![]() |
Osmanlı Tarihi'ne Genel Bakış
2. Selim
Sultan İkinci Selim 28 Mayıs 1524'de İstanbul'da doğdu. Babası Kanuni Sultan Süleyman, annesi Hürrem Sultan'dır. Hürrem Sultan Slav kökenlidir. Orta boylu, açık alınlı, mavi, gözlü, ince kaşlı ve sarışın bir padişahtı. Şehzadeliğinde mükemmel bir tahsil ve terbiye ile yetiştirildi. Devlet idaresini iyice öğrenmek için de Anadolu'nun çeşitli yerlerinde sancakbeyliği yaptı. Bu sırada tahsiline devam ederek, ilim ve tecrübesini arttırdı. Sarı Selim olarak da anılan II. Selim, Kütahya sancakbeyi iken aldığı, babası Cihan padişahı Kanuni Sultan Süleyman'ın ölüm haberi üzerine İstanbul'a gelerek, 30 Eylül 1566 günü 42 yaşında iken tahta geçti. Sarı Selim daha önceki Osmanlı Sultanlarına göre silik ve zayıf bir hükümdardı. Babasının saltanatı sırasında diğer kardeşleri Şehzade Bayezid ve Şehzade Mustafa'nın bertaraf edilmesiyle kolayca tahta geçen Sultan İkinci Selim, adını aldığı dedesi Yavuz Sultan Selim ve babası Kanuni'ye göre oldukça silik bir idare sergilemiştir. Devrin büyük devlet adamları sayesinde Osmanlı Devleti ihtişamını sürdürmüş, Sokullu Mehmed Paşa gibi dirayetli ve tecrübeli vezirler hükümeti ayakta tutmuşlardır. Sultan İkinci Selim'in kendisi hiç sefere çıkmamış ve liyakatli olmayan Ali Paşa'nın Kaptan-ı Deryalığında İnebahtı faciası yaşanmıştır. 8 yıl padişahlık yaptıktan sonra 15 Aralık 1574 günü vefat etti. Ayasofya'ya defnedildi. Sultan İkinci Selim İstanbul'da ölen ilk Osmanlı Padişahıdır. Sultan İkinci Selim'in tahta çıktığı ilk yıllarda, bazı siyasi çekişmeler yaşandı. Sokullu Mehmet Paşa bu çekişmelerden galip olarak ayrıldı ve 15 yıl sadrazamlık yaptı. Sadrazamlık yaptığı bu dönemde devlet yönetimine ağırlığını koydu.Sultan İkinci Selim, babası Kanuni Sultan Süleyman'dan 14. 892.000 km. kare olarak devraldığı İmparatorluk topraklarını, oğlu Sultan Üçüncü Murad'a 15.162.000 km. kare olarak bırakmıştır. |
Osmanlı Tarihi'ne Genel Bakış
2. Süleyman
Sultan İkinci Süleyman 15 Nisan 1642'de İstanbul'da doğdu. Babası Sultan Birinci İbrahim, annesi Saliha Dilaşub Sultan'dır. Orta boylu, kır sakallı, şişman ve halim selim bir padişahtı. Dindar, dürüst ve akıllı bir insan olan annesi Saliha Dilaşub Sultan tarafından titizlikle yetiştirildi. Oğluna, gerekli bilgileri bir yandan kendi veriyor, bir yandan da hocalar tutuyordu. Hayatının kırk yılını bir dairede hapis geçiren Sultan İkinci Süleyman cesur, dindar, vatansever, merhametli ve nazik bir insandı. Rüşvet ve sefahate son derece düşmandı. Padişah olduğu sırada askeri zorbaların ortalığı karıştırması üzerine onlarla mücadeleye girişti ve kısmen de olsa asayişi sağladı. Sultan İkinci Süleyman, 4 yıl gibi kısa bir süre padişahlık yaptı. Bunun son iki yılını yatak hastası olarak geçirdi. Gün geçtikçe zayıflıyordu. 22 Haziran 1691 günü Edirne'de vefat etti. Cenazesi İstanbul'a getirilerek Süleymaniye Camii yanında Kanuni Sultan Süleyman türbesine gömüldü. |
Osmanlı Tarihi'ne Genel Bakış
3. Ahmed
