ForumSinsi - 2006 Yılından Beri

ForumSinsi - 2006 Yılından Beri (http://forumsinsi.com/index.php)
-   Şarkı Sözleri (http://forumsinsi.com/forumdisplay.php?f=549)
-   -   Türk Sanat Müziği'nden Esintiler (http://forumsinsi.com/showthread.php?t=39232)

Equinox 02-23-2008 07:42 PM

Cevap : Türk Sanat Müziği'nden Esintiler
 
MİHRABIM DİYEREK


Mihrabım diyerek sana yüz vurdum
Gönlünün dalında bir yuva kurdum
Yıllardan beridir yalvarıp durdum
Sevgilim demeyi öğretemedim



Gönlünde sevgime yer vermedinde
Yaban güllerini hep derledinde
Ellerin ismini ezberledinde
Bir benim adımı öğretemedim
Sonunda hicranı öğrettin bana
Ben sana sevmeyi öğretemedim



Güfte: Turgut Yarkınt, Beste: Avni Anıl

Equinox 02-23-2008 07:43 PM

Cevap : Türk Sanat Müziği'nden Esintiler
 
MEVSİMLER YAS TUTUP


Mevsimler yas tutup güller ağlasın
Ahımla inleyen eller ağlasın
Mademki sen yoksun şimdi yanımda
Leylaklar dökülüp güller ağlasın



Sevgilim bu yerden gittin gideli
Ilgıt ılgıt eser sevdanın yeli
Bu öksüz ruhumun sensin emeli
Leylaklar dökülüp güller ağlasın


Güfte: Mustafa Sevilen, Beste: Yıldırım Gürses

Equinox 02-23-2008 07:44 PM

Cevap : Türk Sanat Müziği'nden Esintiler
 
KADEHİNDE ZEHİR OLSA


Kadehinde zehir olsa, ben içerim bana getir
Dudakların mühür olsa, ben açarım bana getir
Ağladığın geceleri, kalbindeki acıları
Çekinmeden bana getir, sen tükenme beni bitir



Aşk bağının gülü ol da, dikenini bana batır
Bakma canım yandığına, sorma benim halim nedir
Ağladığın geceleri, kalbindeki acıları
Çekinmeden bana getir, sen tükenme beni bitir


Güfte: H. Münir Ebcioğlu, Beste: Erol Sayan

Equinox 02-23-2008 07:44 PM

Cevap : Türk Sanat Müziği'nden Esintiler
 

KANDİL


Ay ışığında yola koyuldum
Elimde kandil, gözümde mendil
Vefa arıyorum, dost arıyorum
Şefkat arıyorum, aşk arıyorum



Vefa uzaklarda kalan bir his
Dost, eski şarkılardan bir iz
Şefkatse bardaki sarışın kız
Dizlerimde derman, kandilimde yağ bitti
Bulamadım gitti...


Güfte: Zeki Müren, Beste: Selmi Andak

Equinox 02-23-2008 07:46 PM

Cevap : Türk Sanat Müziği'nden Esintiler
 
Kalbimi Kıra Kıra


Senden bana ne kaldı
Bir hatıradan başka
Bir daha geri dönmem
Yalan kattığın aşka
Kalbimi kıra kıra
Bıraktın bir hatıra
Günahını yalancı
Dudaklarında ara
Gözyaşların boşuna
Düşmem artık peşine
Yansın yüreğin yansın
Şimdi de bende sıra
Al götür sevgiline
Sevenin varsa yine
Aşkın bir zehir oldu
İçimde dura dura



Makam: Muhayyer Kürdi
Söz: H. Münir Ebcioğlu
Müzik: Teoman Alpay

Equinox 02-23-2008 07:47 PM

Cevap : Türk Sanat Müziği'nden Esintiler
 
NASIL GEÇTİ HABERSİZ

Nasıl geçti habersiz o güzelim yıllarım
Bazen gözyaşı oldu, bazen içli bir şarkı
Her anını eksiksiz dün gibi hatırlarım
Dudaklarımda tuzu, içimde yanar aşkın
Hani o saçlarına taç yaptığım çiçekler
Hani o güzel gözlü ceylanların pınarı
Hani kuşlar, ağaçlar binbir renkli çiçekler
Nasıl yakalamıştık saçlarından baharı
Ben hala o günleri anarsam yaşıyorum
Sanki mutluluğumuz geri gelecek gibi
Hala güzelliğini kalbimde taşıyorum
Dalından koparılmış beyaz bir çiçek gibi

