ForumSinsi - 2006 Yılından Beri

ForumSinsi - 2006 Yılından Beri (http://forumsinsi.com/index.php)
-   Tarih / Coğrafya (http://forumsinsi.com/forumdisplay.php?f=656)
-   -   Dünya Ülkeleri Yöresel Kıyafetleri (http://forumsinsi.com/showthread.php?t=892980)

Prof. Dr. Sinsi 10-11-2012 12:59 AM

Dünya Ülkeleri Yöresel Kıyafetleri
 
Hindistan yöresel kıyafetler

http://frmsinsi.net/images/forumsins...sinsi.net_.jpg


Prof. Dr. Sinsi 10-11-2012 12:59 AM

Dünya Ülkeleri Yöresel Kıyafetleri
 
Yunanistan yöresel kıyafetler


Prof. Dr. Sinsi 10-11-2012 12:59 AM

Dünya Ülkeleri Yöresel Kıyafetleri
 

Japon kıyafetleri

http://frmsinsi.net/images/forumsins...sinsi.net_.jpg

http://frmsinsi.net/images/forumsins...sinsi.net_.jpg

http://frmsinsi.net/images/forumsins...sinsi.net_.jpg

http://frmsinsi.net/images/forumsins...sinsi.net_.jpg


Prof. Dr. Sinsi 10-11-2012 12:59 AM

Dünya Ülkeleri Yöresel Kıyafetleri
 
Belçika

http://frmsinsi.net/images/forumsins...sinsi.net_.jpg

http://frmsinsi.net/images/forumsins...sinsi.net_.jpg

http://frmsinsi.net/images/forumsins...sinsi.net_.jpg


Prof. Dr. Sinsi 10-11-2012 12:59 AM

Dünya Ülkeleri Yöresel Kıyafetleri
 


Suudi Arabistan

http://frmsinsi.net/images/forumsins...sinsi.net_.jpg

http://frmsinsi.net/images/forumsins...sinsi.net_.jpg

http://frmsinsi.net/images/forumsins...sinsi.net_.jpg

http://frmsinsi.net/images/forumsins...sinsi.net_.jpg


Prof. Dr. Sinsi 10-11-2012 12:59 AM

Dünya Ülkeleri Yöresel Kıyafetleri
 
Ermenistan Yöresel Giysileri

http://frmsinsi.net/images/forumsins...sinsi.net_.jpg

http://frmsinsi.net/images/forumsins...sinsi.net_.jpg


Prof. Dr. Sinsi 10-11-2012 01:00 AM

Dünya Ülkeleri Yöresel Kıyafetleri
 
Sudan

http://frmsinsi.net/images/forumsins...sinsi.net_.jpg

http://frmsinsi.net/images/forumsins...sinsi.net_.jpg

http://frmsinsi.net/images/forumsins...sinsi.net_.jpg


Prof. Dr. Sinsi 10-11-2012 01:00 AM

Dünya Ülkeleri Yöresel Kıyafetleri
 
Kazak Giyim Kuşam

http://frmsinsi.net/images/forumsins...sinsi.net_.jpg

http://frmsinsi.net/images/forumsins...sinsi.net_.jpg

http://frmsinsi.net/images/forumsins...sinsi.net_.jpg


Prof. Dr. Sinsi 10-11-2012 01:00 AM

Dünya Ülkeleri Yöresel Kıyafetleri
 
Fransız Giyim Tarzı

http://frmsinsi.net/images/forumsins...sinsi.net_.jpg

15.yüzyılda erkeklerin gardrobuna yeni bir giysi eklendi. Bu bol kollu,

omuzları ve göğsü oturtulmuş, geri kalan bölümleri dökümlü, manto gibi

bir giysiydi. Giyilen şapkalar türbana benziyor, yan tarafından uzun bir
eşarp sarkıtılıyordu. 1480′lerde "yırtmaç" modası çıktı. İçine giyilen görülsün diye,

ceketlerin kolları dirsekten bir yırtmaçla açılıyor, böylece o dönemde moda

olan işlemeli gömlekler ortaya çıkıyordu. Kadın modasında pek fazla değişiklik

olmadı. 15. yüzyılda en büyük değişim giderek çok acayip biçimler

alan saç modellerinde görüldü. Avrupada kilise kulesi gibi taranmış saçlara

bile rastlanıyordu.

http://frmsinsi.net/images/forumsins...sinsi.net_.jpg

Kabarık Yakalar ve Çemberli Jüponlar

Yırtmaç modası

16. yüzyılda iyice yaygınlaştı. Pabuçlarda bile yırtmaç görülmeye başlandı. Erkek

ceketleri nerdeyse yastık gibi doldurularak kaskatı bir duruma getiriliyordu. Uzun

çorap modası yerini, kabarık durması için içi doldurulmuş, kısa pantolonlara

bırakmıştı. Bunlarla gene uzun çorap giyiliyordu.

