![]() |
Mantar Diyip Geçme...
Dünya üzerinde 5 bine yakın mantar türü bulunmaktadır. Türkiye'de bulunan 100'ü aşkın mantar türünün 40'ı yenilebilirken 70 civarındaki mantar türü ise zehirli olup tüketildiğinde ölümlere yol açmaktadır. Ülkemizde özellikle bahar aylarında mantar zehirlenmelerine bağlı ölümler ve Zehir Danışma Merkezi'ne yabani bitki zehirlenmeleriyle ilgili başvurularda artış yaşanıyor.
|
Temel Reis'in Ispanak Satışlarına Etkisi...
http://www.teksatir.com.tr/img/teksatir/20.12.08.jpg Sevilen çizgi film kahramanı Temel Reis, Elize Crisler Segar tarafından 1919 yılında yaratılmıştır. 1933 yılında ilk çizgi filmi çekilen bu kahramanın orijinal adı da 'Popeye'dir. Çizgi film, Amerika'da gösterime girdiği yıl, ABD'deki ıspanak tüketimini %33 oranında arttırmıştır.
|
Cevap : Dünyanın En Büyük Orduları?
1 türk askeri dünyaya bedel bıraksınlar bu sayıları falan.
|
Eskiden İzin Alınmadan Cuma Namazı Kılınmazdı
Osmanlılar zamanında Cuma kılınacak câmiler tesbit edilip, burada hatiplere padişah tarafından berat verilirdi. Beratı bulunmayan kimse Cuma namazı kıldıramazdı. Beratlı hatibi bulunmayan câmide de Cuma namazı kılınmazdı.
Eski hukukumuz, hükümdara müslümanların dinî işlerini yürütmek vazifesini yüklemiştir. Nitekim padişah, ibâdetlerin daha rahat yapılabilmesi için gereken tedbirleri alırdı. Mâbed ve medreseleri himâye ederdi. İmam ve muallimler tayin ederdi. Mescid bulunmayan yerlerde hazineden mescid yaptırırdı. Şehirlerde halkın dinî ve hukukî işlerinde serbestçe ve ücretsiz danışabileceği bir müftü bulundururdu. Ramazan ayını ve bayramları ilân ederdi. Haccın, erkânına uyularak yapılabilmesi için her sene bir hac emîri tayin ederdi. MEDİNE’DE İLK CUMA NAMAZI Cuma namazı, bir beldede müslümanların hâkimiyetinin sembolü olan bir ibâdettir. Nitekim Medine’ye hicret edilip burada bir İslâm devleti kurulduktan sonra ilk Cuma namazı kılınmıştır. Hür, erkek, mukim ve sağlıklı müslümanlara farzdır. Cuma namazının sıhhati için, namazın kılındığı yerin şehir olması; namazı sultanın bizzat kıldırması; kıldıramazsa vekil ettiği bir kimsenin (vâlinin) kıldırması gibi şartlar gerekir. Osmanlılar zamanında Cuma kılınacak câmiler tesbit edilip, burada Cuma kıldıracak hatiplere padişah tarafından berat ve-rilirdi. Berat, resmî memuriyet için verilen padişah fermanıdır. Beratı bulunmayan kimse Cuma namazı kıldıramazdı. Beratlı hatibi bulunmayan câmide de Cuma namazı kılınmazdı. Cuma câmileri ancak kâdısı (hâkimi) bulunan şehirlerde olurdu. Köy ve sahralarda Cuma namazı kılınmazdı. Burada köylülerin Cuma namazına gitmeleri de gerekmezdi. Ancak bazı büyük köylerde Cuma kıldırmak üzere beratlı hatip tayin edildiği de olmuştur. Yukarıdaki şartlar gerçekleşmezse Cuma namazı farz olmaz. Cuma yerine yalnızca öğle namazı kılınır. Gayrımüslimlerin hâkim olduğu yerlerde Cuma namazı farz olmamakla beraber, burada yaşayan Müslümanların, dinî işlerini yürütmek üzere aralarından seçtikleri kimse, Cumayı da kıldırabilir. Nitekim Kırım, Bosna, Kıbrıs gibi kaybedilen beldelerdeki müslümanlar Cuma namazı kılmaya devam etmiştir. http://www.turkiyegazetesi.com/image...03.2009db1.jpg Bursa Ulu Câmi’nin günümüz ve bir asır önceki görüntüleri. http://www.turkiyegazetesi.com/image...03.2009db2.jpg ULU CAMİ GELENEĞİ Cuma namazının şartlarından birisi de bu namazın bir beldede tek câmide kılınması idi. Cuma namazı her beldenin en büyük câmiinde