Güfte: Nihat Asar, Beste: Teoman Alpay

Equinox 02-23-2008 07:49 PM

Cevap : Türk Sanat Müziği'nden Esintiler
 
Makam: Nihâvend
Usûl : Düyek
Beste: Yıldırım Gürses
Güfte: Mustafa Sevilen


Affetmem Asla Seni


Ateş olup yaksan da
Gonca güller taksan da
Ahu olup baksan da
Affetmem asla seni
Som altından taç olsan
Aşkıma muhtaç olsan
Derdime ilaç olsan
Affetmem asla seni

Yakut yüklü dal olsan
Al ipekten şal olsan
Peteklerde bal olsan
Affetmem asla seni
Şarkı olsan dillerde
Gonca olsan güllerde
Leyla olsan çöllerde
Affetmem asla seni
Som altından taç olsan
Aşkıma muhtaç olsan
Derdime ilaç olsan
Affetmem asla seni
Yakut yüklü dal olsan
Al ipekten şal olsan
Peteklerde bal olsan
Affetmem asla seni

Equinox 02-23-2008 07:50 PM

Cevap : Türk Sanat Müziği'nden Esintiler
 
Makam: Hicâz
Usûl : Aksak
Beste: Yesâri Âsım Arsoy
Güfte: Yesâri Âsım Arsoy




Sazlar çalınır Çamlıca'nın bahçelerinde
Bülbül sesi var şarkıların nağmelerinde
Bir taze emel var şu kızın handelerinde
Bülbül sesi var şarkıların nağmelerinde

Equinox 02-23-2008 07:51 PM

Cevap : Türk Sanat Müziği'nden Esintiler
 

Makam: Muhayyerkürdî
Usûl : Düyek
Beste: Sâdeddin Kaynak
Güfte: Erzurumlu Emrah



Yine bahar oldu, coştu yüreğim
Akar bozbulanık selli dereler
Sıla derdi, vatan derdi, yar derdi
İflâh etmez bu dert beni, yareler
Hayal oldu Âşık Emrah halleri
Deyin yâre gözlemesin yolları
Herkesin sevdiği giyer alleri
Koy benim sevdiğim giysin kareler

Equinox 02-23-2008 07:52 PM

Cevap : Türk Sanat Müziği'nden Esintiler
 

Makam: Hicâz
Usûl : Aksak
Beste: Melâhat Pars
Güfte: Sıtkı Argınbaş



Ben gamlı hazan, sense bahâr, dinle de vazgeç
Sen kendine kendin gibi bir tâze bahâr seç
Olmaz meleğim böyle bir aşk, bende vakit geç
Sen kendine kendin gibi bir tâze bahâr seç

Equinox 02-23-2008 07:53 PM

Cevap : Türk Sanat Müziği'nden Esintiler
 
Makam: Nihâvend
Usûl: -
Beste: Hüsnü Üstün
Güfte: Aşkın Tuna


Sevenler hiç unutmaz
Ayrı düşse de yollar
İşte benim her gece
Düşündüğüm biri var

Hayallere dalarak
Yollarına bakarak
Hep ismini anarak
Düşündüğüm biri var

Yaşamayı sevdiren
Dertlerimi dindiren
Ağlatırken güldüren
Düşündüğüm biri var

Equinox 02-23-2008 07:55 PM

Cevap : Türk Sanat Müziği'nden Esintiler
 
BAKMIYOR ÇEŞM-İ SİYAH FERYÂDE



Bakmıyor çeşm-i siyâh feryâde,
Yetiş ey gamze yetiş imdâde.
Gelmiyor hançer-i ebrû dâde,
Gel ne korkarsın ecel sîmâ-yı zerdimden benim,
Kurtar Allah aşkına dünyâyı derdimden benim.
Yetiş ey gamze yetiş imdâde.



