ForumSinsi - 2006 Yılından Beri

ForumSinsi - 2006 Yılından Beri (http://forumsinsi.com/index.php)
-   Anketler (http://forumsinsi.com/forumdisplay.php?f=583)
-   -   Sizce Ölümden Sonra Yaşam Var Mı ? (http://forumsinsi.com/showthread.php?t=70140)

bbk 04-14-2009 02:04 PM

Cevap : Sizce Ölümden Sonra Yaşam Var Mı ?
 
Alıntı:

Obstinate tafarından gönderildi (Mesaj 271850)
ben neyin ne olduğunu anlayacak yaştayım saol arkadaşım alay ettiğim bişi yok ama ediyorsamda beni düzeltecek olan siz değilsiniz bunuda biliyorum oke?

oke dostum oke
ahiret günü yakama yapışıp sen benim böyle olduğumu biliyordun neden bana anlatmadın dinimizi..!? deme hakkın artık yok.
Allah doğruyu görme inayeti versin en kısa zamanda inşaAllah.

JOKER 04-14-2009 02:10 PM

Cevap : Sizce Ölümden Sonra Yaşam Var Mı ?
 
Alıntı:

bbk tafarından gönderildi (Mesaj 271853)
oke dostum oke
ahiret günü yakama yapışıp sen benim böyle olduğumu biliyordun neden bana anlatmadın dinimizi..!? deme hakkın artık yok.
Allah doğruyu görme inayeti versin en kısa zamanda inşaAllah.

ya bak senin bu sözlerine sadece gülüyorum ben o yüzdenbenimle bu konularda konuşmazsan sevinirim arkadaşım..ı

KRDNZ 04-14-2009 03:30 PM

Cevap : Sizce Ölümden Sonra Yaşam Var Mı ?
 
Arkadaşlar bu dünyada olan biten herşey ne kadar da ilginç. Durup bi düşündüğümde insanları, hayvanları, hayatı hepsi de o kadar inanılmaz geliyor ki. Ama hepsi de gerçek. İşte bütn bunlar hepsi koca bir sıfır olamaz, olmamalı. Bize en basit gelen matematik aslında hayat. Matematik herşey demek. Boşluk değil. Bütün bunların Allah'ın varlığını kanıtlamaz mı. Ben Allah'a inanıyorum. mükemmel ötesinde yaratılmış dünya gözlerimin önünde görüyorum. duyuyorum ve işitiyorum. Peki sizce herşey bu kadar mükemmel iken yaşayıp ölmek ve sonrasının olmaması çok basit bir son olmaz mı?

Gözyaşı 04-14-2009 05:06 PM

Cevap : Sizce Ölümden Sonra Yaşam Var Mı ?
 
Yemin olsun ki, sen onları yaşamaya karşı insanların en düşkünü olarak bulursun. Putperestlerden her biri de arzular ki, bin sene yaşasın. Oysa yaşatılması hiç kimseyi azaptan uzaklaştırmaz. Allah onların yapmakta olduklarını eksiksiz görür. (2/96)

Rabbi Meryem'e hüsnü kabul gösterdi; onu güzel bir bitki gibi yetiştirdi. Zekeriyya yı da onun bakımı ile görevlendirdi. Zekeriyya, onun yanına, mâbede her girişinde orada bir rızık bulur ve "Ey Meryem, bu sana nereden geliyor?" der; o da: Bu, Allah tarafındandır. Allah, dilediğine sayısız rızık verir, derdi. (3/37)

Allah'ın izni olmaksızın hiçbir nefis için ölmek yoktur. O, süresi belirtilmiş bir yazıdır. Kim, dünyanın yararını (sevabını) isterse, ona ondan veririz kim ahiret sevabını isterse, ona da ondan veririz. Biz, şükredenleri pek yakında ödüllendireceğiz. (3/145)

Her canlı ölümü tadacaktır. Ve ancak kıyamet günnü yaptıklarınızın karşılığı size tastamam verilecektir. Kim cehennemden uzaklaştırılıp cennete konursa o, gerçekten kurtuluşa ermiştir. Bu dünya hayatı ise aldatma metâından başka bir şey değildir. (3/185)

