ForumSinsi - 2006 Yılından Beri

ForumSinsi - 2006 Yılından Beri (http://forumsinsi.com/index.php)
-   Güncel Haber Merkezi (http://forumsinsi.com/forumdisplay.php?f=389)
-   -   2006 Yılı Haber Arşivi (http://forumsinsi.com/showthread.php?t=16839)

gecekor 10-19-2006 04:00 PM

helal sana teoman

[KAPLAN] 10-21-2006 11:44 AM

Türk Askeri Görev Başında
 
BM Gücü komutasında görev yapacak Türk askerlerinin bir bölümü dün görev bölgelerine ulaştı

21.10.2006 10:21

http://www.haberturk.com/kuturesim/turkaskeri1.jpg
Lübnan'da görev yapacak personelden 95'ini taşıyan İskenderun gemisi ve 63 araç taşıyan Serdar tank çıkarma gemisi dün Beyrut'a vardı

Lübnan'daki Geçici BM Gücü (UNIFIL) komutasında görev yapacak Türk askerlerinin bir bölümü dün görev bölgelerine ulaştı. Fransa Basın Ajansı (AFP), Türk askerlerinin Lübnan'a gitmesini tarihi bir an olarak yorumladı.
Lübnan'da görev yapacak İstihkâm İnşaat Bölüğü'nün toplam 261 kişilik personelinden 95'ini taşıyan TCG İskenderun gemisi ve 13'ü iş makinesi olmak üzere 63 araç taşıyan TCG Serdar tank çıkarma gemisi, dün 09.30'da Beyrut limanına yanaştı.


Bir grup uçakla gitti
Gemilerden indirilen yakıt ve diğer malzemeler tankerlere boşaltıldıktan sonra, Türk bölüğü, özel bir konvoyla, Güney Lübnan'daki Sur kentinin güneydoğusundaki Şaitiye köyüne hareket etti.
Altyapı ve inşaat çalışmalarında görev alacak İstihkâm İnşaat Bölüğü'nden 166 asker de THY'ye ait bir uçakla Ankara'dan Lübnan'a gitti. Havaalanında Türkiye'nin Beyrut Büyükelçisi İrfan Acar'ın karşıladığı askerler, kendilerine tahsis edilen 3 özel otobüsle Şaitiye'ye geçti.


'Ankara için bir dönüm noktası'

AFP, Türk askerinin dün Lübnan'a gitmesiyle ilgili haberinde, Son Osmanlı askerinden 88 yıl sonra Türk askerlerinin BM Barış Gücü misyonunda görev yapmak için Lübnan'a gelmesi, Ankara'nın Arap ülkeleriyle ilişkilerinde bir dönüm noktasını işaret ediyor ifadelerini kullandı. AFP, Türkiye'nin UNIFIL'e asker gönderen ilk Müslüman ülke olduğuna da dikkati çekti

MİLLİYET

TEOMAN 10-21-2006 04:40 PM

ülkemizin haklı olduğu davada ülkemizi ve milletimizi barbar,acımasız,zalim gösteren fransayı kınıyorum ve bu ülkenin mallarını boykot için bu listreyi sizlere sunuyorum...

Fransiz Ürünlerini Boykot Ediyoruz! SIMDI HAREKET ZAMANI
FRANSIZ PARLAMENTERLERI PROTESTOYA BASLADIK!


Kendinde güç gören her yurtsever harekete geçmeli.

