![]() |
THK na Dikkat
Okullar, resmi kurumlar ve SMS'lerle fitre-zekat toplayan ve gelirlerinin büyük bir bölümünü kurban derileri oluşturan Türk Hava Kurumu, kanuna aykırı olarak içki satıyor...
Ramazan ayı boyunca okullara ve resmi kurumlara fitre ve zekat zarfları dağıtan, SMS'lerle fitreler toplayan, Kurban Bayramlarında ise kurban derilerine talip olan Türk Hava Kurumu'nun (THK), gelir kalemlerine şimdi de, gençlere sportif faaliyetler için İzmir Valiliği'nden 49 yıllığına kiraladığı Selçuk Havaalanı lokalinde açtığı kafeteryada içkili satışları eklediği öne sürüldü. Edinilen bilgiye göre, 1992'de İzmir Valiliği'nin yaptığı Selçuk Havaalanı, 16 Nisan 1993'de 49 yıllığına THK'ya kiralandı. Havaalanını sadece kursları için kullanıma açık tutan THK, burada hava sporlarının yanı sıra 1 kez de Uluslararası Hava Olimpiyatı düzenlemişti. Paraşüt katlama ve kafeterya salonları, bir pist ve idare binadan oluşan havaalanında, paraşüt, planör ve pilotluk kursları veren THK'nın bu sene lokalinde içki satışına başladığı ileri sürüldü KANUNA AYKIRI “2908 sayılı Dernekler Kanunu'na tabi özel hukuk tüzel kişiliği" olduğu için Dernekler Kanunu'na uymayı kabul eden THK'nın "sportif faaliyetler yürüten" ve fitre, zekat ve kurban derisi toplayan bir "hayır kurumu" hüviyetinde olması sebebiyle de içkili satışlarda bulunması kanunen yasak. THK'nın bunu yapabilmesi ise ancak, kendi tüzüğüne “içkili lokal ve benzeri yer açabileceğini” yazması ve mülki amirden izin almasıyla mümkün. THK'dan ise “ilgili yetkilinin kurumda olmadığı” gerekçe herhangi bir açıklama yapılmadı. 'Tesislerde içki kullanılamaz' 25772 sayılı Dernekler Yönetmeliği/ 61: "Alkollü içki izni için dernek lokalinin içkili yer bölgesinde olması ve satış belgesi alması zorunludur. Gençlik, spor veya gençlik ve spor kulüplerinin sosyal tesis ve lokallerinde alkollü içki kullanılmaz." Kaynak:Haber7 |
Dunyanın suPEr GuC OrDuSu..
|
allah rahmet eylesin bazı ınsanlar her ne kadar yaptıgı bır sey yok dese.bir cok siyasetcinin cesaret bile edemeyecegi seyleri yaptı.cektigi zorluklar da cabası .sürekli batının dedigini yaparak nereye gıtcez bilmyrm.onu partisnin başinda görmek ve ona oy verebilmek çk iserdim.kara oglan topragın bol olsn
|
Amin sana gönülden katılıyorum insanlar öldükten sonra değerleri anlaşılıyor ama çok geç olmuş oluyor dualarımız onunla
|
Alıntı:
|
Allah Rahmet Eylesin
|
Büyük Türk Milletinin Hizmetindeyiz
|
Oyakbank'ın tamamı Fransızlara
http://www.samanyoluhaber.com/images/haber/27244.jpg
Fransa'da yayımlanan Les Echos Gazetesi, Fransız Bankası Credit Agricole'ün Oyakbank'ın yüzde 100 hissesini satın almak için teklif getirdiğini yazdı. Reuters'ın görüştüğü Oyak yetkilileri konuya ilişkin olarak yorum yapmadılar. Paris'te Credit Agricole yetkililerinden de açıklama almak mümkün olmadı. Gazetenin bugünkü haberine göre Credit Agricole, Oyakbank için İngiliz Standard Chartered bankasıyla rekabet edecek. Sonucun gelecek hafta açıklanması bekleniyor. Oyak geçen hafta yaptığı açıklamada, uzun vadeli bir ortaklık ihtimali olursa, borsada işlem görmeyen Oyakbank'ın yüzde 50 hissesini muhafaza edebileceğini ancak küçük bir hisse kalması durumunda, hisselerin tümünü satabileceklerini bildirmişti. Son iki yılda yabancı alıcılardan rağbet gören Türk bankalarından üçü, Fortis, Dexia ve National Bank Of Greece tarafından satın alındı. Geçen yıl sonu itibariyle Oyakbank'ın 307 şubesi ve 8.4 milyar YTL tutarında varlığı bulunuyor. Banka bireysel bankacılık faaliyetlerinin yanı sıra, şirketler ile küçük ve orta büyüklükteki ticari müşteri profiline hizmet veriyor. 09-11-2006 11:31:36 |
satın satın daha banka kaldımı
|
~~ßakaLim satıLmayan ne kaLıcak ßu uLkede onu cok meraq eDiyorum? HerhaLde futßoL takımLarı...~~
|
göz göre göre yapıyolar ve biz hiç bi şey yapamıyoruz çok acı..