Sultan Üçüncü Ahmed 30 Aralık 1673 günü doğdu. Babası Sultan Dördüncü Mehmed, annesi Emetullah Rabia Gülnuş Sultan'dır. Annesi Giritlidir. Sultan İkinci Mustafa'nın öz kardeşi olan Sultan Üçüncü Ahmed, uzun boylu, kara gözlü, doğan burunlu ve buğday tenli idi. Son derece zeki, hassas ve zarif bir insandı. İyi bir tahsil ve terbiye görmüş olan Sultan Üçüncü Ahmed ünlü hocalardan dersler almıştı. Sultan Üçüncü Ahmed, ağabeyi Sultan İkinci Mustafa'nın vefatı üzerine 22 Ağustos 1703 tarihinde 30 yaşında iken Edirne'de tahta geçti. Osmanlı Devleti açısından önemli bir yere sahip olan Lale Devri boyunca padişahlık yapan Sultan Üçüncü Ahmed, hattat ve şairdi. "Necib" mahlasıyla şiirler yazdı. Ayrıca Musiki ile de yakından ilgileniyordu. Divan şairlerinden Urfalı Nabi Efendi'nin hem kendisini hem de şiirlerini çok severdi. Gençliği diğer Osmanlı şehzadelerine göre bir hayli serbest geçti. Şehzadelerin öldürülmesi geleneği kalktığından, rahat bir hayat sürdü. İstediği her şeyle ilgilendiği için bilgisi de, görgüsü de arttı. Avrupa'daki gelişmeleri inceleme fırsatı buldu ve matbaanın Osmanlı Devletine gelmesi için çok çaba sarfetti. 27 yıl gibi uzun bir süre tahtta kalan Sultan Üçüncü Ahmed, çıkan Patrona Halil isyanı sonunda, 1 Ekim 1730 tarihinde padişahlıktan çekildi. Sultan Üçüncü Ahmet'in padişahlığının ilk günleri, tamamen disiplinden çıkmış yeniçerileri yatıştırma gayretleri ile geçti. Ancak kendisini padişah yapan yeniçerilere karşı etkili olamadı. Sultan Üçüncü Ahmed'in sadrazamlığa getirdiği Çorlulu Ali Paşa, ona idari konularda yardımcı olmaya çalıştı, hazine için yeni düzenlemelerde bulundu ve Sultan Üçüncü Ahmet'e rakipleriyle mücadelesinde destek oldu. Sultan Üçüncü Ahmed zamanında Rusya ile olan ilişkilerde gerginlik yaşandı. Bunun sebebi Rusya'nın Orta Asya üzerinde yayılma siyaseti izlemesi, balkanlardaki toplumları Slavlaştırmaya çalışması, açık ve sıcak denizlere inmek istemesiydi. |
Osmanlı Tarihi'ne Genel Bakış
3. Mehmed
Sultan Üçüncü Mehmed 26 Mayıs 1566'da Manisa'da doğdu. Babası Sultan Üçüncü Murad, annesi Safiye Sultan'dır. İsmini, Fatih Sultan Mehmed'e benzemesi için, büyük dedesi Kanuni Sultan Süleyman koydu. Orta boylu, kumral saçlı ve güzel yüzlüydü. Çok kuvvetli bir ilim tahsili yaptı ve Tacüt-Tevarih yazarı Hoca Sadeddin Efendi'den dersler aldı. Sultan Üçüncü Mehmed, 1583'te Manisa sancakbeyliğine tayin edildi. 1595 yılının Ocak ayına kadar görev yaptığı Manisa'dan, babasının ölüm haberi üzerine hareket ederek, 27 Ocak 1595 tarihinde geldiği İstanbul'da Osmanlı tahtına oturdu. Sultan Üçüncü Mehmed annesini çok sever, sayar ve dinlerdi. Bundan yararlanan annesi Safiye Sultan, Osmanlı sarayında hakimiyet kurdu. Bazı konularda padişahı zorlayıp istediğini yaptırıyor, bu da devlet işlerinde karışıklıklara sebep oluyordu. Dinine çok bağlı ve tasavvufa da son derece meraklıydı. Hz. Muhammed'in (S.A.V) ismi anılınca, saygısından derhal ayağa kalkardı. Üçüncü Mehmed devri duraklama dönemine rastlar. Sultan Üçüncü Mehmed, kolayca üzüntüye kapılır, yemekten, içmekten kesilirdi. Celali isyanları ve İran savaşlarının çok uzun sürmesi onu büyük üzüntü içinde bıraktı. İçkiyi sıkı bir şekilde yasaklayıp, bütün gizli meyhaneleri kapattırdı. |
