trabzon (Trapezus)
 
Deltalar


http://frmsinsi.net/images/forumsins...sinsi.net_.jpg




Karadeniz’e dökülen akarsular, Pleistosen esnasında deniz seviyesinin alçalıp yükselmesi dolayısıyla, kıyılardaki aşındırma ve biriktirme faaliyetleri üzerinde de önemli etkilerde bulunmuşlardır. Yataklarını 90 m. kadar yarmışlar, son post-glasyal dönemde deniz seviyesinin yükselmesine bağlı olarak aktıkları vadiler boğulmuş, deniz, vadi ağızlarında karaya doğru girinti yapmıştır. Daha sonra akarsuların getirdiği alüvyonlar, dolu bir vadi şeklinin gelişmesine neden olmuştur.

.



http://frmsinsi.net/images/forumsins...sinsi.net_.jpg



Bunlardan en önemlisi olan Değirmendere Deltası’nın günümüzdeki kıyı uzunluğu yaklaşık 4 km., vadi içine uzantısı 3,5 km. ve alanı 7 km2 civarındadır. Diğer deltalar ise Fol Deresi’nin Vakfıkebir, Sera Deresi’nin Yıldızlı, Kalenima Deresi’nin Söğütlü, Yomra Deresi’nin Yomra, Yanbolu Deresi’nin Yalıboyu, Karadere’nin Araklı, Küçük Dere’nin Aşağı Çavuşlu, Manahos Deresi’nin Sürmene ve Solaklı Deresi’nin Of yakınlarında oluşturdukları daha dar alüvyal düzlüklerdir.


...


İklimi


http://frmsinsi.net/images/forumsins...sinsi.net_.jpg




Trabzon ili, kuzeydeki kutbi hava kütleleriyle, güneydeki tropikal hava kütlelerinin geçiş sahası üzerinde yer alır. Kışın, güneşim zahiri hareketlerine bağlı olarak, Tropikal Yüksel Basınç’ın güneye inmesiyle, genellikle kuzeyden gelip Anadolu yüksek kara parçası üzerine yerleşmiş bulunan Sibirya Antisiklonu’nun ve kuzeyde Doğu Avrupa üzerinde yer alan kutbi kava kütlelerinin etkisindeki bir konverjans sahası özelliği taşır. Ancak, yeryüzüne yakın kısımlarda, kış sıcaklıkları, kuzeyde Karadeniz’in varlığı ve kıyıya yakın mesafede set gibi uzanan Doğu Karadeniz Dağları’nın bulunuşu nedeniyle, aynı enlemlerdeki diğer sahalara göre oldukça ılıman hale gelir.

.


http://frmsinsi.net/images/forumsins...sinsi.net_.jpg




Yağışlar, kıyıya yakın alanlarda yağmur, orta ve yüksek kesimlerde ise genellikle kar şeklindedir. Yazın ise yeryüzüne yakın atmosfer bölümlerinde Azor Yüksek Basınç Alanı’nın uzantıları ve Basra Alçak Basınç Merkezi arasında gelişen kuzey sektörlü hava akımları ile Karadeniz üzerinden taşınan nemli kara kütleleri, kıyı kesiminde orografk yağışlara yol açmakta, zaman zaman yine kuzeyden sokulan serin hava baskınları ile soğuk cephe sağanak yağışları da sık sık görülmekte, yüksek seviyelerin soğuk hava damla durumlarında büyük kararsızlık ve önceden kestirilemeyen gelişmeleri ile bol yağışlar düşmektedir. Bölgede bu mevsimde ortalama sıcaklık 18,8°C civarındadır.

.


http://frmsinsi.net/images/forumsins...sinsi.net_.jpg



Bahar mevsimleri kış ve yaz arasında yumuşak bir geçişi sağlamakta ve bol yağmurlarıyla dikkati çekmekte, özellikle kıyıya yakın alanlar bu aylarda yoğun ekip-dikme faaliyetlerine sahne olmaktadır. İlkbahar mevsimi Mart ayından itibaren kendini göstermeye başlar, Nisan ve Mayıs aylarını içine alır. Bu mevsimde aylık ortalama sıcaklıklar 15 °C’nin üzerine çıkar. Sonbahar mevsimi ise yaklaşık üç aylık bir dönemi kapsar ancak Eylül ayı kısmen yaz, Kasım ayı da nispeten kış mevsimi özelliklerini taşır.

.


http://frmsinsi.net/images/forumsins...sinsi.net_.jpg




Aktüel basınç değerlerinin Trabzon için yıllık gidişine bakıldığında toplam 1011,1 mb’lık bir değerin olduğu görülür. Yaz aylarında basınç diğer aylara göre düşüktür, oysa kış aylarında yıllık ortalamanın üzerine çok az çıkar.
İlimizde rüzgar yönü frekansları, sahada etkili olan basınç merkezlerinin yıl içindeki hareketleri, yer şekli özellikleri ve Karadeniz’in etkisi altındadır. Karadan ve denizden esen meltem rüzgarları kuzey ve güney yönlü rüzgarların hakimiyetini hissetmektedir. Deniz kıyısına yakın kesimlerde güney ve güneybatıdan esen rüzgarlar daha etkilidir. Fön rüzgarları Şubat, Mart ve Nisan aylarında görülmekte ve yılda ortalama on iki günü bulabilmektedir.

.


http://frmsinsi.net/images/forumsins...sinsi.net_.jpg




Trabzon ilinde yıllık yağış miktarı ve yıl içindeki gidişi, sahanın Karadeniz’e cephe olması nedeniyle yağış şartlarının oluşumunda, hemen kıyıdan itibaren artan bir eğimle yükselen kara sathı ile Karadeniz’in sıcaklığa bağlı ilişkisi etkili temel faktördür. Yağış şartlarının kısa mesafelerde değişiklik göstermesi (mikroklima alanları) yöremizin önemli bir özelliğidir. Bu nedenle İlimizde gerek kıyı boyu ve gerekse iç kesimler arasında farklılıklar gösterir.
.







Yörede nisbi nem oranlarının yaz mevsiminde yüksek olduğu ve özellikle iç kısımlara doğru arttığı görülmektedir. Bu mevsimde Karadeniz kuzeyinden olan buharlaşmanın, havanın sakin olduğu zamanlarda kıyıya yakın kesimleri etki altında bulundurması ve zamanla güneydeki yüksek alanlarda oluşan alçak basınç merkezine doğru yönelen Meltem rüzgarları sayesinde, nemin doğrudan buralara taşınması nedeniyle, yayla alanlarında çoğu zaman öğleye kadar devam eden açık-berrak bir hava hali ardından vadiler boyunca yükselen su buharı, sahayı tamamen kaplamakta ve bazen günlerce çekilmemektedir.


...
.





Prof. Dr. Sinsi 08-04-2012 12:34 AM

Türklerin Anadolu’Da Fethettiği Son Başkent | Trabzon (Trapezus)
 
Dağlık Alanlar



http://frmsinsi.net/images/forumsins...sinsi.net_.jpg




Dağlık alanlar, Doğu-Batı doğrultusunda uzanmakta olup, Kuzeyinde Karadeniz kıyılarını gören yay gibi bir antiklinal ekseni oluştururlar. Bölgenin yüksek dağ karakteri, permiyen sonundan itibaren oluşan ve üst kretase sonuna kadar süren kara rejiminde ve üst Pliyosen’deki vertikal hareketler sonucunda teşekkül etmiş, Pleistosen’de son şeklini almıştır.
.



http://frmsinsi.net/images/forumsins...sinsi.net_.jpg




Doğu-Batı yönünde uzanan su bölümü hattının en yüksek bölümü doğudaki Haldizen Dağları’dır. Bu dağlar aynı zamanda Doğu Karadeniz Dağları’nın en yüksek bölümü olan Kaçkarlar’ın batıya doğru olan son uzantılarıdır. Üst Kretase yaşlı kayaçlardan meydana gelirler. Önemli yükseltileri; Demirkapı (3.376 m.), Kayışkıran (3.156 m.) ve Karakaya (3.139 m.) tepeleridir.

.







Buzul vadilerinden zirvelere doğru çıkıldıkça hemen her vadide dağılış gösteren yirmiye yakın, bazıları peş peşe birer gideğenle birbirine bağlı, alanları 100-1900 m2 genişliğinde değişen buzul gölleri yer almaktadır. Karagöl, Sarıgöl, Balıklı Göl ve Aygır gölleri en önemlileri olarak sayılabilir. Demirkapı, Sağ ve Multat dereleri kaynaklarını bu dağların Kuzey yamaçlarından alırlar. Her biri buzul vadilerine kurulu cılız akarsulardır. Yan dereleri almaya başladıkları yaklaşık 2000 m. seviyelerinden itibaren taşıma güçlerinin artmasıyla birlikte Kuzeye doğru flüviyal topoğrafya kendini iyice belli etmeye başlar. Solaklı Deresi’nin doğudaki önemli kolu olan Haldizen Deresi, Demirkapı, Sağ ve Multat derelerinin katılımıyla Kuzeyde 1.150 m. Seviyelerinde Uzungöl’e ulaşır. Buradan itibaren Solaklı Deresi adı altında devam ederek Karadeniz’e karışır.

.


http://frmsinsi.net/images/forumsins...sinsi.net_.jpg




Daha batıda yer alan Soğanlı dağlık kütlesi bir bindirme fayından itibaren aralarına üst kretase –eosen yaşlı riyolit ve porfiridasitlerin sokulduğu dasitik lavlardan meydana gelmiştir. Solaklı Deresi’ni oluşturan Büyük Dere ile Haldizen Deresi arasında ortalama 2.500 m. Yüksekliğinde çok geniş bir plato düzlüğü yer almakta, Soğanlı Dağları’nın alçaldığı bu kesimlerde kıyıyı iç kesimlere bağlayan Of-Çaykara-Bayburt karayolu geçidi bulunmaktadır. Su bölümü hattı batıya doğru Kemerlik Dağı (2.746 m.) ve Ziyaret Tepesi (2.850 m.) ile devam eder.

.


http://frmsinsi.net/images/forumsins...sinsi.net_.jpg




Bu hat aynı zamanda Karadere’nin güneyindeki su bölümü çizgisini de teşkil etmektedir. Karadere’nin Yağmurdere koluyla birleştiği kesime doğru kuzeye girinti yapan su bölümü çizgisi, bu kolu içine alacak şekilde güneybatıya doğru uzanarak Değirmendere Havzası su bölümü hattına ulaşır. Karadeniz sahil yolundan güneye, Karadere boyunca ayrılan Araklı-Dağbaşı karayolu, bu bölgede Taşköprü civarında alçalan su bölümü hattından güneye doğru Gümüşhane’ye ulaşır.

.


http://frmsinsi.net/images/forumsins...sinsi.net_.jpg




Su bölümü çizgisi Değirmendere Havzası güneyi boyunca Kostan Dağı ( 2.582 m .) üzerinden Deveboynu (3.082 m .) ve Kolat Dağları’nı alçalan bir şekilde aşarak Zigana Dağları’nda bir omuz oluşturur. Burası, 2.000 m . seviyesi, Karadeniz kıyılarını iç bölgelere bağlayan önemli bir jeo-stratejik geçit olan Trabzon-İran transit karayoluna zemin oluşturur. Trabzon ili sınırları bu bölümde dağ zirvelerinden güneye doğru girinti yapmıştır.

.


http://frmsinsi.net/images/forumsins...sinsi.net_.jpg




Dağlık alanların batı kısmını Kalkanlı ve Horos Dağları oluşturmakta ve genel yükselti seviyesi giderek düşmektedir. Viran Kilise Tepesi (1.784 m.), Taşoluk Tepesi (2.420 m.), Ayeser Tepesi (2.423 m.) yayın batı kanadını, Kalkanlı Tepesi (2.193 m.) ise doğu kanadını meydana getirir. Bu yaya bütünüyle Kalkanlı Dağları adı verilir. Kuzeybatı-Güneydoğu yönünde uzanan Horos Dağları 10° – 15° lik eğime sahiptir. Değirmendere ana akarsuyuna güneybatıdan karışan Maçka Deresi, Çeşmeler Deresi adı ile kaynağını Taşoluk Tepesi’nin güney eteklerinden alırken, yeser Deresi, Horos Dağları’nın su bölümü hattından doğarak, kuzeye doğru derin olmayan “V” şeklindeki bir vadi ile Uçurum (2.349 m.) ve Ayeser tepelerini birbirinden ayırır.

.


http://frmsinsi.net/images/forumsins...sinsi.net_.jpg




Bu dağlık kütlenin tamamı 2.000 m.’nin üzerindedir. Zirvelere yakın kısımlardan itibaren etkili olan akarsuların mekanik aşındırması dışında özellikle 2.400 m.’nin üzerinde yer alan konjelifraksiyon hakimiyeti vardır. Uçurum Tepesi’nin kuzey yamaçlarında eğimin yükselmesi dolayısıyla akarsuların mekanik tesirleri de artmıştır. İl sınırları bu bölgede yaklaşık 2.000 m. seviyelerinden geçer. Horos Dağları zirvelerinden batıya doğru giderek alçalan bu bölümü hattı Erikbeli Yaylası’na kadar devam eder.

...
.






Prof. Dr. Sinsi 08-04-2012 12:34 AM

Türklerin Anadolu’Da Fethettiği Son Başkent | Trabzon (Trapezus)
 
Tepelik Alanlar



http://frmsinsi.net/images/forumsins...sinsi.net_.jpg



Dağlık kütlenin kuzeye doğru devam eden vadiler arası bölümleri giderek daralmış ve yan derelerle önemli ölçüde parçalanmışlardır. Bu nedenle tepelik alanlar, yükseltileri güneyden kuzeye doğru giderek alçalan komşu havzalarla olan su bölümü çizgilerini takip eder.

.



http://frmsinsi.net/images/forumsins...sinsi.net_.jpg




Doğudan batıya doğru başlıça tepeler olan Haldizen ile Karadere akarsuları arasındaki Mador Tepesi (2.742 m.), Polot Tepesi (2.880 m.), Ziyaret Tepesi (2.829 m.), Seslikaya Tepesi (2.117 m.), Gümüşki Tepesi (2.375 m.), Karadağ (1.946 m.), Oba Tepesi (1.951 m.), Güzelyayla Tepesi (1.945 m.) ve Yankaya Tepesi (1.410 m.) havzaların iç kısımlarında, akarsu kolları aralarına doğru sokulan bir dağılış göstermektedirler. Batıdaki akarsu kollarının az oluşu, bu alanın daha az parçalanmasına neden olmuştur.

.



http://frmsinsi.net/images/forumsins...sinsi.net_.jpg




Trabzon ilinin Jeomorfolojik unsurlarından birisi de kütle hareketleridir. Bunlar büyüklüklerine göre heyelanlar, toprak akması ve soliflüksiyondur. Trabzon ilinin şekillenmesinde son derece önem taşıyan kütle hareketlerinin oluşmasının temel nedeni zeminin yapısıdır. Hakim materyaller olan lavlar ve tüfler bünyelerindeki yarık ve çatlaklarından dolayı az çok su geçirme özelliğine sahiptir. Yine yaygın halde bulunan tüfler büyük ölçüde gözenekler ihtiva ederler.

.



http://frmsinsi.net/images/forumsins...sinsi.net_.jpg




Yörenin oldukça fazla yağış alması, sıcak ve nemli oluşu, kayaçların derinliklerine kadar ayrışmasına sebep olurken, genel yamaç eğimlerinin 25° – 30° nin üzerinde oluşu ve yıl içerisindeki belli aylarda alınan toplam yağışın uç değerlere yakın miktarlara ulaşması da kütle hareketlerini teşvik etmektedir. Günümüze kadar meydana gelmiş olan heyelanların en önemlileri; Çaykara-Ulucami (1929, 146 ölü), Sera (1949), Maçka-Çatak (1988, 63 ölü), Sındıran (1990) ile Karakaş ve Kavak heyelanlarıdır.

.



http://frmsinsi.net/images/forumsins...sinsi.net_.jpg




Toprak akmalarında örnek olarak Maçka’nın kuzeybatısındaki Ormanüstü Köyü’nün Maçka Deresi’ne bakan yamaçlarının eteklerindeki ve biraz daha güneyindeki sahaları verilebilir.

Yamaç Soliflüksiyonu ise en çok yüksek eğimli ve vadi yamaçları ile yayla ve mezralardır.


...
.





Nüfusu

http://frmsinsi.net/images/forumsins...sinsi.net_.jpg




Türkiye’de ilk nüfus sayımının yapıldığı 1927 yılında 293.055 olan Trabzon İli Nüfusu 2009 yılı Adrese Dayalı nüfus sayımına kadar geçen 82 yıllık süre içerisinde yaklaşık 2,6 kat artarak 765.127′ye ulaşmıştır. Aynı dönem içerisinde ise Türkiye Nüfusu yaklaşık 5,3 kat artarak 13.648.270′den 72.561.312′e ulaşmıştır.

.



http://frmsinsi.net/images/forumsins...sinsi.net_.jpg




2009 yılı Adrese Dayalı Nüfus Sayımı sonuçlarına göre 765.127 olan nüfusun 378.602’si (%49,43) erkek, 386.525′i (%50,57) kadındır. Şehirler nüfusu 408.103 (% 53,34), köyler nüfusu ise 357.024 (% 46,66)’dir. Merkez İlçe nüfusu 292.254′dür.

2009 yılı Adrese Dayalı Nüfus Sayımı sonuçlarına göre Trabzon 81 İl içinde toplam nüfus itibariyle 26′ncı sırada yer almakta ve Türkiye nüfusunun %1,05′ini teşkil etmektedir.

...
.



Nüfusun Eğitim Durumu



http://frmsinsi.net/images/forumsins...sinsi.net_.jpg




Trabzon İlinde Okuma ve yazma bilen nüfusun oranı Türkiye genelinde olduğu gibi her iki cinsiyet için de sürekli artış göstermiştir. 1935 yılında erkeklerin % 28′i, kadınların % 3,7’si okuma yazma bilirken, bu oran 2008 yılında erkeklerde % 97.5′e, kadınlarda % 83.8′e yükselmiştir.

.



http://frmsinsi.net/images/forumsins...sinsi.net_.jpg




Trabzon’da Adrese Dayalı Nüfus Kayıt Sistemi 2008 Genel Nüfus Sayımı sonuçlarına göre, okuma yazma bilenlerin oranı % 90,56 olup, okuma yazma bilmeyenlerin oranı ise % 9,44′dür. Okuma yazma bilen nüfusun (587.498) % 52,94′ü erkek, % 47,06’sı kadın olup, okuma yazma bilmeyen nüfusun (61.242) % 12,99′u erkek ve % 87,01′i ise kadındır.


...
.





Prof. Dr. Sinsi 08-04-2012 12:34 AM

Türklerin Anadolu’Da Fethettiği Son Başkent | Trabzon (Trapezus)
 


Akçakale


http://frmsinsi.net/images/forumsins...sinsi.net_.jpg




Trabzon’un 18 km batısında bulunan Akçakale’de denize hâkim bir terasta ilçeye ismini veren kale yer almaktadır. Kalenin 1297-1330 yılları arasında İmparator Aleksios11 tarafından Selçuklulara korunmak amacıyla yaptırıldığı sanılmaktadır. Trabzon’un fethinden sonra Kale yedi yıl daha savunulmuş ve sonra Fatih Sultan Mehmed’in komutanlarından Mahmut Paşa tarafından ele geçirilmiştir. Kuşatma sonunda şehit düşen Mahmut Paşa da kaleye gömülmüştür. Osmanlı döneminde onarım geçiren ve bazı yeni ilavelerle genişletilen kale önemli bir askeri üs olma özelliğini yüzyılımızın başlarına kadar korunmuştur.

.


http://frmsinsi.net/images/forumsins...sinsi.net_.jpg




Moloz ve kesme taştan yapılan kalenin birçok bölümü yıkılmış olmasına rağmen yinede orijinal görünümünden pek fazla uzaklaşmamıştır. Ancak katlar arasının ahşap oluşu bu bölümlerin günümüze ulaşmasını engellemiştir.


...


Trabzon Kalesi



http://frmsinsi.net/images/forumsins...sinsi.net_.jpg



Büyük bir bölümü ayakta kalan surlar şehrin eski yapılarını oluştururlar. Bugünkü surların en eski bölümü Roma devrine MS 5. yüzyıla tarihlenmektedir. Surların daha eski safhaları hakkında tarihi kaynaklar bilgi verirler. MÖ. 5. yüzyılda şehri gören Kesenefon surların varlığından sözetmektedir. Trabzon surları Yukarı Hisar, İçkale, Orta Hisar ve Aşağı Hisar olmak üzere üç bölüme ayrılmaktadır.

.



http://frmsinsi.net/images/forumsins...sinsi.net_.jpg




Yukarı Hisar ile Orta Hisar, Kuzgun Dere ile İmaret (İskeleboz ) deresi arasındaki yüksek kaya kitlesi üzerine kurulmuştur. Bu bölüm kalenin en eski bölümünü meydana getirmekte ve kaba olarak bir yamuğa benzemektedir. Şehrin adı bu Trapez-Trabezus yamuk şeklinden gelmektedir.

...



Cephanelik

http://frmsinsi.net/images/forumsins...sinsi.net_.jpg


İreni ve Fatih kulesi olarak bilinen yapının Yıldız Sarayı albümlerindeki resminin altında H.1305 yılında yaptırıldığı yazılıdır. Kapısı üzerinde II.Abdülhamit tuğrası ve kitabe de bunu doğrular. Cephaneliğin 1887 yılında yaptırıldığı kesin olarak anlaşılmaktadır.
.



http://frmsinsi.net/images/forumsins...sinsi.net_.jpg



Yaklaşık 25-40 m. çapında iç içe dairevi iki bölümden oluşmaktadır. İç bölüm dört, dış bölüm ise üç katlıydı. İç ve dış yapılarda oval kemerli üçer adet pencere bulunmaktadır. Yüksek bir koruma duvarı içine alınmış olup batı yakınında ise karakol hanesi vardı. 1916-1918 Rus işgali sırasında mühimmat deposu olarak kullanılmış ve 9 Temmuz 1919′da bir patlamayla örtüsü yıkılmıştır.

.



http://frmsinsi.net/images/forumsins...sinsi.net_.jpg


Günümüzde özel sektör tarafından aslına uygun olarak restore edilmektedir.



...
.




Prof. Dr. Sinsi 08-04-2012 12:34 AM

Türklerin Anadolu’Da Fethettiği Son Başkent | Trabzon (Trapezus)
 
Küçük Ayvasıl Kilisesi


http://frmsinsi.net/images/forumsins...sinsi.net_.jpg



Şehrin en eski kiliselerinden birisidir. Üç nefli bir bazilikadır. Narteksi yoktur. Nefler içten ve dıştan yuvarlak planlıdır. Zemininde kriptası bulunur. Naosta T şekilli iki ayak ile iki İon başlıklı sütün bulunur. Giriş kapısında bir Bizans kabartması ile 884-885 tarihinde I. Basil zamanına ait onarım kitabesi bulunmaktadır. İçerisinde daha geç dönemlere ait fresk kalıntıları bulunmaktadır.


...



Santa Maria Kilisesi


http://frmsinsi.net/images/forumsins...sinsi.net_.jpg



Sultan Abdülaziz’in müsaadeleriyle inşaatına başlanılan Merkez Kemerkaya Mahallesinde bulunan tarihi tescilli yapı, Vatikan idaresi tarafından 1852-1874 yılları arasında yaptırılmıştır.
Etrafı yüksek duvarlarla çevrili bahçe içerisindeki kilise, lojman ve ek binalarla oluşan bir komplekstir. Ayrıca, Samsun’daki katolik kilisesi içerisinde asılı bulunan tarihçede Trabzon’daki katolik kilisesinin yapımı için 1845′de bir heyet oluşturulmuş, evin inşaasına 1852 yılında başlanıldığı, kilisesinin ise 1869-1974 yıllar arasında yapıldığı belirtilmektedir.


...



Prof. Dr. Sinsi 08-04-2012 12:34 AM

Türklerin Anadolu’Da Fethettiği Son Başkent | Trabzon (Trapezus)
 
Konaklar ve Evler



Çakırağa Konağı







Trabzon’un Of ilçesi’nin Sarıağaç köyünde bulunan konak İsmail ağa tarafından H.1237 (1821) yılında yaptırılmıştır. Konağın zemin katı kesme taş olup, kış odası, kiler ve ambar burada yeralmaktadır. Ahşap Bağdadi kaplamalı ikinci kattaki oda sayısı tam olarak bilinmemektedir.
Çakırağa konağı, 1979 yılında Eski Eserler ve Müzeler Genel Müdürlüğü’nce onarılarak günümüze kadar ulaşmıştır.


...



Kundupoğlu Evi

http://frmsinsi.net/images/forumsins...sinsi.net_.jpg




Yarımbıyıkoğlu evinin güneyinde yer alır. Sadece bir kısmı ayakta kalmıştır. Zamanında dar sofalı planlıydı. Bugün onarılan fevkani, üst oda alçı, ahşap oyma ve kalem işi süslemelere sahiptir. 18. yüzyıla tarihlenmektedir.


...



Memişoğlu (Kastel) Konağı

http://frmsinsi.net/images/forumsins...sinsi.net_.jpg




Sürmene ilçesinin 4 km. doğusunda ana yolun üzerinde yer almaktadır. İki katlı büyük bölümü taştan yapılmış ve ahşap işçiliği ile ünlüdür. Yapılış tarihi bilinmemekle birlikte 18. Yüzyıla tarihlenmektedir.


...


Nemlizade Konağı

http://frmsinsi.net/images/forumsins...sinsi.net_.jpg




Gazi Paşa Mahallesi’nde, Nemlizade Hacı Ahmet Efendi tarafından yapımına başlanmış,1892 yılında tamamlanmıştır. Haremlik Selamlık bölümlerden oluşan dört katlı, dönemin Avrupai üsluplarını yansıtan bir yapıdır. Haremlik bölümünün zemin kat salon ve odalarında Kütahya çinileriyle oluşturulmuş panolar bulunmaktadır.


...



Ortahisar Evleri

http://frmsinsi.net/images/forumsins...sinsi.net_.jpg




Eski Türk evlerini ön plana çıkartan en önemli unsur geleneksel mimari tarzındaki fonksiyonellik ve estetiktir. Bu evler bir yandan kentsel konumları ile diğer yandan mimarileriyle dikkate değerdirler. Eski Türk evleri yüzlerce yıllık bir süreçte oluşan Türk kent kültürünün günümüzde yaşamaya devam eden en önemli yapı taşlarıdır.

...



Orta Mahalle Evleri

http://frmsinsi.net/images/forumsins...sinsi.net_.jpg




Anadolu’nun kimi bölgeleri “Örnek Evler” niteliğini taşıyan yerleşme örnekleri açısından günümüze kadar önemli değişiklikler geçirmeden gelebilmiştir. Bu yerleşmeler arasında Akçaabat-Orta Mahalle Evleri Karadeniz Bölgesinde en önde gelenlerden birisi olarak sayılabilir.

...



Yarımbıyıkoğlu Evi

http://frmsinsi.net/images/forumsins...sinsi.net_.jpg




Pazarkapı Mahallesinde Kundupoğlu sokaktadır. 2 katlı dış sofalı planlı bir evdir. Kötü onarımlarla süsleme özelliklerini yitirmiştir. Kitabesinden 1706 yılında yapıldığı anlaşılmaktadır.


...
.
































Prof. Dr. Sinsi 08-04-2012 12:35 AM

Türklerin Anadolu’Da Fethettiği Son Başkent | Trabzon (Trapezus)
 
Müzeler


Atatürk Köşkü


http://frmsinsi.net/images/forumsins...sinsi.net_.jpg



Köşk, 19. yüzyıl başlarında Trabzon’a hakim Soğuksu Sırtlarında Konstantin Kabayanidis tarafından yazlık olarak yaptırılmıştır. Avrupa ve Batı Rönesans mimarisinin etkilerini taşıyan binada büyük ve gösterişli Avrupa simgeleri kullanılmıştır. Bununla birlikte Köşkün dış cephesinde taş işçiliği kullanılmış olup, bahçesi çam ağaçlarıyla çevrilidir. İç cephede tuğla kullanılmış merdivenler ahşap ve korkulukludur. Katlarda karo kullanılmış ve tavanlar ampir tarzda alçı süslemelidir. Su ve ısı tesisatı ise zamanın ileri teknolojisiyle döşenmiştir. Atatürk Köşkü, bodrum katıyla birlikte 4 katlı tesçilli bir yapıdır. Giriş katında oturma odası, dinlenme odası, yemek odası ve misafir odası bulunmaktadır.

.


http://frmsinsi.net/images/forumsins...sinsi.net_.jpg



Kattaki mekanlara geçit veren giriş katı salonunda Atatürk’ ün 15 Eylül 1924 tarihi akşamı Belediyece verilen yemekte yaptığı konuşmalarının metni asılıdır. Salonun ortasında bilardo masası bulunur. Tavana asılı porselen gövdeli avize Nemlizade Konağı’ ndan temin edilmiştir. Salonun kuzey girişindeki dinlenme odasında büyük önder mal varlığının büyük bir bölümünü millete armağan etme kararını imzalamıştır.

.


http://frmsinsi.net/images/forumsins...sinsi.net_.jpg



Birinci katta çalışma odası, büyük yatak odası, bekleme odası ve toplantı odası vardır. Bu odalara geçit veren salon duvarlarında Atatürk’ün değişik yurt gezilerine ait fotoğrafları ve bizzat kendi kurşun kalem işaretlerinin bulunduğu Türkiye haritası bulunmaktadır. İkinci katta ise salon ve salona açılan iki oda bulunmaktadır.

.


http://frmsinsi.net/images/forumsins...sinsi.net_.jpg



Büyük önder Atatürk Trabzon’u üç kez ziyaret etmiştir. Atatürk Eylül 1924 tarihinde Trabzon’a ilk ziyaretini gerçekleştirdi. 15 Eylülde Trabzon Belediyesi’ne ve 3. Genel Müfettişliği ziyaretlerinden sonra Soğuksu’ ya gezi amaçlı götürülmüş ve burada dinlenmek için durmuştur. Atatürk ikinci kez Kasım 1930′da Trabzon’u tekrar onurlandırdığında Köşk’te ağırlanmış ve çok memnun kalmıştır. Büyük Önder Haziran 1937 tarihinde Trabzon’u üçüncü kez ziyaretlerinde kendisi için hazırlanan Köşkte iki gece kalmıştır. 11 Haziran gecesi Köşk’te bütün mal varlığını, canından çok sevdiği Türk Ulusuna armağan etme kararı almış olan Atatürk mal varlığının bir listesini hazırlayarak gereğinin yapılması için Başbakan’ a göndermiştir.