|
ya daha geçen ay fransaya boykot kampanyası yokmuydu bu ülkede
oyak askerlerin elinde değilmi askerimizdemi fransızlaşıyor |
allah belasını versin yapan şerefsizin tekidir
arkadaşlar bunun gibi şerefsizleri ...... yapacaksın !!!!!! |
allah rahmet eylesin
ne dielim herkesin bir gün sonu olacak ... bir gün herkes girecek o kara toprağın altına .... |
bu konuda yorum yaparken bile ellerm titriyor.
|
~~eL KaDar cocuqa ßide HerSeyi yapMıs !toqLu !tLer !! Hickimsenin yapTıgı Yanına kær kaLmaz, HerSeyin ßir ßedeLi VarDır iLLaki o !tLer ßu yaptıqLarının CezaSını en uyGun sekiLDe cekecekLEr...~~
|
Sınıfta tek başına özel tıp eğitimi:))
Sınıfta tek başına özel tıp eğitimi
http://www.hurriyet.com.tr/_newsimages/2429389.jpg İstanbul’da yeni kurulan Bilim Üniversitesi Tıp Fakültesi’nin üçüncü sınıfında tek öğrenci öğrenim görüyor. Öğretim üyelerinden neredeyse özel ders alan Ahmet Demir, yatay geçişle öğrenci gelmez ve üst sınıflardan yıl kaybeden olmazsa diğer üç sınıfı da tek başına okuyacak. AHMET Demir 25 yaşında ve Urfalı 11 çocuklu bir ailenin oğlu. 1997’de Şanlıurfa Lisesi’nden mezun oldu, ertesi yıl Karadeniz Teknik Üniversitesi Biyoloji Bölümü’nü kazandı. Ailesinin, hatta mensup olduğu aşiretin üniversiteye giden tek çocuğu oldu. Üçüncü sınıftayken kaydını sildirdi. Bir dershaneye yazıldı. Ailesine haber vermeden, ertesi yıl ÖSS’ye girdi. 2002’de Kadir Has Tıp Fakültesi’ni kazandı. Bir işadamının verdiği bursla kaydını yaptırdı. Ancak o yıl babası ölünce kaydını dondurmak zorunda kaldı. Ertesi yıl geri döndüğünde arkadaşları bir üst sınıftaydı. Tıp Fakültesi’nin Kadir Has Üniversitesi’nden ayrılıp sağlık alanında eğitim verecek Bilim Üniversitesi’ne dönüşmesi gündeme gelmişti. Okul, geçiş sürecinde, üç yıl öğrenci almayacaktı. İlk iki sınıfı, kendisi gibi yıl kaybeden öğrencilerle okuyan Ahmet, bu yıl diğer öğrencilerle Bilim Üniversitesi’ne aktarılınca, kendini üçüncü sınıfta yapayalnız buldu. Tereddüt yaşayan Bilim Üniversitesi yöneticileri, tek öğrenci olmasına rağmen üçüncü sınıf programı açtı. Ahmet şu anda 41 hocadan tek başına ders alıyor. Bazen laboratuvarlarda üç hoca birden sadece ona eğitim veriyor. Ancak, bu durumdan çok da memnun değil. Çünkü, dersten kaytarma, uyuklama ya da kafasını başka tarafa çevirme şansı yok. Sadece bir gün okula geç kalmış, o gün de bütün okul duymuş. Yalnızlıktan sıkılan Ahmet Demir, bazen bir arkadaşını da derse getiriyor. Rektör Prof. Dr. Canan Efendigil Karatay, Bilim Üniversitesi’nin tek kişiye tıp eğitimi veren tek üniversite olduğunu kanıtlamak için Guinness’e başvurmaya hazırlanıyor. Başvuru kabul edilirse, Ahmet sayesinde üniversite Guinness Rekorlar Kitabı’na girecek. "Tıp eğitiminde zaten hep usta-çırak ilişkisi vardır. Burada da öyle oldu. Biz de bir deneyim kazanmış olduk. Aktif eğitimde tecrübe sahibi olduk" diyor Prof. Dr. Karatay. Önümüzdeki yıllarda fakültenin üst sınıflarına diğer üniversitelerden yatay geçiş olmazsa Ahmet Demir’in