![]() |
En Çok Hamsi Yiyoruz!
http://www.teksatir.com.tr/img/teksatir/09.09.08.jpg
Türk insanı en fazla hamsi yiyor. İstatistiklere göre, üretimi 2007 yılına göre %42 artan hamsi 385 bin ton avlandı. Hamsinin 215 bin tonu iç tüketimde kullanıldı, 170 bin tonu ise balık unu fabrikalarına gönderildi. TUİK verileri, üretimin kraçada %63, sardalyede %34 arttığını, ancak palamut-torikte %80, karagözde %23, lüferde %18 ve kefalde %7 azaldığını işaret ediyor. |
Türk Piramitlerini Duymus muydunuz?
http://turksiyer.com/images/stories/...kpirami01a.jpg
Piramit denilince aklımıza her zaman Mısır Piramitleri gelir. Ancak, Mısır piramitlerinden binlece yıl eski piramitler, Orta Asya'da mevcut. Biraz daha açalım konuyu; Eğer, biraz dünyanın tarihsel gelişimi ile ilgili bir şeyler okuduysanız. efsanevi Mu Kıtasını biliyorsunuzdur. Asya ile Amerika arasında olduğu varsayılan bu iki Avustralya büyüklüğündeki kıta'nın sular altına gömüldüğü rivayet edilmekte. Hatta, Atatürk'ün "Türklerin anavatanı" isimli bir araştırma için bir tim hazırladığı ve Mu Kıtasını araştırmak için bu timi görevlendirdiği bile söylendi. M.Ö 70 000'li yıllardan söz ediyoruz ayrıca. İşte, tahmini olarak 64 Milyon insanın yaşadığı bir coğrafya olan Mu Kıtası, ilerleyen zamanlarda diğer kıtalarda da koloniler kurmuşlardır. Bu kolonilerin en ünlüsü, şüphesiz ki Büyük Uygur İmparatorluğu... Uygur İmparatorluğu dedğimizde aklınıza, o ilk yerleşik hayata geçen uygurlar gelmesin sakın. Zira, o yerleşik hayata geçen Uygurlar M.Ö 1000'li yıllarda yaşamışlardır. Biz burada 70 000'li yıllardan bahsediyoruz. http://turksiyer.com/images/stories/...urharita11.jpg Büyük Uygur İmparatorluğu konusunda ayrıntılı çalışmalar yapmış olan James Churchward, bu büyük imparatorluğun bir haritasını bile yapmış. Haritada bu imparatorluğun sınırları Avrupa içlerine dek sokuluyo. İşte, bizim piramitlerin hikayesi de burada başlıyor. Yazımızın en başında gördüğünüz piramit, Çin'in Xİ'an şehrinin 100 km. güneybatısında bulunuyor. Bu piramit, dünyanın en eski ve en büyük piramidi. Peki nasıl oluyorda böylesine bir piramit yıkık dökük halde... Ve nasıl oluyor da bu piramidin önemi ortadayken dünya onu çok az tanıyor... Cevabı ise çok ilginç; Bu piramitler, Çin hükümetinin baskısı yüzünden 1945 yılına kadar dünya kamuoyundan saklanmış. İlk çekilen fotoğrafı yukarıda gördünüz zaten. 1994 yılına kadar çok az görüntü alınabilmiş bu piramitlerden. 1994 yılından sonra ise, "belli ölçüde" resim çekilmeye başlanmış acak halen piramidin çevresine yaklaştırılamıyorsunuz. Çünkü, bu piramidler Çin kültüründen değil! Bu piramidlerin Büyük Uygur İmparatorluğundan kalmış olduğu sanılıyor. Bu da , o piramidlerin önemini katlarca artırıyor. Ve en an alıcı nokta; birçok tarihçiye göre bu piramidler Türk kültürünün eseri! Aslında, bu iddia doğru olabilir, yada sadece bir komplodur. Geçen aylarda, ünlü Metal Fırtına serisinin 4. kitabı çıktı. Orada da bu konu işlenmişti. Bu büyük piramitteki hitabelerin dünyayı değiştirebilecek bilgiler taşıdığı iddia edilmekte! http://turksiyer.com/images/stories/...kpirami03a.jpg Çin hükümetinin bu piramidleri saklamak için yaptıkları ise şimdilerde bilinen şeyler. Piramitlerin üstünü toprak ile örtüp her mevsim yeşil kalan ağaçlar dikmeleri mesela. Ama benim dikkati çeken bir diğer nokta, Çin hükümetinin bu piramidleri yok etmeyişi. Yani, onları gizliyorlar ancak yok etmiyorlar... Bu piramidlere Google Earth'ten bile ulaşabilirsiniz. Hatta size koordinatları bile söyleyeyim, bu koordinatları arama bölümüne olduğu gibi yapıştırın; 34.390380,108.739579 Aslında türk tarihi daha nice bilinmeyenlerle dolu. Daha geçen günlerde Güney Amerika'da Uygur harfleriyle yazılmış yazıtlar bulundu. Avrupa'nın birçok noktasında binlerce yıllık türk kalıntıları çıkarılmakta... Kaynak |
Cevap : Türk Piramitlerini Duymus muydunuz?