.


http://frmsinsi.net/images/forumsins...sinsi.net_.jpg



Atatürk Trabzon’daki Köşk’ ten mal varlığını milletine adarken şöyle diyordu: “İnsanın serveti manevi kişiliğinde olmalıdır. Mal ve mülk bana ağırlık veriyor. Bunları milletime vermekten ferahlık duyuyorum.”

Bilinmeyen bir sebepten dolayı Soğuksu’daki Köşk Türk Ulusuna armağan edilen mal varlığı listesinde yoktu ve ölümünden sonra kız kardeşi Makbule BOYSAN’ a kaldı.
Bütün mal varlığını Ulusuna bağışlama kararı alan Atatürk’ün Başbakanlığa gönderdiği listede Köşk’ ün yer almaması konusunda değişik görüşler ileri sürülmüştür.

.



http://frmsinsi.net/images/forumsins...sinsi.net_.jpg



8 Temmuz 1942′de Trabzon Belediyesi BOYSAN’dan Köşk’ü 10.000 lira karşılığında satın almıştır. Trabzon İcra Memurluğu tarafından binanın yevmiyesi yapılmış ve aynı yıl Köşk halka açık müze haline dönüştürülmüştür. Atatürk Köşkü Trabzon’a gelen ziyaretçilerin çoğunluğu tarafından ziyaret edilen tarihi bir mekandır.


.


http://frmsinsi.net/images/forumsins...sinsi.net_.jpg



http://frmsinsi.net/images/forumsins...sinsi.net_.jpg


...
.






Prof. Dr. Sinsi 08-04-2012 12:35 AM

Türklerin Anadolu’Da Fethettiği Son Başkent | Trabzon (Trapezus)
 
Ayasofya Müzesi



http://frmsinsi.net/images/forumsins...sinsi.net_.jpg



Trabzon Ayasofya Müzesi, Trabzon'un Yenimahalle semtinde bulunan tarihi müzedir.
İstanbul'un Latinler tarafından işgal edilmesinden sonra kaçan ve Trabzon'da 1204 yılında yeni bir devlet kuran Komnenos ailesinden Kral I.Manuel (1238-1263) tarafından 1250-1260 yılları arasında yaptırılan ve bir manastır kilisesi olan Ayasofya adı "Kutsal Bilgelik" anlamına gelir.

.



http://frmsinsi.net/images/forumsins...sinsi.net_.jpg




Geç Bizans Kiliselerinin en güzel örneklerinden biri olan yapı, kapalı kollu haç planlı olup, yüksek kasnaklı bbir kubbeye sahiptir. Kuzey, batı ve güneyinde revaklı üç kirişi bulunmaktadır. Yapı ana kubbenin üzerine değişik tonozlarla örtülmüş ve çatıya farklı yükseltiler verilerek kiremitle örtülmüştür.
.




http://frmsinsi.net/images/forumsins...sinsi.net_.jpg




Üstün bir işçiliğin görüldüğü taş plastiklerde Hıristiyan sanatının yanı sıra Selçuklu Dönemi İslam sanatının da etkileri görülmektedir. Kuzey ve batıdaki revak cephelerinde görülen geometrik geçmeli bezemeleri içeren madalyonlarla, batı cephesinde görülen mukarnaslı nişler Selçuklu taş işlemelerindeki özellikleri taşımaktadır.

.



http://frmsinsi.net/images/forumsins...sinsi.net_.jpg




Binanın en görkemli cephesi güneyidir. Burada Adem'le Havva'nın yaratılışı kabartma olarak bir friz halinde anlatılmıştır.
Güney cephesindeki kemerin kilittaşı üzerinde Trabzon'da 257 yıl hüküm süren Komnenos Hanedanı'nın sembolü olan tekbaşlı kartal motifi bulunmaktadır.

.




http://frmsinsi.net/images/forumsins...sinsi.net_.jpg




Kubbede ana tasvir İsa, onun tanrısal yönünü aksettiren Hristos Pantokrator (Herşeye kâdir İsa) tarzıdır. Bunun altında bir kitabe kuşağı, daha altta ise melekler frizi bulunur. Pencere aralarında oniki havari tasvir edilmiştir. Pandantiflerde değişik kompozisyonlar yer almaktadır. İsa'nın doğumu, vaftizi, çarmıha gerilişi, kıyamet günü gibi sahneler betimlenmiştir.

.









Fatih Sultan Mehmed'in 1461 yılında Trabzon'u fethiyle camiye çevrilmiş ve vakıf eser olmuştur. 1868 yılında Bursa'lı Rıza Efendi'nin teşvikleriyle yeni baştan onarılmıştır.

I. Dünya Savaşı yıllarında Ruslar tarafından işgal edilen Ayasofya, askeri karargâh, hastane, depo ve savaştan sonra yine cami olarak kullanılmıştır. 1958-1962 yılları arasında Edinburgh Üniversitesi ve Vakıflar Genel Müdürlüğü işbirliği ile restore edilerek, 1964 yılında müzeye çevrilmiştir.
.




http://frmsinsi.net/images/forumsins...sinsi.net_.jpg


http://frmsinsi.net/images/forumsins...sinsi.net_.jpg

...
.




Prof. Dr. Sinsi 08-04-2012 12:35 AM

Türklerin Anadolu’Da Fethettiği Son Başkent | Trabzon (Trapezus)
 
Cevdet Sunay Müzesi


http://frmsinsi.net/images/forumsins...sinsi.net_.jpg



İlimiz Çaykara İlçesine 21 km. uzaklıkta bulunan, Çaykara-Sultan Murat Yaylası yolu üzerindeki Ataköy beldesindedir.
1900 yılında Ataköy’de doğan, Genelkurmay Başkanlığı, Türkiye Cumhuriyeti’nin 5. Cumhurbaşkanlığı ve Kontenjan senatörlüğü yaptıktan sonra 1982 yılında ölen İlimizin yetiştirdiği devlet adamı Cevdet SUNAY’ın doğduğu ev, restore edilerek 2001 yılında Cevdet Sunay Evi-Müzesi olarak ziyarete açılmıştır.

.




http://frmsinsi.net/images/forumsins...sinsi.net_.jpg



Yapı iki katlı tipik bir köy evi olup dış duvarları kesme taştan, iç bölmeler ahşaptan yapılmıştır. Alt kat depo olarak kullanılmaktadır. Müze olarak düzenlenen zemin katın doğu-batı istikametinde iki kapısı vardır.


.



http://frmsinsi.net/images/forumsins...sinsi.net_.jpg



Girişte geniş bir salon yer almakta olup, geleneksel köy evinin oturma mekanı olarak aslına uygun biçimde düzenlenmiştir. Duvarlar Cevdet SUNAY’ın yaşamından kesitleri yansıtan fotoğraflarla dekore edilmiştir.


.



http://frmsinsi.net/images/forumsins...sinsi.net_.jpg



Çalışma odası olarak düzenlenen mekanda; Cevdet SUNAY’ın kitapları, fotoğrafları, şilt, berat ve diğer belgelerle birlikte çalışma masası ve koltuklar yer almaktadır. Yatak odası, kendi kullandığı karyola, komidin ve diğer özel eşyalarla, misafir odası da yine kendisine ait özgün eşyalarla düzenlenmiştir.

.




http://frmsinsi.net/images/forumsins...sinsi.net_.jpg



Cevdet Sunay Evi-Müzesi; gerek burada sergilenen birbirinden kıymetli özel eşyaların gerekse Sultan Murat Yaylası Yolu üzerinde bulunan Ataköy’ün doğal güzelliklerinin yakından görülmesi ve hissedilmesi açısından görülmeye değer bir yerdir.

.




http://frmsinsi.net/images/forumsins...sinsi.net_.jpg



Cevdet Sunay Evi-Müzesi Pazar günü hariç haftanın diğer günlerinde ziyarete açıktır.

.



http://frmsinsi.net/images/forumsins...sinsi.net_.jpg


.




http://frmsinsi.net/images/forumsins...sinsi.net_.jpg


.




http://frmsinsi.net/images/forumsins...sinsi.net_.jpg



...
.






Prof. Dr. Sinsi 08-04-2012 12:35 AM

Türklerin Anadolu’Da Fethettiği Son Başkent | Trabzon (Trapezus)
 
Trabzon Müzesi



http://frmsinsi.net/images/forumsins...sinsi.net_.jpg



Trabzon Müzesi olarak düzenlenen konak, Zeytinlik Caddesinde, 1900’lü (1898-1913) yılların başlarında Banker Kostaki Teophylaktos tarafından konut olarak yaptırılmıştır. Konağın mimarlarının ismi tespit edilememiştir. Ancak mimarlarının İtalyan olduğu belirlenen yapıda kullanılan bir çok malzemenin İtalya’dan getirildiği bilinmektedir.

.



http://frmsinsi.net/images/forumsins...sinsi.net_.jpg



Kostaki Teophylaktos 1917 yılında iflas edince, bu yapıyla birlikte bütün mal varlığına haciz konulmuş ve konak Nemlioğlu ailesi tarafından satın alınmıştır.

Milli mücadele yıllarında karargah binası olarak kullanılan yapı, 1924 yılında Atatürk’ün Trabzon’u ilk ziyaretinde konaklaması için düzenlenmiştir. 15-17 Eylül tarihlerinde Atatürk, eşi Latife Hanım ve beraberlerindekiler bu konakta kalmışlardır.
.



http://frmsinsi.net/images/forumsins...sinsi.net_.jpg



Trabzon Valisi Ali GALİP Bey zamanında 1927-1932 yıllarında 25.000-TL. bedelle kamulaştırılarak 1927-1931 yılları arasında Hükümet Konağı, 1931-1937 yılları arasında müfettişlik binası olarak kullanılmıştır.

1937 yılında Milli Eğitim Bakanlığına tahsis edilen yapı, 50 yıl Kız Meslek Lisesi olarak hizmet vermiş, 1987 yılında müze olarak düzenlenmek üzere Kültür Bakanlığına tahsisi yapılmıştır.
.



http://frmsinsi.net/images/forumsins...sinsi.net_.jpg



Ülkemizin sayılı sivil mimarlık örnekleri arasında yer alan konağın bodrum kat hariç tüm kat duvarları tamamen kalem işi süslüdür.
1988-2001 yılları arasında Kültür Bakanlığınca restorasyonu tamamlanan konak 22 Nisan 2001 tarihinde Trabzon Müzesi olarak ziyarete açılmıştır.
.



http://frmsinsi.net/images/forumsins...sinsi.net_.jpg



Konağın bodrum katı; Arkeolojik Eserler Seksiyonu, zemin katı; Konak Teşhiri, birinci katı; Etnoğrafik Eserler Seksiyonu ve asma katı; İdari Bölüm olarak düzenlenmiştir.
.



http://frmsinsi.net/images/forumsins...sinsi.net_.jpg



Arkeolojik Eserler
Bu bölümde; Eski Tunç, Klasik, Helenistik, Roma ve Bizans Dönemi Mermer, Bazalt, Pişmiş Toprak, Metal ve Cam Eserlerle birlikte Sikkelere yer verilmiştir.

Konak Eserleri
Müzenin 2.katı Konak yaşantısını yansıtmak üzere düzenlenmiştir. Bu kat Barok tarzına yaklaşan kalem işi süslemeleri ile Kostaki Konağı’nı ülkemizin sayılı Sivil mimarlık örnekleri arasına katmaktadır.

Etnoğrafik Eserleri
Bu bölümde; Yöresel özellik arz eden eserlerin yanı sıra İslami Eserler ve Osmanlı Dönemi Eserlere yer verilmiştir.

.



http://frmsinsi.net/images/forumsins...sinsi.net_.jpg




...
.





Prof. Dr. Sinsi 08-04-2012 12:35 AM

Türklerin Anadolu’Da Fethettiği Son Başkent | Trabzon (Trapezus)
 
Trabzonspor Müzesi


http://frmsinsi.net/images/forumsins...sinsi.net_.jpg



Maraş Caddesi Halkevi Sokak’taki Sadri Şener Sosyal Tesisleri Binası’nın 2.katında yer almaktadır. Trabzon’un özgün tarihi eserlerinden biri olan binadaki müze barındırdığı kupalarla Türk futbol tarihinde önemli bir yere sahip olmasının yanında Cumhuriyet Dönemi Trabzonspor tarihinin de belleği konumundadır.

.



http://frmsinsi.net/images/forumsins...sinsi.net_.jpg


Geniş bir salonda sergilenen eserler içinde kendi kategorisinde tek ve özgün kupalar yer almaktadır. Girişte soldan itibaren kronolojik bir sırayla yerleştirilmiş olan kupa, şilt ve beratların her biri kendine özgü anıları yaşatmaktadır.

.



http://frmsinsi.net/images/forumsins...sinsi.net_.jpg


Müzenin es eski belgesi İdmanocağı Kulübü’nün kurulmasına dair 1921 tarihli Osmanlıca berattır. 1927 tarihinde Mustafa Kemal tarafından İdmanocağı Kulübü’ne verilmiş olan büst ve bayraktan sonra Türkiye İdman Cemiyeti İttifakı tarafından 1924 yılında aynı kulübe verilen mıntıka birinciliğine dair kupa yer almaktadır. Bu bölümde, 1967 tarihinde birleşerek Trabzonspor Kulübü’nün kuruluşunu sağlayan İdmanocağı, İdmangücü, Karadenizgücü ve Martıspor kulüplerinin başta futbol olmak üzere, yüzme, güreş, kürek, gülle atma ve atıcılık dallarında aldıkları madalya, şilt ve beratlar sergilenmektedir.

.



http://frmsinsi.net/images/forumsins...sinsi.net_.jpg



Müzede en ilginç kupa ise 1958 yılında Türkiye Amatör Futbol Şampiyonası’nda Trabzon İdmanocağı’nın kazandığı yarım kupadır. Futbol Federasyonu tarafından 1958 yılında düzenlenen Türkiye Şampiyonası Finalleri’nde Ankara Havagücü takımı ile Trabzon İdmanocağı takımlarının puanlarının ve averajlarının aynı olması ve her iki takımın da ayrı bir maç yapmayı kabul etmemelerine üzerine Futbol Federasyonu iki takımı da şampiyon ilan etti ve kupa ortadan ikiye bölünerek her iki takıma da yarımşar olarak verildi. Şimdi kupanın yarısı Trabzonspor Müzesi’nde, diğer yarısı ise Ankara Havagücü Müzesi’ndedir.

.


http://frmsinsi.net/images/forumsins...sinsi.net_.jpg



Müzeyi süsleyen diğer ilginç ve özgün kupa ise; 1965 yılında İdmanocağı ve Beşiktaş arasında oynanan ve İdmanocağı’nın 1-0 kazanarak aldığı Türkiye Kupası ile bu maçta 22 kişinin peşinden koşturduğu toptur.
Müzenin diğer bir bölümünde ise, Trabzonspor’un kuruluşundan sonraki kupalar sergilenmektedir. Bunlardan ilki ve belki de en ilginç olanı, 1.Lig’e çıktığı ilk yılda Beşiktaş, Galatasaray, Kıbrısgücü ve Trabzonspor’un katılımıyla düzenlenen turnuvayı birinci olarak tamamlayarak alınan Kıbrıs Barış Kupası’dır.

.


http://frmsinsi.net/images/forumsins...sinsi.net_.jpg



Türk futbol tarihine adını altın harflerle yazdıran Trabzonspor, başta futbol olmak üzere sualtı sporları, atıcılık ve judo gibi spor dallarında aldığı kupa Müze’nin geniş salonuna sığmayacak kadar çoktur.
Ulusal spor tarihine ilişkin önemli bir kesitin yer aldığı Trabzonspor Müzesi’nin çıkış kapısına yaklaşıldığında minikler ve paf futbol takımlarının aldıkları kupaların sergilendiği iki vitrin yer almaktadır.

.


http://frmsinsi.net/images/forumsins...sinsi.net_.jpg



Türkiye’deki tüm müzeler gibi tatil günleri de açık olan Trabzonspor Müzesi ziyaretçiler tarafından ücretsiz gezilebilmektedir.
Trabzonspor’un kazandığı 6 lig, 7 Cumhurbaşkanlığı, 7 Türkiye Kupası yanında, sayısız kupanın yer aldığı müzede azmin, mücadelenin ve zaferlerin çok sayıda belgesi ve tanığıyla karşılaşılmaktadır.

.


http://frmsinsi.net/images/forumsins...sinsi.net_.jpg


.


http://frmsinsi.net/images/forumsins...sinsi.net_.jpg


.



http://frmsinsi.net/images/forumsins...sinsi.net_.jpg



...
.





Prof. Dr. Sinsi 08-04-2012 12:35 AM

Türklerin Anadolu’Da Fethettiği Son Başkent | Trabzon (Trapezus)
 
Hanlar

Alaca Han

http://frmsinsi.net/images/forumsins...sinsi.net_.jpg



Büyük İmaret (Hatuniye) camisinin doğusunda yer alır. Yavuz Sultan Selim’in annesi Gülbaharhatun için 1506 yılında yaptırılmıştır. Türbe iyi bir taş işçiliği gösterir. Sarımsı renkli kesme taşlardan inşa edilmiştir. Pençerelerinin tahfif (sağır) kemerlerinde olduğu gibi gri taşlar dekoratif olarak kullanılmıştır. Sekizgen planlı türbe gövde üzerinde yine sekizgen bir kasnağa sahiptir. Kubbe sekiz köşeli olup kurşunla kaplanmıştır.



...


Bedesten

http://frmsinsi.net/images/forumsins...sinsi.net_.jpg




Trabzon çarşısının merkezinde yer alan şehrin en eski ticaret yapısıdır. Dıştan 20.60 x 22.60 m boyutlarıyla kaleye yakın dikdörtgen planlıdır. Türk Bedestenleri içerisinde tek kubbeli olan tek örnektir. Ayrıca yapı Gülbaharhatun Vakıfları arasında gösterilmiştir. Bunun için yapının fetihten sonra 15. yüzyılın sonlarında yapıldığını söyleyebiliriz.



...




Vakıf Han


http://frmsinsi.net/images/forumsins...sinsi.net_.jpg




Bedestenin kuzey batısında yer alır. Üç katlı avlulu bir handır. Birlikte inşa edildiği güneydoğu kısmındaki caminin şadırvanı üzerindeki kitabeye göre Hicri 1196 Miladi 1781 yılında Hacı Yahya adında bir hayırsever tarafından yaptırılmıştır. Zemin katın esas girişi doğudandır. Açık avluyu revak ve arkasındaki odalar çevirir. Birinci katın girişi güneydedir. Bu katta cephede dört dükkan, şadırvan ve caminin giriş kapısı bulunmaktadır. Avlu etrafında sıralanan odalar farklı büyüklüktedir. Kuzeyde orta kısımda bir eyvan yer alır. İkinci katta revaklı avlu odaları ve cami bulunmaktadır. Bu caminin güneydoğu köşesindeki minaresi yıkılmıştır.


...



THan

http://frmsinsi.net/images/forumsins...sinsi.net_.jpg




Osmanlı dönemi avlulu, iki şehir hanlarının güzel bir örneğidir. Kaynaklara göre 1531-1533 yılları arasında Trabzon Valisi İskenderpaşa tarafından yaptırılmıştır. Muhtelif zamanda yapılan onarımlarla günümüze gelmiştir. Kuzey cephesine geç devir dükkanları eklenmiştir. Duvarlar düzgün yontu taştan yapılmıştır. Revak kemerleri ve tonoz örtü tuğladır. Önceleri alaturka kiremit kaplı çatısı 1980 yılındaki onarımda beton mozaik olarak değiştirilmiştir.


...


http://frmsinsi.net/images/forumsins...sinsi.net_.jpg



...
.





Prof. Dr. Sinsi 08-04-2012 12:36 AM

Türklerin Anadolu’Da Fethettiği Son Başkent | Trabzon (Trapezus)
 
Türbeler

Açık Türbe

http://frmsinsi.net/images/forumsins...sinsi.net_.jpg



Küçük İmaret Mezarlığında Hamzapaşa Camisinin doğusunda yer alır. 18. yüzyıla tarihlenen altı köşeli baldaken bir türbedir. İçerisinde üç mezar bulunmaktadır. Bunlardan H.1148, M.1735 tarihli olan Hamza Paşaya aittir.


...


Gülbahar Hatun Türbesi


http://frmsinsi.net/images/forumsins...sinsi.net_.jpg



Büyük İmaret (Hatuniye) camisinin doğusunda yer alır. Yavuz Sultan Selim’in annesi Gülbaharhatun için 1506 yılında yaptırılmıştır. Türbe iyi bir taş işçiliği gösterir. Sarımsı renkli kesme taşlardan inşa edilmiştir. Pençerelerinin tahfif (sağır) kemerlerinde olduğu gibi gri taşlar dekoratif olarak kullanılmıştır. Sekizgen planlı türbe gövde üzerinde yine sekizgen bir kasnağa sahiptir. Kubbe sekiz köşeli olup kurşunla kaplanmıştır.


...


Ahi Evren Dede Türbesi

http://frmsinsi.net/images/forumsins...sinsi.net_.jpg



Boztepe’de bulunan Ahi Evren Dede Camii’nin bitişiğindedir. Kare planlı türbe, bir kubbe ile örtülüdür. H.1307 (1887-1888) yıllarında Hacı Hakkı Baba tarafından onartılan bu türbe günümüzdeki halini almıştır.
Ahi Evren Dede’nin mezarının (türbesinin içinde) yanında Hacı Hakkı Baba ve oğullarının mezarı da yer alır.


...


Emir Mehmet Türbesi


http://frmsinsi.net/images/forumsins...sinsi.net_.jpg



Eski kabak meydanında Trabzon Lisesi’nin güneyinde yer alır. Kitabesinden 1523 yılında Emir Mehmet için yaptırıldığı anlaşılmıştır. Ancak yakınındaki Kadiri Tekkesi (Hatuncuk Camii) Şeyhi Osman Baba da 1877 yılında bu türbeye defnedilmiştir.

Sekizgen Planlı türbe kesme taştan yapılmıştır. Girişi kuzeydoğudandır. Mevcut iki pencere doğu ve batıya açılmaktadır. Kapı ve pencereler sağır sivri kemerlere sahiptir. Kurşun kaplı kubbe sekizgen bir kasnak üzerine oturur.



...
.





Prof. Dr. Sinsi 08-04-2012 12:36 AM

Türklerin Anadolu’Da Fethettiği Son Başkent | Trabzon (Trapezus)
 
Hamamlar

Meydan Hamamı


http://frmsinsi.net/images/forumsins...sinsi.net_.jpg




19. yüzyılın sonlarında kazazadeler tarafından yaptırılmış bir çifte hamamdır. Erkekler bölümü doğudadır. Soyunmalık kısmı orijinalliğini korur. Soğukluktan sonra ılıklığa girilir. Sıcaklık kısmında dört eyvanlı köşe hücreli plan uygulanmıştır. Yalnız doğudaki halvetlerin duvarları yapılmamıştır. Kadınlar bölümü kuzey-güney doğrultusunda uzanır. Soyunmalık soğukluk ve sıcaklık kısımlarından meydana gelir. Sıcaklık haçvari dört eyvanlı köşe hücreli plana sahiptir.


...


Paşa Hamamı


http://frmsinsi.net/images/forumsins...sinsi.net_.jpg



Çarşı Camisinin güneyinde yer alan bir çifte hamamdır. İskenderpaşa’nın vakıfları arasında adı geçmektedir. 1521-1533 yılları arasında yapılmış olmalıdır. Erkekler kısmı batı tarafındadır. Bu kısım soyunmalık soğukluk ve dikdörtgen planlı sıcaklıktan meydana gelir. Kadınlar kısmı da soyunmalık soğukluk ve iki hücreden ibaret sıcaklıktan oluşmaktadır.

...


Sekiz Direkli Hamam


http://frmsinsi.net/images/forumsins...sinsi.net_.jpg




Pazarkapı mahallesinde yer alır. Trabzon Belediyesince onarılmış kuzeyindeki soyunmalı kısmı yeniden yapılmıştır. Soyunmalığının güney köşesinden soğukluğa girilir. Sıcaklık bölümü kare planlıdır. Köşelere yerleştirilmiş duvar yükseklikleri 2.5 m olan dört halveti vardır. Ortada sekizgen göbek taşı ve etrafında yuvarlak kemerlerle birbirine bağlanan sekiz sütün sekizgen planlı kubbemsi bir tonozu taşır. Bu tonozla yan duvarlar arasındaki boşluk çepeçevre beşik tonozla örtülmüştür. Hamamın tarihlendirilmesi tartışmalıdır. Bazı kaynaklarca Selçuklu Hamamı olarak adlandırılır.


...


http://frmsinsi.net/images/forumsins...sinsi.net_.jpg



...
.



Prof. Dr. Sinsi 08-04-2012 12:36 AM

Türklerin Anadolu’Da Fethettiği Son Başkent | Trabzon (Trapezus)
 
Manastırlar


Kaymaklı Manastırı



http://frmsinsi.net/images/forumsins...sinsi.net_.jpg



Trabzon’un 3 km güneydoğusunda Boztepe’nin Değirmendere vadisine bakan yakasında kurulmuştur. 1424 yılında inşa edilmiştir. Yapılar topluluğu dikdörtgen alan içerisinde, ortada tek apsisli kilise, kuzey batıda çan kulesi, güney doğuda ise küçük bir şapel ve manastır hücrelerinden oluşmaktadır. Manastır yapıları birçok defa onarım görmüştür. En eski kısım kilisenin beşken apsis bölümüdür. Kilise içerisindeki freskler 18. yüzyıla tarihlenmektedir.



...



Kızlar Manastırı


http://frmsinsi.net/images/forumsins...sinsi.net_.jpg


Boztepe’nin yamacında şehre hakim bir mevkide kurulmuştur. İki teras üzerine inşa edilen manastır kompleksi yüksek bir koruma duvarı ile çevrilmiştir. Manastır III. Alexios zamanında (1349-1390) kurulmuş birkaç defa onarılmış som şeklini 19. yüzyılda almıştır. İlk olarak güneyde içinde kutsal su bulunan kaya kilisesi ve onun girişindeki şapel ve birkaç hücreden ibarettir. Kaya kilisesinin içerisinde kitabeler ve Alexios III karısı Theodora ve annesi Eirene’ nın portreleri yer almaktadır.


...



Kuştul Manastırı


http://frmsinsi.net/images/forumsins...sinsi.net_.jpg


Bu manastır Trabzon’un Esiroğlu Beldesinin Kuştul (Şimşirli) ismi verilen köyündedir. Yapının bulunduğu yere gidiş şöyle olmaktadır. Önce Esiroğlu Beldesine gidilip, oradan minibüs veya jiip kiralanır. Soldaki yol takip İkidere Köyüne gelinir. Bu köyde yol ikiye ayrılır. Yolun biri sağa diğeri sola gider. Sağa giden yol yamaçta bnulunan Konaklar Köyüne varır. Buradan Kuştul daha uzak olmasına rağmen ulaşım daha iyidir. Katır veya yaya olarak gidilirse manastıra bir-iki saatte varılabilir.


.


http://frmsinsi.net/images/forumsins...sinsi.net_.jpg



Vadinin tabanından dirsek şeklindeki kaya üzerine oturtulan bu yapı, kale gibi, vadiye hakim bir tepede kurulmuştur.. Maçka yolu üzerinde ve bağımsız bir amir gücüne sahip olan, üçüncü manastırdır. MS. 752 yılında kurulduğu söylenen bu manastır 1203 senesinde yağma edilip, terk edildi. Ama 1393 yılında tekrar kurulup 15. yüzyılın başında yine eski önemini kazandı. Bu asrın binalarının çoğu 1904 yılında çıkan büyük bir yangınla harap olduktan sonra manastır, bir daha inşa edilmiştir.


.


http://frmsinsi.net/images/forumsins...sinsi.net_.jpg


Manastıra batı cephesindeki bir merdivenle varılmaktadır. Büyük kilise açık geniş hollü ve galeri İtalyan stilinde yapılmış bir bina idi. Doğu cephesindeki kaya tepesi üzerinde, manastır duvarlarının dışında, normal büyüklükte ve kare-haç stilinde bir kilise vardı. Manastır, defineciler tarafından harap edilmiştir. Zamanımızda büyük kilise yıkılmış olup, bir merdivenle alt avluya bağlanırdı. Doğu cephesindeki dağda, manastırın 300- 400 m . güneyinde bir mağara vardır. Cumot’un manastırı eski halini gösterir 1903 yılına ait netleşmiş olduğu resim bize bilgi vermektedir. Resimlerden de anlaşılacağı gibi dört katlı ve çok pencereli bir bina idi. Çatısı kiremitle örtülü olup, uzaktan görünüşü derebeyi şatosunu andırıyordu.

.


http://frmsinsi.net/images/forumsins...sinsi.net_.jpg



Manastır içinde bulunan mağaranın kuzey köşesine yaslı ve batı ile kuzey duvarları kaya olan küçük bir kilisecik vardı. Bunun içinde bir niş mezarının oluğu muhtemeldir. Şimdi görülebilen kilisecik kalıntısı çok eski değildir. Fakat çevredeki manastır kiliseciklerinin küçük bir benzeridir. Manastır içerisinde vadiye kadar herhangi bir tehlike anında kullanılmak üzere yapılmış, gizli dehliz vardı. Fakat bu dehliz toprak ve taşlarla dolmuştur. Bu manastır da Trabzon bölgesindeki diğer manastırlar gibi kutsal bir mağara ve ayazmanın etrafında kurulmuştur.

.






...
.




Sümela Manastırı



http://frmsinsi.net/images/forumsins...sinsi.net_.jpg


Trabzon'un Maçka İlçesinin Altındere Köyü sınırları içinde Altındere vadisine hakim Karadağ'ın eteklerinde sarp bir kayalık üzerinde kurulmuş olan Sumela Manastırı, halk arasında “Meryem Ana” ile anılır. Vadiden yaklaşık 300 metre yükseklikte bulunan yapı, bu konumuyla manastırların şehir dışında, ormanlarda, mağara ve su kenarlarında kurulma geleneğini sürdürmüştür.
Meryem Ana adına kurulan manastırın “Sumela” adını siyah anlamına gelen “melas” sözcüğünden aldığı söylenmektedir. Bu ismin manastırın kurulduğu koyu renkli Karadağlardan geldiği düşünülmekte ise de, Sumela kelimesi buradaki Meryem tasvirinin siyah rengine bağlanabilmektedir.


.


http://frmsinsi.net/images/forumsins...sinsi.net_.jpg



Rivayete göre; Bizans İmparatoru I. Theodosius zamanında (375-395) Atina'dan gelen Barnabas ve Sophronios isimli iki rahip tarafından kurulmuş olan manastır 6. yüzyılda İmparator Justinianus'un manastırın onarılarak genişletilmesini istemesi üzerine generallerinden Belisarios tarafından tamir edilmiştir.

