ForumSinsi - 2006 Yılından Beri

ForumSinsi - 2006 Yılından Beri (http://forumsinsi.com/index.php)
-   Bunları Biliyor Musunuz ? (http://forumsinsi.com/forumdisplay.php?f=488)
-   -   Bunları Biliyor Musunuz ? (Mini Arşiv) (http://forumsinsi.com/showthread.php?t=47699)

Şengül Şirin 02-25-2009 11:51 AM

Cevap : Bunları Biliyor Musunuz ? (Mini Arşiv)
 
Cahillik işte......

KRDNZ 02-27-2009 06:59 PM

Cevap : Bunları Biliyor Musunuz ? (Mini Arşiv)
 
Teb'asını ''Emanetullah'' olarak gören Osmanlı Devleti'nde, akıl hastalarına bimarhanelerde son derece şefkatle muamele edilip ceviz karyolalarda, ipekli çamaşır ve çarşaflarda yatırılıp musiki ile tedavi edildiğini.Aynı dönemde Avrupa'da ise, akıl hastalarının ruhuna şeytan girmiş denilerek diri diri yakıldığını. . İstanbul'daki bimarhaneleri giren Mongeri Pere'nin: ''Burası Avrupa'nın asırlar sonra tahayyül edeceği bir hayal müessesidir dediğini ve Osmanlı'nın uyguladığı bu musiki ile tedavi metodunun ABD'de ancak 1956 yılında uygulamaya geçebildiğini

KRDNZ 02-27-2009 07:00 PM

Cevap : Bunları Biliyor Musunuz ? (Mini Arşiv)
 
Balkanlar'dan Orta Doğu'ya kadar büyük bir coğrafyanın 1. Cihan Savaşından sonra elimizden çıkmasına rağmen, o topraklarda yaşayan halkın hala büyük bir hasretle ''Osmanlı, Osmanlı '' diye sayıkladığını … Budapeşte'den gelen bir yazarımıza bir Boşnak,ın'. ''Madem ki İstanbul'a gidiyorsun Allah aşkına o şehrin toprağını benim için öp Allah benim canımı İstanbul'u görmeden . alması!'' dediğini Trablusgarp'daki ihtiyar Cezayirlilerin , boyunlarına muska diye Osmanlı parası taktıklarını

KRDNZ 03-11-2009 08:33 PM

Cevap : Bunları Biliyor Musunuz ? (Mini Arşiv)
 
Ortaçağ Avrupa'sında her 10 idam mahkumundan birisi cellatlara aitti. Cellatlar istedikleri parayı vermeleri karşılığında mahkumu serbest bırakma hakkına sahipti

KRDNZ 03-11-2009 08:33 PM

Cevap : Bunları Biliyor Musunuz ? (Mini Arşiv)
 
Kaşıkçı Elması, Kumkapı'da deniz kenarındaki bir çöplükte bulunmuş; bulan şahıs elmas olduğunun farkına varmadığından iki tahta kaşığa değiştirdiği için bu adı almıştır.

KRDNZ 03-11-2009 08:35 PM

Cevap : Bunları Biliyor Musunuz ? (Mini Arşiv)
 
III. Selim döneminin en namlı vezirlerinden Cezayirli Hasan Paşa yanında her zaman evcilleştirilmiş bir aslan ile dolaşırdı. :bangin:

KRDNZ 03-26-2009 12:01 AM

Cevap : Bunları Biliyor Musunuz ? (Mini Arşiv)
 
Devlet i Aliye yi Osmaniye'nin üç kıtada at oynatıp buyruk yürüttüğü ihtişamlı dönemlerinde, Avrupa'da Türk hayat tarzı ve modasının çok tesirli hale geldiğini Evlerinde Türk köşesi bulundurmayan sosyete mensuplarının ayıplandığını

KRDNZ 03-27-2009 09:57 PM

Cevap : Bunları Biliyor Musunuz ? (Mini Arşiv)
 
"Dünyada ilk defa telgraf 1847-1855 yılları arasında İstanbul-Edirne ve Varna arasına çekildi. A.B.D.’den araştırmacı Samuel Mors bulduğu aleti Amerika ve Avrupa’da yardımcı olacak devlet bulamadığı için İstanbul’a gelmiş ve Sultan Abdülmecit Han’dan yakın ilgi görmüştü. Varna’dan Saray’a kadar gelen hat tamamlanınca Sultan’a “Emredin yazalım!” Sultan’ın “Beklenen gemi geldi mi? Avrupa ne hal içindedir?” sözleri, vericiyle Varna’ya ulaşmış ve hayretler içinde gelen cevap Sultan’a ulaştırılmıştır. Sultan “Maşallah, Maşallah!” diyerek Mors’a elmaslı bir madalya ile üzerinde Abdülmecit Han’ın imzası olan patent verilerek taltif edilmiştir. (1855)"
İlk telgraf hattının Amerika'da bir demiryolu hattında çekildi ama telgraf patenti Samuel Morse'a İstanbul'da Sultan Abdülmecit tarafından verildi.