Sizi bir çamurdan yaratan, sonra ölüm zamanını takdir eden ancak O'dur. Bir de O'nun katında muayyen bir ecel (kıyamet günü) vardır. Siz hâla şüphe ediyorsunuz. (6/2)

Sizi geceleyin öldüren (uyutan) ve gündüzün ‘güç yetirip etkilemekte (yapıp kazanmakta) olduklarınızı' bilen, sonra adı konulmuş ecel doluncaya kadar onda sizi dirilten (uyandıran) O'dur. Sonra ‘en son dönüşünüz' O'nadır. Sonra yapmakta olduklarınızı size O haber verecektir. (6/60)

O, kullarının üstünde yegâne kudret ve tasarruf sahibidir. Size koruyucular gönderir. Nihayet birinize ölüm geldi mi elçilerimiz (görevli melekler) onun canını alırlar. Onlar vazifede kusur etmezler. (6/61)

Her ümmetin bir eceli vardır. Ecelleri gelince ne bir an geri kalırlar ne de bir an ileri gidebilirler. (7/34)

Biz de onu ve karısından başka aile efradını kurtardık; çünkü karısı geride kalanlardan (kâfirlerden) idi. (7/83)

Onlar, göklerin ve yerin ‘bağımlı olduğu egemenliğe ve sünnete' (melekût) Allah'ın yarattığı şeylere ve ihtimal (verip) ecellerinin pek yaklaştığına bakmıyorlar mı? Bundan sonra onlar artık hangi söze inanacaklar? (7/185)

Eğer Allah, onların hayra ulaşmak için çarçabuk davrandıkları gibi, insanlara şerri de çabuklaştırsaydı, mutlaka ecellerine hüküm verilirdi. İşte bize kavuşmayı ummayanları biz böylece taşkınlıkları içinde şaşkınca dolaşır bir durumda bırakırız. (10/11)

De ki: "Ben kendime bile Allah'ın dilediğinden başka ne bir zarar ne de bir menfaat verme gücüne sahibim." Her ümmetin bir eceli vardır. Ecelleri geldiği zaman artık ne bir saat geri kalırlar ne de ileri giderler. (10/49)

(İbrahim'in karısı:) Olacak şey değil! Ben bir kocakarı, bu kocam da bir ihtiyar iken çocuk mu doğuracağım? Bu gerçekten şaşılacak bir şey! dedi. (11/72)

Kafile (Mısır'dan) ayrılınca, babaları (yanındakilere): Eğer bana bunamış demezseniz inanın ben Yusuf'un kokusunu alıyorum! dedi. (12/94)

De ki: "Allah'ın dilemesi dışında, kendim için zarardan ve yarardan (hiçbir şeye) malik değilim. Her ümmetin bir eceli vardır. Onların ecelleri gelince, artık ne bir saat ertelenebilirler, ne öne alınabilirler. (10/49)

Andolsun, senden önce de elçiler gönderdik, onlara eşler ve çocuklar verdik. Allah'ın izni olmaksızın (hiç) bir elçiye herhangi bir ayeti (mucizeyi) getirmek olacak iş değildi. Her ecel (tesbit edilmiş süre) için bir kitap (yazı, hüküm, son) vardır. (13/38)

Helâk ettiğimiz hiçbir ülke yoktur ki hakkında (bizce) bilinen bir yazgı olmasın. (15/4)

Hiçbir millet, ecelinin önüne geçemez, ve onu geciktiremez. (15/5)

Dediler ki: "Ey kendisine Kur'an indirilen (Muhammed)! Sen mutlaka bir mecnunsun!" (15/6)

"Eğer doğru söyleyenlerden idiysen, bize melekleri getirmeliydin." (15/7)

Biz melekleri ancak hak ile indiririz. O zaman onlara mühlet verilmez. (15/8)

Gecenin bir bölümünde aile fertlerini yola çıkar, sen de arkalarından yürü. Sizden hiç kimse, sakın dönüp de ardına bakmasın, istenen yere gidin." (15/65)