veya bu ibâdete mahsus namazgâh denilen büyük sahalarda kılınırdı. Selçuklu ve Osmanlılar zamanında her şehir ve kasabada Ulu Câmi veya Câmi-i Kebîr denilen en büyük câmide Cuma ve bayram namazları kılınırdı. Anadolu’nun çok şehirde günümüze intikal edebilmiş ulu câmiler, ihtişam ve emsalsiz güzellikleriyle görenleri büyülemektedir. Divriği, Diyarbekir, Adana, Bursa, Manisa ulu câmileri hemen akla gelenlerdir. Cuma ve bayram günleri bütün müslümanlar ulu câmide toplanırdı. Başka câmilerde Cuma ve bayram namazı kılınmazdı. İmam Ebu Hanife’nin Cuma günü Dicle üzerindeki köprüleri kaldırtıp Bağdad’ın iki yanında Cuma kılınmasını temin ettiği anlatılır. Budapeşte gibi ortasından nehir geçen Osmanlı şehirlerinde de umumiyetle böyle yapılırdı. Maamafih büyük şehirlerde cemaatin kalabalığından dolayı müteaddit câmilerde Cuma namazı kılınmasına da sonradan fetvâ verilmiş; ihtiyat olarak zuhr-i âhır (son öğle) namazı kılınması âdet olmuştur. Namazdan hemen önce Arapça iki hutbe okunması da Cuma’nın şartıdır. Birinci hutbede âyetler okunup müminlere nasihat edilirdi. Biraz oturup kalkılan ikincisinde Hazret-i Peygamber ve dört halifeden sonra, zamanın sultanının ismi zikredilip ona ve müminlere dua edilirdi. Halifeyi anıp dua etme geleneğini, Hazre-ti Ali’nin Basra vâlisi Abdullah bin Abbas başlatmıştır. Adına hutbe okunmak, para bastırmak gibi hâkimiyet alâmetidir. Osmanlılarda padişah adına okunan ilk hutbe 1289’da Karacahisar’da ilk Osmanlı kadısı ve Osman Gazi’nin bacanağı Tursun Fakih tarafından okunmuştur. Bursa gibi harb yoluyla fethedilmiş belde-lerde hatip hutbeye kılıç ile çıkıp kılıca dayanarak hutbe okurdu. 941’de vefat eden Abbasî halifesi Râdi, hutbeyi bizzat okuyan hükümdarların sonuncusudur. MİNBERE PERDE ASMAK Hutbe, mihrabın sağında yüksek bir yere çıkarak okunur. Hazret-i Peygamber Mescidi’nde oturulan yerinden başka üç basamaklı arkasında dayanmak için üç sütunu olan bir metre yükseklikte ılgın ağacından bir minberi vardı. 654’de yanınca, çeşitli yıllarda, çeşitli minberler yapılmıştır. Bugünki 12 basamaklı mermer minberi, Sultan III. Murad, 1591’de İstanbul’dan göndermiştir. Minber kapısına perde asmak âdeti Halife Muaviye’den kalmadır. İslâm âleminde ahşap veya mermerden güzel oymalar ve şebekeli parmaklıklarla süslü, kapısı ve külâh ile örtülü düz bir sahanlığı olan çok sanatlı minberler yapılmıştır. Kurtuba Câmii’nin minberi altındandı. Kurtuba düşünce, İspanyollar parçalayıp yağma ettiler. Padişahın namaz ve kabul yeri: Hünkâr Mahfili Halifelerden Hazeret-i Ömer, Ali ve Muaviye’ye câmide namaz kıldırırken suikast yapılmıştı. Hazret-i Osman zamanından itibaren, emniyet mülâhazasıyla, câmilerde maksûre denilen ve halkın sokulmadığı ayrı bölümler yapılmaya başlanarak umerâ namazlarını burada kılmışlardır. Osmanlılarda bu maksûrelere, hünkâr mahfili denilmiştir. Padişah maiyetiyle Cuma selâmlığına çıkar; her hafta başka bir büyük câmide Cuma namazını kılardı. Fatih, Nuruosmaniye gibi bazı câmilerdeki hünkâr mahfillerine padişahın atıyla girmesine mahsus yol bugün bile görülür. Namazdan sonra padişah, mâruzatı olan bazı devlet ricâlini de bu mahfilde kabul ederdi. Fevzi Çakmak, Anadolu’ya geçmeden evvel, zamanın padişahı Sultan Vahideddin ile Cuma namazında hünkâr mahfilinde görüşüp hususî talimatlarını aldığını Ankara’daki meclis içtimaında anlatmıştır. Ekrem Buğra Ekinci |
Cevap : Dünyanın En Büyük Orduları?