Ayakkabılar artık sivri burunlu değil,parmakları rahat ettirecek biçimde, ördek gagası gibi genişti. Kraliçe I.

Elizabeth döneminin en belirgin modası boynun çevresinde giderek genişleyen ve

büyüyen yakalardı. 1850′lere gelindiğinde yakalar o denli büyümüştü ki, güzel

durması için tel geçirerek kolalamak gerekiyordu.

Kadın giysileri, 16. yüzyılda İspanyol etekler moda oluncaya kadar pek değişmedi. Gitgide genişleyen tel çemberlerden

oluşan bir jüpon üzerine geniş bir etek giyiliyordu. Daha sonra

kadınlar, Fransız modası olan, belin iki yanına asılı yastık gibi

kabarıklıkların üzerine etek giymeye başladılar. 16. yüzyılın sonunda düşük yakalar

moda oldu. 1610′larda ise başın hemen arkasında, yelpaze gibi dik

duran yakalar ortaya çıktı.

17. yüzyıl boyunca moda her zamankigibi sürekli değişti. Genelde sadelik değil, işlemeler, volanlar, danteller, fiyonklar,kurdeleler aranıyordu. Erkeklerde 1670′lerden sonra yelek ve ceketler moda oldu.Her ikisi de dize kadar geliyordu ve yakasızdı. Ceketlerin kollandüzdü. Devrik kol kapaklan vardı. Kol kapaklan, içindeki ipek gömleğin

görünmesi için iliklenmezdi.

1620′lerden sonra külot pantolon moda oldu. 1650-70yılları arasında giyilen külot pantolonlar öyle boldu ki, neredeyse eteklik sanılırdı. Daha sonra daralan bu pantolonların paçaları diz altından bir düğme ya da toka ile iîiklenirdi. Çoraplar ipekli olduğu içinsoğuk havalarda birkaç çifti üst üste giymek gerekirdi.

17. yüzyılın ilk yarısında tüylü, geniş kenarlı bir şapkayla, geniş konçlu çizmeler erkek

giyimi için nerdeyse zorunluyken, yüzyılın sonuna doğru kenarları kıvrık küçük

şapkalar ve küt burunlu, tokalı ayakkabılar giyilmeye başlandı.

Kadın giysileri hâlâ uzun ve geniş etekliydi. Ne var ki, çemberli jüponlar artık

giyilmiyordu. Omuzları dışarda bırakan ve kombinezon denen dantelli iç çamaşırlarını

kenarından gösterecek dekoltelikte giysiler giyiliyordu. Yüzyılın sonuna doğru çemberli jüponlar yeniden moda oldu. Elbisenin üzerine önden açık bir kaftan giyilirdi.

Daha sonra bu kaftanın etekleri toplanarak arkaya bir kuyruk eklemek

moda oldu.

Yüzyılın başında küt burunları ve kocaman fiyonklarıyla erkek

ve kadın ayakkabıları birbirine benziyordu. 1650′den sonra burunlar sivrildi ve

topuklar yükseldi. Pek uzun boylu olmayan Fransız Kralı XIV. Louis,

topuklu pabuçlar giyerek erkekler için bu modanın öncülüğünü yaptı.

Erkeklerde, kadınlar da ellerini sıcak tutmak için manşon kullanırlardı. Yüzlerine

boyalarla makyaj yaparlar, solgun görünmek için siyah benler yapıştınrlardı.

Saten Giysiler

Kadınlar ilk önce bir iç gömleği giyer,onun üzerine balen li bir korse takarlardı. Kalçanın iki yanına konan küçük yastıkçıklar bir jüponun üzerine geçirilmiş çemberdeki

yerlerine yerleştirilirdi. Bunun üzerine uzun bir jüpon giyilirdi. Bu jüponun önünde bazen kapitone bir parça olur ve giysinin önünden görünürdü. Giysi ile aynı kumaştan bir göğüslük takılırdı.Kollar fırfırlı ya da pilili olurdu. Gene kenarı fırfırlı bir

şapka , yüksek ökçeli ayakkabılar ve bir yelpaze

ile giyim tamamlanırdı. Erkekler de süslenmekte kadınlardan geri kalmazdı, iç

çamaşırları ketenden ya da pazenden olurdu. Bol kollu bir

gömlek , uzun çorap, dize kadar pantolon giyerlerdi. Desenli,

uzun ve dar bir yeleğin üzerine yakalı ve kol

kapakları süslü bir ceket alınırdı. Çaprazlama takılan geniş bir

kuşak çarpıcı bir görünüm yaratırdı. Peruk giyim kuşamın önemli

bir parçasıydı. Üç köşeli şapka kadar eldiven, baston ve

uzun dilli ayakkabılar da giyimin kusursuz olması için gerekliydi.