Eğer Allah, insanları zulümleri yüzünden cezalandıracak olsaydı, yeryüzünde hiçbir canlı bırakmazdı. Fakat onları takdir edilen bir müddete kadar erteliyor. Ecelleri geldiği zaman onlar ne bir saat geri kalabilirler ne de öne geçebilirler. (16/61)

Sizi Allah yarattı; sonra sizi vefat ettirecek. Daha önce bilgili iken hiçbir şeyi bilmez hale gelsin diye sizden bazı kimseler ömrün en kötü çağına kadar yaşatılacak şüphesiz ki Allah bilgilidir, kudretlidir. (16/70)

Biz, senden önce de hiçbir beşere ebedîlik vermedik. Şimdi sen ölürsen, sanki onlar ebedî mi kalacaklar? (21/34)

Evet, onları da, atalarını da barındırdık. Nihayet ömür kendilerine (hiç bitmeyecek gibi) uzun geldi. Oysa onlar, bizim gelip (kâfirlere ait) araziyi çevresinden eksilteceğimizi görmezler mi? Şu halde, üstün gelen onlar mı? (21/44)

Ey insanlar! Eğer yeniden dirilmekten şüphede iseniz, şunu bilin ki, biz sizi topraktan, sonra nutfeden, sonra alakadan (aşılanmış yumurtadan), sonra uzuvları (önce) belirsiz, (sonra) belirlenmiş canlı et parçasından (uzuvları zamanla oluşan ceninden) yarattık ki size (kudretimizi) gösterelim. Ve dilediğimizi, belirlenmiş bir süreye kadar rahimlerde bekletiriz; sonra sizi bir bebek olarak dışarı çıkarırız. Sonra güçlü çağınıza ulaşmanız için (sizi büyütürüz). İçinizden kimi vefat eder; yine içinizden kimi de ömrün en verimsiz çağına kadar götürülür; ta ki bilen bir kimse olduktan sonra bir şey bilmez hale gelsin. Sen, yeryüzünü de kupkuru ve ölü bir halde görürsün; fakat biz, üzerine yağmur indirdiğimizde o, kıpırdanır, kabarır ve her çeşitten (veya çiftten) iç açıcı bitkiler verir. (22/5)

Hiçbir ümmet, ecelini ne öne alabilir, ne de erteleyebilir. (23/43)

Musa, Medyen suyuna varınca, orada (hayvanlarını) sulayan bir çok insan buldu. Onların gerisinde de, (hayvanlarını) engelleyen iki kadın gördü. Onlara: Derdiniz nedir? dedi. Şöyle cevap verdiler: Çobanlar sulayıp çekilmeden biz (onların içine sokulup hayvanlarımızı) sulamayız; babamız da çok yaşlıdır. (28/23)

Bilakis biz nice nesiller var ettik de, onların üzerinden uzun zamanlar geçti. Sen, âyetlerimizi kendilerinden okuyarak öğrenmek üzere Medyen halkı arasında oturmuş da değilsin; aksine (onları sana) gönderen biziz. (28/45)

Azab konusunda senden acele (davranmanı) istiyorlar. Eğer adı konulmuş bir ecel (tayin edilmiş bir vakit) olmasaydı, herhalde onlara azab gelmiş olurdu. Fakat kendileri şuurunda olmadan, onlara kuşkusuz apansız geliverecektir. (29/53)

Kıyamet vakti hakkındaki bilgi, ancak Allah'ın katındadır. Yağmuru O yağdırır, rahimlerde olanı O bilir. Hiç kimse yarın ne kazanacağını bilemez. Yine hiç kimse nerede öleceğini bilemez. Şüphesiz Allah, her şeyi bilendir, her şeyden haberdardır. (31/34)

Allah sizi (önce) topraktan, sonra meniden yarattı. Sonra sizi çiftler (erkek-dişi) kıldı. O'nun bilgisi olmadan hiç bir dişi ne gebe kalır ne de doğurur. Bir canlıya ömür verilmesi de, onun ömründen azaltılması da mutlaka bir kitaptadır. Şüphesiz bunlar, Allah'a kolaydır. (35/11)

