![]() |
Cevap : Haftanın Ayetleri
" Yedi gökle yer ve onların içindekiler Onu tesbih eder. Hiçbir şey yoktur ki, Onu övüp ,Onu tesbih etmesin. " |
Cevap : Haftanın Ayetleri
|
Cevap : Haftanın Ayetleri
|
Cevap : Haftanın Ayetleri
Ey iman edenler, şeytanın adımlarına uymayın. Kim şeytanın adımlarına uyarsa, (bilsin ki) gerçekten o (şeytan) çirkin utanmazlıkları ve kötülüğü emreder. |
Cevap : Haftanın Ayetleri
|
Cevap : Haftanın Ayetleri
Bu Güzel Paylaşımın İçin Teşekkürler Arkadaşım
|
Cevap : Haftanın Ayetleri
1 - Gerçekten müminler kurtuluşa ermiştir, 2 - Onlar ki, namazlarında huşû içindedirler, 3 - Onlar ki, boş ve yararsız şeylerden yüz çevirirler, 4 - Onlar ki, zekat (vazifelerini) yerine getirirler, 5 - Ve onlar ki, iffetlerini korurlar, Mü'minun Suresi |
Cevap : Haftanın Ayetleri
YUNUS SURESİ |
Cevap : Haftanın Ayetleri
|
Cevap : Haftanın Ayetleri
وَلَا تَسُبُّوا الَّذِينَ يَدْعُونَ مِنْ دُونِ اللَّهِ فَيَسُبُّوا اللَّهَ عَدْوًا بِغَيْرِ عِلْمٍ كَذَلِكَ زَيَّنَّا لِكُلِّ أُمَّةٍ عَمَلَهُمْ ثُمَّ إِلَى رَبِّهِمْ مَرْجِعُهُمْ فَيُنَبِّئُهُمْ بِمَا كَانُوا يَعْمَلُونََ
"Buna rağmen onların Allah'tan başka taptıklarına sövmeyin kionlar da cahillikle Allah'a sövmesinler. Her millete yaptıklarını böyle güzel göstermişizdir. Sonra hep dönüp Allah'a varacaklar. O zaman O kendilerine ne yaptıklarını tamamen haber verecek." Enam Suresi - 108. Ayet |
Cevap : Haftanın Ayetleri
Nazar Ayeti Kur’ân-ı Kerim’in Kalem Suresi’nin son iki ayeti: «nazar ayeti» olarak bilinmektedir. Mealine baktığımızda özet olarak: “O küfre sapanlar Zikr’i işittiklerinde az kalsın Sen’i gözleriyle devireceklerdi. Bir de: «İşte bu bir mecnundur!» diyorlardı. Hâlbuki bu Zikir âlemler için bir öğütten başka bir şey değildir.” şeklinde anlamlandırıldığını görmekteyiz. Kendi atalarına ve benzeri toplumlara gönderilen kitaplardan hiç haberleri olmayan o kitapların sonuncusundan bir parça işittiklerinde onu okuyanı öldüresiye hedef tahtası yapan cahil bir toplum elinden gelen kötülüğü geriye koymadan neye gücü yeterse onu yapıyor. Bununla yetinmiyor karşısındaki peygamberi delilikle itham ediyor. Hâlbuki bu kitap bir veya birkaç topluma değil bütün âlemlere bir öğüt bir hatırlatmadır buyruluyor. Burada Hazret-i Mevlana’yı ve onun Hazret-i Ebubekir ile Ebu Cehil’i birbirinden ayıran noktayı tespitini görmemiz gerekiyor: “Ebu Cehil Hazret-i Ahmed’i görünce: «Hâşimoğulları’ndan çıkmış çirkin bir suret!» dedi. Hazret-i Peygamber ona buyurdu ki: «İşi azıtmakla beraber doğru söyledin.» Sıddîk-ı Ekber de O’nu görünce: «Ey güzeller güzeli! Ne doğudansın ne batıdan! Parlayışın kutlu olsun!» dedi. Peygamber Efendimiz ona da: «Ey şu kıymetsiz dünya etkisinden kurtulmuş sıddîkım doğru söyledin.» buyurdu. Orada bulunanlar: «Ey Efendimiz! Birbirine zıt söyleyen ikisine de: ‘Doğru söyledin.’ buyurdunuz. Sebebini açıklar mısınız?» dediklerinde Efendimiz: «Ben kudret eliyle cilâlanmış bir aynayım ki güzel-çirkin herkes Bana bakar kendini görür.» buyurdu. (Mesnevi 1/2370-75) Dolayısıyla bu konuda Ebu Cehil’in sözü de Ebûbekir’in sözü de doğru idi. Her ikisi de O’na bakıp kendilerini olduğu gibi görüyorlardı. Bu iki kutbu birbirinden ayıran nokta şu idi: Ebu Cehil’de kendi yapamadığını yapan kendi ulaşamadığına ulaşan kabiliyete kopkoyu düşman olma duygusu hâkimdi. Ebûbekir’de ise gerçek değere gerçek kıymete hayran olmak ve kendini O’nun uğrunda feda etme duygusu vardı. Birbirine tamamen zıt bu iki duyguaynı toplum içinde yaşayan aynı kültürü almış aynı soydan gelen bu iki insanı birbirine tamamen zıt iki zirveye taşımış oldu. O’nu her gördükçe Ebu Cehil’in hasedi arttı bu feci duygu onu kemire kemire insanlıktan çıkardı kendini ve sürüklemek istediği toplumunu felâketlere götürdü. Ebubekir ise o eşsiz güzelliği her gördükçe O’ndan aydınlana aydınlana nûr-i mücessem oldu O’na akrabasından daha yakın olma imkânını buldu peygamberlerden sonra en üstün insan olma ufkuna ulaştı. Hazret-i Ebûbekir’i zirveye ulaştıran bu güzellik şahikası O’na haset gözüyle bakanları çileden çıkardı çıldırttı. O’nun bu satırları yazan naçiz bendesi de yıllardan beri «nazar ayeti»ni hep O’nun mübarek hilye-i saadeti muhtevasında gördü öyle kabullendi öyle inandı. Yıllardan beri de Muallim Naci’nin şu natını evrad edindi: Hüsn-i Kur’ân’ı görür insan olur hayran Sana Dest-i kudretle yazılmış hilyedir Kur’ân Sana! El-hak böyledir. Nazar âyeti O’nun eşsiz güzelliğinin binlerce delilinden yalnızca bir tanesidir. Buna böyle inanan insanlar dünya ve âhirette insanların tartışmasız en mutlularındandır. Ali Hüsrevoğlu |
Cevap : Haftanın Ayetleri
15. Kim doğru yolu bulmuşsa, ancak kendisi için bulmuştur; kim de sapıtmışsa kendi aleyhine sapıtmıştır. Hiçbir günahkâr, başka bir günahkârın günah yükünü yüklenmez. Biz, bir peygamber göndermedikçe azap edici değiliz. 18. Kim bu geçici dünyayı isterse orada ona, (evet) dilediğimiz kimseye dilediğimiz kadar hemen veririz. Sonra da cehennemi ona mekan yaparız. O, buraya kınanmış ve Allah'ın rahmetinden kovulmuş olarak girer. 19. Kim de mü'min olarak ahireti ister ve ona ulaşmak için gereği gibi çalışırsa, işte bunların çalışmalarının karşılığı verilir. 20. Rabbinin lütfundan her birine; onlara da, bunlara da veririz. Rabbinin lütfu (hiç kimseye) yasaklanmış değildir. İSRA SURESİ |
Hatırlanması Gereken Ayetler....!