Sumela Manastırının şimdiki durumuyla varlığını 13.yüzyıldan itibaren sürdürdüğü bilinmektedir. 1204 tarihinde kurulan Trabzon Komnenosları Prensliği'nden III. Alexios (1349-1390) zamanında manastırın önemi artmış ve fermanlarla gelir sağlanmıştır. III. Alexios'un oğlu III. Manuel ve sonraki prensler döneminde de Sumela yeni fermanlarla zenginleştirilmiştir.


.


http://frmsinsi.net/images/forumsins...sinsi.net_.jpg



Doğu Karadeniz kıyılarının Türk egemenliğine girmesini takiben Osmanlı Padişahları pek çok manastırda olduğu gibi Sumela'nın da haklarını korumuşlar, bazı imtiyazlar vermişlerdir.

Sumela Manastırı'nın 18. yüzyılda bir çok bölümü yenilenmiş, bazı duvarlar fresklerle süslenmiştir. 19 yüzyılda büyük binaların ilave edilmesi ile manastır muhteşem bir görünüm kazanmış, en zengin ve parlak dönemini yaşamıştır. Bu dönemde son şeklini alan manastır pek çok yabancı seyyahın ziyaret ettiği, yazılarına konu edilen bir yer haline gelmiştir.

.

http://frmsinsi.net/images/forumsins...sinsi.net_.jpg



Trabzon'un 1916-1918 yılları arasındaki Rus işgali sırasında manastıra el konulmuş, 1923'den sonra tamamıyla boşaltılmıştır.

Sumela Manastırı'nın başlıca bölümleri; Ana kaya kilisesi, birkaç şapel, mutfak, öğrenci odaları, misafirhane, kütüphane ile kutsal ayazmadır ve bu yapılar topluluğu oldukça geniş bir alan üzerine inşa edilmiştir.
Manastırın girişinde su getirdiği anlaşılan büyük su kemeri yamaca yaslanmış durumdadır. Çok gözlü olan bu kemerin bugün büyük bir bölümü yıkılmıştır.


.


http://frmsinsi.net/images/forumsins...sinsi.net_.jpg



Dar ve uzun bir merdivenle manastırın ana girişine ulaşılmaktadır. Giriş kapısının yanında muhafız odaları bulunmaktadır. Buradan bir merdivenle iç avluya inilmektedir. Solda, manastırın esasını teşkil eden ve kilise haline getirilen mağaranın önünde çeşitli manastır binaları bulunmaktadır. Sağ tarafta kütüphane yer almaktadır. Yine sağda yamacın ön yüzünü kaplayan büyük balkonlu bölüm keşiş odaları ve misafir odaları olarak kullanılmıştır ve 1860 yılına tarihlenmektedir.
Avlunun etrafındaki binalarda odalardaki dolapları, hücreleri, ocakları ile Türk sanatının etkileri de görülmektedir.

.


http://frmsinsi.net/images/forumsins...sinsi.net_.jpg


Manastırın ana ünitesini meydana getiren kaya kilisesinin ve ona bitişik şapelin iç ve dış duvarları fresklerle donatılmıştır. Kaya kilisesinin içinde avluya bakan duvarda III. Alexios dönemine ait fresklerin varlığı tespit edilmiştir. Şapeldeki freskler ise 18. yüzyılın başlarına tarihlenmektedir ve üç ayrı devirde yapılan üç tabaka görülmektedir. En tabakanın freskleri daha üstün niteliktedir.

Sumela Manastırında yer yer sökülerek alınmış olan ve oldukça harap bir görünüm taşıyan fresklerde işlenen başlıca konular İncil'den alınmış sahneler, Hz. İsa ve Meryem Ana hayatıyla ilgili tasvirlerdir.


http://frmsinsi.net/images/forumsins...sinsi.net_.jpg



...
.


Vazelon Manastırı



http://frmsinsi.net/images/forumsins...sinsi.net_.jpg



Bu manastıra Maçka’yı 14 km geçtikten sonra iki yolla gidilmektedir. Birinci yol; Kiremitli kahvelerinden yaklaşık 500 m . sonra sağa ayrılan, yeni yapılmış stabilizedir. Diğeri ise; Kiremitli köyünden vadiye inip, vadiden 2,5-3 saatlik yaya gidilmesi gereken yoldur. Fakat bu yol zahmetli ve daha uzun olduğu için tercih edilmez. Birinci yol daha iyi ve emindir. Manastıra giden yol dik olmasına karşın, çam ormanlarının içinden geçip, güzel çiçek kokularını teneffüs ederek bakir manzarayı görünce, bu zahmete gerçekten değdiğini anlarız. Yolun sonunda manastır binası karşıdan bütün ihtişamıyla gözükür.

Yapının, Vazelon ismini kurulmuş olduğu “Zabulon Dağı” ndan aldığı görüşü kuvvetli ihtimaldir. Manastır ıssız, sakin yerde seçilmesi, ona daha kutsal bir hava vermek istenmesindendir. (bu gibi yapıların Trabzon ve çevresinde, evvelce Hıristiyan Halk tarafından içinde kutsal bir suyun bulunduğu “Ayazma” etrafında yahut yakınında kurulması önemli etkenlerden birisi olmuştur).

.


http://frmsinsi.net/images/forumsins...sinsi.net_.jpg



Çoğu araştırmacı yapının tarihini kesin olarak vermemekle birlikte; bazıları ilk inşa tarihini MS. 270 , bazıları MS. 317 olarak belirtir. Manastır, Yahya Peygamber’e adanmıştır. Fakat ilk kuruluşu ile bugüne kadar çeşitli değişiklikler geçirdiği kesindir. (527-565) yılları arasında Justinyen tarafından tamir ettirilmiştir. 644 yılının Şubat ayında hücreler tamamen tamir edilip, kütüphanesi zenginleştirilmiştir. 702 yılı ile onu izleyen yıllar içinde esaslı şekilde yenilenmiştir. Vazelon Manastırı, 13. yüzyıldan 20. yüzyıla kadar Maçka’nın ekonomik, sosyal ve kültürel hayatında etkinliğini sürdürmüştür. 14. yüzyılda sahip olduğu arazi ve geliri 1890 yılına kadar yirmi köyde devam etmiştir.. Vazelon Manastırı vaktiyle bölgede bulunan manastırların en yetkilisi ve zengini durumundaymış. Bir rivayete göre; Vazelon geliri ile bir Sumela Manastırı daha yapılabilirmiş. Manastır 19. yüzyılda etraflıca onarılmıştır. Binayı batı kısmındaki merdivenle girilmektedir. Merdiven basamakları kırık olduğundan, yukarı çıkarken dikkatli olmak gerekir.

.


http://frmsinsi.net/images/forumsins...sinsi.net_.jpg



Bugün zemin kat kısmı sağır kapı ve pencereler ile kapalıdır. Fakat birince kata bahsedilen merdivenle çıkıldığında, küçük bir antre ile karşılaşırız. Bu kısmın sağında ve solunda iki dar koridor vardır. Bu koridorlara sağdan ve soldan üçer olmak üzere toplam altı oda açılmaktadır. Odaların tavan kısımları ahşap olduğundan günümüze gelememiştir. Girişteki ek kısmın 19. yüzyılda yapıldığı sanılmaktadır. Çok pencereli çok pencereli bir karaktere sahip, sert taşlardan ibarettir.

Manastırın asıl eski bölümüne evvelce ahşap bir merdivenle çıkıldığı için, bu merdiven halen yoktur. Diğer kata geçmek için tırmanarak, yahut alt katta bulunan gizli dehlizlerden sürünerek varılabilir. Tournefort, bu manastırı ziyaret sırasında bahsettiği merdiven bu kısımda olsa gerek. “Buradaki keşişler, manastıra ilkel olarak yapılan bir merdivenle çıkarlar. Bu merdiven; gemi direği büyüklüğünde, iki meşe ağacı gövdesinden ibarettir. Bunlar duvara yaslanır. Bunların yardımı olmaksızın, ben binaya çıkabilmek için iyi bir ip cambazı olmalıydım” diyor.


.


http://frmsinsi.net/images/forumsins...sinsi.net_.jpg



Eski manastır bölümüne çıkıldığında, bazı bina kalıntılarına rastlanır. Soldaki büyük kısmın yemek salonu, ona bitişik olanın ise manastır görevlilerine ait olduğu sanılmaktadır. Sağdaki binalar ise; su kanallarından anlaşıldığına göre mutfak ve yemekhane idi. Bunların yukarısında üzeri tonozla örtülü büyük bir su sarnıcı bulunmaktadır. Bunun yanıbaşında ise üç nefli bir Bizans kilisesi bulunmaktaydı. Kilisenin apsis kısmında nişler halen mevcut olup, girişi kuzeydendir. Batısında bulunan iki kapının açıldığı mağara hücresi, manastırın ilk kiliseciği için uygun yerdir. Kilisenin kuzey dış duvarındaki freskler, son hüküm (mahşer günü) , İsa’nın bin yıllık denilen kürsüsünün hazırlanışını, cennet-cehennemi tasvir ederler. Manastır ve bölümlerinin üzerleri ahşap olduğundan bugün çürümüş ve yıkılmıştır. Bina 1923 yılında terkedilmiştir.


...
.










Prof. Dr. Sinsi 08-04-2012 12:36 AM

Türklerin Anadolu’Da Fethettiği Son Başkent | Trabzon (Trapezus)
 
Camiler
Ahi Evren Dede Camii

http://frmsinsi.net/images/forumsins...sinsi.net_.jpg




Trabzon’a hakim Boztepe semtinde yapılmış olan caminin tarihi bilinmemektedir. Bununla beraber Şemsettin Sami’nin belirttiğine göre Sultan Orhan döneminde Ahi Evren’in bir derviş dergahı inşa ettirdiği bunun da bugünkü cami ve türbenin yerinde olduğundan bahsetmektedir. Komplekse ait kesin bir bilgimiz yoktur. Burada aynı isimli bir cami inşa edildi. Ahi Evren Dede camisi Hacı Hakkı Baba’nın Abdulaziz döneminde H.1305 (1888) katkılarıyla tamir ettirilerek günümüze ulaştırılmıştır.



...


Çarşı Camii

http://frmsinsi.net/images/forumsins...sinsi.net_.jpg




Cami, uzun yıllar Trabzon’da valilik yapmış Hazinedarzade Osman Paşa tarafından H.1225, M.1839 yılında yaptırılmıştır.
Caminin kurulduğu saha eğimli olduğu için kuzey cephesinde son cemaat mahallinin altına dükkanlar yerleştirilmiştir. Şehrin en büyük camisidir. Yapıda muntazam bir taş işçiliği göze çarpar. Örtüsü bütünüyle kurşunla kaplanmıştır. Kapı ve pencere silmelerinde barok süslemeli bordürler görülür.

Cami, son cemaat mahalli ve harim kısmından meydana gelmekte ve altı istinatlı olarak planlanmış bulunmaktadır. Son cemaat mahalli üç bölümlü, kubbeli dört sütunun arasına yerleştirilen ince perde duvarlı ampir bir revaktan meydana gelmektedir.



...


Erdoğdu Bey Camii


http://frmsinsi.net/images/forumsins...sinsi.net_.jpg




H.985 M.1577 yılında Trabzon Valisi Erdoğdu Bey tarafından yaptırılmıştır. Cami birçok onarım geçirmiş ve geniş ölçüde özelliklerini yitirmiştir.
Son cemaat mahalli ile harimin girişindeki ahşap mahfiller üstten irtibatlıdır. Mihrap nişinin mukarnaslı bir kavsarası vardır. Köşeliklerde birer gülbezek ile üst kısımda yazı kuşağı yer alır. Burada bulunan H.1317, M.1899 tarihi caminin son onarımına aittir. Minber ahşap olup sade bırakılmıştır.



...


Gülbahar Hatun Camii







Yavuz Sultan Selim’in annesi Gülbahar Hatun’un hatırası için Orta Hisar’ın batısında Zağnos Köprüsü’nün yakınında bir külliye içersinde yapılmıştır. Külliyeden cami ile türbe günümüze gelebilmiş; imaret, medrese, hamam ve mektep yıkılmıştır. Mektebin yerine 1899 tarihinde bugünkü Gülbahar Hatun İlkokulu yapılmıştır. Kaynaklar Gülbahar Hatun’un ölümünden sonra 1514 yılında yaptırıldığını göstermektedir. Caminin inşa kitabesi yoktur. Cami erken devir Osmanlı mimarisinde ayrı bir plan tipi oluşturan Zaviyeli Camiler grubuna girmektedir. Duvar işçiliği özenlidir. Pencereler, son cemaat mahalli, kemerleri ve minarede koyu gri ve sarımsı beyaz taş kullanılmıştır. Caminin örtüsü kurşun kaplıdır.



.


http://frmsinsi.net/images/forumsins...sinsi.net_.jpg




Mihrap mermerden yapılmıştır. Kenar bordürleri sade, tepeliği bitkisel süslemelidir. Beşgen niş mukarnaslı bir kavsara ile son bulur. Köşeliklerinde ikişer kabara (gülbezek) motifi yer alır. Minberde mermer olup sade bırakılmıştır.

Caminin klasik dönem süslemeleri bozulmuştur. Bugünkü süslemeler son onarımlarda yapılmıştır. Avlusundaki şadırvan eskiden kubbe ile örtülüydü. Bu örtü son onarımlarla konik külaha dönüştürülmüştür.



...



İskender Paşa Camii


http://frmsinsi.net/images/forumsins...sinsi.net_.jpg




Yapının esas planı İznik’teki Yeşil Camiye benzemektedir. Muhtemelen öndeki üç bölümlü olan son onarımlarla değiştirilmiş ve kırma çatı ile örtülmüştür. Son cemaat mahallinden ara bölüme girilir. Burası, yan duvarlarla ve güneyden iki sütuna oturan ortada bir kubbe, doğu ve batısındaki tonoz parçaları ile örtülmüştür. Harim kısmı pandantiflerle oturan bir kubbeye sahiptir.


.



http://frmsinsi.net/images/forumsins...sinsi.net_.jpg




Mihrap ve minber mermerden yapılmıştır. 19. Yüzyıl barok süslemelerine sahiptir. Üzerlerinde iri yapraklı kıvrım dallı bordürler, kartuşlar bulunmaktadır. Caminin içerisinde kalem işi süslemeler de bulunmaktadır.

Caminin H. 936, M .1529 tarihli inşa kitabesi cephedeki giriş kapısı üzerindedir. Ayrıca burada yapının bugünkü haline kavuştuğu 1882 yılı onarımına ait kitabe de bulunmaktadır.


...


Ortahisar Camii

http://frmsinsi.net/images/forumsins...sinsi.net_.jpg




Yapı altınbaşlı Meryem Kilisesi Chrysokephalos olarak adlandırılmıştır. Kuruluşu 914 yılına kadar inmektedir. Bu yapının manastır içerisinde bazilikalı planlı olarak yapıldığı sanılmaktadır. Bugünkü planın : esası 12. Yüzyılda gerçekleştirilmiş olmalıdır. Araştırmacılar yapının 6 esas onarım devri geçirdiğini belirtmişlerdir. Ana plan Yunan haçı şeklindedir. Üç nefli olan yapının apsisi içten yuvarlak dıştan çokgendir. Bir iç ve bir dış narteksi vardır. Kuzey girişi 14. Yüzyılda inşa edilmiştir. Merkezi kubbe pandantiflere oturur ve 12 köşeli yüksek bir kasnağa sahiptir. Zamanında şehrin baş kilisesi, katedrali olduğu için yapının süslemesine önem verilmiştir. Freskler bugün sıvanmıştır. Bema duvarlarında ve zeminde opus sectile tarzında mozayik süsleme yer almaktadır.


.


http://frmsinsi.net/images/forumsins...sinsi.net_.jpg




Fetihten sonra camiye çevrilmiş ve belki de Fatih, ilk Cuma namazını burada kılmıştır. Fatih Medresesi de yapıya bitişik olarak kurulmuştur. Türk devrinde caminin esas girişi kuzeye alınmış, güney duvarının ortasına bir mihrap yerleştirilmiş, minber konulmuş ve minare yapılmıştır.
Mihrap taştan yapılmış olup, süsleme bakımından zengindir. Mihrabı çevreleyen geometrik geçmeli bordürler, mukarnaslı niş ve alındığındaki rozetler Selçuklu örneklerini hatırlatmaktadır. Ceviz ağacından yapılmış minber değerli bir sanat eseridir.

Orta Hisar Camii’ne değişik zamanlarda nakışlı süslemeler yapılmış ve kitabeler konulmuştur. Mihrabın doğusundaki oda 1842 yılında kütüphane haline getirilmiş ve kapısı üzerine bir kitabe yerleştirilmiştir.



...



Tavanlı Camii

http://frmsinsi.net/images/forumsins...sinsi.net_.jpg




Trabzon’un tipik çatılı camilerinden birisidir. 1874 yılında Nemlizadeler tarafından yapılmıştır. Geniş bir haziresi vardır. Dikdörtgen planlı olan yapı son cemaat mahalli ve harim kısmından meydana gelmektedir. Kalın taş duvarlar özenli bir işçilik gösterir.

Harimin giriş kısmı üzerinde ahşap mahfil yer almaktadır. Caminin aydınlatılması bütün cephelerdeki pencerelerle sağlanır. Taş mihrap bordürleri vazodan çıkan ağaçlar ve kıvrım dallarla kabartma olarak süslenmiştir. Minber sade tutulmuştur. Harimin ahşap tavanı da ortada göbeklidir.


...


Yenicuma Camii

http://frmsinsi.net/images/forumsins...sinsi.net_.jpg




Traszon’un kurtarıcı ve koruyucu azizi Eugenios’a izafe edilmiştir. İlk kilisenin ne zaman yapıldığı bilinmemektedir. Araştırmacılar ilk yapının bazilika olduğunu belirtmektedir. Ayrıca 1291 yılına ait bir kitabe bulunmuştur. Bugünkü yapının 14. Yüzyılda haç planlı olarak inşa edildiği muhtemeldir.

Yapının bugün narteksi yoktur. Üç nefli ve üç apsislidir. Orta apsis içten yuvarlık dıştan beş köşelidir. Diğerleri içten at nalı, dıştan yuvarlaktır. Merkezi kubbe doğuda haç biçimli iki ayağa, batıda yuvarlak iki dorik sütuna pandantifler yardımıyla oturur. Yan neflerin üzeri tonozlarla örtülmüştür.

.


http://frmsinsi.net/images/forumsins...sinsi.net_.jpg




Bu yapıda da fresk izleri ve zemin mozayiklerinin kalıntıları bulunmaktadır. Ayrıca orta apsisin dışında kartal ve güvercin kabartmalarına yer verilmiştir.
Trabzon’un fethinden sonra camiye çevrilen yapıya kuzey giriş kısmı ile minare ilave edilmiştir. Büyük apsisten bir giriş daha açılmıştır. Taştan yapılan mihrap barok karakterlidir. Minberi ahşaptan yapılmış olup sade bırakılmıştır. Mahfilde iyi bir ahşap işçilik görülür. Bu ilavelerden başka caminin içinde çok değerli kalem işi süslemeler vardır. Pandantiflerin yazıları ünlü hattat Hafız Hasan Rıfat’ın eseridir. Kullanılan diğer kısımlardaki yazı ve nakışlar yenilenmiştir.


...
.



































Prof. Dr. Sinsi 08-04-2012 12:36 AM

Türklerin Anadolu’Da Fethettiği Son Başkent | Trabzon (Trapezus)
 
Turizm Merkezleri
Uzun Göl


http://frmsinsi.net/images/forumsins...sinsi.net_.jpg




Trabzon’a 99 Km. ve Çaykara ilçesine 19 Km. uzaklıkta, deniz seviyesinden 1090 m. Yükseklikte bulunan Uzungöl, dik yamaçları ve muhteşem orman örtüsü ile Alplerin güzelliğini geride bırakmaktadır. Vadinin ortasında bulunan ve yamaçlardan düşen kayaların Haldizen deresinin önünü kapatmasıyla oluşmuş göl “Uzungöl” olarak bilinir ve çevreye aynı ad verilmiştir. Özellikle yakınındaki “şerah” köyünün yöreye uygun tarzda yapılmış eski ahşap evler, doğanın güzelliğini tamamlar.


.


http://frmsinsi.net/images/forumsins...sinsi.net_.jpg




Yerli ve yabancı turistlerin büyük ilgisini çeken Uzungöl, sahip olduğu turistik potansiyeli bakımından çok zengindir. Çevrede trekking, kuş gözlem, botanik amaçlı turların yanı sıra daha yükseklerdeki dağların arasındaki göllere veya yakınlarındaki Şekersu, Demirkapı, Yaylaönü gibi diğer yaylalara geziler düzenleme olanağı vardır. Yaban hayatı bakımından Uzungöl çevresindeki dağlarda ayı, kurt, yaban keçisi, tilki, Kafkas dağ horozu gibi hayvan türleri barınmaktadır.


http://frmsinsi.net/images/forumsins...sinsi.net_.jpg


...


Çalköy Mağarası

http://frmsinsi.net/images/forumsins...sinsi.net_.jpg




İlimiz Düzköy İlçesinin 5 km. güney kapısında denizden 1050 m. yükseklikte olup, aydınlatma ve gezi platformları tamamlanmıştır. Mağaranın içinde dış atmosfere dolinlerle olan irtibatı nedeniyle rahat bir hava haraketi vardır. Girişte kuru olan mağara atmosferinin mağaranın içerisinden akan dere nedeniyle iç kısımlarda nem bir kat daha artmaktadır.


...


Balıklı Göl

http://frmsinsi.net/images/forumsins...sinsi.net_.jpg




Bölgemizin coğrafi yapısı nedeniyle oluşan bir başka gölümüzdür. Balıklı Göl Akçaabat-Düzköy yolu üzerinden Hıdırnebi yaylasına çıkarken yol üzerindedir. Doğal güzelliği muhteşem olan bu gölümüz yazın birçok ziyaretçi tarafında dinlenme ve piknik alanı olarak kullanılır.


...


Çakır Göl

http://frmsinsi.net/images/forumsins...sinsi.net_.jpg




Çakırgöl dağının kuzey eteklerindeki Mecit-Mescit yaylasının platosu üzerinde, Dilowal devri buzullarının çanağında bulunmaktadır. Çakırgöl büyük sirkinin (Buzyatağı) tabanını kaplayan göl, mide görünüşünde, denizden 2.533 m. yüksekliğindedir. Çevresi 1.160 m. boyu kimi yerlerde değişik olmasına karşın 250 m. arasında değişen bir yükselti ile çevrilmektedir.


.







Güneyde 15-2 metreyi bulan derinliği öbür yanlarında daha sığcadır. Gölün güney bölümünü kaplayan büyük yarın altında, su yüzeyinden 20 m. yükseğinde falez biçiminde bir diklik bulunur. Bu dikliğin 50 m. gerisinde bulunan 8 su kaynağı (göze)nin suları küçük çağlayanlar biçiminde göle dökülür. Sular, burada tatlı ve durudur. Bu çağlayanların dışında gölün sol yanından gelip göle katılan bir dağ suyu daha vardır. Bu kaynak, gölün su düzeyinde bir değişiklik yapmadan artan sularını, yardığı Morez engelinden geçirip kuzeye doğru akan bir oluşturur. Daha aşağılarda, Değirmendere’nin bir kolu olan Meryemana vadisinden geçer. Gölde alabalık vardır. Çevre yeşilliği ile göl büyüleyici güzelliktedir.


...


Sera Gölü

http://frmsinsi.net/images/forumsins...sinsi.net_.jpg




Trabzon’un batısındaki Sera deresi üzerinde, kıyıdan 8 km. içerde Yıldızlı Beldesi sınırları içinde Demirtaş köyü yakınında bulunmaktadır. Dağ yamacının, 20 Şubat 1950′de kayması ile oluşan bir baraj gölüdür. Göl, Yıldızlı Beldesinden içeriye doğru 1 km. mesafededir. Vadi boyunca 2 km .lik bir uzunluk gösterir. Genişliği 150- 200 m. arasında değişir.


...
.







Prof. Dr. Sinsi 08-04-2012 12:36 AM

Türklerin Anadolu’Da Fethettiği Son Başkent | Trabzon (Trapezus)
 
Yaylaları

Çakırgöl Yaylası

http://frmsinsi.net/images/forumsins...sinsi.net_.jpg


Maçka-Meryemana (Sumela) yolundan 58 km. mesafede ve denizden uzaklığı 2.504 metre olan yayla çevresinde Armutluk, Kırantaş, Akarsu, Aykarsa, Livayda, Kurugöl, Mesaraş, Furnoba, Kasapoğlu, Camiboğazı, Ortaoba ve Dereboyu yaylaları mevcuttur.


...


Haçka Obası Yaylası

http://frmsinsi.net/images/forumsins...sinsi.net_.jpg



1784 metre yükseklikteki yaylaya Düzköy ilçesinden güneye 12 km. toprak yolla ulaşmak mümkündür. Elektrik, PTT, çeşme gibi altyapıya sahip olan yaylada, kasap, manav, fırın ve pansiyon mevcuttur.

...


Harmantepe Yaylası

http://frmsinsi.net/images/forumsins...sinsi.net_.jpg


Köprübaşı İlçesi Yeşilyurt Beldesi sınırları içerisinde bulunan Harmantepe Yaylasında 1. Dünya Savaşından kalma siperler ve şehit mezarları vardır. Her yıl 29 Haziran tarihinde anma günü tertip edilir. Cösk tepesi görülmeye değer yerlerden birisidir.

...


Lapazan Yaylası

http://frmsinsi.net/images/forumsins...sinsi.net_.jpg


27 km lik bir stabilize yolla ulaşılabilen yayla, Maçka ilçesine bağlı Gürgenağaç köyünün güneyinde ve denizden mesafesi 2.200 metredir. Alt yapısının olmadığı yaylada ziyaretçilere uyku setlerini, yiyecek ve içeceklerini yanlarına almalarını öneriyoruz.

...


Sazalan Yaylası





1850 metre yükseklikte bulunan yaylaya Erikbeli Turizm Merkezi yolundan 25 km geçerek varılabilir. Burada çeşitli altyapı hizmetleri mevcuttur.

...


Sisdağı Yaylası

http://frmsinsi.net/images/forumsins...sinsi.net_.jpg



1850 metre yükseklikte bulunan yaylaya, Erikbeli Turizm Merkezi yolundan 25 km geçerek varılabilir. Burada çeşitli altyapı hizmetleri mevcuttur.

...


Sultanmurat Yaylası

http://frmsinsi.net/images/forumsins...sinsi.net_.jpg



Trabzon İli Çaykara İlçesine 25 km. mesafede olan ve Aydıntepe’nin 54 km. kuzeybatısında bulunan Sultanmurat Yaylasında elektrik, içme suyu ve wc bulunmaktadır. 1. Dünya Savaşından kalma siperler ve şehit mezarlarını her yıl binlerce insan ziyaret etmektedir.

...
.







Prof. Dr. Sinsi 08-04-2012 12:37 AM

Türklerin Anadolu’Da Fethettiği Son Başkent | Trabzon (Trapezus)
 
Trabzon'un İlçeleri


Akçaabat İlçesi


http://frmsinsi.net/images/forumsins...sinsi.net_.jpg




Ülkemizin Doğu Karadeniz kıyılarında sıralanan en güzel yerleşim yerlerinden biri olan Akçaabat; 38.2 doğu boylamı ile 40.4 kuzey enlemi arasında, deniz seviyesinden 10 metre yükseklikte 385 kilometrekarelik yüzölçümü ile Trabzon ilinin hemen batısında yer alır.

1997 yılı nüfusu 37 500 olan ancak bugün civar belde belediyeleri ile birlikte 70 Bini aşkın şehir nüfusu ve 125 bini bulan toplam nüfusu ile Trabzon'un en büyük, Karadeniz Bölgesinin ise en önemli yerleşim yerlerinden biri olan Akçaabat, aynı zamanda ulaşım açısından önemli bir kavşak noktasındadır.

.


http://frmsinsi.net/images/forumsins...sinsi.net_.jpg




Batısında Çarşıbaşı, güneyinde Düzköyve Maçka ile çevrili bulunan ve Düzköy ilçesi ana yolu olan Söğütlü vadisini bünyesinde barındıran Akçaabat, yörede bulunan yaylaların geçiş noktasındadır.

Karadeniz Bölgesi'nde yer almasına ve coğrafi olarak bu bölgenin özelliklerini taşımasına rağmen iklim olarak Akdeniz iklimi özelliklerini taşıyan ilçenin yazları sıcak ve kurak, kışları ise ılıktır. Bu iklim özelliğinden dolayı Akçaabat'ta zeytin ve narenciye yetişir.


...



Tarihçesi

http://frmsinsi.net/images/forumsins...sinsi.net_.jpg



İlçenin kuruluş dönemine ışık tutan kaynakların çoğu yok olup gitmiş olan Akçaabat'ın tarihi Trabzon tarihi ile iç içe girer ve Trabzon tarihinin bütünlüğü içerisinde yer alır.
Bu sebepledir ki bazı kaynaklarda ilçenin propontos (pontos önü, girişi, kavşağı) olarak belirtildiği gözlenir.
Şehrin kuruluşuyla ilgili araştırmalar ilk yerlilerin Ege kıyılarından gelerek buralara yerleştiğini öne süren batılı araştırmacılar ile buralarýn Asya kökenli ya da Türk olduğunu ortaya koyan araştırmacılar arasında yoğunlaşır.

.



http://frmsinsi.net/images/forumsins...sinsi.net_.jpg




Tarihi seyir içerisinde çınar ağaçlarının bolluğundan dolayı ( eski türkçeden kaynaklanan batıdaki şehir anlamına geldiğini söyleyen araştırmacılarda vardır) Platana ya da Pulathane diye anılan ilçe sonraları ticaretin gelişmesi ve paranın bol olması nedeniyle Akçaabat adını almıştır.
Fatih Sultan Mehmet tarafından fethedilen Akçaabat'ta Roma, Bizans, Komnenos ve Osmanlı dönemine ait tarihi yapıt ve izlere rastlamak mümkündür. Akçaabat'ın, Osmanlý Dönemine ait kaynaklarda şehir merkezi "Pulathane", ilçe geneli ise Akçeabâd" olarak geçmektedir.


.


http://frmsinsi.net/images/forumsins...sinsi.net_.jpg



Şehrin tarihinde 1810 yılı Ramazan ayı ayrı bir yer tutar Bu tarihte Rus donanması Sargana Mevkiine çıkarma yapmak istemiş, Akçaabat halkı 48'i kadın olmak üzere 969 şehit vererek yurdu savunmuştur.
Birinci Dünya Savaşı Sırasında 20 Nisan 1916 yılında Çarlık Rusyası Akçaabat'ı işgal etmiş, ancak bu işgalde uzun sürmemiş ve 17 Şubat 1918 de Akçaabat düşman işgalinden kurtulmuştur.


...