katılyorum sevgili seyito... ayrıca çinin ve hindistanın zaten nüfus fazlalığı olduğu için odrudaki asker sayısıda fazladır. türk askerinin yüreği ve türk subayları tarafından verilen teorik pratik bilgilerin önünde hiçbir ordu duramaz...
|
Cevap : Dünyanın En Büyük Orduları?
Alıntı:
:img-clapping::img-clapping: |
En Fazla Şeker, Süt Ve Çay Üreten Ülke: Hindistan!
2008 yılı itibariyle Hindistan: Şeker, süt, çay, muz, mango, Hindistan cevizi, domates, traktör ve film üretiminde dünyada '1 numara'dır. Pirinç, buğday, yerfıstığı ve iki tekerlekli araç yapımında ikinci; pamuk, tütün, uydu ve bilgisayar altyapısında üçüncü; çimento ve tavuk yumurtasında dördüncüdür. Hindistan, alım gücü eşitliği açısından da dünyanın beşinci büyük ülkesidir.
|
Bilirkişilerimiz...
http://www.teksatir.com.tr/img/teksatir/08.01.09.jpg Türk hukuk sistemine göre; hakim tarafından bilinmeyen özel ve teknik bilgiyi gerektiren hallerde, görüşüne başvurulan bilirkişilerin uzmanlık dalları arasında: Kıymetli Saat Uzmanı, Halı Tasarımcısı, Marka Vekili, Hasar Uzmanı, Grafolog, Otomotiv Öğretmeni ve Müze Araştırmacısı gibi meslekler yer almaktadır.
|
Stella Ödülleri (sadece Amerika'da olur)...
ABD'nin Albuquerque şehrinde, 1992'de bir gün, torununun kullandığı otomobilin ön koltuğunda oturan Stella Lieback, McDonald's otomobile servis penceresinden kahve alır. Tam o anda henüz otomobil hareket etmeden kahveyi kendi üstüne döker. Kahvenin aşırı sıcaklığından oluşan yanıklarla hastaneye kaldırılıp tedavi görür. Ve avukat aracılığıyla McDonald's dava edilir. Mahkeme maddi ve manevi tazminat olarak 640 bin dolar cezaya karar verir. Fakat Stella'nın avukatları bu cezayı az bulur ve itiraz eder, çünkü talepleri 2,7 milyon dolardır. Daha sonra avukatlar mahkeme dışında bir rakam üzerinde anlaşırlar. Bu dava örnek alınarak, Amerika'da her yıl böyle mantıksız mahkeme kararlarıyla kazanılan tazminatlara verilmek üzere bir 'Stella Ödülü' başlatılır...
|
1923'te 23 Lisemiz Vardı..
1923 yılında Cumhuriyet kurulduğunda, Türkiye'de sadece 23 Lise, 1241 öğrenci ve 513 öğretmen vardı. 2008 rakamları ise şöyle: 3.690 Genel Lise ve 4.244 Meslek Lisesi ile buralarda okuyan 3.386.717 öğrenci ve 187.665 öğretmen... 1923-2007 arasındaki 84 yıllık süreçte, Üniversitelerimizin 9'dan 1.306'ya, öğrenci sayımızın ise 2.914'ten 2.181.217'ye çıktığını hatırlatalım.
|
En Çok Hamsi Yiyoruz!
http://www.teksatir.com.tr/img/teksatir/09.09.08.jpg
Türk insanı en fazla hamsi yiyor. İstatistiklere göre, üretimi 2007 yılına göre %42 artan hamsi 385 bin ton avlandı. Hamsinin 215 bin tonu iç tüketimde kullanıldı, 170 bin tonu ise balık unu fabrikalarına gönderildi. TUİK verileri, üretimin kraçada %63, sardalyede %34 arttığını, ancak palamut-torikte %80, karagözde %23, lüferde %18 ve kefalde %7 azaldığını işaret ediyor. |
Türk Piramitlerini Duymus muydunuz?
