![]() |
Cevap : Şiir Sepeti..
Bir Şehri Bırakmak / Orhan Veli Kanık
Bu şehirde yağmur altında dolaşılır Limandaki mavnalara bakıpŞarkılar mırıldanılır geceleri. Bu şehrin sokakları çoktur, Binlerce insan gelir gider sokaklarında.. Her akşam çayımı getiren Ve bir Beyaz Rus olmasına rağmen Hoşuma giden garson kadın bu şehirdedir. Bu şehirdedirValsler, foksrotlar altındaSuman'dan, BramsdanParçalar çaldığı zaman dönüpBana bakan ihtiyar piyanist. Doğduğum köye müşteri taşıyanŞirket vapurları bu şehirdedir. Hatıralarım bu şehirdedir. Sevdiklerim,Ölmüşlerimin mezarları. Bu şehirdedir işim gücüm,Ekmek param. Fakat bütün bunlara mukabil Yine budur başka bir şehirde kiBir kadın yüzünden Bıraktığım şehir. (istanbula yazılmış bir şiiridir şairin) |
Cevap : Şiir Sepeti..
YAŞAMAK
Biliyorum, kolay değil yaşamak, Gönül verip türkü söylemek yar üstüne; Yıldız ışığında dolaşıp geceleri, Gündüzleri gün ışığında ısınmak; Şöyle bir fırsat bulup yarım gün, Yan gelebilmek Çamlıca tepesine... -Bin türlü mavi akar Boğaz'dan- Her şeyi unutabilmek maviler içinde. Biliyorum, kolay değil yaşamak; Ama işte Bir ölünün hala yatağı sıcak, Birinin saati işliyor kolunda. Yaşamak kolay değil ya kardeşler, Ölmek de değil; Kolay değil bu dünyadan ayrılmak. ORHAN VELİ KANIK |
Cevap : Şiir Sepeti..
Evreni Sevmek ki.. Ahmet Muhip Dıranas
Aç mısın kardeşim, gel olanı bölüşelim, Ama şiirlerimle seni doyuramam ki; Ta, yıldızlara değin uzansa bile elim, Daha ötelerine, daha... buyuramam ki. İnsanı insan diye sevmişim, hep severim; Ve onu tanrılara karşı bile överim. Ben bütün bir evreni sevmişim; alın terim Var evrende; öz, üvey diye ayıramam ki. Güzellikleri alır satarım, gel işim bu. Güzel tellalıyım ben; alan var mı? neşem bu. Güzelle yüceltirim insanlığı, işim bu, Çirkini, kabayı ve hamı kayıramam ki. İnsanoğulluğunu kulluk diye almışın! Düşüncenin orakla biçilmesine karşın Bir geleceğin dulda düşlerine dalmışın; Bu derin aldanıştan seni uyaramam ki. Kim zafere erecek? Zafer ne? Bir akşamda Güneşi bağlamaksa geceye karşı, ya da Haykırmaksa, gür... varım, bir güldür açan, ama Kini bir hançer gibi kından sıyıramam ki. Hep Tanrı mı gerek, ey tapınağı dünyanın, Özgürlükler üstünde?.. Bir yüce aramanın Yıldızsal kulesinden sesleniyorum: kalkın! Duyuramam ki ama beni, duyuramam ki... |
Cevap : Şiir Sepeti..
katkılarınız için çok teşekkür ederim.
|
Cevap : Şiir Sepeti..
Gözlerimden okumalısın bu şiiri Anlatmak istediklerimi gözyaşlarımın soğukluğuyla buz tutmuş mavi gözlerimden okumalısın Başladığımız kadar temiz bitiremediğimiz bir sevdanın altına attığım imzadır bu şiir Yokluğun koynuna aldığı bir odalık olarak beni karşında bulursan birgün Dudaklarımdan dinleme,gözlerimden oku bu şiiri Giderken nede çok sarılmak istemiştim sana Ardı tükenmez saplantıların kestiği parmak uçlarım yüzüne dokunabilseydi eğer,neden diye son kez sorabilirdim belki Dönüp bir kez daha kurduğumuz hayalleri kurcalayıp en güzelini sana hatırlatmak isterdim Çocuğumuzun adı Alperen olacaktı Sen istemiştin hani bir yaz yağmurunda sığındığımız çardağın altında Sahi noldu sana Bir aylık ayrılık böylesi alabora edermiydi ne fırtınalar atlatmış bu aşkı Bir kaç hatanın bedelini bu kadar ağır ödetmenin ne tarafı adaletle bağdaşırdı Sahipsiz kelimelerimi mahpus ederek nasılda günden güne önüne geçilmez bir yanlızlığa ittin beni Halbuki bu sevdanın aydınlığında tüm hoyratça tüketilmiş mutluluklarımın bıraktığı karanlık izleri saklamaktı çabam Her zafer düşleriyle atlattığım gecenin sabahında giderken yılansı bakan gözlerin takıldı aklıma Ben hiçbir türlüsünü haketmemiştim bu ayrılığın,ben ayrılıkta bana düşen payı tüketip gelmiştim senin ayazına Gözlerine bırakmalıyım bu şiiri Ağlarken sahtekarlık kokan gözlerine Devrilmiş,tepetaklak olmuş zamane bir aşk olarak bir türlü benimseyemiyorum bu sevdayı Ve ben acı çekiyorum herkes şen şakrak yaşarken baharı Vuslata umut besleyecek kadar penbe bakmamayı öğrendim bu ızdıraba gebe sevda denilen vurguna Ben ağlıyorum dudaklarımda benle başlayıp gidişinle bitirdiğin çağımıza aşina bir şarkı Ben ağlıyorum yeri yakarcasına toprağa düşüyor göz yaşları Sen gözlerimden anlamalısın bu şiiri Düğüm düğüm isyan büyütüp hiç bir kirli dudağa dokundurmadan satırlarımı kucağına bırakmak istiyorum Ama ya tam senin olurlarken günahkar olduğunu anlayıp senin bana yaptığın gibi terkederlerse seni Hem sen bir çocuk saflığında ellerimi gezdirirken saçlarında artık seni sevmiyorum demiştin pat diye yüzüme Şimdi bu yüzden aşk bana tepeden bakıyor artık Su içerken vurulan bir ceylan masumluğumda ölüm yaklaşırken gözlerime Sen hain avcı olup tepeden sırıtıyorsun bana İşte bu yüzden bu şiiri gözlerimden okumalısın Bir parça insaf bulman için gözlerimde saklıyorum bir parça merhametle tanışıp birazcık sevebilmen için herhangi birisini Ben mi? Sen çoktan öldürdün beni Gözlerimde yazmıyor mu? ABDÜLKADİR KARACA |
Cevap : Şiir Sepeti..