Ekonomi


http://frmsinsi.net/images/forumsins...sinsi.net_.jpg



Karadeniz kıyısındaki en önemli limanlardan biri olması nedeniyle tarihin her döneminde Akçaabat'ın ticari hayatı canlı olmuştur. I.Dünya Savaşının başlangıcında 5 bine yakın şehir, 60 bini aşkın toplam nüfusu ile önemli bir merkez olan ilçenin ticari ve ekonomik yapısının beklenen düzeyde gelişme gösterememiş olmasında başka nedenlerin yanında Trabzon'a yönelme ve coğrafi yapıda önemli yer tutar.

.



http://frmsinsi.net/images/forumsins...sinsi.net_.jpg



Şehrin adını tüm ülkeye duyuran ve ekonomik yapısı içerisinde önemli bir değer olan Akçaabat Köftesinin yanında şehrin ekonomisi içerisinde, tarım ve hayvancılığın yeri büyüktür. Tereyağı meşhur olan ve her zaman tercih edilen Akçaabat'ta salı günleri kurulan Akçaabat Halk Pazarı da bölgenin sebze, meyve ve hayvansal ürün ihtiyacını karşılayan önemli bir ticari merkezdir. Şehrin değişik yerlerinde hayvansal ürünlerin işlendiği işletmeler mevcuttur.

.



http://frmsinsi.net/images/forumsins...sinsi.net_.jpg




Özellikle kıyıları balık varlığı bakımından oldukça zengin olduğundan balıkçılık yaygındır. Tarımsal üretim içerisinde tütünün yeri büyük olup Doğu Karadeniz'de tütünün yetiştiği tek yerdir. Fındık, mısır ve benzeri ürünlerin yanında son yıllarda kivi, çilek gibi yeni ürünlere yönelme vardır.


...


Kültür


http://frmsinsi.net/images/forumsins...sinsi.net_.jpg




Cumhuriyetin kuruluşundan önce dahi evlerinde ud ve çağdaş müzik aletleri çalınan, kitap ve gazete okunarak çağdaş dünya ile bağlantı kurulan Akçaabat'ın bir kültür şehri olduğu rahatlıkla söylenebilir. Kültür ve sanat alanında yetişmiş, eserleriyle ülke çapında üne kavuşmuş şahsiyetlerin yanında tiyatro, sinema, resim, heykel, müzik ve fotoğrafçılık; geçmişte olduğu gibi günümüzde de yaygındır. Akçaabat Belediyesi tarafından 14 yıldır organize edilen Müzik ve Halkoyunları Festivali uluslar arası bir boyut kazanırken, Kültür Müdürlüğü bünyesinde sekiz yıldır çalışmalarını sürdüren Türk Sanat Müziği Korosu bölgenin en iyi korolarından biridir.Yine Kültür Müdürlüğü bünyesinde1999 yılında oluşturulan Belediye Şehir Tiyatrosu ile 2001 yılında kurulan Türk Halk Müziği Korosu şehrin kültür hayatına renk katmayı sürdürmektedir.


...



Akçaabat'ta Folklor

http://frmsinsi.net/images/forumsins...sinsi.net_.jpg



Horon Karadeniz'in soluk alışı, yürek atışı dalgalanışıdır.
Horon, doğa ile insanın el ele, kol kola şahlanışıdır.


Karadeniz bölgesinde folklor deyince akla gelen ve bölgenin hemen hemen tamamında yaygın olan horonu ilk disipline eden ve dünyaya tanıtan yer Akçaabat’tır.
Halkoyunlarında günümüze kadar birçok Türkiye birinciliği olan 1975 yılında Fransa'nın Dijon kentinde düzenlenen uluslararası halkoyunları yarışmasında dünya birincisi olan ve ayrıca 1970-1983 yılları arasında uluslararası festivallerde Japonya başta olmak üzere bir çok ülkede dünya birincilikleri kazanan ve ülkemizi başarıyla temsil eden Akçaabat Folklor Derneği, günümüzde de yetiştirdiği folklorcular ile faaliyetlerini başarıyla sürdürmektedir.


...



Akçaabat'ta Eğitim


http://frmsinsi.net/images/forumsins...sinsi.net_.jpg




85 eğitim kurumunda öğrenim gören 29 bin 105 öğrenci bulunan şehirde en eski eğitim ve öğretim kurumu olan ve 115 yılını dolduran Merkez İlköğretim Okulunun yanı sıra Akçaabat şehir merkezinde on üç ilköğretim okulu, 4 lise, iki anaokulu bulunmaktadır. Ayrıca teknik lise ve üniversite sınavlarına öğrenci hazırlayan iki özel dershane de şehirde faaliyetlerini sürdürmektedir. Karadeniz Teknik Üniversitesine bağlı olarak Akçaabat'ta eğitim vermeyi sürdüren Fatih Eğitim Fakültesinin yanında şehir merkezinde yeni fakültelerin açılması planlanmaktadır.


...



Akçaabat Köftesi


http://frmsinsi.net/images/forumsins...sinsi.net_.jpg



Akçaabat köftesi, Akçaabat'ın özel yetiştirilen dana ve öküzleri ile elde edilen bir köfte çeşididir. 2009 ylında TPE tarafından Akçaabat yöresine ait olduğu tespit edilerek, coğrafi işaret tescili verilmiş ve 22 Temmuz 2009 tarihli Resmi Gazete'de yayınlanmıştır.

Akçaabat ilçesinde 1 ve 2 yaşından büyük olmayan dana ve öküzler her sabah yetiştirici tarafından yöre otları ve yemlerine katılan tuz ile beslenir. Bu çeşit bir beslenme dana ve öküzün etine ayrı bir lezzet katar.
Akçaabat köftesinde hayvanın ön kol eti, kaburga eti, işkembe yağı ve böbrek yağı kullanılır.

Akçaabat köftesi'nin en önemli özelliklerinden biri Odun kömürüyle çalışan ocaklarda pişirilmesidir. Ocak belirli sıcaklığa ulaştıktan sonra ızgarası tel fırça ile silinir. Ardından böbrek yağı ile temizlenir. Ve sıra halinde köfteler ızgaraya dizilir.

Akçaabat köftesi, piyaz, kızarmış biber, kızarmış domates, yöresel ekmek ile yenilir. İçecek olarak ayran tercih edilir.


...



Akçaabat'ta Turizm


http://frmsinsi.net/images/forumsins...sinsi.net_.jpg




Akçaabat; doğal güzellikleri yaylaları, tarihi evleri, mahalleleri, tarihi camileri, kilise, çeşme vb. tarihi binaları, Akçakalesi, denizi,Sera Gölü, dereleri ve Çalköy Mağarası ile Doğu Karadeniz'in en önemli turisitik yerlerinden biridir.

...
.












Prof. Dr. Sinsi 08-04-2012 12:37 AM

Türklerin Anadolu’Da Fethettiği Son Başkent | Trabzon (Trapezus)
 
Araklı İlçesi

http://frmsinsi.net/images/forumsins...sinsi.net_.jpg



Araklı, Trabzon'un doğusunda olup, ilk yerleşim merkezi bugünkü ilçe merkezinin batısında bulunan 'Konakönü' mevkiidir. Araklı adı, Buzluca ve Kalecik yakasında yer alan iki kale arasında bulunması nedeniyle, 'Arakale'den aldığı varsayılmaktadır. İlçe, 1916 yılında Rus işgaline uğramış ve 1918 yılında bu işgal sona ermiştir. 1953 yılında Sürmene'den ayrılarak ilçe olmuştur. Fabrikalarıyla, eğitim kurumlarıyla ve yenilenen birçok özel ve resmi kurumu ve de hastanesiyle Araklı, Trabzon'un hızla gelişen ilçelerinden biridir. Trabzon'un en güzel yerlerinden biri olan ilçemiz, en genç nüfusun olduğu bir ilçedir.


.

http://frmsinsi.net/images/forumsins...sinsi.net_.jpg



Araklı'nın 70 km güneyinde bulunan çam ağaçlarıyla kaplı 'Pazarcık' Turizm Bakanlığı'nca turizm merkezi olarak ilan edilmiştir. Pazarcık'a girişte Pazarcık Mağarası bulunmaktadır. Yeşilyurt Beldisi Yılantaş Yaylası'nda her yıl 25 Ağustos'ta şenlikler yapılmaktadır. Yeşilyurt'ta, 1. Dünya Savaşı'ndan kalma bir şehitlik bulunmaktadır. İlçe merkezine 10 km uzaklıkta Bereketli köyünde 'Acısu' olarak bilinen madensuyu vardır. Ayrıca 55 km uzaklıkta Çörmeler Pilitli'de ve 80 km uzaklıkta Balahor'da madensuyu şifalı olarak bilinmektedir.


...


Etimoloji


http://frmsinsi.net/images/forumsins...sinsi.net_.jpg



Araklı adının kökeni, Rumcadaki "Arazos" kelimesine dayanır. Bu kelimenin diğer bir versiyonu olan "Arakos" kelimesi zamanla değişerek "Araklı" adını almıştır. Türkler yerleştikleri yörenin eski adını değiştirmezler, ona benzeyen adlar verirler. Bütün Anadolu'da bu böyledir. Örnek: Magnesia: Manisa olmuştur Türklerin dilinde. Araklı’ya yerleşen Türkler de Türkçeye uydurarak eski adı Araklı koymuşlardır.
Bir teze göre, Arazos /Arakos (Araklı): Doğu Roma İmparatoru Herakleios'un 626 yılında ordusuyla bugünkü Araklı burnunda konakladığı için bu ismi aldığı sanılmaktadır. Başka bir teze göre, Ermenice havari anlamına gelen Arakeal'den ya da Kapadokia dilindeki Arako (kurban sunağı) terimleriyle de bir alakası olabilir.


...


Tarihçesi

http://frmsinsi.net/images/forumsins...sinsi.net_.jpg



Doğu Karadeniz'deki diğer yerlerde olduğu gibi Araklı'nın da tarih öncesi arkeolojik çalışmalarla aydınlatılmış değildir. Ancak binyıllar boyunca Doğu-Batı ticaretinin en canlı güzergâhı olan İpek Yolunun Karadeniz’e Ulaştığı toprakların üzerinde kurulmuş olması ticari değerinin yanında askeri ve jeostratejik değerlere sahip olması ilçedeki yerleşimin Trabzon’dan çok sonra olmadığını düşündürtmektedir. Doğu Karadenizi Güneyden kuşatan ve savunmasını kolaylaştıran, dağlar Anadolu'ya hükmeden yönetimlerin bölge üzerinde otorite kurmasını, ticari ve sair ilişkilerle bölge kültürünün değiştirilmesini uzun süre engellemiş kendi bildiğince kendine yeterek yaşamayı benimseyen bir insan tipinin oluşmasına neden olmuştur. Hititler döneminde bölgenin madenlerini işleyen halkı Haliblerden maden alındığı, Asurluların Batı İran'dan gelerek bölgeyle sınırlı ticari ilişkilerde bulundukları bilinmektedir.

.

http://frmsinsi.net/images/forumsins...sinsi.net_.jpg



Bölge ilk sömürgeci ziyaretini M.Ö. 750 yıllarında Miletliler vasıtasıyla yaşadı. Ancak bu yıllarda Kafkasya üzerinden başlayan Kimmer akınları sebebiyle sömürgeciler bölge yerleşmeye fırsat bulamadılar. Kimmerler'den sonra İskitler, Medler ve Persler kısa süreli hâkimiyetleri olmuştur. Trabzon çevresindeki halklardan bunların özelliklerine yaşama biçimlerine yetiştirdikleri karakterlere dair bilgilerden söz eden Ksenefon M.Ö. 400 yılında Bayburt-Trabzon yolculuğunda bölgenin yerli halkları olan Kolhlar Makronlarla savaşlarını eseri Anabasiste yazar.

.

http://frmsinsi.net/images/forumsins...sinsi.net_.jpg



Diğer kaynaklarda onaylandığı gibi bölge halkı savaşçılık, arıcılık, meyvecilik ve madencilikle meşgul olup, denizden de faydalanır durumdaydılar.
Ayrıca Araklı'dan Trabzon istikametine doğru yaklaşık 3 km uzakta tarihi Kalecik Kalesi bulunmaktadır ki kale Canayer Kalesi'nin bir uzantısıdır.


...


Nüfusu

http://frmsinsi.net/images/forumsins...sinsi.net_.jpg



2008 yılı TUİK verilerine göre Araklı genelinde toplam 50.539 nüfus vardır. 2007 yılında Araklı nüfusu 50.285 idi. Araklı ilçe merkezinde toplam 22.500kişi, belde ve köylerde ise toplam 32.144 kişi yaşamaktadır. Bu nüfusun 25.836'sı kadın nüfus, 24.703'ü ise erkek nüfustur. Araklı 2008 yılında da 2007 yılında olduğu gibi Trabzon’un nüfus yoğunluğu bakımından 2. büyük ilçesi olma özelliğini korumaktadır.

...


Ekonomi

http://frmsinsi.net/images/forumsins...sinsi.net_.jpg



Araklı, 372 km'lik bir alana sahip olup Karatepe silsilesi ile Küçükdere dağ silsilesinin kıyıya kısmen dik olarak inmesinin belli oranda iç kısımlara kadar uzanmasını sağlamıştır. Arazi Yapısının çok engebeli ve dağlık olması tarıma olan ilgiyi azaltmıştır. Tarım sınırı kıyıdan yaklaşık 600 km'ye kadar çıkmaktadır. İlçede yoğun olarak mısır, fındık ve çay üretimi yapılabilmektedir. Bunun yanında önemli olmayan miktarlarda baklagil de yetiştirilmektedir.

.

http://frmsinsi.net/images/forumsins...sinsi.net_.jpg



İlçede hala geleneksel "Ahır" hayvancılığı devam etmektedir. Etinden, sütünden ve derisinden gereği gibi yararlanma beklentisi ve becerisi oluşamamıştır. Halk daha çok kendi ihtiyaçlarını karşılamaya yönelik bir hayvan bakıcılığı yapmaktadır. İlçede ve köylerinde toplam 247 adet saf "Jersey" ineği bulunmaktadır, bu rakam, ihtiyaçları karşılamada yetersiz kalmaktadır. Ayrıca 9223 tane de yerli kara inek olduğu ilçe tarım müdürlüğünün verilerinde tesbit edilmiştir.

.

http://frmsinsi.net/images/forumsins...sinsi.net_.jpg



Arıcılık, yavaş yavaş olsada gelişmektedir. 1650 arıkovanı ile 181 belgeli arıcı yılda 4500 ton bal üretmektedir. Özellikle bölgede üretilen ve "Cifin" denilen çiçeğin özününde karıştığı için "Delibal" olarak adlandırılan bu balın besin değeri yüksek olduğu bilinmektedir.

.

http://frmsinsi.net/images/forumsins...sinsi.net_.jpg



Denizlerimizde çeşitli sebeplerden meydana gelen verimsizlik denize kıyısı olan ilçemiz içinde olumsuzluklar oluşturmuştur. Bunun yanında bilinçsiz avlanma neticesinde ilçe deniz kıyısında olmasına rağmen yeterli oranda balık tüketememektedir. Ancak son yıllarda Sahil Güvenlik teşkilatının kurulması, bu tür avlanmaları ve balık nesillerinin tükenmesini önleyici uygulamaları başlatmıştır

...


Turizm

http://frmsinsi.net/images/forumsins...sinsi.net_.jpg



İlçemiz sınırları içerisinde bulunan Pazarcık mevkiinin Turizm bakanlığınca birinci dereceden turizm bölgesi ilan edilmesinin ardından bölgeye olan ilgi daha da artmıştır. Her yıl gerek Trabzon'un yerli halkı gerek komşu illerden bölgeye yoğun olarak ziyaretçi gelmektedir.
Özellikle şehir dışında yaşayan Trabzon halkının en fazla rağbet ettiği alan Pazarcık olmaktadır. Gösterilen bu yoğun ilgiye paralel olarak bölgede konaklama ve benzeri temel ihtiyaçları karşılayacak yeni tesisler inşa edilmiştir. Böylece yeni istihdam alanları oluşturulmuştur. Yayla turizmi artık Araklı halkı için yeni bir ekonomik canlılık kaynağı olmaya başlamıştır. Geldiğimiz aşamada çok büyük etkisi olmamakla birlikte yayla turizmi hızla gelişmektedir.

.

http://frmsinsi.net/images/forumsins...sinsi.net_.jpg



Ayrıca Araklı'dan Trabzon istikametine doğru yaklaşık 3 km uzakta tarihi Kalecik Kalesi bulunmaktadır ki kale Canayer Kalesi'nin bir uzantısıdır.
Balahorda 4 yıldır, pazarcıkta ise bu yıl ilk defa şenlikler düzenlenmeye başlamıştır. Halkın yoğun ilgisi sayesinde çevre il ve ilçelerden coşku her yıl katlanmaktadır.

...
.




Prof. Dr. Sinsi 08-04-2012 12:37 AM

Türklerin Anadolu’Da Fethettiği Son Başkent | Trabzon (Trapezus)
 
Arsin

http://frmsinsi.net/images/forumsins...sinsi.net_.jpg



Arsin Trabzon ilinin bir ilçesidir.
İlçe merkezi sahil kesiminden ve hafif meyilli bir araziye sahiptir. İlçenin topografik yapısı, sahilden iç kesimlere doğru gidildikçe eğimi artan bir yapıdadır. Bazı köylerde eğim %70'lere kadar varmaktadır. İlçenin toplam yüzölçümü 169 km²’dir. İlçede 5 akarsu bulunmaktadır. Bunlar Yanbolu, Falgoz, Arsin, Kendirlik ve Sifla (Süfla) dereleridir.

.


http://frmsinsi.net/images/forumsins...sinsi.net_.jpg



İlçenin tarımsal alanı 9.530 hektar, ormanlık alanı 6362 hektar, çayır mera alanı 583 hektardır, elverişsiz alanı ise 425 hektardır. Tarım arazisi kullanma şekline göre; Tarla alanı 10.400 dekar, yem bitkileri alanı 232 dekar, sebzecilik alanı 658 dekar, çay alanı 350 dekar, fındık alanı 83.590 dekar ve kivi alanı ise 70 dekardır. İlçenin merkezinin rakımı 10 metredir. Koordinatlar; 39-50 derece doğu boylamı, 40-50 derece kuzey enlemidir.

.


http://frmsinsi.net/images/forumsins...sinsi.net_.jpg



Bölgesel iklime bağlı olarak ilçede yazları serin, kışları ılık geçer. Ilıman iklim bölgeye hâkimdir. Yıllık ortalama yağış miktarı 1000 - 1100 mm arasında değişir ve ortalama sıcaklık 15.5 derecedir. Bölgenin yüksek kesimleri ve vadiler yaz ve sonbahar ayları başlangıcı dışında sislidir. Bulutluluk derecesi 6/10 dur. En bulutlu ay Şubat ayıdır. En bulutsuz ay Haziran ve Ekim aylarıdır. Bölgede hâkim rüzgârın hızı 1.6m/sn dir. Bölgeye egemen rüzgârlar Aralık ayında Kıble yâda Lodos, Haziran ayında Güney, Kasım ayında Batı, diğer aylarda Batı-Kuzey rüzgârlarıdır. En hızlı rüzgârlar Şubat ayında Batı ve Kuzeybatıdan esmektedir. En soğuk ayın sıcaklık ortalaması 7.75 derecedir. En sıcak ayın sıcaklık ortalaması ise 24.05 derecedir. En düşük ortalama nem oranı 69.2 ile Aralık ayında görülür. En yüksek ortalama nem oranı 83.5 ile Mart ayında görülür.

.

http://frmsinsi.net/images/forumsins...sinsi.net_.jpg



İlçe, Trabzon ilinin 20 km doğusunda Trabzon-Rize sahil şeridi üzerinde kurulmuş bulunmaktadır. Doğusunda Araklı, Batısında Yomra ile çevrili, Kuzeyinde Karadeniz, Güneyinde Gümüşhane ilinin Yağmurdere bucağı ile çevrilidir. Karadeniz ile 7 km deniz kıyısı, Batıda Yomra ilçesi ile 28 km mülki kara sınırı, Doğuda Araklı ilçesi ile 35 km mülki taksimat sınırı mevcut bulunmaktadır.

.

http://frmsinsi.net/images/forumsins...sinsi.net_.jpg



2009 Adrese Dayalı Nüfus Kayıt Sistemi sonuçlarına göre İlçe merkezinde 10,395 kişi,köylerde 17,974 kişi olmak üzere toplam nüfus 28,369’dür.
17 Ağustos 1999'da meydana gelen Gölcük Depreminden sonra bölgeden köylere ve ilçeye göçler gerçekleşmiştir.

...


Tarihi

http://frmsinsi.net/images/forumsins...sinsi.net_.jpg



Trabzon'un bir ilçesi olan Arsin Orta Çağdan günümüze küçük bir yerleşim merkezi olarak kurulmuştur. 26 Ekim 1461 tarihinde Fatih Sultan Mehmet’in Trabzon’u Fethi ile Osmanlı Devleti topraklarına katılmıştır. 13 Nisan 1916'da Rus işgaline uğrayan Arsin 24 Şubat 1918 tarihinde Rusların çekilmesi ile işgalden kurtarılmıştır.
Arsin 1952 tarihine kadar Yomra ilçesine bağlıydı. Bu tarihte bucak olmuş ve belediye teşkilatı kurulmuştur. Arsin 1957 yılında çıkarılan 7033 Sayılı Yasayla ilçe durumuna gelmiş ve 4 Nisan 1959 tarihinde fiilen teşkilatlandırılmıştır.

.


http://frmsinsi.net/images/forumsins...sinsi.net_.jpg



Arsin adı, “Temiz” ve “Arınmış” anlamına gelir. Bu adı, tabii plaj durumunda bulunan ilçe kıyılarındaki kumsallardan aldığı söylenmektedir. Fakat günümüzde bölgeden Karadeniz Sahil Yolu'nun geçişi ile herhangi bir plaj kalmamıştır.

.

http://frmsinsi.net/images/forumsins...sinsi.net_.jpg



Yukardakilerden daha mantıklı olan açıklama isminin bölgede yaşayan Trabzonun eski halklardan miras kaldığı Turklerin de belki bir miktar değiştirerek aynı ismi muhafaza ettiği şeklinde olabilir. Zira ilçede kullanım Arsen şeklinde olup; arınmış arısın vs şeklindeki arı kelimesi yerel terminolojide bulunmamakta günlük hayatta kullanılmamaktadır.

...


Tarım

http://frmsinsi.net/images/forumsins...sinsi.net_.jpg



İlçenin toplamda arazi alanı 16900 hektardır. Bu arazinin %59.39’u tarım, %37.64’ü orman, %3.44’ü çayır-mera, %2.51’i ürün getirmeyen arazidir.
İlçe ve köylerinde yaş fasulye, kuru fasulye, MISIR, patates, biber, patlıcan, karalahana, domates ve salatalık ekimi yapılmaktadır. İlçede aile ihtiyacını karşılayacak küçük çapta hayvancılığın yanında meyvecilikle uğraşılmaktadır. Başlıca yetiştirilen meyveler; fındık, karayemiş, limon, portakal, mandalina, kiraz, ceviz, armut, ayva, elma, incir, dut, erik ve çay dır.

.


http://frmsinsi.net/images/forumsins...sinsi.net_.jpg



Kivi dekara verimde fındığın on katı gelir getiren ayrıca bölgeye iyi adapte olmuş ve fındığa alternatif sayılan bir üründür. Bundan yüzden İlçede İl Özel İdare kaynaklarıyla alınan fidanlarla bahçe tesisine devam edilmiştir. Şu anda toplam 52 kivi bahçesi bulunmaktadır.
Seracılık 1994 yılından itibaren ilçede başlamıştır. Şuanda 21 adet sera bulunmaktadır.

.


http://frmsinsi.net/images/forumsins...sinsi.net_.jpg



İlçe sınırları içerisinde bulunan Yanbolu deresinde tabi olarak bıyıklı sazan, alabalık türünde balıklar bulunmaktadır. İlçede kültür balıkçılığı istenilen seviyede gelişmemiş bulunmaktadır. Yanbolu deresi üzerinde 100 ton / yıl kapasiteli bir adet işletme bulunmaktadır. Sifila deresi üzerinde bir adet 40 ton / yıl kapasiteli balık havuzu bulunmaktadır. Bu iki balık havuzunda ekonomik nedenlerden dolayı üretim yapılamamaktadır. Yine İlçenin Yanbolu deresi üzerinde küçük çaplarda iki tane aile tipi balık havuzu bulunmaktadır. Derelerin doğal florası zengin olduğundan balıklandırmaya elverişlidir.

.


http://frmsinsi.net/images/forumsins...sinsi.net_.jpg



İlçede hayvancılık yüksek kesimlerde yaygınlaştırılmış olup, hayvancılığın geliştirilmesi için suni tohumlama, yem üretimi ve ahır ıslahının birlikte yürütülmesi gerekmektedir. Bu amaçlara yönelik olarak hayvan pancarı silajlık mısır ve pancar fiği ekimine ağırlık verilmiştir. 22 Ekim 2001 tarihinde Tarım İl Müdürlüğünden bir boğa ilçeye verilmiştir. Toplam büyükbaş hayvan sayısı 5527, küçükbaş hayvan sayısı 3640, kümes hayvanı sayısı 6240 ve arı kovanı sayısı ise 1600 adettir.

...


Yanbolu

http://frmsinsi.net/images/forumsins...sinsi.net_.jpg



Trabzon Arsin ilçesinin turistik tesislerinin hatırı sayılır bir kısmı bu ilçede yeralır. Yörede Yanbolu deresinin denize kavuştuğu ve Araklı ilçesi ile sınırdaştır. Yanbolu yolu santa harabelerine bağlantı yolu oluşturur.

.


http://frmsinsi.net/images/forumsins...sinsi.net_.jpg


...
.




Prof. Dr. Sinsi 08-04-2012 12:37 AM

Türklerin Anadolu’Da Fethettiği Son Başkent | Trabzon (Trapezus)
 
Beşikdüzü | Şarli

http://frmsinsi.net/images/forumsins...sinsi.net_.jpg



Beşikdüzü ilçesi Trabzon’un 45 km. batısındadır. Doğusunda Vakfıkabir, batısında Eynesil, güneyinde Şalpazarı ve Tonya ilçelerimizle kuzayine boydan boya Karadeniz bulunmaktadır. Denize sıfır kodlu olan ilçenin 121 km 2 yerleşim alanı vardır. İlçemizin Türkelli ve Yeşilköy olmak üzere iki beldesi, merkeze bağlı yedi mahalle ve yirmibeş köyü vardır. Merkez nüfusu 29.700 olup, köyleriyle 47.000 dir.
İlçe merkezi düz olup deniz seviyesi yüksekliğindedir. İç kesimleri oldukça engebeli ve meyilli bir araziye sahiptir. İlçenin yüzölçümü 121 km2'dir.

.


http://frmsinsi.net/images/forumsins...sinsi.net_.jpg



Tipik Karadeniz ikliminin hükümsürdüğü ilçede, yazları serin, kışları ılıktır. Her mevsimde yağış görülür. En sıcak ay ortalaması 22 derece, en soğuk ay ortalaması 6 derecedir. Nem oranı % 60 - % 70 civarındadır. Önemli akarsuları Ağasar Deresi ve Kurbağlıdere'dir. Önemli yükseltileri ise Beşikdağı ve Yumru Tepeleri'dir.
Çevre ilçelerinin de yaralandığı Beşikdüzü Limanı doğal bir liman niteliğindedir.

...


Tarihçesi

http://frmsinsi.net/images/forumsins...sinsi.net_.jpg



Eski yıllarda Yobol adıyla da anılan Beşikdüzü İlçesi 1834 yılında padişah II.Mahmut’un fermanıyla Şarlı adıyla Vakfıkebir İlçesine bağlı nahiye olarak kurulmuştur.Şalpazarı İlçesi dahil olmak üzere 80 yıl müstakil tam teşkilatlı ilçe gibi idari teşkilatta yerini alır. 1914 1. Dünya Harbi arifesinde valilik kararı ile Vakfıkebir'e bağlanmışsa da müstakil oluşunu devam eder. 7/12/1953 gün ve 4/1949 sayılı Bakanlar Kurulu kararı ile Nahiyede, Sulh Mahkemesi, Nüfus, Tapu ve Özel İdare Müdürlükleri ve Noterlik kurulur. Ancak, 1958 yılında Tapu ve Ziraat teşkilatı hariç diğer birimler kaldırılır.

.


http://frmsinsi.net/images/forumsins...sinsi.net_.jpg



İlçe halkı 13 ve 14. yy'larda Doğu ve Güneydoğu Anadolu'dan gelen Türkmen boylarını torunlarıdır. Bugünkü köy adları bu rivayetlerin doğrulamaktadır.Oğuz Beldesi, Dolanlı, Şahmelik, Kalegüney, Anbarlı ve Seyitahmet eldeki en eski belgelere göre Beşikdüzü'nün 1834 yılında Padişah 2. Sultan Mahmut Fermanı ile kurulduğunu ortaya koymaktadır.

.


http://frmsinsi.net/images/forumsins...sinsi.net_.jpg



Nahiye bir müddet Görele ilçesine Şarlı adı ile bağlı kalmıştır.Buradan ayrıldıktan sonra doğruca Trabzon vilayet merkezine bağlanmıştır. Böylece daha müstakil ve tam teşkilat olarak hizmetler yürütülmüştür.

...


Ekonomi

http://frmsinsi.net/images/forumsins...sinsi.net_.jpg



İlçe halkının geçim kaynağı genellikle tarım ve hayvancılığa dayanmaktadır. Bununla birlikte toprakların az oluşu halkın başka geçim kaynakları aramasına neden olmaktadır. Bunların başında küçük el sanatları, ticaret, memuriyet ve işçilik gelmektedir.

.


http://frmsinsi.net/images/forumsins...sinsi.net_.jpg



Halkın başlıca tarımsal faaliyeti fındıkçılıktır. Ayrıca çay yetiştiriciliği de yapılmaktadır. Vatandaşlar kendi ihtiyaçlarının karşılanması için mısır, patates, sebze ve narenciye (mandalina-portakal) yetiştirmektedir. 1997 yılında fındığa alternatif olarak kivi yetiştiriciliği üzerine çalışma yapılmıştır. Son dört yıl içinde çiftçilere kivi, ceviz ve mandalina fidanı dağıtılmıştır. Seracılık üzerine de çalışmalar yapılmıştır. Bu seralarda sebze yetiştirilmektedir.

...


Gelenek ve Görenekleri

http://frmsinsi.net/images/forumsins...sinsi.net_.jpg



XIII. ve XIV. Yüzyıllarda Doğu ve Güneydoğu Anadolu'dan gelen Türkmenlerin torunları olay yöre halkına yaylacılık geleneği halen devam etmektedir.
İlçemizin folklorik zenginliği birçok araştırmacının inceleme konusu olmuştur. Halkımızın, asker uğurlama, düğün, bayram ve cenaze merasimlerindeki dayanışması Karadeniz insanının beraberlik anlayışını yansıtır.
İşi birlikte yapma anlamına gelen imece usulü çalışma anlayışı kaybolmaya yüz tutmasına rağmen bazı yerlerde devam etmektedir.