http://turksiyer.com/images/stories/...kpirami01a.jpg
Piramit denilince aklımıza her zaman Mısır Piramitleri gelir. Ancak, Mısır piramitlerinden binlece yıl eski piramitler, Orta Asya'da mevcut. Biraz daha açalım konuyu; Eğer, biraz dünyanın tarihsel gelişimi ile ilgili bir şeyler okuduysanız. efsanevi Mu Kıtasını biliyorsunuzdur. Asya ile Amerika arasında olduğu varsayılan bu iki Avustralya büyüklüğündeki kıta'nın sular altına gömüldüğü rivayet edilmekte. Hatta, Atatürk'ün "Türklerin anavatanı" isimli bir araştırma için bir tim hazırladığı ve Mu Kıtasını araştırmak için bu timi görevlendirdiği bile söylendi. M.Ö 70 000'li yıllardan söz ediyoruz ayrıca. İşte, tahmini olarak 64 Milyon insanın yaşadığı bir coğrafya olan Mu Kıtası, ilerleyen zamanlarda diğer kıtalarda da koloniler kurmuşlardır. Bu kolonilerin en ünlüsü, şüphesiz ki Büyük Uygur İmparatorluğu... Uygur İmparatorluğu dedğimizde aklınıza, o ilk yerleşik hayata geçen uygurlar gelmesin sakın. Zira, o yerleşik hayata geçen Uygurlar M.Ö 1000'li yıllarda yaşamışlardır. Biz burada 70 000'li yıllardan bahsediyoruz. http://turksiyer.com/images/stories/...urharita11.jpg Büyük Uygur İmparatorluğu konusunda ayrıntılı çalışmalar yapmış olan James Churchward, bu büyük imparatorluğun bir haritasını bile yapmış. Haritada bu imparatorluğun sınırları Avrupa içlerine dek sokuluyo. İşte, bizim piramitlerin hikayesi de burada başlıyor. Yazımızın en başında gördüğünüz piramit, Çin'in Xİ'an şehrinin 100 km. güneybatısında bulunuyor. Bu piramit, dünyanın en eski ve en büyük piramidi. Peki nasıl oluyorda böylesine bir piramit yıkık dökük halde... Ve nasıl oluyor da bu piramidin önemi ortadayken dünya onu çok az tanıyor... Cevabı ise çok ilginç; Bu piramitler, Çin hükümetinin baskısı yüzünden 1945 yılına kadar dünya kamuoyundan saklanmış. İlk çekilen fotoğrafı yukarıda gördünüz zaten. 1994 yılına kadar çok az görüntü alınabilmiş bu piramitlerden. 1994 yılından sonra ise, "belli ölçüde" resim çekilmeye başlanmış acak halen piramidin çevresine yaklaştırılamıyorsunuz. Çünkü, bu piramidler Çin kültüründen değil! Bu piramidlerin Büyük Uygur İmparatorluğundan kalmış olduğu sanılıyor. Bu da , o piramidlerin önemini katlarca artırıyor. Ve en an alıcı nokta; birçok tarihçiye göre bu piramidler Türk kültürünün eseri! Aslında, bu iddia doğru olabilir, yada sadece bir komplodur. Geçen aylarda, ünlü Metal Fırtına serisinin 4. kitabı çıktı. Orada da bu konu işlenmişti. Bu büyük piramitteki hitabelerin dünyayı değiştirebilecek bilgiler taşıdığı iddia edilmekte! http://turksiyer.com/images/stories/...kpirami03a.jpg Çin hükümetinin bu piramidleri saklamak için yaptıkları ise şimdilerde bilinen şeyler. Piramitlerin üstünü toprak ile örtüp her mevsim yeşil kalan ağaçlar dikmeleri mesela. Ama benim dikkati çeken bir diğer nokta, Çin hükümetinin bu piramidleri yok etmeyişi. Yani, onları gizliyorlar ancak yok etmiyorlar... Bu piramidlere Google Earth'ten bile ulaşabilirsiniz. Hatta size koordinatları bile söyleyeyim, bu koordinatları arama bölümüne olduğu gibi yapıştırın; 34.390380,108.739579 Aslında türk tarihi daha nice bilinmeyenlerle dolu. Daha geçen günlerde Güney Amerika'da Uygur harfleriyle yazılmış yazıtlar bulundu. Avrupa'nın birçok noktasında binlerce yıllık türk kalıntıları çıkarılmakta... Kaynak |
Cevap : Türk Piramitlerini Duymus muydunuz?
