![]() |
Cevap : Resulallah (s.a.v.)İçin Bir Gülde Siz Bırakırmısınız....
|
Cevap : Resulallah (s.a.v.)İçin Bir Gülde Siz Bırakırmısınız....
http://www.seslidilay.com/index/gul_.../roseline6.gif
http://www.seslidilay.com/index/gul_...nkStemRose.gifhttp://www.seslidilay.com/index/gul_...sevgilim1m.gif http://www.seslidilay.com/index/gul_.../roseline7.gif http://www.seslidilay.com/index/gul_...ar/rose117.gif http://www.seslidilay.com/index/gul_dosyalar/33.gif |
Cevap : Resulallah (s.a.v.)İçin Bir Gülde Siz Bırakırmısınız....
http://www.seslidilay.com/index/gul_...ar/billed4.gif
http://www.seslidilay.com/index/gul_...ar/billed5.gif http://www.seslidilay.com/index/gul_...ar/billed6.gif http://www.seslidilay.com/index/gul_...ar/billed7.gif http://www.seslidilay.com/index/gul_...ar/billed8.gif http://www.seslidilay.com/index/gul_...ar/billed3.gif http://www.seslidilay.com/index/gul_dosyalar/billed.gif |
Cevap : Resulallah (s.a.v.)İçin Bir Gülde Siz Bırakırmısınız....
|
Cevap : Resulallah (s.a.v.)İçin Bir Gülde Siz Bırakırmısınız....
|
Cevap : Resulallah (s.a.v.)İçin Bir Gülde Siz Bırakırmısınız....
http://img132.imageshack.us/img132/6...uh8nyy4la0.gif
http://img405.imageshack.us/img405/6564/602fe1eq2.gif http://img209.imageshack.us/img209/5729/121pn3vb1.gif http://img209.imageshack.us/img209/5...00f2eo0rt4.gif http://img405.imageshack.us/img405/6808/11dc5ny3.gif http://img403.imageshack.us/img403/6716/ghhe3aw2.jpg |
Cevap : Resulallah (s.a.v.)İçin Bir Gülde Siz Bırakırmısınız....
http://img450.imageshack.us/img450/6597/ha202yw.gif
http://img450.imageshack.us/img450/6656/ha96hs.gif http://img450.imageshack.us/img450/8391/ha352fa.gif http://img450.imageshack.us/img450/6...dream5a5zp.gif http://img450.imageshack.us/img450/9185/klp7lm.gif http://img158.imageshack.us/img158/6702/guel8dg.gif http://img7.imageshack.us/img7/9036/...80166305dr.gif |
Cevap : Resulallah (s.a.v.)İçin Bir Gülde Siz Bırakırmısınız....
Emeğine sağlık sudenaz güller kadar temiz kalbin için teşekkürler
|
Cevap : Resulallah (s.a.v.)İçin Bir Gülde Siz Bırakırmısınız....
ben tşk ederim gözyaşı senin kadar olmasakda ...
|
Cevap : Resulallah (s.a.v.)İçin Bir Gülde Siz Bırakırmısınız....
Rice ederim arkadaşım o senin kalbinin güzelliği
|
Cevap : Resulallah (s.a.v.)İçin Bir Gülde Siz Bırakırmısınız....
allah razı olsun gözyaşı çok içtensin...
|
Cevap : Resulallah (s.a.v.)İçin Bir Gülde Siz Bırakırmısınız....
|
Cevap : Resulallah (s.a.v.)İçin Bir Gülde Siz Bırakırmısınız....
çok güzel bir duayıda paylaşmışsın bizimle gözyaşı amin inş. allah dualarını kabul ederde sende bize şefaat edersin inş...
|
Cevap : Resulallah (s.a.v.)İçin Bir Gülde Siz Bırakırmısınız....
|
Cevap : Resulallah (s.a.v.)İçin Bir Gülde Siz Bırakırmısınız....