KRDNZ 04-15-2009 11:54 PM

Cevap : Bunları Biliyor Musunuz ? (Mini Arşiv)
 
Hicri 1070 yılında İstanbul'da çıkan büyük bir yangında şehrin ¾'ü yanmış; fakat Süleymaniye Camii ve çevresindeki medreseler az hasarla kurtulmuştu. Camiinin 4 minaresinin külahları rüzgarın da etkisiyle tutuşarak birer muhteşem mum şeklini almıştı.

KRDNZ 04-15-2009 11:56 PM

Cevap : Bunları Biliyor Musunuz ? (Mini Arşiv)
 
Mektup zarfları ilk olarak 1839 yılında kullanılmaya başlanmıştır. Daha önce mektuplar bükülüp kırmızı bir mühürle mühürlenerek gönderilirdi

KRDNZ 04-15-2009 11:57 PM

Cevap : Bunları Biliyor Musunuz ? (Mini Arşiv)
 
Hanya Fatihi Silahtar Yusuf Paşa yakışıklılığı ile meşhur olan bir genç vezirdi. Çocukluğunda Dalmaçyalı fakir bir kişi olan Yusuf Paşa, bir kış günü çıplak ayaklarına bir çift eski kundura giydiren kadına vezir olduktan sonra bu partal kunduraların içini altın altın doldurarak iade etmişti.

KRDNZ 04-17-2009 08:39 AM

Cevap : Bunları Biliyor Musunuz ? (Mini Arşiv)
 
Ortaçağ'da Avrupa ülkelerinin ceza sistemi insanîyet dışı idi. Hatta M.Ö. 2500 yıllarında çıkarılan Hammurabi Kanunları'ndan bile ilkeldiler. Verilen cezalar arasında; dörde bölmek, çarka bağlayıp ezmek, kazığa geçirmek, diri diri yapmak, bağırsaklarını deşmek, diri diri gömmek gibi biçimler vardı. Daha da ilginci, bu cezalardan bir çoğu 18. yüzyıl başlarına kadar devam etmiştir.

KRDNZ 04-24-2009 08:27 PM

Cevap : Bunları Biliyor Musunuz ? (Mini Arşiv)
 
Sultan IV. Mehmed zevcesi Hatice Gülnuş Sultan'ı çok severdi. Macaristan seferine giderken onu som gümüşten yapılmış bir araba içinde yanında götürmüştür.:wub:

KRDNZ 04-29-2009 03:04 PM

Cevap : Bunları Biliyor Musunuz ? (Mini Arşiv)
 
II. Abdülhamid döneminde Galata'da bulunan ?Lavirentos? isimli eski bir gemici meyhanesinin mahzeninde kullanılmayan bir şarap fıçısının içinde gayet büyük ve süt gibi beyaz bir örümcek bulunmuş ve o dönem yapılan tahminlere göre bu hayvanın yaşının 300 civarında olduğu düşünülmüştür

KRDNZ 05-01-2009 06:49 PM

Cevap : Bunları Biliyor Musunuz ? (Mini Arşiv)
 
XVI. Asrın namlı ok atıcı pehlivanlarından Ahmed Ağa 75 yaşlarında iken birgün okçular başına gelip ok ısmarlamıştı. Esnaf: ?Pehlivan, ihtiyarladın, sana ok ve yay ne lazım? dediler. O da atını çarşının kapısına sürdü, kapıdaki zincirlere kollarıyla asıldı ve bacaklarını atının karnına sardı. Kollarını kısıp koca atı havaya kaldırarak ?Pazumda azıcık kuvvetim var gibi!..? cevabını verdi.