son üç sınıfı da tek başına okuyacağını söylüyor. ARKADAŞINI GETİRİYOR Önceleri teke tek derste heyecandan eli ayağı titriyormuş Ahmet’in. Farmakoloji Anabilim Dalı’ndan Doç. Dr. Nedret Altıok, öğrencisinin tek başına ders dinlemeye zamanla alıştığını anlatıyor. Hocaları, Demir’in tek başına ders dinlemekten kaynaklanan sorunlarını anlayışla karşılıyor. "Sıkılınca, Ahmet’in çocukluk hastalıklarından söz ediyoruz. Hatta bazen arkadaşını derse getiriyor" diyor. Dahili Tıp Bilimleri Bölümü Başkanı Prof. Dr. Emine Sönmez. Hocaların hedefi, Ahmet’in mezun olduktan sonra Tıpta Uzmanlık Sınavı’nda (TUS) başarı sağlaması. Çünkü, o TUS’u kazanırsa, üniversite yüzde 100 başarı sağlayan tek yükseköğretim kurumu olacak. Dekan: Dünyanın en iyi eğitimini alıyor Prof. Dr. Hakan Berkkan (Tıp Fakültesi Dekanı): Tek öğrenci için, bütün öğretim üyeleriyle sözleşme yapıldı. Ders programları yazıldı, kitapçık bastırıldı. Uygulama tartışılabilir. Ama eğitim almak öğrencinin hakkı. Başka kuruma gönderebilirdik, bunu istemedik. Burada dünyanın en iyi tıp eğitimini alıyor. Muhtemelen diğer sınıflarda da aynı şekilde yalnız okuyacak. Bu sayede, hastanedeki pratik eğitiminde daha az zorlanacak. Öğretim üyeleri zevkle ders veriyor. Ancak o gelmeyince, sınıfın tümü gelmemiş oluyor. Boykot gibi değerlendirip soruşturma açmıyoruz. Mutlaka sınıf birincisi olacağım En büyük sıkıntısının yalnızlık olduğunu belirten Ahmet Demir şunları söylüyor: 41 hocayla, aile gibiyiz. Bütün dersleri tek başıma alıyorum. Tüm aparatlar bana açık. Devlet üniversitelerinde 350-400 kişilik sınıflarda eğitim verilirken, benim burslu okuyup birebir eğitim almam büyük şans. Dersi derste öğreniyor, evde çalışmak zorunda kalmıyorum. İstediğimi soruyorum. Ama derse geç kalınca çok utanıyorum. Çünkü hoca bekliyor. Kafamı sağa, sola çevirme ya da kaytarma şansım yok. Dört dörtlük öğrenci olmak lazım. Arada sırada alt sınıftan öğrenciler gelince çok mutlu oluyorum. Ders saatleri çakıştığı için diğer sınıflardan arkadaş edinemiyorum. Birini yakalayınca bırakmıyorum. Bir gün, birinci sınıflardan bir tıp öğrencisi ders sırasında kapıyı yanlışlıkla açtı. Hocayla birlikte onu derse soktuk. Çocuk neye uğradığını şaşırdı. Yalnızlıktan çok bunalıyorum. Tek başıma yemeğe çıkıyor, tek başıma laboratuvara giriyorum. Zaten İstanbul’da tek başınayım. Bazen öyle bunalıyorum ki, başka yere geçiş imkánlarını araştırıyorum. İster istemez okuldan birincilikle mezun olacağım. Hedefim TUS’u kazanıp, üniversitemin hanesine o yıl yüzde 100 başarı yazdırmak. İyi bir dahiliye uzmanı olup, bölgeme hizmet vermek istiyorum. Şırnak, Diyarbakır, Hakkári, Şanlıurfa gibi şehirlerde çalışacağım. |
Burası Türkiye , şaşırmamak lazım...
Paylaşımın için teşekkürler mate... |
Çocuk Pornosuna MSN'de Protesto
Türkiye’de son dönemde gündeme bir kez daha gelen çocuk pornosu ve bebeklere tecavüz olaylarını protesto etmek üzere Türk internet kullanıcıları arasında yeni bir eylem başladı.