Ellerin dert görmesin arkadaşım çok güzel güler eklemişin
|
Cevap : Resulallah (s.a.v.)İçin Bir Gülde Siz Bırakırmısınız....
bu güzel dularına karşılık eklemezmiyim gözyaşı=)
efendimize feda olsun... |
Cevap : Resulallah (s.a.v.)İçin Bir Gülde Siz Bırakırmısınız....
Eklediğin için çok çok teşekkür ederim jnm dediğin gibi peygamber efendimize feda olsun
http://www.gulum.net/gul/beyaz/images/1.JPG http://www.gulum.net/gul/beyaz/images/2.JPG http://www.gulum.net/gul/beyaz/images/5.JPG http://www.gulum.net/gul/beyaz/images/6.JPG http://www.gulum.net/gul/kirmizi/images/1.jpg http://img443.imageshack.us/img443/2499/gul102ko4.jpg http://www.alanyakaradumanlarcicekci...20gül%202.jpg |
Cevap : Resulallah (s.a.v.)İçin Bir Gülde Siz Bırakırmısınız....
çok güzel güller gerçekden gözyaşı biran monitere girip koklayasım geldi gerçekden komik ama gerçek=)
peygamber efendimizi anlatcak daha güzel bir simge olamazdı gerçekden alalh razı olsun ellerin dert görmesin arkadaşım.... |
Cevap : Resulallah (s.a.v.)İçin Bir Gülde Siz Bırakırmısınız....
http://img.blogcu.com/uploads/yitiksehir_image002.jpg
GÜLLER Baharda açan çiçekler vardır,ömürleri kısadır belki;ama anlattıklarını bir ömür boyu unutamayız. Uyanışın müjdesini verirler kalplerimize.Bizi sevgiye ve sevgiliye uyandırırlar. An gelir;sevdiğimizin başında yaç olurlar. An gelir;sevgilinin hasretini anlattığımız dert yoldaşı olur ve bizi susturmadan dinlerler. Sevgiliye sunulacak en güzel armağandır onlar. Renk renk,koku koku,her biri ayrı bir nağmenin notası gibidirler. Karda açan çiçekler vardır.Karları cesaretle delip geçer ve yüzümüze gülümserler. Baharın akıncılarıdır onlar. Kışın kasvetli ülkesini fethedip burçlara bayrak diken akıncı beyleridirler. Her biri fedakarlık destanının kahramanlarıdır. Tozlarda taşlarda açan çiçekler ardır. Sanki açtıklarına pişman gibidirler. Tozdan dumandan silikleşen renklerini utangaç bir şekilde gösterir gibidirler. Kırları,dağları,yaylaları özlerler. Sükuneti,huzuru,barışı ararlar. Ve onlar da bizim gibi mutluluğu şehirde bulamazlar. Açmadan solan çiçekler vardır.Kim bilir hangi sevgilinin yasını tutmaktadırlar. Hangi ayrılığın hüznü ile solmuşlardır,kim bilir? Rahmet yağmurları bile onlarınsolgun yüzünü güldüremez ama sevgilinin bir tek dokunuşu onları hayata döndürür. Bir öpücük yeter onlara;hemen gülüverirler Ama... Hepsinin ötesi... Kalpte açan çiçekler vardır. Gıdaları aşktır. Adı GÜL`dür o kalp çiçeklerinin Kalpten başka bir yerde yetişmez, Başka bir yerde büyüyemezler O GÜLLER aşkın sevdalısıdır. O GÜLLER kalbin meyvesidir. O GÜLLER cennetin aynasıdır. O GÜLLER Muhammed rayihasıdır. O GÜLLER hasretin kanlı yarasıdır. O GÜLLER ötelerin rüzgarıdır. O GÜLLER SEVGİLİNİN AYNASIDIR (İsmail ACARKAN) |
Cevap : Resulallah (s.a.v.)İçin Bir Gülde Siz Bırakırmısınız....
