ForumSinsi - 2006 Yılından Beri

ForumSinsi - 2006 Yılından Beri (http://forumsinsi.com/index.php)
-   Tarih / Coğrafya (http://forumsinsi.com/forumdisplay.php?f=656)
-   -   Cevâmiu's-Sîre (Siyerin Özü) (http://forumsinsi.com/showthread.php?t=369352)

Prof. Dr. Sinsi 08-02-2012 03:17 AM

Cevâmiu's-Sîre (Siyerin Özü)
 

Rasûlullah (s.a.s.)'a Açıkça Düşmanlık Edip Alay Edenler



Rasûlullah (s.a.s.)'a, kavminden açıkça ilk ve ciddi bir şekilde eziyet eden ve düşmanlıkta bulunanlar şunlardır: Amcası Ebû Leheb. Adı, Abduluzzâ b. Abdilmuttalib'tir. Rasûlullah ile alay edenlerden biri idi.


Onun amcasının oğlu, Ebû Süfyân b. el-Hâris b. Abdilmuttalib.


Abdu Şems b. Abdi Menaf Oğullan'ndan: Rabîa b. Abdi Şems'in iki oğlu Utbe ve Şeybe.


Ukbe b. Ebî Mu'ayt b. Ebî Amr b. Rabîa b. Ümeyye b. Abdi Şems, Rasûlullah ile alay edip, O'nu küçümseyenlerden biri idi.


Ebû Süfyân Sahr b. Harb b. Ümeyye b. Abdi Şems, Rasûlullah ile alay edip, O'nu küçümseyenlerden biri idi.


EI-Hakem b. Ebi'l-Âs b. Ümeyye b. Abdi Şems, Rasûlullah ile alay edip, O'nu küçümseyenlerden biri idi.


Mu'âviye b. el-Muğîre b. Ebi'l-Âs b. Ümeyye b. Abdi Şems.


Abduddâr b. Kusayy Oğulları'ndan: En-Nadr b. el-Hâris b. Alkame b. Kelede b. Abdi Menaf b. Abdiddâr b. Kusayy.


Abduluzzâ b. Kusayy Oğulları'ndan: El-Esved b. el-Muttalib b. Esed b. Abdiluzzâ, Rasûlullah ile alay edip onu küçümseyenlerden biri idi.


Onun oğlu Rabîa b. el-Esved.


Ebu'l-Buhterî el-Asî b. Hişâm b. Esed b. Abdiluzzâ b. Kusayy.


Zühre b. Kilâb Oğulları'ndan: Zühre'nin dayısı oğlu olan el-Esed b. Abdi Yağûs b. Vehb b. Abdi Menâf b. Zühre b. Kilâb.


Mahzûm b. Yakaza b. Mürre Oğulları'ndan, Ebû Cehl Amr b. Hişâm b. el-Muğîre b. Abdillah b. Amr b. Mahzûm.


Onun kardeşi, el-Asî b. Hişâm.


Amcaları: Hâlid b. Velîd'in babası Velîd b. el-Muğîre.


Onun oğlu Ebû Kays b. el-Velîd.


Onun amcasının oğlu Kays b. el-Fakîhe b. el-Muğîre.


Amcalarının oğlu ve mü'minlerin annesi Ümmü Seleme'nin kardeşi Züheyr b. Ebî Ümeyye b. el-Muğîre.


El-Esved b. Abdilesed b. Hilâl b. Abdillah b. Amr b. Mahzûm.


Abid b. Abdillah b. Amr b. Mahzûm Oğulları'ndan: Sayfıyy b. es-Sâib.


Sehm b. Husays b. Ka'b b. Lüeyy Oğulîarı'ndan: Amr'ın babası el-Âsî b. Vâil b. Hâşim b. Su'ayd b. Sehm b. Husays.


Onun amcasının oğlu el-Hâris b. Adiyy b. Su'ayd b. Sehm b. Husays.


El-Haccâc b. Amir b. Huzeyfe b. Su'ayd b. Sehm b. Husays'ın oğulları Munebbih ve Nubeyh.


Cumâh Oğulları'ndan: Halef b. Vehb b. Huzâfe b. Cumâh b. Husays b. Ka'b b. Lüeyy'in iki oğlu Ümeyye ve Ubey.


Ebû Mahzûre'nin kardeşi Enis b. [Mi'yer] b. Levzan b. Sa'd b. Cu-mâh.


El-Hâris b. et-Tulâtıla el-Huzâ'î. Adiyy b. el-Hamrâ es-Sakafî.

Prof. Dr. Sinsi 08-02-2012 03:18 AM

Cevâmiu's-Sîre (Siyerin Özü)
 

Güçsüz Ve Korumasız Müslümanlara İşkence Yapılması



Yukarıda isimleri sayılanlar ve diğer kabile başkanları Müslümanlara karşı sertleştiler. Korumasız ve dirençsiz olan Müslümanlara eziyet ve işkence ettiler. İslâm, böylelikle kadın ve erkekler arasında yayılma imkânı buldu.


Rasûlullah (s.a.s.)'ın ashabı, büyük işkencelere maruz kaldılar. Buna karşın Yüce Allah da, onlara âhirette büyük prestij sağlayarak, onlara büyük sabır/dayanma gücü ihsan etti. Allah'ın düşmanı, zâlim Ebû Cehl, Ammâr b. Yâsir'in annesi Sümeyye (r.a.)'yi ön tarafından bir mızrak ile yaralayarak şehîd etti.


Bilâl'in efendileri, Benî Cumâh kabilesinden idiler. Onu yakalayıp, Mekke'nin sıcağında kızgın kumların üzerine yatınyorlardi. Karnının üzerine büyük taşlar koyuyorlardı. Sonra bu şiddetli sıcaklıkta, ona demir zırh giydiriyorlardı. Boynuna da bir ip bağlıyorlardı. İpi çocukların eline verip dolaştırıyorlardı. Bilâl ise, bütün bu durumlar karşısında sabredip karşılığını âhirette bekliyordu. Yüce Allah'ın davası uğruna karşılaştığı bütün bu sıkıntılara aldırış etmiyordu. Allah ondan razı olsun.


Bu sırada Ammâr'm babası Yâsir, Seleme b. el-Velîd, Velîd b. el-Ve-lîd b. el-Muğîre, Ebû Huzeyfe Muheşşim b. Utbe ve diğerleri Müslüman oldular.


Ebû Bekir, aşağıda isimleri yazılı olan kişileri âzâd ettirmiştir: Bilâl b. Rebâh, onun annesi Ümmü Veled Hemmâme, Amir b. Füheyre, Ümmü Ubeys, Zinnîre, Nehdiye ve kızı, Adiyy b. Ka'b Oğullan'ndan bir câriye. Ömer b. Hattâb, Müslüman olmadan önce bu cariyeye Müslümanlığından dolayı işkence ediyordu. Ebû Kuhâfe'nin şöyle dediği rivayet olunur: "Yavrucuğum! Görüyorum ki sen hep güçsüz köleleri âzâd ediyorsun. Şayet güçlü olanlarını âzâd edersen onlar seni korurlar." Ebû Bekir de, buna karşılık olarak: "Ey babacığım! (Ben bunları âzâd etmekle) arzuladığımı diliyorum." dedi. Bunun üzerine Yüce Allah'ın aşağıdaki âyetleri indirdiği rivayet edilmektedir: "Korkup sakınan ise, ondan uzak tutulacaktır. Ki o, malını vererek temizlenip arınır...," Yüce Allah'ın rahmeti ve bereketi Sıddîk üzerine olsun.

Prof. Dr. Sinsi 08-02-2012 03:18 AM

Cevâmiu's-Sîre (Siyerin Özü)
 

Habeşistan'a Hicret




Müslümanlar çoğalıp, onlara yapılan eziyet ve işkence şiddetlenince, Yüce Allah, onlara Habeşistan'a hicret etme izni verdi. Habeşistan, Mekke'nin batısında, Sudan çölleri ile Yemen'deki Kızıldeniz'den Kulzum şehrine kadar devam eden bir ülkedir.


Dini için Habeşistan'a ilk hicret edenler şu kişilerdir: Osman b. Affân ve Rasûlullah (s.a.s.)'ın kızı olan hanımı Rukayye.


Babaları istememesine rağmen, Ebû Huzeyfe b. Utbe b. Rabîa b. Abdi Şems ile hanımı Sehle bint Süheyl b. Amr b. Abdi Şems b. Abdi Vedd b. Nasr b. Mâlik b. Hısl b. Amir b. Lüeyy, dinleri için Yüce Allah'a sığındılar. Sehle, Habeşistan topraklarında Muhammed b. Ebî Huzeyfe'yi doğurdu.


Esed b. Abdiluzzâ Oğullan'ndan: Zübeyr b. el-Avvâm b. Huveylid b. Esed b. Abdiluzzâ.


Abduddâr b. Kusayy Oğullan'ndan: Mus'ab b. Umeyr b. Hâşim b. Abdi Menâf b. Abdiddâr.


Zuhre b. Kilâb Oğullan'ndan: Abdurrahman b. Avf b. el-Hâris b. Zuhre.


Mahzûm Oğulları'ndan: Ebû Seleme Abdullah b. Abdilesed b. Hilâl b. Abdillah b. Ömer b. Mahzûm. Onunla birlikte onun hanımı ve daha sonra mü'minlerin annesi olan Ümmü Seleme Hind bint Ebî Ümeyye b. el-Muğîre b. Abdillah b. Ömer b. Mahzûm.


Cumâh Oğulları'ndan: Osman b. Maz'ûn b. Habîb b. Vehb b. Huzâfe b. Cumâh.


Adiyy b. Ka'b Oğulları'ndan: El-Hattâb ailesinin müttefiki Âmir b. Rabîa ve hanımı Leylâ bint Ebî Hasme b. Gânım b. Abdillah b. Avf b. Ubeyd b. Uveyc b. Adiyy b. Ka'b.


Âmir b. Lüeyy Oğulları'ndan: Ebû Sebre b. Ebî Ruhm b. Abdiluzzâ b. Ebî Kays b. Abdi Vedd b. Nasr b. Mâlik b. Hısl b. Âmir b. Lüeyy ve hanımı Ümmü Kulsûm bint Süheyl b. Amr b. Abdi Şems b. Abdi Vedd b. Nasr b. b. Mâlik b. Hısl b. Âmir b. Lüeyy.


Bunun yanında, Habeşistan'a ilk hicret eden kişinin Ebû Hatıb b. Amr b. Abdi Şems b. Abdi Vedd b. Nasr b. Mâlik olduğu da söylenmiştir.


El-Hâris b. Fihr Oğulları'ndan: Süheyl b. Beydâ. Bu zât, Süheyl b. Vehb b. Rabîa b. Hilâl b. Uheyb b. Dabbe b. el-Hâris'tir.


Onlardan sonra ise şu kişiler hicret ettiler: Ca'fer b. Ebî Tâlib ve hanımı Esma bint Umeys. Esma, orada çocukları Muhammed, Abdullah ve Avn'ı doğurdu.


Amr b. Sa'îd b. el-Asî b. Ümeyye b. Abdi Şems ve hanımı Fâtima bint Safvân b. Ümeyye b. Muharrik b. [Hıml] b. Şakk b. Rakabe b. Muh-dic el-Kinânî.


Hâlid b. Sa'îd'in kardeşi ve Huzâ'a kabilesinden olan hanımı Umeyne bint Halef b. Es'ad b. Âmir b. Beyâde b. Yusey' b. Ci'seme b. Sa'd b. Muleyh b. Amr. Umeyne, orada Sa'îd ve Habbe adında iki çocuk doğurdu. Habbe ile daha sonra Zübeyr evlendi. Bu evlilikten Hâlid b. Zübeyr ve Amr b. Zübeyr dünyaya geldi.


Onların müttefiki Esed b. Huzeyme Oğullan'ndan: Abdullah b. Cahş b. Riâb b. Ye'mer b. Sabira.


Onun kardeşi Ubeydullah ve hanımı, daha sonra mü'minlerin annesi olan Ümmü Habîbe bint Ebî Süfyân. Ubeydullah orada Hristiyan oldu ve mürted olarak öldü.


Kays b. Abdillah da onlardandır. Onunla birlikte hanımı Ebû Süfyân b. Harb b. Ümeyye Bereke bint Yesâr.


Devs kabilesinden Muaykîb b. Ebî Fâtıma ise, el-Âs b. Ümeyye Oğul-ları'ndan sayılmıştır.


Bazıları Ebû Mûsâ el-Eş'arî'nin de Habeşistan'a hicret ettiğini ve Utbe b. Rabîa'nın müttefiki olduğunu belirtmişlerdir. Halbuki durum Öyle değildir. Şu var ki o, kavminden bir grup ile Medine'ye hicret etmek üzere ülkesi Yemen'den çıktı. Deniz yolculuğu ile oraya varmak üzere gemiye bindiler. Gemi onları Habeşistan topraklarına götürdü. Ca'fer b. Ebî Tâlib ile birlikte Medîne'ye gelinceye kadar orada kaldı.


Habeşistan'a hicret edenlerden biri de Utbe b. Gazvan b. Câbir b. Vehb b. Nüseyb b. Mâlik b. el-Hâris b. Mazin b. Mansûr'dur. Mazin b. Mansûr, Nevfel b. Abdi Menâf Oğulları'nm müttefiki Süleym b. Mansûr b. İkrime b. Hasafe b. Kays b. Aylan b. Mudar'in kardeşidir. Bu zât, aynı zamanda Hz. Ömer döneminde Basra şehrini kuran kişidir.


Esved b. Nevfel b. Huveylid b. Esed.


Yezîd b. Zeme'a b. el-Esved b. el-Muttalib b. el-Esed.


Amr b. Ümeyye b. el-Hâris b. Esed.


Tuleyb b. Umeyr b. Vehb b. Ebî Kesir b. Abd b. Kusayy. Abd b. Ku-sayy'm nesli tamamen tükenmiştir.


Suveybit b. Sa'd b. Hureymele b. Mâlik b. Umeyle b. es-Sebbak b. Abdiddâr.


Cehm (ya da Cuheym) b. Kays b. Abdi Şurahbil b. Hâşim b. Abdi Menâf b. Abdiddâr ile Huzâ'a kabilesinden olan hanımı Ümmü Harmele bint Abdilesved b. Cezîme b. Ukayş b. Âmir b. Beyâda b. Yusey' b. Ci'seme b. Sa'd b. Muleyh b. Amr ve iki çocuğu Amr b. Cehm ve Huzeyme b. Cehm.