Milliyet-İnternetteki anında mesajlaşma programlarından biri olan MSN Messenger programını kullanan Türkler arasında son günlerde yaygınlaşan eylem kapsamında sanal eylemciler, çocuk pornosu ve bebek tecavüzünü “küçük kız çocuğu figürü ile protesto ediyor. Bu eyleme destek veren Messenger kullanıcıları, isimlerinin başına (x) notu düşüyor. Böylece kullanıcı isminin hemen yanında ufak bir kız çocuğu figürü beliriyor. Kısa bir süre önce başlayan protesto gösterisine katılan sanal eylemcilerin sayısı gün geçtikçe artıyor. |
Türkçe SMS neden daha pahalı?
Türkçe karakterlerle yazılan cep mesajlarının pahalılık gerekçesi Evren dönemine uzanıyor.
Cep telefonunda ş, ç, ğ gibi karakterler kullanılarak yazılan mesajların iki kat pahalı olmasının nedeni 'Kenan Evren Paşa' çıktı! TSE, bilgisayardaki karakter setlerinin oluşturulduğu Avrupa toplantılarına o dönem ödeneksizlikten katılmayınca uluslararası mesaj sistemi Türkçe karakterleri desteklemedi. Telekomünikasyon Kurumu operatörleri "Bu sorunu 2007'de çözün" diye uyardı. Türkçe kısa mesaja fazla ödeme 12 Eylül'ün eseri Uluslararası Standartlar Birliği Teknik Komitesi bilgisayar karakter setleri için tartışırken 12 Eylül'ü yaşayan Türkiye, Avrupa'daki toplantılara parasızlık gerekçesiyle katılmadı. Cep telefonunda ş, ç, ğ gibi Türkçe karakterler kullanıldığı zaman birden fazla kısa mesaja bölünerek abonenin daha fazla ödeme yapmasına neden oluyordu. Sabah'ın daha önce gündeme getirdiği Türkçe kısa mesaja fazla ödeme yapmanın ucu 12 Eylül dönemine kadar gidiyor. 1980'lerin başında bilgisayarlardaki karakter setleri oluşurken Türkiye askeri dönemden geçiyordu. İrlanda'da düzenlenen toplantıya Türk Standardları Enstitüsü katılmadı. Böylece cep telefonlarında Türkçe karakteri tanımama sorunu doğmuş oldu. Çözmek isteyen yok Türkçe karakter sorunuyla ilgili görüşünü aldığımız milyonlarca abonesi olan cep telefonu operatörleri, milyonlarca telefon satan telefon üreticileri ve altyapı şirketleri sorunu çözmek yerine sorunun kendilerine ait olmadığını iddia ediyor. Şimdiye kadarki siyasetçiler de konuya sahip çıkmadıkları için sorun bu noktaya geldi. Türkçe karakter sorunu dışında Türkçe F tuş takımı da Ticaret Bakanlığı tarafından takip edilmediği için bir çok bilgisayarda ithalatçının işine gelen Q tuş takımı kullanılıyor. (Sabah) |
ahmet deniz bu ülkenin güçlü bir ordusu olmasa bizim halimiz ırak'tan beter olurdu.olaylara geniş bir pencereden baksak daha iyi olur.yaşımın küçüklüğünden hareketle ben den çok şey bildiğini iddaa edıyorsun ama akıl yasta degıl bastadır onuda bılırsın heralde.ben kımseden alıntı yapamadım kendı fıkırlerımı yazdım buraya senın laflarını ıse cok duyduk tv lerde
|
ahmet deniz sen nerlerısın mudur
|
Japonya'dan Doğu Karadeniz'e kalkınma desteği
Doğu Karadeniz Bölgesinde Küçük Ölçekli Çiftçilerin Yaşam Seviyesinin İyileştirilmesi Projesi, 2007 yılının Ocak ayında hayata geçecek.