.


http://frmsinsi.net/images/forumsins...sinsi.net_.jpg



Yöre halkı, mayıs ayından itibaren; Kadırga, Erikbeli ve Sis Dağı Yaylalarındaki kendilerine ait obalarda yaz aylarını geçirirler. Bu yaylalarda farklı tarihlerde ilçemizin folklorik ve kültürel zenginliğinin sergilendiği çeşitli etkinlikler düzenlenir. Yayla şenliklerimiz ülkemizin büyük illerinde de yapılmaktadır. Bu şenliklere atalarımızın Orta Asya'daki yaylak - kışlak tarzı yaşamlarının kültürümüzdeki uzantısıdır.

.


http://frmsinsi.net/images/forumsins...sinsi.net_.jpg



Yöre halkı, mayısa denk gelen günde "Mayıs Yedisi Şenliklerini" yapar. Bu tür kutlamaların değişik tarihlerde değişik adlarda Karadeniz'in bazı sahil il ve ilçelerinde de kutlandığı görülmektedir. Bu törenler, baharı karşılama, eğlenme ve kaynaşma amaçlı yapılmaktadır. Mayıs yedisi törenleriyle yayla şenliklerinde giyilen yöresel kıyafetler, yapılan yöresel yemekler, oynanan oyunlar ve söylenen maniler folklor ve halk edebiyatı araştırmacılarının ayrıca inceleme konusudur.

.





.


http://frmsinsi.net/images/forumsins...sinsi.net_.jpg

.


http://frmsinsi.net/images/forumsins...sinsi.net_.jpg


.




...
.



Prof. Dr. Sinsi 08-04-2012 12:37 AM

Türklerin Anadolu’Da Fethettiği Son Başkent | Trabzon (Trapezus)
 
Çarşıbaşı (İskefiye)


http://frmsinsi.net/images/forumsins...sinsi.net_.jpg



Çarşıbaşı İlçesi Doğu Karadeniz Bölgesinde Trabzon - Giresun sahil yolu üzerinde , Trabzon ilinin 34 km. batısında kurulmuş güzel bir yerleşim merkezidir .Çarşıbaşı'nın eski adı İskefiye olup 1962 yılında değiştirilmiştir . Bunun yanında , Vakfıkebir ' de kurulan pazara gidecek olan insanların konaklama yeri olduğu için Çarşıbaşı ' na Pazarönü de denilmekteydi .Çarşıbaşı Trabzon ' dan ayrı olarak düşünülemez . Bu bakımdan Çarşıbaşı ' nın Trabzon tarihi içerisinde incelemek gerekir . Zaten Çarşıbaşı Tarihi ' ni aydınlatacak araştırmalar da henüz yapılmış değildir .

.


http://frmsinsi.net/images/forumsins...sinsi.net_.jpg



Cumhuriyet döneminde, İskefiye adıyla Vakfıkebir ilçesine bağlı bucak merkezi iken (1944), 01. 12. 1954 tarihinde iskefiye Bele-diyesi kurulmuş, 1962 yılında adı Çarşıbaşı olarak değiştirilmiş, 12.08.1991 tarihinde ilçe olmuştur.

.

http://frmsinsi.net/images/forumsins...sinsi.net_.jpg



Vakfıkebir pazarına giden köylülerin ko-nakladığı Çarşıbaşı’nın, halk arasındaki diğer adı Pazarönü’dür. Çarşıbaşı İlçesi Doğu Karadeniz Bölgesinde Trabzon-Giresun sahil yolu üzerinde , Trabzon İli ' nin batısında yer alan bir yerleşim merkezidir

.

http://frmsinsi.net/images/forumsins...sinsi.net_.jpg



Çarşıbaşı İlçesi ' nin doğusunda Akçaabat , batısında Vakfıkebir , kuzeyinde Karadeniz , güneyinde ise Akçaabat ve Vakfıkebir bulunmaktadır.
Batısında Boztepe, Yalıköy, doğuca Fenerkoyu, güneyinde Mahmutlu, Çavuşlu, Sarıköy, Kadıköy köyleri yer almaktadır.

.


http://frmsinsi.net/images/forumsins...sinsi.net_.jpg



Köyde, romatizmaya iyi geldiğine inanılan 50 °C sıcaklığında kalsiyumu bol bir su kaynağı bulunmaktadır.Arazi yapısı genellikle dağınık ve eğimlidir . Dağlar bazı bölümlerde denize dik , bazılarında ise paralel olarak uzanırlar . Bu dağlar , bazı kısımlarında güney-kuzey doğrultusunda denize akan akarsularla bölünmüş ve vadiler meydana gelmiştir .
.


http://frmsinsi.net/images/forumsins...sinsi.net_.jpg



Akarsular içerisinde en önemlisi İskefiye Deresi olup , birçok akarsuyun birleşmesi ile meydana gelmiştir ve Karadeniz ' e dökülmektedir .Çarşıbaşı ' nın dağları denizden iç kesimlere doğru ilerledikçe yükselmektedir . İlçenin en yüksek yeri 2150 metre yüksekliğindeki Karadağ Tepesi ' dir . Bu yer hem Akçaabat , hem de Vakfıkebir İlçesi sınırları içerisinde yer almaktadır . Bu bölge aynı zamanda Çarşıbaşılı köylülerin yaylası ve dinlenme yeridir . Diğer taraftan ilçenin doğusunda deniz kenarından başlayan Yoroz dağları , güneyinde Şahinli Köyü ' nün batısında kalan Karaorman Dağları , Kaleköy sınırları içinde bulunan Kulus Tepesi ile güneyinde Hıdırnebi Dağları da ilçede bulunan önemli dağlar arasında yer almaktadır.

.


http://frmsinsi.net/images/forumsins...sinsi.net_.jpg



Çarşıbaşı İlçesi , Karadeniz ikliminin tipik bir örneğini gösterir . Genellikle yazlar orta sıcaklıkta , kışlar ise ılık geçmektedir . Bunun yanında bütün mevsimler düzenli ve yağışlıdır . Çarşıbaşı ile Trabzon yakın olmasına rağmen iklim farklılığı görülebilir . Yoroz Burnu ' na kadar günlük güneşlik olan hava oradan sonra tamamen değişebilir . Bunun terside olabilir . İç tarafta kalan Çarşıbaşı Yoroz ' dan sonra iklimde farklılık gösterir . Çünki Yoroz Burnu ' nun mevkii denize çıkıntılıdır.42 yıl boyunca yapılan sıcaklık ölçümlerine göre , yıllık ortalama sıcaklığı 14.9 derece olarak hesaplanmıştır .

.






En sıcak ay Ağustos olup ortalama 23.2 derece , en soğuk ay ise Şubat olup ortalama 7 derecedir . Don olayları fazla olmayıp daha ziyade Şubat ayında kısmen rastlanır . Nem oranının değeri % 74 civarındadır . Bazı aylarda % 79 ' a kadar ulaşır . En düşük nem oranı Nisan ayında olup % 6 civarındadır . Çarşıbaşında yılın her ayında yağışlara rastlamak mümkündür . Bu bakımdan Karadeniz yağış düzeninin belirgin özelliklerini taşır .

.


http://frmsinsi.net/images/forumsins...sinsi.net_.jpg



Ancak , Karadeniz ' in diğer kıyılarına göre yağışlar bu yörede kısmen bir azalma gösterir . Dağların karayele karşı oluşu engebelerin yüksek olmayışı buna yol açar . Yıllık yağış tutarını mevsimlere göre dağılışında Karadeniz yağış düzeni egemen olmakla birlikte doğu taraftaki merkezlere göre yaz aylarının biraz daha yağışsız geçtiği , buna karşılık ilkbahar yağışlarının daha fazla olduğu görülür .

.


http://frmsinsi.net/images/forumsins...sinsi.net_.jpg



Çarşıbaşı ' nda kıble ya da lodos poyraz ve karayel rüzgarlarına rastlanır . Kafkas Dağları ' nn soğuk rüzgarlara engel oluşu , Doğu Karadeniz Dağları ' nın yüksekliği ve denizin etkisiyle kış mevsimi genellikle ılık geçmektedir . Kıyı kesimlerine daha az , yüksek kesimlere ise daha fazla kar yağar.

.


http://frmsinsi.net/images/forumsins...sinsi.net_.jpg



İklimin ılıman karakterde bulunması , yağışların fazla ve düzenli olması , kıyıdan itibaren yükselen dağların özellikle karayele karşı bulunması bölgede gür bir bitki ötüsünün oluşmasına yol açmıştır . Eğer orman yok edilmemişse , alt sınırı deniz seviyesinden başlar , 2100-2300 metreye kadar yükselir . Bunlardan 120 metreye kadar olan yerlerde daha çok kışın yapraklarını döken geniş yapraklı ağaçlar ( meşe , kestane , komar , kızılağaç , isfendan , ıhlamur gibi ) , 1200-2300 metre arasında ise iğne yapraklı ağaçlar ( çam ) yer alır .

.


http://frmsinsi.net/images/forumsins...sinsi.net_.jpg



Bu yörede ormanlar denize kadar uzanmaktadır . Bunda yağış ve ısı etkenlerinin önemli rolü vardır . Yerleşme alanlarının dağınıklığı tarım ürünlerinin ekilmesi ormanların çoğu yerde harap olmasına yol açmıştır Bu bakımdan orman ekim alanları arasında az miktarda kalmış , ancak yüksek yerlerde alanlarını genişletebilmiştir .Yüksek yerlerde yaygın ağaç türleri ladin ve kayındır . Ancak , ormanlarda yetişen değişik türler de vardır . Örneğin Karadeniz köknarı , Şark kayını az ölçüde sarıçam , gürgen , karaağaç , meşe , kızılağaç , kestane gibi .Çarşıbaşı ' nda arazinin yüzde 80-90 arasında engebeli olmasına ve geniş düzlükler bulunmamasına rağmen ekonomik değeri üstün olan tarım ürünlerinin yetiştirilmesi mümkündür .

.


http://frmsinsi.net/images/forumsins...sinsi.net_.jpg

.

http://frmsinsi.net/images/forumsins...sinsi.net_.jpg


...
.



Prof. Dr. Sinsi 08-04-2012 12:37 AM

Türklerin Anadolu’Da Fethettiği Son Başkent | Trabzon (Trapezus)
 
Çaykara

http://frmsinsi.net/images/forumsins...sinsi.net_.jpg



Çaykara, Trabzon ilinin 35.435 nufuslu bir ilçesidir. İlin önemli turistik yerlerinden Taşkıran ve Uzungöl bu ilçede bulunur. İl merkezine 76 km uzaklıktadır.
İlçeye bağlı 5 belediye (Çaykara, Taşkıran, Ataköy Beldesi, Karaçam Beldesi, Uzungöl) ve 27 köy vardır.

.


http://frmsinsi.net/images/forumsins...sinsi.net_.jpg


...



Tarihi

http://frmsinsi.net/images/forumsins...sinsi.net_.jpg



İlçenin Tarihi, genelde Trabzon'un Tarihi ile ilişkilidir. Tarihi bilgilere göre bölgede varlığı tespit edilen en eski halk Lazların atası olduğu sanılan Kolhlardır. Antik Çağ'da sırasıyla Pontus devleti, Roma İmparatorluğu, Bizans ve Trabzon İmparatorluğu'nun yönetimine giren yöre, 1461 yılında göre Çaykara İlçesi dahilinde bulunan köylerden ve (Siros), Kadohor,Fatih Sultan Mehmet'in Trabzon İmparatorluğu'nu yıkması ile kesin olarak Osmanlı İmparatorluğu'nun yönetimine geçmiştir.1486 yılı Osmanlı tahrir defterlerine Ğorğoras, Holayisa, PaçanZeno’da, 2'si Müslüman 241'i Hıristiyan 243 hanede yaklaşık nüfus 1277 barındığı görülmektedir. 1681 yılı tahrir defterlerine bakıldığında ise Ğorğoras, Holayisa, Paçan, Zeno,Yente, Haldizen - İpsil, Okene, SeroHopşera, Sarahos, Fotinos, Zeleka köylerinin tamamen İslam'a geçtiği görülmektedir.

.


http://frmsinsi.net/images/forumsins...sinsi.net_.jpg



1915 yılında I. Dünya Savaşı sırasında ilçe Rus Ordusunun işgaline uğramıştır. İlçenin 27 km güneyindeki Sultanmurat yaylasında bulunan "Şehitler Tepesi" bu savaşta şehit düşen Türk Askerlerinin ölümsüz anıtıdır. 1925 yılına kadar Of ilçesine bağlı bir köy iken, 1925 yılında bucak, 01.06.1947 yılında 5071 sayılı kanunla İlçe statüsüne kavuşmuş, 01.01.1948 tarihinde de fiilen teşkilatlandırılmıştır. 27 Şubat Kurtuluş Günü olarak kutlanmaktadır.

.


http://frmsinsi.net/images/forumsins...sinsi.net_.jpg



İlçeye " Çaykara" adı Solaklı ve Yeşilalan derelerinin birleştiği yere yakın taşların arasından çıkan "Çaykara Suyu" nedeniyle verilmistir. Halk arasinda kullanılan eski adı Kadahor olup "Aşağı köy" anlamına gelmektedir.
İlçe, dağlık ve kayalık bir yapıya sahiptir. Trabzon iline 75 km uzaklıktadır. İlçe merkezi denizden 280 m yükseklikte ve 25 km içeridedir. Of ilçesinden Bayburt ili İstikametine uzanan vadinin içinde kurulmuştur.


...



Coğrafya

http://frmsinsi.net/images/forumsins...sinsi.net_.jpg



Soğanlı Dağları ve Uzungöl bucağının doğu ve güneyinde bulunan dağlardan çıkan sular, Ataköy Kasabası yakınında birleşerek Solaklı Çayı adını alır ve Of ilçesinde denize dökülür. Solaklı Çayı'nın yatağı dar olduğundan, bu çayın kenarında bulunan İlçemizin yerleşim alanı da dardır. Çaykara, Trabzon'un deniz sahilinden içeride olan 6 ilçesinden biridir. İlçenin 420 km2.lik bir yerleşim alanı vardır. Of -Dernekpazarı-Çaykara-Bayburt Devlet Karayolu, Solaklı Çayı'nı takip eder. Bayburt ili sınırları içinde bulunan Soğanlı Dağlarının yüksekliği 3.000 metre yi bulur.

.


http://frmsinsi.net/images/forumsins...sinsi.net_.jpg



1947 yılında İlçe statüsüne kavuşan Çaykara'nın 4 kasabası, 27 köyü ve 11 mahallesi bulun- maktadır. İlçenin dağlık ve yamaç oluşu yerleşim alanlarının dağınık olmasına sebep olmaktadır. Bu itibarla her köyün birçok mezrası (Kom) ve yazın şenlenen yaylaları bulun- maktadır. Merkez Belediyesinden başka Ataköy, Karaçam,Uzungöl ve Taşkıran kasabalarında belediye teşkilatı kurulmuştur. İlçe Merkezinde alt yapı hizmetleri tamamlanmış olup, çevre ilçelerle de ulaşımı sürekli ve normal durumdadır.


...


Sosyal Yapı

http://frmsinsi.net/images/forumsins...sinsi.net_.jpg



İlçede evlenme yaşları genelde erkeklerde 20-24, kızlarda 17-20 yaşları arasındadır. Evlenen gençler gelir düzeyinin düşük olması nedeniyle genelde ilçeyi terk edip gurbete göç etmektedir. Eşler evlilikten önce kısa bir nişanlılık dönemi geçirirler. Düğünler genelde basit geçer. Düğünü takip eden 7. Gün "Yedi" diye tabir edilen tören yapılır. Son zamanlarda İlçe merkezindeki düğünler Halk Eğitim Merkezi ve Belediye Düğün Salonunda yapılmaya başlanmıştır. Düğünlerde kemençe ve kaval gibi mahalli çalgılar eşliğinde horon oynanır.

.

http://frmsinsi.net/images/forumsins...sinsi.net_.jpg



Halkın giyim kuşamı giderek modern görünüme dönüşmektedir. Yöresel kıyafet genelde yaşlılarda görünür. Geleneksel kıyafetlerde en önemli giysiler Zıpka, Laz Donu ,Sapuk, Peştemal, Yazma, Kefiye ve Oğluk olarak gösterilebilir. Bazı köylerde Rumca(Romeyika)dili kullanılmaktadır.


...


Turizm ve Doğal Kaynaklar

http://frmsinsi.net/images/forumsins...sinsi.net_.jpg



İlçe turizm yönünden Trabzon'un diğer ilçelerine nazaran, sınırları içinde bulunan kabataş ve Uzungöl Beldeleri nedeniyle şanslı bir konuma sahiptir. Özellikle son 10 yıl içinde tanıtım yapılan bu doğa harikası beldelerimiz, her yıl birçok yerli ve yabancı turist tarafından ziyaret edilmiştir.

.


http://frmsinsi.net/images/forumsins...sinsi.net_.jpg



Çaykara Uzungöl arasındaki asfalt yol yapımı çalışmaları bitmiştir. Halen beldedeki yatak kapasitesi 1000'e ulaşmıştır. Girişimciler tarafından yaptırılan bungalov tipi evler vardır.
Yıllar önce bir dağ yamacının kayarak dere ağzını kapatması sonucu oluşan suni gölün hemen yanında başlayan gür çam ormanların yüksekliği 2000 metreyi bulur. Bu ormanların hemen bittiği yerde, hemen yöre insanlarının yazın kullandığı geniş yaylalarımız gelir.

.


http://frmsinsi.net/images/forumsins...sinsi.net_.jpg



Son zamanlarda deniz turizmin den sıkılan yerli ve yabancı turistler Yayla Turizmine önem vermeleri neticesinde yaylalar da bu hareketlilikten nasibini almaya başlamıştır. Nitekim Sultanmurat Yaylasında 3 yıldızlı otel ayarında ve 150 yataklı modern otel 1997 yılında faaliyete geçmiş olup, halen var olan talepleri daha şimdiden karşılayamaz duruma gelmiştir. Keza aynı güzergah üzerinde bulunan Limonsuyu Yaylasında 100 yataklı otel bulunmakta olup, yapılan bu yatırımlar ilerde yapılacak yeni yatırımların müjdesini vermektedir.

.


http://frmsinsi.net/images/forumsins...sinsi.net_.jpg

.

http://frmsinsi.net/images/forumsins...sinsi.net_.jpg

.

http://frmsinsi.net/images/forumsins...sinsi.net_.jpg

.

http://frmsinsi.net/images/forumsins...sinsi.net_.jpg

...
.




Prof. Dr. Sinsi 08-04-2012 12:38 AM

Türklerin Anadolu’Da Fethettiği Son Başkent | Trabzon (Trapezus)
 
Dernekpazarı

http://frmsinsi.net/images/forumsins...sinsi.net_.jpg



Yüzölçümü 78 m.kare denizden yüksekliği 190m. Olan ilçemiz İlimiz Trabzon ‘dan güneyde ve ile 70 km. mesafededir. Yılın dört mevsiminden tabiatın her rengini görebileceğiniz eşsiz güzelliklerle dolu Solaklı vadisinde yer alan ilin en küçük amma en şirin ilçesidir.

.

http://frmsinsi.net/images/forumsins...sinsi.net_.jpg



Geneli Solaklı akarsuyunun batısında bir bölümü de doğusunda yer alan bir yerleşim yeridir. Doğusundan;Hayrat ve Of İlçeleri, batısında; Köprübaşı ve Sürmene İlçeleri, kuzeyinde ; Of, güneyinde de Çaykara İlçesiyle çevrili bir konumu var.Merkezden yükseklere doğru dik engebeli ve düz alanlara ulaşılır.Var olan işlenebilir araziler çoğalan nüfusunu bakmadığı için başlayan göçler işlenen arazileri işlenmez hale soktuğu için farklı doğa örtüleri oluştu.

.


http://frmsinsi.net/images/forumsins...sinsi.net_.jpg



Orta yükseklikteki alanlar (Mezere-Komların bulunduğu kısım ) açık alan olup hayvanların beslenmesi için değerlendirilir. Son yıllar kom ve mezireler kullanılmaya kullanılmaya ormana dönüşmektedir. İlçenin Zincirlitaş Köyü dışında tüm köylerinin ve merkez mahallelerinin meziresi ve komu vardır. Yerleşim yerlerindeki tarlaları da çalışacak kimseler kalmadığından,çay,fındık ve meyve bahçelerine dönüştü. % 100 tarla olarak işlenen arazilerin aynı amaçla işlenen kısmı % 20 yi aşmamaktadır.

.


http://frmsinsi.net/images/forumsins...sinsi.net_.jpg



Bol yağışlı bir bölge oluşu nedeniyle arazı yapısının çoğu (Yukarıda da belirtilen nedenlerin de etkiyle ) ormana dönüştü. Ağaç dikerek değil, kendiliğinden yetişen ağaçların oluşturduğu bitki örtüsü.Alçak kesimlerde meyve ve fındık ağaçlarının yanında, kızılağaç , meşe, gürgen karaağaç, orman gülü, kestane bulunur. Yükseklere doğru çam ağaçlarının arazi örtüsüne hakim görülür. Yükseldikçe ağaçların yerini çıplak araziler alır. Daha yükseldikçe yaylalara ulaşılır. İlçenin yaylaları çok güzeldir.

.


http://frmsinsi.net/images/forumsins...sinsi.net_.jpg



Çevre ve köy içleri dahil taşlık alanlar çoktur. Yükseldikçe kaya kütleleri de büyür.İlçenin doğusundan akarak Of dan denize dökülen Solaklı Deresi ve onu besleyen bazı akarsular vardır.Kazankıran Yaylası ve çevresinden doğup, Holo gurup köylerinden akarak Süt Fabrikası yanından Solaklı ya eklenen Holo Deresi.İlçenin Batısındaki hakim tepelerden doğarak merkezden Solaklı ya eklenen Kondu Irmağı , ile Gülen Köyü altından eklenen Gülen Irmağı,İlçenin doğusundaki kom ve yaylalardan doğup ilçe merkezinden Solaklı ya katılan Aksilisa Irmağı.Yaz aylarında bunların suyu azalarak bir varlık gösteremez duruma düşer. Sadece Holo Deresi varlığını her mevsim hissettirir.İlçenin batısından Kondu ve Gülen Köyleri komları başından Kaçalah tepesinde küçük bir şelale vardır.İlçenin gölü yoktur.

.


http://frmsinsi.net/images/forumsins...sinsi.net_.jpg



...
.



Yaylaları

http://frmsinsi.net/images/forumsins...sinsi.net_.jpg



İlçenin yaylaları coğrafı konum olarak Çaykara İlçesi sınırları içinde kalmıştır. Kendi sınırları içinde tek bir yaylası vardır. Kazan Kıran Yaylası.Akköse Köyünün Yaylaları; Ancumah - Tufa - Sarıkaya,Gülen Köyü Yaylası ; Öküzlü
Kondu ve Yenicami Mahalleleri ; Ablayeras, Limonsuyu ve İspatan Yaylaları,Tüfekçi Köyü ; Barma ve Kazankıran
Yenice Köyü ; Barma ve Mavreyas Yaylaları,Günebakan Köyü ;Barma, Mavreyas ve Alkoyin Yaylaları.Çalışanlar Köyü ; Kazankıran, Barma .Mavreyas, Alkoyin, Çençül, Seydiyakup yaylaları.Taşçılar Köyü ; Barma, Mavreyas, Seydiyakup , Erginis (Suludere ) yaylaları.Çayırbaşı Köyü ; Barma, Mavreyas,Seydiyakup yaylaları.Ormancık Köyü ; Kazan Kıran ve Barma Yaylalrı.

.

http://frmsinsi.net/images/forumsins...sinsi.net_.jpg



İlçede Karadeniz iklimi hakims de Doğu Anadoluya çok yakın olduğu için Doğu Anadolu nun yumuşak iklimiyle de bağdaşır.
1900 lü yılların sonlaındn itibaren iklimde büyük bir değişiklik gözlenmektedir. Havalar açtığında aşırı sıcak, kapatığı veya yağdığında da aşırı soğuklar hakimiyetini koruyor. Mevimler mevsim özelliklerini koruyamamaktadır.

...
.


Tarımsal Yapısı


http://frmsinsi.net/images/forumsins...sinsi.net_.jpg



Arazı yapısı dik ve engebelidir. Bu nedenle tarımsal çalışma çağımıza göre çok ilkel olarak sürdürülmektedir. Tamamen insan gücüyle yapılan tarım verimsiz olduğundan ekilip biçilen kısımlar azalarak çay ve fındık bahçesine dönüştü. Çay ve fındık dışında son zamanlarda kivi üretimi başladı. Tamamen kendi ihtiyacını karşılamak amacıyla mısır, patates,fasulye,kabak ,sebze ve meyva türlerinden de elma,armut,kiraz, üzüm,karayemiş,muşmul,hurma , incir ,ceviz ve kestane yatiştirilmektedir.

.


http://frmsinsi.net/images/forumsins...sinsi.net_.jpg
.
http://frmsinsi.net/images/forumsins...sinsi.net_.jpg
.
http://frmsinsi.net/images/forumsins...sinsi.net_.jpg

...
.







Prof. Dr. Sinsi 08-04-2012 12:38 AM

Türklerin Anadolu’Da Fethettiği Son Başkent | Trabzon (Trapezus)
 
Düzköy


http://frmsinsi.net/images/forumsins...sinsi.net_.jpg




Trabzon iline bağlı olan Düzköy’ün eski ismi Haçka Köyü’dür . İl merkezinin güneybatısında, 41derece kuzey paraleli ile 39 derece doğu meridyenleri üzerinde yer almaktadır. Trabzon ilinin güneybatısında yer alan Düzköy ilçesinin kuzeyinde Akçaabat, Çarşıbaşı, kuzeybatısında Vakfıkebir, batı güneybatısında Tonya, doğu ve güneydoğusunda Maçka ilçeleri bulunur. Düzköy Karadeniz sahilinden 27 km güneyde ve Trabzon iline 40 km kara yolu ile bağlanmaktadır. Düzköy ilçesinin Adrese Dayalı Nüfus Kayıt Sistemine göre; İlçe Merkezi’nde 3.523, Beldelerde 8.802, köylerde 4.010, kişi olmak üzere toplam 16.335 kişi yaşamaktadır.

.



http://frmsinsi.net/images/forumsins...sinsi.net_.jpg




Doğu Karadeniz dağlarının ortasında yer alan Kalkanlı dağlık kesiminin batı kesiminin kuzeye bakan yamaçlarında yer alan Düzköy denizden 750m yükseklikte, kuzeydoğu güneybatı yönünde ve kuzey batıya yelpaze gibi açılan vadinin yamaçlarına yerleşmiştir. Merkeze bağlı altı mahallesi (Düzalan, Cevizlik, Tepecik, Orta Mah. , Büyük Mah. , Yeni Mah. ), üç beldesi (Çayırbağı, Çal. Aykut ) ve altı köyü bulunmaktadır(Taşocağı, Gürgendağ, Alazlı, Çiğdemli, Gökçeler, Küçüktepe).

.



http://frmsinsi.net/images/forumsins...sinsi.net_.jpg




Düzköy 9 mayıs 1990 yılında ilçe statüsü kazanmış, resmi kurum ve kuruluşların yavaş yavaş yapılanması bölgenin çehresini değiştirmekte ve geliştirmektedir. Yörede Kale deresi adıyla bilinen Söğütlü deresinin yukarı bölümünün yamaçlarına kurulan yerleşim yerlerinde halkın temel geçim kaynağı tarım ve hayvancılıktır (modern tarım ve hayvancılığa geçiş yapılamamıştır) İlçede mısır, patates, fasulye başta olmak üzere, halkın ihtiyacına yönelik tarım ürünleri yetiştirilmekte, süt ve süt ürünleri çeşitli tesislerle değerlendirilmekte (8 adet süt fab. ) , ilçe ekonomisinde önemli bir getiri sağlamaktadır. Ayrıca inşaat ve inşaatçılık sektörü de halkın önemli bir geçim kaynağı olmaktadır.

.


http://frmsinsi.net/images/forumsins...sinsi.net_.jpg




Yörenin iş imkanlarının az olması sebebiyle göç ve gurbetçilik bir yaşam biçimi olmuş, özellikle 1970’li yıllardan sonra dışarıya göçte artış görülmüştür. Tipik Karadeniz iklimi yaşanan Düzköy’de mevsimler arasında yumuşak bir geçiş gözlenmektedir. Yüksekliği nispeten az olan yerlerde geniş yapraklı ağaçlar, yükseklik arttıkça iğne yapraklı ağaçlar ve orman gülleri, orman örtüsünü meydana getirmektedir. Yer yüzü şekilleri ve iklim şartlarının bir sonucu yaylacılık ilçe halkı için önemli bir ekonomik faaliyet olmaktadır.

.


http://frmsinsi.net/images/forumsins...sinsi.net_.jpg




Kendine has coğrafya ve iklime sahip olan ilçemizin zengin yaşam kültürü içindeki yayla yaşantısı çok önemli yer tutar. Düzköy Yaylaları, tüm dünyanın giderek daha fazla birbirine benzemeye başladığı yeni bin yılda geçmişten gelen ve tadı yaşandıkça fark edilen; otantik yaşama biçimi olarak kuşatıcı ve farklı yaylalardır.
Yaylalar bakir tabiatın kirlenmemiş havasını; billur gibi soğuk suları; yazın en sıcak günlerde bile ferahlatıcı serinliği; büyüleyici güzellikte manzaraları; hormonsuz ve dalında yavaş yavaş olgunlaşan bitkileri; tabiat ortamlarında yetişen hayvanlardan elde edilen ve yapılan gıdaları da sunarlar.

.


http://frmsinsi.net/images/forumsins...sinsi.net_.jpg




Rengarenk kır çiçekleri, dağ çayırları ile kaplı olan Karadeniz Bölgesindeki yaylalarımızın çevresi genellikle ladin türü çam ağaçlarıyla kaplıdır. İlçemizin sahip olduğu yeşillikleri sadece bol yağmuruna değil nemli ve sisli havasına da borçludur. Sahil şeridindeki şehirlerde yüksek nem ve sisli hava yükseklere çıkıldıkça özellikle ilçemizde yerini pırıl pırıl bir güneşe, bol oksijenli tertemiz havaya bırakır.
İlçemizden yaylaya doğru yükseldikçe bitki örtüsü genel olarak köknar, ladin, sarıçam, sedir, kayın, meşe, karaağaç, gürgen,kızılağaç ve yabani fındık gibi ağaç türleri ile orman gülü ve yabani açelya gibi binlerce kır çiçeği ile kaplıdır.
Yöre doğal güzellikleri bakımından çok güzeldir.