Yasaktı ilan-ı aşk,söyleyemedim.(6)
'Sen cam aynalara tarif edemediğim Baktığımda aynada görünmeyen Ama sol yanımda yangınlar çıkarıp Alevler içinde gittikçe büyüyen Kutsal yanım,can parçamsın' Demek içindi sessiz bekleyişim İçimde bir umut büyüttüm hep Gün gelecek söyleyecektim Anlamadım hiç Gün mü gelmedi? Ben mi söyleyemedim? ABDÜLKADİR KARACA. şair bu başlık altında 6 tane şiir yazmış.ben 6.paylaşmak istedim.şairin adını yazdığınızda devamını bulabilirsiniz.ben sıkmamak için yazmadım. |
Cevap : Şiir Sepeti..
Benim Şiirim
Bakmayın çevremi kuşatanlara Hüznün,yalnızlığın şairiyim ben Issız ovaların nehiriyim ben İçimde işliyor derin bir yara Aşkın öldürmeyen zehiriyim ben Bakmayın çevremi kuşatanlara Hüznün,yalnızlığın şairiyim ben Kapattım kalbimin son kapısını Dokunun;boşlukta bir taş gibiyim Hafızası ölü nakkaş gibiyim Çekiyorum mutsuzluğun yasını Ayaklara mahkum bir baş gibiyim Kapattım kalbimin son kapısını Dokunun;boşlukta bir taş gibiyim Ölümü yaşadım ölmeden önce Bana sonsuzluğu beklemek düştü Mazide benim de yüzüm gülmüştü Uyandım,mutsuzluk geri dönünce Ölümü yaşadım ölmeden önce Bana sonsuzluğu beklemek düştü Gelsene,nerdesin,ey sessiz ölüm Adını yazsana dudaklarıma Zaman kan süzüyor kulaklarıma Hıçkırığa mahkum biçare gönlüm Haydi takılıver ayaklarıma Gelsene,nerdesin,ey sessiz ölüm Adını yazsana dudaklarıma Bulsam Kafdağı'nın eteklerini Başımı çevirip gitsem mi bilmem Ben ki yaranamam,şakaya gelmem Kuruttum bengisu peteklerini Karanlık dolu bir dünyada gülmem Bulsam Kafdağı'nın eteklerini Başımı çevirip gitsem mi bilmem Umutlar sultanı anlayamadı Sizler beni asla anlamazsınız Biraz sevdasınız,biraz nazsınız Kimse benim gibi ağlayamadı Belki gülersiniz,inanmazsınız Umutlar sultanı anlayamadı Sizler beni asla anlamazsınız Nurullah Genç |
Cevap : Şiir Sepeti..
Ölümü yaşadım ölmeden önce
Bana sonsuzluğu beklemek düştü Mazide benim de yüzüm gülmüştü Uyandım,mutsuzluk geri dönünce Ölümü yaşadım ölmeden önce Bana sonsuzluğu beklemek düştü burasını çok beğendim tşk kezbancm |
Cevap : Şiir Sepeti..
GİT GİT DİYORSAM GİT BİR BİLDİĞİM VAR Kİ SÖYLÜYORUM BİLİYORSUN BEN KARANLIĞI SEVİYORUM SOKMA IŞIĞINI KARANLIĞIMA BARİ ZİFİRİ KARANLIĞIM BENİM OLSUN YA DA KAL YA DA BENİ AL DİYEMİYORUM... BİLİYOSUN BEN KORKUNCA KABUĞUMA ÇEKİLİYORUM malesef şiirin kime ait olduğunu bulamadım =S |
Cevap : Şiir Sepeti..
AÇILMAMIŞ KAPILAR
Sevdiğin kentlerin selamı sanki Sülüs kamyon şoförleri Kufi hamallar Anılar hep sonbaharda gibidir astrakan gecede süt yıldızlar Belleğinin yerini tutar kadehindeki Taşlar taş kemerler İvedi sarmaşıklar Hayatını sarsan binbir andan adlarını yıllara veren yargıç krallar Ne varsa yarım kalmış, geleceğindir Bir kez girilmiş sokaklar Açılmamış kapılar Bilir misin iki kökeni var hüznüniyetinin: çiçek durumu aşklar, yaprak düzeni siyasalar. ****************** AŞK.. Şimdi sen kalkıp gidiyorsun. Git. Gözlerin durur mu onlar da gidiyorlar. Gitsinler. Oysa ben senin gözlerinsiz edemem bilirsin Oysa Allah bilir bugün iyi uyanmıştık Sevgiyeydi ilk açılışı gözlerimizin sırf onaydı Bir kuş konmuş parmaklarıma uzun uzun ötmüştü Bir sevişmek gelmiş bir daha gitmemişti Yoktu dünlerde evvelsi günlerdeki yoksulluğumuz Sanki hiç olmamıştı Oysa kalbim işte şuracıkta çarpıyordu Şurda senin gözlerindeki bakımsız mavi, güzel laflı İstanbullar Şurda da etin çoğalıyordu dokundukça lafların dünyaların Öyle düzeltici öyle yerine getiriciydi sevmek Ki Karakoy köprüsüne yağmur yağarken Bıraksalar gökyüzü kendini ikiye bölecekti Çünkü iki kişiydik Oysa bir bardak su yetiyordu saçlarını ıslatmaya Bir dilim ekmeğin bir iki zeytinin başınaydı doymamız Seni bir kere öpsem ikinin hatırı kalıyordu İki kere öpeyim desem üçün boynu bükük Yüzünün bitip vücudunun başladığı yerde Memelerin vardı memelerin kahramandı sonra Sonrası iyilik güzellik. CEMAL SÜREYA |
Cevap : Şiir Sepeti..