Ebû'r-Rûm b. Umeyr b. Hâşim b. Abdi Menâf b. Abdiddâr.


Firâs b. en-Nadr b. el-Hâris b. Kelde b. Alkame b. Abdi Menâf b. Abdiddâr.


Sa'd b. Ebî Vakkâs'ın kardeşi Âmir b. Ebî Vakkâs .


El-Muttalib b. Ezher b. Abdi Avf b. Abd [b.] el-Hâris b. Zühre ve hanımı Remle bint Ebî Avf b. Subeyre b. Su'ayd. Orada ona Abdullah b. el-Muttalib'i doğurdu.


Abdullah b. Mes'ûd ve kardeşi Utbe b. Mes'ûd.


El-Mikdâd b. Amr b. Sa'lebe b. Mâlik b. Rabîa b. Sümâme b. Matrûd ibn Amr b. Sa'd b. Düheyr b. Lüeyy b. Sa'lebe b. Mâlik b. eş-Şerîd b. Ebî Ehven b. Faiş b. Dureym b. el-Kayn b. Ehved b. Behrâ b. Amr b. el-Haf b. Kuda'a. Bu zât, Zühre OğuIIarı'nın müttefiki Mikdâd b. el-Es-ved'dir.


El-Hâris b. Hâlid b. Sahr b. Âmir b. Ka'b b. Sa'd b. Teym b. Mürre ve hanımı Rayta bint el-Haris b. Cübeyle b. Âmir b. Ka'b b. Sa'd b. Teym b. Mürre. Orada ona Mûsâ, Zeyneb, Âişe ve Fâtıma adlarında dört çocuk doğurdu.


Talha b. Abdillah'ın amcası Amr b. Osman b. Amr b. Ka'b b. Sa'd b. Teym b. Mürre.


Şemmâs b. Osman b. eş-Şerîd b. Hermî b. Âmir b. Manzum ibn Yakaza b. Mürre. Şemmâs'ın asıl adı Osman'dır. Rabîa'nın kız kardeşinin oğludur.


Hebbâr b. Süfyân b. Abdilesed b. Hilâl b. Abdillah b. Ömer b. Mahzûm ve kardeşi Abdullah b. Süfyân.


Hişâm b. Ebî Huzeyfe b. eî-Muğîre b. Abdillah b. Ömer b. Mahzûm.


Ayyaş b. Ebî Rabîa b. el-Muğîre b. Abdillah b. Ömer b. Mahzûm.


Huzâ'a kabilesinden Muattıb b. Avf b. Âmir b. el-Fadl b. Afif b. Ku-Ieyb b. Hubşiyye b. Selûl b. Ka'b b. Amr. Bu zât, Benî Mahzûm'un müttefiki Muattıb b. Hamrâ'dır.


Es-Saîb b. Osman b. Maz'ûn ve iki amcası Kudâme b. Maz'ûn ile Abdullah b. Maz'ûn.


El-Hâris b. Ma'mer b. Habîb b. Vehb b. Huzâfe b. Cumâh'm iki oğlu Hatib ve Hattâb. Hatıb ile birlikte hanımı bint el-Mucellel b. Abdillah b. Ebî Kays b. Abdi Vedd b. Nasr b. Mâlik b. Hisl b. Âmir b. Lüeyy ile bu hanımdan doğma iki oğlu Muhammed b. Hatıb ve el-Hâris ve b. Hatib da bulunmakta idi. Hattâb ile birlikte ise hanımı Fükeyhe bint Yesar vardı.


Süfyân b. Ma'mer b. Habîb b. Vehb b. Huzâfe b. Cumâh ve iki oğlu Câ-bir b. Süfyân ve Cunâde b. Süfyân. İkisinin annesi Hasene ve onların anne bir kardeşi Şurahbil b. Hasene. Şurahbil'in soy kütüğü ise şöyledir: Şurah-bil b. Abdillah b. [Amr h.] el-Mutâ' el-Kindî. Onun Temîm b. Mürr'ün kardeşleri olan el-Ğavs Oğullan'ndan olduğu da söylenmiştir.


Osman b. Rabîa b. Uhban b. Vehb b. Huzâfe b. Cumâh.


Huneys b. Huzâfe b. Kays.


Kays b. Huzâfe ve Abdullah b. Huzâfe.


İsmi Sa'îd b. Amr olan Temîm Oğullan'ndan biri. Bişr b. el-Hâris b. Kays'ın anne bir kardeşi idi.


Amr b. el-Asî'nin kardeşi Hişâm b. el-Âsî b. Vâil.


Umeyr b. Riab b. Huzeyfe b. Muheşşim b. Su'ayd b. Sehm.


Ebû Kays b. el-Hâris b. Kays b. Adiyy b. Suayd b. Sehm.


Onun kardeşleri: el-Hâris b. el-Hâris, Ma'mer b. el-Hâris ve Bişr b. el-Hâris.


Onların müttefiki, Mahmiye b. Cez' ez-Zübeydî.


Ma'mer b. Abdillah b. Nadle b. Abdiluzzâ b. Hursan b. Avf b. Ubeyd b. Uveyc b. Adiyy b. Ka'b.


Adiyy b. Nadle b. Abdiluzzâ b. Hursan ve oğlu en-Nu'mân b. Adiyy.


Mâlik b. Zeme'a b. Kays b. Abdi Şems b. Abdi Vedd b. Nasr b. Mâlik b. Hisl b. Âmir b. Lüeyy ve hanımı Umre bint es-Sa'dî b. Vakdan b. Abdi Şems b. Abdi Vedd b. Nasr b. Mâlik b. Âmir b. Lüeyy.


Abdullah b. Mahrame b. Abdiluzzâ b. Ebî Kays b. Abdi Vedd.


Âmir b. Lüeyy Oğulları'nın müttefiki Yemenli Sa'd b. Havle.


Abdullah b. Süheyl b. Amr b. Abdi Şems b. Abdi Vedd.


İki amcası: Selit b. Amr ve es-Sekrân b. Amr.


O sırada hanımı olan mü'minlerin annesi Şevde bint Zeme'a b. Kays b. Abdi Vedd.


Ebû Ubeyde b. Âmir b. Abdillah b. el-Cerrâh b. Hilâl b. Uheyb b. Dabbe b. el-Hâris b. Fihr.


îyaz b. öanm b. Züheyr b. Ebî Şeddâd b. Rabîa b. Hilâl b. Mâlik b. Dabbe b. el-Hâris b. Fihr.


Amr b. el-Hâris b. Züheyr b. Ebî Şeddâd.


Osman b. Abdi Ğanm b. Züheyr b. Ebî Şeddâd.


Sa'd b. Abdi Kays b. Lakît b. Âmir b. Ümeyye b. Zerib b. el-Hâris b. Fihr.




Müslümanlar çoğalıp, onlara yapılan eziyet ve işkence şiddetlenince, Yüce Allah, onlara Habeşistan'a hicret etme izni verdi. Habeşistan, Mekke'nin batısında, Sudan çölleri ile Yemen'deki Kızıldeniz'den Kulzum şehrine kadar devam eden bir ülkedir.


Dini için Habeşistan'a ilk hicret edenler şu kişilerdir: Osman b. Affân ve Rasûlullah (s.a.s.)'ın kızı olan hanımı Rukayye.


Babaları istememesine rağmen, Ebû Huzeyfe b. Utbe b. Rabîa b. Abdi Şems ile hanımı Sehle bint Süheyl b. Amr b. Abdi Şems b. Abdi Vedd b. Nasr b. Mâlik b. Hısl b. Amir b. Lüeyy, dinleri için Yüce Allah'a sığındılar. Sehle, Habeşistan topraklarında Muhammed b. Ebî Huzeyfe'yi doğurdu.


Esed b. Abdiluzzâ Oğullan'ndan: Zübeyr b. el-Avvâm b. Huveylid b. Esed b. Abdiluzzâ.


Abduddâr b. Kusayy Oğullan'ndan: Mus'ab b. Umeyr b. Hâşim b. Abdi Menâf b. Abdiddâr.


Zuhre b. Kilâb Oğullan'ndan: Abdurrahman b. Avf b. el-Hâris b. Zuhre.


Mahzûm Oğulları'ndan: Ebû Seleme Abdullah b. Abdilesed b. Hilâl b. Abdillah b. Ömer b. Mahzûm. Onunla birlikte onun hanımı ve daha sonra mü'minlerin annesi olan Ümmü Seleme Hind bint Ebî Ümeyye b. el-Muğîre b. Abdillah b. Ömer b. Mahzûm.


Cumâh Oğulları'ndan: Osman b. Maz'ûn b. Habîb b. Vehb b. Huzâfe b. Cumâh.


Adiyy b. Ka'b Oğulları'ndan: El-Hattâb ailesinin müttefiki Âmir b. Rabîa ve hanımı Leylâ bint Ebî Hasme b. Gânım b. Abdillah b. Avf b. Ubeyd b. Uveyc b. Adiyy b. Ka'b.


Âmir b. Lüeyy Oğulları'ndan: Ebû Sebre b. Ebî Ruhm b. Abdiluzzâ b. Ebî Kays b. Abdi Vedd b. Nasr b. Mâlik b. Hısl b. Âmir b. Lüeyy ve hanımı Ümmü Kulsûm bint Süheyl b. Amr b. Abdi Şems b. Abdi Vedd b. Nasr b. b. Mâlik b. Hısl b. Âmir b. Lüeyy.


Bunun yanında, Habeşistan'a ilk hicret eden kişinin Ebû Hatıb b. Amr b. Abdi Şems b. Abdi Vedd b. Nasr b. Mâlik olduğu da söylenmiştir.


El-Hâris b. Fihr Oğulları'ndan: Süheyl b. Beydâ. Bu zât, Süheyl b. Vehb b. Rabîa b. Hilâl b. Uheyb b. Dabbe b. el-Hâris'tir.


Onlardan sonra ise şu kişiler hicret ettiler: Ca'fer b. Ebî Tâlib ve hanımı Esma bint Umeys. Esma, orada çocukları Muhammed, Abdullah ve Avn'ı doğurdu.


Amr b. Sa'îd b. el-Asî b. Ümeyye b. Abdi Şems ve hanımı Fâtima bint Safvân b. Ümeyye b. Muharrik b. [Hıml] b. Şakk b. Rakabe b. Muh-dic el-Kinânî.


Hâlid b. Sa'îd'in kardeşi ve Huzâ'a kabilesinden olan hanımı Umeyne bint Halef b. Es'ad b. Âmir b. Beyâde b. Yusey' b. Ci'seme b. Sa'd b. Muleyh b. Amr. Umeyne, orada Sa'îd ve Habbe adında iki çocuk doğurdu. Habbe ile daha sonra Zübeyr evlendi. Bu evlilikten Hâlid b. Zübeyr ve Amr b. Zübeyr dünyaya geldi.


Onların müttefiki Esed b. Huzeyme Oğullan'ndan: Abdullah b. Cahş b. Riâb b. Ye'mer b. Sabira.


Onun kardeşi Ubeydullah ve hanımı, daha sonra mü'minlerin annesi olan Ümmü Habîbe bint Ebî Süfyân. Ubeydullah orada Hristiyan oldu ve mürted olarak öldü.


Kays b. Abdillah da onlardandır. Onunla birlikte hanımı Ebû Süfyân b. Harb b. Ümeyye Bereke bint Yesâr.


Devs kabilesinden Muaykîb b. Ebî Fâtıma ise, el-Âs b. Ümeyye Oğul-ları'ndan sayılmıştır.


Bazıları Ebû Mûsâ el-Eş'arî'nin de Habeşistan'a hicret ettiğini ve Utbe b. Rabîa'nın müttefiki olduğunu belirtmişlerdir. Halbuki durum Öyle değildir. Şu var ki o, kavminden bir grup ile Medine'ye hicret etmek üzere ülkesi Yemen'den çıktı. Deniz yolculuğu ile oraya varmak üzere gemiye bindiler. Gemi onları Habeşistan topraklarına götürdü. Ca'fer b. Ebî Tâlib ile birlikte Medîne'ye gelinceye kadar orada kaldı.


Habeşistan'a hicret edenlerden biri de Utbe b. Gazvan b. Câbir b. Vehb b. Nüseyb b. Mâlik b. el-Hâris b. Mazin b. Mansûr'dur. Mazin b. Mansûr, Nevfel b. Abdi Menâf Oğulları'nm müttefiki Süleym b. Mansûr b. İkrime b. Hasafe b. Kays b. Aylan b. Mudar'in kardeşidir. Bu zât, aynı zamanda Hz. Ömer döneminde Basra şehrini kuran kişidir.


Esved b. Nevfel b. Huveylid b. Esed.


Yezîd b. Zeme'a b. el-Esved b. el-Muttalib b. el-Esed.


Amr b. Ümeyye b. el-Hâris b. Esed.


Tuleyb b. Umeyr b. Vehb b. Ebî Kesir b. Abd b. Kusayy. Abd b. Ku-sayy'm nesli tamamen tükenmiştir.


Suveybit b. Sa'd b. Hureymele b. Mâlik b. Umeyle b. es-Sebbak b. Abdiddâr.


Cehm (ya da Cuheym) b. Kays b. Abdi Şurahbil b. Hâşim b. Abdi Menâf b. Abdiddâr ile Huzâ'a kabilesinden olan hanımı Ümmü Harmele bint Abdilesved b. Cezîme b. Ukayş b. Âmir b. Beyâda b. Yusey' b. Ci'seme b. Sa'd b. Muleyh b. Amr ve iki çocuğu Amr b. Cehm ve Huzeyme b. Cehm.


Ebû'r-Rûm b. Umeyr b. Hâşim b. Abdi Menâf b. Abdiddâr.


Firâs b. en-Nadr b. el-Hâris b. Kelde b. Alkame b. Abdi Menâf b. Abdiddâr.


Sa'd b. Ebî Vakkâs'ın kardeşi Âmir b. Ebî Vakkâs .


El-Muttalib b. Ezher b. Abdi Avf b. Abd [b.] el-Hâris b. Zühre ve hanımı Remle bint Ebî Avf b. Subeyre b. Su'ayd. Orada ona Abdullah b. el-Muttalib'i doğurdu.


Abdullah b. Mes'ûd ve kardeşi Utbe b. Mes'ûd.


