ForumSinsi - 2006 Yılından Beri

ForumSinsi - 2006 Yılından Beri (http://forumsinsi.com/index.php)
-   Tıp / Biyoloji / Farmakoloji (http://forumsinsi.com/forumdisplay.php?f=599)
-   -   Tıp Sözlüğü (http://forumsinsi.com/showthread.php?t=102112)

Şengül Şirin 03-03-2011 10:02 PM

Cevap : Tıp Sözlüğü
 
Sabulous: Kumlu


Saccharin (sakarin): Tat verme amacıyla kullanılan toz sentetik madde.


Safra: Karaciger tarafından salgılanan, yeşilimsi kahverengi bir sıvıdır.Safra, kısmen yağ sindirimine yarayan bir salgı, kısmende eskimiş alyuvarların (eritrositlerin) tahrip olmaları sonucu oluşmuş bir atılma ürünüdür.

Safra Kesesi:
Karaciğerden salgılanan safranın toplandığı, karacigerin alt kısmında bulunan torba şeklinde bir organ-dır.Kesenin görevi, safrayı depolayıp, yoğunlaştırmak, ve gerekli aralıklarla oniki parmak barsağına (duodenuma) safra salgılamaktır.


Sak: Kese, torba.


Sakküler: Keseye benzer, torba gibi.


Sakkum: Kuyruk sokumu.


Sakralizasyon: Beşinci bel omuru ile kuyruk sokumu kemiğinin birleşik olmasına verilen isim.Yapısal bir farklılıktır.


Sakroiliak Eklem: Sakrumla kalça kemiğinin, sağda ve solda yapmış olduğu eklem.


Sadizm: Başkalarına acı vermekten cinsel haz duyma.


Sadist: Başkasına işkence etmekten zevk alan kişi.


Sagittal: Vücudu sol, sağ şeklinde ortadan ayıran düzlem.


Salisilik Asit: Ateş düşürücü etkisi olan ve aspirin yapımında kullanılan bir madde.


Salmonella: Bir bakteri türü.


Salpinks: Tuba uterina, rahimle yumurtalıklar arasındaki geçişi sağlayan, sağlı sollu iki tarafta bulunan tüpler.Tüplerin tıkalı olması kısırlığa neden olur.


Salpenjit: Tuba uterinaların iltihabı.


Sedasyon: Hastanın sakinleştirilmesi.


Simpleks: Tek maddeden oluşmuş, basit, sade.


Sinüzit: Sinüs adı verilen yüzdeki kemik boşlukların iç yüzünü kaplayan mukoza iltihabına ve boşlukta cerahat toplanmasına sinüzit adı verilir.


Siroz: Bir organda sertleşme ve nedbeleşme ile karakterize fibröz doku oluşumuna verilen isimdir. Ancak bu terim hemen her zaman karaciğerin görevini yapamamasıyla ilgili, kronik karaciğer iltihabı için kullanılır.


Sitoloji: Hücre bilimi.


Skolyoz (Skoliosis): Omurganın sağ veya sola doğru eğrilikleri ile karakterize şekil bozukluğu.


Sternum: Göğüs ön duvarının ortasında yerlan her iki yanına kaburgaların (costa = cot) tutunduğuyassı uzun kemik; göğüs kemiği.


Subkarinal: Karinanın altında. (Karina: Trakea’nın ikiye ayrıldığı yere verilen isim)


Subplevral: Akciğer zarının altında.


Süt Bezezi: Meme dokusu içerisindeki süt üreten bezler




Şengül Şirin 03-03-2011 10:03 PM

Cevap : Tıp Sözlüğü
 
Tabacism (tabasizm): Kronik tütün zehirlenmesi


Tabes Dorsalis: Sfilizin ilerlemiş döneminde sinir sistemi tutulumuna bağlı olarak dengesizlik, yürüme güçlüğü görme bozuklukları ile seyreden tabloya verilen isimdir.


Talamus: Orta beyindeki bir cekirdek grubuna verilen addır.


Talasemi: Kalıtsal bir kan hastalığıdır. Akdeniz kıyılarında yaşayanlarda daha sık görülür.


Takipne: Çok hızlı solunum.