GİT...
(dinlemek isteyenlere) İzlesene.com : Video - hadi git GİT... Git iş işten geçmeden, çok geç olmadan vakit, Günahıma girmeden, katilim olmadan git! Git de şen şakrak geçen günlerime gün ekle, Beni kahkahaların sustuğu yerde bekle. Git ki siyah gözlerin arkada kalmasınlar, Git ki gamlı yüzümün hüznüyle dolmasınlar Madem ki benli hayat sana kafes kadar dar, Uzaklaş ellerimden uçabildiğin kadar. Hadi git, benden sana dilediğince izin, Öyle bir uzaklaş ki karda kalmasın izin. Kahrımın nedenini söylesem irkilirler; Çünkü herkes beni Kays, seni Leyla bilirler. Sanırlar ki sen beni biricik yar saymıştın; Oysa ki hep yedekte, hep elde var saymıştın. Hadi git, ne bir adres, ne bir hatıra bırak, Zannetme ki pişmanlık, mutluluk kadar ırak! Sanma ki fasl-ı bahar geldiği gibi gitmez, Sanma ki hüsranını görmeye ömrün yetmez. Her darbene tehammül edecektir bedenim Gururum mani olur perişanıma benim. Yari Ferhat olanın ellerle ülfeti ne? Şirin ol katlanayım dağ gibi külfetine. Henüz layık değilken tomurcuk kadar aşka, Sana gül bahçesini kim açar benden başka! Hercai arılara meyhanedir çiçekler, Kim bilir şerefinden kaç kadeh içecekler! Madem aşk tablosunun takdirinden acizsin, Git de çağdaş ressamlar modern resimler çizsin. Ne vedaya gerek var, ne de mektuba hacet, Git de Allah aşkına bir selama muhtaç et! Güllere de aşk olsun gene sen kokacaksan! Fallara da aşk olsun gene sen çıkacaksan! Kopsun nerden inceyse artık bu bağ, bu düğüm, Her gece daha berbat, daha vahim gördüğüm. Korkulu düşlerimi yorumdan kaçıyorum; Sırf sana üzülüyor, sırf sana acıyorum. Git iş işten geçmeden, çok geç olmadan vakit, Günahıma girmeden, katilim olmadan git! Cemal Süreya |
Cevap : Şiir Sepeti..
Gece Vakti Kimdir Kapiyi çalip gelen Gece vakti kimdir kapiyi çalip gelen Yitirdigim bir mutluluk mu Habercisi mi gelecekteki bir mutlulugun Gece vakti kimdir kapiyi çalip gelen Içimde bagiran acilar mi Serseri, basibos bir rüzgar mi Gece vakti kimdir kapiyi çalip gelen Ansizin çikip gelen bahar mi Gece vakti kimdir kapiyi çalip gelen Yüregim mi,damarlarimda hisirdayan kan mi Bagirarak bu kansiz evlerin suratina Bagirarak bu kansiz sokaklarin suratina Bagirarak bu kansiz insanlarin suratina Bagirarak yüregimdeki kani Gece vakti kimdir kapiyi çalip gelen "Ataol Behramoğlu" |
Cevap : Şiir Sepeti..
Ben mi? Evet Ben mi? Evet... bir gün çikip gidecegim kapilari,evleri,dergileri,hüzünler birakarak... bir çiçek merhaba diyecek... hos geldin diyecek dag... orman gülümseyecek... animsayislarin,bekleyislerin,ümitlerin ya da ümitsizliklerin hirslarin,yarislarin,tasalarin kalktigi yerde tam anlatinin kaldigi yerde baslayacak siir... hiç kimseye seslenmeyen,kendi kendine yeten sadece... kendi mantigi;kendi güzelligi içinde tutarli... ama halkin yasantisi girecektir oraya,çünkü yasayan büyük bir seydir halk... deniz ve ufuk girecek,karinca yuvalari,gökyüzü,kozalaklar ve kopuk ve artik hasetsiz bir ask... yani sevismek denizle,kosulsuz,önyargisiz,hesapsiz... yani uzanmak ve düsünmek binlerce yil.. dogan,ölen ve yasayan seyleri... dogumu,ölümü ve yasamayi yani dingin ve büyük olan herseyi anlatmak... ben mi?evet .çikip gidecegim bir gün... tasasiz,gözyassiz,geride birsey birakmadan ve birsey beklemeden ilerde... sadece yagmur sularindan piril piril bir yürek artik kendi kendinin anlami ve nedeni olan bir yürekle… "Ataol Behramoğlu" |
Cevap : Şiir Sepeti..
Yaşamı Ertelemek beni her ölüm etkiler tanımasam bile üzülürüm yitirilmiş ümitlere... hiç gerçekleşemeyecek ideallere... yaşanmamış sevgilere üzülürüm bu yüzden korkarım yaşamı ertelemekten ne yapılması, ne söylenmesi gerekiyorsa söylenmeli, yapılmalı seviyorsanız, sevdiğinizi bugün söyleyin sevdanızı bugün yaşayın işinizde yapılacak ne varsa bir an önce yapın yarın çok geç olabilir bir anda bitebilir herşey yaşamak için acele edin bence kısa yaşamışlıklar, yaşamamışlıklardan daha iyidir geriye dönüp baktığınızda ?keşke?ler çoğunlukta olmasın uzun vadeli hedefler için bile bugünden harekete geçmeli yarınlar çok uzakta olabilir daha okulda başlamıyor muyuz ertelemeye yaşamı ilk hedef kolej, sonra üniversite hep yarına yatırım bugünü sonra yaşamamacasına işe gireyim sonra... evleneyim sonra... çocuklar büyüsün sonra... emekli olayım sonra.... sonra... sonra... sonra... bir sürecin başında, ortasında yaşam her an sona erebilir sonrası olmayabilir fedakarlıklar güzel ama unutmayalım (herkes kendi hayatını yaşar) İnsanlar yaşadıkça yaşlandığını düşünür, aslında insanlar yaşamadıkça yaşlanır...? sevgileri yarınlara bıraktınız çekingen, tutuk, saygılı. bütün yakınlarınız sizi yanlış tanıdı. bitmeyen işler yüzünden Siz böyle olsun istemezdiniz) bir bakış bile yeterken anlatmaya herşeyi kalbinizi dolduran duygular kalbinizde kaldı siz geniş zamanlar umuyordunuz çirkindi dar vakitlerde bir sevgiyi söylemek. yılların telaşlarda bu kadar çabuk geçeceği aklınıza gelmezdi. gizli bahçenizde açan çiçekler vardı, gecelerde ve yalnız. vermeye az buldunuz yahut vakit olmadı "Behçet Necatigil" |
Cevap : Şiir Sepeti..