UNUTMAYIN:
1. Önümüzdeki günlerde boykot ilerledikçe Türkiye?deki Fransiz veya Fransiz ortakli büyük sirketlerden ?Biz Türkiye?de üretim yapiyoruz, biz Türk firmasiyiz? gibi açiklamalar geldiginde bilin ki boykot ise yariyor demektir. Çünkü istedigimiz bu büyük firmalarin Fransa?daki üstdüzey yöneticilerinden Fransiz hükümetine baski yapmalarini istemelerini saglamak.
2. Fransa ekonomisi su an kötü durumda. Fransiz hükümeti ekonomiyi canlandirmak için en son çikardigi is yasasini halkin baskisiyla geri çekti. Bu olay ayni zamanda hükümetin otoritesini de sarsti. Su anda yapacagimiz basarili bir boykot Fransiz hükümetini iyice zor durumda birakacaktir, halkin tepkisini yogunlastiracaktir.
3. Ermeni soykirimi demeyenleri cezalandirmaya hazirlanan Fransa yönetimi, Cezayir'in soykirim suçlamasina gelince tam tersi tutum sergiliyor. Fransa Disisleri Bakani Philippe Douste-Blazy, gectigimiz gunlerde Cezayir lideri Abdülaziz Buteflika'nin Fransa'nin eski sömürgesinde yaptiklarinin 'soykirimla esdeger' oldugunu söylemesine tepki göstererek, böyle konularin siyasetçilerin isi olmadigini, buna ancak tarihçilerin karar verebilecegini söyledi. Bu iki yuzlu tavri protesto ediyoruz.
BOYKOTA HEMEN KATILIN. BU MESAJI BEKLETMEDEN, ERTELEMEDEN HEMEN SIMDI TÜM TANIDIKLARINIZA GÖNDERIN!!!
SADECE BU MESAJI GÖNDERMEKLE KALMAYIN, SU ANDAN ITIBAREN HER TANIDIGINIZA BU BOYKOTTAN BAHSEDIN. INTERNETE ERISIMI OLMAYANLARIN HABERDAR OLMASINI SAGLAYIN!!!
Ve herseyden en önemlisi:
BOYKOT KONUSUNDA KIM NE DERSIN DESIN, KENDI GÖRÜSÜNÜZE GÜVENIN.
Tüm ürünler için ayni kalitede birçok seçenek var.
Boykota her gelir düzeyinden insan katilabilir.
Asagidaki kisa listeyi yaniniza alin.
KISA LISTE
FRANSIZ URUNLERININ BARKODLARI 30 ILE 37 ARASINDA BIR RAKAMLA BASLAR.
Barkodu 30 ile 37 arasinda bir rakamla baslayan urunler direk Fransa'dan ithal edilmis demektir.
Ürün Kategorisi Fransiz Markasi
Benzin Total, Elf
Süpermarket Carrefour, Gima, Dia Endi, ChampionSA
Seyahat Air France, Club Med, Fransa'da tatil, Fransiz Kültür Merkezi
Tiras Biçagi BIC
Çakmak BIC, Cartier
Kirtasiye BIC, Sheaffer
Yogurt Danone, Yoplait
Sise Suyu Perrier, Danone, Evian
Mutfak Esyasi, Ütü Tefal
Oto Lastigi Michelin, Uniroyal, Recamic
Oto Yedek Parca Valeo
Otomobil Renault, Peugeot, Citroen
Sigorta AXA-OYAK, Basak Sigorta, Basak Emeklilik, Günes Sigorta
Spor Ekipmani Le coq sportif
Motosiklet, Bisiklet Peugot
Giyim Lacoste , Givenchy, Pierre Cardin, Yves Saint Laurent
Sampuan L'Oreal, Studio Line, Lancome
Saç Ürünleri L'Oreal, Studio Line
Cilt Bakim Ürünleri Clarins
Bebek Mamasi, Oyuncak Bledina, Mellin, Majorette
Kozmetik L'Oreal, La Roche Posay, Biotherm, Christian Dior, Clarins, Vichy
Parfüm Chanel, Christian Dior, Clarins, Drakkar Noir, Fahrenheit, Lancome, Lavendar Harvest
Dergi Marie Claire, Elle
Telekom Alcatel
Çimento, Insaat Lafarge, Chryso
Finans Societe General Bankasi, TEB (Türk Ekonomi Bankasi)
Ilaç Firmalari Sanofi (Aventis&Synthelabo&Pasteur ortakligi), Servier, Fournier, Guerbet, Pierre Fabre Medicament
Fransiz Saraplari Herçesit
Fransiz Sampanyalari Herçesit
TAM LISTE
FRANSIZ URUNLERININ BARKODLARI 30 ILE 37 ARASINDA BIR RAKAMLA BASLAR.
Barkodu 30 ile 37 arasinda bir rakamla baslayan urunler direk Fransa'dan ithal edilmis demektir.
Ürün Kategorisi Fransiz Markasi
Total Benzin
Elf Benzin
Carrefour Süpermarket
Gima Süpermarket
Dia Endi Süpermarket
ChampionSA Süpermarket
Air France Seyahat
Fransa'da tatil Seyahat
Club Med Seyahat/Turizm
Fransiz kültür Merkezi (Dil Kursu) Kültür
Pierre Cardin Giyim
Lacoste Giyim
Louis Vuitton Giyim
Yves Saint Laurent Giyim
Fred Joaillier Giyim
Givenchy Giyim
Berluti Giyim
Christian Lacroix Giyim
Louis Vuitton Malletier Giyim
Thierry Mugler Giyim
Valeo Oto Yedek Parca
Peugeot Otomobil, Motosiklet, Bisiklet
Renault Otomobil
Citroen Otomobil
Michelin Oto Lastik
Uniroyal Oto Lastik
Recamic Oto Lastik
Sagem
Bilgisayar/Iletisim Ürünleri
Lafarge Çimento, Insaat
Chryso Çimento, Insaat
Sanofi (Aventis&Synthelabo&Pasteur) Ilaç Firmasi
Servier Ilaç Firmalari
Fournier Ilaç Firmalari
Guerbet Ilaç Firmalari
Pierre Fabre Medicament Ilaç Firmalari
Allegra Antihistamine Ilaç
Benzac Ilaç
Benzagel Ilaç
Benzamycin Ilaç
Nicoderm Ilaç
Novahistine Ilaç
Novalgin Ilaç
Stimate Ilaç
Ceva Tarim/Asi
Chopin Laboratuvar ve Test cihazlari
Areva, Groupe Schneider
(Telemecanique + Merlin Gerin + Square D)
Endüstriyel Ürünler
Metesan Endüstriyel Ürünler
Legrand Endüstriyel Ürünler
Helita Pulsar Endüstriyel Ürünler
Duval Messien Satelit Endüstriyel Ürünler
Leutron Endüstriyel Ürünler
Franklin France Endüstriyel Ürünler
Merlin Gerin Endüstriyel Ürünler
SNR Rulmanlari Sanayi Ürünleri
Telemechanique, Merlin-Geren, Square-D Elektrik Ürünleri
Arcelor Çelik Sektörü
Borcelik Celik San. ( Borusan Holding) Çelik Sektörü
Beneteau (Jeanneau) Denizcilik/Yat/Yelken
Societe General Bankasi Finans
TEB (Türk Ekonomi Bankasi, BNP) Finans
Bledina Bebek Mamasi
Mellin Bebek Mamasi
Mahou Bira
Athlon Içecek
Janeiro Fruit Drink Içecek
Orangina Içecek
Peugot Bisiklet
RCA Müzik Çalar
Danone Yogurt
Yoplait Yogurt
Delisle Yogurt
Sprinkl'ins Yogurt
Perrier Sise Su
Danone Sise Su
Evian Sise Su
Dorville Brendi
Mouquin Brendi
Pro Wonder Video Kamera
RCA Video Kamera
Small Wonder Video Kamera
RCA Video Kamera
La Pie qui Chante Sekerleme
RCA CD Çalar
Canard-Duchene Sampanya
Krug Sampanya
Mercier Sampanya
Moet And Chandon Sampanya
Piper Heidsieck Sampanya
Rozes Sampanya
Veuve Clicquot Sampanya
La Vache Qui Rit Peynir
Arpin Peynir
Bel Paese Peynir
Belle Des Champs Peynir
Boisange Peynir
Brie Peynir
Camembert Peynir
Chamois D'or Peynir
Entremont Peynir
Etorki Peynir
Fine Bouche Peynir
Fromageries Riches Monts Peynir
Geramont Peynir
Gerard Peynir
Gervais Peynir
Jockey Peynir
Lepetit Peynir
Montagnard Peynir
Montrachet Peynir
Mountain Farms Peynir
New Holland Peynir
Precious Peynir
Roquefort Peynir
St. Albray Peynir
Taillefine Peynir
Tourtrain Peynir
Vieux Boulogne Peynir
Hine Konyak
Mumm Vsop Konyak
Remmy Martin Konyak
Napoleon Konyak
Martell Konyak
T-Fal Mutfak Esyasi
Tefal Mutfak Esyasi
Vichy Kozmetik
La Roche Posay Kozmetik
Accentous Kozmetik
Biotherm Kozmetik
Christian Dior Kozmetik
Clarins Kozmetik
Daniel Jouvance Kozmetik
Dr. Pierre Ricaud Kozmetik
Dulcia Kozmetik
Fresh Lash Kozmetik
Galerie Noemie Kozmetik
Great Lash Kozmetik
Guerlain Kozmetik
Kiotis Kozmetik
Lancome Kozmetik
Le Crayon Glace Kozmetik
Le Monde en Parfum Kozmetik
Les Meteorites Kozmetik
Long Wearing Lipstick Kozmetik
Long Wearing Makeup Kozmetik
Long Wearing Nail Polish Kozmetik
L'Oreal Kozmetik
Miami Chill Kozmetik
Moisture Whip Kozmetik
No Problem Kozmetik
Orlane Kozmetik
Phas Kozmetik
Pierre Fabre Kozmetik
Rene Furtherer Kozmetik
Revitalizing Kozmetik
Roc Kozmetik
Shades of You Kozmetik
Sheer Essentials Kozmetik
Shine Free Kozmetik
Summer Sensations Kozmetik
Belin Kracker
Jacob's Kracker
Hermes Catal/Biçak
Bridel Süt Ürünleri
Bridelice Süt Ürünleri
Lactel Süt Ürünleri
President Süt Ürünleri
Societe Süt Ürünleri
RCA DVD Çalar
Square D Elektrikli Aletler
Hermes Ayakkabi
Anais Anais Parfüm
Azzaro Parfüm
Azzura Parfüm
Cacharel Parfüm
Chanel Parfüm
Christian Dior Parfüm
Clarins Parfüm
Dioressence Parfüm
Diorissimo Parfüm
Drakkar Noir Parfüm
Eau Sauvage Parfüm
Fahrenheit Parfüm
Feuille d'Herbe Parfüm
Gardens of L'Occitane Parfüm
Gio De Giorgio Armani Parfüm
Giorgio Armani Parfüm
Gloria Vanderbilt Parfüm
Guerlain Parfüm
Guy Laroche Parfüm
Heritage Parfüm
Hermes Parfüm
Lancome Parfüm
Lavendar Harvest Parfüm
L'Heure Bleu Parfüm
L'Occitane Parfüm
Lou Lou Parfüm
Miss Dior Parfüm
Nahema Parfüm
Orlane Parfüm
Paloma Picasso Parfüm
Poison Parfüm
Samsara Parfüm
Shalimar Parfüm
Tresor Parfüm
Tupic Parfüm
Verbena Harvest Parfüm
Vol De Nuit Parfüm
La Cocinera Dondurulmus Yiyecekler
Top Hat Dondurulmus Yiyecekler
Amora Bisküvi
Amoy Chinese Sauces Bisküvi
Belin Bisküvi
Gayelord Hauser Bisküvi
Iris Bisküvi
Jacob's Bisküvi
Peek Freans Biscuits Bisküvi
Starlux Bisküvi
Table Queen Bisküvi
Black Jack Cin
Cork Dry Gin Cin
Larios Cin
Seagram's Cin
Amplify Saç Ürünleri
Casting Saç Ürünleri
Excellence Saç Ürünleri
Garnier Saç Ürünleri
Kerastase Saç Ürünleri
L'Oreal Saç Ürünleri
Optimum Saç Ürünleri
Permavive Technicare Saç Ürünleri
Preference Saç Ürünleri
Studio Line Saç Ürünleri
Trix Saç Ürünleri
Motel 6 Otel
Novotel Otel
Red Roof Inn Otel
Sofitel Otel
Studio 6 Otel
Bear-Tex Ev Temizlik Malzemesi
Gold Crest Böcek Ilaci
AXA-OYAK Sigorta
Basak Sigorta Sigorta
Basak Emeklilik Sigorta
Günes Sigorta Sigorta
Equitable Life Sigorta
Paddy Viski
Powers Gold Label Viski
La Cidraie Cider Meyve Suyu
Raison Cider Meyve Suyu
Berluti Deri Giyim
Fred Joaillier Deri Giyim
Givency Deri Giyim
Hermes Deri Giyim
Louis Vuitton Malletier Deri Giyim
BIC Çakmak
Alaska Likör
Amaro Ramazotti Liquer Likör
Ambassadeur Aperitif Likör
Americano 505 Aperitif Likör
Bartissol Apertif Likör
Byrrh Apertif Likör
Dita Likör
Eoliki Likör
Fior Di Vite Apertif Likör
Galliano Liquer Likör
Millwood Likör
Ruavieja Likör
Soho Likör
Zoco Likör
Zoco Apertif Likör
Marie Claire Dergi
Maison Francaise Dergi
American Way Dergi
Car & Driver Dergi
Celebrated Living Dergi
Elle Dergi
Elle Décor Dergi
Elle Girl Dergi
Home Dergi
Maxim Dergi
Metropolitan Home Dergi
Premiere Dergi
Road & Track Dergi
Shop Mag Dergi
Sound and Vision Dergi
Sport Bild Dergi
Travel Holiday Dergi
Woman's Day Dergi
World Traveler Dergi
Maille Hardal
Amora Hardal
Alliance Capital Yatirim Ürünleri
Airwear Gözlük
Crizal Gözlük
Essilor Gözlük
Varilux Gözlük
Niteline Boya
Agnesi Makarna
Birkel Makarna
Festaiola Makarna
La Familia Makarna
Panzani Makarna
Ponte Makarna
BIC Kirtasiye
Sheaffer Kirtasiye
Frontline Evcil Hayvan Ürünleri
BIC Tiras Bicagi
Spencer Gifts Hediyelik Eþya
Havana Club Rom
Montilla Rom
Mount Gay Rom
Aberlour Viski
Passport Viski
Royal Salute Viski
Something Special Viski
The Heritage Selection Viski
Aromachologie Sampuan
Biolage Sampuan
Celsene Sampuan
Lancome Sampuan
Lavendar Harvest Sampuan
Logics Sampuan
L'Oreal Sampuan
Matrix Sampuan
Sleek.look Sampuan
Studio Line Daily Express Sampuan
Vavoom Sampuan
Clarins Cilt Bakim Ürünleri
Hydra Dior Cilt Bakim Ürünleri
Kiehl's Cilt Bakim Ürünleri
Lavender Harvest Cilt Bakim Ürünleri
Orlane Cilt Bakim Ürünleri
Plenitude Cilt Bakim Ürünleri
Secret D' Angel Cilt Bakim Ürünleri
Shea Butter Cilt Bakim Ürünleri
Krups Mutfak Esyasi
T-Fal Mutfak Esyasi
Tefal Mutfak Esyasi
Belin Cerez
ETA Cerez
Twiglets Cerez
Pursoup Çorba
Cointreau Alkol
Passoa Liqueur Alkol
Pommery Alkol
Le coq sportif Spor Giyim
Athlete's Foot Spor Giyim
Cleveland Golf Spor Ekipmani
Dynastar Alpine Skis Spor Ekipmani
Lange Ski Boots Spor Ekipmani
Seaquest Spor Ekipmani
Rowenta Ütü
Tefal Ütü
T-Fal Ütü
Daddy Seker
Saint Louis Seker
Cusenier Surup
Proscan Televizyon
Thomson Televizyon
Olmeca Tekila
Tequila Yacatan Tekila
Viuda de Romero Tekila
Universal Studios Oyuncak/Eglence Merkezi
Rowenta Ev Esyasi
T-Fal Ev Esyasi
Facon Alet/Edevat
SK Alet/Edevat
Mack Kamyon/TIR
RCA Elektronik Ürünler
Altai Votka
Grey Goose Votka
Huzzar Votka
Lodowa Votka
Orloff Votka
Premium Votka
Wyborowa Votka
Zubrowka Votka
Hermes Saat
U.S. Filter Su Filtresi
Natu Nobilis Viski
Dunbar Viski
Royal Stag Viski
Blenders Pride Viski
Royal Canadian Viski
Alexis Lichine Sarap
Antinori Sarap
Blanc De Fruit Sarap
Café De Paris Sarap
Canei Sarap
Carrington Sarap
Coolabah Sarap
Cruse Sarap
Dom Perignon Sarap
Dragon Seal Sarap
Etchart Sarap
F.O.V. Sarap
Feist Sarap
Hennessy Sarap
Hine Sarap
Jacob's Creek Pinot Noir Sarap
Kijafa Sarap
Krug Sarap
Long Mountain Sarap
Palacio de la Vega Sarap
Pasquier des Vignes Sarap
Piper Sonoma Sarap
Pommery Sarap
San Pedro Sarap
Trapiche Sarap
Veuve Cliquot Sarap
Seagram's Sarap Sogutucusu