El-Mikdâd b. Amr b. Sa'lebe b. Mâlik b. Rabîa b. Sümâme b. Matrûd ibn Amr b. Sa'd b. Düheyr b. Lüeyy b. Sa'lebe b. Mâlik b. eş-Şerîd b. Ebî Ehven b. Faiş b. Dureym b. el-Kayn b. Ehved b. Behrâ b. Amr b. el-Haf b. Kuda'a. Bu zât, Zühre OğuIIarı'nın müttefiki Mikdâd b. el-Es-ved'dir.


El-Hâris b. Hâlid b. Sahr b. Âmir b. Ka'b b. Sa'd b. Teym b. Mürre ve hanımı Rayta bint el-Haris b. Cübeyle b. Âmir b. Ka'b b. Sa'd b. Teym b. Mürre. Orada ona Mûsâ, Zeyneb, Âişe ve Fâtıma adlarında dört çocuk doğurdu.


Talha b. Abdillah'ın amcası Amr b. Osman b. Amr b. Ka'b b. Sa'd b. Teym b. Mürre.


Şemmâs b. Osman b. eş-Şerîd b. Hermî b. Âmir b. Manzum ibn Yakaza b. Mürre. Şemmâs'ın asıl adı Osman'dır. Rabîa'nın kız kardeşinin oğludur.


Hebbâr b. Süfyân b. Abdilesed b. Hilâl b. Abdillah b. Ömer b. Mahzûm ve kardeşi Abdullah b. Süfyân.


Hişâm b. Ebî Huzeyfe b. eî-Muğîre b. Abdillah b. Ömer b. Mahzûm.


Ayyaş b. Ebî Rabîa b. el-Muğîre b. Abdillah b. Ömer b. Mahzûm.


Huzâ'a kabilesinden Muattıb b. Avf b. Âmir b. el-Fadl b. Afif b. Ku-Ieyb b. Hubşiyye b. Selûl b. Ka'b b. Amr. Bu zât, Benî Mahzûm'un müttefiki Muattıb b. Hamrâ'dır.


Es-Saîb b. Osman b. Maz'ûn ve iki amcası Kudâme b. Maz'ûn ile Abdullah b. Maz'ûn.


El-Hâris b. Ma'mer b. Habîb b. Vehb b. Huzâfe b. Cumâh'm iki oğlu Hatib ve Hattâb. Hatıb ile birlikte hanımı bint el-Mucellel b. Abdillah b. Ebî Kays b. Abdi Vedd b. Nasr b. Mâlik b. Hisl b. Âmir b. Lüeyy ile bu hanımdan doğma iki oğlu Muhammed b. Hatıb ve el-Hâris ve b. Hatib da bulunmakta idi. Hattâb ile birlikte ise hanımı Fükeyhe bint Yesar vardı.


Süfyân b. Ma'mer b. Habîb b. Vehb b. Huzâfe b. Cumâh ve iki oğlu Câ-bir b. Süfyân ve Cunâde b. Süfyân. İkisinin annesi Hasene ve onların anne bir kardeşi Şurahbil b. Hasene. Şurahbil'in soy kütüğü ise şöyledir: Şurah-bil b. Abdillah b. [Amr h.] el-Mutâ' el-Kindî. Onun Temîm b. Mürr'ün kardeşleri olan el-Ğavs Oğullan'ndan olduğu da söylenmiştir.


Osman b. Rabîa b. Uhban b. Vehb b. Huzâfe b. Cumâh.


Huneys b. Huzâfe b. Kays.


Kays b. Huzâfe ve Abdullah b. Huzâfe.


İsmi Sa'îd b. Amr olan Temîm Oğullan'ndan biri. Bişr b. el-Hâris b. Kays'ın anne bir kardeşi idi.


Amr b. el-Asî'nin kardeşi Hişâm b. el-Âsî b. Vâil.


Umeyr b. Riab b. Huzeyfe b. Muheşşim b. Su'ayd b. Sehm.


Ebû Kays b. el-Hâris b. Kays b. Adiyy b. Suayd b. Sehm.


Onun kardeşleri: el-Hâris b. el-Hâris, Ma'mer b. el-Hâris ve Bişr b. el-Hâris.


Onların müttefiki, Mahmiye b. Cez' ez-Zübeydî.


Ma'mer b. Abdillah b. Nadle b. Abdiluzzâ b. Hursan b. Avf b. Ubeyd b. Uveyc b. Adiyy b. Ka'b.


Adiyy b. Nadle b. Abdiluzzâ b. Hursan ve oğlu en-Nu'mân b. Adiyy.


Mâlik b. Zeme'a b. Kays b. Abdi Şems b. Abdi Vedd b. Nasr b. Mâlik b. Hisl b. Âmir b. Lüeyy ve hanımı Umre bint es-Sa'dî b. Vakdan b. Abdi Şems b. Abdi Vedd b. Nasr b. Mâlik b. Âmir b. Lüeyy.


Abdullah b. Mahrame b. Abdiluzzâ b. Ebî Kays b. Abdi Vedd.


Âmir b. Lüeyy Oğulları'nın müttefiki Yemenli Sa'd b. Havle.


Abdullah b. Süheyl b. Amr b. Abdi Şems b. Abdi Vedd.


İki amcası: Selit b. Amr ve es-Sekrân b. Amr.


O sırada hanımı olan mü'minlerin annesi Şevde bint Zeme'a b. Kays b. Abdi Vedd.


Ebû Ubeyde b. Âmir b. Abdillah b. el-Cerrâh b. Hilâl b. Uheyb b. Dabbe b. el-Hâris b. Fihr.


îyaz b. öanm b. Züheyr b. Ebî Şeddâd b. Rabîa b. Hilâl b. Mâlik b. Dabbe b. el-Hâris b. Fihr.


Amr b. el-Hâris b. Züheyr b. Ebî Şeddâd.


Osman b. Abdi Ğanm b. Züheyr b. Ebî Şeddâd.


Sa'd b. Abdi Kays b. Lakît b. Âmir b. Ümeyye b. Zerib b. el-Hâris b. Fihr.

Prof. Dr. Sinsi 08-02-2012 03:18 AM

Cevâmiu's-Sîre (Siyerin Özü)
 

Kureyş'in Hicret Edenleri Geri Döndürmek İçin Necâşî'ye Adam Göndermeleri



Sonra Kureyş, Abdullah b. Rabîa b. el-Muğîre el-Mahzûmî ile Amr b. el-Âs'ı, hicret eden topluluğu kendilerine geri döndürmeleri için Necâşî'ye gönderdi. Yüce Allah, Necaşî'yi böyle bir şeyi yapmaktan korudu. Zira o Müslüman olmuştu; fakat Habeşlilerden korktuğu için Müslümanlığını açıklamamıştı. Müslümanları o iki kişiye karşı korudu. Onlar da başarısız bir şekilde geri döndüler.


Hz. Hamza'nın Müslüman Oluşu



Sonra RasûluIIah (s.a.s.)'ın amcası Hamza b. Abdilmuttalib, Müslüman oldu. İslâm onunla ve Ömer ile izzet buldu. Habbâb b. el-Eret de, daha önce Müslüman olmuştu.


Sahife Olayı



Böylece İslâm gelişip yayıldı. Kureyş kâfirleri bu durumu gördüklerinde, Abdi Menâfin iki oğlu olan Hâşim ve el-Muttalib Oğulları'ndan kimseler ile evlenmemek, alışveriş yapmamak, konuşmamak ve onlarla oturmamak üzere aralarında antlaşma imzaladılar. Antlaşma maddelerini bir sahifeye yazdılar.Bu boykot, mü'min olsun kâfir olsun, bütün Hâşim Oğullan ve el-Muttalib Oğulları 'na karşı yapılmıştı; onların hepsini kapsıyordu. Sadece Ebû Leheb ve çocukları hariç. Zira onlar kendi kabilelerine karşı Kureyş ile birlikte olmuşlardı. Müslümanlar, Ebû Tâlib'in mahallesinde (şi'b) üç yıl mahsur kaldılar. Kureyş'ten bir grup birleşip bu olaya karşı çıkıncaya kadar muhasara devam etti. Bu konuda en güzel davranışı ise Hişâm b. Amr [b. Rabîa] b. el-Hâris b. Hubeyyib b. Nasr b. Mâlik b. Hisi b. Âmir b. Lüeyy sergiledi. Zira o, Züheyr b. Ebî Ümey-ye b. el-Muğîre el-Mahzûmî ile karşılaştı. Dayılarını (böyle bir şekilde Kureyş'e) teslim etmesinden dolayı onu kınadı. Zira Züheyr'in annesi, Rasûlullah (s.a.s.)'m halası Atike bint Abdilmuttalib idi. Ziiheyr, antlaşmayı bozup boykotu kaldırma konusunda ona olumlu cevap verdi. Sonra Hişâm, Mut'im b. Adiyy b. Nevfel b. Abdi Menâf'a gitti. Ona da Abdi Menâfin iki oğlu olan Hâşim ve el-Muttalib Oğullan'ndan olan akrabalarının durumunu hatırlattı. Mut'im de antlaşmayı bozma konusunda ona olumlu cevap verdi. Sonra Ebû'l-Bahterî b. Hişâm b. El-Haris b. Esed b. Abdiluzzâ b. Kusayy'a gitti. Ona gerekli hatırlatmalarda bulundu. Ebû'l-Bahterî de ona olumlu cevap verdi. Sonra Zeme'a b. el-Esved b. el-Muttalib b. Esed b. Abdiluzzâ'ya gitti. Onu da antlaşmayı bozmaya davet etti. O da olumlu cevap verdi. İşte bu kişiler antlaşmayı bozmaya giriştiler. Tam bu sırada Rasûlullah (s.a.s.), Kureyş müşrikleri topluluğuna bir elçi göndererek kendisine inen vahyi onlara iletti. Yüce Allah'ın, Ka'be'de asılı olan antlaşmanın yazılı olduğu sahifeye bir ağaç kurdunu (güve) gönderdiğini ve güvenin, Yüce Allah'ın isminden başka sahifede yazılı olan her şeyi yediğini onlara bildirdi. Rasûlullah'ın kendilerine söylediklerinin aksini bulmak umuduyla, Kureyş müşriklerinin hepsi kalkıp sahifenin asılı olduğu Ka'be'ye gittiler. Sahifeyi açtıklarında, Rasûlullah (s.a.s.)'m dediği şekilde olduğunu gördüler. Mahcûb oldular. Antlaşmayı bozma girişiminde bulunan yukarıda adı geçen kişiler ise güçlendiler. Böylelikle sahifede yazılı olan antlaşmanın hükümlerini yürürlükten kaldırdılar.


Ebû Bekir de hicret etmek istedi. Îbnu'd-Duğğunne onunla karşılaştı ve onu geri çevirdi.

Prof. Dr. Sinsi 08-02-2012 03:18 AM

Cevâmiu's-Sîre (Siyerin Özü)
 

Habeşistan'a Hicret Eden Bazı Müslümanların Geri Dönmeleri



Sonra Habeşistan'da bulunan muhacirlere, Kureyş'in Müslüman olduğu haberi ulaştı. Halbuki bu haber yalandı. Onlardan bir grup geri döndü. Geri dönenler arasında şu kişiler vardı: Osman b. Affân, Rasûlullah (s.a.s.)'m kızı olan hanımı Rukayye, Ebû Huzâfe b. Utbe b. Rabîa, hanımı Sehle bint Süheyl, Abdullah b. Cahş, Utbe b. Ğazvan, ez-Zübeyr b. Avvâm, Mus'ab b. Umeyr, Suveybit b. Sa'd b. Harmele, Tuleyb b. Umeyr, Abdurrahman b. Avf, el-Mikdâd b. Amr, Abdullah b. Mes'ûd, Ebû Seleme b. Abdilesed, hanımı mü'minlerin annesi Ümmü Seleme, Şemmâs b. Osman, Seleme b. Hişâm b. el-Muğîre, Ammâr b. Yâsir, Maz'ûn Oğullarından Osman, Kudâme ve Abdullah, es-Sâib b. Osman b. Maz'ûn, Hu-neys b. Huzâfe es-Sehmî, Hişâm b. el-Asî b. Vail, Âmir b. Rabia ve hanımı Leylâ bint Ebî Hasme, Âmir b. Lüeyy Oğullan'ndan Abdullah b. Mah-rame b. Abdiluzzâ, Abdullah b. Süheyl b. Amr, es-Sekrân b. Amr ve hanımı Şevde bint Zeme'a, Sa'd b. Havle, Ebû b. Ubeyde b. el-Cerrâh, Amr b. el-Hâris b. Züheyr b. [Ebî] Şeddâd, Süheyl b. Vehb (Beydâ) ve Amr b. Ebî Şerh.


Mekke'ye geldiklerinde, orada Müslümanlara eziyet ve işkencenin devam ettiğini gördüler. Medine'ye hicret edinceye kadar kendilerine yapılan eziyete sabredip katlandılar.


Seleme b. Hişâm da hicret edemedi. Zira onun amcası ve kardeşi, Bedir, Uhud ve Hendek savaşları yapılıncaya kadar onu hapsettiler. Ayyaş b. Ebî Rabîa da hicret edemedi. Zira o, Medîne'ye hicret etmek üzere yola koyuldu. Ebû Cehil ve el-Hâris b. Hişâm onu takip ettiler. Bu iki kişi onun hem amcası oğulları hem de anne bir kardeşleriydi. Ona annesinin kötü durumunu hatırlattılar. O da şefkat gösterip duygulandı ve döndü. Bedir,


Uhud ve Hendek savaşları meydana gelip bitinceye kadar onu tutukladı-lar. Hendek Savaşı'ndan sonra o, Seleme b. Hişâm ve el-Velîd b. el-Velîd b. el-Muğîre hicret ettiler. Abdullah b. Süheyl b. Amr da hicret edemedi.Zira o, kâfirler ile birlikte Bedir Savaşı'na çıkıncaya kadar hapsedildi. Savaş sırasında müşriklerden kaçıp Rasûlullah (s.a.s.)'ın safına katıldı.


Hz. Hatîce Ve Ebû Tâlib'in Vefatı



Hz. Hatîce ve Ebû Tâlib'in vefatları, boykot antlaşmasının bozulmasından sonraya denk geldi. Bunun üzerine Kureyş sefihleri, cesaretle Rasûlullah (s.a.s.)'a saldırdılar.