GöKKuŞaĞı 05-16-2009 12:06 AM

Cevap : Bunları Biliyor Musunuz ? (Mini Arşiv)
 
İtalyanlar, Libyayı bizden koparmak için Avrupalı müttefikleriyle siyasi alanda anlaştıktan sonra, bize karşı açacakları savaşın (Trablusgarp Savaşı) masraflarını karşılayacak yeterli hazineleri bulunmamaktaydı...
Buna karşılık Duyun-u Umumiye'ye başvurarak, bu savaşın masraflarını karşılamak için Anadolu'dan toplanan birikmiş paradan beş milyon altın lira çekmişler ve bu bizim paramızla sağladıkları imkanlarla bizim toprağımız olan Libya'yı istilaya başlamışlardır...





dam99 05-16-2009 12:42 AM

Cevap : Bunları Biliyor Musunuz ? (Mini Arşiv)
 
çok çok faideli bilgiler emeğinize sağlık

GöKKuŞaĞı 05-17-2009 09:18 PM

Cevap : Bunları Biliyor Musunuz ? (Mini Arşiv)
 
Kanuni Sultan Süleyman'ın oğlu İkinci Selim "Kıbrıs'ı alırsam bir camii yaptıracağım." dedikten sonra vaadini unutmuş, fakat bir gece rüyasında Hz. Muhammed S.A.V Efendimiz.
"Ey Selim, sözüne sadık ol, vaat ettiğin camiyi buraya yaptıracaksın" diye parmağı ile Edirne'yi göstermiş. İşte bu sebepten Selimiye Camii serhat şehrinde yapılmış. Altı senede tamamlanarak 1575'te ibadete açılan bu caminin üç şerefesi, dört minaresi ve 999 penceresi vardır.
Caminin arsası rivayete göre eskiden lale bahçesiymiş. Bu arsanın sahibi olan yaşlı dede lalelerine kıyamadığı için cami yapılmasına gönlü razı olmamış. Sonunda ikna olunca bahçesinin devamlı sembolize edilmesi için caminin ortasındaki şadırvana lale motifinin yapılmasını şart koşmuş. Koca Mimar Sinan da ters lale motifi işlemiş. Bu motif burada bir lale bahçesi olduğunu, ters yapılışı ise sahibinin tersliğini simgelemektedir

eXoTuSs 06-04-2009 04:06 PM

Cevap : Bunları Biliyor Musunuz ? (Mini Arşiv)
 
Emegin için Teşekkürler

KRDNZ 06-21-2009 12:36 PM

Cevap : Bunları Biliyor Musunuz ? (Mini Arşiv)
 
Japon İmparatorunun Sultan Abdulhamid'den:İslam dininin bilhassa tefekkür, gaye, felsefe ve manevi terkibi üzerinde şahsen kendisine izahat vermek için japonca bilen yoksa tercihen İngilizce Fransızca ve Almancası kifayetli Osmanlı alimleri, istemesi üzerine. Ulu Hakanın çaresizlik içinde, karşı tarafa menfi müsbet arası, zaman kazandıran dolaylı bir cevap verdiğini...Abdülhamid Han'ın kalbinde yara olan bu hadise hakkın da, daha sonraları(sürgün yıllarında) Ali Fethi Bey'e: "Eğer ben, Japon İmparatorunun istediği kıymette din ve maneviyat şahsiyetleri bulabilseydim evvela kendi memleketimi kurtarırdım " dediğini...(Okyar, Fethi; Üç Devirde Bir Adam, Tercüman Yay.. İst /1980, s103)

KRDNZ 06-25-2009 02:30 PM

Cevap : Bunları Biliyor Musunuz ? (Mini Arşiv)
 
Altı asır gibi uzun bir süre üç kıtada hükmünü yürüten ecdadımızın medeniyet mirasını inceleyip araştırmadan içte ve dıştaki bazı gafil ve hainlerin ona, ''emperyalist'' yaftasını yapıştırarak mahkum etmeye çalışmalarına mukabil, Macaristan İlimler Akademisi tarafından ortaya çıkartılıp yayınlanan bir belgede belirtildiğine göre, Osmanlı Devleti'nin Macaristan'da hakim olduğu devirlerde, Macar halkından yılda 7 milyon akçe 21 milyon vergi toplayıp, buna karşılık aynı yıl Macaristan'a 21milyon akçe yatırım yaptığını...