[KAPLAN] 10-22-2006 12:36 AM

Depremde 'alev topuna' inceleme
 
Vatandaşaların ”Gölün üzerinde alev topu gördükleri” yönündeki ifadeleri üzerine inceleme başlatıldı

21.10.2006 23:01


http://www.haberturk.com/kuturesim/manyaskjushgolu.jpg Balıkesir Valisi Selahattin Hatipoğlu, vatandaşların, dün akşam merkezi Manyas Kuş Gölü olan 5.2 büyüklüğündeki depremde ”gölün üzerinde alev topuna benzer bir şey gördükleri” yönündeki ifadeleri üzerine Maden Tetkik ve Arama Genel Müdürlüğü (MTA) uzmanlarının gölde inceleme başlatacaklarını bildirdi.

Balıkesir'in Gönen, Manyas ve Bandırma ilçelerinde incelemelerde bulunan Hatipoğlu, Bandırma'ya bağlı Dobruca köyünde depremde minaresinin bir bölümü yıkılan camideki incelemeleri sırasında gazetecilere açıklamalarda bulundu.

Hatipoğlu, Manyas Kuş Gölü merkezli meydana gelen depremin en çok Gönen, Bandırma ve Manyas'ta hissedildiğini belirterek, şunları söyledi:
“Balıkesir Valililiği bünyesinde oluşturulan kriz merkezi, deprem sonrasında meydana gelebilecek hasarla ilgili tespit çalışmalarına başlamıştır. İlk belirlemelere Bandırma'nın Doğruca köyünde bir caminin minaresi ve Akçapınar köyünde iki kerpiç ev tahrip olmuştur.”
Vatandaşların deprem sırasında “Manyas Kuş Gölü'nün üzerinde alev topuna benzer bir şey gördüklerini” iddia ettiklerine işaret eden Hatipoğlu, bu ifadeler üzerine MTA uzmanlarının gölde inceleme başlatacaklarını söyledi.
Hatipoğlu, deprem sırasında paniğe kapılan 7 vatandaşın tansiyon ve yaralanma şikayetleriyle hastanelere başvurduğunu anlattı. Ayakta tedavileri yapılan 5 kişinin evlerine gönderildiğini, 2 kişinin tedavisinin ise sürdüğünü kaydeden Hatipoğlu, olası bir deprem durumunda il kriz merkezinin gerekli tüm tedbirleri aldığını dile getirdi.
Bu arada, Doğruca köyünde depremden sonra konutlarına girmeyen vatandaşlar geceyi sokakta geçirdi. Bazı vatandaşlar sokak ortasında yaktıkları ateşin etrafında toplanırken, kadınlar ve çocuklar köydeki araçlarda uyudular.
Öte yandan, Şişli Belediye Başkanı Mustafa Sarıgül'ün, depremde tahrip olan binaların onarımını üstlenmesinin ardından belediyeden bir ekibin Bandırma'ya gelmek üzere yola çıktığı bildirildi.

AHMETDENİZ 10-22-2006 12:58 AM

varsayalım vatandaşlar orada bilim adamlarını görse ve bu bilim adamları orada yapay deprem oluşturuyoruz diye pankart açmış olsa mta orda gölü bulamaz...
eğitim şart......

[KAPLAN] 10-22-2006 07:23 PM

Doçent başhekimin iftar keyfi!
 
3.5 yaşındaki hastayı ameliyat masasında karnı açık bırakıp iftara gitti.

22.10.2006 13:50

http://www.haberturk.com/kuturesim/SİSLİETFAL.jpg Şişli Etfal Hastanesi Başhekimi Doç. Dr. Ali İhsan Dokucu 20 dakika sonra dönüp ameliyatı bitirdi. Bu tartışma yarattı. Prof. Ender Pehlivanoğlu, Hasta yangında bile bırakılmaz dedi. Prof. Kalayoğlu ise, Cerrah olmalıydı diye konuştu.
ZATEN ARA VERECEKTİM
3.5 yaşındaki Aslı'yı ameliyat eden Ali İhsan Dokucu Ameliyatın 7'nci saatiydi. Zaten ara verecektik. Batı'da da uzun ameliyatlarda ara verilir dedi.

Ameliyatı bırakıp oruç açmaya gitti
Doktor Ali İhsan Dokucu, 3.5 yaşındaki kız çocuğunu ameliyat ederken ezan okundu. Doktor hastasını bırakıp iftara katıldı. 20 dakika sonra da dönüp ameliyatı tamamladı.
11 Ekim Çarşamba günü Şişli Etfal Hastanesi'nde düzenlenen iftar yemeğine başhekim Doç. Dr. Ali İhsan Dokucu, 3.5 yaşındaki Aslı Yeter'i ameliyat masasında bırakarak katıldı. Küçük kız 20 dakika süren iftar yemeği boyunca ameliyat masasında karnı açık halde anestezi altında bekledi. Doktor orucunu diğer mesai arkadaşlarıyla açıp, iftarını yaptıktan sonra ameliyathaneye dönüp operasyonu tamamladı. Aslı Yeter doğuştan meydana gelen bir anomali nedeniyle idrarını tutamıyordu. Son derece ender rastlanan bu hastalığı nedeniyle hayatı boyunca altı bezli yaşaması gerekecekti. Böbreklerinde bu nedenle bozulma meydana gelmişti. Yaşadıkları Tokat'ta daha önce ameliyat oldu, ancak sorunu çözülemedi. Küçük kız İstanbul'a Şişli Etfal Hastanesi'ne getirildi. Hastanenin Başhekimi aynı zamanda çocuk cerrahi doçenti olan Dr. Ali İhsan Dokucu Aslı'nın ameliyatını yapmaya karar verdi. Ameliyat sonunda karnında açılan bir delik yardımıyla idrarını boşaltabilecekti. Dicle Üniversitesi'nden Şişli Etfal'e geçen yıl atanan başhekimin bu konuda tecrübesi vardı. İhtisasını Paris Çocuk Hastanesi'nde yapmıştı, Boston Çocuk Hastanesi'nde eğitim görmüştü.
HASTA KARNI AÇIK BEKLEDİ
Ameliyat günü verildi. Ancak o sabah çıkan acil operasyonlar nedeniyle Aslı Yeter ameliyathaneye saat 11.30'da alınabildi. Ameliyat 12.00'de başladı. Minik kızın karın bölgesi baştan aşağı açıldı. Operasyon saatler sürdü. O gün hastanede tüm doktorlar için düzenlenen iftar vardı. Ezan saati geldiğinde Doç. Dr. Ali İhsan Dokucu, elindeki neşteri bıraktı. Hastanın başında anestezi operatörü kaldı. Minik kazın karnı açıktı. Doç. Dr. Dokucu üst kattaki yemekhanede kurulan iftar sofrasında yerini aldı. Bu sırada minik kız ameliyat masasında karnı açık doktorun dönmesini bekliyordu. Yirmi dakika sonra Doç. Dr. Dokucu ameliyathaneye döndü. Ve operasyon saat 21.00'de bitti. Ancak o günden sonra tıp dünyasında bu tartışma alevlendi. Hastanın ameliyat masasında karnı açık halde iftara katılmak için bekletilebilir mi?
DİN ADAMLARI: KENDİ KARARI
Olaya din açısından değerlendiren Prof. Dr. Bayraktar Bayraklı, Elimdeki hassasiyeti kaybederim diye düşünürse, vicdanı ile karşı karşıyadır ve kararı kendisi verir derken Prof. Dr. Bekir Karlığa da şunları söyledi: Eğer kendine güveniyor ise tutabilir ama güvenmiyorsa da tutmayabilir. İlerde kaza yapabilir.