18. yüzyılın başında erkek giysileri pek değişikliğe uğramadı. Ceketler ve

yelekler hâlâ uzundu. Altına çorap ve külot pantolon giyiliyordu. 1750′den

sonra ceketlerin önü kısalmaya başladı. Öyle ki, sonunda arkada "kuyruktan

başka bir şey kalmadı. Bele kadar olan ceket önden sımsıkı

iîiklenirdi. Yüzyılın başında ceketlerin yakası yoktu, ama 1760′ tan sonra

yaka gitgide büyüyerek kulaklara kadar yükseldi.

Erkek takım giysilerinde kadife, ipekli

ya da saten kullanılır, renkler siyahtan açık maviye, büyük bir

çeşitlilik gösterirdi. Botlar ve eskiden kırsal kesimde giyilen tozluklar, yüzyılın

sonunda moda oldu. Erkekler omzu yarım pelerinli bol pardösüler giyer,

baston, manşon ve enfiye kutusu taşırlardı.

Giyimi tamamlayan peruktu. 1750′lere kadaryaşlı erkekler uzun lüleli peruklar takarlardı. 1730′larda genç erkekler, arkasındabir örgüsü olan daha derli toplu peruklar kullandılar. Bazen desaçlarını arkada siyah bir torba içinde toplarlardı. Erkek eğer peruk

takmıyorsa, peruk gibi görünmesi için saçını pudralardı.

18. yüzyılda kadın giyimioldukça hızlı değişti. 1730′larda etek boyu bileğe yükseldi. Genellikle öndenaçık olan eteğin içinden kapitone satenden bir jüpon görünürdü. Eteklerinkubbe gibi durması için çember kullanılırdı. 1740′ların, kalçalarda kabarık, ön

ve arkada düz olan etek modası, kadınları dar yerlerden geçerken

yan yan yürümek zorunda bırakıyordu. 1770′lerin modasına göre, koskocaman bir

etek perde gibi iple toplanarak, üç yerinden sarkıtılırdı.

Kadın giysileri dekolteydive arkadan şeritlerle sıkılırdı. Açık kare yakalar modaydı. Elbise üzerinegiyilen kaftanları çoğunlukla önü açık, kolsuz, arka parçaları ise zengin

dokumlu olurdu. Yüzyılın sonunda kadınlar bu ağır giysilerden rahatsız olmaya

başladılar. Hafif muslinden geniş kuşaklı giysiler yapılmaya başlandı. Ata binerken

ya da geziye gidecekleri zaman erkekler gibi giyindiler.

Kadın ayakkabıları satenya da brokardan yapılır, tokalar ve fiyonklarla süslenirdi.

Deniz merakı 18.yüzyılda başladı. Yazar Fanny Burney, Kral III. Georgeun ve çevresindekilerinfanilalar, korseler ve üzerinde "Tanrı Kralı Korusun" yazılı saç bantlarıyla

nasıl denize girdiklerini anlatır.

Amerikadaki kolonilerde giyilenler başlangıçta Avrupadakilerin kopyasıydı. Ne

var ki, yeni yerleşim yerleri ve yeni maceralar arayan ilk

öncüler daha sonra başlı başına bir moda yarattılar. Yerlilerden hayvan

derilerini sepilemeyi öğrendiler. Deriler, pamuk gibi yumuşak oluncaya kadar geriliyor,

ıslatılıyor ve hamur gibi yoğruluyordu. Yerliler, beyazlara ayrıca bu derilerden

pantolon ve mokasen benzeri şeylerin nasıl yapılacağını da öğrettiler. Bunların

hiçbiri Eskidünyada bilinmiyordu. Böylece Amerikanın koşullarından doğan yeni bir moda ortaya çıktı.

Erkekler avlanırken baştan geçme bol bir gömlek giyerlerdi. Bu

gömlek önden bağcıklarla kavuşturulur, boyu dizlere kadar iner, üzerine bir

pelerin alınırdı. Pelerin ve gömleğin dikişleri deri püsküllerle süslü olurdu.

Bazen de kürk parçalan süs işini görürdü.

Bu giysiler rüzgâra veyağmura karşı iyi bir koruyucu olan güderiden yapılırdı. Avlanma giysileriiçin geyik derisi de kullanılır; bunlardan nakışlı gömlekler yapılırdı.

Avcılar tilki,ayı, sincap derilerinden kasketler ve kepler giyer, keplerin arkasına bir

tilki ya da kurt kuyruğu iliştirirlerdi.