http://www.tr.emb-japan.go.jp/T_02/Resim_45.jpg Japonya Uluslararası İşbirliği Ajansı (JICA) ile Tarım ve Köyişleri Bakanlığı Tarımsal Üretim ve Geliştirme Genel Müdürlüğü (TÜGEM) tarafından yürütülecek olan projeye ilişkin teknik işbirliği protokolü, 20 Ekim 2006 tarihinde imzalanmıştı. JICA'dan yapılan yazılı açıklamaya göre, zirai bilgi ve yayın sisteminin geliştirilmesi, küçük çiftçiler için tarımsal gelişim planlarının önerilmesi ve deneysel ürün çeşitliliğinin geliştirilmesi gibi hedeflere hizmet etmesi beklenen proje, 2007 yılının Ocak ayı ile 2010 yılının Mart ayı arasında uygulanacak. JICA Türkiye Ofisi Yerel Temsilcisi Mitsuo Nakamura ve TÜGEM Genel Müdürü Dr. Hüseyin Velioğlu tarafından imzalanan protokole göre, “Doğu Karadeniz Bölgesi Bölgesel Kalkınma Planı-DOKAP” kapsamında yürütülecek projeyle Artvin, Giresun, Gümüşhane, Ordu, Rize ve Trabzon illerindeki küçük çiftçilerin tarımsal uygulamalarının geliştirilmesi ve böylece geçim koşullarının iyileştirilmesi amaçlanıyor. Japonya'nın gelişmekte olan ülkelere yönelik teknoloji transferi çalışmalarını yürüten JICA'nın, Türkiye'deki en önemli çalışma başlığını 'kalkınmaya bağlı bölgesel gelişmişlik farklarının azaltılması' oluşturuyor. Bu çerçevede Doğu Karadeniz'de de uygulanmış ve uygulanmakta olan çok sayıda proje bulunuyor. |
mesut kardeşim bu bölümün moderatorü olarak polemiklerden kaçınmanı istiyorum üstelik böyle hassas konularda.... Benim fikrimde; bu ülke eğer ordusunu güçlendirecekse bu işi özkaynaklarıyla yapmalı ölle dışardan almazla olmaz şayet israilden aldığımız veya onlara moderenasyonunu yaptırdırdığımız uçaklar her geçen gün düşüyo buna ne diceksin lütfen fikirlere saygılı ol....
|
fatih altaylı yazısında şöyle yorumluyodu bu haberi '' bunların organını kesip öyle asmak lazım '' aslında az bile yazdı bence .
en kötüsüde bunlarla aynı ülkede aynı toplumda bulunmuş olmak aslında söylenecek çok şey var ama insan kilitleniyo umarım gün ışığını bir daha göremezler |
ALLAH rahmet eylesin
bence yaptığı en büyük yanlış veya eksiklik diyelim kıbrısı tamamen almaması oldu günümüz politikacılarının alacağı pek çok ders var karaoğlanda |
bu oyakbank ordu yardımlaşma bankası diilmi yaww
ordu bunu yaparsa artık ..... |
bu haber mide mi bulandırmaya başladı media bu olayı haber yapmaktan uzaklaşmalı artık yeteri kadar günaha girdik zaten
|
dunyada boyle ınsanlar oldugunu bıldıgım surece nasıl rahat yasaya bılırım
haklı degılmıyım arkadaslar yaa !t herıfler. yanı sırf forum ahlakı bosulmasın dıe su an soyledıklerımı yasıa gecırmıom dımı kuzı...................... |
allahtan rahmet yakınlarına baş saglıgı dılerım
tum dsp lı kardeşlere BASINIZ SAOLSUN. ecevit seni hic unutmuyacagıZZzzz |
haklısınız sayın mudurler ama arkda kendıne gore haklı neyse bu konuyu kapatın ...
askerın guçlenmesı lasım kı asker bu vatanı 1 karısına goz dıkeceklere gozlerını oyabılmesı ıcn...... |
izleyemedım ama yorumlara dayanarak soyluyorum. tşk edrz
dunyaya ders olarak ızletılmelı bencede :) |
KPSS Yerleştirme Sonucunda Hata
16.11.2006
KPSS Yerleştirme Sonucunda Hata ÖSYM, bu yüzden KPSS yerleştirme sonuç açıklamasını durdurdu. Kamu kurum ve kuruluşlarına ilk defa atanacaklar sonuçları öğrenemedi. Kamu Personeli Seçme Sınavı (KPSS) yerleştirme sonuçları, önce Öğrenci Seçme ve Yerleştirme Merkezi'nin internet sayfasında açıklandı. Teknik bir hata olduğu fark edilince de duyurulmasına ara verildi. Sonuçların yayında kaldığı 1.5 saat boyunca sayfayı 200 bin kişi ziyaret etti. ÖSYM Başkanı Prof. Ünal Yarımağan hatanın, sıralamanın eski sonuçlara göre yapılmasından kaynaklandığını bildirdi. Yarımağan, "Oysa biz her yıl yeni şartlara göre işlem yapıyoruz. Teknik bir sorun nedeniyle sonuçlar hatalı açıklanmış" dedi. ÖSYM şimdi hatayı gidermeye çalışıyor. Sonuçların ise birkaç gün içinde açıklanması bekleniyor. |
Avukatlıkta Staj Sonrası Sınava Son
15.11.2006
Avukatlıkta Staj Sonrası Sınava Son Konuyla ilgili düzenleme Adalet Komisyonu'nda kabul edildi. Avukat olmak isteyenlerin staj sonrası sınavı kaldırılıyor. Sözkonusu düzenleme, Meclis Adalet Komisyonu'nda kabul edildi. Buna göre, Hukuk Fakültesi'nden mezun olanlar, staj döneminin ardından sınava girmeden avukat olabilecekler. Teklifin gerekçesinde, sınavın anayasaya aykırı olduğu vurgulandı. Muhalefet milletvekilleri ise Avukatlık mesleğinin belirli bir nitelik gerektirdiğini, bu nedenle sınav uygulamasının yerinde olduğu görüşünü savundu. Teklifin yasalaşması halinde 23 Aralık 2006 tarihinde yapılması öngörülen Avukatlık sınavı iptal edilecek. |
Buraya DİKKAT !!