Dünya da böyle yapıyor
Ameliyata ara vererek iftara katılan Doç. Dr. Ali İhsan Dokucu sorularımızı yanıtladı.
* Ameliyata girdiğinizde oruçlu muydunuz?
-Evet oruçluydum, her zaman Ramazan aylarında orucumu tutarım.
* Küçük kızın ameliyatı sürerken iftar molası verdiniz mi?
-İftar vakti geldiğinde biz zaten ara vermek zorundayız. Ameliyatın yedinci saatinde 15 dakika ara verdik. Ardından 7:15'te dönüldü ve ameliyata fiilen devam edildi. Çocuğumuz son derece sağlıklı önemli olan da budur. Benim utanılacak bir şeyim yok. Dünyanın başka merkezlerinde olduğu gibi davrandım. Diyarbakır'da 10 yıl çalıştım biz aralarda hep mola verip öğle yemeği yedik. Ameliyata ara vermek suçsa bu suçu dünyada işleyen çok sayıda hekim var. Paris Çocuk Hastanesi'nde birlikte çalıştığım profesör ameliyatlara sabah 8'de başlardı. Saat 13.00'te hastanın karnı açık kalacak şekilde örtülür bütün cerrahlar 20 dakika yemek molasına çağrılır ve geriye kalan 6 saatlik ameliyata devam edilirdi.
* Mola verdiğinizde ameliyattaki çocuğun karnı açık mıydı, ameliyatı yapacak başka doktor başında kaldı mı?
-Tek kişiye bağımlı cerrahi bir ameliyattı. Bir aneztesi uzmanı vardı ve bir asistan ancak bu durumda onun yapabileceği bir şey yoktur. Kritik noktalarda hasta sizindir hukuken de böyledir başkasına devredilemez.

Tıp dünyası ne diyor?
Yangında bile böyle yapmadılar
Prof. Dr. Ender Pehlivanoğlu: (MÜ Pediatrik Gastroenteroloji ve Beslenme Bilim Dalı Başkanı) Ameliyatta susamak, acıkmak söz konusu olamaz. Geçtiğimiz aylarda Ankara'da hastanede çıkan yangında bile meslektaşlarımız canlarını tehlikeye atarak ameliyatları tamamladılar. Uzun ameliyatlarda ekip başı bir yerden sonra asistanlarına devredebilir. Sonra yeniden alıp operasyonu sonlandırır.
Hasta cerrahsız kalmamalı
Prof. Dr. Münci Kalayoğlu (Memorial Organ Nakli Bölüm Başkanı): Ben hastayı cerrahsız bırakıp ameliyathaneden ayrılmam. Uzun ameliyatlarda doktor yorulabilir, ihtiyaçları olabilir o durumda yaptığı işi yapacak başka bir cerrahtan yardım istemesi gerekir. Bazen arkadaşlarım çıkmaya çalıştıklarında beni ararlar, ben de yardım için gerekirse mutlaka benimle aynı işi yapabilen başka bir cerrahtan yardım isterim.
Hasta anesteziste bırakılmaz
Prof. Dr. Cenk Büyükünal (Cerrahpaşa Tıp Çocuk Cerrahisi Öğretim Üyesi): Büyük ameliyatlar mutlaka 2-3 cerrah ile yapılır. 8-10 saat süren ameliyat boyunca cerrahların biyolojik ihtiyaçları olabilir. Susuzluk çeker, tuvalet ihtiyacı olabilir. Bu durumda cerrahın biri ihtiyaç gidermek için dışarı çıktığında diğeri devam eder. Hasta yalnız başına anestezistle bırakılmaz, ameliyatı sürdürecek biri olmalıdır.
Sabah

TEOMAN 10-23-2006 01:03 AM

Katledilen Müslümanlar
 
http://www.aksiyon.com.tr/resim/619/48.jpg

Ermeniler İki Milyon Müslümanı Katletti

Fransa Parlamentosu, Ermeni soykırımı yoktur demeyi suç sayan kanunu kabul ederken; Ermenilerin sadece 1914’ten 1919’a kadar bir milyondan fazla Müslümanı katlettiğini ve bu zulümden kaçarken ölenlerle birlikte iki milyon insanın katledildiğini görmezden geliyor.


--------------------------------------------------------------------------------

Fransa’da sözde Ermeni soykırımının inkarına hapis ve para cezası öngören yasa teklifi parlamentoda kabul edildi. Sosyalist Parti’nin sunduğu ve parlamentoda 19 red oyuna karşı 106 oyla kabul edilen teklifin yasalaşması için Senato’nun ve cumhurbaşkanının onayı gerekiyor. Yasanın bu iki kademeden herhangi birinde takılıp takılmayacağı henüz belli değil. Ancak tarihçilerin ilgilenmesi gereken bir meselenin siyasilerin arenasında oylanması Türkiye’nin bir hayli canını sıkmış durumda. Ankara bir taraftan oylama sonucunu sert bir dille protesto etti, diğer taraftan Fransa’ya karşı birtakım yaptırımlara gidileceğinin sinyallerini verdi. Dolayısıyla oylama gerek Türkiye-Fransa ilişkilerini, gerekse Türkiye’nin AB serüvenini etkileyeceğe benziyor.

Siyasi anlamda Ermeniler için büyük bir zafer olan bu karar “Ermeni soykırımı” tezine de cila atmış oldu. Tabii Ermenilerin ulusal hedef olarak belirlediği “4T” için de önemli bir adım bu. Ermeni Diasporası’nın “4T” olarak tanımlanan hedefleri şöyle: “Soykırımı tüm dünyaya Tanıtma”, “Türkiye’nin sözde soykırımı Tanıması”, “sözde soykırım kurbanlarının mirasçılarına Tazminat” ve “Türkiye’nin ülkenin doğusundan Ermenistan’a Toprak vermesi.”

Ermeniler kendilerini siyasi manevralarla 4T’ye yaklaştıradursunlar, tarih ve belgeler Ermenilerin soykırıma uğramadığını, aksine Ermenilerin Müslüman halka yönelik ciddi bir katliam gerçekleştirdiklerini ortaya koyuyor. Başbakanlık Osmanlı Arşivi’ndeki kayıtlara göre Ermeniler sadece 1914’ten 1919 tarihine kadar 1 milyondan fazla Müslümanı katletmiş. Bu tarihten sonra da katliamın devam ettiğini ortaya koyan belgeler, 1914’ten önce 93 Harbi olarak bilinen Osmanlı-Rus harbi sırasında Kafkasya’da öldürülen binlerce Ahıska Türkü’nü bu rakamlara dâhil etmiyor. Aynı şekilde Ermeni zulmünden kaçmak isteyen 2 milyona yakın ahalinin yarısının bu göçler sonucunda öldüğü de sözü edilen verilerin içinde değil. Dolayısıyla bütüncül bir rakamla bahsedildiğinde Ermenilerin kendi uydurma ve abartı rakamlarının dahi çok üstünde Müslümanı katletmiş oldukları ortaya çıkıyor.

mate 10-23-2006 02:43 AM

ya cerrahi açıdan bi problem oluşturabilir bu sanırım.Bana çok saçma bi davranış gibi geldi

mate 10-23-2006 02:50 AM

http://www.ermenisorunu.gen.tr/ arkadaşlar mümkünse bu siteyi açılış sayfası yapın ve arkadaşlarınızada yayın ki google da arandığında bizim kaynaklarımız önce çıksın

AHMETDENİZ 10-23-2006 06:45 PM

allah doktorumuzun orucunu kabul etsin çok büyük sevap işlemiş oruç tutarak....açın halinden anlamak için ve nefislerimizi terbiye için oruç tutuyoruz kısacası insan olmak için daha neler görcez bakalım..ölüm döşeğindekine kan vermeyenler bile var orucu bozulmasın diye biz insanız bizden herşey beklenir.