|
Cevap : Resulallah (s.a.v.)İçin Bir Gülde Siz Bırakırmısınız....
http://img179.imageshack.us/img179/4071/65108753je5.gif
http://img179.imageshack.us/img179/7651/61399036hg8.jpg http://img208.imageshack.us/img208/4195/13309292tg4.gif http://img179.imageshack.us/img179/845/10087609dt2.gif http://img179.imageshack.us/img179/7204/76223437xp7.gif http://img179.imageshack.us/img179/4303/50917168hw2.gif Sudenaz |
Cevap : Resulallah (s.a.v.)İçin Bir Gülde Siz Bırakırmısınız....
|
Cevap : Resulallah (s.a.v.)İçin Bir Gülde Siz Bırakırmısınız....
|
Cevap : Resulallah (s.a.v.)İçin Bir Gülde Siz Bırakırmısınız....
|
Cevap : Resulallah (s.a.v.)İçin Bir Gülde Siz Bırakırmısınız....
|
Cevap : Resulallah (s.a.v.)İçin Bir Gülde Siz Bırakırmısınız....
|
Cevap : Resulallah (s.a.v.)İçin Bir Gülde Siz Bırakırmısınız....
|
Cevap : Resulallah (s.a.v.)İçin Bir Gülde Siz Bırakırmısınız....
|
Cevap : Resulallah (s.a.v.)İçin Bir Gülde Siz Bırakırmısınız....
|
Cevap : Resulallah (s.a.v.)İçin Bir Gülde Siz Bırakırmısınız....
|
Cevap : Resulallah (s.a.v.)İçin Bir Gülde Siz Bırakırmısınız....
|
Cevap : Resulallah (s.a.v.)İçin Bir Gülde Siz Bırakırmısınız....
Gül Efendim, Sonsuz selam, sonsuz salat, sonsuz muhabbet ve ihtiram sana. Elimin müjdesi, dilimin muştusu, Gönlümün hakikat ruhu, ufkumun kahramanı, dünyamın zimamdarı, Hilkaten fatiham, Nübüvveten hatimem, ezelen ve ebeden Efendim. Varoluş varlığım, gül çağında gül ıtırım, Gül Efendim. Canların cananı, güllerin gülistanı, Sonsuzluk aşkımın nur-u ummanı, gönül dünyamın mihveri, Hayat eksenimin odağı, en mühim nokta-i nazarım, Her halükarda başvuru kaynağım, rehberi furkanım, Yegane sığınağım, barınağım ve limanım, Gül Efendim. Tesellim, bahar iklimim, Hayatıma hayat sunan biricik modelim, İnsanlığın iftihar tablosu Hazreti Peygamberim, Âlemlere rahmet olarak gönderilen, İnsanlığa armağan olarak vazifelendirilen, İlâhi ikramım, canım, cananım, İnsanlığa, insanlığı ve imanı soluklayan muhbir-i sadıkım Gül Efendim. Teri gül kokan, gönlü gül kokan, ömrü gül kokan, Gül Efendim. Tebliğden önce temsil gücüm, Korkutmayan, ürkütmeyen, nefret ettirmeyen, sevdirenim, Zorlaştırmayan, kolaylaştıran, iyilikle, güzellikle davrananım, İnsanlık âlemine numune-i imtisalim, Muhabbetiyle, hoşgörüsüyle, yaklaşımıyla, Eşsiz özellik ve güzelliğiyle yaşayan Kur’ân’ım, Gül Efendim. Başlara baş, kalplere ilaç, ruhlara ışık ve ufuk, Rengime renk, çizgime çizgi, ölçüme ölçü, Renk, renk, huy, huy, çizgi, çizgi, yol, yol izdüşümler halinde, İçimde, metafizik yönümde yaşayanım, Gül Efendim. Ahengim, rengim, özümde biçimlenen irfanım, Hayat seyrimin fethi, damarlarında dolaşan imanım. Kafa, kalp ve ruh bütünlüğümde şekillenen Sultanım, Beni nice ümitlerle hülyalandıran hayalim, gerçeğim, Düşüm, gülüşüm. Gül Efendim. Gecelerimin ışığı dolunayım, gül baharım, Nazenin fidanlarımın üstünde