bunu çinliler örtmeye çalışıyo o alana giriş yasak ve bu pramitlerin üstü kesilip üstüne ağaç dikip kapatmaya çalışmalarının bir sebebi var oda bunlar yüz üstüne çıkarsa dünya tarihi yeniden yazılacak ve bizim önemimiz artacak ve yok etmemelerinin nedeni ise içindeki bilgileri çalıp kendi amaçlarında kullanmak
ben bunu daha ayrıntılı okumuştum ama siteyi hatırlamıyorum çok teşekkürler |
Yıllık Yağış Dağılımımız…
http://www.teksatir.com.tr/img/teksa...isdagilimi.jpgTürkiye’deki yıllık yağışın %40’ı kış, %27’si ilkbahar, %23’ü sonbahar ve %10’u da yaz mevsiminde görülmektedir. Türkiye’de en fazla yağış alan yer Rize çevresi; en az yağış alan yer, Tuz Gölü çevresiyle Iğdır Ovası civarıdır. Doğu ve Batı Karadeniz ile bazı Batı ve Doğu Anadolu dağları da fazla yağış alır. Orta derecede yağış alan yerler: Akdeniz, Ege, Marmara, Orta Karadeniz, Doğu Anadolu ve İç Anadolu’nun kuzey kesimleridir. Türkiye’nin az yağış alan yerleri ise: İç Anadolu, Güneydoğu Anadolu ve Doğu Anadolu’nun çukur yerleridir.
|
Yakında Çinli Dayı Ve Amca Kalmayacak!
http://www.teksatir.com.tr/img/teksatir/02nisanCin.jpg2009 yılı itibariyle 1 milyar 325 bin nüfuslu Çin’de, gelecek kuşakların amca, dayı ve hala bulması zorlaşacak ve ülkede “akraba sıkıntısı” yaşanacak. Devletin “Tek Çocuk” politikası sonucu; 1970’lerde aile başına 6 olan evlat sayısı, son yıllarda 1,8’e indi ama mutsuzluk da arttı. Çünkü doğum öncesi kızı olacağını öğrenen çiftler kürtaja başvuruyorlar. Bu yüzden Çin’de erkeklerin sayısı artıyor.
|
Elektronikte Stand-by Faturası...
Türkiye'deki 16 milyon 235 bin 830 adet konutta stand-by'da duran TV, DVD oynatıcı, müzik seti gibi birçok elektronik alet bulunmaktadır. Bu aletlerin bir saatte tükettiği 15 watt'lık elektrik sarfiyatının yol açtığı enerji kaybı, yılda 500 milyon YTL'yi aşmaktadır.
|
NASA “Kapatın” Diyor, Türkiye 40 Tane Açıyor!
http://www.teksatir.com.tr/img/teksatir/komur.jpg Amerikan Ulusal Havacılık ve Uzay Dairesi (NASA), kömür santralleri için “2030 yılına kadar kapatılmalı” tavsiyesinde bulunurken; Türkiye bu enerji kaynağından 40 adet açmayı planlıyor. Greenpeace yetkililerine göre: Adana’ya 7, Çanakkale, Hatay ve Zonguldak’a 5’er, Sinop’a 4, İzmir’e 3, Çankırı ve Samsun 2’şer, Bolu, Balıkesir, Bartın, Kocaeli, Sakarya, Kütahya ve Mersin’e birer adet santral kurulacak.
|
Bilginin Yenilenme Hızı Baş Döndürüyor…
http://www.teksatir.com.tr/img/teksatir/bilgicagi.jpg Bilim adamları, 1944 yılında, dünya üzerindeki toplam bilginin ancak 500 yılda bir ikiye katlanabileceğini saptamışlardı. Günümüzde ise, bilgi deposunun kendini yenileme hızının: 1980’de 25 yıla, 1990’da 4 yıla, 1995’de 7 aya, 2000’de 1 güne ve bugün ise ancak birkaç saniyeye düştüğü gözlenmektedir.