AHMETDENİZ 10-23-2006 06:52 PM

biz birbirimizle uğraşırken o fenerli ben galatasaraylı sen cerkez ,burası bizim okul orası senin mahalle, şu çocuk saç uzatmış kız gibi bu kız saçını kırmızı boyamış ,reha gülşenle çıkmış,şuraya torpille gireyim burada kopya çekeyim diye adamlar aldı yürüdü bizi durup dururken ermeni katili yaptılar .oysa müslüman tavuk bile kesemez vicdanından arabayla kedi ezse bir yıl arabaya binmez vicdan azabından bizi terörist gösterdiler dünyaya.

TEOMAN 10-23-2006 10:30 PM

aynen öyle ahmetdeniz kardeşim bizi yıllarca birbirimize düşürüp bundan nemalanmışlar ve bizim insanımızda uyumuş...

TEOMAN 10-23-2006 10:56 PM

bence bu konuyu fazla abarttılar 11 saatlik bir ameliyatta elbette ara verilir bu oruç için olur veya başka bir ihtiyaç için...

[KAPLAN] 10-24-2006 12:46 PM

Tatile Gidiyorum Para Gönderin !...
 
Çökertilen hırsızlık çetesinin telefon görüşmeleri, tutuklanan bir emniyet amiri ile 5 polis memurunun şebeke üyeleriyle bağlantılarını bir kez daha gözler önüne serdi

24.10.2006 12:02


İstanbul polisi tarafından bir ay önce düzenlenen Bozgun Operasyonu sonrasında tutuklanarak cezaevine gönderilen Üsküdar Trafik Tescil Büro Amiri H.M. ile Kadıköy İlçe Emniyet Müdürlüğü Asayiş Buro’da görevli 5 sivil polis memurunun hırsızlık çetesiyle bağlantısı, şebekenin deşifre edilen telefon görüşmelerinde bir kez daha ortaya çıktı. Operasyon çerçevesinde 4 ay boyunca polis tarafından teknik takibe alınan şebekenin, emniyet amiri H.M. ile yaptığı telefon görüşmeleri bu kirli ilişkiyi gözler önüne serdi. Şebekeyle menfaat ilişkisi olduğu belirlenen H.M., geçtiğimiz yaz ayında tatil yaparken cep telefonu ile şebeke lideri Burhan İ.’yi arıyor. Önce selamlaşarak kısa bir sohbet eden emniyet amiri H.M. “Şu an tatildeyim. Bana 400 YTL para gönderir misin?” diyor. Emniyet amirinin bu isteğine “Hemen gönderirim” yanıtını veren Burhan İ., istenilen 400 YTL’yi banka yoluyla gönderiyor. Parayı alan emniyet amiri H.M. şebeke lideri Burhan İ.’ye “Teşekkür ederim” diye mesaj atıyor.

İŞLERİNİZ İYİ GİTSİN
Operasyonda tutuklanan Kadıköy Emniyet Müdürlüğü Asayiş Büro Amirliği’nde görevli polis memurlarının, hırsızlık yaparken yakalanan şebeke üyeleri hakkında tutulan tutanaklarının değiştirilmesine yardımcı oldukları saptandı. Zanlı polis memurlarının, şebekeye yardım karşılığında zaman zaman para aldıkları zaman zaman da başka şekilde “mükafatlandırıldığı” belirlendi.

Teknik takibe takılan telefon görüşmelerinde yer alan bir isim de şebekenin, hırsızlıktan emekliye ayrılan ‘anneleri’ Melek İ. oldu. Melek İ., hırsızlığa çıkan kişilerle yaptığı telefon görüşmelerinde “işleri iyi gitsin” diye duacı oluyor. Melek İ., hırsızlığa çıkan T.İ.’ye “Hadi kızım inşallah işleriniz rast gider. Size dua ediyorum. İyi işle dönersiniz” diyor.

HESAPLARI BURHAN ABİ’YE YAZ
Gözaltına alınan bir hırsızlık zanlısını, tutanak üzerinde tahrifat yaparak suçsuzmuş gibi gösteren polis memurlarının, şebeke lideri Burhan İ.’nin anlaştığı bir restoranda istedikleri saatte para ödemeden yemek yedikleri anlaşıldı. Yemek yiyip restorandan ayrılırken “Bunları Burhan İ.’nin hesabına yaz” diyen polislerin hesabının Burhan İ. tarafından karşılandığı tespit edildi.


VATAN

mate 10-25-2006 03:54 AM

Seri Katilin Babası Konuştu
 
Yalova: Seri Katil Zanlısının Babası Konuştu


http://www.haberler.com/medya/haber/...86_98330_o.jpg Bursa, İzmit, Sakarya, Mersin, Adana ve Son Olarak Dün Ankara'da İşledikleri Cinayetle 3 Gün İçinde 7 Kişiyi Öldürdükleri İddia Edilen M.k.'nin Babası Osman Karahasan, Oğlunu Savundu. Baba Karahasan, "Oğlumun Paraya Pula İhtiyacı Yoktu. Elebaşı Bu Y.b. Denilen Kişidir. Oğluma Zorla Bunları Yaptırdılar" Dedi.

Mustafa Kemal Paşa Mahallesi Duru Sokak'taki Karahasan ailesinin evinde bayram sevinci değil hüzün hakim. Üç katlı evlerinde basın mensuplarının sorularını yanıtlayan Baba Hacı Osman Karahasan oğlunu savundu. Oğlunun ne para pulu ihtiyacı olduğunu ne de adam öldürecek birisi olmadığını dile getiren Osman Karahasan (67), zaman zaman gözleri dolarak şunları söyledi:

"Oğlumun para ve aile sorunu yok. Daha önceden Sakarya'nın Akyazı İlçesi'nde oğlum 14 yaşındayken kızıma tecavüz edip kaçırmak isteyen bir kişiyi bıçaklayarak öldürdü. Oğlum 5 sene 10 ay ceza aldı. Gazetede Rahşan affından yararlanıp çıktığı falan yazıldı ama bu yalan. Benim oğlum aftan 2 yıl önce 28 ay yatıp çıktı. Kaldı ki bu olayda da benim oğlum yüzde bin beş yüz haklıydı".

Oğlunun Y.B. ve annesi E.B. tarafından kandırıldığını savunan Karahasan, "Oğlum benimle birlikte yaşıyor. Tek oğlum. Benim oğlumun asla para sorunu olmaz. Bu iş soygun işi değil. Bütün bu olayların sorumlusu Y.B. denen şahsın anası. Gelip gidip oğlumun aklını çeldiler. Bu işin altında Y.B. ve anası var" diye konuştu.

Karahasan, oğlunun eski hükümlü kadrosundan forklift operatörü olarak çalıştığı AKSA Fabrikası'ndan 2 bin 700 YTL tazminatını alıp 10 gün önce işten çıktığını ve aynı gün "Arkadaşımın annesi hasta onu Bursa'ya doktora götürüyoruz" dedikten sonra bir daha geri dönmediğini söyledi. Oğluyla bir kez görüşebildiğini onda da kendisine "İzmir'de forkliftçi olarak çalışıyorum. Arkadaşlar izin verirse bayramda döneceğim" dediğini söyleyen Karahasan, olanları televizyondan öğrendiğini belirtti.

Duru Sokak'taki komşuları da M.K.'nin kimseyi incitecek bir yapıda olmadığını söyledi. M.K.'nin evli ve 2 kızı olduğunu ve kimseyi incitmeyecek bir yapıda olduğunu söyleyen komşuları, "Kavga eden 2 kişi görse insan olarak üzülüp girip araya ayıran biridir. Böyle bir şeyi asla yapmaz Kesin bunu kaçırdılar böyle bir şeye zorladılar. İşi gücü vardı. Ne olduysa bu Ramazan'da oldu. Önce işini bıraktırdılar. Sonrada böyle bir şeye bulaştırdılar. M.K. kimseyi öldürecek biri değil" dedi.

M.K.'nin 5 aylık hamile eşi ve kızlarının basın mensuplarıyla görüşmesine izin verilmedi. (İhlas Haber Ajansı)


Şimdi sizce bu olayı bir baba oğluna nasıl kondurur daha da ötesi bir hiç uğruna ölen 7 kişinin yakınlarının gözyaşları nasıl durur???

lptarik 10-25-2006 10:57 AM

yalan beee

TEOMAN 10-25-2006 12:46 PM

Marmara Sallanıyor
 
Marmara'da 4 gün arayla ikinci deprem
Geçtiğimiz cuma günü Balıkesir Manyas'ta meydana gelen depremle irkilen Marmara halkı, 4 gün sonra dün de saat 17.00'de merkez üssü Bursa'ya bağlı Gemlik Körfezi olan 5,2 büyüklüğündeki yeni depremle sallandı.