Makam: Nihâvend
Usûl: Çifte Sofyân(Aksak)
Bestekâr : Hacı Arif Bey
Güftekâr : Mehmet Sâdi Bey

Equinox 02-23-2008 07:56 PM

Cevap : Türk Sanat Müziği'nden Esintiler
 
Makam: Nihâvend
Usûl : Düyek
Beste: Zeki Müren
Güfte: -----




Bir demet yâsemen aşkımın tek hâtırası
Bitmiyor ayrılık, dinmiyor gönlümün hicrân yarası
Ağlasam, inlesem silinmez bahtın karası
Bitmiyor ayrılık, dinmiyor gönlümün hicrân yarası

Equinox 02-23-2008 07:57 PM

Cevap : Türk Sanat Müziği'nden Esintiler
 
♪♪ Osmanlı Müziği ♪♪


Adına bugün çoğu kez “Klâsik Türk Müziği” ya da “Türk Sanat Müziği” de denilen bu müzik türü, Osmanlı Devleti'nin kurulması, büyümesi ve güçlenmesine paralel olarak zenginleşmiş, olgunlaşmış, biçim / estetiğini geliştirmiş ve bir sanat müziği kimliği kazanmıştır.Bu müzik, din, aşk, ordu-savaş gibi bir çok konuda ürünler vermiş ve her biri kendi türlerini, biçimlerini, topluluklarını oluşturmuştur.



Osmanlı Müziği, imparatorluğa katılan yeni ülkelerin değişik müzik kültürlerinden etkilenmiş, öğeler almış öğeler vermiştir. Ancak imparatorluğun gerileme ve çöküş sürecine girdiği 19.yy. başlarından itibaren bu sanat müziğinde de giderek bir sığlaşma ve gevşeme gözlenmektedir.Önceleri zengin makamlar ve usûller kullanırken, giderek bu anlayıştan uzaklaşmış ve kentin eğlence müziğine dönüşmüştür.Günümüze kadar süren bu gelişmede “şarkı” türü, adeta bütün türlerin yerini almış ve yaygınlaştıkça popülerleşmiştir.



XIX. yüzyıl ortalarına değin notalamaya pek önem verilmediği için, bu alana giren pek çok yapıt unutulup yok olmuştur.Herhangi bir dönemde notaya alınarak günümüze ulaşabilenlerin sayısı, XV. yüzyıldan XVIII. yüzyılın sonuna dek bestelenenler, yaklaşık 3000, XIX. yüzyılda üretilenler ise yaklaşık 5000 kadar olmak üzere, toplam 8000 kadardır.


Makam, usûl, biçim, seslendirme araçları ve yöntemleri bakımından, kökü çok eski dönemlere giden, kendine özgü birtakım kurallar çerçevesinde oluşan bu eserlere, XX. yüzyılın ilk çeyreğinde üretilen bir bölüm eser daha eklenebilir.

O tarihten günümüze değin “Türk Sanat Müziği veya Klasik Türk Müziği” başlığı altında üretilmeye devam edilen ve giderek popüler formlara dönüşmeye başlayan müzik ise, Osmanlı müziğinin günümüz normlarına dönüşmüş uzantısı sayılabilir.

Osmanlı Müziği bir sentezdir.Tarihin bir çok zenginliğini içinde taşır. Türklerle birlikte yaşayan Bizans, Rum, Acem, Arap, Yahudi, Ermeni gibi azınlıklarca da paylaşılarak birlikte oluşturulmuş ve Osmanlı Saray okulunda,Enderun'da en parlak devrine erişmiştir. Bu sistemi kullanan hiçbir ülke Osmanlının ulaştığı sanatsal seviyeye erişememiştir.Osmanlı Müziği, “makam birliği” esasına dayanan “Fasıl” düzeni içinde oluşturulmuş ve seslendirilmiştir.

FASIL

Aynı makamda bestelenmiş eserlerin, belli bir düzene göre sıralanarak yapılan dinletisidir.Tam bir Fasılda, hem ses ve hem de saz eserleri yer alır. Fasıl oluşturulurken eserlerin aynı makamda olması temel alınır ve tür ile şekillerine göre de belli bir sıralama yapılır.

Bir makama ait fasılın oluşabilmesi için genellikle iki “Beste” ve iki “Semâî” bestelenmiş olmalıdır. Bunlar sözlü eserlerdir.Besteler “Murabba” ya da “Nakış” formundadır. Bir “Gazel”in iki beyiti üzerine bestelenen Murabba'lar “Terennüm”lü ya da “Terennüm”süz olabilir.


Eserlerin güftesini oluşturan şiirin dizeleri dışında, usûle uygun, “ten, tenen, tenenen, ten nen ni” v.b. gibi anlamsız ya da “canım, ömrüm” v.b. gibi anlamlı sözcüklerle oluşturulan ezgilere “Terennüm” denir.Şiirin 1.,2. ve 4. dizeleri aynı ezgiye bağlanmıştır.