Osmanlı Tarihi'ne Genel Bakış
3. Murad
Sultan Üçüncü Murad 4 Temmuz 1546 günü Manisa'nın Bozdağ yaylasında dünyaya geldi. Babası, Sultan İkinci Selim, annesi Afife Nur Banu Sultan'dur. Annesi Venediklidir. Sultan Üçüncü Murad orta boylu, değirmi yüzlü, kumral sakallı, ela gözlü ve beyaz tenli bir padişahtı. Çok cömertti ve insanlara yardım etmeyi çok severdi. Merhametli bir kişiliğe sahip olan Sultan Üçüncü Murad, Arapça ve Farsça'yı çok iyi konuşurdu. Babasının 1558 yılında, Manisa sancak beyliğinden Karaman valiliğine tayin edilmesi üzerine, dedesi Kanuni Sultan Süleyman tarafından Alaşehir sancakbeyliğine tayin edildi. Babası Sultan İkinci Selim padişah olduktan sonra da tekrar Manisa sancakbeyliğine atandı.Şehzadeliği sırasında bulunduğu Manisa'da devrin en değerli ulemasından dersler aldı. Osmanlı padişahları içinde en alim padişahlardan birisidir. Babası Sultan İkinci Selim'in vefatı üzerine Manisa'dan İstanbul'a gelerek 22 Aralık 1574 tarihinde tahta geçti. Ancak o da babası Sultan İkinci Selim gibi devlet işlerine fazla müdahil olmadı. Bürokrasi ve hükümet daha ziyade Sokullu Mehmed Paşa tarafından idare edildi. Bunda Sokullu'nun tecrübe ve dirayeti ile Sultan İkinci Murad'ın idare tarzı büyük rol oynamıştır. İçkiye ve eğlence meclislerine düşkün olan Sultan Üçüncü Murad, saltanatı boyunca İstanbul'dan hiç çıkmadı ve saraydaki kadınların etkisinde kaldı. Daha sonraki yıllarda Osmanlı İmparatorluğunun bir devrini etkileyecek olan kadınlar saltanatı onun devrinde başladı. 29 yaşında çıktığı tahtta 20 yıl kalan Sultan Üçüncü Murad 16 Ocak 1595 tarihinde felç geçirdi ve vefat etti. Ayasofya Camii'nin avlusuna defnedildi. Sokullu Mehmed Paşa'nın ağırlığını hissettirdiği III. Murad döneminde, Osmanlı toprakları en geniş sınırlarına ulaştı. Babası İkinci Selim'den devraldığı 15. 162.151 km kare ülke toprağını, 19.902.000 km kareye çıkardı. İngilizlerle de dostane ilişkiler geliştirildi. İlk İngiliz Kapitülasyonunun verilmesiyle İstanbul'a daimi İngiliz elçisi gönderildi. Papa'nın Katolik Avrupa'da kurabileceği haçlı ittifakına karşı Protestan İngiltere ile ilişkiler geliştirildi. Daha sonra bu ittifaka Hollanda da dahil edilecektir. Devlet işlerini Sokullu'ya devreden Sultan Üçüncü Murad zamanında, sarayda kadınlar devlet işlerine çokça karışmaya başladılar ve bu durum Sokullu'nun ölümünden sonra da artarak devam etti. |
Osmanlı Tarihi'ne Genel Bakış
3. Mustafa
Sultan Üçüncü Mustafa 28 Ocak 1717 günü İstanbul'da dünyaya geldi. Babası Sultan Üçüncü Ahmed, annesi Mihrişah Sultan'dır. Sultan Üçüncü Mustafa orta boylu, iri gözlü, yassı burunlu ve siyah sakallı idi. Heybetli ve kuvvetli bir vücuda sahipti. Çok iyi bir tahsil yaptı. Astroloji ile meşgul oldu. İslam ve Osmanlı tarihlerini inceledi. Sultan Üçüncü Mustafa son derece dindar, tutumlu, müşfik, çalışkan ve cömert bir insandı. İki dakika süren ve İstanbul'un hemen hemen yarıdan fazlasını yıkan büyük depremde evlerini, yakınlarını kaybeden