|
Dalga Deyip Geçmeyelim!
http://www.teksatir.com.tr/img/teksatir/23.12.08.jpg Dalgalar, kıyıya ulaşıncaya kadar birkaç saat içinde binlerce kilometre yol alabiliyorlar. Dalga hızını ölçmek için, arka arkaya oluşan iki dalga yüksekliği arasındaki süre hesaplanıyor. Bugüne kadar saptanan en süratli dalga hızı, saatte 144 kilometreydi. Kaydedilmiş en büyük deniz dalgası ise 1971 yılında Japonya'nın İshigaki adasında 85 metre yüksekliğe ulaşmıştır.
|
İlk Trafik Kazamız..
Türkiye'de resmi kayıtlara geçen ilk ölümlü trafik kazası, dünya üzerinde yaşanan ilk kazadan 13 yıl sonra yaşanmıştır. 1912 yılının Ocak ayında, İstanbul Şişli Camii'nin önünde meydana gelen olayda; bir İtalyan elçisinin şoförü, aniden önüne çıkan bir vatandaşa çarparak yaraladı. Kazayı yaptıktan sonra kaçmaya çalışan şoför, Pangaltı'da arabasıyla giderken yakalandı
|
Türk Kadınının Ancak %3’ü Emekli Olabiliyor!
http://www.teksatir.com.tr/img/teksa...544678-001.jpg Kendisini ‘ev kadını’ olarak tanımlayan Türk kadınları, 2008 yılı verileri göz önüne alındığında iş hayatına ortalama 31 yaşında veda ediyor. Avrupa Birliği ülkelerinde ise ortalama yaş 39’dur. Türkiye’de çalışan kadınların yarısı aile işletmelerinde ücretsiz görev yapıyor. AB’de kadınlar genellikle iş yaşamı dışına emekli olarak çıkarken, Türkiye'de kadınların sadece %3'ü bu şansa erişebiliyor.
|
Kadınlar Gaspçıların Saldırısından Korunmak İçin Başını Mı Örtecek?
http://www.teksatir.com.tr/img/teksatir/16.07.08.jpg İstanbul'da gasp olaylarına maruz kalan kadınların çok büyük bir çoğunluğunun başı açık kadınlar olduğu tespit edildi.
|
Kuyular, Deprem Etkisini Arttırıyor!
Yanlış yerlere açılan su kuyuları, depremin etkisini artırıyor. Bilim adamları, bu konuda en somut örneğin Avcılar olduğunu belirterek 'kırıkların fazla olduğu eğimli arazilerde açılan kuyuların pasif heyelan etkisi yarattığına' dikkat çekiyorlar.
|
Biz 'Yeni İcat Çıkarma' Diye Büyütüldük!
Gelişmiş batı ülkelerinin tarihlerine bakıldığında 'icat'ların ve 'buluş'ların çok önemli bir yer tuttuğu görülüyor. Oysa yapılan bir araştırmaya göre Türkiye'de çocuklar 'yeni icat çıkartma' söylemiyle büyütülüyorlar.
|
Şeker kaynağımız…
http://www.teksatir.com.tr/img/teksa...kerkaynagi.jpgTürkiye’de 8’i özel sektöre, 25’i devlete ait olan 33 şeker fabrikasının, toplam şeker üretimi 2,4 milyon tondur. Kamuya ait fabrikalar şeker pancarından, özel sektör ise nişastadan şeker üretmektedir. Avrupa Birliği şeker fabrikalarında, günlük ortalama üretim kapasitesi 10 bin tonken; Türkiye’de daha çok sosyal ve siyasi amaçlarla kurulmuş bazı işletmelerde günlük üretim ancak 2–3 bin tonu bulmaktadır.
|
Zeytininizi Nasıl Alırdınız?