Okuyacağınız bu yazıyı Türk topraklarına, İnmeyen bayrağınıza, Şehitlerinize
ve atalarınıza biraz saygınız varsa tanıdığınız herkesle paylaşın... Ahmet KAYA; Yıllarca askerlerimizi şehit eden PKK'ya yardım eden bu şerefsiz varlık, Almanya'ya gittiğinde Türkiye için söylediği söz şudur; ''Arabamı şerefsizlerin ülkesinde bıraktım...'' Almanya'da PKK bayrağı altında konser veren bu şerefsiz kişinin konser alanının kapısına astığı yazı "Türkler ve Köpekler Giremez" İşte benim değerli arkadaşlarım siz bu adamı dinliyorsunuz.. Zamanında bilmeden,PKK'ya dolaylı yoldan yardım ettik, çünkü bu kişinin kaset ve Cd'si alınıyordu ve kendi paramızla askerlerimize mermi yağmasına neden oluyorduk. Bu kişinin ne kadar şerefsiz olduğunu öğrendiğimizde ise bazı insanların dediği şu sözler sanırım şehitlerimizi ve atalarımızın kemiklerini sızlatmıştır; ''Ben adamın kendisini değil,şarkılarını seviyorum...'' İbrahim TATLISES; Orduya yaptığı yardımın nerdeyse 4katını PKK'ya veren bu insanın tutuklanmasının gerçek sebebi teröre yardım ve yataklık yapmaktır. Lakin kanıt bulunamayınca tutuklanma sebebi basına başka bir sebep olarak gösterilmiştir. Sanatçı kimliğinin arkasına saklanmış bu kişi sizlerin sağladığı kazanç ile PKK'ya halen el altından yardımda bulunmaktadır. Çelik; Diğerleri gibi kanıtlanamamış olsada sinsice Türkiye'yi bölmeye çabalayan, PKK'ya karşılıksız yardım yapan bu kişi, TV programlarında Türkiye lehine yaptığı sözde iyi konuşmalarla mide bulandırıcıdır. Askerlerimizi şehit eden her mermide bu kişininde payı vardır. RADİKAL GAZETESİ; 2 hafta önce şehit olan 5 askerimiz hakkında manşetten haber veren bu yayın organı, şehitlerimiz hakkında yaptığı haberden dolayı duyarlı vatandaşlar tarafındn aranmış ve Genel Yayın Müdürü ile görüşülmek istenmiştir. Gazete sekreteri vatandaşlarımızı 1 saate yakın telefonda bekletmiş ve sonra ısrarlı konuşmalar sonunda Genel Yayın Müdürü'ne telefonu bağlamıştır. Duyarlı vatandaşlarımızın merak ettikleri şey şudur; "Şehit olan askerlerimize,sehit denilmek yerine "ÖLÜ" denilmiştir. Sadece manşette değil her satırda ve her cümlede bu kelime kullanılmıştır.'' Vatandaşlarımız bunun yanlışlıkla yapıldığını yada matbaa hatası olduğunu duymak isterler ama duydukları cevap onları şoke eder... Radikal Gazetesi Genel Yayın Müdürü aynen şöyle demiştir; ''Biz onları öyle görüyoruz...'' Değerli Milliyetçi; Yukardaki kişi ve kurumlara verdiğin her kuruş sana, yada babana, yada annene, yada abine,yada ablana, yada kardeşine, yada tanıdığın sevdiğin birine PKK kurşunu olarak dönecektir, bunu sakın unutma... Özmü öz ve Dünya'daki en güzel dil olan Türkçe'miz dururken ve sanatçı olmalarına rağmen tam olarak akıcı Türkçe konuşamamalarına rağmen Kürtçe öğrenmekte nedir? Senin,çocuğunun, babanın, annenin, kardeşinin veya sevgilinin bu kişi ve kurumlara sadece para ile yardım etmesi (kaset, CD, MP3) vatana ve şehitlere yeterince ihanet zaten. Lakin