halka kendi kesesinden yardım etti. Adaletle hükmeder haksızlıklara asla göz yummazdı. Yalandan, riyadan ve rüşvetten nefret ederdi. Asla gurura kapılmaz, büyüklük taslamaz, yapamayacağı işleri vaadetmezdi. Sultan Üçüncü Mustafa, yenileşmenin gerektiği fikrindeydi ve Islahat yapmak istiyordu. Prusya Kralı İkinci Frederik'in ıslahat hareketlerini duymuş, Ahmed Resmi Efendi'yi ona göndermişti. Prusya Kralı İkinci Frederik, Sultan Üçüncü Mustafa'ya Ahmed Resmi Efendi aracılığı ile başarısının üç altın anahtarı dediği öğütlerini gönderdi. Bol bol tarih okuyun, eski tecrübelerden faydalanın. güçlü bir orduya sahip olmaya çalışın ve barış zamanında askerlerinizi sürekli eğitime tabii tutun. Hazineniz daima parayla dolu bulunsun, ekonomiye önem verin. Sultan Üçüncü Mustafa, bu öğütleri dinledikten sonra acı acı güldü. Sonra da "Biz de bunları yapmak niyetindeyiz, lakin yolu nedir?" diye mırıldandı. Memleketine en büyük felaketin Rusya'dan geleceğine düşünüyordu. Müdafaa için geceli gündüzlü çalışarak her türlü hazırlığı yaptı. Savaşlarda kullanılmak üzere hazineyi altınla doldurdu. Süveyş Kanalını bile açtırmayı düşünüyordu. Fakat iş başına getireceği yetenekli devlet adamlarının olmaması onu üzüyordu. Rus Savaşı sırasında üzüntüsünden hastalandı ve kalp yetmezliğinden dolayı 21 Ocak 174 günü vefat etti. Sultan Üçüncü Mustafa orduda bir yenileşme gerektiği fikriyle hareket ediyordu. Askerlere eğitim kuralları getirdi. İtirazlara aldırmadan tüfeklere süngü taktırdı. Yeni bir tophane kurdurup güçlü toplar döktürdü. Bahriye, istihkam ve topçu okulları açtı. Yaşlı başlı subaylara bile eğitim mecburiyeti getirdi. Ordudaki ıslahat konusunda Baron de Tott adlı Macar uyruklu Fransız'dan çok yararlandı. Baron Tott, Osmanlı topçu sınıfını yeniden ele alıp modernize etti ve askere Avrupa usulü eğitim yaptırdı.Sultan Üçüncü Mustafa şair bir padişahtı. Cihangir mahlasıyla yazdığı şiirler çok meşhurdur. |
Osmanlı Tarihi'ne Genel Bakış
3. Osman
Sultan Üçüncü Osman 2 Ocak 1699 günü İstanbul'da doğdu. Babası Sultan İkinci Mustafa, annesi Şehsuvar Valide Sultan'dır. Şehsuvar Valide Sultan Rusdur. Tahta çıktığı 56 yaşına kadar sarayda hapis hayatı yaşadığı için sinirli bir yapıya sahip oldu. Ancak yine de şefkat ve merhamet sahibi, özellikle yalanı ve rüşveti sevmeyen bir insandı. Sultan Üçüncü Osman'ın musikiden nefret ettiği için bütün müzisyenleri saraydan uzaklaştırdı. Sarayda dolaşırken cariyelerle karşılaşmak istemediği için ayakkabılarına demir ökçeler taktırmıştı. Ökçelerden çıkan sesi duyan cariyeler padişahın geldiğini öğrenip yoldan çekiliyorlardı. 2 yıl, 10 ay, 18 gün saltanat sürmüş bu süre içinde yedi tane veziri azam değiştirmiş, dönemi boyunca içte ve dışta barış ve huzur yaşanmıştır. Sultan Üçüncü Osman'ın zaman zaman kıyafet değiştirerek halkın arasına karıştığı bilinmektedir. 30 Ekim 1757'de vücudunda çıkan bir çıbanın verdiği hastalıkla vefat etti. Cenazesi Yeni Camiye Sultan Birinci Mahmud Han'ın yanına defnedildi. |
Osmanlı Tarihi'ne Genel Bakış
3. Selim