Taşikardi: Kalbin dakikadaki vuru sayısının artması.


Tartar: Diş taşı.


Telenjektazi: Deride veya mukozalarda kırmızı lekeler şeklinde görülen kılcal, arteriol ve venüllerin genişlemesinden oluşan lezyonlar.


Telekardiofon: Kalp seslerini hastadan uzakta dinleten alet.


Telepati: Beş duyu işe karışmaksızın düşüncelerin, bu duyuların üstünde bir yolla aktarılması.


Temporal Bölge: Şakak bölgesi.


Tendinit: Tendon iltihabı.


Tendon: Kasların kemiklere yapışmasını sağlayan yapılar.


Tenesmus: Rektum veya mesanenin iltihaplı durumlarında görülen, ağrılı işeme veya defekasyon duygusu.


Tenya: Barsak paraziti, şerit, yassı solucan.


Testosteron: Erkek seks hormonuna verilen addır.


Tremor: İrade dışı titremelere verilen addır. Örneğin, Hipertiroidi (Tiroid bezinin fazla çalışması) adı verilen rahatsızlıkta ellerde görülen ince amplitüdlü titremelere tremor adı verildiği gibi, Parkinson da görülen kaba ve büyük amplitüdlü titremelere de tremor denir.

Tromboz: Kan damarlarının pıhtı veya ateron (kolesterol) plakları oluşarak tıkanmasıdır.



Şengül Şirin 03-03-2011 10:05 PM

Cevap : Tıp Sözlüğü
 
U -

Ula: Diş eti


Ulalgia: Dişetinde duyulan ağrı.


Ulcus: Bkz.ülser


Ulna: Önkolun iki kemiğinden içte (serçe parmağı tarafında) bulunanıdır.

Ultrasound: İnsan kulağının duyamıyacağı kadar yüksek frekanslı ses dalgaları. Ultra-ses.

Ultrasonografi: Ultra-ses kullanılarak elde edilen görüntüler. Bir çok hastalığın ön teşhisinde kullanılan, ancak daha çok karın organları gibi ses dalgalarının kolayca geçebileceği konumdaki organların tetkikinde etkili bir inceleme yöntemidir.Şua = radyasyon söz konusu değildir.


Ultraviole: Dalga boyu 2000-4000 arası olan mor ötesi ışınlar.


Uterus: Rahim, döl yatağı.


Uterus Bicornis: Uterusun iki boynuzlu olması anlamında bir terimdir. Uterusun üst kısmının çökük olması nedeniyle her iki uç kısımlarının beligin hal alması sonucu ortaya çıkan görünümdür.


Uvula: Küçük dil.


- Ü -


Ülser: Deri ya da mukoza üzerinde gelişerek altındaki dokularıda etkileyen açık yara.

Ülseratif Kolit:
Kalın barsakla rektumun, kronik iltihabı ve ülserasyonudur.


Üremi: Kandaki üre oranının normalin üzerinde olması halidir.


Üretra: Böbreklerle idrar torbasını birleştiren, idrarın torbaya ulaşımını sağlayan tüptür. Her iki tarafta birbirinden bağlantısız olarak bulunur.


Üretra: İdrarın dışarıya atılmasını sağlayan ve ıdrar torbasından sonraki idrar yoluna verilen isim.


Üretrit: Üretranın iltihabıdır.


Üroloji: Kadın ve erkeklerdeki idrar yolları ve üreme sistemleri ile ilgili hastalıkları inceleyen bilim dalıdır. Bevliye.


Ürtiker: Hassasiyet sonucu ortaya çıkan deri döküntüleri ve kaşıntı ile belirgin bir durumdur.


Ürin: İdrar.


Ürogenital: Genital ve idrar yolları sistemi ile ilgili.


Ürografi: Damardan kontrast madde verilerek böbrekler, mesane = idrar torbası ve idrar yollarının belirli zaman aralıkları ile filmlerinin çekilmesidir. Üriner sistem hakkında teşhis amaçlı yapılan işlemdir.


ÜSYE: Üst solunum yolları infeksiyonlarının kısaltılmış şeklidir.