onların isimlerinin geçtiği TV programı, klipler, internet ortamı, kitaplar,resimler,aklınıza onlarla ilgili gelebilecek her şey şehitlerimize,bu toprağa ve bu bayrağa ihanettir. Senin gibi onlarda şehitlerin bu toprağa akıttığı kanla rahatça bu topraklar üzerinde uyuyorlar... Damarlarında asil Türk kanı bulunanlar lütfen atalarımıza ve şehitlerimize artık sahip çıkalım. Şerefsizlerle, kanı bozuklar artık karşımıza çıkarak cenk yapmıyor. Bizi kullanıyorlar.Sinsice kendi paramızla ve kendi kurallarımızla sevdiklerimizin kanını döküyorlar. Artık uyan Türk Evladı....! LÜTFEN BU YAZIYI LİSTENİZDEKİ HERKESLE PAYLAŞIN DUYARSIZ KALMAYIN...!!!!! ALLAH TÜRK'Ü KORUSUN VE YÜCELTSİN ! |
Lübnan gerçeği
Yıllardan, 1976...
Aylardan, şubat... Türkiye'nin Beyrut Büyükelçiliği Başkatibi Oktar Cirit, Hamra Caddesi'nde bir Cafede çayını içiyor, gazetesini okuyordu... Ermeni terörist, sinsice yaklaştı. Art arda bastı tetiğe... Şarjörünü boşalttı diplomatımızın iman tahtasına... Bir şehit daha vermişti Türkiye. Yakalandı mı bu tetikçi? Yakalanmadı. Aynı Lübnan'da... THY büromuz bombalandı mı? Bombalandı. Turizm büromuz bombalandı mı? Bombalandı. Büyükelçiliğimiz tarandı mı? Tarandı. Büyükelçiliğimize füze fırlatıldı mı? Fırlatıldı. Türk Büyükelçiliği'nin Askeri Ataşesi ile İdari Ataşesi'nin otomobilleri havaya uçuruldu mu? Uçuruldu. PKK'nın olduğu gibi, Asala'nın da yuvası mıydı bu Lübnan? Yuvasıydı. Türkiye'nin Paris Başkonsolosluğu'nu silahlarla işgal edip, 56 Türk'ü rehin alan, Konsolos Kaya İnal'ı ağır şekilde yaralayan, güvenlik görevlimiz Cemal Özen'i şehit eden 4 terörist, Lübnanlı mıydı? Lübnanlı'ydı. İstanbul'da Topkapı Sarayı'nı otomobilin bagajına yerleştirdikleri bombayla havaya uçurmayı planlarken, erken patlaması sonucu ölen 2 terörist, Lübnanlı mıydı? Lübnanlı'ydı. Asala, ilk radyo yayınını nerede başlattı? Beyrut'ta. Beyrut'taki bu radyodan yayınlanan Asala bildirisinde, Türkiye'ye sefer yapan bütün uluslararası hava yollarının "hedef alınacağı" açıklandı mı? Açıklandı. Bu Lübnan, Lübnan kaynaklı bu vahşete rağmen, sözde Ermeni soykırımını tanıdı mı? Tanıdı. Bizi "bebek katili" ilan etti mi? Etti. Bu Lübnan'da Ermeni nüfus var mı? Var. Ermeni Partisi var mı? Var. Ermeni Bakan var mı? Var. Peki, bu Lübnan'ı "korumaya" gidecek olan BM Gücü'nde Ermenistan var mı? Yok. Kim var en önde? Biz. Bitmedi... Bu Lübnan, soykırımı tanıyıp, bizi ne zaman bebek katili ilan etti? 2000'de. Lübnan Parlamentosu'nun bizi bebek katili ilan eden kararından 3 ay sonra yapılan seçimde, kim başbakan seçildi? Hariri. Değiştirdi mi bu kararı? Değiştirmedi. Yani, bir anlamda, o da onayladı mı, bizim bebek katili olduğumuzu? Onayladı. Biz ne yaptık bunun karşılığında? Türk Telekom'u ona verdik. Ee Aferin… |
Ona minnettarız... Büyük ÖNDER .M.K.ATATÜRK
İzmir kurtuldu, çok tatlı bir yorgunluk,