çiçek çiçek açıverenim, Şafak serinliğimi, bakış derinliğimi dupduru sularıyla yıkayanım, Kutlu zaman dilimim, ölümsüz bahar atmosferim, Sevgi oymağımda sevincim, sevgilim, Hiç başımı yastığımdan kaldırmadan, gözümü kırpmadan, Asırlarca sürüp gitmesini istediğim tatlı rüyam, Misk-i anberim, solmayan boyam, Dimağımda elvan elvan lezzetim, izzetim, şerefim, Gül Efendim. Ahmedim, Mahmudum, Muhammedim, Halık-ı Yezdanımdan, Sultan-ı Müeyyedim. Gül Efendim. Hayatımın siyeri, vasfımın şemaili, Yakınlığına yakınlığımın ifadesi hilyem, Şanına layık mi’racım, namına layık mesnevim, Terennümlerim üzerine bestelenmiş ilahim, Kağıt kağıt, kalem kalem, kitap kitap, söze layık, kelama layık, Aşkım, vecdim, muhabbetim, Gül Efendim. Gönlümün gülü, sinemin sümbülü, Yüreğimin bülbülü, derdimin dermanı, ruhumun fermanı, Nazlı ve nazenin gözbebeğim, nur-u dilaram, Andelib-i Zişanım, sevda iklimim, güzel kokan mevsimim, Rahman ve Rahimin kudretiyle, İbrahimce, Ahmedi nefesli yarim, Gül Efendim. Güneşim, yıldızım, ışığım, Medine’deki nurum, ak kalbime Banu Cihanım, Güçsüzlüğümün gücü, çaresizliğimin çaresi, şanım, Gül Efendim. Sonsuz selam, sonsuz salat, sonsuz muhabbet ve ihtiram sana Gül Efendim. Senin olmadığın yıllarda, Çölün ortasında alevler almış başını gidiyordu. Küfürler kavurarak, har vurup harman savuruyordu. Gündüzler anlamını yitirmişti. Geceler büsbütün yalanları solukluyordu. Dalga dalgaydı nefesler, kısılmıştı, titrek titrekti sesler Gündüzler de, geceler de hiç yaşanma imkanına erişemediler, Yetimdi sözcükler ve sevgiler, acılar besteliyordu yürekler Cahilce işleniyordu cinayetler, kızlarını diri diri toprağa gömüyorlardı babalar. Cinnet karargahına dönmüştü kalpler, hırpalanmıştı bünyeler, Hor hakir görülüyordu, insandan bile sayılmıyordu kadınlar, Çarmıha geriliyordu masum ve narin kelebekler, Hayat hakkını bulamıyordu bebekler, körpeler Güçsüzlerin gücünü emerek güçleniyordu güçlüler, Dünyaya dünya olduğunu hissettirmediler, Özleminle dolup taşıyordu özlem yüklüler, Senin olmadığın yıllarda, zamanlarda, Gül Efendim. Ah keşke ne olur hep aşkınla oturup aşkınla kalkabilsem, Ruhların yükselişleri gibi ufuklarında dolaşabilsem, Ne yapıp edip de taa iç dünyalarına derinlemesine akabilsem, Mecnun gibi arkandan yorulmadan koşabilsem, İçime bir kor gibi düşerek, ocaklar gibi yanabilsem, Sensiz geçen her türlü acılardan ah bir kurtulabilsem Gül Efendim. Yine karanlıklar bastı, ışıklar kesildi, ipler gerildi, Bulutlar üstümüze karargah kurdu, çıkmaz sokaklar çoğaldı, Yollar çatallandı, insanlar yoruldu, daraldı, bunaldı, Varlık içinde yokluk çektiriliyor can taşıyanlara, İmdat çığlıkları dağlar boyunca dalgalandı, Kara çizgiler belirdi kara bahtımızda, Yitirdik kendimizi, senin aşkını yitirdik. Tuzakların esaretinde inlemekte kulaklarımız. Feri kesildi gözlerimizin, tesiri kalmadı