Rabbımız, Al-i İmran Suresi 31.Ayet-i Kerime'de şöyle buyuruyor:
"Habibim Ahmed, Rasulûm yâ Muhammed de ki: Eğer ALLAH'ı seviyorsanız bana uyunuz ki; ALLAH da sizi sevsin ve günahlarınızı bağışlasın. ALLAH son derece bağışlayıcı ve esirgeyicidir." Hadis-i Şerif'te de: "Bir defa bana salavât gönderene, Cenab-ı ALLAH on defa rahmet eder." Tek bir salavat okuyacağız, Hâlık-ı Zülcelâl on defa rahmet edecek. Niçin böyle? Peygamberimiz çok büyük olduğundan, ALLAH yanında çok sevgili olduğundan Rasullullah (s.a.v.)'i memnun edenlerden ALLAH da memnun oluyor. Galip Efendi şöyle vasfediyor Peygamberimizi: Hutben okunur minber-i iklim-i bekâda Hükmün tutulur mahkeme-i rûz-i cezâda Gülbank-ı kudûmun çalınır arş-ı Hüdâda Esmâ-ı şerifin anılır arz u semâda Sen Ahmed ü Mahmûd u Muhammedsin Efendim Hak'tan bize Sultan-ı müeyyedsin Efendim. Molla Câmî de: "Bahçe tarafına gitmiştim. Bütün gülleri açılmış gördüm. Gül bahçesinden Hz. Muhammed (s.a.v.)'in kokusu geliyordu. Güneş onun yüzünü, gece saçlarını vasfeder", diyerek duygularını ifade ediyor. ALLAH'ımız, Peygamberimiz için gözlerimizi, burunlarımızı açsın da görebilelim; kokusunu hissedebilelim. Kulaklarımızı açsın da O'nun kemâlâtını dinleyebilelim. Abdulvahab-i Şarânî, Envâr-ı Kutbiyyesi'nde Salavât-ı Şerife okumanın on tane faydasını şöyle kaydediyor: 1- Salavât okumak, hataların affına, derecelerin ref'ine (yükselmesine), amellerin kabulüne sebep olur. 2- Dünya ve ahiret âfetlerine karşı gelir, mânî olur. Kıyamet günü o kimsenin imanına Rasûl-ü Ekrem (s.a.v.) şehâdet eder. "Şahidin benim ya Rabbi! Bu kulun, bu ümmetim imanlıdır. Bana salavât okumuştu", der. 3- Kul hakkı dışında bütün günahların bağışlanmasına ve Şefaat-ı Nebeviyye'ye vesile olur. 4- ALLAHu Teâlâ'nın gazabından, azâbından emin olarak, Rahmet-i Hakk'a mazhar olur. Güneşin bir mızrak boyu inip, beyinlerin kaynadığı mahşer gününde arşın gölgesinde gölgelenir. 5- Salavât okuyanın mizanda sevabı ağır gelir. Peygamberimizin Kevser havzından kana kana içer. 6- Daha dünyada iken cennetteki makamını görür. Ahirete intikali anında cennetteki makamı gösterilir. 7- Salavât okumak, ALLAH indinde ibadetlerin en makbullerindendir. Rasulullah sevgisi gönüllerimizin gıdasıdır. Sadece insanlar değil, bütün yaratılmışlar O'na hayrandır. Rivayete göre, gök ile yer iddiaya girdiler. Gökyüzü dedi ki: "Yağmur bizden iner, Dünyayı aydınlatan güneş, meyvelerin rengini veren yıldızlar, lezzetini veren ay bizdedir. Hiç günah işlemeyen melekler bizde, Cebrail, Mikâil, İsrafil, Azrail bizde; Beytü'l Mâmur, Arş-ı Azâm, Levh ü Kalem, Sidretü'l-Müntehâ hepsi bizde; ben üstünüm", dedi. Yeryüzü mahsun olunca, ilham yoluyla şöyle söyletildi: "Ey gökyüzü, senin yaratılmana vesile olan iki cihan güneşi Hz.Muhammed Mustafa (s.a.v.) de bizde doğacak, bizde büyüyecek ve bizim toprağımızda, Medine-i Tahire'de yatacak." Bunun üzerine gökyüzü ağladı ve yâ Rabbî, Habibim, eğer sen olmasaydın kâinâtı yaratmazdım