Bahattin Karakoç |
Cevap : Şiir Sepeti..
Susarmıydın Konuştuğum Gibi
Bilmezsin buralar neden karanlık, Üşüdüğünde zaman gelir, Geri dönemezsin artık. Sensizliği bir bana sormadılar, Koşa koşa giderdim, Bir beni bırakmadılar. Gözlerine düşmüş uzaklık gibi, Bekledim, Yine beklerim, Sensizliği bahane etmem, yine gelirim. Aynı balkona çık Gökyüzünde bir yıldız sen, diğeri benim Gece düştü ardından, Bir tarafta gün, Bir tarafta ellerim, Hiç konuşmamış gibi duran gözlerin, Halimi anlar gibi, Sıcaklığı gitmeyen ellerin, O sevda karası saçlarına yandığım sebebim, Nedendi, neden bu hasretin. Susarmıydın konuştuğum gibi, Sende yalnız yürürmüsün kolunda ben varmış misali, Kalkıp gidiyorum yalnızlığımdan, Unut diyemem sana hiçbirşeyi, Böyle, sadece böyle hatırla beni. Atıf Emre Özdemir ( Asi Düşler ) |
Cevap : Şiir Sepeti..
krdnz yokluğumda yerimi aratmadıgın için teşekkürler cnm.şengül senin paylaştıgın şiride çok beğendim en çokta "Unut diyemem sana hiçbirşeyi,Böyle, sadece böyle hatırla beni." sözünü çok beğendim tam bana göre ;)
|
Cevap : Şiir Sepeti..
http://img1.blogcu.com/images/g/u/l/gulceden/aramak.jpg Seni bulmaktan çok aramak isterim Seni sevmeden önce anlamak isterim Seni bir ömür boyu bitirmek değil Sana hep hep yeniden başlamak isterim Özdemir ASAF |
Cevap : Şiir Sepeti..
http://imagecache2.allposters.com/im...II-Posters.jpg Hepmi soğuktu kasımlar, Hazanlar hepmi yağmurluydu, Farketmedinizmi gecen yıllarım, Gönlümden düşen, Bir sağanak göz yaşlarım.... Nerde benim yemyeşil yapraklarım, Mavi gökyüzüm, Sıcak güneşim nerde gönlümde... Hepmi hazandı kasımlar, Sağanakmıydı böyle, Her kasımda yağmurlar....? |
Cevap : Şiir Sepeti..::::Bahar Şarkısı::::::
Sular parıldıyor,güneş yoldadır,
Şu uyuyan tohumları uyandır. Nazlı filizleri okşayan bahar, Hüzünle nikahı ar sayan bahar. Şiirler yeşerttim,sana hediye, Yüreğime sardım büyüsün diye. Çile bahçeleri girdi düşüme, Kardelen çiçeğim artık üşüme. Ustası eliyle boyandı bağlar, Ne şekiller verdi resme dimağlar. Neyse ki kabusmuş,çabucak bitti, Yaylamın kokusu burnumda tüttü. Kınalı kuzular meleşir dersin,, Göklerden in de gel,ruhuma fersin. Müzminleşen hasret bitti nihayet, Bakalım bu bahar kimlere kısmet. Böğürtlenle dolsun her köşe bucak, Daha mısırlarım koçan tutacak. Yetkin Kirazları kuşlar derecek. Çürük kokan bahçe elma verecek. Hoşluk,sefalıkla gelsin ilkbahar, Don vuran asmaya gülsün ilkbahar. Hüseyin Özkaynakçı-Sivas |
Cevap : Şiir Sepeti..
AYDINLIK
Uyan yarim,uyan,söndü yıldızlar, Gün,karşı tepeden doğmak üzredir. Her sabah güneşi seyrederken kızlar, Mahmur gözlerini oğmak üzredir. Uyan yarim,sesler geldi derinden, Karanlık oynadı,koptu yerinden; İlk ışık,kapının eşiklerinden, Şimdi bir gölgeyi koğmak üzredir. Sevgilim,kapımı çaldı aydınlık, Baygın gözlerimi aldı aydınlık, İçimde tıkandı,kaldı aydınlık, Bu aydınlık beni boğmak üzredir. Necip Fazıl KISAKÜREK |
Cevap : Şiir Sepeti..
Aman aman
Kanlı bıçaklıyım kızgınım dayatmaya Öyle yalnız sorgular Öyle namuslu namussuz ketum duvar “Böyle gelmiş böyle gider” der Er ve dişi Eziliyorum dişli çarklar arasında asi zaman Aman aman Kanlı bıçaklıyım keskin sirke dolu kapta Öyle girdap ki mazi Öyle azgın sular kırık bir dal parçası Var mıyız yok muyuz? Sen ve ben Daralıyorum ansızın nefesi abra zaman Aman aman Kanlı bıçaklıyım yemyeşil gözlerim yalancı safran Öyle tekliyor ki kalbim avuçların içinde şarabî Öyle kesiliyor ellerim ayaklarım bana yabancı Dünyada bir toz zerresiyim yüz yaşındayım Aman aman Dar boğazlardayım asla olmuyor sakin zaman. y a ğ m u r v e g ö z y a ş ı y a ğ m u r v e g ü n e ş |
Cevap : Şiir Sepeti..
Solucanlar Ve Kuşlar |
Cevap : Şiir Sepeti..