sözlerimizin, Divanelere döndüğümüz muhakkak, yaya kaldığımız muhakkak. Kendimizi unuttuğumuz muhakkak, Seni bilmez olduğumuz muhakkak. Gül Efendim. Sana her zamankinden daha muhtacız Efendim, Uyandır gaflet uykularından bizleri Efendim, Yeniden içime, gönlüme, metafiziğime doğ Sen Ey Sevgili. Gül Efendim. Öyle bir doğuşla doğ ki, öyle bir gelişle gel ki, Öyle bir sarışla sar ki; dünyam başkalaşsın, gönlüm yenilensin, Ufkumda ısı ve ışık yüklü güneşler doğsun. Gecelere renk veren aylar semalarımı kaplasın, Yıldızlar saf saf etrafımda dizilsin, hakikatler sezilsin. Bilinmesi gerekenler bilinsin, derilmesi gereken güller derilsin. Gül Efendim. Gel ey aşk ikliminin Sultanı, Gel ey güzellik şahikalarımın dolunayı, Gel ey vefa ve safa göklerinin hilali, cemali, Gel ey güzellikler ordusunun hakanı, varlık aleminin özü, kemali. Gel, gel de dağıt şu zulmeti. İkram et, yitirdiğimiz cenneti. Deriver içimize layık gülleri, sümbülleri, İtiverme ne olur elinin tersiyle bizleri. Aklımıza sun akılları, basiretleri, Gül Efendim. Gel, kine kilitlenenlerin kilidini kırmak için, Nefrete odaklananların nefretini ortadan kaldırmak için, Düşmanlığa sadık kalanların, zavallı ruhların, Boyunlarındaki zincirleri çözüp açmak için, Gül Efendim. Gel, Senin sevginle sevgilerimizi, Senin merhametinle merhametimizi, Senin şefkatinle şefkatimizi, Senin sinenle sinelerimizi, Senin muhabbetinle muhabbetimizi, Senin hoşgörünle hoşgörümüzü Coştur Efendim, bizleri koştur Efendim Gül Efendim. İçimize bir gül, gönlümüze bir gül, özümüze bir gül, Gül Efendim. Sonsuz selam, sonsuz salat, sonsuz muhabbet ve ihtiram sana Gül Efendim. |
Cevap : Resulallah (s.a.v.)İçin Bir Gülde Siz Bırakırmısınız....
Aşk Vardı... Güllerce selam ve binlerce salat olsun sana YA HABİBallah!!! Aşk vardı… Daha hiçbir şey yok iken, Hz.Adem(as) toprak ile balçık arasındayken… sadece aşk vardı! ‘‘Levlake, Levlak!’’ hitabına mazhar olan kainatın yaratılış sebebi, kainatın efendisi, aşk-ı Muhammed’i vardı. Kainatın nuru olarak Sen vardın YA HABİBallah, kainatta ki yerini almış ve alemleri aydınlatmaktaydın… Muhabbetten hasıl olmuş, kainatın yaratılışına sebep olan sevgililer sevgilisi, en sevgili olmuştun! Senin yolun, aşkın yolu.. Biz ki aşkın çocuklarıyız, biz ki anamız babamız aşk. Ki hayat yolunun evveli aşk, ahiri aşk, zahiri aşk, batını aşk… Sonsuzluğa yelken açan kelime, kurtuluşa açılan pencere Sensin… Bir yağmur gibindin kuruyan toprağa, bir güneş gibi doğdun karanlık dünyaya… Sen ki Mekke’ye inen nur, alemlere rahmet... Seninle değer bulmuştu kızlar, köleler, çocuklar… seninle öğrenmişlerdi sevmeyi, sevilmeyi.. Sendin onlara kanat açıp, rahmetiyle kuşatan. Sen ki rahmetin peygamberi. Rahmet olarak inmiş peygamber. Seni üzenler vardı. Sanki Sen istesen Habib’inden alt üst etmezmiydi Seni üzenleri… Ama Sen değildin ki, lanet edici olan. ‘Ben’ demiştin, ‘rahmet olarak gönderildim.’ Rahmet, mekke’ye inen, alemi aydınlatan rahmet.. Ey Rahmet! Sendin bilmediklerimizi öğreren. Eğiticisi, öğreticisi, yardımcısı, arkadaşı, peygamberiydin Sen, yanan yüreklerin. Sen, sevda tepesi, sevginin başlangıç noktası. En taze müjde. Ey Müjde! Sen varken varız biz, Senin o müjdeleyiciliğin olmasa, Sen olmasan Ya Habiballah, bu günahlarımız ile nereye gideriz. Kapında kalır, içeri giremeyiz. Ama Sen ki ‘’şefaatim ümmetimden büyük günahı olana’’ buyuruyorsun. Taif’tekiler ayaklarını taşlarken bile ‘’onlar bilmiyorlar’’ buyurup rahmetin ile bizi müjdeliyordun. Ki Sen konuştuğunda o kutlu müjde ile konuşuyordun. Sen konuştuğunda O’nu konuşurdun, O da hep sana konuşurdu… ‘’Rasulüm, sen olmasan alemleri yaratmazdım’’ derken Habib, Seni Habibullah’ı seçmişti.. Alemlere rahmet efendim, melekler bile Sana hayran Efendim... Mir’ac’ta dönmemen için Sana yalvaran melekler , Sana hayran, Ey allah’ın Habib’i… Ey Hasret Çiçeği! Açmıştın ya Medine sokaklarında… Girdiğinde Medine-i Münevvere’ye, Senin hasretin, Senin sevdan sarmıştı şehrin her yanını. Bir yumuşaklık şehri olmuştu seninle. Aydın şehir olmuştu. Ay olmuştun, ay gibi doğmuştun şehre… Tüm çoşkularıyla karşılamışlardı Seni. Seni görenlerin hasreti bitmiyordu ki görmekle. Daha da yakıyordu bir daha görme aşkı. Yanındayken bile hasretlerdi Sana. Her sıkıntında yanındaydılar. Onlar sana arkadaş olmuşlardı, ashab olmuşlardı, ashabın olmuşlardı… Birde Seni göremeyip hasret içinde yananlar vardı. Veysel Karani vardı. Üveys’in sevdası aşkı bambaşkaydı. Senden uzaklığın verdiği hasret yaktıkça yakıyordu yüreğini… Ve ümmetin, Senin ümmetin olan bizler vardık… Ve sen bizleri de müjdesiz bırakmamıştın, ‘’onlar benim kardeşlerim’’ demiştin ‘’görmedikleri halde iman edenler, işte benim kardeşlerim onlar’’ buyurmuştun… Ve bu buyruğunla biraz olsun yatıştırıyordun gönüldeki hasretimizi… Yoksa çekilebilirmiydi bu hasret! Gerçi mevzu sen olunca hasrette, vuslatta saadet oluveriyor bize, Ey Habiballah! Üzsekte Seni çoğu zaman rahmetinle değiyorsun yüreklere… Yine rahmetini değdiriyorsun bize. Ne kadar günahkar olursak olalım… bağrı yananların yüreğine her iki alemde de su serpen Seyyid-i Sakaleyn… Ey Gül! Bitsin artık bu dünyaya sürgünü ve Sen ‘’ o bayıltan renklerinle gönlümüze dökül, ağlayan gözlerimizin içine gül! Ey kupkuru çölleri cennete çeviren Gül!’’ kurumaktan çatlayan toprağa dökülen bir su damlası gibi gel! Gel de bir kez daha misafir ol aleme! Tahtını sinelerimize kurda; bize, buyurabildiğin har şeyi buyur! Gel de gönlümüzden karanlıkları kov. Gönlümüze gelde rahmet’en-lil-alemin ol! Gelde yeniden kurtar bizi… sevgi fedailerinin öncüleri ol da gel. Selat-ü selamlarımıza, sessiz atılan feryatlarımıza bir ses verde geeel… Yine… Yeniden…. |
Cevap : Resulallah (s.a.v.)İçin Bir Gülde Siz Bırakırmısınız....