KRDNZ 06-30-2009 03:58 PM

Cevap : Bunları Biliyor Musunuz ? (Mini Arşiv)
 
Protestan mezhebinin kurucusu Martin Luther'in, Osmanlı'nın Avrupa içlerine kadar ilerleyip, ortaya koyduğu adilane sistemle yerli halkın gönlünde taht kurması üzerine, halkını acımasızca sömüren yöneticileri:" Sizin gibi gözü doymaz prenslerin, toprak ağalarının ve burjuvaların idaresi altında yaşamaktansa, Türk idaresi fakirlere daha hayırlı gelebilir" diyerek Hristiyanları uyardığını.,,Yine Luther'in Hristiyanları Türklerle savaşmaya teşvik etmek için çıkardığı bir emirnamede "Türklerin başlattığı bir savaşta o ara karşı savaşan bir kimsenin, Tanrının bir düşmanı ve İsa'ya hakaret eden biriyle hakikatte bizzat şeytanla savaşmakta olduğunu düşünmeli ve bundan dolayı, masum bir kimsenin kanını döktüğü veya bir Hrıstiyanı öldürdüğü zehabına kapılmamalıdır" diye yazdığını,,(-

aysem 06-30-2009 04:21 PM

Cevap : Bunları Biliyor Musunuz ? (Mini Arşiv)
 
emegıne saglık

KRDNZ 07-28-2009 10:44 PM

Cevap : Bunları Biliyor Musunuz ? (Mini Arşiv)
 
Paris'te lazımlıkların pencereden sokağa dökülmesi resmi olarak ancak 1780 yılında men edilmiştir.

GöKKuŞaĞı 09-07-2009 01:30 AM

Cevap : Bunları Biliyor Musunuz ? (Mini Arşiv)
 
Süleymaniye Camii'nin temeline ilk taşı büyük din alimi Şeyhülislam Ebussuud Efendi'nin koyduğunu...

İkinci Murad zamanında bir esnafın halis Yemen kahvesine adi kahve karıştırdığı için hapis yattığını.. Biliyor musunuz ?

Aragorn561 09-07-2009 01:53 AM

Cevap : Bunları Biliyor Musunuz ? (Mini Arşiv)
 
ne kadarda mini bir arşivmiş böyle 2 dakikada okudum valla :D


uff bitmiyo hala devam ediyorum :D


hepinize teşekkürler

KRDNZ 10-18-2009 08:19 PM

Cevap : Bunları Biliyor Musunuz ? (Mini Arşiv)
 
Mehterin Büyüleyici Tesiri

Batı musiki şaheserlerini yazmış olan Mozart,Bizet gibi büyük bestekarların mehter musikisinin büyüleyici tesiri altında kalarak,Türk tarzında Alla Turca denilen kısımlarını yazdıklarını….

KRDNZ 12-07-2009 12:27 PM

Cevap : Bunları Biliyor Musunuz ? (Mini Arşiv)
 
Osmanlı Devleti'nin zirvelerde şahlandığı, akıncılarının Avrupa içlerinde at oynattığı bir dönemde. kilisede bir papazın vaaz verirken''Dünya hakimiyetinin Türklere fakat Cennet'in de kendilerine ait olduğunu... '' söylemesi üzerine. bu taksime aklı yatmayan cemaatten bazılarının büyük bir ümitsizlik içinde: ''Dünyada bizi yurtlarımızdan çıkaran Türkler hiç Cennet'te yer bırakırlar mı?'' dediklerini...(Köseoğlu, Nevzat; Türk Medeniyeti Üzerine Düşünceler, Ötüken Yay. İst / 1990, 260)

KRDNZ 01-05-2010 11:31 AM

Cevap : Bunları Biliyor Musunuz ? (Mini Arşiv)
 
Kara Kutu
Uçak kazalarında uçak paramparça olsa da, denizin dibine gitse de hemen kokpit denilen pilot kabinindeki son konuşmaları kaydeden karakutular aranır.
Çoğunlukla korkunç kaza enkazı arasından sağlam olarak bulunan bu kutular sayesinde kazanın nedenlerine ulaşılır. Karakutu bu kadar sağlam malzemeden yapılıyorsa neden uçağın tümünde aynı malzeme kullanılmıyor?