Seni Seviyorum Demek İsterdim
seni seviyorum demek isterdim ölesiye bir duyguyla, taparcasına dil dökmek ve saçlarım ağarmadan söylemek isterdim seni sarmak isterdim sonsuzlukla delicesine sevmek bir sarhoş gibi adını sayıklamak ve bağırarak kollarında ölmek isterdim gülüm ... Ahmet Kutsi Tecer |
Cevap : Şiir Sepeti..
Bir Küçük Dünyam Var İçimde Benim
Bir küçük dünyam var içimde benim Mihnetim ziynetim bana kafidir Görenler dar görür geniştir bana Sohbetim ülfetim bana kafidir İstemem dünyanın saltanatını Süslü giyimini Arap atını Bilirsem Türklüğüm var kıymetini Vatanım milletim bana kafidir İsterdim hayatta düşmanla savaş Milletime kurban olaydı bu baş Nasip değil imiş şehitlik kardaş İmanım niyetim bana kafidir Dünya geniş olsun ister dar olsun Yeter ki kalbimde iman var olsun Her zaman milletim bahtiyar olsun Rütbemle mesnedim bana kafidir İçimde beslerim bir büyük ordu Çiğnesin düşmanı yükseltsin yurdu Azmi zihniyeti Veysel'in derdi İşte bu niyetim bana kafidir Aşık Veysel Şatıroğlu |
Cevap : Şiir Sepeti..
Sen Söylemeden De Biliyorum
Seziyorum ki kaçacaksın... Yalvaramam koşamam Ama sesini bırak bende Biliyorum ki kopacaksın Tutamam saçlarından Ama kokunu bırak bende Anlıyorum ki ayrılacaksın Çok yıkkınım yıkılamam Ama rengini bırak bende Duyumsuyorum ki yiteceksin En büyük acım olacak Ama isini bırak bende Ayrımsıyorum ki unutacaksın Acı kurşun bir okyanus Ama tadını bırak bende Nasıl olsa gideceksin Hakkım yok durdurmaya Ama kendini bırak bende Aziz Nesin |
Cevap : Şiir Sepeti..
Beni Düşün, Unutma
Ay doğarken bir söğüdün ardından, Göl yüzünde sisli bir esintiyle, Akşamın göğsüne hüzün serperek, Ve yağmurdan geceye Çiçekli perdeler çekerek, Beni düşün... Beni düşün, unutma... En umarsız, en mutsuz gününde, Bağrına bir yumruk çökeldiğinde, Ve dağların mazlum ateşi, O güzelim saçlarına, Cayır-cayır yanıp ulaştığında, Beni düşün... Beni düşün, unutma... Beni düşün bir kavganın içinde; Helal bir ekmeğin peşinde... Ve kurtlardan arta kalmış yüreğimin, Can çekişen o son parçasını da Sana sakladığımı bil!.. Bil ki haykırırcasına, Bu esir gövdemi yakarcasına, Kavuşmak için o serin bağrına, Ateşten bir yol arıyorum... Kar yağarken mor dağların ucundan, Sol yerine sessiz bir iniltiyle, Yastığın yüzüne yaşlar dökerek, Ve akşamdan gizlice bir ah çekerek, Beni düşün... Beni düşün, unutma... Kan kızılı bir gelincik seherinde, Sırtıma kahpe bir hançer indiğinde, Ve bu gencecik ve bu hemencecik ölüm, Çığırtkan bir gazete başlığında, Çığlık-çığlık sana kavuştuğunda, Beni düşün... Beni düşün, unutma... Beni düşün, şehre her yağmur yağdığında, Islak ve kırılgan bir türkünün içinde... Göğsünden dudaklarına doğru, Sancılı bir isyan kabardığında; Bastırarak kalbini avuçlarınla Sesini okşadığımı bil!.. Bil ki yalvarırcasına, Uzayan yollara dağılırcasına, Sonsoz bir mahşerin ortasında, Bir zemzem suyu gibi, Seni, seni özlüyorum... Yusuf Hayaloğlu |
Cevap : Şiir Sepeti..
İstanbul, Acılar Kraliçesi
Bu akşam yemin ettim, Seni bir daha öpmemek için... Ben ki bütün duvarlarını, Afişlerle donatıp Yumruğumla kanatmışım! Rezil bir aşktı!.. Bütün arkadaşları miting alanlarında Ve mezarlıklarda bırakmıştım... İstanbul.. ey İstanbul ey! Acılar kraliçesi.. Umudun ve direncin yorgun anası! Ve ey, çıldırmak üzere olmanın Çamurlu ikonası! Tırnaklarım kopuyor, Görmüyor musun?.. Bir ben miyim kapıları şaşıran, Her yokuşun başında? Bir ben miyim, ekmek arasına, Canını doğrayıp-doğrayıp yutan? Bir kedi bile sağarken yüreğini, Telaş içinde, yavrusuna; Ey acımasız acuze, Utan şu türbelerinden, Minarelerinden utan!.. İstanbul.. ey İstanbul ey!. Acılar kraliçesi... Savaşın ve bozgunların gariban çiçeği! Ve ey, teslimiyete düşmenin, O hazin gerçeği!.. Bayraklarım kanıyor, Sormuyor musun?.. Kadınların ki omuzları hicran, Saçları ihanet sarısı... Çocukların ki yağmur emiyor Yıkılası kaldırımlardan... En ücra genlerime, alyuvarlarıma, Kılcal damarlarıma, ruhuma kadar Bıktım; İliklerime, gömlek ceplerime kadar sızan Bu Allahsız yağmurundan!.. İstanbul.. ey İstanbul ey! Acılar kraliçesi... İhtişamın ve sefaletin çaresiz bacısı... Ve ey, çürümenin, yok olmanın Amansız sancısı! Ciğerlerim çatlıyor, Duymuyor musun? Hangi pencerene çıksam, O salya-sümük pezevenk suratları! Hangi caddene dökülsem, O şangur-şungur düş kırıkları! Bütün bu ezginler, tükenenler, Yerlere serilenler, tutunamayanlar; Sarsmıyor mu seni hiç, Bunca infilak, Bunca isyan çığlıkları? İstanbul.. ey İstanbul ey! Acılar kraliçesi... Aldanışların ve hüznün Yalancı tanrıçası! Ve ey, ruhu kirlenmiş gecelerin Cilveli yosması! İntihar anı geldi, Beni öpmüyor musun?.. Ağlamak istemiyorum.. yenildim sana.. Hikayenin özeti bu... Bir istimlak gibi ödedin, Ve çiğneyip geçtin maceramı! Şimdi ben, Suçlarımı didikleyen bu martı sürüsüyle, Şimdi ben, hangi şehirde soğuturum Zonklayıp duran bu yaramı?.. İstanbul.. ey İstanbul ey! Acılar kraliçesi... İhanetin ve ihbarların Arkadan dolaşan bıçağı Ve bütün ödeşmelerin, yüzleşmelerin, Erkekçe vuruşmaların kaçağı! Beni harcadın ulan, beni sattın, Utanmıyor musun?.. Yusuf Hayaloğlu |
Gün Gelir Anlarsın
Gün gelir bu ateş senide yakar Gün gelir anlarsın çektiklerimi Aynadan kendine yabancı bakar Gün gelir anlarsın çektiklerimi Gözlerin uzak bir noktaya dalar Ruhundan boşalır, yüreğin dolar Hep aynı, hep aynı şarkıyı çalar Gün gelir anlarsın çektiklerimi Huzur can çekişir, fırtına dinmez Aldığın nefesler, ciğere inmez Bağrındakı gayya, bir türlü sönmez Gün gelir anlarsın çektiklerimi Yalnızlık en sadık yoldaşın olur Bozduğun yeminler, milyonu bulur Gururun okları yaydan kurtulur Gün gelir anlarsın çektiklerimi Hayatın yolları hendekli, taşlı Yalanlar vardır ki seksenbeş başlı O ölüm beklemez, genç yada yaşlı Gün gelir anlarsın çektiklerimi Şahika [Rüzgargülü] |
Cevap : Şiir Sepeti..