.


http://frmsinsi.net/images/forumsins...sinsi.net_.jpg




Düzköy Yaylası turizme elverişli gezilebilecek ve kamp yapılabilecek duruma gelmiştir. Karadeniz Bölgesinin en güzel yaylalarından birisidir. Soğuk suları, temiz havası ve doğal güzelliği ile piknik yapılmaya elverişlidir. Haçkalı Hoca Baba türbesi yaz aylarında ziyaretçi akınına uğramaktadır. Bunun dışında özellikle Çal Mağarası ile yayla şenlikleri ilçe turizmine büyük katkı sağlamaktadır.


...
.



Çalköy Mağarası


http://frmsinsi.net/images/forumsins...sinsi.net_.jpg




Dünyanın en uzun ikinci mağarası olarak da kabul edilen mağaranın içinden küçük bir dere akmakta olup, mağaranın üzerinde tarihi bir kale bulunmaktadır.


...
.


Şahinkaya


http://frmsinsi.net/images/forumsins...sinsi.net_.jpg



İlçemizin doğal güzelliklerinden biri olan Şahinkaya, Çayırbağı Beldesinde bulunmaktadır. Uzaktan bakılınca bir kaleyi andırmaktadır. Eteklerinde çam ormanlarıyla kaplıdır. Doğankaya Mahallesi, Gülcena Mahallesi ve bu mahallelerin mezralarıyla sarılıdır. Bu doğa harikası kaya üzerinde yırtıcı kuşlardan doğan ve şahinler yuva yaptığı için buraya Şahinkaya denildiği gibi Doğankaya da denilmektedir. Doğankaya Mahallesi de adını bu taştan almıştır.


...
.


Düzköy Yaylası


http://frmsinsi.net/images/forumsins...sinsi.net_.jpg



Düzköy ilçemizden 11 km güneye doğru asfalt yolla bu yaylamıza ulaşılmaktadır. 1.784 m . yükseklikte olan yaylamızda her yıl Ağustos ayının ilk haftasında Düzköy Yayla Şenlikleri yapılmaktadır. Düzköy Yaylasına yaz kış günü birlik ulaşım imkanı bulunmaktadır. Elektrik, Telefon, su gibi tüm altyapı hizmetleri tamamlanmış durumdadır. Gelen yerli ve yabancı turistlerin konaklayabileceği yeme içme ihtiyaçlarını karşılayabileceği otel ve pansiyonlar yaylamızda bulunmaktadır. Yaylamızda ayrı bir manevi değer katan Karadeniz Bölgesinin büyük evliyalarından Haçkalı Hoca Baba’nın Türbesi bulunmaktadır.

.


http://frmsinsi.net/images/forumsins...sinsi.net_.jpg



Burada her yıl Düzköy Belediyesinin organize ettiği Haçkalı Hoca Babayı Anma etkinlikleri yapılmaktadır. Dini turizmin gelişmesinde önemli bir yer konumundadır. Düzköy Yaylasının bir diğer adı da Haçka Yaylasıdır. Haçka Yaylası denilince Haçkalı Hoca Baba akla gelmektedir. Öyleki bu yayla ile Haçkalı Hoca Baba bütünleşmiş durumdadır. Düzköy Yaylası av turizmi,doğa sporları açısından son derece elverişlidir. Yamaç Paraşütü, trekking , Yayla Safari yaylamızda gerçekleştirilen spor aktivitelerinden bazılarıdır.


...
.


Serda Yaylası


http://frmsinsi.net/images/forumsins...sinsi.net_.jpg




Gökçeler Köyü tarafından kullanılmaktadır.Her yıl Eylül ayının ilk haftasında burada Serda Yayla şenlikleri yapılmaktadır. Ulaşım Akçaabat-Düzköy yolunun 20 inci kilometresinde batıya dönülerek 15 km. stabilize yolla gidilebilen yaylaya, yayla mevsiminde ticari taşıtlarla yolcu taşınmaktadır. 1946 metre yükseklikteki yayla bol oksijeni ile akciğer tedavisi görmüş hastaların tatil için tercih ettiği yerdir.


...
.


Hırsafa Yaylası


http://frmsinsi.net/images/forumsins...sinsi.net_.jpg




Çalköy Beldesi tarafından kullanılmaktadır.16,17,18 Temmuz tarihlerinde Hırsafa Yayla Şenlikleri yapılmaktadır. Bir süre ara verilen bu şenlik son yıllarda yeniden yapılmaya başlanmıştır.


...
.


Gürgendağ Yaylası


http://frmsinsi.net/images/forumsins...sinsi.net_.jpg



Gürgendağ Köyünün kullandığı bu yaylamız ilçe merkezine 14 km uzaklıktadır. Alazlı Yaylası, Maçka Yerlice Yaylası ve Düzköy Yaylasıyla çevrili bir bölgede bulunmaktadır.


...
.


Karaabtal Yaylası


http://frmsinsi.net/images/forumsins...sinsi.net_.jpg



İlçe merkezine 18 km uzaklıkta bulunmaktadır. Düzköy Yaylasının Güneybatı tarafında yer alır. Bu yaylayı Alazlı Köyü ile Çayırbağı Beldesi ortaklaşa kullanmaktadır. Yaylanın adı Karaptal denilen tepede bulunan bir şehit mezarından almaktadır. Rivayete göre bugünkü Çayırbağı Yaylasının bulunduğu yerde Karaptal adlı tepenin yamacında bulanan şehit mezarı Kommenoslar döneminde oraları yurt edinen bir Türkmen beyinin mezarıdır.

.


http://frmsinsi.net/images/forumsins...sinsi.net_.jpg



Kara Abdal adlı bu Türkmen beyi Kommenos'larla sürekli savaş halinde yaşamış, ölünce de yurt edindiği bu obaya gömülmüş ve bundan dolayı buraya Kara Abdal Yaylası adı verilmiştir. Daha sonra ilerleyen yıllarda bu ad değişerek Karaptal Yaylası olarak günümüze kadar gelmiştir. Daha önceleri ormanlık olan bu bölge zamanla ormanlık vasfını yitirmiştir. Karaptal Yayla Şenlikleri bu tepenin eteklerinde yapılmaktayken günümüzde köylüler tarafından şenlik alanı bölüşülmüş ve Karaptal Yayla Şenlikleri yapılamamaktadır.


...
.


Alazlı Yaylası


http://frmsinsi.net/images/forumsins...sinsi.net_.jpg




Alazlı Köyü halkının kullandığı bu yayla ilçe merkezinden 15 km uzaktadır. Keram Tepesi ve kayalıklarından başlayıp Karaptal Yaylası ve Gürgendağı Yaylası ile komşudur. Bu yaylada 27 ağustosta Çoban Derneği Yayla Şenliği yapılmaktadır.

...
.

Honefter Yaylası


http://frmsinsi.net/images/forumsins...sinsi.net_.jpg



Çayırbağı Beldesinin yayla olarak kullandığı bu yaylamız ilçe merkezine 17 km ve Düzköy yaylasına ise 5 km uzaktadır. Her yıl 20 Ağustos tarihinde burada Honefter Yayla Şenliği yapılmaktadır.

.


http://frmsinsi.net/images/forumsins...sinsi.net_.jpg


.

http://frmsinsi.net/images/forumsins...sinsi.net_.jpg

.

http://frmsinsi.net/images/forumsins...sinsi.net_.jpg

.

http://frmsinsi.net/images/forumsins...sinsi.net_.jpg



...
.































Prof. Dr. Sinsi 08-04-2012 12:38 AM

Türklerin Anadolu’Da Fethettiği Son Başkent | Trabzon (Trapezus)
 
Hayrat İlçesi


http://frmsinsi.net/images/forumsins...sinsi.net_.jpg



Hayrat, Trabzon ilinin bir ilçesidir. Hayrat, 1969 yılında Of'a bağlı bir belde olarak belediye Statüsüne kavuşmuş, 20 Mayıs 1990'da da İlçe statüsüne kavuşmuştur. İlçe olduktan sonra Hayrat kendini kısa sürede geliştirmiştir. Hayrat'a bağlı 3 adet belediye (Hayrat, Balaban ve Gülderen), 17 adet köy bulunmaktadır. Hayrat Merkez Belediyesine bağlı olarak da 11 adet mahalle bulunmaktadır.İlçede yaşayan bazı aileler nuhoğulları,kılıçoğulları,kancıoğullarıd ır.

.


http://frmsinsi.net/images/forumsins...sinsi.net_.jpg



Tarihi yapısı hakkında kesin olarak bir bilgi bulunmamakla birlikte, Mileoslu denizcilerle kurulan kolonilerden biri olan Of'a bağlı yerleşim birimi olan Hayrat, İ.Ü. 312'de Pontus Krallığı sınırlarına girdiği, Pontus egemenliğinin yıkılması ile Roma, sonra da Bizans egemenliğine girdiği bilinmektedir. Hayrat, Pontus Rum İmparatorluğu döneminden sonra Fatih Sultan Mehmet'in Trabzon'u fethi ile Osmanlı topraklarına katılmıştır. I. Dünya savaşında Ruslar tarafından işgal edilen Hayrat 28 Şubat 1918'de Türk Birliğince işgalden kurtarılmıştır.

.


http://frmsinsi.net/images/forumsins...sinsi.net_.jpg



Karadeniz sahil şeridine 11 km uzaklıkta bulunan Hayrat, 170 km² yüzölçümüne ve ortalama 180 m rakıma sahiptir. Arazi yapısı itibarı ile çok engebelidir, "kıran" tabir edilen sıralı, paralel tepeciklerden oluşmaktadır. Bu tepelerin en yükseği 3000 m ile Ziyaret Tepesidir.

.


http://frmsinsi.net/images/forumsins...sinsi.net_.jpg



Hayrat'ta ekonomik hayat büyük ölçüde Çay Üreticiliğine dayanmakla birlikte,az miktarda hayvancılık ve ormancılık yapılmaktadır. Çay tarım alanı 2.380 hektar, fındıklık 165 hektar, tarla 426 hektar, sebze alanı 20 hektar ve ormanlık alan 9,154 hektardır.

.


http://frmsinsi.net/images/forumsins...sinsi.net_.jpg



İlçede sanayi de çaya dayanmaktadır. Bir adet Çaykur'a ait Çay Fabrikası, bir adet de özel çay işleme atölyesi bulunmaktadır. Buralarda yaklaşık 500 işçi ve memur istihdam edilmektedir.

2009 Adrese Dayalı Nüfus Kayıt Sistemi sonuçlarına göre Hayrat nüfusu, 5,034'ü İlçe merkezinde, 6,852'sı kırsal kesimde olmak üzere 11,886 olarak tespit edilmiştir. Okur yazar oranı %93 tür.

.

http://frmsinsi.net/images/forumsins...sinsi.net_.jpg
.

.
http://frmsinsi.net/images/forumsins...sinsi.net_.jpg
.
http://frmsinsi.net/images/forumsins...sinsi.net_.jpg

...
.



Prof. Dr. Sinsi 08-04-2012 12:38 AM

Türklerin Anadolu’Da Fethettiği Son Başkent | Trabzon (Trapezus)
 
Köprübaşı İlçesi (Goneşara)

http://frmsinsi.net/images/forumsins...sinsi.net_.jpg



Köprübaşı, Trabzon ilinin bir ilçesidir.
Sürmene, Araklı ve Çaykara ilçeleri arasında kalır. 1998 yılında Köprübaşı'nın Beşköy beldesinde elim bir sel felaketi olmuş ve 40 küsür vatandaşımız hayatını kaybetmiştir. Merhum Adnan Kahveci, merhum Recep Yazıcıoğlu ve Mustafa Sait Yazıcıoğlu bu ilçeye bağlı Beşköy beldesinin yetiştirdiği devlet adamlarıdır. Milli futbolcu Fatih Tekke bu ilçede doğmuştur.
Tarih boyunca pek çok bakan ve vekiller yetiştiren bir ilçe olarak ün yapmiştir.

...
.


Tarihçesi

http://frmsinsi.net/images/forumsins...sinsi.net_.jpg



Köprübaşı ilçesinin tarihçesi ve ilk yerleşmeler hakkında bilimsel bir literatür yok denecek azdır. Eldeki tarihi bilgilere göre Trabzon’un fethinden sonra Orta Asya’dan gelen çeşitli Türk kavimleri Trabzon’a gelerek boş buldukları yerlere yerleştirilerek buraları iskan etmişleridir. Köprübaşı iskana açılmadan önce çok sık ve gür ormanlarla kaplı idi. Ağaçların sıklığından dolayı güneş toprağı ısıtmazdı. Of ilçesine yerleşen Türk kavimlerinden bir aile; Of ilçesi ile Köprübaşı arasında bulunan Kozalak Dağı denilen tepeyi aşarak bugünkü Köprübaşı ilçesine bağlı Fidanlı Mahallesi’nde Tekke mevkisinde Kuzgun Irmağı denilen yerde ormanın içinde güneşten ara bir yerde bir baraka yapmak suretiyle buraya yerleşmiştir.

.


http://frmsinsi.net/images/forumsins...sinsi.net_.jpg



Bu yerleşim yeri güneşten ara yer diye adlandırıldığından bilahare Köprübaşı denilen ve ilk iskan edilen bölgeye Güneşara adı verilerek uzun yıllar bu şekilde adlandırılmıştır. Daha sonra Şarki ve Garbi Güneşara olmak üzere iki muhtarlığa dönüştürülmüştür. Bölgenin merkezinden akmakta olan ve kaynağı merkezden 40 km uzakta yaylalarda bulunan Manahoz Deresi etrafında yerleşen halkın, yayaların geçişini sağlamak üzere mevcut Manahoz Deresi üzerinde çok sayıda köprü yapmak suretiyle ve bu köprülere çeşitli adlar verilerek ( baş köprü, büyük köprü, orta köprü vb. ) bilahare Sürmene ile Köprübaşı arasında en son yapılan köprüye köprülerin başı denilmek suretiyle, Güneşara denilen yerleşim yeri “ Köprübaşı “ adını almıştır.

.


http://frmsinsi.net/images/forumsins...sinsi.net_.jpg



Köprübaşı 1929 yılında 15 köyden oluşan Bucak teşkilatına dönüştürülerek bucak olmuştur.
Fidanlı, Akpınar ve Gündoğan Mahallelerinin tüzel kişiliklerinin birleştirilmesi ile 1965 yılında Köprübaşı Belediyesi kurulmuştur.
5 Mayıs 1990 tarihinde 3644 sayılı kanunla Sürmene İlçesinden ayrılarak yeni bir ilçe olarak kurulmuş olup; 12 Ağustos 1991 tarihinde ilk Kaymakamı göreve başlamıştır.

...
.


Coğrafi Yapısı

http://frmsinsi.net/images/forumsins...sinsi.net_.jpg



Köprübaşı; kuzeyden Sürmene İlçesi, güneyden Bayburt İli, Doğusundan Çaykara, Of ve Dernekpazarı ilçeleri, batısında Sürmene ilçesine bağlı Küçükdere Bucağı ile komşudur.
Köprübaşı İlçesinin 9 mahallesi ve 4 köyü vardır. Köyleri: Arpalı, Güneşli, Çifteköprü,Yağmurlu; Mahalleleri : Akpınar, Fidanlı, Gündoğan, Yılmazlar, Büyükdoğanlı, Küçükdoğanlı, Emirgan ,Dağardı ve Konuklu) İlçe merkezinde rakım 220 metredir. İlçenin yüzölçümü ise 132 km2 dir. Trabzon İlini Bayburt İline bağlayan en kısa karayolu ilçeden geçmektedir.

.


http://frmsinsi.net/images/forumsins...sinsi.net_.jpg



Mahalle ve köylerin ilçe merkezine uzaklıkları: Beşköy 3 km Arpalı Köyü 27 km Çifteköprü Köyü 5 km Güneşli Köyü 7 km Yağmurlu Köyü 7 km Akpınar Mahallesi - Fidanlı Mahallesi - Gündoğan Mahallesi - Büyükdoğanlı Mahallesi 7 km,Küçükdoğanlı Mahallesi 5 km, Dağardı Mahallesi 9 km, Emirgan Mahallesi 15 km,Konuklu Mahallesi 4 km, Yılmazlar Mahallesi 9 km.dir.
Büyükdoğanlı köyü oldukça yüksek ve engebeli bir arazi yapısına sahiptir.Köyün ulaşımı kışın sekteğe uğramakla beraber yolu stabilizedir.Köy bir dağın yamacınakurulmuş olup köy halkı geçimini zor şartlardaki tarım ve hayvancılıktan karşılamaktadır.

.


http://frmsinsi.net/images/forumsins...sinsi.net_.jpg



İlçenin Köprübaşı Merkez Belediyesi ile Beşköy Belde Belediyesi olmak üzere 2 adet belediyesi bulunmaktadır. İlçede toplu yerleşim alanlarını oluşturan köy ve mahalleler ayrı ayrı dağınık bir şekilde yerleşim alanlarına sahiptir. Bu da yörenin meyilli ve dik yamaçlı olmasından kaynaklanmaktadır.Köprübaşı ilçesinin iklimi Doğu Karadeniz Bölgesi’nin iklim özelliklerini taşımaktadır. Yazları serin, kışları ise ılık geçer. Her mevsim yağış görülmektedir.

.


http://frmsinsi.net/images/forumsins...sinsi.net_.jpg



Bölgede güneyden kuzeye doğru akan Manahoz deresi bulunur. Bu dere ilçenin en önemli akarsuyu durumundadır. Yeni Yayla ve Gezge kuronlarından doğar, Madur Dağının eteklerinden çıkan en bol kolu alır. Hamzaağa Yaylasından doğan ikinci kolla Arpalı Köyü’nde birleşerek kuzeye doğru akmaya devam eder. Doğuda Sultanmurat yamaçlarından akan Vartan ile, batıdan akan Vizera deresi, Ehşoho deresi, Çifteköprü deresi ve Ormanseven deresini alarak Sürmene ilçe merkezinden Karadeniz’e dökülür.

.


http://frmsinsi.net/images/forumsins...sinsi.net_.jpg



İlçede arazi yapısı yamaç ve dağlıktır. Dağlar ilçenin güneyinde doğu- batı doğrultusunda uzanırlar. Dağlar ormanla kaplıdır.
İlçede en önemli yükseltiler Manahoz Vadisi ve Küçükdere Vadisi arasında Kuzeyden güneye doğru artarak yükselen sırtlardır. Bu yükseltiler sırası ile; Ayluka Tepesi, Yeniyol Tepesi, Kangeller Tepesi, Harman Kayalıkları Tepesi ve güneyde yörenin ve ilçenin en yüksek yeri ve simgesi olan Madur dağıdır. (Yükeskliği 2742 metre )

...
.


Ekonomik Yapısı

http://frmsinsi.net/images/forumsins...sinsi.net_.jpg



İlçede en önemli gelir kaynağı tarım ve hayvancılıktır. Tarım ürünü olarak fındık, çay ve mısır başlıca ekilen ürünlerdir. Son yıllarda kivi yetiştiriciliği de yaygın olarak yapılmaya başlanmıştır. Genel olarak büyükbaş ve küçükbaş hayvancılık yaygın olarak yapılmaktadır. Köy ve mahallelerde yaşayan hemen herkesin evinde hayvancılık yapılmaktadır. Gelir kaynaklarından birisi de ağaç işleri ve el sanatlarıdır. Beşik yapımı, kaşık yapımı ile uğraşıp geçimini sağlayan pek çok kisi bulunmaktadır. İlçede insanların bir arada çalışıp üretim yapabileceği fabrika vb. üretim tesisi bulunmamaktadır. Ekilen alanların az olması beraberinde geçimin güçlüklerini getirmektedir. Bu nedenle cogunlukla İstanbul, İzmit, Samsun , Sakarya ve Zonguldak’a gurbete gidilmektedir.

.


http://frmsinsi.net/images/forumsins...sinsi.net_.jpg



İlçeye bağlı Harmantepe Yaylası tarihi bir öneme sahiptir. 1916 yılında Doğu Anadolu ve Karadeniz Bölgesi’ni işgal eden Rus Ordusuna karşı verilen savaşta Sultanmurat ve Harmantepe’de büyük savaşlar yaşanmış ve Rus ordularının sahildeki kuvvetleriyle birleşmesi bu cephelerde önlenmiştir. Harmantepe’de şehit düşen askerlerimiz için her yıl 29 Haziran tarihinde anma törenleri tertiplenmektedir.

...
.


Yaylaları

http://frmsinsi.net/images/forumsins...sinsi.net_.jpg



İlçenin güneyinde doğu – batı ekseninde uzanan dağ eteklerinde 1750 – 2200 metre yüksekliklerde yaylalar vardır. Bu yaylaların denize doğru alçalan kesimleri, özellikle vadi yamaçları ormanlarla kaplıdır. Yaylalar geniş otlakları, temiz havası ve soğuk suları nedeni ile yaz aylarında hayvancılıkla geçinen halkın uğrak yerleridir.

.


http://frmsinsi.net/images/forumsins...sinsi.net_.jpg



Mayıs ayından Eylül ayının sonuna kadar bu yaylalar canlılığını korur. Köprübaşı İlçesine bağlı olarak; Soğuksu , Ebeler, Küçük Kangel, Harman, Ağaçbaşı, Yangın, Vizera, Mincena (Bu yaylalar Yedipare Mincena Yaylaları olarak bilinir) Sulak, Köşk, Kutlusu, Taşlı ve İsmailağa yaylaları bulunmaktadır.

.


http://frmsinsi.net/images/forumsins...sinsi.net_.jpg
.

http://frmsinsi.net/images/forumsins...sinsi.net_.jpg
.

http://frmsinsi.net/images/forumsins...sinsi.net_.jpg
.

http://frmsinsi.net/images/forumsins...sinsi.net_.jpg

...
.






Prof. Dr. Sinsi 08-04-2012 12:38 AM

Türklerin Anadolu’Da Fethettiği Son Başkent | Trabzon (Trapezus)
 
Maçka İlçesi

http://frmsinsi.net/images/forumsins...sinsi.net_.jpg



Maçka, Trabzon iline bağlı bir ilçedir. Gümüşhane karayolu üzerinde ve Trabzon'a 29 Km. uzaklıktadır. Denizden yüksekliği 365 metre olan ilçenin yüzölçümü 1000 Mm²'dir. 2009 Adrese Dayalı Nüfus Kayıt Sistemi göre ilçe nüfusu 25,723 kişidir.
Ladin ormanlarının ağırlıkta olduğu vadilerin ortasındaki bir dere yatağına kurulmuş olan ilçe merkezi, doğal güzellikler bakımından Trabzon'un en zengin yerlerindendir. İlçenin 17 Km. kadar güneyindeki Sümela Manastırı (Meryem ana), Trabzon ili ve Maçka ilçesinin turizm gelirleri bakımından önem arz etmektedir.

.


http://frmsinsi.net/images/forumsins...sinsi.net_.jpg



Tamamıyla yüksek dağlardan oluşan Maçka arazisi, 2000 metreye kadar ormanlarla, daha yükseklerde ise otlaklar ve dağ bitkileri ile kaplıdır. Yayla denilen bu yüksek yerler manzarası, temiz havası ve kaynak suları ile doğal güzellikler yönünden eşsizdir. Meşhur Zigana Geçidi de buradadır. Ünlü ve Trabzon ilinin turizm potansiyeli en yüksek yörelerinden biri olan Şolma Yaylası, turizm merkezi olarak ilan edilmiştir.

.


http://frmsinsi.net/images/forumsins...sinsi.net_.jpg



İlçenin Şolma Yaylası; merkeze 22 Km. uzaklıkta çam ormanları ile çevrilmiş, soğuk suyu düz çimenleri ve çeşitli kokulu çiçekleri ile görülmeye değer bir yayla konumundadır.

.


http://frmsinsi.net/images/forumsins...sinsi.net_.jpg



Maçka ilçesinde turistik değerlere sahip görülmeye değer birçok yayla vardır. Bunlardan bazıları; Kiraz Yaylası, Lapazan Yaylası, Gulindağı Yaylası, Mağura Yaylası, Figanoy Yaylası ve Lişer Yaylalarıdır. Lişer Yaylası (Ocaklı-ispela) her yıl 7 Temmuz günü çevre yaylalar ve köylerden gelen insarılarla "Soğuksu Şenlikleri"ni kutlamaktadır.


...
.


Tarihi Eserler

http://frmsinsi.net/images/forumsins...sinsi.net_.jpg


Turizm bakımından Doğu Karadeniz'in ve Trabzon'un en önemli ilçelerinden olan Maçka'da birçok tarihi eser bulunuyor. İlçede bulunan tarihi eserler ise şunlardır:

...
.



Sümela Manastırı

http://frmsinsi.net/images/forumsins...sinsi.net_.jpg



İlk olarak 4. yüzyıl'da Atinalı iki keşiş tarafından mevcut bir mağarayı genişleterek yapılan kilise, 6. ve 13. yüzyıllarda da genişletilmiştir. Meryem Ana'ya ithaf edilen manastır, bir iddiaya göre ismini Latincedeki "Panaghia Tou Menas" dan (Karadağın Bakiresi)almaktadır. 1461 yılında bölgenin Osmanlı egemenliğine girmesinden sonra da faaliyetlerine devan etmiştir.

.


http://frmsinsi.net/images/forumsins...sinsi.net_.jpg



Su kemerleri, kilise ayazma, mutfak, öğrenci odaları, kütüphane, erzak depoları ve mahzenler bulunan manastırdaki frensklerin bir bölümü tahrip edilmiştir. Trabzona 47 kilometre, Maçka'ya 17 kilometre uzaklıkta Altındere Milli Parkı içinde bulunan manastıra, yaz aylarında Trabzon Çömlekciden; Maçka minibüsleriyle çok kolay ve güvenli bir şekilde gidip gezmek mümkündür.

...
.


Vazelon Manastırı

http://frmsinsi.net/images/forumsins...sinsi.net_.jpg



Maçka'ya 8 kilometre uzaklıkta Gümüşhane karayolu üzerinde Kiremitli Köyü'nün çam ormanları arasında yer almaktadır. Manastırın ilk kurucusu ve yapım tarihi bilinmemektedir.Bununla birlikte bazı araştırmacılar MS 270 ve MS 317 tarihleri arasında kurulduğunu belirtiyorlar. Günümüze oldukça büyük değişiklerle gelebilen manastırı, imparotor Justinianus onartmıştır. Bugünkü görünümünde manastırın sağır duvarlı birinci katına batısına merdivenle çıkılmakta ve buradan da küçük bir hole ulaşılmaktadır.

.


http://frmsinsi.net/images/forumsins...sinsi.net_.jpg



Bu girişin iki yanındaki koridorlar ve çevresinde üçerden altı oda yer almaktadır. Son derece harap ve perişan durumdaki manastırda yalnızca yapı kalıntıları vardır. Manastır 1923 yılında terkedilmiştir. Tüm bunlara rağmen halen eski ihtişamının izlerini taşımaktadır. Vadi boyunca akan ırmakta kültür balıkçılıği manastıra yakın bir alanda yetiştirilmektedir. Manastıra günü birlik turlar acentalar tarafından düzenlenmektedir. Ayrıca Maçka Trabzon Sümela minibüs durağı günü birlik turlar düzenlenmektedir. Çömlekçi ve Maçka dan Sümelaya çok rahat bir şekilde ulaşıp ziyaret edilebilir.

...
.



Kuştul Manastırı

http://frmsinsi.net/images/forumsins...sinsi.net_.jpg



Maçka'nın Atasu (Galyan) Beldesi Şimşirli Köyü'nde bulunan manastır, vadiye hakim bir tepe üzerinde kurulmuştur. Diğer manastırlar kadar tanınmış olmamakla birlikte gelen yabancı turistlerin büyük ilgisini çekmektedir.

.


http://frmsinsi.net/images/forumsins...sinsi.net_.jpg

...
.



Köyleri

http://frmsinsi.net/images/forumsins...sinsi.net_.jpg



Akarsu-Larhan, Akmescit-Zanoy, Alaçam-Konga, Alataş-Mandiranyon, Altındere-İstalita, Anayurt-Kransa, Ardçlıyayla-İskopya, Arıkaya-Valena, Armağan-Kok, Bağışlı-Konaka, Bahçekaya-Olasa, Bakımlı-Ağursa Bakırcılar-Kizera, Barışlı-Zagena, Başar-İstama, Çamkonak-Mesohor, Çamlıdüz-Paparaza, Çıralı-Melanlı, Çatak-Meksila, Çayırlar-Çayırlar, Çeşmeler-Zenha, Cinali-Cinali, Coşandere-Kosbitiyos,Arzonoz, Dikkaya-Zavera, Duralı-Oksa, Ergin-Armanos, Esiroğlu-Anbela, Gayretli-Hozari, Günay-Sesara, Gürgenağaç-Yanakandoz, Güzelce-Pontila, Güzelyayla-Ferğanlı, Hamsiköy-Ciharlı, Kapıköy-Kapıköy, Kaynarca-Limli, Kırankaş-Verana, Kırantaş-Kudula, Kiremitli-Sersa, Yeşilyurt-Hacevera, Yazılıtaş-Yanandoz, Yukarı Yeşilyurt-Sivoy, Ocaklı-İspela, Ormanüstü-Kusera, Ornekalan-Magura, Ortaköy-Hordakop,Yazlık-Livera, Mataracı- İlaksa,Sevinç-Soldoy, Taşalan-Mesailli’dir.

.


http://frmsinsi.net/images/forumsins...sinsi.net_.jpg

.

http://frmsinsi.net/images/forumsins...sinsi.net_.jpg
.

http://frmsinsi.net/images/forumsins...sinsi.net_.jpg
.

http://frmsinsi.net/images/forumsins...sinsi.net_.jpg
.

http://frmsinsi.net/images/forumsins...sinsi.net_.jpg

...
.





Prof. Dr. Sinsi 08-04-2012 12:38 AM

Türklerin Anadolu’Da Fethettiği Son Başkent | Trabzon (Trapezus)
 
Of İlçesi

http://frmsinsi.net/images/forumsins...sinsi.net_.jpg



Of, Trabzon ilinin doğusunda yer alan ve tarihi çok eskilere dayanan bir ilçedir. Halkının önemli bir bölümü Türkmen Çepnilerden ve Gürcistan'dan gelen Kumanlardan oluşur.[kaynak belirtilmeli] Arazisini Of'tan Karadeniz'e dökülen Solaklı, Baltacı ve İyidere derelerinin aşağı havzaları oluşturur. İlçenin güneyinde Hayrat ve Dernekpazarı ilçeleri, doğusunda Rize ili, batısında Sürmene ilçesi ve kuzeyinde Karadeniz bulunur.

.


http://frmsinsi.net/images/forumsins...sinsi.net_.jpg



Osmanlı döneminde ve Cumhuriyet'in ilk yıllarında daha büyük bir yüzölçüme sahip olan ilçenin sınırları 1948 yılında Çaykara'nın, 1990 yılında da Hayrat'ın ilçe olmasıyla daralmıştır.
Of, ülkenin yönetiminde söz sahibi olan birçok siyasetçi ve bürokrat yetiştirmiştir. Tarihi, kültürel, siyasi ve ekonomik olarak zengin bir ilçedir.