Gel Ey Resul Ey Resul, Gel de bir gör ümmetinin halini... Çöller hiç böyle suya hasret kalmadı Böyle yanmadı yanardağlarda ateş Üstümüze böyle sağanak yangınlar yağmadı Ey Resul, gel Bir mucize de bize göster; Öyle çaresiziz ellerimiz bağlanmış, Öyle yanmış içimiz, gözlerimiz dağlanmış, Öyle ki umudumuz nuruna bağlanmış. Ey Resul gel de çıkar bizi Asr-ı Saadet’e Ey Resul gel de kurtar varmadan kıyamete. Yokuşlarda susayıp çatlamış dudağımız, Çatlamış her yanından, çatlamış vicdanımız. Ey Resul Sen ki ateşte açan gülsün, Elbette ki alemlere gönderilen ödülsün, Gel, son bir kez dünyanın yüzü gülsün Gel ey Resul Bir mucize de bize göster. Öyle çaresiziz ellerimiz bağlanmış, Öyle yanmış içimiz gözlerimiz dağlanmış, Öyle ki umudumuz nuruna bağlanmış. Ey Resul gel de çıkar bizi Asr-ı Saadete Ey Resul gel de kurtar varmadan kıyamete. Rabb’imin rızasına ulaşmamız için gel, Mahşerden önce son defa kavuşmamız için gel, Nurunu görüp hayırda yarışmamız için gel... Ey Resul gel de bir sor topraklar neden ağlar Ey Resul,Mekke’de neden durmaz çığlıklar, Neden durmaz gözyaşı, gökten neden kan damlar Neden delinmiş sema, neden çatlak bulutlar Ey Resul gel de bir sor camiler niye ağlar Neden susmuş yürekler, nerde kalmış dualar... Ey Resul bekliyoruz son duamız için gel Gerçekte gelmesen de gel, rüyamız için gel Gök kubbede çınlayan feryadımız için gel Her Kadir Gecesinde Kur’an’ımız için gel Elden gitmekte olan imanımız için gel İçimizde her dem kopan figanımız için gel Ey Resul sen gideli putlarımız çoğaldı Gel, yeniden allah’a yönelmemiz için gel Ey Resul gel. Bir mucize de bize göster Öyle çaresiziz ellerimiz bağlanmış Öyle yanmış içimiz, gözlerimiz dağlanmış Öyle ki umudumuz nuruna bağlanmış Ey Resul gel de çıkar bizi Asr-ı Saadete Ey Resul gel de kurtar varmadan kıyamete... Logged |
Cevap : Resulallah (s.a.v.)İçin Bir Gülde Siz Bırakırmısınız....