Uçakların rahatça havada kalabilmeleri, uzun mesafelere az yakıtla ulaşabilmeleri, mümkün olduğunca hafif malzemeden yapılmış olmalarına bağlıdır. Bu malzemeler çoğunlukla alüminyum ve plastiktir.
Kokpitteki sesleri ve uçuş bilgilerini kaydeden her iki kutu da paslanmaz çelikten yapılır.
En ve boyları yaklaşık 25''er santimetre, derinlikleri 12-13 santimetredir.
Kutuların en kalınlıkları ise 6-7 milimetre kadardır. Kutular ayrıca ısıya ve yangına karşı tedbir olmak üzere plastikle çevrili sıvı köpük ile de donatılmışlardır.
Kutular o kadar sağlamdırlar ki, denize düşmüş bir uçağın kutuları 7 sene sonra çıkarılabilmiş ama buna rağmen kayıtlar sağlıklı olarak dinlenebilmiştir. Başlangıçta kutular kanatların birleşme noktasına yakın bir yere konuluyorlardı. Bu bölge uçağın en ağır kısmı olduğundan düşüş anında bu ağır parçalar kutuların üzerlerine düşerek zarar verebiliyorlardı. Sonraları kutular uçağın kuyruk kısmına konulmaya başlanıldı. Tabii bu, uçağın kuyruk kısmındaki koltuklar insanlar için daha emniyetlidir anlamına gelmez, ancak bu yer karakutuların uçağın enkazından en uzağa düşmesini sağlamaktadır. Uçak kazalarının nedenleri değişiktir. Havada bir şekilde infilak ederek düşen uçaklarda yolcuların kurtulma olasılığı yoktur. Bu nedenle de uçağın yapıldığı malzeme bu açıdan önemli değildir. Uçak yere bir bütün halinde çarpsa da düşen bir asansörde olduğu gibi yolcular çarpmanın şiddetinden hayatlarını kaybederler. Uçağın içine sıvı köpük doldurmak elektronik aletleri koruyabilir ama insanların sadece ölüm nedenlerini değiştirir. Uçağın malzemesini karakutu malzemesinden yapmak, parçalanma ve yangından zarar görme tehlikelerini önler ama ne yazık ki bu malzemeden yapılmış bir uçak da uçamaz. Karakutuların renkleri kara değil turuncudur. Bu rengin tercih edilmesinin sebebi enkaz arasından daha rahat fark edilmeleri içindir.

KRDNZ 01-08-2010 09:49 AM

Cevap : Bunları Biliyor Musunuz ? (Mini Arşiv)
 
Mekke Emiri Şerif Hüseyin'in İngilizlerle anlaşarak Osmanlı'yı arkadan vurduğunu ve mükafat olarak da İngilizler tarafından Hicaz Krallığı'na getirildiğini..Daha sonra Vehhabiler tarafından alaşağı edilerek İngilizlerin himayesinde Kıbrıs'a yerleştirildiğini ve hastalandığında da oğlu tarafından Amman'a getirildiğini ve günün birinde adet vechile saray bandosunun bahçede konser verirken "İzmir Marşı"nı çalması üzerine, oğlunun babasının üzülmemesi için pencereleri kapattırmak isterken baba oldukça ibretli bir şekilde: "Evlat, neden o pencereyi kapıyorsun? Ben velinimetine ihanet etmiş asi bir kulum, günahım büyüktür. Kral olacağımı düşündüm. Allah beni sürgünlüğe düşürdü. Hastayım diye kapatıyorsun. Bırak pencereyi aç, şu marşı dinleyeyim.Duyduğum vicdan azabının şiddeti, o eski hatıraların canlanması ile büsbütün artsın; bu dünyada çektiğim ızdıraptan vicdan azabıyla büsbütün ağırlaşsın, ta ki Cenab-ı Hakk. bu günahkar kulunu dünyada affederek, ahirette hesap gününde cezadan korusun"dediğini..

KRDNZ 01-08-2010 10:03 AM

Cevap : Bunları Biliyor Musunuz ? (Mini Arşiv)
 
Abdülmecid döneminde Fransa'da yaşayan Charles Verne isimli bir Fransız çocuk okuduğu tarih kitaplarından ötürü Türkleri çok sevmiş, hiçbir Türk'ü tanımadan sırf kendi gayretleriyle Türkçe öğrenmiş, neredeyse hiç hatasız şiirler yazarak bir divan vücuda getirmiştir. Henüz 16 yaşındayken bunu yapan Verne, divanını Abdülmecid'e ithaf ederek bir nüshasını padişaha göndermiştir.