Deprem heyecanıyla fenalık geçirenlere Yalova Acil Sağlık 112 ekipleri müdahalede bulundu. Depremde can kaybı ya da yaralanma olayı yaşanmadı.
Yaklaşık 15 saniye süren deprem, İstanbul dahil çevre illerin tamamında hissedildi. Bursa, Tekirdağ, İzmit, Kütahya, Balıkesir, İzmir, Yalova, Eskişehir'de de etkili olan depremde can ve mal kaybı olmadı. Bazı bölgelerde halk arasında küçük çaplı panik yaşansa da depremin merkez üssü ve şiddetinin açıklanmasının ardından rahat bir nefes alındı. Kandilli Rasathanesi'nden yapılan ilk açıklamada, depremin 14,3 km derinlikte olduğu kaydedildi.

Boğaziçi Üniversitesi Kandilli Rasathanesi ve Deprem Araştırmaları Enstitüsü Müdürü Gülay Altay'ın verdiği ilk bilgilere göre merkez üssü Marmara Denizi'nin güneyinde Gemlik Körfezi olan deprem, Richter ölçeğine göre 5,2 büyüklüğünde gerçekleşti. Altay, "Bölgeyi izliyoruz, bize ulaşan herhangi bir hasar bilgisi bulunmuyor." dedi. Hastanelere ulaşan bir yaralı haberi olmadığını belirten Gemlik Belediye Başkanı Mehmet Turgut da, "Herhangi bir hasar ya da panik yok." açıklamasında bulundu. İTÜ Maden Fakültesi Jeofizik Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ahmet Ercan, Gemlik depreminin Manyas'ta gerçekleşen deprem ile ilgisinin olmadığını ifade ederek, "Bu büyüklükteki depremlere karşı halkımız hazırlıklı olmak zorundadır. Çünkü 2007 yılından itibaren sıklıkla bu şiddetteki sarsıntıları hissedeceğiz." cevabını verdi. Manyas Kuş Gölü yakınlarında da 20 Ekim'de saat 21.15'te 5,2 büyüklüğünde deprem meydana gelmişti. Deprem, Balıkesir'in yanı sıra Çanakkale, Kütahya, İstanbul ve Bursa'da hissedilmişti.

Bacalar çöktü, camlar kırıldı

Gemlik Körfezi'nde meydana gelen 5,2 büyüklüğündeki deprem, Gemliklilerin korkulu dakikalar yaşamasına neden oldu. Herhangi bir can ve mal kaybının yaşanmadığı depremde, bazı ev ve dükkanların bacası çöktü, camları kırıldı. Saat 17.00'de yaşanan sarsıntı ile heyecanlanan halk, bir süre dışarıda sakinleştikten sonra yeniden evlerine döndü.

Merkez üssü Gemlik Körfezi olarak bildirilen deprem nedeniyle kendini sokağa atan vatandaşlar panik yaşadı. Korkuyla sokağa fırlayan vatandaşlar, büyük bir gürültü duyduklarını söyledi. Deprem sırasında sinema salonunda olan genç kızlar sarsıntı anında dışarı fırladıklarını ve sinemanın tavanından sıva parçalarının döküldüğünü anlattı. Deprem anında evinde misafirine çay hazırladığını söyleyen bir bayan ise hızla evden çıktıklarını kaydetti. Deprem nedeniyle bazı evlerin çatıları çökerken, kimi dükkanların da camlarının kırıldığı görüldü.

Japonya ve Endonezya depremlerle sarsıldı

Japonya'da da dün Richter ölçeğine göre 6,8 büyüklüğünde deprem meydana geldi. Meteoroloji Ajansı, depremin merkez üssünün Tokyo'nun 1000 kilometre güneydoğusundaki Ogasawara-Gunto adaları grubu olduğunu açıkladı. Depremde can ve mal kaybı olmadığı, tsunami alarmının da verilmediği ifade edildi. Endonezya'nın orta kesimlerinde meydana gelen 6,1 büyüklüğündeki deprem de herhangi bir zarara yol açmadı.


25/10/2006

emreduman 10-25-2006 01:08 PM

teo deprem falan olur da ölürsek birde Allah korusun..

gerçi ölürsek beraber ölürüz bee.. :))

lptarik 10-25-2006 01:09 PM

walla ben hissettim hemdee tektim ewde çok korktummmmmm:DDD

lptarik 10-25-2006 01:11 PM

ii bencee yatırım yapıyolarrrrr barii güsell telimizz olurrr

emreduman 10-25-2006 01:21 PM

harika olur bence,rekabet olur ve konuşmalarımız ucuzlar.şuan da türkiye de 3 tane gsm olduğu halde rekabetten dolayı bazı kolaylıklar yapıyolar 4. gsm olursa daha güzel olur..

[KAPLAN] 10-25-2006 05:31 PM

"Bu depremler büyük depremin ayak sesleri "
 
Prof. Dr. Naci Görür Gemlik Körfezi'ndeki depreme ilişkin olarak "öncü değildir ama habercidir" dedi.

http://www.haberturk.com/kuturesim/flas.jpg

25.10.2006 05:52

İstanbul Teknik Üniversitesi (İTÜ) Maden Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Naci Görür, Gemlik Körfezi'ndeki depreme
ilişkin, ''Bu depremler, beklemekte olduğumuz büyük depremin ayak sesleridir, ama (Bu öncüdür, hemen arkasından büyük deprem gelir) şeklinde algılanmamalıdır'' dedi.
Görür, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Marmara Bölgesinin deprem açısından tehlikeli bir bölge olarak ilan edildiğini hatırlatarak, bilim adamlarının, yaptıkları araştırmalar sonucunda, Marmara Denizi'nin altındaki kabuğun
yüklendiği ve 25 yıl içinde büyük bir deprem üreteceği sonucuna ulaştıklarını söyledi. Bölgenin değişik yerlerinde zaman, zaman küçük depremlerin meydana gelmesinin doğal olduğunu vurgulayan Görür, ''Büyük deprem birden bire gelmiyor. Zaman, zaman kabuk kırılırken ufak ufak çatlaklar, kırıklar meydana getiriyor ve oradan küçük miktarlarda enerjiyi boşaltıyor'' diye konuştu.

-KUZEY ANADOLU FAYININ GÜNEY KOLU-

Gemlik Körfezi ve Manyas'taki depremlerin Kuzey Anadolu Fayının güney kolunda oluştuğunu belirten Görür, şunları kaydetti:
''Şimdi buralardaki depremlerin de böyle sık olması çok doğal. Çünkü bizim yaptığımız araştırmalara göre, Marmara'da enerji birikimi veya deformasyon asimetrik bir şekilde oluyor. Güney, kuzeye nazaran 10 misli daha fazla deforme
oluyor. Bu demektir ki olası deprem gerçekleştiği zaman Marmara'nın güneyi, kuzeye nazaran 10 misli daha fazla etkilenecektir. Bu depremler, beklemekte olduğumuz büyük depremin ayak sesleridir, ama (Bu öncüdür, hemen arkasından büyük deprem gelir) şeklinde de algılanmamalıdır.

Büyük depremin 25 yıl içinde herhangi bir zaman diliminde meydana gelmesi bekleniyor. Bunu da böyle söylüyorum ki yöneticiler, 'İşte canım, küçük bir deprem oldu bitti, maşallah'a' getirmesinler. Bunun sonu kötü. Eğer deprem
güvenli evler, deprem güvenli yerleşim alanları oluşturulmazsa, çok ciddi bir şekilde zafiyet noktaları giderilmezse, bu işin sonucu çok acı olacak.''

lptarik 10-25-2006 07:27 PM

inş. olmasss ne diyelimmm

[KAPLAN] 10-26-2006 11:47 AM

JİTEM davasında ‘sahte şehit’ skandalı
 
İçişleri Bakanlığı JİTEM itirafçısı Abdülkadir Aygan’ın “şehit” sayılarak nüfus kaydının kapatıldığını bildirdi.

26.10.2006 11:25
http://www.haberturk.com/kuturesim/mahkeme1.jpg

Askeri Mahkeme tarihi karar verdi: İtirafçı yeni kimliğiyle aransın...
Diyarbakır 7. Kolordu Askeri Mahkemesi’nde “Yeşil” kod adlı Mahmut Yıldırım’ın da aralarında olduğu 8 sanığın, JİTEM adına 1992 -1994 yılları arasında 8 cinayet işledikleri iddiasıyla yargılandıkları davada ilginç bir karar çıktı. Açıklamalarıyla davanın açılmasına neden olan ve halen İsveç’te yaşadığı bilinen PKK itirafçısı Abdülkadir Aygan hakkında çıkarılan gıyabi tutuklama kararına İçişleri Bakanlığı’ndan çarpıcı bir yanıt geldi. İçişleri Bakanlığı, Aygan’ın yakalanmasını isteyen askeri mahkemeye halen İsveç’te yaşadığı bilinen ve son olarak öldürülmesinde rol oynadığı Musa Anter’in kızı ile biraraya gelen itirafçı Abdulkadir Aygan’ın “şehit” sayılarak nüfus kaydının kapatıldığını bildirdi. Ve bu yüzden hakkında arama kararı çıkarılamayacağını bildirdi.
TARİHİ KARAR
Ancak Askeri Mahkeme, İçişleri Bakanlığı’nın pişmanlık yasasından yararlanan Aygan’ın nüfus kaydının kapatılmasına rağmen yeni kimliği ile aranmasını istedi. Böylece itirafçıların Pişmanlık Yasası’ndan yararlanıp kimliğinin hatta yüzünün değiştirilmesi uygulamasıyla ilgili tarihi bir karar aldı. Mahkeme, İsveç’te yaşadığı bilinen Aygan’ın, nüfus kaydı kapatıldıktan sonra “Aziz Turan” ismiyle yeni nüfus kağıdı aldığı bilgisine dayanarak sanık itirafçının bu isimle aranmasını kararlaştırdı. Aygan’ın İsveç’ten iadesinin talep edilmesi de gündeme geldi.