Türkiye'de yetişen sofralık ve yağlık zeytin türlerinin çok farklı adları var: Aşı Yeli, Çakır, Çekişte, Çelebi, Çilli, Domat, Edincik, Eğri Burun, Elmacık, Erkence, Halhalı, Hurma Karaca, Kalem Bezi, Kan Çelebi, Karamani, Karayaprak, Kiraz, Memecik, Samanlı, Sarı Haşebi, Sarı Ulak, Saurani, Sayfı, Taş Arası, Tavşan Yüreği, Uslu gibi harikulade yakıştırmalar; zeytin isimlerine örnek olarak sayılabilir.
|
Yiyecek Ve İçeceklerde Siyanüre İzin Var...
http://www.teksatir.com.tr/img/teksatir/16.09.08.jpg Siyanür, hidrosiyanik asit ve bundan türeyebilen metal tuzlarının genel adıdır ve hemen hepsi zehirlidir. Bununla birlikte, Çevre Koruma Ajansı (EPA), bir insanın tükettiği içme suyunun litresinde 0,2 miligram siyanür bulunmasında bir sakınca görmemektedir. Türk Gıda Kodeksi Yönetmeliği ise: Meyve sularında, sert çekirdekli meyve konservelerinde, nugat ve badem ezmelerinde, hidrosiyanik asit bulunmasına izin vermektedir.
|
Hormonlu Gıdaları Nasıl Tanıyabiliriz?
http://www.teksatir.com.tr/img/teksatir/20.09.08.jpg İşte meyve ve sebzelerin hormonlu olduğunu anlamak için bazı ipuçları... Domates: İçi çok sulu, boş ve çekirdeksizse... Kabak: Şekli bozuk ve çekirdeksizse... Patlıcan: İçi süngerimsi ve çekirdeksizse... Biber: Aşırı iri, çekirdek evi boş ve etli kısımları sertse... Patates: Şekilsiz, yumruları yapışık ve içi karaysa... Karpuz: Çekirdek yerleri boşsa...
|
Limanlarımızın Ömrü Kısadır!
http://www.teksatir.com.tr/img/teksatir/30martliman.jpgTürkiye’deki liman yapılarının servis ömürlerinin 30–50 yıl arasında olduğu saptanmıştır. Bir taş dolgu dalgakıran, çok az bir bakımla 50 yıldan daha uzun süre hizmet edebilirken; çelik bir rıhtım, bakım eksikliği yüzünden 20 yıldan az sürede deformasyona uğrayabilmektedir. Çevresel etkenler, planlanandan fazla kullanım, malzemelerin eskimesi ve genel yıpranma; liman yapılarında hasara neden olan faktörlerdir.
|
İsmet İnönü, Atatürk’e 14 Yıl Başbakanlık Yaptı...
http://www.teksatir.com.tr/img/teksa...IsmetInonu.jpg Atatürk’ün Cumhurbaşkanı olduğu 1923–1938 yılları arasında, üç Başbakanı vardı: İsmet İnönü, Fethi Okyar ve Celal Bayar... Atatürk’e en uzun süre Başbakanlığı, yaklaşık 14 yıl bu makamda kalan ve yedi kez hükümet kuran İsmet İnönü üstlendi.
|
En Uzun Süre Tahtta Oturan Bizans İmparatoru!
http://www.teksatir.com.tr/img/teksatir/13.12.08.jpg Doğu Roma (Bizans) İmparatorları içinde en uzun süre tahtta oturan ve 976-1025 yılları arasında 49 yıl hüküm süren imparator II. Basileios'tur. İmparatorluk sınırlarını Balkanlar'da özellikle Bulgaristan'da; ayrıca Mezopotamya, Gürcistan ve Doğu Anadolu içlerine kadar genişletmiştir. Elinde büyük topraklar bulunduran kiliseye ve askeri aristokrasiye karşı çıkarak, içte de güçlü bir iktidar kurmuştur.
|
93 Harbi'ni Biliyor Musunuz?
http://www.teksatir.com.tr/img/teksatir/14.12.08.jpg Berlin Antlaşması, Osmanlı İmparatorluğu ile: Çarlık Rusyası, İngiltere, Almanya, İtalya, Fransa ve Avusturya-Macaristan İmparatorluğu arasında 13 Temmuz 1878'de Berlin'de imzalanan barış antlaşmasıdır. Osmanlı Devleti, 93 harbini kaybettikten sonra Berlin Antlaşması ile Bosna-Hersek'e imtiyaz tanıdı. Kıbrıs'ı İngilizlere kiraladı. Kars, Ardahan, Batum ve Artvin'i Rusya'ya; Niş'i Sırbistan'a, Teselya Yunanistan'a ve Dobruca'yı ise Romanya'ya verdi.
|
1. Murad, 37 Savaş Kazandı!
http://www.teksatir.com.tr/img/teksatir/18.01.09.jpg Katıldığı 37 savaşı da kazanarak babası Orhan Bey'den 90 bin km2 olarak devraldığı ülkeyi 500 bin km2'ye çıkaran I. Murad'ın bir başarısı da Sipahi Ocağı'nı kurmasıydı. Sipahiler, tarımdan gelen 'öşür' ile geçindikleri için devlete tek akçe harcatmazlardı.
|
'Kuvvetler Ayrılığı' İlkesini İlk Öneren Kimdir?