Rasûlullah (S.A.S)'In Taif Seferi



Rasûlullah (s.a.s.), İslâm'a davet etmek üzere Taife gitti. Fakat Taifliler İslâm'ı kabul etmediler.Rasûlullah (s.a.s.), el-Mut'im b. Adiyy b. Nevfel b. Abdi Menâfin himayesinde Mekke'ye geri dönebildi. Yüce Allah'ın dinine davet etmeye devam etti.


Et-Tufeyh B. Amr Ed-Devsî'nin Müslüman Oluşu



Sonra et-Tufeyl b. Amr ed-Devsî Müslüman oldu. Kavmini İslâm'a davet etti. Rasûlullah (s.a.s.), Yüce Allah'tan onun için bir belirti kılmasını niyaz etti. Yüce Allah da onun yüzünde bir nûr yarattı. Dedi ki: "Ey Allah'ın Rasûlü! İnsanların, bu müsledir (organın kesilip değişmesidir) demelerinden korkuyorum." Rasûlullah (s.a.s.) duâ etti. Bunun üzerine nûr onun kırbacına geçti. Bu zat Zü'n-Nûr (Nur sahibi) olarak bilinir. Tufeyl'in kavminden bazıları Müslüman oldular. Et-Tufeyl, Hendek Savaşı'ndan sonra kavminden yetmiş küsur aile ile birlikte hicret edinceye kadar kendi bölgesinde ikâmet etti. Hayber'de Rasûlullah (s.a.s.)'ın saflarına katılıp O'na hizmet ettiler.

Prof. Dr. Sinsi 08-02-2012 03:18 AM

Cevâmiu's-Sîre (Siyerin Özü)
 

İsrâ Ve Yüce Mi'râc




Rasûlullah (s.a.s.), Mekke'de bulunduğu sırada geceleyin cesedi ile Beytü'l-Makdis'e götürüldü.


Rasûlullah (s.a.s.), Cebrâîl (a.s.) ile birlikte semâlara doğru yükseldi. Her semâyı birer birer dolaştı. Oralarda bazı peygamberler ile karşılaştı. Dünya semâsında Adem ile karşılaştı. Onun sağında mutlu (saîd) olan ruhlar; solunda ise bedbaht (şakî) olan ruhlar bulunuyordu. İkinci semada İsâ ve Yahya'yı; üçüncü semâda Yûsuf'u; dördüncüde İdrîs'i; beşincide Hâ-rûn'u; altıncıda Musa'yı ya da İbrahim'i; yedincide bu ikisinden birini gördü. Yine altıncı semâda Cennetu'l-Me'vâ ve Sidretü'l-Müntehâ'yı gördü.


Bu gece beş vakit namaz farz kılındı.


Sonra Rasûlullah (s.a.s.), Arap kabilelerini Yüce Allah'ın dinine çağırmaya başladı. O'na olumlu cevap veren hiçbir kabile bulamadı. Zira Yüce Allah, bu şerefi Ensâr için saklamıştı. Evs kabilesinden Amr b. Avf [b. Mâlik] Oğulları'ndan Süveyd'in Mekke'ye geldiğini duyunca, gidip onu da İslâm'a davet etti. Ne var ki Süveyd, ne ilgisiz kaldı ne de İslâm'ı kabul etti. Medine'ye döndüğünde bir savaşta öldürüldü.

Prof. Dr. Sinsi 08-02-2012 03:18 AM

Cevâmiu's-Sîre (Siyerin Özü)
 

Ensâr'ın Kureyş İle İttifak Yapmak İsteği İle Mekke'ye Gelişleri





Rasûlullah (s.a.s.)'In Ensâr'ı İslâm'a Davet Etmesi:



Sonra Ebû'l-Hayser Üneys b. Râfi', Abduleşhel Oğulları'ndan yüz kişi ile birlikte Kureyşliler ile bir ittifak antlaşması (hilf) yapmak üzere Mekke'ye geldiler. Rasülullah (s.a.s.) onları İslâm'a davet etti. Henüz çocukluk çağında bir genç olan İyas b. Mu'âz: "Ey Kavmim! Allah'a yemin ederim ki, bu elde etmek için geldiğimiz şeyden daha hayırlıdır." deyince, Ebû'l-Hayser onu dövdü ve azarladı. Îyas da sustu. Sonra hilf denilen antlaşmayı tamamlamadan Medîne'ye döndüler. İyas b. Mu'âz orada vefat et*ti. Onun Müslüman olarak vefat ettiği söylenmiştir.


Sonra Rasûlullah (s.a.s.), hacc mevsiminde Akabe yakınında bir Ensâr topluluğu ile karşılaştı. Hepsi Hazrec kabilesine mensup kişilerdi. Bu kişilerin adları şöyledir: Ebû Umâme Es'ad b. Zürâre b. Udes b. Ubeyd b. Sa'lebe b. Ğanm b. Mâlik b. en-Neccâr (Teymullah) b. Sa'lebe b. Amr b. el-Hazrec b. Hârise'dir.


Avf b. el-Hâris b. Rifâ'a [b. el-Hâris] b. Sevâd b. Mâlik b. Ğanm b. Mâlik b. en-Neccâr b. Afra.


Rafi' b. Mâlik b. el-Aclân b. Amr b. Âmir b. Zureyk b. Âmir b. Zu-reyk b. Abdi Harise b. Mâlik b. Gadb b. Cüşem b. el-Hazrec.


Kutba b. Âmir b. Hadîde b. Amr b. Sevâd b. Ğanm b. Ka'b b. Selime b. Sa'd [b. Ali b. Esed b.] Saride b. Tezid b. Cüşem b. el-Hazrec b. Harise.


Ukbe b. Âmir b. Nâbi b. Zeyd b. Heram b. Ka'b b. Ğanm b. Selîme.


Câbir b. Abdillah b. Ri'ab b. en-Nu'mân b. Sinan b. Ubeyd b. Adiyy b. Ganm b. Ka'b b. Selîme.


Rasûlullah (s.a.s.), onları İslâm'a davet etti. Allah'tan ki onlar Yahudilerin komşuları idiler. Zira Yahudilerin, Yüce Allah'ın zamanı yaklaşan bir peygamberi göndereceğini ve bu peygamberin çıkmak üzere olduğuna dair konuşmalarını sürekli duyuyorlardı. Onlardan bazıları: "Allah'a yemin ederiz ki bu zât Yahudilerin sizi onunla tehdit ettikleri peygamberin ta kendisidir.


Sakın, Yahudiler ona inanma ve tabi olmakta bizi geçmesinler!" deyip, hemen iman ettiler ve Müslümanlardan oldular. Rasûlullah'a: "Kavmimiz arasında iç ihtilaflar ve mücâdeleler olduğu halde biz onları bırakıp buraya geldik. Onların yanına geri dönelim. Bizi davet ettiğin İslâm'a biz de onları çağıralım. Muhtemeldir ki Allah senin de aracılığınla onları birleştirir. Şayet sana uyarlarsa senden daha azız ve şerefli kimse olmaz." dediler. Hepsi Medîne'ye döndüler. İnsanları İslâm'a davet ettiler. Böylece Medîne'de İslâm yayıldı. Öyle ki Rasûlullah (s.a.s.)'dan söz edilmeyen Ensâr'ın hiç bir evi kalmadı. Ertesi yıl Ensârdan on iki kişi tekrar Akabe'ye geldiler. Onlardan beş kişi, daha önce gelenlerdendi. Önce gelenlerden Câbir b. Abdillah gelememişti. Ensâr'dan yedi kişi ise yeni gelenlerdendi.

Prof. Dr. Sinsi 08-02-2012 03:19 AM

Cevâmiu's-Sîre (Siyerin Özü)
 

Birinci Akabe Biati




Ensâr'dan Akabe'ye yeni gelen yedi kişi şu kişilerdi: Mu'âz b. el-Hâris b. Rifâ'a b. Sevâd b. Mâlik b. Ğanm b. Mâlik b. en-Neccâr. Bu zât daha önce adı geçen AvFin kardeşi İbn Afrâ'dır.


Zekvân b. Abdi Kays b. Hâlede -veya Hâlid- b. Muhlid b. Âmir b. Zurayk. Zekvân adındaki bu kişi, Mekke'ye göç etmiş, Rasûlullah (s.a.s.) ile beraber kalmıştı. Bu yüzden hem Muhacir hem de Ensâr'dandır. Uhud Savaşı'nda şehid edildi.


Ubâde b. es-Sâmit b. Kays b. el-Esram b. Fihr b. Sa'Iebe b. Ğanm b. Avf [b. Amr b. Avf] b. el-Hazrec b. Harise.


Onların müttefiki, Beliyy kabilesinin Gusayne Oğulları'ndan Ebû Abdirrahman Yezîd b. Sa'lebe b. Hazme b. Esram b. Amr b. Ammâra.


Abbâs b. Ubâde b. Nadle b. Mâlik b. el-Aclân b. Zeyd b. Ganm b. Salim b. Avf b. Amr b. el-Hazrec b. Harise.


Yukarıda adı geçen beş kişi Hazrec kabilesindendiler.


Evs kabilesinden de iki kişi vardı. Bunlar: Abduleşhe] b. Cüşem b. el-Hâris b. el-Hazrec b. Amr b. Mâlik b. el-Evs b. Harise Oğulla-n'ndan: Ebû'I-Heysem Mâlik b. Teyyihan. [224]


Amr b. Avf b. Mâlik b. el-Evs b. Harise Oğulları 'ndan Uveym b. Saide.


Bu on iki kişi, kadınların biati üzere Rasûlullah (s.a.s.)'a biat ettiler. Daha savaşmakla emrolunmamışlardi. Medîne'ye döndüklerinde, Rasûlullah (s.a.s.) onlarla birlikte İbn Ümmi Mektum ve Mus'âb b. Umeyr'i de gönderdi. Mus'âb b. Umeyr, Müslümanlara Kur'ân ve şer'î hükümleri öğretiyordu. Müslüman olmayanları ise İslâm'a davet ediyordu. Medîne'ye vardıklarında, Ebû Umâme Es'ad b. Zurâre'nin evine misafir oldu. Mus'âb b. Umeyr, onlara imamlık ediyordu. İslâm'daki ilk Cuma namazını onlara kıldırdı. Beyâde Oğulları'nın taşlık arazisinde, Hadımat kuyusu denilen kuyunun yanında onlara Cuma namazını kıldırdı. Onlar kırk kişiydiler.


Mus'âb b. Umeyr aracılığıyla, Ensâr'dan birçok kişi Müslüman oldu. Sa'd b. Mu'âz ve Useyd b. el-Hudayr gibi kişiler de onun vasıtasıyla Müslüman olanlardandı. Onların Müslüman olmaları ile Abduleşhel Oğulları'nın tamamı, bir gün içerisinde kadın ve erkek olarak İslâm'ı benimsediler. Onlardan Usaynm dışında İslâm'a girme konusunda geri kalan kimseyi bilmiyoruz.


Adı Amr b. Sabit b. Vakş olan bu kişi, Uhud Savaşı'na kadar Müslüman olmadı. O zaman Müslüman oldu ve Yüce Allah'a hiç bir secdede bulunmadığı halde Uhud'da şehid düştü. Rasûlullah (s.a.s.) da, onun cennet ehli olduğunu bildirdi. Abduleşhel Oğullan'ndan ne bir erkek, ne de bir kadın münafık vardı. Hepsi samimi inanmış kimselerdendiler. Allah hepsinden razı olsun.


Ensâr'm hiç bir evi yoktu ki o evde Müslüman kadın ve erkek bulunmasın. Evs kabilesinin kollarından Benî Ümeyye b. Zeyd, Benî Hatme ve Benî Vakıf hariç. Bunlar Medine'nin el-Âvâlî denilen semtinde oturuyorlardı. Onlardan bir grup Müslüman oldu. Başkanları şair Ebû Kays Sayfi b. el-Eslet idi. Bedir, Uhud ve Hendek savaşları geçinceye kadar kendisinin ve kavminin Müslüman olmasını erteledi. Sonra hepsi birlikte Müslüman oldular. Hamd alemlerin Rabbine mahsustur.


Sonra Mus'âb b. Umeyr Mekke'ye döndü. Ensâr'dan Müslüman olan büyük bir cemaat, kavimlerinden henüz Müslüman olmayıp kabilelerinin dini üzere olan büyük bir topluluk içerisinde, hacc mevsiminde Rasûlullah (s.a.s.) ile buluşmak üzere Medine'den çıktı. Kendi kabilelerinin dinine göre hacc, Arapların o dönemde üzerinde bulundukları durum gibi idi. Onların hepsi hacc yapmak üzere Mekke'ye geldiler. Aralarında el-Berâ b. Ma'rûr da bulunuyordu. O dönemde kıble Beytü'l-Makdis olmasına rağmen, o, namazda Ka'be'ye dönmeyi istiyordu. Yol boyunca hep Ka'be'ye yönelerek namaz kıldı. Mekke'ye geldiğinde pişman oldu. Rasûlullah (s.a.s.)'dan bu konuda fetva istedi. Rasûlullah (s.a.s.), hoş karşılamadı. Gerçeği sorup danışmıştır. Allah rahmet etsin. Rasûlullah (s.a.s.), teşrik günlerinin ortalarında onlarla Akabe'de buluşmak üzere sözleşti. O gece geldiğinde, Ka'b b. Mâlik ve Selîme Oğulları'ndan birkaç erkek, henüz Müslüman olmayan bir lider olan Abdullah b. Amr b. Haram'ı İslâm'a davet ettiler. O gece Müslüman oldu ve biat etti. Akabe'ye gitme işi, orada hazır bulunan kabilenin kâfirlerinden gizli tutuldu. Kararlaştırılan gecenin üçte biri geçtiğinde, Medîneli Müslümanlar, kafilelerinden habersiz bir şekilde gizlice Akabe'ye gittiler.