bunu çinliler örtmeye çalışıyo o alana giriş yasak ve bu pramitlerin üstü kesilip üstüne ağaç dikip kapatmaya çalışmalarının bir sebebi var oda bunlar yüz üstüne çıkarsa dünya tarihi yeniden yazılacak ve bizim önemimiz artacak ve yok etmemelerinin nedeni ise içindeki bilgileri çalıp kendi amaçlarında kullanmak
ben bunu daha ayrıntılı okumuştum ama siteyi hatırlamıyorum çok teşekkürler |
Yıllık Yağış Dağılımımız…
http://www.teksatir.com.tr/img/teksa...isdagilimi.jpgTürkiye’deki yıllık yağışın %40’ı kış, %27’si ilkbahar, %23’ü sonbahar ve %10’u da yaz mevsiminde görülmektedir. Türkiye’de en fazla yağış alan yer Rize çevresi; en az yağış alan yer, Tuz Gölü çevresiyle Iğdır Ovası civarıdır. Doğu ve Batı Karadeniz ile bazı Batı ve Doğu Anadolu dağları da fazla yağış alır. Orta derecede yağış alan yerler: Akdeniz, Ege, Marmara, Orta Karadeniz, Doğu Anadolu ve İç Anadolu’nun kuzey kesimleridir. Türkiye’nin az yağış alan yerleri ise: İç Anadolu, Güneydoğu Anadolu ve Doğu Anadolu’nun çukur yerleridir.
|
Yakında Çinli Dayı Ve Amca Kalmayacak!
http://www.teksatir.com.tr/img/teksatir/02nisanCin.jpg2009 yılı itibariyle 1 milyar 325 bin nüfuslu Çin’de, gelecek kuşakların amca, dayı ve hala bulması zorlaşacak ve ülkede “akraba sıkıntısı” yaşanacak. Devletin “Tek Çocuk” politikası sonucu; 1970’lerde aile başına 6 olan evlat sayısı, son yıllarda 1,8’e indi ama mutsuzluk da arttı. Çünkü doğum öncesi kızı olacağını öğrenen çiftler kürtaja başvuruyorlar. Bu yüzden Çin’de erkeklerin sayısı artıyor.
|
Elektronikte Stand-by Faturası...
Türkiye'deki 16 milyon 235 bin 830 adet konutta stand-by'da duran TV, DVD oynatıcı, müzik seti gibi birçok elektronik alet bulunmaktadır. Bu aletlerin bir saatte tükettiği 15 watt'lık elektrik sarfiyatının yol açtığı enerji kaybı, yılda 500 milyon YTL'yi aşmaktadır.
|
NASA “Kapatın” Diyor, Türkiye 40 Tane Açıyor!
http://www.teksatir.com.tr/img/teksatir/komur.jpg Amerikan Ulusal Havacılık ve Uzay Dairesi (NASA), kömür santralleri için “2030 yılına kadar kapatılmalı” tavsiyesinde bulunurken; Türkiye bu enerji kaynağından 40 adet açmayı planlıyor. Greenpeace yetkililerine göre: Adana’ya 7, Çanakkale, Hatay ve Zonguldak’a 5’er, Sinop’a 4, İzmir’e 3, Çankırı ve Samsun 2’şer, Bolu, Balıkesir, Bartın, Kocaeli, Sakarya, Kütahya ve Mersin’e birer adet santral kurulacak.