Onlar orada: Rabbimiz! Bizi çıkar, (önce) yaptığımızın yerine iyi işler yapalım! diye feryad ederler. Size düşünecek kimsenin düşünebileceği kadar bir ömür vermedik mi? Size uyarıcı da gelmedi mi? (Niçin inanmadınız?) Şimdi tadın (azabı)! Zalimlerin yardımcısı yoktur. (35/37)

Eğer Allah, kazandıkları dolayısıyla insanları (azab ile) yakalayıverecek olsaydı, (yerin) sırtı üzerinde hiçbir canlıyı bırakmazdı, ancak onları, adı konulmuş bir süreye kadar ertelemektedir. Sonunda ecelleri geldiği zaman, artık şüphesiz Allah kendi kullarını görendir. (35/45)

Kime uzun ömür verirsek biz onun gelişmesini tersine çeviririz. Hiç düşünmüyorlar mı? (36/68)

Hani biz Lût'u ve ailesinin hepsini kurtardık. (37/134)

Sonra diğerlerini yok ettik. (37/136)

Gökleri ve yeri hak olarak yarattı. Geceyi gündüzün üstüne sarıp-örtüyor, gündüzü de gecenin üstüne sarıp-örtüyor. Güneşe ve aya boyun eğdirdi. Her biri adı konulmuş bir ecele (süreye) kadar akıp gitmektedir. Haberin olsun; üstün ve güçlü olan, bağışlayan O'dur. (39/5)

Allah, ölecekleri zaman canlarını alır; ölmeyeni de uykusunda (bir tür ölüme sokar). Böylece, kendisi hakkında ölüm kararı verilmiş olanı(n ruhunu) tutar, öbürüsünü ise adı konulmuş bir ecele kadar salıverir. Şüphesiz bunda, düşünebilen bir kavim için gerçekten ayetler vardır. (39/42)

Sizi topraktan, sonra meniden, sonra alakadan (aşılanmış yumurtadan) yaratan sonra bebek olarak çıkaran, sonra sizi güçlü kuvvetli bir çağa erişmeniz, sonra da ihtiyarlamanız -ki içinizden daha önce vefat edenler de vardır- ve belli bir vakte ulaşmanız için sizi yaşatan O'dur. Umulur ki düşünürsünüz. (40/67)

Onlar, kendilerine ilim geldikten sonra, yalnızca aralarındaki ‘tecavüz ve haksızlık' dolayısıyla ayrılığa düştüler. Eğer Rabbinden, adı konulmuş bir ecele kadar geçmiş (verilmiş) bir söz olmasaydı, muhakkak aralarında hüküm verilmiş (iş bitirilmiş)ti. Şüphesiz onların ardından Kitaba mirasçı olanlar ise, her halde ona karşı kuşku verici bir tereddüt içindedirler. (42/14)

Biz gökleri, yeri ve ikisi arasında bulunanları ancak hak ve adı konulmuş bir ecel (belli bir süre) olarak yarattık. İnkâr edenler ise, uyarıldıkları şeyden yüz çeviren(kimseler)dir. (46/3)

Karısı çığlık atarak geldi. Elini yüzüne çarparak: "Ben kısır bir kocakarıyım!" dedi. (51/29)

Aranızda ölümü takdir eden biziz. Ve biz, önüne geçilebileceklerden değiliz. (56/60)

Ey iman edenler! Mallarınız ve çocuklarınız sizi Allah'ı anmaktan alıkoymasın. Kim bunu yaparsa işte onlar ziyana uğrayanlardır. (63/9)

Herhangi birinize ölüm gelip de: Rabbim! Beni yakın bir süreye kadar geciktirsen de sadaka verip iyilerden olsam! demesinden önce, size verdiğimiz rızıktan harcayın. (63/10)

Allah, eceli geldiğinde hiç kimseyi (ölümünü) ertelemez. Allah, yaptıklarınızdan haberdardır. (63/11)

Ki günahlarınızı bağışlasın ve sizi adı konulmuş bir ecele kadar ertelesin. Elbette Allah'ın eceli geldiği zaman, o ertelenmez. Bir bilmiş olsaydınız." (71/4)

Nefsini kötülüklerden arındıran kurtuluşa ermiştir, (91/9)

Onu kötülüklere gömen de ziyan etmiştir. (91/10)