Prof. Dr. Sinsi 08-02-2012 03:19 AM

Cevâmiu's-Sîre (Siyerin Özü)
 

İkinci Akabe Biati




Akabe'ye gelenler, kendi çocuklarını, kadınlarını ve canlarını korudukları gibi Rasûlullah (s.a.s.)'ı korumak; O'na ve ashabına yanlarına hicret etme izni vermek üzere Hz. Peygamber (s.a.s.)'e biat ettiler. Akabe'de o gece henüz Müslüman olmamasına rağmen, kardeşinin oğlunun işini sağlama bağlamak üzere Abbas b. Abdilmuttalib de bulunuyordu. Bera b. Ma'rur, o gece Allah'a samimi bağlanma ve Rasûlullah (s.a.s.)'a güven duyma konusunda övgüye değer bir konuma sahip oldu. Zira Rasûlullah (s.a.s.)'ailk biat eden kişi o idi. Onu Ebû'l-Heysem b. Teyyihan veAbbâs b. Ubâde b. Nadle takip etti. O gece Rasûlullah (s.a.s.)'a yetmiş üç erkek ve iki kadın biat ettiler. Rasûlullah (s.a.s.) onların içerisinde on iki başkan ; (nakîb) seçti. Bu kişiler:


Es'ad b. Zurâre: Daha önce Rasûlullah (s.a.s.)'a gelen altı ve on iki kişi arasında adından söz edilmişti.


Sa'd b. er-Rabi' b. Amr b. Ebî Züheyr b. Mâlik b. İmru'I-Kays b. Mâlik b. Sa'lebe b. Ka'b b. el-Hazrec b. el-Hâris b. el-Hazrec b. Harise.


Râfi' b. Mâlik b. el-Aclân b. Amr b. Âmir b. Zureyk. Daha önce Rasûlullah (s.a.s.)'a gelen altı ve on iki kişi arasında adından söz edilmişti.


El-Berâ b. Ma'rûr b. Sahr b. Hansa b. Sinan b. Ubeyd b. Adiyy b. Ğanm b. Ka'b b. Selîme b. Sa'd b. Ali b. Esed b. Saride b. Tezid b. Cüşem b. el-Hazrec.


Câbir'in babası Abdullah b. Amr b. Haram [b. Sa'lebe b. Haram] b. Ka'b b. Ganm b. Selîme b. Sa'd.


Sa'd b. Ubâde b. Duleym b. Harise b. Ebî Hezime b. Sa'lebe b. Tarif b. el-Hazrec [b. Saide b. Ka'b. el-Hazrec] b. Harise.


Münzir b. Amr b. Huneys b. Harise b. Levzan b. Abdivedd b. Zeyd b. Sa'lebe b. el-Hazrec b. Saide b. Ka'b b. el-Hazrec b. Harise.


Ubâde b. es-Sâmit b. Kays b. Usayrım b. Fihr b. Sa'lebe. Rasûlullah (s.a.s.)'a gelen on iki kişiden söz ederken, onun soyunu zikretmiştik.


Abdullah b. Revâha [b. Sa'lebe] b. İmru'1-Kays b. Amr b. İmru'l-Kays b. Mâlik [el-Eğar] b. Sa'lebe b. Ka'b b. el-Hazrec b. el-Hâ-ris b. el-Hazrec.


Bu dokuz kişi Hazrecîlerdendi. Onlardan biri olan Es'ad b. Zurâre, Amr b. el-Hazrec Oğulları'ndandı. Ubâde b. es-Sâmit adındaki bir kişi, Avf b. el-Hazrec Oğulları'ndandı. Abdullah b. Revâha ve Sa'd b. er-Ra-bi' adında iki kişi el-Hâris Oğulları'ndandı. Sa'd b. Ubâde ve el-Münzir b. Amr adındaki iki kişi, Ka'b b. el-Hazrec Oğulları'ndandı. Abdullah b. Amr, el-Berâ b. Ma'rûr ve Rafi' b. Mâlik adlarındaki üç kişi ise, Cüşem b. el-Hazrec Oğulları'ndandi.


Diğer üç kişi ise Evs kabilesindendiler. Onların adları şöyledir:


Useyd b. el-Hudayr b. Simak b. Atik b. Rafı' b. İmru'1-Kays b. Zeyd b. Abdileşhel b. Cüşem b. el-Hâris b. el-Hazrec b. Amr b. Mâlik b. el-Evs.


Sa'd b. Hayseme b. el-Hâris b. Mâlik [b. Ka'b] b. en-Nehhât b. Ka'b b. Harise b. Ganm b. es-Selem b. İmru'1-Kays b. Mâlik b. el-Evs b.


Harise. Es-Selem Oğulları'nın hepsinin nesli tükenmiştir. Onlardan kalan en son kişi Hârûn Reşîd döneminde vefat etmiştir. Biz Allah'a aidiz ve Ona döneceğiz. Böylece Rasûlullah (s.a.s.)'ın, "İnsanların sayısı çoğalacak. Ama Ensâr'ın sayısında bir artış olmayacaktır," şeklindeki uyarısı doğru çıkmıştır.


Rifâ'a b. Abdilmünzir b. Züneyr b. Zeyd b. Ümeyye [b. Zeyd] b. Mâlik b. Avf b. Amr b. Avf b. Mâlik b. el-Evs b. Harise.


Bazıları Rifâ'a'nm yerine Ebû'l-Heysem b. Teyyihan'ı saymışlardır. En iyi bilen Allah'tır.

Prof. Dr. Sinsi 08-02-2012 03:19 AM

Cevâmiu's-Sîre (Siyerin Özü)
 

Akabe Biatında Bulunanlar




Akabe'de, Rasûlullah (s.a.s.)'a biat eden başkanlardan başka Müslümanların isimleri:


Evs kabilesine mensup olanlar:


Abduleshel b. Cüşem b. el-Hâris b. el-Hazrec b. Amr b. Mâlik b. el-Evs b. Harise Oğulları'ndan:


Seleme b. Selâme b. Vekş b. Ruğbe b. Zeura b. Abdileşhel.


Harise b. el-Hâris b. el-Hazrec b. Amr b. Mâlik b. el-Evs Oğulları'ndan:


Züheyr b. Rafi' b. Adiyy b. Zeyd b. Cüşem b. Harise.


Onların müttefiki Ebû Burde b. Niyâr, (Hâni') b. Niyâr b. Amr b. Ubeyd b. Kilâb b. Duhman b. Ğanm b. Zubyan b. Humeym b. Kâhil b. Zuhl b. Huneyy b. Beliyy b. Amr b. el-Haf b. Kudâ'a.


Nabî b. Mecde' b. Harise Oğulları'nın el-Berrâk b. Kays b. Amir b. Nabi ailesinden Nuheyr b. el-Heysem.


Amr b. Avfb. Mâlik b. el-Evs Oğulları'ndan:


Abdullah b. Cubeyr b. en-Nu'mân b. Ümeyye b. el-Burek (İm-ru'l-Kays) b. Salebe b. Amr'dır.


Ma'n b. Adiyy b. el-Cedd b. el-Aclân b. Dubay'a. Beliyy kabilesinden onların müttefikidir. Yemâme savaşında şehid düştü.


Uveym b. Saide. Beliyy kabilesinden onların müttefikidir.


Evs kabilesinden Akabe'de bulunanların toplam sayısı on bir kişidir.


Hazrec kabilesinin en-Neccâr Oğulları boyundan Akabe'de bulunanlar. Onlar Teymullah b. Salebe b. el-Hazrec'in soyundan olanlardır:


Ebû Eyyûb Hâlid b. Zeyd b. Kuleyb b. Sa'lebe b. [Abd b.] Avf b. Garim b. Mâlik b. en-Neccâr.


Afra Oğullan'ndan Muâz, Mu'avviz ve Avf. Babalan: El-Hâris b. Ri-fâ'a b. el-Hâris b. Sevad b. Mâlik b. Ganm b. Mâlik b. en-Neccâr.


Umara b. Hazm b. Zeyd b. Levzan b. Amr b. Abd [b.] Avf b. Ğanm b. Mâlik b. en-Neccâr. Yemâme'de şehid düştü.


Amr b. Mebzul (Âmir) b. Mâlik b. en-Neccâr Oğulları ndan:


Sehl b. Atîk b. en-Nu'mân b. [Amr b. Atîk] b. Amr b. Âmir (Mebzul).


Benî Hudeyle'den Amr b. Mâlik b. en-Neccâr Oğullan'ndan:


Evs b. Sabit b. el-Münzir b. Haram b. Amr b. Zeyd Menât b. Adiyy b. Amr b. Mâlik b. en-Neccâr.


Ebû Talha Zeyd b. Sehl b. el-Esved b. Haram b. Amr b. Zeyd Menât b. Adiyy b. Amr b. Mâlik b. en-Neccâr.


Mazin b. en-Neccâr Oğullan'ndan:


Kays b. Ebî Sa'sa'a -adı, Amr'dır. -b. Zeydb. Avf b. Mebzul b. Amr b. Ganm b. Mazin. Bedir Savaşı'nda ordunun gerisinde bulunuyordu.


Amr b. Ğaziyye b. Amr b. Sa'lebe b. Hansa b. Mebzul b. Amr b. Ganm b. Mazin.


Hazrec kabilesinin en-Neccâr Oğulları boyundan Akabe'de bulunan erkeklerin toplam sayısı on birdir.


Belhars b. el-Hazrec Oğulları ndan Akabe'de Bulunanlar:


Harice b. Zeyd b. Ebî Züheyr b. Mâlik b. İmru'l-Kays b. Mâlik [el-Eğar] b. Sa'lebe b. Ka'b b. el-Hazrec.


Beşîr b. Sa'd b. Sa'Iebe b. Hilas b. Zeyd b. [Mâlik b. el-Eğar b.] Sa'Iebe b. Ka'b b. el-Hazrec b. el-Hâris b. el-Hazrec. Nu'mân b. Beşîrin babasıdır.


Abdullah b. Zeyd b. Sa'Iebe b. Abdirabbih b. Zeyd b. el-Hâris b. el-Hazrec b. Cüşem b. el-Hâris b. el-Hazrec. Ezan ile ilgili rüya gören zât budur.


Hallâd b. Suveyd b. Sa'Iebe b. Amr b. Harise b. îmru'I-Kays b. Mâlik [el-Eğar] b. Sa'Iebe b. Ka'b b. el-Hazrec.


Ukbe b. Amr b. Sa'Iebe b. Yuseyre b. Useyre b. Cidâre b. Avf b. Haris b. el-Hazrec. Bu zât, Ebû Mes'ûd el-Bedrî'dir. O ve Câbir b. Abdillah, Akabe'de bulunanların yaşça en küçükleriydiler.


Cüşem b. el—Haris Oğulları'nın Beyâde b. Âmir b, Züreyk b. Abdi Harise b. Mâlik b. Ğadb b. Cüşem b. el-Hazrec Oğulları boyundan:


Ziyâd b. Lebîd b. Sa'lebe b. Sinan b. Âmir b. Adiyy b. Ümeyye b. Beyâde.


Ferve b. Amr b. Vedfe b. Ubeyd b. Âmir b. Ümeyye b. Beyâde.


Hâlid b. Kays b. Mâlik b. Aclân b. Âmir b. Beyâde.


Beyâde b. Âmir'in kardeşi Züreyk b. Âmir Oğulları:


Zekvan b. Abdi Kays b. Hâlede b. Muhalled b. Âmir b. Züreyk b. Amir.


Selime b. Sa'd b. Ali b. Esed b. Saride b. Tezîd b. Cüşem b. el-Hazrec Oğulları'mn Ubeyd b. [Adiyy b.] Ğanm b. Ka'b b. Selime Oğulları boyundan:


Bişr b. el-Berâ [b.] Ma'rûr b, Sahr b. Hansa b. Sinan b. Ubeyd.


Et-Tufeyl b. Mâlik b. Hansa.


Sevâd b. Ğanm b. Ka'b b. Selime Oğulları'ndan: .


Şâir Ka'b b. Mâlik b. Ebî Ka'b b. el-Kayn b. Ka'b b. Sevâd b. Ğanm.


Süleym b. Amr b. Hadîde b. Amr b. Sevâd b. Ğanm.


Kutba b. Âmir b. Hadîde.


Kardeşi Yezîd b. Âmir.


Ebû'l-Yeser Ka'b b. [Amr b. Abbâd b.] Amr b. Sevâd b. Ğanm.


Yakın akraba olarak amcası oğlu olan Sayfi b. Sevâd b. Abbâd.


Sa'lebe b. Aneme b. Adiyy b. Nabi b. Amr b. Sevâd b. Ğanm.


Kardeşi Amr b. Aneme.


Yakın akraba olarak ikisinin amcasının oğlu olan Abs b. Amir b. Adiyy.


Yakın akraba olarak üçünün amcasının oğlu olan Hâlid b. Amr b. Adiyy.


Abdullah b. Uneys b. Es1 ad b. Haram b. Hubeyb b. Mâlik [b| Garım] b. Ka'b b. Teym b. Nufâse b. İyas b. Yerbu' b. el-Berk b. Vebere. Bu zât, Kudâ'a kabilesinden olup, onların müttefikidir.


Haram b. Ka'b b. Ganm b. Ka'b b. Selime Oğulları ndan:


Câbir b. Abdillah b. Amr b. Haram b. [Sa'lebe b. Haram b.] Ka'b b, : Ganm yaşça en küçükleriydi.


Sabit b. el-Ciz' (Sa'lebe) b. Zeyd b. el-Hâris b. Haram b. Ka'b.


Umeyr b. el-Hâris b. Lebde b. Sa'lebe b. el-Hâris b. Haram b. Ka'b.


Hadîc b. Selâme b. Evs b. Amr b. el-Furâfur, Beliyy kabilesinden olup onların müttefikidir.


Selime Oğulları'nın kardeşlen Udeyy b. Sa'd b. Ali Oğulları ndan:


Mu'âz b. Cebel b. Amr b. Evs b. Âiz b. Adiyy b. Ka'b b. Amr b. Üdeyy.


Selime Oğulları ve müttefiklerinden Akabe'de bulunanların toplam sayısı otuz üç erkektir. Bazıları, Evs b. Abbâd b. Adiyy b. Ka'b b. Amr'ı da onlara ilave etmişlerdir.


Avfb. el-Hazrec Oğulları'ndan:


El-Abbâs b. Ubâde b. Nedle b. Mâlik b. el-Aclân b. Zeyd b. Ğanm b. Salim b. Avf. Bu zât, hem Muhacir hem Ensâr'dır. Daha önce Hz. Peygamber (s.a.s.)'in yanına Mekke'ye hicret etmişti. Mekke'de O'nunla birlikte idi. Uhud Savaşı'nda şehid düştü. Allah ondan razı olsun.


Ebû Abdirrahman Yezîd b. Sa'lebe b. Hazme b. Asram b. Amr b. Ampara, Beliyy kabilesinin Guseyne kolundan olup, onların müttefikidir.