http://img85.imageshack.us/img85/3347/selamxe2.jpg
http://img408.imageshack.us/img408/4895/canan1ft3.jpg GüL EFENDİM Güzel'e güzel demek kadar tabi bir sey var mi ? Bu alemdeki tüm güzellikler, O-cc- yarattigi icin güzel. Ya yaratilanlarin en güzeline ne demeli ! Nasil isimlendirmeli ! Haya ediyorum, Efendim. Hicab ediyorum, Efendim. Bu günahkar ve acizin dilinden SENI anlatmak ne cü'ret. Haddime düsmez efendim. Rabbim ismini ismine katmis, ismini isminden ayirmamis, "Habibim" buyurmus. Sen Habibullahsin, Sen Rahmeten li'l aleminsin, Hatemu'l Enbiya Seyyidi'l Mürselin'sin efendim. Havz-i Kevser sahibi Resulu's Sekaleyn'sin efendim. Sen Nur. sen cansin can'da canansin efendim. Sen Usve-i hasene ve A'la huluki'l azimsin efendim. Makam-i Mahmud'un sahibi Sefiu'l Muznibin'sin efendim. Ah Efendim, vah Efendim, Sah efendim. Gül efendim. Güllerin efendisi, Gülizar-i Bahcevan efendim. Gülen efendim, ne olur bizleri de güldür efendim. Askin ile yanan gönüller, hasretin ile aglayan gözler... Bilirim, yeterli degildir anlatmaya seni bu sözler... Olur mu bu bedendeki cana rahat, daim seni özler... Özlem yetmez, yansin ugruna Ya Resulallah... Sallallahu aleyhi Vesellem alıntı... |
Cevap : Resulallah (s.a.v.)İçin Bir Gülde Siz Bırakırmısınız....
|
Cevap : Resulallah (s.a.v.)İçin Bir Gülde Siz Bırakırmısınız....
http://img517.imageshack.us/img517/8485/1xi5ic6.jpg
http://img440.imageshack.us/img440/3625/4vh6sl3.jpg http://img517.imageshack.us/img517/6271/6mt6ir9.jpg http://img522.imageshack.us/img522/600/7fi2of1.jpg http://img440.imageshack.us/img440/3416/9oa2vr1.jpg http://img87.imageshack.us/img87/4104/gnlmnglneta8.jpg |
Cevap : Resulallah (s.a.v.)İçin Bir Gülde Siz Bırakırmısınız....
Gözümün nuru!... Yaradılış sebebim!... Gönlümün huzuru!... Sevgili Peygamberim!... Kalemi elime aldım... Bu kez sana yazıyorum. Ama gözlerim buğulu camlar gibi, satırları göremiyorum!... Ellerim titriyor... UTANIYORUM! Evet, utanıyorum Sana yazmaya!... Biliyorum Ya Resulallah ( s.a.v.)... Adının anıldığı her yerdesin!.. Bu halimle huzurunda olmaya utanıyorum! Beni huzuruna kabul eder misin? Ben, bir zamanlar cihanı titreten Osmanlı'nın torunuyum. Ama şimdi Senin mübarek ruhunu inciten hakaretleri yapanlara , bir "özür" bile diletemediğim için utanıyorum... Seni o insanlara tanıtamadığım için, adını diyar diyar ötelere taşıyamadığım için utanıyorum... Sana saygısızlık edenlerin tepesine balyoz gibi inemediğim için, seni ve Rabbimin Seninle gönderdiği "Yüce İslam Dinini" lâyıkıyla temsil edemediğim için utanıyorum.... Ya Resulallah (s.a.v.)!... Hani bir gün sahabelerinle oturmuş sohbet ediyordun. Onlara "ahir zaman"dan bahsediyordun. Ve ahir zamandaki ümmetin için "Kardeşlerim" demiştin. Sahabelerin sormuştu: "Ya Resulallah kardeşlerin biz değil miyiz?" Demiştin ki : "Siz arkadaşlarımsınız. Kardeşlerim ahir zamanda gelecek olan ümmetimdir." Ya Resulallah ( s.a.v.)!... Bizi bu gamsızlığımızla, bu vurdum duymazlığımızla ve bu dünyaya tutkun halimizle "kardeşlerin "olarak kabul eder misin? Beş vakit minarelerden okunan ilahi çağrıya sağır oluşumuzla, Kur'an-ı Kerim'i okuyamaz, okusak bile anlayamaz, anlasak bile hayatımıza uygulayamaz halimizle de bize "kardeşlerim" der misin? Ya Resulallah.. |
Cevap : Resulallah (s.a.v.)İçin Bir Gülde Siz Bırakırmısınız....
|
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.