Sonra da çevirdik aşağıların aşağısına attık. (95/5)


Arkadaşlar bedenen ölüyoruz ama ruhumuz yaşıyor ben bu konuda bedenen öldüğüme ve ruhen yaşadığıma inanıyorum kıyamet günü ruhumuzla hesap vereceğiz belki kendim olarak geri gelmeyeceğim ama ruhum hesap verecek dünya olmasada kıyamet günü dirileceğiz ve bizim hesap günümüz olacak sizi bu konuda bilgilendirmek istedim abilerim çok şeyler anlattı burada etkilendim : ( Örnek bir tohum düşünün o yeşeriyor bitki oluyor ve çiçek açmaya başlıyor dalları oluyor ve ağaç olmaya başlıyor ve sonbahar geliyor dalları kuruyor su bile çıkmıyor sonra kuruyor o ağaçtan bir tohum düşüyor ve yağmur yağıyor kar yağıyor dolu yağıyor ve tekrar o tohum yeşeriyor ölümü böyle düşünün

VANDETTA 04-14-2009 05:46 PM

Cevap : Sizce Ölümden Sonra Yaşam Var Mı ?
 
Hayatta öyle şeyler vardır ki sorgulanması sorgulayanı yanlış düşünceler içerisinde bırakabilir,zira inandığımız herşeye karşı duyulan kuşkular,savaştığımız herşeyden kuşkuya davet çıkarır ve 'kuşku' insanı muallakta bırakır,ayrıca imanın da şartları vardır insan bunlara terettütsüz iman edip varlığından kuşkulanmamalıdır,bu şartlardan biride ahiret gününe imandır,beşeri alemde kendilerince kutsal saydıkları değerlerin eleştirilmesine kendilerine küfredilmişcesine tepki gösterenlerin,böylesi konularda ki lakayt yazıları bilmemenin sonucudur,konuyu başından beri takip ediyorum,şüphe duyanlara,anlamak isteyenlere yeterli cevaplar verilmiş ve konunun seyri farklılaşmaya başlayıp insanların bilgilendirilmesi için yazılan yazılar manevi yönleri sorgulanıyormuş gibi algılanmaya başladı,buda ortaya hoş olmayan bu durumu çıkarıyor,ayrıca birilerine sebep olma durumları vardır ki benim asıl korktuğum budur,bu sayfalara ulaşacak olan biri lakayt mesajların birini okuyup çekip giderse ve o lakayt mesajın etkisinde kalacak olursa,o arkadaşa lakayt mesajın ulaştırılmasına sebebiyet verdiği için site sahipleri de zan altında kalır,benim temennim konunun silinmesidir ancak böyle bir ihtimal olduğunu sanmıyorum ama bence konu daha fazla çarpıklaşmadan kilitlenmelidir...

Gözyaşı 04-15-2009 11:05 AM

Cevap : Sizce Ölümden Sonra Yaşam Var Mı ?
 


VANDETTA konu silinmesini istiyorsun ama böyle konularda herkezin bilgilenmesi iyi olur


Biz öldükten sonra nasıl dirilebiliriz ?

cevap herkez mutlaka topraktan geldiğine inanır işte bizde öldükten sonra kıyamet gününde israfil surf üfleyecek ve tekrar Allah tarafından yaratılacağız bedenimiz mezarda oluşacak ve ruhumuz bedenimize girecek ve kıyametin kopmasına şahitlik edeceğiz

Öldükten sonra yaşam var mı ?

cevap öldükten sonra yaşam farklı olacak yaşam nedir yemek yemek su içmek tuvalete gitmek gezmek bir şeylerle uğraşmak vb. bizim yaşantımız farklı olacak bunu ne alimler ne dottorlar nede bilim adamları bilebilir ben sorularımın cevabını buldum sizlede paylaşmak istedim eğer sizinde kafanıza böyle konularda takılırsa araştırın ve doğru kişilere sorun her kez aydınlatamayabilir saygılar Gözyaşı

Öğrendiğim için konuyu kilitliyorum eğer yorum yapmak isteyen olursa özel mesaj atıp bana tekrar açtırabilirler


Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.