Şengül Şirin 03-03-2011 10:07 PM

Cevap : Tıp Sözlüğü
 
Vacuol (vakuol): Küçük boşluk


Vademecum: Küçük el kitabı.


Vagotomi: Vagus sinirinin etkisini ortadan kaldırmak amacıyla dallarından birisinin kesilmesidir.


Vagus: Nervus Vagus onuncu kafa siniridir, kafatasından çıktıktan sonra mide, barsak sisteminin bir kısmına, kalp ve akcigerlere dallar verir. Bu sistemlerin fonksiyonlarında önemli rol oynayan bir sinirdir.


Vajen (vagina): Kadın cinsel organı.


Vajinit: Vajina iltihabı.


Vaksın (vaccine): Aşı, Bkz.aşı çeşitleri; attenüe, otojen, BCG, polivalen, sabin, salk.


Value: Değer.


Varis: Kirli kan taşıyan damarların, fonksiyonel bozuklukları sonucu ya da kan akımının önündeki bir engel nedeniyle genişliyerek kıvrımlı bir hal almasıdır.Yüzeyel olduğu gibi derin venlerde de varis gelişebilir.


Varikosel: Erkeklerde spermatik kordon venlerinin genişlemesi sonucu torbalar içersinde varis oluşumu.


Vaskülit: Damar iltihabı.


Vazodilatasyon: Damar genişlemesi.


Vazodilatör: Damar genişletici etkiye sahip ilaç, madde.


Vazokonstrüksiyon: Damarları büzülmesi, kasılması.


Vazokonstrüktör: Damarları büzen etkiye sahip ilaç, madde.


Vazospazm: Damar kasılması, büzülmesi.


Vejetaryen: Bitkisel gıdalarla beslenen, etyemez.


Ven: Kirli kanı kalbe taşıyan damarlar.


Vertigo: Genel anlamda baş dönmesi, hareket duygusu demektir. Ancak tansiyon düşmesi ile ilgili baş dönmeleri bu kapsamda değildir. Vertigodan kastedilen labirentit, iç kulak iltihabı, Meniere hastalığı gibi durumlarda olan baş dönmesi hissi Vertigo diye adlandırılır.


Vitiligo: Bir cilt hastalığı olup, vücudun çeşitli bölgelerinde, yer yer renk (pigment) kaybı ile karakterize, normal bölgelerden keskin sınırlarla ayrılan beyaz lekeler.



Şengül Şirin 03-03-2011 10:08 PM

Cevap : Tıp Sözlüğü
 
Yabancı Cisimler: Vücudun belirli bir yerinde, normalde bulunmayan her hangi bir madde yabancı cisimdir. Bunlara özellikle çocuklarda, barsaklar, kulak ve burunda rastlanır. Yutulan yabancı cisimler, yemek borusunda takılabilir, ya da tehlikeli olabilir.Bu nedenle bazen ameliyatla çıkartılmaları gerekebilir.


Yağ Embolisi: Büyük kemik kırıklarında görülebilen bir komplikasyondur. Kemik iliğindeki yağın bir kısmı açığa çıkar ve yağ damlaları kan dolaşımına karışıp damar tıkanmasına neden olur.


Yağlı Dejenerasyon: En çok kalp, karaciğer ve böbreklerde görülür. Bu organlarda, hücreler normal çalışma yeteneklerini kaybederler ve içlerinde yağ tanecikleri birikir.


Yalancı Gebelik: Tüm gebelik belirtilerinin olmasına rağmen, uterus boştur. Bu duruma yalancı gebelik denir. Daha çok psikolojik nedenlidir.


Yersinia: Gram (-) bir bakteri


Yegane – Biricik, Tek


Yeis – Karamsarlık, Üzüntü


Yeknesak – Tekdüze, Monoton



Şengül Şirin 03-03-2011 10:09 PM

Cevap : Tıp Sözlüğü
 
Zar: Anatomide makroskopik ya da mikroskopik boyutlu, az ya da çok farklılaşmış ya da karmaşık yapıda, geniş ve yassı katman biçimli oluşumların genel adıdır.


Zature (Pnömoni): Akciğer dokusunun iltihabı. Çeşitli etkenlere bağlı olarak gelişmekle birlikte, genellikle birincil ya da ikincil mikroorganizmaların yol açtığı akut ya da subakut hastalık tablolarını belirten bir terimdir.