Amr b. el-Hâris b. Lebde b. Amr b. Sa'lebe. Bunlar dağa tırmanabilen kişilerdir.


El-Hubla (Salim b. Ğanrn b. Avf) Oğullan'ndan:


Rifâ'a b. Amr b. Zeyd [b. Amr] b. Sa'lebe b. Mâlik b. Salim.


Onların müttefiki Ukbe b. Vehbe b. Kelede b. el-Ca'd b. el-Hilâl b. el-Hâris b. Amr b. Adiyy b. Cüşem b. Avf b. Buhse b. Abdillah b. Gatafan b. Sa'd b. Kays b. Aylan b. Mudar. O da, Mekke'ye Rasûlullah (s.a.s.)'ın yanına hicret etmişti. Mekke'ye hicret edenler beş kişi idiler.


Ka'b b. el-Hazrec Oğulları'ndan daha önce adı geçen iki başkan: Sa'd b. Ubâde ve el-Münzir b. Amr.


İki kadın: Biri Umâra'mn annesi Nesîbe bint Ka'b b. Amr b. Avf b. Mebzul b. Amr b. Ğanm b. Mazin b. en-Neccâr. Yalancı Müseylime, Nesîbe'nin Habib b. Zeyd b. Âsim b. Ka'b adındaki oğlunu öldürdü. Diğer kadın ise Menî'in annesi Esma bint Amr b. Adiyy b. Nâbi b. Amr b. Sevâd b. Ganm b. Ka'b b. Selîme'dir.

Prof. Dr. Sinsi 08-02-2012 03:19 AM

Cevâmiu's-Sîre (Siyerin Özü)
 

KAYNAK


[1] "h" (ha) harfi, tahvil (dönüştürme, çevirme, değişiklik) kelimesinin kısaltılmışıdır. Tahvil kelimesi ise, hadİsçiierin isnadın başındaki değişikliğe İşaret etmek için kullandıkları bir kavramdır.


[2] Asıl nüshada İbn Ruyal el-Hicâzî diye yazılmıştır. Bu yanlıştır. Önsözde bunu açıkladık.


[3] İbn Hazm, Cevâmiu’s-Sire, Çıra Yayınları: 41.


[4] RasûUıIlah"ın soyu için bkz. İbn Hişâm, I, 1; İbn Sa'd, I/I, 27; et-Taberî, II, 172; Tehzîbu İb-ni Asâkir, I, 277; Telkîhu'l-Fuhûm, 5; İbn Seyyidi''n-nâs, I, 21; İbn Kesir, II, 252; Zâ-du'l-Me'âd, I, 28; Tehztbu'n-Nevevî, I, 21; Tâtihu'z-Zehebî, I, 18.


[5] Adiyy, Ka'b'ın oğludur. Cumâh ve Sehm ise, Amr b. Hesîs b. Ka'b'ın oğludurlar (el-Cem-hara, 150).


[6] İbn Hazm, el-Cemhara adlı eserinde şöyle der: Araplarda harekesiz lâm harfi ile "Melk b. Ki-nâne'den" başka bu isimde kimse yoktur. Diğerleri "Mâlik" şeklindedir (lâm harfinin esresi ve lâm'dan önce elif harfi bulunmaktadır.) Yine Dihkanların ileri gelenlerinden Fer gane hüküm*darı Bekr b. Melk'den başka "Melk" adının ardı] olduğu ikinci bir "Melk" adı bilmiyorum.


[7] Asıl nüshada Hudan diye yazılıdır. Düzeltme şu eserlere bakılarak yapıldı: el-Cemhara, 17; Nesebu Kureyş, 10; et-Taberî, II, 188.


[8] Kays kabilesi ve boylarının soyu için bkz. Cemharatu'l-Ensâb, 232-275.


[9] Abdulkays ve kabileleri için bkz. el-Cemhara, 278


[10] İbn Hazm'ın sözü, Gafık'ın, Akk'lardan başka bir kabile olduğu zannını vermektedir. Doğ*ru olanı ise, Ğâfık Oğulları'nm, Akk kabilesinin bir kolu olduğudur. Bkz. el-Cemhara, 309.


[11] £t-Tabert, I, I62'de îs ya da Isâ olarak isimlendirmiş; el-Cemhara, 474'de, îsâb olarak geç*mektedir. Bu, Tevrat'ın zikrettiği îsû'dür. El-Edûmiyyûn onun neslindendir. El-Cemha-ra'deki İbn Hazm'ın şu sözü de bu görüşü desteklemektedir: "Onun nesli, Hicaz ile Şam ara*sındaki es-Surat dağında İkamet ediyorlardı. Ancak onların hepsi göçüp gittiler." Bu sözler el-Edûmİyyûn için de uygundur.


[12] İbn Hazm, Cevâmiu’s-Sire, Çıra Yayınları: 42-44.


[13] Doğumu için bkz. İbn Hİşâm, I, 167; İbn Sa'd, I/I, 62; et-Taberî, II, 172; Tehıîbu İbn Asâ-kir, I, 280; Telkîim'l-Fuhûm, 4; İbn Seyyidi'n-Nâs, I, 26; İbn Kesir, II, 259; Târîhu'z-Zehe-bî, I, 21; el-İmtâ', 3.


Peygamberliği için bkz. İbn Hisâm, I, 249; İbn Sa'd, I/I, 126; et-Taberî, II, 201; İbn Seyyi*di'n-Nâs, I, 80; İbn Kesîr, II, 306; Zâdu'l-Me'âd, I, 33; Târîhu z-Zehebî, I, 67; eİ-İmtâ', 12. Yaşı için bkz. İbn Sa'd, II/II, 81; İbn Kesîr, V, 256; Târîhu'z-Zehebî, I, 67; el-İmtâ', 551.


[14] Siyer yazarları arasında, babası vefat ettiğinde Rasûlullah'ın kaç yaşında olduğu konusunda ihtilaf vardır (bkz. el-İmta', 5). Cumhura göre, babası vefat ettiğinde Rasûlullah (s.a.s.)'ın annesi O'na hamile idi .


[15] İbn Sa'd, II/II, 10, 29; el-Makrızî, el-İmtâ', 542, 543'te, rahatsızlığın Meymûne'nin evinde başladığı ve orada ciddileştiği, daha sonra Rasûlullah'ın Hz. Âişe'nin evine taşınması İçin hanımlarından izin istediği ve onların da izin verdikleri rivayet etmektedirler


[16] Suhûliye, Yemen'de bulunan Suhûl adında bir köye nİsbet edilmiştir. Oradan beyaz pamuk*lu kumaş getiriliyordu


[17] İbn Hazm'ın dışında başka bir kimsenin pijamadan söz ettiğine rastlamadık. En meşhur ri-vâyetler İbn Sa'd, II/II, 65'te zikredilenlerdir. Bu rivayetlerde, Rasülullah'ın, gömlek, sarık ve üstlüğü bulunmayan üç elbise İle kefenlendiği anlatılır.


[18] İbn Hazm, Cevâmiu’s-Sire, Çıra Yayınları: 44-45.


[19] İbn Sa'd, et-Tabakûl 1/1, !12'de, RasûluIIah'a Vahyin İnişi başlığından sonra, Peygamberli*ğin Belirlileri adında bir başlık koymuştur. İbn Kesîr, VI, 74'de bu konuyu geniş bir şekilde ele almış ve bu konu ile iigili hadîsleri istihraç etmiştir. Ebû Nu'aym, "Delâilu'' n-Nübüvvc" adlı eserinde, özellikle 22. ve 29. bölümlerde bu konuyu detayhca anlatır. Bu konuda Suyû-tî'nin e!-Rasai<iu'-~Kührû adlı bir eseri bulunmaktadır. Beyhakı, konuyu yazma eseri Delâ-ihı'n-Nübüvvc'dc anlatır. Bkz. el-Mevâhibu -Ledımniyye, I, 453. Yine bkz. Sahîhu'l-Bu-harî, 4, 191 "Alâmatü'n-Niibüvve" başlığı; Târîhu'z-Zehebî, 1, 74, 240 v.d.


[20] Bir tahıl ölçeğidir. Bir kişinin iki avucunu doldurmasına da müd denilmiştir.





[21] Bu konuda Yüce Allah’ın, Rasulü (s.a.s.)’ne emri vardır: “(Ey Muhammed, onlar Şayet iddia ettiğiniz ahiret yurdu Allah katında diğer insanlara değil de yanlızca size aitse ve bu iddanızda doğru iseniz, haydi ölümü temnni edin (bakalım), de. Onlar, kendi elleriyle önceden yaptıkları işler (günahlar ve isyanları) sebebiyle hiçbir zaman ölümü temenni etmeyeceklerdir. Allah zalimleri iyi bilir.” (Bakara, 94-95). Yüce Allah, Rasulü’ne şöyle de emretmiştir: De ki: Ey Yahudiler! Bütün insanlar değilde, yalnız kendinizin Allah’ın dostları olduğunu idda ediyorsanız, bunda da samimi iseniz, haydi ölümü temenni edin (bakalım)İ Ama onlar, önceden yaptıklarından dolayı ölümü asla temenni etmezler. Allah , zalimleri çok iyi bilir.” (Cum’a, 6-7).


[22] Rasûlullah (s.a.s.), Suraka b. MâUk'e hitaben şöyle buyurmuştur: "Kisra'nın bileziklerini taktığında kendini nasıl hissedersin?" Fetihler gerçekleştiğinde Ömer, Kisra'nın bilezikleri*ni getirdi. Surâka'yi çağırıp kollarına taktı


[23] İbn Hazrn, Rasûlullah için "oria boylular gibi" demektedir. İbn Sa'd ve diğerleri İse, O'nun boyu için "orta boyun üzerinde" tabirini kullanmaktadırlar.


[24] Mübâhele, lanetleşme demektir. Necran Hristiyanları ile ilgili mübâhele, Âl-İ İmrân, 61 'de zikredilmekledir. Bkz. İbn Hişâm, II, 233; İbn Sa'd, I/II, 84; el-İmtâ', 502


[25] El-Cemhara, 268; İbn Hişâm, IV, 213; et~Taberî, III, 165; İbn Seyyidi'n-Nâs, II, 232; el-îm-îa , 508; el-Eğânî, XV, 130'da soyu aynı bu şekildedir. İbn Sa'd, I/II, 51'de bu kişinin nese*bi şu şekildedir: Erbed b. Rabîa b. Mâlik b. Ca'fer. Bu, İbn Sa'd'ın eserine nasıl geçmiş ol*duğunu bilemediğimiz bir yanılgıdır. Şayet bu hata İbn Sa'd'den kaynaklansaydı, ondan alıntı yapan ümmetin âlimleri ya onu düzeltirlerdi ya da onun soy bilginlerinin görüşlerine aykırılığını belirtirlerdi. Belki de bu nüshayı yazan kişi, İbn Sa'd'm kitabından: "Erbed, Le-bîd b. Rabîa b. Mâlik b. Ca'fer'in kardeşidir." dediğini görmüş ve yanılgı eseri oiarak bir so*yu diğeri ile karıştırmış olabilir. Şüphesiz Erbed b. Kays, Lebîd b. Rabîa'nın anne tarafından kardeşidir.


[26] Bu sahabîKatâdeb. Nu'mân'dır. Uhud Savaşı'nda onun gözü yaralanmıştı. Bkz. İbn Hişâm, III, 87.


[27] İbn Habîb, el-Hakem'i alaycılardan saymamıştır. Fakat Rasûlullah'a eziyet edenler arasın*da onun adını zikretmiştir (el—Muhabbev, s., 157.). El-hfîab, Usdu'l-Gâbe, ei-Isâbe adlı eserlerde anlatıldığı kadarıyla, el-Hakem'in biyografisinde, İbn Hazm'ın burada zikrettiği şeye işaret eden bir ifadeye rastlanıl m anlaktadır. Ne var ki Belâzurî, Ensâbu'i-Eşraf (V, 27)'da böyle bir olay zikretmektedir. Dei" ki: "EI-Hakem, Rasûlullah'ı dini konusunda kü-çümsüyordu. Rasûlullah'ın arkasında yürüyor, kaş göz hareketlerinde bulunuyor, onu taklit ediyor, ağız ve burnunu eğiyordu. Namaz kıldığında onun arkasında durup, parmaklarıyla işa*retlerde bulunuyordu. Sonra onun aklî dengesi bozuldu. Ölünceye kadar hep titredi durdu.


[28] Asıi adi: "el-Hâris b. Ebi'i-Avf'dir. El-Cemhara, 24i; Tabakam İbn Selâm, 566; İbn Hi-şâm, III, 226'de de belirtildiği gibi doğrusu da böyledir. Zikredilen el-Hâris ise, Ahzâb Sa-vaşı'nda Benî Mürre'nin lideriydi. Daha geniş bilgi için e!-!sobe'deki biyografisine bakınız


[29] El-Eğânt(XI, 89}'de, annesinin adı Karsafe olarak geçmektedir. Bersâ (abraşlı) diye adlan*dırılması, abraşlı olduğundan değil beyazlığından dolayıdır, denilmekledir. Ibnu'l-Enbârî, Serhu'l-Mufaddaliyâl (s., 336).)'ta: "Karsafe onun anneannemidir. Annesinin adı ise Cem-re'dir. Cebre olduğu da rivayet olunmuştur." Demekledir.


[30] İbn Hazm, Cevâmiu’s-Sire, Çıra Yayınları: 46-51.


[31] Rasûluüah'm Hacc ve umreleri için bkz. İbn Seyyidi'n-Nâs, II, 28ü; Zâdu'l-Me'ûd, I, 357, 364; İbn Kesir, V, 215. İbn Seyyidi'n-Nâs, O'nun dört umre yaptığını kabul etmektedir. Müş*riklerin Hudeybiye'de engellediği umreyi de hesaba katmaktadır. İbn Kesîr d aynı görüştedir.


[32] Mekke ile Taif arasında bir suyun adı olan bu kelimeyi, hadisçilerGi'irrâne diye okumuşlar*dır. Edebiyatçılar ise bu okunuşu yanlış bularak Ci'râne diye okumuşlardır.


[33] İbn Hazm, Cevâmiu’s-Sire, Çıra Yayınları: 51-52.