ultan Üçüncü Selim, 24 Aralık 1761 tarihinde İstanbul'da doğdu. Babası Sultan Üçüncü Mustafa, annesi Mihrişah Sultan'dır. Annesi Gürcüdür. Kahinlere inanan babası Sultan Üçüncü Mustafa, onların yeni doğan oğlu Selim'in eşsiz bir cihangir olacağını söylemeleri üzerine, büyük bir sevince kapılmış, yedi gün yedi gece bayram yapılmasını emretmiştir. Sultan Üçüncü Selim, doğum günündeki bu hava içinde büyüdü. Sarayda çok güzel bir şekilde yetiştirildi. Sultan Üçüncü Mustafa, kendisinden sonra oğlu Sultan Üçüncü Selim'in padişah olmasını istemişti. Ancak, babasından sonra padişahlığa amcası Sultan Birinci Abdülhamid getirildi. Sultan Birinci Abdülhamid, Sultan Üçüncü Selim'i sarayda göz önünde bulunduruyor, ancak yine de onun eğitimine önem veriyordu. Amcası Sultan Birinci Abdülhamid'in ölümü üzerine 7 Nisan 1789 günü 28 yaşındayken Osmanlı tahtına oturdu. Sultan Üçüncü Selim edebiyata ve güzel yazı yazmaya çok meraklıydı. Yazmış olduğu hat ve levhalardan bazıları cami ve türbelere asılmıştır. Arapça ve Farsça dillerini çok iyi konuşuyordu. Çok merhametli bir insan olan Sultan Üçüncü Selim dinine, vatanına ve milletine çok düşkündü. Ciddi bir eğitim görerek yetişti. İyi bir şair, tamburi neyzen ve hanende idi. Bestekar da olan Sultan Üçüncü Selim, güzel sanatlara düşkün, açık fikirli, ancak zaafa varacak kadar yumuşak karakterliydi. Osmanlı Devleti'nde batıcılığın yerleşmesini istiyordu. Sultan Üçüncü Selim tahta çıktığı zaman halk ona büyük ümitler bağladı. Halk, genç hükümdarın Osmanlı imparatorluğu'nu o eski güçlü ve ihtişamlı devirlerine geri döndüreceğini düşünüyordu. Sultan Üçüncü Selim, 29 Mayıs 1807 tarihinde Osmanlı padişahlığını Şehzade Mustafa'ya terk ettikten sonra 1 yıl 2 ay daha yaşadı. Alemdar Mustafa Paşa Olayı sırasında, yeni padişahın adamları tarafından 28 Temmuz 1808 tarihinde öldürüldü. Cenazesi, Laleli Camii avlusunda, babası Sultan Üçüncü Mustafa'nın yanına defnedildi. |
Osmanlı Tarihi'ne Genel Bakış
4. Mehmed
Sultan Dördüncü Mehmed 2 Ocak 1642'de İstanbul'da doğdu. Babası Sultan Birinci İbrahim, annesi Turhan Hatice Sultan'dır. Annesi Rus'tur. Sultan Dördüncü Mehmed orta boylu, beyaz tenli ve yanık çehreliydi. Ata çok bindiği için vücudu öne eğikti. Annesi onu çok iyi yetiştirdi. İyi bir ilim tahsili gördü. Babası Sultan İbrahim'in öldürülmesi üzerine 8 Ağustos 1648 günü, henüz yedi yaşında iken padişah oldu. Ava ve edebiyata çok meraklıydı. Ava olan merakı yüzünden tarihte Avcı Mehmed olarak anılır. Beş vakit namazı cemaatle kılardı. İçkiyi şiddetle yasaklayıp, içki imalathanelerini kapattırdı. Sadrazamlığı, Köprülü ailesine vermekle çok isabetli bir karar aldı. Sultan Dördüncü Mehmed zamanında Osmanlı Devleti en geniş sınırlarına kavuştu.Hayatının büyük bir kısmı saray entrikalarıyla geçti. İkinci Viyana bozgunundan sonra, ordunun ve devlet erkanının oybirliği ile 8 Kasım 1687 günü tahttan indirildi. Bundan sonraki ömrü, saraydaki bir odada yanına konulan iki cariye ile tam bir hapis hayatı şeklinde sürdü. 6 Aralık 1693'de Edirne'de vefat etti. Cenazesi İstanbul'a gönderildi ve Yeni Cami'deki Türbesine, annesi Turhan Sultanın yanına defnedildi. |