İddianamede sanıkların 1992- 1994 arasında işledikleri suçlara ilişkin, “Sanıklar suç tarihi itibariyle JİTEM adı altında oluşmuş, sözde devlet adına ancak yasadışı yollarla birçok adam öldürme ve terör örgütü yandaşı olarak inandıkları veya sandıkları kişiler aleyhine ve kendi çıkarlarına gasp eylemi yaptıkları anlaşılmıştır” denilmişti.
Kimliği değişti
1985’te örgütten kaçarak teslim olan ve ’Pişmanlık Yasası’ndan yararlanıp 1990’da tahliye edilen Abdülkadir Aygan, 2004’te yaptığı açıklamada bir süre sonra Cem Ersever’in girişimiyle JİTEM içinde çalışmalarda bulunduğunu söyledi. JİTEM’de çalışırken Aziz Turan kimliğini kullandığını belirten Aygan, 1991’de Jandarma Genel Komutanlığı Personel Başkanı Kurmay Albay Nurettin Çakır’ın yazısıyla genel idari hizmetler, istihbarat elemanı sınıfında devlet memurluğuna alındığını ve yeni kimliği ile OYAK iştirakçisi olduğunu ileri sürüyor.

VATAN / Kemal GÖKTAŞ

gecekor 10-26-2006 01:47 PM

ya teoman kardeş bu ne ya bizim kendi türk malımız yokmu bu ülkede be

TEOMAN 10-26-2006 02:48 PM

valla görüyosunuz işte dışarıya ne kadar bağımlıyız Allah bu ülkeye yardım etsin
yoksa işimiz gerçekten zor

[KAPLAN] 10-27-2006 10:30 PM

1 milyon 600 bin konut yıkılabilir
 
İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş: 1 milyon 600 bin konut ciddi risk taşıyor

27.10.2006 21:40

http://www.haberturk.com/kuturesim/topbassss7.jpg
İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş, kentteki konutların olası bir depreme hazır olmadığını, birçok yapının yeniden inşa edilmesi gerektiğini savundu.

Gemlik ve Balıkesir depremlerinden sonra İstanbul’da olası bir depremin yaratacağı riskler yeniden gündeme geldi. İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş, belediyenin çoğu risk taşıyan 1 milyon 600 bin yapıyı yenilemesinin mümkün olmadığını belirtti. Topbaş’a göre, kamu kuruluşlarının binaları, viyadük ve kavşaklar depreme hazır, ancak vatandaşların barındığı yapıların bir çoğu depreme hazır değil.

İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Topbaş, İstanbulluların kadercilik anlayışıyla hareket ederek risk taşıyan yapılarda oturmaya devam ettiğine dikkat çekti. Topbaş, “Vatandaşlarımız kendi yapılarını güçlendirmek veya yeniden inşa etmek zorundalar, yaklaşık 1 milyon 600 bin yapı ciddi risk taşıyor. Bunların yenilenmesi gerekiyor” diye konuştu. Topbaş, ayrıca Kiptaş’ın 2007’de Küçükçekmece’de 30 bin konutluk bir projeye başlayacağını da sözlerine ekledi.

NTV-MSNBC

ierez 10-28-2006 01:03 AM

tesekkurler saolun gusel paylasim

ierez 10-28-2006 01:03 AM

yalan haber bu yalan tv lerde cikti

ierez 10-28-2006 01:04 AM

tesekkurler saolun gusel paylasim

ierez 10-28-2006 01:06 AM

Sözde ermeni soykırımı ermenilerin uydurduklari yalanlari bir bir anlatan gusel bi vidyo herkesim islemesini tavsiye ederim yorumlarinizi bekliorum


1. http://youtube.com/watch?v=-UvyqSFWcTs

2.http://youtube.com/watch?v=eh216x9KGNQ

gecekor 10-28-2006 10:29 AM

bu görüntüleri türkler katliam yapmış diyen o adi insanların gözlerine sokmak lazım
teşekkürler ierez

[KAPLAN] 10-28-2006 02:05 PM

Fay hattında çirkin pazarlık!
 
Yapı denetim şirketleri müteahhitlerden iş alamam korkusuyla hatalı binalara göz yumuyor

28.10.2006 07:36

http://www.haberturk.com/kuturesim/deprem111.jpg
Deprem Konseyi Başkanı Eyidoğan ve Yapı Denetim Kuruluşları Birliği Derneği Genel Başkan Yardımcısı Keskin, 'Denetimi işlemiyor, mezar evler üretiliyor' dedi


Gemlik Körfezi ve Balıkesir'de meydana gelen 5.2 büyüklüğündeki sarsıntıların ardından gözler yeniden depreme karşı alınan önlemlere çevrilirken, bu konudaki iki önemli kuruluşun yöneticileri şoke edici açıklamalar yaptı.
Deprem Ulusal Deprem Konseyi Başkanı Prof. Dr. Haluk Eyidoğan, yapı denetiminde kara delikler bulunduğunu belirterek, Yapı denetim şirketleriyle müteahhitler pazarlık yapıyor. Pazarlık çerçevesinde depreme dayanıklı olmayan yapı üretimi ortaya çıkıyor dedi.

'Umduğumuz gibi olmadı'
1999 depreminden sözüm ona denetimi yapılmış yüz binlerce binanın yıkıldığını anımsatan Ulusal Deprem Konseyi Başkanı Eyidoğan, 1999 depremi gösterdi ki, yapılması gereken denetimlerin hiçbiri yapılmamış. 2000 yılında hükümet 595 sayılı kanun hükmünde kararnameyi çıkardı diye konuştu. Böylece profesyonel bir denetim sisteminin getirilmesinin amaçlandığını vurgulayan Eyidoğan, şunları kaydetti:
Kararname, artık yapı denetiminin kurulacak özel şirketler eliyle yapılmasını öngörüyordu. Şirketlerde inşaat mühendisi, mimarlar, makine mühendisleri, elektrik mühendisleri olacaktı. Böylece hem zemin etütleri hem de inşaat kurallarına göre yapılması mükellefiyeti geldi. Biz de yapı denetiminin daha profesyonel olacağına sevindik. Eksikleri vardı; ileride gelişir, yerleşir diye düşünüyorduk. Bu kararnamenin kanuna çevrilmesi gündeme geldi. Daha sonra 4078 sayılı yapı denetim yasası çıkarıldı. Ancak 595 no'lu kararname yasaya dönüşürken, içindeki bazı yaptırımlar zafiyete uğradı ve kaldırıldı.

Profesyonellik kaldırıldı
Yürürlükteki yasada aksayan en önemli şeyin, kurulan yapı denetim şirketlerinin profesyonel mühendis sistemine dayanmadan çalışması olduğunu belirten Eyidoğan, şöyle devam etti:
Yasanın gereği gibi uygulanmadığını görüyoruz. Boşluklar ve bunların revize edilmesi gerekiyor. Çünkü bu haliyle suiistimale çok açık, şikâyetler geliyor. Bazı yapı denetim şirketlerinin müteahhitlerle anlaşarak daha ucuza sözüm ona denetim yapıyormuş gibi denetim yaptıklarına dair şikâyetler var.
Eyidoğan, yeni yapı denetim yasa taslağının da aylardır TBMM'de beklediğini sözlerine ekledi.

Kamu binaları denetim dışı
1999 depreminden sonra çıkarılan 595 sayılı kanun hükmünde kararnameye göre yapı denetiminin yapılacağı il sayısının 27 olduğunu, ancak sonradan hazırlanan yasayla 19'a indirildiğini belirten Eyidoğan, Bunun dışında kamu yapıları yapı denetiminden muaf tutuluyor. Devlet, 'kendim denetlerim' diyor. Ayrıca TOKİ'nin yaptığı toplu konutlarda denetim şirketleri devre dışı dedi.