...
.


Etimoloji

http://frmsinsi.net/images/forumsins...sinsi.net_.jpg



Ophiussa veya Ophiusa Eski Yunancada "yılanların yaşadığı yer" [1] anlamına gelmekte olup başta Portekiz, Rodos ve Marmara Denizi'ndeki Avşa adası olmak üzere çok sayıda yerleşim antik çağda bu adı taşımıştır.[2] Gerçekte Antik çağ yazılı kaynaklarında Of "OPIUNTE" adıyla geçmektedir ve eski Lazca "OPUTHE"=(Yerleşim yeri; köy) anlamını ifade eder. Trabzon Of ve hinterlandında Lazlarin arkaik öncülleri olan Kolhis veya Tzan kabilelerini yaşadığı tarihsel tanıklıklarla sabittir.

...
.


Tarihçesi

http://frmsinsi.net/images/forumsins...sinsi.net_.jpg



Doğu Karadeniz Bölgesinin tarihi ve özellikle bölgenin en önemli şehri olan Trabzon'un tarihi ele alındığında, batılı tarihçilerin büyük bir çoğunluğu bölge tarihinin Yunan kolonileriyle başladığını vurgulamaktadırlar. Halbuki bölgeye Yunan kolonileri gelmeden önce birçok tarihçinin de belirttiği gibi bölgede yerli kavimler bulunmakta idi. Bu insanlar muhtemelen en eski çağlardan beri bu toprakların yerlileri olarak Doğu Karadeniz Bölgesinde yaşamaktaydılar. Bölge muhtelif zamanlarda Yunanlılar tarafından işgal edilmiş ve kısa süreli koloniler kurulmuştur. Bu koloni idareleri, yerli halkı kapsamıyordu. Bu koloni devletlerinin en güçlü oldukları zamanlarda bile hükümranlıkları ancak bulundukları surlar içinde sınırlı kalmıştır. Sur dışında yaşayan yerli kabileler bağımsız topluluklar olarak yaşamışlardır.

.


http://frmsinsi.net/images/forumsins...sinsi.net_.jpg



Bölge, Roma İmparatorluğunun parçalanmasıyla Doğu Roma olarak bilinen Bizans'ın payına düşer. Bu hakimiyet, 1204 yılında Latinlerin İstanbul'u işgal etmesine kadar devam eder. Bu tarihten sonra 1461 yılına kadar (Fatih Sultan Mehmet'in Trabzon'u fethi), yine Bizans İmparatorluğunun uzantısı olan, Bizans hanedanı Komnenosların kurmuş olduğu Trabzon Rum Devleti'nin egemenliğinde kalır. 4. yüzyıl başlarında Hıristiyanlığın Roma İmparatorluğu tarafından resmi din olarak kabul edilmesiyle, bu din halk arasında hızla ve serbestçe yayılmaya başladı.

.


http://frmsinsi.net/images/forumsins...sinsi.net_.jpg



Daha önce Doğu Karadeniz'de yaşayan kavimler de Hıristiyanlığa geçmeye başladılar. Hıristiyanlaşan bu kavimler tedrici bir şekilde Doğu Kilisesi'nin resmi dili olan Yunanca'yı öğrenmek zorunda kaldılar. Özellikle 10. yüzyıldan sonra Papazların telkinleriyle bu dili konuşmak daha da yaygınlaştı. Zira Papazlar "İncil'in dili dışında bir dilde konuşulan her kelime cehenneme gitmek için işlenen bir günah olarak hesaplanacaktır" şeklinde telkinlerde bulunmakta idi. Bu durum, yerel halkın kendi dilleriyle karışık bir Yunanca ya da halk arasında bilinen adıyla Rumca konuşulmasına neden olmuştur. İzlenen bu Bizans siyaseti, yerel dillerin, inançların ve geleneklerin büyük bir çoğunluğunun belleklerden silinmesine, kısaca yerli unsurların asimile olmasına neden olmuştur.

.


http://frmsinsi.net/images/forumsins...sinsi.net_.jpg



12. asırda Çepni Türkmenleri Doğu Anadolu üzerinden göç ederek Doğu Karadeniz'e yerleşmiştir. Trabzon'un batı bölgelerine yerleşen Çepniler den Trabzon'un doğusuna da yerleşmeler olmuş ve bu gün dahi Trabzon'un Çaykara ilçesinde soyadı Çepni olan aileler mevcuttur. Bölgenin asıl unsurları kuman kıpçaklarıdır. Gürcistan'dan bütün karadenize dağılan kumanlar Of bölgesine yoğun olarak yerleşmiştir.

.


http://frmsinsi.net/images/forumsins...sinsi.net_.jpg



Kumanlar Gürcistan'da uzun süre kaldığından hristiyanlığı benimsemişlerdi Of ve çevresi 1461 yılında Trabzon'un Fatih tarafından fethedilmesiyle Osmanlı İmparatorluğunun eline geçmiştir. bu tarihten sonra gittikçe Müslümanlaşmaıştır.Yavuz Sultan Selim'in Trabzon Valiliği sırasında da yoğun kuman iskanları ile nüfusu artmıştır. 1717 yılında Rizeli kuman soylusu Tuzcuoğlu isyanında Tuzcuoğlu Memiş Ağa, kaçarak Oflulara sığınmışlar, Osmanlı Ordusu Ofluları kırmaya başlamasına rağmen kendilerine sığınan Memiş Ağa teslim edilmemiştir. Ancak Memiş Ağa kendi isteği ile Ofluların kırılmaması için teslim olmuştur. Yunan Kaynaklarında belirtildiğine göre 1912 yılında Of'taki Rum nüfusun oranı ancak yüzde 1 olmuştur.

.


http://frmsinsi.net/images/forumsins...sinsi.net_.jpg



Oflular bölgenin tarıma elverişli olmayışı nedeniyle ya gurbete ya eğitime yönelmişleridr. bu doğrultuda koskoca Osmanlı İmparatorluğunun din adamı yetiştiren müesselerinin çoğu İstanbul'dan sonra Of'ta olmuştur. Oflu hocalar kaybolmaya yüz tutmuş din ilimlerini tekrar canlandırmışlar, Hazerfen Ahmet Çelebi gibi uçan yedi Türkten üçü Oflu Hocalardan olmuş, en dakik saat bulma aletlerini yapmışlar ve uygulamışlar,Kurtuluş Savaşı sırasında Atatürk'ü desteklemişler, İstanbul'da en büyük medreselerde müderrislik yapmışlar, padişaha kafa tutmuşlar, Mehmet Akif'in şiirlerine konu olmuşlardır.

.


http://frmsinsi.net/images/forumsins...sinsi.net_.jpg



Türkiyenin her yerinde Oflu Hocalar simge olmuşlar, şarkılara, fıkralara konu olmuşlar, Of dışında bir çok yerde Oflu Hoca mezarları yatır haline dönüşmüştür. Bölge 1929 yılında pek çok köylünün ölümü ve evini kaybetmesine yol açan ve Of felaketi olarak nitelendirilen bir sel baskını yaşamış ve halkının bir bölümü Maçka ilçesine göç etmek zorunda kalmıştır.

...
.



Coğrafyası

http://frmsinsi.net/images/forumsins...sinsi.net_.jpg



İlçe; toplam alanı 330 km², ortalama rakımı 10 metre olan, tabiatın bütün özelliklerini sergileyen, deniz ve karanın bütünleştiği eşsiz doğal güzelliklere sahip bir alan üzerinde kurulmuş şirin bir ilçedir.
Trabzon'un yaklaşık 52 km doğusunda olan ilçenin, doğusunda Rize ili, batısında Sürmene ilçesi, güneyinde Hayrat ve Dernekpazarı ilçeleri, kuzeyinde Karadeniz bulunmaktadır.

.


http://frmsinsi.net/images/forumsins...sinsi.net_.jpg



Yörenin en büyük akarsularından Solaklı Irmağı'nın taşımış olduğu alüvıyal yığıntıları kıyıda biriktirerek meydana getirdiği düz ve fazla geniş olmayan bir alan üzerine kurulmuş bir sahil yerleşim birimidir. Çaykara ve Of ilçelerini birbirine bağlayan karayolu ilçeyi ikiye ayırır.
Daha eski yerleşim yeri olan Solaklı Deresi'nin doğusundaki merkez, genel olarak ilçedeki idari birimlerin yer aldığı alandır. Yeni yapılanmalarla Solaklı Deresi'nin batısındaki alan da gelişmiştir. Bu alan ilçe sakinlerince Kalyon Mevkii diye adlandırılmaktadır.

.


http://frmsinsi.net/images/forumsins...sinsi.net_.jpg



İlçenin yerleşim yerinin kuruluş alanı dar ve düz biçimde devam ettiği halde, hemen arka kısmında dağlar birden bire yükselmekte, geçişi ve yükselmeyi engelleyici çok eğimli bir dağ sisteminin geldiği dikkat çekmektedir. Bu heybetli yükselişle dağlar, yeşilin tonlarının hepsini sergileyen bir güzelliğe sahiptir. Güneye doğru gidildikçe bu renk armonisi çok daha dikkat çekmektedir.

.


http://frmsinsi.net/images/forumsins...sinsi.net_.jpg



Doğu Karadeniz Bölgesi'nin iklim tipi özelliklerine sahiptir. Yağışların her mevsimde bol olması ve sürekliliği, yöre iklimini etkiler. Yağışın en fazla olduğu dönem Sonbahar mevsimidir.
Denizin düzenleyici etkisi termostat görevi gördüğünden, hem günlük, hem yıllık sıcaklık farklılıklarının fazla olması önlenir. Yaz aylarında fazla sıcak olmadığı gibi, kış aylarında da dondurucu soğuklar görülmez. Her mevsim yağışlı, yazları serin, kışları ılık geçer.

.


http://frmsinsi.net/images/forumsins...sinsi.net_.jpg



Ardındaki dağların birden yükselmesi dolayısıyla yamaç yağışları gerçekleşir.
Rüzgarların esiş yönleri ve şiddet dereceleri mevsim özelliklerine bağlı değişiklikler gösterir. Genel olarak Lodos, Poyraz ve Kıble rüzgarları görülür.

...
.


Akarsuları

http://frmsinsi.net/images/forumsins...sinsi.net_.jpg



İlçe yerüstü kaynakları bakımından zengin bir yöre özelliğindedir. Dağların denize paralel olarak uzanması yüzünden akarsular, sadece kuzeye bakan yamaçlardan denize doğru akar.
Güneyde bulunan yüksek dağların yamaçlarından çıkan akarsular, sert akışlı, dar boğazlar içinden geçerek, derin vadiler boyunca denize ulaşırlar.

.


http://frmsinsi.net/images/forumsins...sinsi.net_.jpg


Başlıca akarsular;
Solaklı Deresi
Baltacı Deresi
İkizdere
İvyan (gelincik) Deresi
.


http://frmsinsi.net/images/forumsins...sinsi.net_.jpg



Yörede bol yağış olmasından dolayı gür orman alanları mevcuttur. Yöredeki orman örtüsünün kendi kendini yenileyebilme özelliği vardır. Kesilen ağaçların yerine yenileri dikilmeden orman örtüsü kendi kendine büyüyüp gelişebilmektedir.

.


http://frmsinsi.net/images/forumsins...sinsi.net_.jpg



Kıyı şeridinde orman yerine küçük ağaç toplulukları göze çarpar. Burada en yaygın çeşit olarak fındık, taflan, kızılcık, üzüm, muşmula, defne gibi küçük ağaçlar ile çalı ve sarmaşıklar yetişir. Bunun yanında narenciye ürünlerine rastlamak da mümkündür. Kıyı şeridinde nüfus yoğunluluğunun çok olmasından dolayı doğal bitki örtüsü tahrip edilmektedir.

.


http://frmsinsi.net/images/forumsins...sinsi.net_.jpg



Denizden 300-400 m yüksekliğe kadar olan yerlerde kızılağaç, meşe, kestane, ceviz vb. olan orman tiplerine rastlanır. Daha yükseklerde ormanlar alan ve büyüklük olarak birleşir. Dağların denize bakan ve daha nemli olan kuzey yamaçları daha yeşildir. Yükselti 600-800 m'yi aşınca yüksek dağların etek ormanları gözükmeye başlar. Bu ormanlarda en yaygın olan türler; kışın yapraklarını döken meşe, gürgen gibi ağaçlardır. Ancak bu tür ormanların önemli bir kısmı orman kazanmak amacıyla insanlar tarafından tahrip edilmiştir.

.


http://frmsinsi.net/images/forumsins...sinsi.net_.jpg



Yükseklik arttıkça dağ ormanları ortaya çıkmaya başlar. Bu yükseklik 1200 m'ye gelene kadar yapraklı ağaç çeşitleri ormanları meydana getirir. Bunlar arasında en çok meşe, kestane, şimşir, kızılağaç ve ıhlamur ağaçları göze çarpar. 1200-1600 m arasında orman çeşitleri yapraklı ve iğneli ağaçlardan oluşan karışık ormanlardır. 1600 m'den sonraki yükseklik kuşağında çam, ladin ve köknar gibi ağaçlardan meydana gelen iğneli ormanlar göze çarpar.

.


http://frmsinsi.net/images/forumsins...sinsi.net_.jpg



Bu ormanlar 2000-2300 m'ye kadar uzanır. Daha yüksek yerlerde ormanlar kaybolur yerini çayırlar ve dağ otlakları alır.Genellikle sık ormanlar 1200-1600 m aralarında yer alır. 1600 m'den yüksek olan yerlerde en çok çam ormanları görülür.

...
.


Tarım Ve Hayvancılık

http://frmsinsi.net/images/forumsins...sinsi.net_.jpg



İlçede, nüfusun önemli bir kısmı tarım sektöründe çalışmaktadır.
Elde edilen başlıca tarım ürünü çaydır. Çay, ayrıca bölgenin başlıca geçim kaynağıdır. İlçe arazisinin engebeli oluşu (% 75) bölgede modern tarımın yapılmasını engellemektedir. Bu da, toprağın ve iklimin elvermesiyle, çay tarımının önünü açmaktadır. Ayrıca fındık tarımı da bölgenin geçimini sağlayan tarım ürünleri arasındadır. Diğer üretilen ürünlerinin çoğu ticari amaçla değil, kendi aile ihtiyacını karşılayacak şekilde üretilmektedir.

.


http://frmsinsi.net/images/forumsins...sinsi.net_.jpg



Başlıca ürünler: Çay, fındık, mısır, patates, kara lahana, fasulye, kabak, elma, armut, erik, üzüm, incir, kiraz, kestane, karayemiş, narenciye ve kivi'dir.
Son zamanlarda özellikle kivi üretimine özen gösterilmekte, üreticiler devlet tarafından teşvik edilmekte ve desteklenmektedir. Kivi, çaya alternatif ürün olarak yetiştirilmektedir.

.


http://frmsinsi.net/images/forumsins...sinsi.net_.jpg



Bölgede;Sürü hayvancılığı olmamakla birlikte, ahır hayvancılığı şeklinde büyükbaş hayvancılık, İç kesimlerde küçükbaş hayvancılığı, koyun ve kıl keçisi yetiştiriciliği, Kümes hayvancılığı, tavuk, kaz, ördek, tavşan yetiştiriciliği, Denize komşu olması ve Karadeniz'in verimliliği, ayrıca akarsularda yetişen tatlı su balığı avcılığı ile, balıkçılık, Bitki çeşitliliği, çiçeklerin bol olması, çok sayıda meyve ağaçları bulunması dolayısıyla, arıcılık bölgede yapılan başlıca hayvancılıktır.

...
.


Yaylacılık

http://frmsinsi.net/images/forumsins...sinsi.net_.jpg



Yazları sıcaklıklardan kurtulmak ve hayvanlara gür otlaklar bulmak amacıyla yaylacılık yapılmaktadır. Günümüzde bu faaliyet yerini turizm amacına bırakmaya yönelmiştir. Hayrat Of'dan ayrıldıktan sonra, her ne kadar yaylası kalmadıysa da eski yaylalıları kendilerini halen Of'lu olarak tanımlamaktadır. Bunlar başlıca (BÜYÜK MESORAŞ)-SARMAŞIK, (KÜÇÜK MESORAŞ)-GÖKSEL, (HALNUT) YENİKÖY,CUVAMANK dır. Bunlar köy statüsünde olup bunlara bağlı ayrıca yaylalar da vardır. Mesela Büyük harman, Kadınlar, Çunis yaylaları gibi.


...
.


Of Felaketi

http://frmsinsi.net/images/forumsins...sinsi.net_.jpg



Of felaketi veya Of sel baskını, 6 Temmuz 1929 yılında Trabzon iline bağlı Of, Çaykara ve Sürmene ilçelerinde etkili olan çok sayıda kişinin ölümü ve evin yıkımına sebep olan büyük sel baskınının adıdır. Bu sel baskınında evlerini kaybedenlerin büyük bölümü Arap Kaymakam döneminde Maçka ilçesinde 1923 mübadelesi ile Yunanistan'a gönderilen Karadeniz Rumları'nın evlerine yerleştirilmiştir.

.

http://frmsinsi.net/images/forumsins...sinsi.net_.jpg

.
http://frmsinsi.net/images/forumsins...sinsi.net_.jpg
.

http://frmsinsi.net/images/forumsins...sinsi.net_.jpg

...
.




Prof. Dr. Sinsi 08-04-2012 12:39 AM

Türklerin Anadolu’Da Fethettiği Son Başkent | Trabzon (Trapezus)
 
Sürmene İlçesi (Humurgan)

http://frmsinsi.net/images/forumsins...sinsi.net_.jpg



Sürmene, Trabzon'un bir ilçesidir.
Karadeniz'in güneydoğu sahillerinde Trabzon ve Rize kentleri arasında, yaklaşık 40º 55' enlem ve 40º 05' boylam koordinatlarında yer alan Surmene kasabası ; tarihsel açıdan kendisine bağlı diğer yerleşim birimlerini de kapsayan, yaklaşık 20 km sahil şeridi ve bu sahilin, güneyde Doğu Karadeniz dağlarının yüksek zirvelerine (2860m) kadar ulaşan ardıl alanından oluşan bir bölgenin geleneksel merkezi konumundadır.

.


http://frmsinsi.net/images/forumsins...sinsi.net_.jpg



Sürmene'nin en önemli akarsuları Küçükdere ve Manahoz çayıdır. Bunların dışında Sürmene'de dağların denize paralel olması ve yağışlı iklimden dolayı küçük çapta bir çok dere ilçeyi bölerek denize kavuşur. Sürmene tipik Doğu Karadeniz kasabası özelliklerini coğrafyasında gösterir. Denizle, denizin hemen yanı başından bazen içinden yükselen dağlarla deniz arasında kurulu Sürmene'de Manahoz çayının yanında bulunan ve bugün fabrikalar bölgesi olan Kavaklık ovasının dışında ova yoktur.

.


http://frmsinsi.net/images/forumsins...sinsi.net_.jpg



Dağların kuş uçuşu çok kısa mesafede 2000'li metrelere ulaştığı Sürmene'de turistik tesisleride barındıran Zarha dağı (asıl adı koyun yatağı dağı) ve ilçenin en yüksek tepesi olan Madur dağı (2742 m) bulunmaktadır.
Türkiyenin 2100 metrede dünyada nadir bulunan turfalığına sahiptir. Ağaçbaşı yaylasında yer alır. Endemik Türler:
Zehirli biberiye (Andromeda polifolia), böcek yiyen bitkilerden Drosera, pamukotu (Eriophorum angustifolia ve E. latifolium), kurtayağı (Lycopodium inundatum), kara ot (Rhynchospora alba) Likarba (Yaban Mersini) meyvesinin ormanda çalılıklarda yetişen ve yaylada otçul olan türleri de Sürmene yetişir.

.


http://frmsinsi.net/images/forumsins...sinsi.net_.jpg



Ayrıca sonbahar ve ilkbahar kuş göç yolu için iki geçiş vadisi var. Karadere - Küçükdere Vadisinden geçerler. İKLİM ÖZELLİKLERİ Doğu Karadeniz kıyı kuşağında yer alan Sürmene'de tipik bir Karadeniz iklim özellikleri yaşanır.Trabzon merkeze göre daha yağışlı olan Sürmene'de her mevsim bol yağışlı geçer.Kışları ılık yazları serin geçen ilçede en çok yağış sonbaharda,en az yağış ilkbaharda görülür.Yağış miktarı 1500 mm.yi bulur.Nem oranı oldukça fazladır.Buna bağlı olarak bitki örtüsü oldukça yoğundur.Kar yağışları azdır.Topografik özellikler kısa mesafede sıcaklık ve yağış koşullarında değişmelere neden olur.

...
.


Ticaret

http://frmsinsi.net/images/forumsins...sinsi.net_.jpg



Anadolunun ilk ticaret odası; denizcilik,deniz ticareti ve tersanecilik ve kesercilikten kaynaklanan zengin bir ticari alt yapıdan dolayı Sürmene ilçesinde 1903'de kurulmuştur. 1950'li yıllarla başlayan araba yollarının yapımı sürecinde Sürmene iç bölgelerin denize ve anayollara ulaşım üssü olamamıştır. Bu uzun solukta Sürmene'de ticaret hayatının gerilemesini beraberinde getirmiş ve eskiden Sürmene bölgenin bir ticaret merkezi iken bu özelliğini başta Araklı ilçesi olmak üzere bölgedeki başka yerleşim birimlerine kaptırmıştır.

.


http://frmsinsi.net/images/forumsins...sinsi.net_.jpg



Bugün itibariyle Sürmene'de ticaretin esas unsurunu hala bağlı köylerden gelen köylülerin yarattıkları iktisadi hareketlilik oluşturmaktadır. Ancak Sürmene ilçesine bağlı köylerde de tüm Türkiye'de yaşanan köyden kente göç olgusu sonucu nüfus azalması sonucu bugün Sürmene de ticaret hacmi önceki yılların son derece altına düşmüştür.istanbul , samsun , ankara ,aydın, izmir , antalya ,bursa ,eskişehir , gebze ,düzce ,adappazarı gibi yerlere göç çok vermiştirr Ayrıca ilçede asırlardır alışıla gelmiş şekilde BIÇAK üretimi yapılmakta ve yurt içinde ve yurt dışında satılmaktadır

Sürmeneye Özgü Üretimler

Sürmene Bıçağı
Sürmene Pidesi
Sürmene Keseri
Sürmene Takası
Sürmene Tahta Kaşığı
Sürmene Gemi Tersaneleri

...
.


Tarihçesi

http://frmsinsi.net/images/forumsins...sinsi.net_.jpg



Tarihi kaynaklarda Sürmeneden ilk defa bahseden Arrianus'dur. Arrianus M.S. 131-132 yilarinda yazdigi tahmin edilen "Periplo" adli eserinde Trabzonun yaklasik 33 km dogusundaki bir Roma askeri istasyonu(Kale) olarak kurulmus bulunan Sürmene/Hyssus 'dan bahseder.Burasi Romanin dogu sinirini korumakla görevlendirilen 15. leigion Apollonaris'in konumlandirildigi bügünkü Gümüshaneye bagli Sadak Köyü/Satala nin sahile en kisa baglantisi saglayan tabii yolun ucunda ve Hyssus/Karadere nehrinin agzindaki tabii liman sahilindedir. Bu gün Arakli çarsisinin güney bati kenarindaki kale harabesi Sürmenenin ilk kurulmus oldugu bu tarihi belirler. Imparator Adrianus(M.S. 117-138) zanamina kadar Satala 'dan Trabzona direk yol olmadigi düsünülürse,muhtemelen imparator Traijan zamaninda kurulmus olan bu kalenin Roma'nin dogu hudutlarini savunmak için oldugu anlasilir.

.


http://frmsinsi.net/images/forumsins...sinsi.net_.jpg



6.yy'da Bizans'in dogu sinirinin Rizenin hemen dogusuna kadar gerilemesinden sonra ,Sürmene'nin stratejik önemi dahada artmisti.Justinianus(M.S. 527-565) döneminde Lazika savaslari esnasinda ve daha sonra Heraclius zamaninda (M.S. 610-641) Iran seferleri esnasinda ,Sürmene bölgesi önemli bir ikmal merkezi olarak kullanilmistir.Bu dönemdeki Sürmene/Sousourmania/Sussarmia nin yerini Arakli Burnu üzerindeki Buzluca/Canayer 'deki harabeler bize belirlemektedir.

.


http://frmsinsi.net/images/forumsins...sinsi.net_.jpg



Heraclius döneminde ,Bizans'in orduve idari düzenini temelden degistirecek olan Thema'lar sistemi kurulmustu.Themalar bir kral ve Kilisenin bütün iktidarina sahip dogrudandogruya imparatoru temsil eden ve yalniz ona karsi sorumlu olan valiler tarafindan idare edilmekteydi.Themalar sistemi yeniden bir düzen koyan Theophilos (829-842) Rize,Trabzon ve Gümüshane vilayetlerini içine alan Dogu karadeniz Bölgesini Merkezi Trabzon olmak üzere ,yeniden organize etmisti,merkezi teskilatin tam bir kopyasi olan Themalar Thuma'lara bölünmüs idi.Bunlar kaymakamliklara ve onlarda "Banda" denilen küçük arazi birliklerine ayirilmisti.

.


http://frmsinsi.net/images/forumsins...sinsi.net_.jpg



Heraclius döneminde ,Bizans'in orduve idari düzenini temelden degistirecek olan Thema'lar sistemi kurulmustu.Themalar bir kral ve Kilisenin bütün iktidarina sahip dogrudandogruya imparatoru temsil eden ve yalniz ona karsi sorumlu olan valiler tarafindan idare edilmekteydi.Themalar sistemi yeniden bir düzen koyan Theophilos (829-842) Rize,Trabzon ve Gümüshane vilayetlerini içine alan Dogu karadeniz Bölgesini Merkezi Trabzon olmak üzere ,yeniden organize etmisti,merkezi teskilatin tam bir kopyasiolan Themalar Thuma'lara bölünmüs idi.Bunlar kaymakamliklara ve onlarda "Banda" denilen küçük arazi birliklerine ayirilmisti.

.


http://frmsinsi.net/images/forumsins...sinsi.net_.jpg



Trabzon civarinda 7 tane Banda/Bandov/Bandon vardi ve bunlar askeri idari yetkilre sahip toprak lordlari tarafindan yönetilmekteydi.Baditan doguya dogru Plihabonites (Harsit vadisi) , Trikomia (Akçaabat ve Kalenma deresi) Trabzon,Matzouka ve Palaiomatzuka(Maçka ve hamsiköy), Gemora(Yomra), Sourmania(Sürmene),Rhizaon(Rize) olarak sayilailen bu bandalardan Harsit bölgesinde olan Türkmen akinlari sonucu dagilmis ve ayni idari bölünme Fatih'in bölgeyi fethine kadar devam etmisti. Sürmene Bandonu Of'u da içine almakta olup dogudaki siniri ikizdereye batidaki siniri ise Yanboluya kadar uzanmakta,güneyde ise Dogu karadeniz daglari dogal siniri teskil etmekte.Güney batida ise ;Bügün Sümela manastirininda bulundugu Hara bölgesinide içermekteydi.

.


http://frmsinsi.net/images/forumsins...sinsi.net_.jpg
.
http://frmsinsi.net/images/forumsins...sinsi.net_.jpg
.
http://frmsinsi.net/images/forumsins...sinsi.net_.jpg
.
http://frmsinsi.net/images/forumsins...sinsi.net_.jpg

...
.





Prof. Dr. Sinsi 08-04-2012 12:39 AM

Türklerin Anadolu’Da Fethettiği Son Başkent | Trabzon (Trapezus)
 
Şalpazarı (Ağasar)

http://frmsinsi.net/images/forumsins...sinsi.net_.jpg



Şalpazarı (Ağasar) Trabzon'un bir ilçesidir. Osmanlı Devleti yönetimindeki Karadeniz Bölgesi'nde o devirde ismi Vilayet-i Çepni olan Giresun'un Görele ilçesine bağlı bir köy'dü. Halkının çok önemli bir bölümü Türkmen/Çepnilerden oluşur.

.


http://frmsinsi.net/images/forumsins...sinsi.net_.jpg



Şalpazarı ilçesinde yerleşimin çok eski tarihlere dayandığı bilinmektedir. Yörede yaşayan insanlar Oğuzların Üçoklar boyundan olan Çepni’lerdir. Çepni’lerin bu bölgeye Trabzon’un fethinden önce Akkoyunlu Hükümdarı ve Safavi Türkmen İmparatorur Şah İsmail'in DayısıUzun Hasan zamanında kafileler halinde geldikleri bilinmektedir. Çepni kelimesinin anlamı; Düşmana karşı gözü pek, Asi,mazlumlara karşı merhametli, mert,sınır bekçiliği yapan manasına gelmekte olup, yöre insanı bu özelliklerin tümünü taşımaktadır.

.


http://frmsinsi.net/images/forumsins...sinsi.net_.jpg



İlçede yaşayan çepniler; Horasan Orta Asya’dan göç ettikten sonra Doğu Anadolu’nun Doğu kesimleri ile İran’a yerleşmiş oldukları,buralarda yaşadıkları sırada yönetime karşı ayaklanma faaliyetlerine karıştıkları bilahare yönetim tarafından çıkarılan bir fermanla Anadolu’ya sürgün edildikleri tarihçilerin yapıtlarından anlaşılmaktadır.

.


http://frmsinsi.net/images/forumsins...sinsi.net_.jpg



Buradan sürgün edilen Çepni Türklerinden 100.000 kadarı Doğu Karadeniz’de Gürgentepe-Koyulhisar-DereliGörele, Tirebolu, Şebinkarahisar, Torul, Kürtün ve Ağasar (Şalpazarı) yörelerine yerleşmişlerdir. İlçe Osmanlı döneminde Trabzon Sancağı Görele kazasına bağlı iken 1798 tarihinde çıkarılan bir fermanla Trabzon sancağına bağlı Vakfıhatuniye (Vakfıkebir) kazasına bağlandığı yöre halkının elinde bulunan belgelerden anlaşılmıştır. Şalpazarı İlçesi, 1914 yılında Vakfıkebir kazasına bağlı nahiye haline getirilmiş, 1987 yılında çıkarılan bir kanunla ilçe olmuş ve 02.08.1988 tarihinde teşkilatlanıp fiilen faaliyete geçmiştir.

.


http://frmsinsi.net/images/forumsins...sinsi.net_.jpg



İlçede yaşayan insanların % 10’i aile işletmeciliği şeklinde ziraat ve hayvancılık, % 35’i gurbet işçiliği, % 20’si de diğer mesleklerde iştigal etmektedir.İlçe merkezindeki konutlar genellikle sağlığa elverişli olup, betonarme binalardan oluşmaktadır. İlçede Resmi kurum ve okulların artmasıyla azda olsa konut sıkıntısı ortaya çıkmıştır. İlçenin engebeli bir arazi yapısına sahip olması yerleşimi olumsuz etkilemektedir.