Osmanlı Tarihi'ne Genel Bakış
4. Murad
Sultan Dördüncü Murad 26 Temmuz 1612 yılında İstanbul'da doğdu. Babası Sultan Birinci Ahmed, annesi Mahpeyker Kösem Sultan'dır. Annesi Rum'dur. Sultan Dördüncü Murad, uzun boylu, iri cüsseli, yuvarlak yüzlü ve heybetli bir padişahtı. Osmanlı Sultanlarının en kudretlilerinden biri olarak tarihe geçti. Son derece zeki, gözü pek, cesur, kuvvetli ve enerjik bir insandı.Sultan Dördüncü Murad çok iyi cirit ve ok atardı. Bu gücünü katıldığı savaşlarda da gösterdi. Dinin hükümlerini çok iyi bilir Şeyhülislam Yahya Efendi'ye "Baba" diye hitap ederdi. İçki ve tütünü yasakladı. Gece sokağa çıkma yasağı koydu. Arapça'yı ve Batı dillerini çok iyi bilirdi. İlmi ve ilim adamlarını çok sever, fırsat buldukça ilim meclislerine gider, onları yeni çalışmalar yapmaları için teşvik ederdi. Sultan Dördüncü Murad döneminin önemli olaylarından biri de, Hazerfan Ahmed Çelebi'nin kanat takarak Galata Kulesi'nden Üsküdar'a uçmasıydı. Sultan Dördüncü Murad, çevresinde olup bitenleri dikkatle takip eder, inisiyatifini kullanmakta asla tereddüt etmezdi. Hükümdarlığının ilk yıllarında annesinin etkisinde kaldıysa da daha sonra kadınların saltanatına son verdi, hain ve hilekar sadrazamları şiddetle cezalandırdı. Memleket meselelerini yakından takip edip, çözümler üretmeye çalıştı. 17 yıl hükümdarlık yaptıktan sonra, Niksir hastalığından dolayı henüz 28 yaşında vefat etti.Sultan Dördüncü Murad'ın saltanatını 2 devreye ayırmak mümkündür. Henüz 11 yaşında iken tahta geçtiğinden devlet işleri büyük ölçüde annesi Kösem Sultan'ın elinde yürümekteydi. Onunla birlikte olan vezirler, gözünün önünde Hafız Ahmed Paşa'yı askere parçalatmışlar, genç padişahı da korkuyla dehşete düşürmüşlerdir. Osmanlı memleketlerinde asayiş ve huzur kalmamış, zorbalar şehirleri ele geçirmişleridir. Delikanlılık çağında idareyi bizzat ele aldıktan sonradır ki Sultan Dördüncü Murad, biraz da şiddet yolu ile bütün zorbaları bastırmış, tekrar devlet hakimiyetini kurmuştur. Tütün yasağı bahanesiyle kahvehanelerde toplanan işsiz güçsüz zorba takımını sindirmiş, şiddetli ceza ve hatta idamlarla tekrar idari ve adli nizamı kurabilmiştir. |
Osmanlı Tarihi'ne Genel Bakış
4. Mustafa
Sultan Dördüncü Mustafa 8 Eylül 1779 günü İstanbul'da doğdu. Babası Sultan Birinci Abdülhamid, annesi Nüketseza Kadın Sultan'dır. Annesi Nüketseza Kadın Sultan, Sultan Dördüncü Mustafa'nın iyi bir tahsil yapması için çok çaba harcadı. Ancak hırslı, kurnaz ve asabi bir insan olan Sultan Dördüncü Mustafa, eğitim ve öğrenimden çok zevk ve sefa içinde yaşamaya önem verdi. Kabakçı Mustafa İsyanı sonunda tahttan indirilen amcazadesi Sultan Üçüncü Selim'in yerine, 29 Mayıs 1807 günü tahta çıktığında 28 yaşındaydı. Sultan Dördüncü Mustafa'nın şehzadeliği boyunca kendisine bir evlat gibi davranan Sultan Üçüncü Selim aleyhinde isyancılarla işbirliğine girmesi ve onun öldürülmesi için emir vermesi, karakteri hakkında fikir vermektedir. Tahta çıktığında devletin merkezi otorite ve hakimiyeti