dediğin Rasûlün ne olur beni de şereflendirsin. Miracın sebeplerinden biri de budur denir. ALLAH, Peygamberimizden ayırmasın bizi. Şairin biri diyor ki: Bütün ağaçlar kalem olsa, bütün denizler mürekkep olsa, yer gök kağıt olsa Hz.Peygamber (s.a.v.)'in vasfını bitiremezler. ALLAH O'nu kendi nurundan yaratmış. Bir toplantının sonunda salavât-ı şerife getirmek adabdandır. Ayet-i Celilede: "Şüphesiz ki iyilikler, kötülükleri yok eder" buyurulur. 8- Salavât, meclisleri nurlandırır, fakirlik ve sıkıntıların yok olmasına sebeptir. Çok salavât okuyanın ehl-i cennet olduğu kesin gibidir. 9- Salavâta devam eden kimse, mahşer gününde Peygamberimize en yakın olacak kişidir. Çünkü salavât, sevginin işaretidir ve sevdiği ile beraberdir. 10- Salavât okumak kalpten pası siler. Münafıklığı, şâkiliği temizler. Bütün mü'minlerin kalbinde o kimseye karşı muhabbet tecelli eder. Ve devam edilirse Fahr-i Kâinat Efendimizi evvela rüyada, sonra açıktan görmeye vesile olur. İmam-ı Şarânî Hazretleri: "Her gün Peygamber Efendimizle kabrinin üzerine elimi koyarak konuşmazsam kendimi ricâl-i mü'minînden saymam", diyor. Yıllarca bize Peygamberimizi unutturmaya çalıştılar. Onun için Peygamber Efendimizi anlatmamız lazım. Çokça salavât okuyarak gönlümüze O'nun muhabbetini yerleştirmemiz lazım. Rabbımız dünyada, ahirette Peygamberimizden ayırmasın bizi. Hamd olsun alemlerin Rabbi olan ALLAH'a. |
Cevap : Hatırlanması Gereken Ayetler....!
Günün Ayet-i Kerimesi Ey iman edenler, bir kavim (bir başka) kavimle alay etmesin, belki kendilerinden daha hayırlıdırlar; kadınlar da kadınlarla (alay etmesin), belki kendilerinden daha hayırlıdırlar. Kendi nefislerinizi (kendi kendinizi) yadırgayıp-küçük düşürmeyin ve birbirinizi 'olmadık-kötü lakablarla' çağırmayın. İmandan sonra fasıklık ne kötü bir isimdir. Kim tevbe etmezse, işte onlar, zalim olanların ta kendileridir. (49/11) Günün Hadis-i Şerifi Ebû Hüreyre radıyallahu anh şöyle dedi: Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem yemekte hiçbir zaman kusur aramazdı. İştahı varsa yer, canı çekmiyorsa yemezdi. Buhârî, Menâkıb 23; Et`ime 21; Müslim, Eşribe 187, 188. Ayrıca bk. Ebû Dâvûd, Et`ime 13; Tirmizî, Birr 84 |
Cevap : Hatırlanması Gereken Ayetler....!
Günün Ayet-i Kerimesi
Gerçek şu ki, biz onlara melekler indirseydik, onlarla ölüler konuşsaydı ve herşeyi karşılarına toplasaydık, -Allah'ın dilediği dışında- yine onlar inanmayacaklardı. Ancak onların çoğu cahillik ediyorlar. (6/111) Günün Hadis-i Şerifi Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem'in hizmetkârı olan Ebû Hamza Enes İbni Mâlik el-Ensârî radıyallahu anh'den rivayet edildiğine göre Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu: "Kulunun tövbe etmesinden dolayı Allah Teâlâ'nın duyduğu memnuniyet, sizden birinin ıssız çölde kaybettiği devesini bulduğu zamanki sevincinden çok daha fazladır. " Buhârî, Daavât 4; Müslim, Tevbe 1, 7, 8 |
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.