3. dizenin ezgisi ise farklıdır ve “Miyan Hâne” adını taşıyan bu bölümde, genellikle makam geçkisi ya da genişlemesi yapılır.Terennümlü Murabba'larda her dizeden sonra terennüme geçilir.Miyan Hâne'nin Terennümü farklı olabilir.Nakış'larda ise iki dize, birbirine bağlı bestelenir ve ardından, uzun bir Terennüm'e geçilir.


Murabba ya da Nakış'larla aynı yapıda olan fakat “Semâî usûlle” ile bestelenen sözlü Semâîlerin ilki “Ağır”,ikincisi “Yürük Semâî” dir.Fasılda bunlara “Kâr”, “Şarkı” gibi sözlü eserler, “Taksim”, “Peşrev”, “Saz Semâîsi”, “Oyun Havası” gibi saz eserleri katılabilir. Böylece tam bir fasıl yapısı şu şekli alır :
a) Herhangi bir sazla yapılan giriş Taksîm'i,

b) Peşrev,

c) Birinci Beste veya Kâr,

d) İkinci Beste,

e) Ağır Semâî,

f) Şarkılar (Büyük usûllü ve ağır karakterliden küçük usûllü ve hızlıya doğru sıralanır),

g) Yürük Semâî,

h) Saz Semâîsi.
“Kâr”, “Terennüm” öğesine geniş yer veren, büyük ustalık gerektiren bir sözlü eser türü olup, en gelişmiş biçimlerden biridir.“Şarkı”lar ise edebiyatımızda, halk türkülerinin etkisiyle ortaya çıkmış bir formdur.

Şarkılar, dizelerden oluşur ve dizelerin sayısına göre değişik adlar alır.Küçük usûllerle bestelenir ve çok farklı yapılarda olabilir. Özellikle XIX. yüzyıldan sonra büyük ilgi görmüş ve öteki sözlü eser formlarını gölgede bırakmıştır.

XX. yüzyılda ise, iyiden iyiye öne çıkmış, alışılmış yapıların dışına taşarak, “Fantezi” türüne dönüşmüş ve giderek popülerlermiş, başarılı pek az örneğin dışında, geleneksel sanat müziği alanındaki sığlaşmaya da bir ölçüde yol açmıştır.Osmanlı Müziğinde kullanılan saz eseri formlarından başlıcaları şunlardır:

Peşrev: Genellikle “Darb-ı Fetih”, “Sakîl”, “Muhammes”, “Devr-i Kebîr” gibi büyük usûllerle, bazen de “Düyek” usûlü kullanılarak bestelenmiş, farklı ezgilerden oluşmuş, “Hane” adı verilen bölümler ile bunlar arasında pek değişmeden yinelenen “Mülâzime” bölümünden oluşmuş bir saz eseridir.

Saz Semaisi: Peşrevlerle aynı yapıda olmasına karşın “Semâî” (6 zamanlı), “Aksak Semâî” (10 zamanlı) ve “Yürük Semâî” (6 zamanlı) usûller ile bestelenen saz eserleri olup “Saz Semâîsi” adını alır.Saz Semâîleri, fasılın sonunda, “Yürük Semâî”nin ardından seslendirilir.

Taksim: Makamı tanıtma, yol gösterme, ısındırma ya da geçki amacıyla, tek çalgı ile, makam içinde, ancak bir usûle bağlanmadan, özgürce ve doğaçlama olarak seslendirilen ezgilere denir.

Oyun Havası: Oynamak (dans etmek) için bestelenmiş saz eseleridir.

Usûller: 15 zamanlıya kadar olan usûllere “Küçük usûller”, 15 zamanlıdan büyük olanlara “Büyük usûller” denir.İki büyük usûlün bir arada kullanılmasına “Darbeyn” adı verilir. Birkaç usûlün yanyana gelerek oluşturduğu usûl dizileri de vardır.

Bunlardan biri, beş usûlden oluşan ve bir görüşe göre 60, başka bir görüşe göre de 120 zamanlı “Zencîr” usûlüdür. Küçük usûller içinde, 5,7,9 v.b. zamanlı olanlar, ya da “Aksak Semâî” gibi 10 zamanlı usûller, “Aksak usûller” başlığı altında toplanır. Asıl “Aksak” adını taşıyan zamanlar ise 2+2+2+3 biçiminde sıralanan usûldür.

Equinox 02-23-2008 07:59 PM

Cevap : Türk Sanat Müziği'nden Esintiler
 
Dileyen arkadaşlarım beğendikleri Tür sanat müziği bestelerini ilave edebilir.


Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.