[34] Rasülullah (s.a.s.)'ın gazveleri hakkında bkz. Vakıdî, II, 8; İbn Habîb, 110-125; İbnu'l-Cev-zî, Teikthu''l-Fuhûm, 22-36 fonu'I-Kayyim, Zâdu'l-Me'âd, I, 66; Ebû Nu'aym (Delâ-ılu'n-Nühüvve, 173); îbn Kesîr, V, 2!6'da, bu yazarların her biri gazveler için bağımsız bir liste aktarmışlardır. Diğer siyer kitapları ise onları detaylı bir şekilde anlatmışlardır. Bu gaz*velerin sıralanışı ve ondan sonraki konu olan Rasûlullah'in Gönderdiği Seriyyelerîn gönde*riliş sıralanışında olduğu gibi çok ihtilaf vardır. Siyer ehlinden, İbn Hazm'ın tercih etliği sı*ralanışa en yakın sıralama İbn Hişâm'ındır. Şu da var ki İbn Hişâm, Uşeyre Gazvesi'ni dör*düncü sırada göstermiştir. İbn Hazm ise, İbn Habîb'in yaptığı gibi onu Üçüncü sırada göster*miştir, jbn Hişâm, gazvelerin sayısını 27 olarak; İbn Hazm ise 25 olarak kabul eder.


[35] İbn Hazm, Cevâmiu’s-Sire, Çıra Yayınları: 52-53.


[36] Rasûlullah (s.a.s.}'ın gönderdiği seriyyeier hakkında bkz. Vahdî, 2-8; el-Muhabber, 116; Ensâbıt'l-Eşmf, c. I, vrk., 179-186; Telkîhu'l- Fuhûm, 22-36; Zâdu'i-Me'âd, I, 66.


[37] Yakut'un dediğine göre (III, 25), "mere" kelimesi kadın anlamında olan "mer'e" kelimesi nin basitleştirilmiş/hafiflcşlirilmiş şekildir.


[38] İbn Sa'd (l/U, 24)'de şöyle der: "EI-Karde, Necid bölgesinde Rabaze ile Gamre arasında bu*lunan dağlık bir bir yerin adıdır."


[39] Zu'1-Kassa, Medine'den 24 mil uzaklıkta olan bir yerdir. (İbn Sa'd, I/II, 61; el-İmtâ', s. 264).


[40] Ei-Ğamre, İbn Hişâm, Yâkût ve İbnu'l-Fakih'in de zikrettiği gibi, bu kelimenin sonunda t harfi vardır. Ğamre, Necİd yolu üzerinde bulunan, Medine'ye bağlı bir yerdir. Makrızî, bu kelimenin sonundaki t harfini silmiştir (s. 264); İbn Sa'd, Ukkâşe b. Mihsan'ın biyografisi*ni anlatırken (II/I, 61), "Rasûlullah (s.a.s.) onu Gamr'e, talihli Gamr'e gönderdi. Gamr, Feyd'den iki gece uzaklıkta, Benî Esed'e ait bir suyun adıdır." Demektedir.


[41] Katan. Feyd bölgesinde bir dağdır. Necid'de bulunan bu dağda, Benî Esed b. Huzeyme'ye ait bir su bulunmakladır.


[42] İbn Hişâm, IV, 260; el-İmtâ', 256'da, Kuretâ, Benî Bekr b. Kilâb'dandır, denilmiştir.


[43] İbn Hİşâm, IV, 260; Vakıdî, s. 5; İbn Sa'd, II/I, 62 ve Yakut'ta da yazıldığı gibi doğrusu eİ-Hemûm'dur.


[44] Hisma, Eyle ve İsrâîl Oğulları Tİlı'inin kenarı ile Benî Uzre toprakları arasında olan dağ ve yerin adıdır.


[45] Asıl nüshada el-Tarak şeklinde yazılıdır. Vakıdî, 5; İbn Sa'd, II, 63; el-Imta', 266 ve Yakut'a göre düzeltildi. Vakıdî der ki: "Et-Taraf, Mcdîne'dcn otuz altı mü uzaklıkladır." demektedir. Makrızî ise, bu yerin Irak yolu üzerinde Nahl bölgesinde olduğunu bu ifadeye eklemiştir.


[46] El-İmta (s. 413)'da, Ebû Âmir'in, Ebû Musa'nın kardeşi olduğu belirtilmiştir. Rasûlullah (ş.a.s.), onu Evtas'a Huneyn'in hemen akabinde göndermiştir.


[47] İbn Hişam, Vakidi ve el İmta’da bu isim Süfyan b. Halid olarak geçmektedir.


[48] Bu ilâve, İbn Hişâm, VI, 271; İbn Sa'd, II, 91; el-İmtâ', 334'e bakılarak yapılmıştır.


[49] Cuheyne kabilesinin el-Hurak kolu: Benî Humeys b. Artır b. Sa'lebe b. Muvaddıa'dir. (Bkz. el-Cemhara, s. 417).


[50] Asıl nüshada Vakam'dır. İbn Hişâm, IV, 275; İbn Sa'd, I/II, 96; et-İmtâ', s. 356'ya göre düzel*tildi. İbn Sa'd, îbn Seyyidi'n-Nâs, II, 161 ve el-Imtâ'm her birinde bu seriyye, Katâde b. Rib'î seriyyesi olarak adlandırılmıştır. Seriyyenin kendi durumu ile ilgili bir ihtilaf yoktur. İhtilaf sa*dece seriyyeye kimin başkanlık ettiği konusunda olmuştur. İbn Hişâm buna îbn Ebî Hadred se*riyyesi demiştir. Ebû Katâde'yi de bu seriyye ile birlikte çıkan biri olarak zikretmiştir.


[51] Siyer kitaplarında bu seriyye "Hibt Gazvesi" olarak adlandırılmıştır. Zira Müslümanlar "Hıbt" denilen bir çeşit ağacın yapraklarından yemişlerdi. (Bkz. İbn Sa'd, I/II, 95; İbn Sey*yidi'n-Nâs, H, 158, el-İmta, 354).


[52] İbn Hişâm (IV, 282), Amr b. Ümeyye'nin seriyyesinden söz ederken, bu seriyyenin İbn İs-hâk'in zikrettiği seriyyelerden olmadığına; İbn Hişâm'ın bunu ilave ettiğine işaret etmektedir.


[53] Asıl nüshada Ebû Ukayl olarak geçmekledir ki yanlıştır


[54] Asıl nüshada "Câbir b. Halef..." geçmektedir. Bu yanlıştır, En azında Kürz'ün soyundan ba*basının adı silinip kaybolmuştur.


[55] İbn Hazm, Cevâmiu’s-Sire, Çıra Yayınları: 53-56.


[56] Rasûlullah (s.a.s.)'m vasıfları hakkında bkz. İbn Sa'd, I/II, 120; Müsnedu'1-İmam Ahmed b. Hanbel, thk. Ahmed Muhammed Şâkir, (684, 744, 746, 796, 944, 946, 947, 1053, 1122, 1299, 1300) nolu hadislere, et-Tirmizî, eş-Şemâil, şerheden Ali ei-Kârî, c. I, s. 8-67; Tehzî*bu İbnAsâkir, 1, 314; İbn Seyyidi'n-Nâs, II, 323; Tarîhu'ı-Zehebî, I, 243; Tehzîbu'n-Neve-vf, I, 25; İbn Hazm'ın burada zikrettiği bazı vasıflar, Enes'den rivayet olunan hadisten (bkz. İbn Sa'd, I/II, 123) ve Müsned'deki numaralarına işaret ettiğimiz Ali b. EbîTâlib'in rivayet ettiği hadisten alınmıştır. İsimleri konusunda İse bkz. İbn Sa'd, I/I, 64; et-Taberî, III, 185; İbn Asâkir, I, 73; Telkîhu'l-Fuhûm, s. 6; Zâdu'i-Me'âd, s. 38; Târthu'z-Zehebt, I, 24; Târî-hu'l-Hamis, I, 206; Tehzîbu'n-Nevevf, I, 22; İbn Sa'd onun isimlerine el-Hatem/el-Hâlim ve Rasûlu'r-rahme (rahmet elçisi) adlarını da eklemiştir,


[57] Bkz. İbn Sa'd, I/II, 135, Rasûlullah (s.a.s.)'m yaşlılığından söz etliği yer.


[58] İbn Hazm, Cevâmiu’s-Sire, Çıra Yayınları: 57.


[59] Bu bölümün sıralaması, eİ~Muhabber, (s. I25)'den bazı yönlerden farklıdır. Belâzurî'nin, Fuiûhu'l-Buldûn adlı eserinin değişik yerlerinde, Rasûiullah'ın emirlerinin adlan zikredil*mektedir. Aynı yazarın, Ensâbu' l~Eşrâf, I, 255-256'da emirler ile ilgili Özel bir bölüm var*dır. Yine bkz. Zâdu'l-Me'âd, I, 64.


[60] El-Muhabber (s. 126)’de buna ek olarak, ZiyadIn aynı zamanda Hadramevt’in zekâtını da toplamaya memur olduğu kaydedilmektedir.


[61] Ebû Süfyân'ı.Amrb. Hazin 'dan sonra Necrân'a vali olarak tayin etti. (bkz. Futûhu' I-Buldân, s.76).


[62] Kura Urayne hakkında bkz. Kitâbu'I-Emvâl, nr., 23.


[63] Belâzurî {Fıuûh, s. 88), ilk önce el-Alâ'nın daha sonra ise Eban b. Sa'îd'in Bahreyn'e vali olarak atarrdığı görüşünü benimsemiştir


[64] Asıl nüshada, Arfec b. Amr b. Zeyd şeklindedir. Bu yanlıştır. îbn Sa'd ve diğer eserlere gö*re düzeltme yapılmıştır.


[65] İbn Sa'd (I/VI, 146), Mahmiye b, Cez'in, Muraysı' günü humusu ve Müslümanların payının paylaşımı için görevlendirildiğini zikretmektedir. Bunun yanında genel olarak bütün humus*ların ona havale edildiği görüşünü destekleyen başka bir rivayet de geçmektedir.


[66] İbn Hazm bu şekilde bildirmektedir. İbn Habîb İse, Muaykıb'ın ganimetleri taksim edilmesi görevine tayin edildiğini bildirmektedir. Muaykıb'ın biyografisi için bkz.İbn Sa'd, (1/IV, 86).


[67] İbn Sa'd, I/IV, İ57; ei-İstiab ve Usdu'i-Ğâbe'de, Amr b. Abese'nin biyografisi bulunmak*tadır. Ahmed b. Hanbel, Müsned, IV, ] 11-115, 385-388'de de bulunmaktadır. Ne var ki zik*redilen eserlerde, onun câhiliye döneminde Rasûlullah'ın arkadaşı olduğuna dair bir bilgi yok. Şu da var ki Amr b. Abese, İslâm'a ilk girenler arasındadır. Öyle ki İslâm'a giren dör*düncü kişi olduğunu söylüyordu.


[68] İbn Sa'd ve Usdu'l-Ğâbe'de, İyad b. Hamad; Lisânıı'l-Arab ve el-İsâbe'âc ise İyad b. H> mâr diye yazılıdır. Bu zâtın adlandırılması konusundaki açıklamasında İbn Hacer: "Babası meşhur olan hayvandır. Böyle bir adın kimseye verilemeyeceğini sanan bazı itirazcı fakihler bu kelimeyi yanlış telaffuz edip yazmışlardır." demektedir


[69] Kitabın asıl metninde silinip kaybolmuştur.


[70] EI-îsâbe'de bulunan biyografisinde: "Dehhâk, kılıcını kuşanıp Rasûlullah (s.a.s.)'ın baş


ucunda beklemekle idi." denilmektedir. Rasûlullah (s.a.s.)'ın huzurunda baş kesenler için


bkz. Telkîhu'l-Fuhûm (s. 38); Zâdu't-Me'âd, I, 63.


[71] İbn Hazm, Cevâmiu’s-Sire, Çıra Yayınları: 58-59.


[72] Kâtiblerin İsimlen ile ilgili olarak bkz. Ensâbu''l-Eşrâf, I, 256; Futûhu''I—Buldan, 478; el-Cehşiyarî, s. 12; Telkîhu'l-Fuhûm, 37; Zâdu'İ-Me'âd, I, 59; Tehzîbu'n-Nevevî, I, 29; İbn Seyyidi'n-Nâs, II, 315; burada onların sayıları çoktur. Et-Terâtîbu''l-İdariyye (I, 114) adlı eserin yazarı, İbn Asâkir'den alıntı yaparak, onların Târîhu Dımaşkak sayılarının yir*mi üç olduğunu belirtmektedir. Behcetu'l-Mecâlis adlı eserde, onların sayıları yirmi beşe kadar ulaşmıştır. Yine bkz. ei-İstîab, Zeyd b. Sabit biyografisi.


[73] İbn Hazm, Cevâmiu’s-Sire, Çıra Yayınları: 60.


[74] Rasûlullah (s.a.s.)'ın müezzinleri, muhafızları, şâirleri ve hatipleri gibi çeşitli konulardan bahseden bu bölüm için bkz. Zâdıt'l-Me'âd (I, 63-66); Teikthu'l-Fuhûm, 38.


[75] Rasûlullah (s.a.s.)'ın müezzinleri, muhafızları, şâirleri ve hatipleri gibi çeşitli konulardan bahseden bu bölüm için bkz. Zâdıt'l-Me'âd (I, 63-66); Teikthu'l-Fuhûm, 38.


[76] Burada yazılanlar el-Cemhara (s. 161 )'dekiler ile uyum içerisindedir. Usdu'l-Ğâbe''de ise bu ad Adiyy olarak geçmektedir.


[77]Nevevi de bu adı bu şekilde bu şekilde kaydetmiştir(I,264). Bu zatın adı Nafi’dir. Bundan başka değişik isimlerde söylenmiştir. Beyâda Oğullarının kölesi idi. Biyografisi için bkz. Usdu’l-Gabe; yine bkz. İbn Sa’d, “Rasullah’ın kan aldırması” bölümü (I/II, 143) .


[78] İbn Hazm, Cevâmiu’s-Sire, Çıra Yayınları: 60-61.


[79] Elçileri için bkz. İbn Hişâm, IV, 254; İbn Sa'd, I/II, 15; el-Muhabber, s. 75; îbn Seyyidi'n-Nâs, H, 260-270; İbn Kesîr, IV, 262; d4mta 307; Tehztbu'n-Nevevî, I, 30.


[80] İbn Sa'd, I/Iİ, 18 ve İbn Seyyİdu'n-Nâs'da Ceyfer ve Abd diye yazıldın.