gittikçe zayıflıyor, Sultan Üçüncü Selim ve Nizam-ı Cedit yandaşları yakalandıkları yerde öldürülüyordu. Sultan Dördüncü Mustafa'nın tahta çıkmasını sağlayan Kabakçı Mustafa ve yandaşları devlet yönetiminde etkin rol oynuyor, kendi adamlarını önemli mevkilere getiriyorlardı.Osmanlı Devleti bu isyandan sonra yeniçerilere çok büyük tavizler verdi. Ancak yeniçerilerin istekleri hiçbir zaman bitmedi. Hatta Osmanlı tarihinde hiç görülmemiş bir antlaşma yapıldı. Kabakçı Mustafa isyanında baş rol oynayan yeniçeri ağalarının, kendilerini sağlama almak için yaptıkları bu antlaşmaya göre, yeniçeriler devlet işlerine karışmayacak ve Osmanlı Devleti bu isyandan dolayı Yeniçeri ocağını sorumlu tutmayacaktı.Sultan Üçüncü Selim taraftarları, bu karışık ortam içinde Rusçuk ayanı Alemdar Mustafa Paşa'ya sığınmışlardı. Alemdar Mustafa Paşa Osmanlı-Rus savaşları sırasında büyük başarılar göstermiş ve ordu mensuplarının sempatisini kazanmıştı.Sultan Dördüncü Mustafa hat sanatıyla uğraştı. Gayet güzel yazıları vardır. Osmanlı hanedanında Sultan Beşinci Murad'dan sonra en az padişahlık yapanlardan birisidir. |
Osmanlı Tarihi'ne Genel Bakış
5. Murad
Sultan Beşinci Murad 21 Eylül 1840 tarihinde İstanbul'da doğdu. Babası Sultan Abdülmecid, annesi Şevk-Efza Kadın Efendi'dir. Annesi Çerkez asıllıdır. Sultan Beşinci Murad, çocukluğunda ve gençliğinde iyi bir eğitim gördü ve Fransızca öğrendi. Okumaya çok meraklı olduğundan dolayı, Fransa'dan kitaplar getirtir ve sürekli olarak okurdu. Edebiyata karşı çok ilgiliydi. Aralarında Ziya Paşa ve Namık Kemal'in de olduğu devrin bir çok şairi ile yakın dostluk kurmuştu. Yabancı kültürlerin etkisi altında kalan Sultan Beşinci Murad, piyano çalardı. Batı müziği stilinde besteler bile yapmıştır. Avrupalı prenslerle dost olmuş, onlarla mektuplaşmış olan Sultan Beşinci Murad, yerli ve yabancı gazeteleri sürekli takip ederdi.Sultan Birinci Abdülaziz ile beraber çıktığı Avrupa seyahati sırasında Avrupa'yı yakından görüp hayran kalmış olan Sultan Beşinci Murad, bu gezi sırasında İngiltere'de tanıştığı Gal Prensi (sonradan İngiltere Kralı olan VII. Edward) ile yakın bir dostluk kurdu. Müsrif ve ihtiras sahibi bir insandı. Padişah olmak için amcasının ölümünü beklediğini açıkça söylerdi. Sultan Beşinci Murad, tahttan indirilen Sultan Abdülaziz'in yerine 30 Mayıs 1876'da padişah oldu. Ancak, Osmanlı İmparatorluğu'nu kurtarmak için meşrutiyetin kurulmasını isteyen, bu düşünce ile tahta güvendikleri bir hükümdar getiren aydınların umudu yine kırılmıştı. 93 gün kaldığı Osmanlı tahtından 31 Ağustos 1876 günü indirildi. 28 yıl daha sarayda yaşayan Sultan Beşinci Murad, 29 Ağustos 1904 tarihinde vefat etti ve annesi Şevk-Efza Kadın Efendi'nin Yeni Camideki türbesine defnedildi. |
Osmanlı Tarihi'ne Genel Bakış
Abaza Hasan Paşa