|
Bilginin Yenilenme Hızı Baş Döndürüyor…
http://www.teksatir.com.tr/img/teksatir/bilgicagi.jpg Bilim adamları, 1944 yılında, dünya üzerindeki toplam bilginin ancak 500 yılda bir ikiye katlanabileceğini saptamışlardı. Günümüzde ise, bilgi deposunun kendini yenileme hızının: 1980’de 25 yıla, 1990’da 4 yıla, 1995’de 7 aya, 2000’de 1 güne ve bugün ise ancak birkaç saniyeye düştüğü gözlenmektedir.
|
Dalga Deyip Geçmeyelim!
http://www.teksatir.com.tr/img/teksatir/23.12.08.jpg Dalgalar, kıyıya ulaşıncaya kadar birkaç saat içinde binlerce kilometre yol alabiliyorlar. Dalga hızını ölçmek için, arka arkaya oluşan iki dalga yüksekliği arasındaki süre hesaplanıyor. Bugüne kadar saptanan en süratli dalga hızı, saatte 144 kilometreydi. Kaydedilmiş en büyük deniz dalgası ise 1971 yılında Japonya'nın İshigaki adasında 85 metre yüksekliğe ulaşmıştır.
|
İlk Trafik Kazamız..
Türkiye'de resmi kayıtlara geçen ilk ölümlü trafik kazası, dünya üzerinde yaşanan ilk kazadan 13 yıl sonra yaşanmıştır. 1912 yılının Ocak ayında, İstanbul Şişli Camii'nin önünde meydana gelen olayda; bir İtalyan elçisinin şoförü, aniden önüne çıkan bir vatandaşa çarparak yaraladı. Kazayı yaptıktan sonra kaçmaya çalışan şoför, Pangaltı'da arabasıyla giderken yakalandı
|
Türk Kadınının Ancak %3’ü Emekli Olabiliyor!
http://www.teksatir.com.tr/img/teksa...544678-001.jpg Kendisini ‘ev kadını’ olarak tanımlayan Türk kadınları, 2008 yılı verileri göz önüne alındığında iş hayatına ortalama 31 yaşında veda ediyor. Avrupa Birliği ülkelerinde ise ortalama yaş 39’dur. Türkiye’de çalışan kadınların yarısı aile işletmelerinde ücretsiz görev yapıyor. AB’de kadınlar genellikle iş yaşamı dışına emekli olarak çıkarken, Türkiye'de kadınların sadece %3'ü bu şansa erişebiliyor.
|
Kadınlar Gaspçıların Saldırısından Korunmak İçin Başını Mı Örtecek?
http://www.teksatir.com.tr/img/teksatir/16.07.08.jpg İstanbul'da gasp olaylarına maruz kalan kadınların çok büyük bir çoğunluğunun başı açık kadınlar olduğu tespit edildi.
|
Kuyular, Deprem Etkisini Arttırıyor!
Yanlış yerlere açılan su kuyuları, depremin etkisini artırıyor. Bilim adamları, bu konuda en somut örneğin Avcılar olduğunu belirterek 'kırıkların fazla olduğu eğimli arazilerde açılan kuyuların pasif heyelan etkisi yarattığına' dikkat çekiyorlar.
|
Biz 'Yeni İcat Çıkarma' Diye Büyütüldük!
Gelişmiş batı ülkelerinin tarihlerine bakıldığında 'icat'ların ve 'buluş'ların çok önemli bir yer tuttuğu görülüyor. Oysa yapılan bir araştırmaya göre Türkiye'de çocuklar 'yeni icat çıkartma' söylemiyle büyütülüyorlar.
|
Şeker kaynağımız…
http://www.teksatir.com.tr/img/teksa...kerkaynagi.jpgTürkiye’de 8’i özel sektöre, 25’i devlete ait olan 33 şeker fabrikasının, toplam şeker üretimi 2,4 milyon tondur. Kamuya ait fabrikalar şeker pancarından, özel sektör ise nişastadan şeker üretmektedir. Avrupa Birliği şeker fabrikalarında, günlük ortalama üretim kapasitesi 10 bin tonken; Türkiye’de daha çok sosyal ve siyasi amaçlarla kurulmuş bazı işletmelerde günlük üretim ancak 2–3 bin tonu bulmaktadır.
|
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.