sensizlik...
şu dünyanın yükü sanki üstümde öylesine yorgunum öyle yanlızım altında kaybolmuşum bütün dertlerin çaresizlik içinde yapayanlızım şu dünyanın yükü sanki üstümde öylesine yorgunum öyle yanlızım altında kaybolmuşum bütün dertlerin çaresizlik içinde yapayanlızım bu yanlızlık yeter ölüm gibi çeker anlımdnan vurur beni sensizlik sürünür ya kalırım kurşunlar hedef bana sensizim şu dünyanın yükü sanki üstümde öylesine yorgunum öyle yanlızım altında kaybolmuşum bütün dertlerin |
Cevap : Şiir Sepeti..
artık istemiyorum...
Ne seni eskisi kadar sevebılecek kadar gucluyum ne de yuregım buna musade edecek kadar cesur.. artık ıstemıyorum!! uzaktasın benden şimdi biliyorum bunu ne kadar haykırsam boşuna duyamıyorumş,sevmek seninle guzeldi ama kirletin gıttın.. artık istemıyorum!! Bilmiyorum sevmişmıydın benı? zaman ankatsın neler çektığıimi..YETER ARTIK İSTEMİYORUM NE SENİ NE BEŞ PARA ETMEZ YÜREĞİNİ!! |
Cevap : Şiir Sepeti..
ayrılığa sözüm var unutmuycam seni...
gözlerinin tuzu yakmaya başlar önce yüzünü yüzün yanar sanırsın oysa yanan yüreğindir ızdırabını çektiğin nedir yaşadığın mı yaşayıpta hayatından atamadığınmı gene yalnızlığa oynuyorsun zarlarını... bu kumarı kaybetmek için oynuyorsun içim acıyor sanki binlerçe bıcak yarası var vucudumda binlerce acı gücümün yetmediği bir acı ne çığlık atacak nede ağlayacak gücüm var ....... susmak ........ bütün acıların çığlık çığlığa haykırırken susmak ........... ellerin soğukmu ...... sesin duyulmaz olur hayatmı hırsız .. kadermi hırsız .. senden çaldığı sadece bir sevgimi gelmişinmi geçmişinmi geleceğinmi .. rüyalarındaki sıcaklıkmı senden çalınan seni bu soğukluktan kurtaracak kibrirtlerin yokmu yokmu herkibrite sakladığın hayallerin soğukluğa teslim ediyorsun herşeyini yaraların uyuşuyor acılar hisedilmiyor dönüp kendine baksan kan revansın şuursuz bir acısızlık hisedebilmek ....... senden çaldığı budur hayatın hisedebilmek...... keşke sengibi unutabilsem herşeyi |
Cevap : Şiir Sepeti..