Ankara'ya hareket edecekler. Trene binerler kompartımana çekilirler. Ertesi gün kompartımanın kapısını çalar yaveri, acar yorgun, bitkin, kravatını yıkamaktadır Atatürk. Yaveri "ya paşam bu ne hal hiç uyumadınız herhalde niye böylesiniz" der. Ya çocuk kompartımanıma yastıkla battaniye koymayı unutmuşsunuz. Kolumu yastık yaptım ağrıdı , setremi yastık yaptım üşüdüm, bende uyumadım kalktım" der. Yaveri; "aman paşam! Birimize haber vereydiniz hemen size bir yastıkla battaniye getirirdik" der. Ve bir ülke kurtarmaktan donen komutan söylüyor bunları tarihi bir cevap der ki "Geç fark ettim hepiniz en az benim kadar yorgundunuz. Hiçbirinize kıyamadım.Önemli olan benim uyumam değil milletimin rahat uyuması". ATAMIZ SAYESİNDE NE KADAR RAHAT UYUYORUZ Kİ HALA UYANAMADIK |
Fransa'nın sembolü neden horozmuş?
Gecen gün bir Fransiz arkadasla sözde "Ermeni Soykirimi" yasasi ile
ilgili konusurken ona sunu söyledim " Anlamadigim bir sey var: Biz; kimsenin isine karismazken özellikle >Avrupa ülkelerinde Türkiye hakkinda kendi kendilerine kararlar almak gibi bir aliskanlik var. Üstelik siz Fransizlar Cezayir'de yasadiklarinizi unutuyorsunuz, nasil olup da bir numarali demokrasi savunucusu oldugunuzu iddia ediyorsunuz anlamiyorum" > > Bunun üzerine müsterim sordu: "Fransa'nin sembolü neden horozdur >biliyor musun?" > "Neden? " dedim, Cevabi aynen şöyle idi- hiçbir kelimeyi >degistirmiyorum- "Kendi ayaklari bokun içindeyken sarki söyleyen tek hayvan horozdur da ondan."* |
İşte Ermenilerin yaptıkları hemde resmi devlet arşivinden
Arkadaşlar T.C.'nin resmi devlet arşivleridir. Yerli yabancı tüm
kontaklarınızla paylaşın ltf. Dear friends, official governmental archives of Republic of Turkey, pls share it with your local and foreign contacts. 1-ARŞİVE GİT >>> 2-ARŞİVE GİT >>> |
Tesadüfler birligi (Yorumsuz)
Adnan Kahveci- Eski Maliye Bakanı. Dedi ki;
"Bizim bağımsız olmamız için Amerika ve IMF'den kurtulmamız lazım.." 2 gün sonra trafik kazasında öldü..! Bedri İnce Tahtacı- Saadet partisi Gaziantep milletvekili. Dedi ki; "Amerika en büyük engeldir bu ülkeye; istedgini baş bakan yapar, istediğini cumhurbaşkanı yapar" 5 gün sonra Antep'e giderken trafik kazasıdan öldü..! Turgut Özal- Cumhurbaşkanı. Dedi ki; "Musul ve Kerkük bizimdir alacağız" 10 gün sonra öldü..! Eşref Bitlis- Jandarma Komutanı. Dedi ki; "Amerika’nın Incirlik'ten kalkan uçakları PKK’ya yardım atıyor" 4 gün sonra -eksi 60 dereceye kadar dayanıklı olan helikopter ile Siirt’e giderken helikopteri düştü ve öldü..! (Kaza nedeni helikopter motorların buzlanması! Oysa Siirt'te o esnada hava soğukluğu -11 idi) Recep Yazıcıoğlu- Denizli Valisi. Denizli'de kanun çıkardı; "Artık bundan sonra cafe ve benzeri yerler İngilizce isim kullanmayacak, yani cafe değil kahve yazılacak" dedi vee.. 1 hafta sonra Ankara'ya giderken trafik kazasında öldü..! TBMM - 1 mart tezkerısıne red oyu verdi. 3 gün sonra Istanbulun göbeginde bombalar patladı. Kaç kişi öldü..!? |
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.