KRDNZ 01-15-2010 12:03 PM

Cevap : Bunları Biliyor Musunuz ? (Mini Arşiv)
 
Bütün Rönesans mimarlarının arayıp durdukları merkezi plan şemasını en mükemmel bir şekilde gerçekleştirmenin ancak Mimar Koca Sinan'a nasip olduğunu. . .Koca Mimar'ın fütuhat, saltanat, ilim ve sanat bakımından en muhteşem devrinde büyük bir imar kudretinin başında, şöhretli bir insan olmasına rağmen, yazma nüshalarda mur-u natuvan''(güçsüz karınca). imzasında El-fakir Sinan Sermamaran-ı Hassa''; beyzi mührünün ortasında imzasında El-fakir ü'l-hakir Sinan''; kenarında ise: , Serm imaran-ı hassa müstemend Bende-i miskin kemine dermend'' (Fakir, aciz, hassa sermimaranı Dertli , değersiz, miskin bendeleri) diye kendisini tanıtarak yalnız mimarinin değil, tevazuun da üstadı olduğunu gösterdiğini. .

KRDNZ 03-11-2010 11:39 PM

Cevap : Bunları Biliyor Musunuz ? (Mini Arşiv)
 
http://www.bilimtarihi.org/images/gokyuzuharitab.jpg

Her gece her saatte Türkiye’den görülebilen yıldızları gösterir 1942 tarihli bir GÖKYÜZÜ HARİTASI
Bu harita, 1933 Üniversite Reformu’nda İstanbul Üniversitesi’ne gelen astronom Dr. W. Gleissberg tarafından 1942 yılında, lise ve üniversite öğrencilerine yıldız ve takım yıldızları tanıtmak ve öğretmek için hazırlanmış, pratik bir gereçtir. Bugün gecenin hangi saatinde Türkiye göklerinden hangi yıldızların bulunduğunu internetten öğrenebiliyorsak da, aynı bilgiyi 1942’de bu karton harita ile öğrenmek mümkündü. Ortası delik dairesel kapak haritanın üzerinde takılmakta ve döndürülerek uygun gün ve saat ayarlandığında, o tarih ve saatte Türkiye göklerinde hangi yıldızların bulunduğunu öğrenilmektedir. W.Gleissberg’in haritasının bir örneği İ.Ü. Fen Fakültesi Astronomi ve Uzay Bilimleri Bölümü arşivinde bulunmaktadır.

Şengül Şirin 07-01-2010 05:59 PM

Cevap : Bunları Biliyor Musunuz ? (Mini Arşiv)
 
Bütün kar tanelerinin altıgen olduklarını,her yağış düşen milyonlarca kar tanesinden
hiç birinin birbirine benzemediğini

Şengül Şirin 07-01-2010 06:00 PM

Cevap : Bunları Biliyor Musunuz ? (Mini Arşiv)
 
Bugüne kadar görülen en büyük dolu tanesinin 19 cm.çapında olduğunu,bunun yaklaşık bir futbol topu kadar olduğunu.

Şengül Şirin 07-01-2010 06:01 PM

Cevap : Bunları Biliyor Musunuz ? (Mini Arşiv)
 
Timsahların daha derine batabilmek için taş yuttuklarını....

Şengül Şirin 07-01-2010 06:03 PM

Cevap : Bunları Biliyor Musunuz ? (Mini Arşiv)
 
Arıların,buldukları çiçeklerin yerlerini diğer işçi arılara arı dansı denilen bir işaret dili ile anlattıklarını,bu dans sırasında yapılan hareketlerin çiçeğin uzaklığını ve yönünü anlattğını.

Şengül Şirin 07-01-2010 06:04 PM

Cevap : Bunları Biliyor Musunuz ? (Mini Arşiv)
 
Dünyanın en yaşlı ağacının Amerika Birleşik Devletlerinin Kaliforniya eyaletinde yaşayan bir karaçam olduğunu ve bu ağacın 4600 yaşında olduğunu.....

Şengül Şirin 07-01-2010 06:06 PM

Cevap : Bunları Biliyor Musunuz ? (Mini Arşiv)
 
En çok yağış alan yerin Hawaii Adasındaki bir dağ olduğunu,buraya yılda 350 gün yağmur yağdığını.....

KRDNZ 08-30-2010 09:26 AM

Cevap : Bunları Biliyor Musunuz ? (Mini Arşiv)
 
Eskiden Ramazan aylarında meyhaneler tamamen kapatılırdı. Bayram geçince meyhaneciler gedikli müşterilerinin evlerine birer tabak midye dolması göndererek meyhaneyi hatırlatırlardı ki, akşamcılar kendi aralarında buna ?Unutma Bizi Dolması? derlerdi.


Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.