İslam düşünürü ve hukuk metodolojisti İdris el-Karafî (ölümü 1285) El-İhkâm adlı eserinde, demokratik devlet yönetimini düzenleyen 'Kuvvetler Ayrılığı' ilkesini, Fransız düşünür Montesquieu'den 6 asır önce ortaya koyup sistemleştirmiştir.
|
Genç Osman Çok Genç Öldü!
http://www.teksatir.com.tr/img/teksatir/15.07.08.jpg Osmanlı padişahı Genç Osman (II. Osman), imparatorlukta aksayan birçok konunun değişmesi gerektiğini öngörürdü. Askerlere fazladan para vermeyi kesen padişahın, yeni bir ordu kurmak, saray, harem ve ilmiye teşkilatlarını yeniden yapılandırmak ve yeni kanunlar çıkarmak gibi yenilikçi fikirleri vardı. Bu fikirleri yüzünden askeri karşısına alan Genç Osman, yeniçerilerin baskı ve teröründen kurtulabilmek için başkenti İstanbul'dan Kahire'ye taşımak istedi. Ancak ömrü planladığı değişimleri yapmaya yetmedi ve padişah 18 yaşında boğularak öldürüldü.
|
Dünyanın En Eski Karay Sinagogu
Dünyanın en eski Karaim (Karay) Sinagogu İstanbul Hasköy'dedir. Kökeni Hazar Türklerine dayanan Musevi Karay Türkleri Karaimlerin İstanbul'da 50-60 kişilik bir cemaati bulunuyor. İstanbul'daki Karaköy'ün adının da Karia Köyü'nden geldiği ve buranın Karay Türklerinin ilk yerleşim yeri olduğu söylenmektedir. Bu topluluğun son temsilcileri ise Türkiye dışında İsrail, Kırım, Polonya ve Litvanya'da yaşıyor.
|
Efes'i Önemli Kılan Bir İlk Daha..
Tarihte bilinen ilk banka ve antrepo Efes limanında kurulmuştur. Kurulan ilk banka sefere çıkan denizci ve tüccarların parasını, antrepo ise mal ve eşyasını saklama işlevi görüyordu.
|
Mağara Kent Hasankeyf
Hasankeyf antik kentin esas ruhunu kayaların üzerindeki mağara evler oluşturur. Kayaların üzerinde sıralanan bu bir ya da en fazla iki gözlü mağaralarda insanlar 1967 yılına kadar yaşamış ve yine bu mağaralardan biri eskiden bir Sümerbank Mağazası olarak kullanılmıştır.
|
Osmanlı Padişahları'nın Yetki Ve Sorumlulukları!
Hanedanın en büyük evladı olarak tahta geçme hakkını kazanan Osmanlı Padişahı, dokunulmazdı. Yaptıklarından dolayı kimseye hesap vermek zorunda değildi. Bakanları (Vükelayı) tayin ya da azledebilir, para basılmasına, savaşa ve barışa karar verebilirdi. Parlamentoyu toplayıp dağıtmak kutsal hakları arasındaydı. Aynı zamanda, şeriat hükümlerinin uygulanışını da denetler ve suçluları affedebilirdi.
|
Asker Ve Milletvekilinden Muhtar Olmaz!
http://www.teksatir.com.tr/img/teksa...martmuhtar.jpgMuhtar seçilebilmek için özetle: “Bir yıldır o mahallede oturmak, suç işlememek, 25 yaşını doldurmak ve Türk olmak...” yeterlidir. Ancak bu koşullara uysa da, bazı kişilerin mahalle yönetmesine izin verilmiyor. İşte muhtar olamayacaklar: Milletvekilleri, il genel meclisi üyeleri, askerler ve askeri memurlar, yargıçlar ve devlet memurları…
|
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.