Zayıflık: Kişinin vücut ağırlığının yaşına, cinsiyetine ve boyuna göre hesaplanmış normal değerlerden daha düşük olması.


Zehir (toxin): Hücrelere ve yaşayan dokulara kimyasal ya da biyokimyasal nitelikte zararlar veren her türlü madde. Zehrin en tipik özelliği bu zararlı etkisini en küçük dozlarda bile göstermesidir.


Zehirlenme: Bir zehrin vücutta emilmesiyle ortaya çıkan belirtileri anlatan genel terim. Görece küçük miktarlarda kimyasal ya da biyokimyasal etki gösteren zehir, süresi ve ağırlığı değişebilen bir hastalık haline ya da ölüme yol açar.


Zeka: Yeni sorunları karşılayarak uygun çözümler bulmak amacıyla, zihnin tüm ögelerini amaca uygun kullanabilme yeteneği ya da gücü.


Zeka Geriliği: Zihinsel gelişmenin yavaşlığı. Doğuştan gelen ya da bebeklik çağında ortaya çıkan zihinsel yetersizliğe bağlı olarak ruhsal gelişimi duraklayan kişilerde görülür.


Zeka Yaşı: Psikolojide, zeka testleriyle saptanan ve takvim yaşından farklı olarak belirli bir yaş grubuna özgü becerilerle zihinsel yetkinliği ifade eden ölçü.


Zelotypia (zelotifi): Aşırı gayret, aşırı şevk.


Zigoma: Gözlerin alt ve yan kısımlarında, elmacık kemiklerine karşılık düşen yüz bölgesi.

Zigot: Döllenme sırasında spermatozoitin yumurtayla birleşmesi sonucu oluşan hücre.

Zinc: Çinko


Zona: Etkeni su çiçeğine de yol açan virüs hastalığı. Herpes zoster virüsü.


Zoofili: Hayvanlara karşı aşırı düşkünlükle belirlenen hafif bir duygulanım bozukluğu. Genellikle aşırı duygusal, destek konusunda saplantılı ve normal yoldan bu desteği sağlayamamış kişilerde görülür.



Şengül Şirin 06-11-2011 09:11 PM

anjiyohemofili
 
ANJİYOHEMOFİLİ

Anjiyohemofili,bak.Von Willebrand hastalığı.

Şengül Şirin 11-24-2011 10:41 PM

akalazya
 
AKALAZYA

Akalazya,bir kasın,gerektiği anda yeterince gevşememesi.Bu terim,özellikle sindirim sistemindeki dairesel büzücü kasların,besinlerin geçişini engelleyecek biçimde kasılı kalmasını tanımlamak için kullanılır.

Kaynak:AnaBritannica cilt 1 frmsinsi.net için derlenmiştir.

Şengül Şirin 01-23-2012 02:08 PM

şeker yükleme testi
 
ŞEKER YÜKLEME TESTİ

Glikoz tolerans testi.

Kaynak:AnaBritannica cilt 29 frmsinsi.netiçin derlenmiştir.

Şengül Şirin 03-29-2012 03:31 PM

antikoagülan
 
ANTİKOAGÜLAN

Bak.pıhtılaşma önleyici.


Kaynak;AnaBritannica cilt 29 forumsinsi.net için derlenmiştir.

Şengül Şirin 03-30-2012 08:50 PM

antimikotik
 
ANTİMİKOTİK

bak.Mantar ilacı.

Kaynak;AnaBritannica cilt 29 frmsinsi.net için derlenmiştir.

Şengül Şirin 03-30-2012 08:52 PM

antimikrobik
 
ANTİMİKROBİK

bak.mikrop öldürücü.

Kaynak:AnaBritannica cilt 29 frmsinsi.netiçin derlenmiştir.

Şengül Şirin 05-22-2013 03:00 PM

kolesistit
 
KOLESİSTİT

Kolesistit. bak.safrakesesi iltihabı.

Kaynak:AnaBritannica cilt 19 sayfa 190 frmsinsi.net için derlenmiştir.


Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.