biraz uzun bir şiir ama okuyunca "iyiki okudum diyeceksinz"
Sürgün Ülkeden Başkentler Başkentine II Gelin gülle başlayalım atalara uyarak Baharı koklayarak girelim kelimeler ülkesine Bir anda yükselen bir bülbül sesi -Erken erken karlar ortasında Güneş dönmüş ışık saçan bir yumurta- Bana geri getirir eski günleri ...Paslanmış demir bir kapı açılır Küf tutmuş kilitler gıcırdarken Ta karanlıklar içinde birden Bir türkü gibi yükselirsin sen Fısıldarım sana yıllarca içimde biriken Söyleyemediğim ateşten kelimeleri Şuuraltım patlamış bir bomba gibi Saçar ortalığa zamanın Ağaran saçın toz toprağını Bana ne Paris'ten Newyork'tan Londra'dan Moskova'dan Pekin'den Senin yanında Bütün türedi uygarlıklar umurumda mı Sen bir uygarlık oldun bir ömür boyu Geceme gündüzüme Gözlerin Lale Devrinden bir pencere Ellerin Baki'den Nefi'den Şeyh Galib'den Kucağıma dökülen Altın leylak III Ölüler gelmiş çitlembikler sarmaşıklarla Tırmanmışlar surlarıma burçlarıma Kimi ırmaklardan yansıma Kimi kayalardan kırpılma Kimi öteki dünyadan bir çarpılma İçi ölümle dolu Dönen bir huni Doğarken güneş Kesilmiş ölü yüzlerden Bir mozayik minyatürlerden Dokunur tenimize Soğuk bir azrail ürpertisiyle ay Ve birden senin sesin gelir dört yandan Menekşe kokulu sütunlardan Komşu dağlardaki nergislerden leylaklardan Gözlerine ait belgeler sunulur Ey aşkın kutlu kitabı Uçarı hayallere yataklık eden Peri bacalarının yasağı Gönlümün celladı acı mezmur Bana bıraktığın yazıt bu mudur Ölüm geldi bana düğün armağanın gibi Senden bir gök Senden yıldızlar ördüler Ateş böcekleri O gece dört yanıma Ey bitmeyen kalbimin samanyolu destanı Sen bir anne gibi tuttun ufukları Ve çocuklar gülle anne arasında Seninle güller arasında Tuhaf bir ışık bulup eridiler Çocuklar dağ hücrelerinde erdiler Aramızdaki sırra Bir de ay ışığında büyüyen fısıltılar Gençlik monologları Seni alıp kaybolmuş zamanın çağıltısından Bana getiren Yasamız vardı Öfkeyle yazardın sen bir yüzüne Ölür ölür okurdum öbür yüzünde ben IV Senin kalbinden sürgün oldum ilkin Bütün sürgünlüklerim bir bakıma bu sürgünün bir süreği Bütün törenlerin şölenlerin ayinlerin yortuların dışında Sana geldim ayaklarına kapanmaya geldim Af dilemeye geldim affa layık olmasam da Uzatma dünya sürgünümü benim Güneşi bahardan koparıp Aşkın bu en onulmazından koparıp Bir tuz bulutu gibi Savuran yüreğime Ah uzatma dünya sürgünümü benim Nice yorulduğum ayakkabılarımdan değil Ayaklarımdan belli Lambalar eğri Aynalar akrep meleği Zaman çarpılmış atın son hayali Ev miras değil mirasın hayaleti Ey gönlümün doğurduğu Büyüttüğü emzirdiği Kuş tüyünden Ve kuş sütünden Geceler ve gündüzlerde İnsanlığa anıt gibi yükselttiği Sevgili En sevgili Ey sevgili Uzatma dünya sürgünümü benim Bütün şiirlerde söylediğim sensin Suna dedimse sen Leyla dedimse sensin Seni saklamak için görüntülerinden faydalandım Salome'nin Belkıs'ın Boşunaydı saklamaya çalışmam öylesine aşikarsın bellisin Kuşlar uçar senin gönlünü taklit için Ellerinden devşirir bahar çiçeklerini Deniz gözlerinden alır sonsuzluğun haberini Ey gönüllerin en yumuşağı en derini Sevgili En sevgili Ey sevgili Uzatma dünya sürgünümü benim Yıllar geçti saban olumsuz iz bıraktı toprakta Yıldızlara uzanıp hep seni sordum gece yarılarında Çatı katlarında bodrum katlarında Gölgendi gecemi aydınlatan eşsiz lamba Hep Kanlıca'da Emirgan'da Kandilli'nin kurşuni şafaklarında Seninle söyleşip durdum bir ömrün baharında yazında Şimdi onun birdenbire gelen sonbaharında Sana geldim ayaklarına kapanmaya geldim Af dilemeye geldim affa layık olmasam da Ey çağdaş Kudüs (Meryem) Ey sırrını gönlünde taşıyan Mısır (Züleyha) Ey ipeklere yumuşaklık bağışlayan merhametin kalbi Sevgili En sevgili Ey sevgili Uzatma dünya sürgünümü benim Dağların yıkılışını gördüm bir Venüs bardağında Köle gibi satıldım pazarlar pazarında Güneşin sarardığını gördüm Konstantin duvarında Senin hayallerinle yandım düşlerin civarında Gölgendi yansıyıp duran bengisu pınarında Ölüm düşüncesinin beni sardığı şu anda Verilmemiş hesapların korkusuyla Sana geldim ayaklarına kapanmaya geldim Af dilemeye geldim affa layık olmasam da Sevgili En sevgili Ey sevgili Uzatma dünya sürgünümü benim Ülkendeki kuşlardan ne haber vardır Mezarlardan bile yükselen bir bahar vardır Aşk celladından ne çıkar madem ki yar vardır Yoktan da vardan da ötede bir Var vardır Hep suç bende değil beni yakıp yıkan bir nazar vardır O şarkıya özenip söylenecek mısralar vardır Sakın kader deme kaderin üstünde bir kader vardır Ne yapsalar boş göklerden gelen bir karar vardır Gün batsa ne olur geceyi onaran bir mimar vardır Yanmışsam külümden yapılan bir hisar vardır Yenilgi yenilgi büyüyen bir zafer vardır Sırların sırrına ermek için sende anahtar vardır Göğsünde sürgününü geri çağıran bir damar vardır Senden ümit kesmem kalbinde merhamet adlı bir çınar vardır Sevgili En sevgili Ey sevgili Sezai Karakoç |
Cevap : Şiir Sepeti..
İçerde Haberin var mı taş duvar? Demir kapı, kör pencere, Yastığım, ranzam, zincirim, Uğruna ölümlere gidip geldiğim, Zulamdaki mahzun resim, Haberin var mı? Görüşmecim, yeşil soğan göndermiş, Karanfil kokuyor cıgaram Dağlarına bahar gelmiş memleketimin... "Ahmed Arif" |
Cevap : Şiir Sepeti..