.


http://frmsinsi.net/images/forumsins...sinsi.net_.jpg



Köylerdeki konutlar ise geleneksel ahşap mimari şeklindedir. Son yıllarda köylerde de betonarme konutlar inşa edilmektedir.İlçede sosyal yaşamı geliştirecek sinema, tiyatro gibi kültürel faaliyetler olmadığından halkın tek eğlence kaynağı televizyon ve yaz aylarında düzenlenen geleneksel şenliklerdir. İlçemiz merkezinde ve yaylalarında çok sayıda şenlik organize edilmektedir.İlçe insanlarına istihdam sağlayıcı yatırım ve işletme olmadığından halkın büyük bir kısmı mevsimlik ve daimi gurbet işçiliği, üretim düzeyi ve karlılık oranı düşük aile işletmeciliğine dayanan hayvancılık ve ziraat ile geçimlerini temin etmektedir.

.


http://frmsinsi.net/images/forumsins...sinsi.net_.jpg



İlçe insanları ekonomik ihtiyaçlarını geçmişten bu güne gurbet işçiliği, çiftçilik ve hayvancılıkla temin etmişlerdir. İlçede istihdam sağlayıcı herhangi bir yatırım yoktur. Tarıma elverişli toprakların az oluşu halkın başka geçim kaynakları aramasına neden olmaktadır. Bunların içersinde gurbet işçiliği ve memuriyet başta gelmektedir.

.


http://frmsinsi.net/images/forumsins...sinsi.net_.jpg



Mısır, fındık, patates, tereyağı ve diğer sebze çeşitleri tarımsal ürünleri teşkil eder, ancak bu mahsuller 3.000 civarındaki çiftçi ailesine ticari bir gelir getirmekten çok aile içerisinde tüketilmektedir.

...
.


Köyleri

http://frmsinsi.net/images/forumsins...sinsi.net_.jpg



Ağırtaş (Gevurgıran) ,Akçiriş,Çamlıca, Çarlaklı, Çetrik, Doğancı, Dorukkiriş, Düzköy, Fidanbaşı, Geyikli, Gökçeköy, Gölkiriş, Güdün, Kabasakal, Kasımağzı, Karakaya, Kuzuluk, Pelitçik, Sayvançatak, Simenli, Sütpınar, Sinlice, Tepeağzı, Üzümözü, Galafka’dır.

.


http://frmsinsi.net/images/forumsins...sinsi.net_.jpg
.

http://frmsinsi.net/images/forumsins...sinsi.net_.jpg
.

http://frmsinsi.net/images/forumsins...sinsi.net_.jpg
.

http://frmsinsi.net/images/forumsins...sinsi.net_.jpg

.


...
.




Prof. Dr. Sinsi 08-04-2012 12:39 AM

Türklerin Anadolu’Da Fethettiği Son Başkent | Trabzon (Trapezus)
 
Tonya İlçesi


http://frmsinsi.net/images/forumsins...sinsi.net_.jpg



Tonya, Trabzon iline bağlı bir ilçedir.
Tonya İlçesi, Doğudan Düzköy ve Maçka, Güneyden Gümüşhane İline bağlı Kürtün İlçesi, kuzeyden ve batıdan Vakfıkebir ile Şalpazarı ilçeleri ile çevrilidir.
Trabzon ilinin denize sahili olmayan bir ilçesidir. Halkının önemli bir bölümünü Türkmen/Çepniler oluşturur.


.


http://frmsinsi.net/images/forumsins...sinsi.net_.jpg



İlçenin genel alanı 264 Km2'dir. Denizden yüksekliği 755 metredir. Arazi genel Olarak engebelidir. Yüksek dağ sıralarına rastlanmamakla birlikte mevcut tepeler kuzeyden güneye doğru uzanır. Bu uzantılar arasında bulunan Fol Deresi ile Çamlık Deresi Vadisi Tonya sınırları içinde kalır. İlçe merkezi Fol Deresi Vadisinde kurulmuştur.


.


http://frmsinsi.net/images/forumsins...sinsi.net_.jpg



Tonya'nın en yüksek tepesi 1900 m. Yüksekliğindeki Karakısrak tepesidir. İlçe sınırları içinde büyük akarsu ve göl yoktur. En önemli akarsu fol deresidir. Fol deresi Tonya'nın güneyinde Kürtün İlçesi sınırlarındaki Erikbeli Tepesinden doğar.


.


http://frmsinsi.net/images/forumsins...sinsi.net_.jpg



Kuzeye doğru Tonya topraklarını geçtikten sonra Vakfıkebir İlçesi merkezinden Karadenize dökülür. İkinci önemli akarsu Toksar tepesinden kaynağını alarak Beşikdüzü İlçesinden denize dökülen Çamlık Deresidir. Akarsuların rejimi düzenli değildir. Bahar aylarında karların erimesi ile su miktarı artar.Yaz aylarında azalır. Bununla birlikte yukarıda sözü edilen akarsuların kuruduğu hiç görülmemiştir.


.


http://frmsinsi.net/images/forumsins...sinsi.net_.jpg



İklim, Karadeniz iklimi ile karasal iklim arasında bir geçiş alanıdır. Karadeniz kenarından yükselen tepeler üzerinde bulunan ormanlar sürekli nem çekerler. Denizden gelen su buharı burada yoğunlaşır, sis haline gelir . Bu nedenle özellikle yaz aylarında günlerin büyük bir bölümü sisli geçer. Güneşli havalar daha çok sonbaharda görülür. Yaz aylarında ortalama sıcaklık 20 derece, kış aylarında 6-7 derece civarındadır.

.


http://frmsinsi.net/images/forumsins...sinsi.net_.jpg



Çevrede iklimin etkisiyle bitki örtüsü bir paralellik gösterir. Arazinin büyük bir çoğunluğunu meralar ve ormanlar kaplar ve yoğun ormanlar ilçenin güney yönündeki Kalmçam Köyü çevresindedir Bu ormanlar yayvan ve iğne yapraklı ağaçlardan oluşur. Bölgede en iyi yetişen ağaç kızılağaçtır. İnsan emeği olmadan kendi kendine yetişebilmektedir


...
.


Tarihçesi

http://frmsinsi.net/images/forumsins...sinsi.net_.jpg



Tonya İlçesinin ilk kuruluşu hakkında kesin bir bilgi olmamakla birlikte, İlçenin kuruluşunun 13. yüzyılın sonları İle 14. yüzyılın başlarında olduğu anlaşılmaktadır.1461 yılında Trabzon'un Türkler tarafından alınması ile Rum Pontus Devletinin egemenliği sona erer. Bölge tamamen Türklerin eline geçer. Bundan sonra Bayburt, Gümüşhane, Erzurum ve diğer yörelerden gelen Türkmen boyları Tonya'da yerleşirler.


.


http://frmsinsi.net/images/forumsins...sinsi.net_.jpg



Osmanlı dönemi yerli Rumlarla, göçmen olarak gelen Türklerin kaynaşması ile geçmiştir. Bu dönem içerisinde gerek Rum kültürü, gerek Türk kültürü karşılıklı olarak birbirlerini etkilemişlerdir.Bu etkileşim şimdi bile kendini göstermektedir. Yerli halkın bazı inançları, gelenek ve göreneklerinde bu etkileşim izlerini görmek mümkündür.


.


http://frmsinsi.net/images/forumsins...sinsi.net_.jpg



İlçemize bağlı 15 köy bulunmaktadır. Ayrıca merkeze bağlı 5 mahalle ve İskenderli Beldesine bağlı 2 mahalle olmak üzere toplam 7 mahalle mevcuttur.
Tonya, Vakfıkebir İlçesine bağlı bir bucak merkezi olarak yönetilmiştir. Osmanlı Devleti döneminde Tonya'da derebeylik egemendi. 19.yüzyıl derebeylerinin tamamen egemen olduğu bir dönem olmuştur. Bu derebeylerinden en önemlisi Ali Ağa, kendisine ait topraklarda özel asker besler, kendi savunmasını bunlarla yapardı.

.


http://frmsinsi.net/images/forumsins...sinsi.net_.jpg



Tonya, 1854 yılında bucak merkezi olarak teşkilatlanmışsa da, bucak yönetimi yıllarında bile derebeylik egemenliğini sürdürmüştür.
Birinci dünya Savaşından sonra Osmanlı Devleti toprakları itilaf Devletleri tarafından paylaşılmaya başlanınca Doğu Karadeniz bölgesini de Ruslar istila etmişlerdi. Rusların bu istilasına karşı Tonya'nın yerli halkı düzenli ordu kuvvetlerine yardımcı olarak aylarca savunmada bulunmuşlar ve bunda da oldukça başarılı olmuşlardı.

.


http://frmsinsi.net/images/forumsins...sinsi.net_.jpg



Harşit Cephesinde bulunan Türk Kuvvetleri bozulunca Ruslar bütün güçleriyle Tonya üzerine yürümüş ve sonra da yerli halk batıya doğru göç etmek zorunda kalmıştır. 16 Temmuz 1916 tarihinde Tonya işgal edilmiş oldu . Rus kuvvetleri daha sonra 17 Şubat 1918 tarihinde çekilince Tonya düşman işgalinden kurtulmuş oldu.

.


http://frmsinsi.net/images/forumsins...sinsi.net_.jpg



5 Mart 1954 tarihinde 3264 sayılı kanun ile Tonya İlçe olarak teşkilatlanınca Vakfıkebir'den ayrıldı. Aynı yıl içinde belediye teşkilatı kuruldu. Tonya'nın İlçe olarak teşkilatlandığı yıllarda adı Orta Mahalle olarak geçer. Bu ad o yıllarda belediye teşkilatının içine almış olduğu merkez mahallenin adından gelmiştir.


...

.


Tonya İsminin Hikayesi

Donya

http://frmsinsi.net/images/forumsins...sinsi.net_.jpg



"Tonya" adının ilçeye verilişi ile ilgili çeşitli söylentiler olmakla birlikte bunlardan gerçeğe uygun olarak görüleni şöyledir;
Bölgeye ilk yerleşen Rumlar döneminde bir Rum Beyi Tonya adındaki kızına bölgeyi çeyiz olarak vermiş, bundan böyle bu bölgenin adı da kızın adına izafeten Tonya Olarak kalmış. Ayrıca Tonya ilçesinin merkezine yöre halkı tarafından Konakyanı adı verilir.

.


http://frmsinsi.net/images/forumsins...sinsi.net_.jpg



Derebeylik döneminde merkezde bulunan derebeyin konağından gelmektedir. Konağınyanı söylenişi zamanla Konakyanı olarak kalmıştır.
Karadenizin ve Trabzon'un otantik halinin en güzel örneklerinden biri olan Tonya'nın bazı kesimlerinde Rumcanın izleri görülür.Köklü bir kan davası geleneği olan Tonya halkının tabancaya karşı özel bir tutkusu vardır.Bundan dolayı 'AMERİKANIN TEKSAS'I TÜRKİYE'NİN TONYA'SI' ünvanını almıştır.

.


http://frmsinsi.net/images/forumsins...sinsi.net_.jpg



Günümüzde suç oranı geçmişine göre bir hayli düşük olan Tonya'da temel geçim kaynağı hayvancılıktır.Tereyağı ve peyniri Ünlüdür. Tonya tereyağı adına bir de festival düzenlenmektedir. Tonya'nın gençleri şehir , kırsal farketmeksizin ağır işlerle uğraştıklarından güçlüdürler. Siyaset ve gruplaşma gençler arasında pek azdır. Kahvehane kültürü bir hayli yaygındır.Okuma oranı yüksek olan Tonya'nın herhangi bir kahvehanesinin yarısı üniversite mezunudur. Yaz ayları insanlar mezere dedikleri yaylalarına göç ederler. Kışa doğru tekrar evlerine geri dönerler. Dışa göç oldukça fazladır. İstanbul, Ankara ,İzmir, Bursa ve Sakarya en çok göç verilen illerdir.

.


http://frmsinsi.net/images/forumsins...sinsi.net_.jpg
.

http://frmsinsi.net/images/forumsins...sinsi.net_.jpg
.

http://frmsinsi.net/images/forumsins...sinsi.net_.jpg
.

http://frmsinsi.net/images/forumsins...sinsi.net_.jpg

...
.






Prof. Dr. Sinsi 08-04-2012 12:39 AM

Türklerin Anadolu’Da Fethettiği Son Başkent | Trabzon (Trapezus)
 
Vakfıkebir (Fol) İlçesi


http://frmsinsi.net/images/forumsins...sinsi.net_.jpg



Vakfıkebir,(eski adı Büyük Liman) Yerli halkın çoğunluğunu Türkmen Çepni'ler oluşturur.Trabzon'un 40 km batısında olup. İlçe toprakları Doğuda Çarşıbaşı, Batıda Beşikdüzü, Güneyde Tonya ilçeleri ve Kuzeyde Karadeniz ile çevrilidir. İlçe merkezi; Doğuda Işıklı (Yeros), Batıda Zeytin (Yobol) burunları arasında meydana gelmiş genişçe bir merkezin en uç noktasında kuruludur.

.


http://frmsinsi.net/images/forumsins...sinsi.net_.jpg



Bu nedenle ilçe adı, Coğrafi kitaplarında Büyükliman olarak da gösterilir. Işıklı fenerinden itibaren kıyı, Güney Batıya ve daha sonra Kuzey Batıya yönelerek Büyükliman adıyla anılan geniş koyu meydana geldikten sonra Zeytin Burnuna ulaşır. Büyükliman koyu, karayele kısmen kapalı olup, denizciler için iyi sayılan bir demir atma yeridir. Vakfıkebir, Türkiye'nin 217'nci, Trabzon'un 3. en gelişmiş ilçesidir.

.


http://frmsinsi.net/images/forumsins...sinsi.net_.jpg



Vakfıkebir, Karadeniz Bölgesi Doğu bölümünün iklim şartlarının etkisi altında olup burada iklim, ılıman iklimin denizsel karakterini taşır. Yazlar orta sıcaklıkta, kışlar ılık ve her mevsim yağışlı geçer. Yağmurun en yoğun olduğu mevsim sonbahar, ilkbahar ve kıştır. Kıyı kesimine kimi yıllar kar düşmediği de olur.

...
.


Tarihçesi

http://frmsinsi.net/images/forumsins...sinsi.net_.jpg



Kuruluş tarihi kesin olarak bilinmemekle beraber çok eski bir yerleşim yeridir. Tarihi boyunca Hitit, Pers, Roma, Bizans ve Trabzon İmparatorluğu’nun hakimiyetinde kalan Vakfıkebir'e Hacı Bektaş Veli hazretlerinin müridi Türkmen/Çepni'ler 12nci Yüzyılın başlarından itibaren yerleşmeye başlamışlardır. Selçuklulardan sonra 1461 yılında Fatih Sultan Mehmet'in Trabzon İmparatorluğu'nu yıkması ile Osmanlı İmparatorluğu’nun hakimiyetine girmiştir. Vakfıkebirin ilk belediye başkanı Bahadırzade Yusuf Ağadır.

.


http://frmsinsi.net/images/forumsins...sinsi.net_.jpg



Osmanlı İmparatorluğu’nun sınırlarına katılmasından sonra çeşitli idari kademelere ve isimlere maruz kalan Vakfıkebir 1864 tarihli Osmanlı Vilayet Kanunu çerçevesinde 1874 yılında Trabzon vilayetine bağlı bir ilçe olmuştur.

.


http://frmsinsi.net/images/forumsins...sinsi.net_.jpg



Vakfıkebir, 20 Temmuz 1916 tarihinde Rus Çarlığının işgaline uğramış ve 14 Şubat 1918 tarihinde işgalden kurtarılmıştır. İşgal altında geçen dönem halk arasında “Muhaceret Dönemi” olarak anılmakta ve her yıl 14 Şubat tarihinde işgalden kurtuluş törenlerle kutlanmaktadır.

.


http://frmsinsi.net/images/forumsins...sinsi.net_.jpg



İlçe halkı ülkenin kurtulması ve bağımsız bir Türk devleti kurulması çalışmalarında tüm Çepniler gibi hep Atatürk’ün yanında yer almıştır. Bu çerçevede ilçe halkı aldıkları bir kararla Kellecioğlu Abdullah Hasip (Ataman) Beyi Erzurum Kongresi’ne Büyükliman Delegesi olarak göndermiştir. Abdullah Hasip Bey, Erzurum Kongresi'nin iki yazmanından birisi olarak görev yapmıştır.

.


http://frmsinsi.net/images/forumsins...sinsi.net_.jpg



Vakfıkebir, Cumhuriyetin kuruluşu ile beraber ilçe olma özelliğini ve sınırlarını korumuştur. Bu tarihte ilçenin merkez ile birlikte altı nahiyesi, dokuz beldesi ve 135 köyü vardır. Bu nahiyelerden 10 Mart 1954 tarih ve 6324 sayılı kanunla Tonya, 19 Haziran 1987 tarih ve 3392 sayılı kanunla Beşikdüzü ve Şalpazarı, 9 Mayıs 1990 tarih ve 3644 sayılı kanunla Çarşıbaşı ilçe olmuş ve Vakfıkebir'den ayrılmışlardır. Bugün ilçenin Yalıköy adında bir beldesi ve 34 köyü mevcuttur.

.


http://frmsinsi.net/images/forumsins...sinsi.net_.jpg



İlçe tarihinde Büyükliman ve Fol isimleri ile de anılmıştır. Fol isminin kaynağı ilçenin 45 kilometre güneyinden doğan Fol deresidir. Vakfıkebir bugünkü adını ise, Yavuz Sultan Selim annesi Gülbahar Hatun’dan almıştır. O tarihte Trabzon Valisi olan oğlu Şehzade Selim’i görmek için İstanbul'dan Trabzon’a deniz yoluyla seyahat eden Gülbahar Hatun büyük bir fırtınaya yakalanmış, kurtulması halinde karaya ayak basacağı toprakları Allah'a vakfedeceğini adamıştır.

.


http://frmsinsi.net/images/forumsins...sinsi.net_.jpg



O zamanki adıyla Büyükliman olan yerleşim merkezinde toprağa ayak basan Gülbahar Hatun bu toprakları vakfeder. Vakfedenin büyük (padişah eşi) olmasından dolayı bu tarihten sonra yörenin adı Vakfıkebir (Büyük Vakıf) olmuştur.
Vakfıkebir adının beş yüz yıllık geçmişi olmasına rağmen halk arasında Fol ve Büyükliman adları zaman zaman kullanılmaktadır.

...
.


Coğrafi Yapısı

http://frmsinsi.net/images/forumsins...sinsi.net_.jpg



Vakfıkebir, Trabzonun 40 km batısında olup, ilçe toprakları Doğuda Çarşıbaşı, Batıda Beşikdüzü, Güneyde Tonya ilçeleri ve Kuzeyde Karadeniz ile çevrilidir. İlçe merkezi; Doğuda Işıklı (Yeros), Batıda Zeytin (Yobol) burunları arasında meydana gelmiş genişçe bir merkezin en uç noktasında kuruludur.

.


http://frmsinsi.net/images/forumsins...sinsi.net_.jpg



Bu nedenle ilçe adı, Coğrafi kitaplarında Büyükliman olarak da gösterilir. Işıklı fenerinden itibaren kıyı, Güney Batıya ve daha sonra Kuzey Batıya yönelerek Büyükliman adıyla anılan geniş koyu meydana geldikten sonra Zeytinburnuna ulaşır. Büyükliman koyu, karayele kısmen kapalı olup, denizciler için iyi sayılan bir demir atma yeridir.

.


http://frmsinsi.net/images/forumsins...sinsi.net_.jpg



Vakfıkebir, Karadeniz Bölgesi Doğu bölümünün iklim şartlarının etkisi altında olup burada iklim, ılıman iklimin denizsel karakterini taşır. Yazlar orta sıcaklıkta, kışlar ılık ve her mevsim yağışlı geçer. Yağmurun en yoğun olduğu mevsim sonbahar, ilkbahar ve kıştır. Biten bakımından deniz iklimi özelliğini taşıyan kıyı kesimine kimi yıllar kar düşmediği olur.

...
.


Turizm

http://frmsinsi.net/images/forumsins...sinsi.net_.jpg



Vakfıkebir deniz kenarında ve Samsun-Trabzon karayolunun üzerinde bulunmasına, el değmemiş yaylalara sahip olmasına rağmen son yıllara kadar turizmden gerçek manada yararlanamamıştır.
1992 yılında açılan Turizm Eğitim Merkezi hem ilçe turizminin gelişmesi hem de turizme ara eleman yetiştirilmesi yönünde büyük katkılar sağlamaktadır.

.


http://frmsinsi.net/images/forumsins...sinsi.net_.jpg



İki yıldızlı turistik bir otelin yanında iki adet normal otel, plaj ve yaylalarda kurulu tesisler ilçenin turistik kaynaklarıdır.Trabzon'un 6. büyük ilçesi olan Vakfıkebir, taş fırınlarında pişen Vakfıkebir Ekmeği ve tereyağı ile ünlüdür.

.


http://frmsinsi.net/images/forumsins...sinsi.net_.jpg


...
.


Vakfıkebir Ekmeği

http://frmsinsi.net/images/forumsins...sinsi.net_.jpg



Vakfıkebir Taş Fırın Ekmeği geçmişi, fırını, pişirilmesi, şekli, tadı ve bayatlamayan özelliği ile yalnızca Türkiye’de değil dünyada da eşi olmayan ve dilimle satılan tek ekmektir. Yayla kültürü gereği hayvancılıkla uğraşan ve ilkbaharda yaylaya çıkan aileler 2-3 gün süren yayla yolculuğu yapmaktaydılar. Bunun doğal sonucu olarak 2-3 gün boyunca bayatlamayan ekmeğe duyulan ihtiyaç taş fırın ekmeğinin icadına yol açmıştır.
Yayla kültürünün hakim olduğu her yerde buna benzer ekmekler üretilmesine rağmen hiçbirisi Vakfıkebir Taş Fırın Ekmeği kadar ihtiyacı karşılamamıştır. Geçmişi yüzyıllar öncesine dayanan bu ekmek bugün ülkemizin her yanında üretilmesine ve Trabzon Ekmeği olarak bilinmesine rağmen aslına uygun üretimin yapıldığı tek yer Vakfıkebir’dir. Taş fırın ekmeğini özel kılan pişirildiği fırın başta olmak üzere, suyu, odunu, unu, mayası, havası, şekli, ağırlığı ve pişiren ustasıdır. Bu nedenledir ki ülkemizin her yanında üretilmesine rağmen Vakfıkebir standardı hiçbir zaman yakalanamamaktadır.

...
.


Ekmeğin Özellikleri

http://frmsinsi.net/images/forumsins...sinsi.net_.jpg



-Vakfıkebir Ekmeği, tadımlık değil doyumluktur.

-Ekmeklerin büyük yapılması sonucu pişirme süresi uzadığından dış kabuk kalın, ekmeğin iç kısmı yumuşak, pişkin ve arzu edilen büyüklüklerde gözeneklere sahip olur.

-Ekmeğin bayatlama süresi uzun olur. Uygun saklama koşullarında 5-15 gün kadar bozulmadan saklanabilir. Bu ekmek soğuduktan sonra temiz bezlere sarılı olarak rutubetsiz ortamlarda tahta kutular içerisinde 5-10 gün arasında, kağıda sarılı ve naylon poşete geçirilmiş olarak buzdolabında 10-15 gün saklanabilmektedir.

-Tek ekmek olduğu için rahat taşınır ve saklanması kolaydır.

-Odun ateşinde piştiği ve ekşi maya kullanılarak yapıldığı için kendine has bir lezzeti vardır. Ekşi maya ile yapılan ekmekler iyi kabarır, geç bayatlar.

-Pişme süresi uzun olduğundan ve iyi piştiğinden dolayı yenildiğinde midede şişkinlik yapmaz.

-Az miktarda isteyenlere kesilerek gramaj ile satılabilir.

-Keskin bıçak kullanılarak kesildiğinde ufalanmaz.

...
.


http://frmsinsi.net/images/forumsins...sinsi.net_.jpg

.
http://frmsinsi.net/images/forumsins...sinsi.net_.jpg
.
http://frmsinsi.net/images/forumsins...sinsi.net_.jpg

.
http://frmsinsi.net/images/forumsins...sinsi.net_.jpg


...
.


Prof. Dr. Sinsi 08-04-2012 12:39 AM

Türklerin Anadolu’Da Fethettiği Son Başkent | Trabzon (Trapezus)
 
Yomra İlçesi


http://frmsinsi.net/images/forumsins...sinsi.net_.jpg



Trabzon il merkezine, 15 km. uzaklıktadır.Tipik, Doğu Karadeniz iklimi görülüyor. Ancak: arazi yapısı, deniz kıyısından iç kesimlere doğru yükseldikçe, iklim farklılıkları görülür. Her 100 metre yükseklikte, sıcaklık 0.5 derece düşer. Yani: Ocak ayında, Yomra ilçe merkezinde sıcaklık 10 derece iken, Sırhanlı Yaylasında, sıcaklık, sıfırın altına düşer.

.

http://frmsinsi.net/images/forumsins...sinsi.net_.jpg



İlçenin ilk adı: Durana. İlçede yetişen “Yomra” elmasının adından ötürü, bu isim, zamanla “Yomra” olarak değiştirilmiş ve günümüze ulaşmış.
Fındık, tüm yakın çevrede olduğu gibi, burada da tarımın ana metasıdır. Yani: ilçedeki tarımın ağırlığı, fındık üzerinedir. Bunun dışında: kivi ve ceviz yetiştiriliyor. Bunun dışında ilçede meyvacılık ta yapılıyor.

...
.


Tarihçesi

http://frmsinsi.net/images/forumsins...sinsi.net_.jpg



Yörenin tarihi incelendiğinde: Hitit, Asur, İskit, Makron, Kimri, Amazon, Kloh gibi Türk topluluklarının bölgede yaşadıkları görülür. Bu tarihi süreç içinde: elbette, Trabzon merkezli kurulan Pontus ve Bizans yerleşimleri de görülür. Ancak, bu bölgeye ilk yerleşenlerin, Kafkas taraflarından gelen bir ırk olduğu düşünülmektedir.
1461 yılından sonra, Fatih Sultan Mehmet’in tüm bu yöreleri ele geçirmesi ile, bölgede Osmanlı egemenliği görülür.

.

http://frmsinsi.net/images/forumsins...sinsi.net_.jpg



Tarih boyunca, birçok topluluğa yurt olmuş olan İlçe, uzun zaman Trabzon bünyesinde kalmıştır. Uzun yıllar Trabzon’un tüm tarımsal ihtiyacı, buradan karşılanmıştır. Özellikle: armut, elma, fındık, kiraz, karayemiş, üzüm, incir başta gelmektedir. Bunları niye yazıyorum? Gerçekten, bu meyvalar, yörede büyük önem taşıyor.

17.yüzyılda, buradan geçen Evliye Çelebi, notlarında, burada gördüğü meyvalar hakkında, şunları yazmaktadır.” Yiyeceklerinden, meyvaları, bilhassa kiraz, armut, elma, üzüm gayet nefis olur.” Gezgin bunların yanında,” Levrek balığı, kefal balığı gayet lezzetlidir. Fakat, bunlardan en önemlisi: ticaretinin yapıldığı hamsi balığı vardır. Bu balık: Hamsin’den çıktığı için, bu adı almıştır.”

.

http://frmsinsi.net/images/forumsins...sinsi.net_.jpg



Evet, tüm bunların yanında: yakın geçmiş tarihi süreçte, Yomra’nın acı günlerinden biri yaşanır. 4 Nisan 1916 tarihinde, Rus donanması denizden karayı top atışına tutarak yakıp yıkar. Bunun üzerine, halk iç kesimlere kaçar. Ancak, bu defa da, Ermeni ve yerli Rum milislerinin kahpe saldırılarına maruz kalırlar. Tüm bu olaylar, yöre insanının, muhacir olmasına ve bölgeden göçmesine neden olur.

.

http://frmsinsi.net/images/forumsins...sinsi.net_.jpg



1917 yılında, Rus Bolşevik isyanı sonucu, işgalci Rus birlikleri, yöreden çekilmeye başlarlar. 24 Şubat 1918 tarihinde ise, yöre, işgalden kurtarılır. Ancak; yörede yaşanan kısa süredeki tahribatlar, kolay kolay unutulur gibi değil. Günümüzde: yaylalara ve merkezden uzak yerleşim birimlerine gidildiğinde: isimsiz, sayısız mezarlar, boş mermi kovanları, tüfek parçaları, insan kemikleri görmek mümkün. Rus işgali sırasında: en büyük çatışmanın: Sulaklı Yaylasının güneyinde bulunan “Çataltepe” mevkiinde yapıldığı söyleniyor. Burada: binlerce Türk askeri şehit olmuş ve gömülmüş.

...
.

Trabzon Dünya Ticaret Merkezi

http://frmsinsi.net/images/forumsins...sinsi.net_.jpg



2003 yılında hizmete açılmıştır. Yomra ilçesinin, Kaşüstü beldesinde bulunan merkez, 90 bin metrekarelik bir alanı kapsamaktadır. İçinde: sergi salonları, kongre merkezi ve otel gibi hizmet birimleri var.


...
.

Tepeköy Kalesi

http://frmsinsi.net/images/forumsins...sinsi.net_.jpg



İlçenin en büyük tarihi kalıntısıdır. Kale: Oymalı tepe ve Özdil vadisine hakim bir tepe üzerinde kurulmuştur. Yomra’nın tek kalesidir. Ancak, günümüzde tahrip olmuş olarak görülmektedir.
Kalenin yapımında: Horasan kaynağı denilen bir madde kullanılmıştır. Söylentilere göre: Cenevizliler döneminden kalmadır.

...
.

Osmanlı Eserleri

http://frmsinsi.net/images/forumsins...sinsi.net_.jpg


Yomra’da Osmanlılar döneminden kalma, özellikle birçok çeşme yapısı, özellikle köylerde görülmektedir.

...
.


Kemerli Köprü

http://frmsinsi.net/images/forumsins...sinsi.net_.jpg

Osmanlılar zamanından kalmadır. Govlagoz Yaylasındadır. Ulaşımı sağlamak için yapılmış taş köprü, halen sağlam olarak durmakta ve yöre halkına hizmet vermektedir
...
.

Şana Limanı

http://frmsinsi.net/images/forumsins...sinsi.net_.jpg

Yomra sahillerinde, ilçenin limanının bulunduğu bir yer.
...
.

http://frmsinsi.net/images/forumsins...sinsi.net_.jpg
.
http://frmsinsi.net/images/forumsins...sinsi.net_.jpg
.

.
http://frmsinsi.net/images/forumsins...sinsi.net_.jpg


...
.


Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.