Kadınların giydikleri erkeklerinki kadar süslüdeğildi. El dokuması kaba kumaştan giysiler giyerlerdi. Bazen kentlerden dantel,

kurdele gibi şeyler gelirdi. Onü dantelli, bol etekli giysilerinin üzerine

bir şal alır, kötü havalarda bunu başlarına örterlerdi. Dayanıklı ayakkabılar

ya da mokasenler giyerlerdi. Yazın ise yalınayak gezmeyi yeğlerlerdi. Sadelikleri

saç biçimlerinde de kendini gösterir, saçlarını ya örer ya da

topuz yaparlardı. Takı, yelpaze, fiyonk türünden süs eşyaları kullanmazlardı.

Daha sonra18. yüzyılda zenginler arasında dantelli gömlekler, kravatlar, desenli yelekler verengârenk çoraplar moda oldu. Güneyli kadınların sahip oldukları brokarların ve

ipeklilerin değerine paha biçilmezdi. Erkeklerin giyimleri de kadınlannki kadar masraflıydı.

George Washington, son derece ağır kadife ve ipek takımlar giyerdi.

Benjamin Franklin ise parlak renkli giysilerden hoşlanırdı.

19. Yüzyıl

19. yüzyılın başlarında giyimlerine düşkün erkekler, daha önce pek gözde

olan ipekli ve saten kumaşlardan vazgeçerek güzel dikilmiş ve iyi

oturtulmuş giysilere önem vermeye başladılar. 1830′larda, tozluk ve ayak bileklerinin

üzerinde dar pantolonlar giyiliyordu. Sonradan, bugün de giyilen, klasik pantolon

ortaya çıktı.

Ceket renkleri mavi, yeşil ya da kahverengi iken, pantolonlar

çok daha açık renk, hatta beyaz oluyordu. Yüzyılın ortalarına doğru

siyah redingotlar giyilmeye başlandı. Oysa pantolonlar değişik renklerde ya da

ekose olabiliyordu. Pantolon ve ceketin aynı kumaştan yapıldığı takım giysiler

ancak 1860′tan sonra giyilmeye başlandı.

19. yüzyılın sonlarında erkekleryakalık ve kravat takmaya başladılar. Bu gelenek zamanımızda da sürüyor.Erkeklerin resmi çağrılarda giydikleri beyaz ceket ve beyaz papyon yada siyah smokin ve siyah frakla siyah papyon 1900′den beri

hemen hiç değişmedi.

Erkek modası zaman içinde gitgide daha az değişikliğe

uğrarken, son 150 yıl içinde kadın modası her yıl yenilendi.

19. yüzyılın başında kadınlar pamuklu ya da muslinden, beli yukarıda,

geceliği andırır giysiler giyiyorlardı. Sonraları altına,bir tanesi at kılından olmak

üzere, dört beş kat jüpon giyilerek eteklerin kabarık durması sağlandı.

1830′lardabel eski yerine inerek, kollar omza doğru kabartıldı, bunun adı

"koyun budu" modasıydı. 1850′lerde jüpon giyilmesini gerektirmeyen telden bir kafes

kullanıldı. Giysilerin kolları dar ve uzun, yakalan dikti. Kraliçe Victoria

döneminin sona ermesiyle, sade, ayak bileğine kadar inen etekler giyilmeye

başlandı. Koyun budu kollar geri geldi.

Mantolar, şallar, pelerinler çok çeşitlilikgösteriyordu. Büyük eteklerin üzerine manto giymek rahat olmadığından geniş şallar

ve pelerinler kullanılırdı. Günümüz etek ceketin ya da tayyörün ilk

biçimi 1860′larda ortaya çıkan "yürüyüş giysisi"ydi. ABD�de ve Avrupa�da kadın

hakları mücadelesinin yükseldiği bu yıllarda, kadın giysilerinin daha rahat olması

yolunda kampanyalar yürütüldü. Kadınlar spor yapmaya başladıktan sonra tenis ve

bisiklet için özel giysiler giymeye başladılar. Mayolar, düğmeli bir bluz

ve külot pantolondan oluşuyordu. Bazı cesur kadınlar kısa, şalvar türü

şortlarla bisiklete binmeye başladı.

19. yüzyılın muslin elbiseleri ile sivri burunlu,topuksuz, ipekli kumaştan ayakkabılar giyilirdi. 1870′lerde kadifeden, düğmeli ve topuklu

botlar moda oldu. Kadınlar 1820′lerde belden kuşaklı bol paçalı pantolonlar

giymeye başladılar. Bundan 40 yıl sonra golf pantolon moda oldu.

Prof. Dr. Sinsi 10-11-2012 01:00 AM

Dünya Ülkeleri Yöresel Kıyafetleri
 
Bende beyendi , devamı vardır inş.

Prof. Dr. Sinsi 10-11-2012 01:00 AM

Dünya Ülkeleri Yöresel Kıyafetleri
 


http://frmsinsi.net/images/forumsins...sinsi.net_.jpg

Meksika

http://frmsinsi.net/images/forumsins...sinsi.net_.jpg

Isvec



Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.