ANLADIM
Bunca zaman bana anlatmaya çalıştığını, kendimi bulduğumda anladım. Herkesin mutlu olmak için başka bir yolu varmış, Kendi yolumu çizdiğimde anladım.. Bir tek yaşanarak öğrenilirmiş hayat, okuyarak, dinleyerek değil.. Bildiklerini bana neden anlatmadığını, anladım. Yüreğinde aşk olmadan geçen her gün kayıpmış, Aşk peşinden neden yalınayak koştuğunu anladım.. Acı doruğa ulaştığında gözyaşı gelmezmiş gözlerden, Neden hiç ağlamadığını anladım.. Ağlayanı güldürebilmek, ağlayanla ağlamaktan daha değerliymiş, Gözyaşımı kahkahaya çevirdiğinde anladım.. Bir insanı herhangi biri kırabilir, ama bir tek en çok sevdiği acıtabilirmiş, Çok acıttığında anladım.. Fakat,hakkedermiş sevilen onun için dökülen her damla gözyaşını, Gözyaşlarıyla birlikte sevinçler terk ettiğinde anladım.. Yalan söylememek değil, gerçeği gizlememekmiş marifet, Yüreğini avucuma koyduğunda anladım.. ''Sana ihtiyacım var, gel ! '' diyebilmekmiş güçlü olmak, Sana ''git'' dediğimde anladım.. Biri sana ''git'' dediğinde, ''kalmak istiyorum'' diyebilmekmiş sevmek, Git dediklerinde gittiğimde anladım.. Sana sevgim şımarık bir çocukmuş, her düştüğünde zırıl zırıl ağlayan, Büyüyüp bana sımsıkı sarıldığında anladım.. Özür dilemek değil, ''affet beni'' diye haykırmak istemekmiş pişman olmak, Gerçekten pişman olduğumda anladım.. Ve gurur, kaybedenlerin, acizlerin maskesiymiş, Sevgi dolu yüreklerin gururu olmazmış, Yüreğimde sevgi bulduğumda anladım.. Ölürcesine isteyen, beklemez, sadece umut edermiş bir gün affedilmeyi, Beni affetmeni ölürcesine istediğimde anladım.. Sevgi emekmiş, Emek ise vazgeçmeyecek kadar, ama özgür bırakacak kadar sevmekmiş... CAN YUCEL |
Cevap : Şiir Sepeti..
Rahatlamak isteyip kimseye kızamazsan, Kopar yırt! sararmış şiir notlarım senindir. Fırtınaya tutulur; bir liman bulamazsan, Demir at sineme dostum! koylarım senindir. Kanadın kırılırda; maviye uçamazsan, Ne güne duruyor al! kanatlarım senindir. Çaresiz çilelere; bir umut bulamazsan, Kendime etmediğim; dualarım senindir |
Cevap : Namık Kemal - Hürriyet Kasidesi
]Görüp ahkâm-ı asrı münharif sıdk u selametten
Çekildik izzet ü ikbal ile bab-ı hükûmetten Usanmaz kendini insan bilenler halka hizmetten Mürüvvet-mend olan mazluma el çekmez ianetten Hakir olduysa millet şanına noksan gelir sanma Yere düşmekle cevher sakıt olmaz kadr ü kıymetten Vücudun kim hamir-i mâyesi hâk-i vatandandır Ne gam rah-ı vatanda hak olursa cevr ü mihnetten Muini zalimin dünyada erbab-ı denaettir Köpektir zevk alan sayyad-ı bi-insafa hizmetten Hemen bir feyz-i baki terk eder bir zevk-i faniye Hayatın kadrini âli bilenler hüsn-i şöhretten Nedendir halkta tul-i hayata bunca rağbetler Nedir insana bilmem menfaat hıfz-ı emanetten Cihanda kendini her ferdden alçak görür ol kim Utanmaz kendi nefsinden de ar eyler melametten Felekten intikam almak demektir ehl-i idrake Edip tezyid-i gayret müstefid olmak nedametten Durup ahkam-ı nusret ittihad-ı kalb-i millette Çıkar asar-ı rahmet ihtilaf-ı rey-i ümmetten Eder tedvir-i alem bir mekînin kuvve-i azmi Cihan titrer sebat-ı pay-ı erbab-ı metanetten Kaza her feyzini her lutfunu bir vakt için saklar Fütur etme sakın milletteki za'f u betaetten Değildir şîr-i der-zencire töhmet acz-i akdamı Felekte baht utansın bi-nasib- erbab-ı himmetten Ziya dûr ise evc-i rif'atinden iztırâridir hicâb etsin tabiat yerde kalmış kabiliyetten Biz ol nesl-i kerîm-i dûde-i Osmaniyânız kim Muhammerdir serâpâ mâyemiz hûn-ı hamiyetten Biz ol âl-i himem erbâb-ı cidd ü içtihâdız kim Cihangirâne bir devlet çıkardık bir aşiretten Biz ol ulvi-nihâdânız ki meydân-ı hamiyette Bize hâk-i mezar ehven gelir hâk-i mezelletten Ne gam pür âteş-i hevl olsa da gavgâ-yı hürriyet Kaçar mı merd olan bir can için meydân-ı gayretten Kemend-i can-güdâz-ı ejder-i kahr olsa cellâdın Müreccahtır yine bin kerre zencîr-i esâretten Felek her türlü esbâb-ı cefasın toplasın gelsin Dönersem kahbeyim millet yolunda bir azîmetten Anılsın mesleğimde çektiğim cevr ü meşakkatler Ki ednâ zevki aladır vezâretten sadâretten Vatan bir bî-vefâ nâzende-i tannâza dönmüş kim Ayırmaz sâdıkân-ı aşkını âlâm-ı gurbetten Müberrâyım recâ vü havfden indimde âlidir Vazifem menfaatten hakkım agrâz-ı hükümetten Civânmerdân-ı milletle hazer gavgâdan ey bidâd Erir şemşîr-i zulmün âteş-i hûn-i hamiyetten Ne mümkün zulm ile bidâd ile imhâ-yı hürriyet Çalış idrâki kaldır muktedirsen âdemiyetten Gönülde cevher-i elmâsa benzer cevher-i gayret Ezilmez şiddet-i tazyikten te'sir-i sıkletten Ne efsunkâr imişsin ah ey didâr-ı hürriyet Esîr-i aşkın olduk gerçi kurtulduk esâretten Senindir şimdi cezb-i kalbe kudret setr-i hüsn etme Cemâlin ta ebed dûr olmasın enzâr-ı ümmetten Ne yâr-ı cân imişsin ah ey ümmid-i istikbâl Cihanı sensin azad eyleyen bin ye's ü mihnetten Senindir devr-i devlet hükmünü dünyaya infâz et Hüdâ ikbâlini hıfzeylesin hür türlü âfetten Kilâb-ı zulme kaldı gezdiğin nâzende sahrâlar Uyan ey yâreli şîr-i jeyân bu hâb-ı gafletten Sadeleştirilmiş halinin eklenmesi de çok iyi olurdu. |
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.