'Bir daha iş alamam korkusu hâkim oldu'

Yapı Denetim Kuruluşları Birliği Derneği Genel Başkan Yardımcısı Recep Keskin, müteahhitlerle yapı denetim kuruluşları arasındaki pazarlığı şöyle anlattı:
Bir müteahhit yapacağı binanın denetlenmesini istiyor. Ancak yapı denetim kuruluşuna gittiği zaman kendi şartlarını da öne sürüyor. 'Şartlarımı kabul edersen işi sana veririm' diyor. Müteahhit, belirlenen standart rakamlar bu olmasına rağmen, işini yüzde 30, yüzde 50'lere varan tenzilatlarla yaptırmak istiyor. Eğer kabul etmezse başka yapı denetim kuruluşuna gidiyor. Kuruluş kabul ederse, yüzde 3'lük payı yüzde 1.5'lara düşüyor. Bu düşük fiyatlara hiçbir kuruluş, denetimini hakkıyla yapamaz, denetleme imkânına sahip olamaz. Çünkü ucuza yaptığı için denetleyecek kimseyi barındıramaz. Yani onlara iş yaptıramaz. Müteahhitle iyi geçinemezse de bir daha iş alamaz. İş alamam korkusuyla yapı denetim kuruluşlarının yüzde 99'u, müteahhitlerin yapı hatalarını görmezden gelmek durumunda kalıyor.
Önay Yılmaz - MİLLİYET

TEOMAN 10-28-2006 07:50 PM

insanlar gerilim veripte önlem alamyan bu sistemden nefret ediyorum ya....

TEOMAN 10-28-2006 07:54 PM

Anıt Bayrak
 
http://medya.zaman.com.tr/2006/10/28/bayrak.jpg

Anıt bayrak bayrama hazır
'Türkiye'nin en büyük anıt bayrağı'nın açılışı yarın yapılacak. Kırıkkale'ye hakim bir tepede, 600 metrekare alan üzerine yapılan bayrak için 14 bin parke taş ve 1 ton boya kullanıldı.



Kırıkkale Valiliği'nce inşa edilen bayrağın projesini Sanayi ve Ticaret İl Müdürü Vural Örsdemir hazırladı. Bayrağın yapımında 10-14 yaş grubunda 90 çocuk da görev aldı. Açılış için son hazırlıkları gözden geçirilen anıt bayrağın bulunduğu tepeye Bayraktepe adının verileceği belirtildi. Öte yandan, 30 bin Türk bayrağının ücretsiz dağıtılacağı Adana'da, Cumhuriyet Bayramı kapsamında, Sabancı Merkez Camii bayraklarla süslendi.

TEOMAN 10-28-2006 08:57 PM

teşekkür ederiz ierez bu görüntüler dünyaya ders olarak izletilmeli...

lptarik 10-28-2006 11:16 PM

haklı yıkılması lazımmm

lptarik 10-29-2006 01:07 AM

hmm güsel bi haber saoll

mate 10-29-2006 01:26 AM

bencede güsel bi haber teşekkürler

[KAPLAN] 10-29-2006 12:29 PM

Yimpaş Skandalında Gizli Belge
 
Almanya’da toplanan paranın yüzde 40’ı Türkiye’de bazı özel kişisel hesaplara havale edilmiş

29.10.2006 05:41

http://www.haberturk.com/kuturesim/yimmyum.jpg
Adalet Bakanı Çiçek’e önceki gün gelen bilgi notunda, emniyetin Yimpaş’taki şüpheli para hareketleriyle ilgili 2005’in Şubat’ından beri soruşturma yaptığı aktarılıyor. Notta Almanya’da toplanan paranın yüzde 40’ının Türkiye’de bazı özel kişisel hesaplara havale edildiği belirtiliyor.
YİMPAŞ skandalının üzerindeki toz duman dağıldıkça perde arkasından çok önemli ve çok gizli bir soruşturma açılıyor. Bu soruşturma 27.10.2006 tarihinde Adalet Bakanı’na gizli bir bilgi notuyla iletiliyor. Bilgi notundaki başlık şu: Kaçakçılık ve Organize Suçlar Daire Başkanlığı, YİMPAŞ’taki para hareketleriyle ilgili çok gizli bir soruşturma sürdürmektedir. Soruşturma 16.2.2005 tarihinde başlamıştır.
Dün bu bilgiyi Hákimevi’nde sohbet ettiğim Adalet Bakanı Cemil Çiçek’e soruyorum:
Evet doğrudur, bana böyle bir bilgi notu geldi cevabını vererek soruşturmanın önyazısına ait bir belgeyi önüme koyuyor.
Bilgi notundaki detaylara gelince şöyle özetleyebilirim. Organize Suçlarla Mücadele Daire Başkanlığı’nın 34910 sayılı yazısında şu önemli bilgiler veriliyor:
PARALAR BİR DAHA GERİ DÖNMEMİŞ
YİMPAŞ isimli şirket adına özellikle Almanya’da Türk işçilerinden toplanan dövizler, önce kuryelerle İsviçre’ye götürülmüştür.
Bu ülkede kurulan YİMPAŞ AG adına bankalara yatırılan paraların yüzde 10’u para toplayan şahısların hesabına,
Yüzde 50’si Türkiye’deki YİMPAŞ şirketleri ve ona bağlı firmaların hesabına,
Yüzde 40’ı Türkiye’deki bazı özel kişisel hesaplara havale edilmiştir. Ancak bu paraların bir daha geri dönüşü olmamıştır.
Büyük miktardaki ve yeterli açıklaması yapılmayan bu para hareketleri ilgili makamlarca şüpheli görülmüştür.
Benzer şüpheli olayların daha büyük çapta Almanya’da yapıldığı tespit edilmiş, tahkikat Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 2005/23679 nolu soruşturma sırasına kaydedilmiştir.
28.1.2005 tarihinde gizlice yürütülen soruşturma doğrultusunda Avrupa Sözleşmesi hükümlerine dayanılarak İsviçre adli makamlarından yardım talebinde bulunulmuştur.
Adli yardım talebimize ilişkin olarak 14 klasör Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’na gönderilmiştir.
Almanca’dan dosyaların tercümeleri yapılmış, Fransızca tercüme halen devam etmektedir.
Cumhuriyet Başsavcılığı, Maliye Bakanlığı Teftiş Kurulu, SPK, Gümrük Müsteşarlığı, Hazine Müsteşarlığı ve BDDK görevlilerinden soruşturma kurulu oluşturulmuştur.
Birka Gıda LTD., Vizyon Matbaacılık Gazetecilik Medya AŞ, Doğan Kaynak Suları AŞ, Bozok Hayvancılık AŞ, Kar-Den İthalat İhracat AŞ, İmran İnşaat Taahhüt AŞ isimli şirketlere çıkarılan havaleler tespit edilmiştir.
Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’nın ihbara konu suç ile ilgili soruşturması devam etmektedir.
BABAM BİLE OLSA AYRICALIK TANIMAM
Hazırlık soruşturması safhasında olduğu için şimdilik daha fazla bilgi veremiyorum. Ancak burada çok önemli iki soru var. O da şudur:
- Büyük miktarda denilen para ne kadardır?
- Bu paranın yüzde 40’ının aktarıldığı şahsi hesaplar kimlere aittir?
Adalet Bakanı Çiçek’i yaklaşık 20 yıldır tanırım. Siyasette dürüstlüğe ne kadar değer verdiğini bilirim. Bu yüzden Hákimevi’nde yaptığı sohbette söylediği şu sözleri önemsiyorum:
Bu konuyla ilgili hiçbir şekilde Yozgatlı olmamın, yani bir hemşerilik ilişkisinin yaratacağı avantaj söz konusu değildir. Adalet karşısında kim suç işlediyse cezasını çeker. Babam bile olsa tanımam. Ancak burada önemli olan sanki bir savsaklama yapıyormuşum gibi bir hava estirilmesidir. Bir örtbas etme durumum varmış gibi gösteriliyor. Hiç ilgisi yok. İşte Organize Suçlar Dairesi’nin yaptığı soruşturma ortada. 2005 yılının başında başlamış. Demek ki olayın üzerine gidiliyor.
Bu noktada soruyorum. Peki bu olay nasıl çıkmış ortaya? Çiçek cevap verirken aslında yazılmasını istemediği bir şeyi söylüyor. Ancak ben gerçeğin daha iyi anlaşılması için bu sözünü de aktarıyorum:
İsviçre Adalet Bakanı ile bu konuyu bizzat ben görüştüm. Kaçakçılık Dairesi’nde başlatılan bu soruşturmanın arkasında İsviçre Adalet Bakanı ile yaptığım görüşme de vardır.
Evet, belli ki Çiçek, uluslararası kara para trafiğinde ortaya çıkan bu soru işaretleri üzerine İsviçre Adalet Bakanı ile görüşmüş ve bu gizli soruşturmanın başlatılmasını sağlamış.
DEVLET BU KONUNUN ÜZERİNE GİTMEKTEDİR
Soruşturma bugün Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’nda 14 klasörlük bir dosya olarak sürdürülmektedir. Hazırlık soruşturması kapsamında olduğu için daha fazla bilgi aktarılmıyor. Bu arada Bakan Çiçek, bazı yanlış anlaşılmaları da şu sözleriyle düzeltiyor:
Yurtdışındaki vatandaşlarımız, Adalet Bakanı’nı her şeyi yapabilecek bir makam olarak düşünüyorlar. Oysa yargı bağımsızlığında benim hiçbir etkim, yetkim yoktur. Ayrıca Cumhuriyet Başsavcılığı’ndaki soruşturmada görüldüğü gibi devlet bu konunun üzerine gitmektedir, yargı gitmektedir.
Fatih ÇEKİRGE-HÜRRİYET


Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.