(?-1659) Osmanlı tarihinde Abaza isyanları olarak tanınan ayaklanmalara adı karışmış, IV. Mehmet zamanında zorbalıklarıyla ün salmış bir vezirdir. Türkmen aşiretlerinin ağası bulunduğu sırada görevinden atıldığı için, Kastamonu dolaylarında başkaldırdı; kendisi gibi, padişaha başkaldırını; olan İpşir Mustafa Paşa ile birleşti. Bir süre sonra, İpşir Paşa sadrazam olunca, Abaza Hasan Paşa'yı gene eski görevine, Türkmen Ağalığı'na getirdi. Ancak, İpşir Paşa istanbul'da öldürülünce. Hasan Paşa gene başkaldırdı. Bu üstüste ayaklanmalar padişahın gözünü korkutmuştu. Bu yüzden. Hasan Paşa'yı önce Diyarbakır'a, sonra da Halep'e vali yaptı. Abaza Hasan Paşa yeni sadrazam olan Köprülü Mustafa Paşa'nın Transilvanya seferine katılmak istemiyordu. Onun için, onbeş kadar valiyle veziri de kandırarak, Anadolu'da geniş bir ayaklanma hazırlığına girişti. Padişah, bu hazırlığı haber alınca, telâşa düşerek Sadrazam Köprülü Mustafa Paşa'yı istanbul'a çağırdı. Sadrazam hemen geri döndü; Diyarbakır Valisi Murtaza Paşa'ya Anadolu Serdarı unvanını vererek âsilerin üzerine gönderdi. Abaza Hasan Paşa kuvvetleri Murtaza Paşa'nın ordusunu büyük bir bozguna uğrattı; gitgide büyüyüp güçlenerek, Anadolu'yu korkuya salan tehlikeli bir kuvvet haline gelmeye başladı. Gelgelelim, ki; gelip de askeri besleme güçlükleri başgösterince, ordudan ayrılanlar oldu. Abaza Hasan Paşa'ya bağlı valilerden birkaçı, padişahın canını bağışlayacağı vaadiyle onu kandırıp Halep'e getirdiler. Bir gece konağına baskın yapıp, adamlarıyla birlikte kafasını vurdular. |
Osmanlı Tarihi'ne Genel Bakış
Abaza Paşa İsyanı
Sultan Genç Osman'ın öldürülmesini bahane eden sipahiler 22 Mayıs 1622 günü ayaklandılar. Abaza Paşa'nın ayaklandığı haberinin de İstanbul'a gelmesi üzerine Genç Osman faciasını bahane eden sipahiler ikinci kez ayaklandılar. Olayların bu şekilde gelişmesi üzerine, Sultan Genç Osman'ın katillerinden olan Cebecibaşı ve Genc Osman'ın katledilmesinde Cebecibaşı'na yardım eden Kara Davut idam edildi. |
Osmanlı Tarihi'ne Genel Bakış
Ali Şükrü Bey
1884-1923 yılları arası yaşamış siyaset adamı. 1904'te Heybeliada'daki Bahriye Mektebi'ni bitirerek bahriye erkanıharp subayı olarak göreve başladı. 1909'da kurulan Osmani Muavenet-i Milliye Cemiyeti'nin ikinci başkanı oldu ve Donanma dergisini çıkardı. İttihat ve Terakki'ye karşıydı. 1920'de son Osmanlı Meclis-i Mebusanı'nda Trabzon mebusu olarak siyasal yaşama atıldı, Meclis'in geçici olarak da olsa kapatılmasına karşı çıktı. Türkiye Büyük Millet Meclisi'nin açıldığı gün, meclise Trabzon milletvekili olarak katıldı. Bazı kanunların, bu arada da Men-i Müskirat Kanunu'nun çıkması için çaba gösterdi. Meclisteki tutumu İkinci Grup diye adlandırılan muhalefetin etkin önderlerinden biri olmasına yol açtı. Muhalif Tan gazetesini çıkardı, özellikle üzerinde durduğu konular kişi tahakkümü, meclis üstünlüğü ve Misak-ı Milli oldu. Muhalefeti giderek hırçınlaştı. Mustafa Kemal'le sert tartışmaları oldu. Ali Şükrü Bey, Mustafa Kemal'in muhafız komutanı Topal Osman Ağa tarafından 27 Mart 1923'te öldürüldü. Olay tepkiyle karşılandı, Topal Osman Ağa da öldürüldüğü için cinayetin nedeni anlaşılamadı. Kadir Mısıroğlu'nun yazdığı Trabzon Meb'usu Şehid-i Muazzez Ali Şükrü Bey adlı kitap 1978'de yayımlandı. |
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.