[81] Kitabın asıl metninde Amr b. Amir olarak yazılmıştır. Düzelti İbn Hişâm'a göre yapıldı.


[82] îbn Hişâm'da. Abdu Kcİâİ eİ-Hİmyerî şeklinde kaydedilmiştir.


[83] Kitabın ası] metninde burası boşluktur. Bu fazlalık rical kitaplarına göre yapılmışın". Adına "Hâbû" da denilen "Me'bûr", Mâriye'nin yakınlarından, iğdiş_edilmiş bir Kıbtî'dir. Mu-kavkıs, onu Hz. Peygamber'e hediye etti (el-/sâbe ve Usdul-Gâbe).


[84] Daha detaylı bilgi için bkz. İbn Sa'd, I/II, 15-38.


İbn Hazm, Cevâmiu’s-Sire, Çıra Yayınları: 61-63.


[85] Bu konu için bkz. el-Muhib eî-Taberî, e's-Simtu's-Semîn; Rasûlullah (s.a.s.)'ın hanımları*nın biyografileri için bkz. İbn Sa'd, VIII, s. 35 v.d.; Yine bkz. İbn Hişâm, IV, 293; el-Mu-habber, .s. 77; İbn Asâkir, I, 292; Telkîhu'l-Fuhüm, s. 9; Zadu'l-Me'âd, I, 51; Tehzî-bu'n-Nevevf, I, 27; îbn Seyyidi'n-Nâs, II, 300; îbn Kesîr. V, 291.


[86] El-Mevâhibu’l-Ledünniyye (I, 75)’de Haticenin hicretten bir yıl önce vefat ettiği yazılıdır. İbni Hazm’ın kendisi başke bir yerede bu görüşü söylemiş ve bu konuda icma olduğunu idda etmiştir. Oysa bu görüş, burada belirttiği görüşe aykırıdır. Belkide çoğu zaman olduğu gibi bu konuda da yanlışını düzeltmiş olabilir.


[87] İbn Sa'd ve İbn Hişâm'da da aynı bu şekilde geçmektedir. Fakat el-Cemhara, s.133; Nese-bu Kureyş, s. 22; el-Muhabber, s. 79; eî-lsâbe adlı eserlerde İse Âiz olarak geçmekledir. Ebû Zer el-Huşenî, bu iki isim arasındaki fark için çok dakik bir ayırımda bulunmuş ve de*miştir ki: "Ömerb. Mahzûm'un soyundan olanlara Âbid; İmrân b. Mahzûm'un soyundan olanlara ise Aiz denilir."


[88] İbn Hişâm da aynı bu şekilde belirtmiştir. Yani Ebû Hâle, Hatice'nin Atik b. Abid'den son*raki eşidir. İbn Abdilberr ise, onun ilk eşinin Ebû Hâle, ondan sonrakinin de Afîk olduğu görüşünü benimsemiş ve çoğunluğun benimsediği görüş olduğunu söylemiştir. İbn Sa'd ve el-Muhabber'm yazarı da aynı görüşü belirtmişlerdir.


[89] Kitabın asıl metninde, en-Nebbâş yerine el-Abbâ.s yazılıdır. Düzelti el-Cemhara s. İ99; el-İsâ-bc (Hatîce'nin biyografisi) ve (Hind b. Ebî Hâle biyografisi, VI, 293-294) göre yapılmıştır.


[90] Kitabın asıl metninde, Cerve yerine Surad yazılıdır. Düzelti el-Cemhara (199); d-Muhah-ber (78); Mekâlilut-Tâlibiyyîn (48) ve en-Nekâid (438) adlı eserlere göre yapılmıştır.


[91] İbn Hazm, el-Cemhara adlı eserinde, Hasan'ın dayısı Hind'den Rasûlullah (s.a.s.)'in vasıf*larını rivayet ettiğini belirtmiştir. Bu konudaki hadisini et-Tirmizî, e§-Şemâiî (I, 38 v.d. Şerhu Al iyyu' I-Kârî'den)'de yine el-Beğevî, et-Teberânî ve diğerleri rivâyel etmişlerdir. Nitekim Hafız |îbn HacerJ e!-İsâbe, (VI, 294)"de bu rivayeti zikretmiştir.


[92] Adının Huzeyfe olduğu Mus'âb ez-Zübeyrî, Nesebu Kurevş (s. 300)'dekiler ile uyum içe-


risindedir. İbn Sa'd, (VIII, 60) "Ümmü Seleme" nin biyografisinde ise adının Süheyl oldu*ğu belirtilmiştir. El-Hâfız, el-îsâbe'd& iki görüşü de zikretmiştir. Ebû Ümeyye'nin "Za-du'r-rekb" (kervan azığı) lakabını aldığı konusunda görüş birliği vardır.


[93] İbn Hişâm, Dürre'yi zikretmemiş onun yerine Rukayya'yı zikretmiştir (bkz. IV, 294).


[94] El-Hatib, Tûvîhu Bağdûd'&d, ez-Ziyadî'nin biyografisini yazmış. Et-Taberî, h. 241 yılı olaylarını anlatırken, onun el-Mutevekkil'in halifeliği döneminde doğu kadılığına atandı*ğını belirtmektedir. Vakıdî'yi dinlemiş olan ez-Ziyâdî'nin iyi bir tarih kitabı vardır.


[95] Güvenilir, âlim, muttakî olan bu zâtın adı Ebû Bekir b. Züheyrb. Harb b. Şeddâd'dir. İnsanla*rın önemli günlerinden ve edebiyat öncülerinden haberdar biriydi. Tarih ilmi sahasında müs*takil eserler yazmıştır. El-Halib: "Onun tarihinden daha çok yararlı bir tarih bilmiyorum. An*lattığını mükemmel anlatırdı." demiştir. H. 205 yılında doğmuş. 299 yılında vefat etmiştir.


[96] Hicaz takibi Ebû Muhammed Atâ b. Ebî Rebah olması muhtemeldir. O ve Mucâhid, Mek*ke'de fetvaları ile temayüz etmişlerdi. H. 114 yılında vefat etmiştir, (bkz. İbn Sa'd, V, 344).


[97] Hem İbn Sa'd (VIII, 81) hem de İbnu'1-Esîr (Usdu'I-Ğâhe), Zeyneb'in H. 20 yılında vefat ettiğini belirtmişlerdir. Bu onun, Ömer'in halifeliğinin ilk günlerinde değü, son günlerinde vefat ettiğini gösteriyor. Fakat onun Rasûlullah'dan sonra ilk ölen hanımı olduğu konusun*da ihtilaf yoktur.


[98] Bu adın Abid mi yoksa Aiz mi olduğu konusunda kaynaklar arasındaki ihtilaflara daha ön*ce değinmiştik.


[99] Kitabın asıl metninde Hazîme olarak geçer. El-Cemhara (228), Nesebu Kureyş (16) ve el-İmtâ' (195)'a göre yukarıda bu ad Cezîme olarak düzeltilmiştir.


[100] İbn Hazm'ın, "Cuveyriyye daha önce Abdullah b. Cahş ile evli idi." sözü, İbn Hişâm (IV, 296)'da yer alan vees-Sımt adlı eserin yazarının belirttiği (s. 117) ifadeler ile uyum için*dedir. İbn Sa'd, el-İmtâ' adlı eserin yazan, el-Muhib et-Taberî ve İbn Seyyidi'n-Nâs ise, onun daha önce kendisine İbn Ebî Dirâr b. Habîb denilen amcası oğullarından bir kişi ile evli olduğunu belirtmişlerdir. İbn Sa'd'ın belirttiği diğer bir rivayete göre ise, evli olduğu kişinin adı Safvân b. Mâlİk'tir. Usdu'l-Ğâhe ve ibn Seyyidi'n-Nâs'da zikredilen bir riva*yette ise, bu kişinin Mesâfi' b. Safvân olduğu yazılıdır.


[101] İbn Sa'd, V, 85.


[102] İbn Hacer, cl-İsâbe'de: "Adının Hind olduğu söylenmiştir. Doğrusu Ramle'dir." demekledir.


[103] İbn Hazm'ın ifadelerinin bağlamında, Ümmü Habîbe Habeşistan'dayken, RasûSullah'ın onunla evlendiği anlaşılmakladır. Katâde'nin bir rivayetinde ise, Rasûİullah onunla ancak o Medîne'ye geldikten sonra evlendi denilmekledir, ibn Hacer, el-İsâbe'de: "Katâde'nin zikrettiği rivayet, İbn Hazm'ın İddiasını reddetmektedir." demektedir. Bununla birlikle da*ha sonra İbn Hacer: "Ümmü Habîbe'nİn Habeşistan'da bulunduğu sırada, Hz. Peygamber'in kendisi ile evlendiği konusunda görüş birliğine (icmâ') varılmıştır." demekledir. İbn Hazm'ın görüşü, bu icmâ' dan soyutlanmadığına göre, Katâde'nin rivayeti nasıl olur da İbn Hazm'ın İddiasını reddedebilir?


[104] Kitabın asıl metninde Fahas diye yazılıdır. Et-Taberî (I, 198) ve et-Cemhara (469)'ye gö*re düzeltilmiştir. Tevrat'ta (111/17) ise Kahat olarak geçmekledir.


[105] Vakıdî'nin bu rivayeti için bkz. İbıı Sa'd, VIII, 92. İbn Sa'd, onun H. 52'de vefat ettiğine dair başka bir rivayet daha zikretmektedir.


[106] E!-İsâbe'de de Herm olarak geçmektedir. İbn Sa'd, VIII, 94 ve Usdu'l-Ğâbe'de Hezm di*ye yazılıdır.


[107] Şerif, Mekke'den on mil uzaklıkta bir vadidir.


[108] Bu zât, Şebâb (genç) lakaplı tarih ve tabakât yazarı Halife b. Hayyât el-Hâfız el-Basrî'dir. H. 240 yılında vefat etmiştir {Biyografisi için bkz. Tehzîbu d-Tehzîb ve İbn İmâd, Şezerû-tu'z-Zeheb). İbn Hazm'ın ve İbn Asâkir (I, 308)'in ondan alıntı yaptıkları zât budur.


[109] Yüce Allah'ın şu sözüdür: "Eğer Allah'ı, Peygamberini ve ahiretyurdunu diliyorsanız, bi*lin ki, Allah, içinizden güzel davrananlar için büyük bir mükâfat hazırlamıştır. Ey Peygam*ber hanımları! Sizden kim açık bir hayâsızlık yaparsa, onun azabı iki katma çıkarılır. Bu, Allah'a göre kolaydır". (Ahzâb: 29-30).


[110] Bkz. Sahîhu'l-Buharî, VII, 24.


[111] Aynı eser.


[112] İbn Hazm, Cevâmiu’s-Sire, Çıra Yayınları: 63-67.


[113] Bu konuda bkz, İbn Hişâm, I, 202; İbn Sa'd, î/l, 85; Tehıîbu İbn Asâkiı; 1,292; Telkîhu'1-Fu-hûm, s. 15; Zâdu'l-Me'âd, 1,49; İbn Seyyidi'n-Nâs, II, 288; İbn Kesîr, V, 306; Târîhu'l-Ha-mîs, I, 272; Tehzîbu'n-Ncvevî, I, 26; Özellikle kız çocukları için el-Muhabber yazarının (s. 52)'de ve el-Muhib'in, es-Simtu's-Semîn (146-l66)'da belirttiklerine bakınız.


[114] İbn Hazm, Cevâmiu’s-Sire, Çıra Yayınları: 68.


[115] İbn Sa'd ve İbn Seyyidi'n-Nâs onun on altı ay yaşadığını belirtmişlerdir.


[116] İbn Hazm, Cevâmiu’s-Sire, Çıra Yayınları: 68.


[117] Ebû'l-Asî'nin adı konusunda çok ihtilaf vardır. Belâzurî, onun adının Lakit olduğu görüşü*nü tercih etmiştir. İbn Abdilberr, onun adının Heşîm ya da Müheşşim olduğunu rivayet et*miştir. Ebû Nu'aym, bu adın Yâsir olduğunu söylemiştir. İbn Hacer: "Bu adın (Yâsir), Ka*sım'm değiştirilmiş biçimi olduğunu sanıyorum." demiştir.


[118] H. 8 yılında Zeyneb'in vefat ettiğine dair, İbn Asâkir (I, 296)'in İbn Hazm'den yapmış ol*duğu alıntıya bakınız. Burada Zeyneb'in vefat talihini Halife'den alıntı yaptığı gibi kesin belirlemiyor. O halde İbn Asâkir, İbn Hazm'ın bu konudaki görüşünü onun başka bir kita*bından alıntılamış olabilir.


[119] Es-Simtu's-Semîn (s. 16İ)'de onun altı yaşında vefat ettiği belirtilmektedir. İbn Hazm, yu*karıda Abdullah'ın dört yaşında öldüğünü söylerken yanılmış olabilir.


[120] İbn Hazm, Cevâmiu’s-Sire, Çıra Yayınları: 68-69.


[121] Rasûlullah (s.a.s.)'ın ahlâkı hakkında bkz. İbn Sa'd, I/I, 89 ve sonrası Tehzîbu ibn Asâkir, I, 338; Delâilu'n-Nubuvve, s. 56; İbn Seyyidi'n-Nûs, II, 329; Târîhu'İ-Hamîs, I, 207; Tek-zîbu'n-Nevevî, I, 31; Târîhu'z-Zehebî, I, 259-275.


[122] İbn Hazm, Cevâmiu’s-Sire, Çıra Yayınları: 70-72.


[123] . İbn Hişâm, I, 251; İbn Sa'd, I/I, 129; İbn Seyyidi'n-Nâs, I, 80; İbn Kesîr, II, 306; Tâ-rîhu'z-Zehebî, I, 67; el-Imtâ', s. i 2; Târîhu'l-Hamîs, I, 280.


[124] İbn Hazm, Cevâmiu’s-Sire, Çıra Yayınları: 73.


[125] İslâm'a ilk girenler hakkında bkz. İbn Hişâm, f, 257; İbn Seyyidi'n-Nâs, I, 91; İbn Kesîr, III, 37; el-Imtâ', s. 15; Târîhu'l-Hamîs, II, 286.


[126] İbıı Hazm onun nesebini belirtmediğinden, nüshayı yazan kâtib, kitabın kenarında şöyle bir nol yazmıştır: Onun nesebinin yazılması gerekir. Onun nesebi, müellifin el-Cemhara'da belirttiği gibi şu şekildedir: Amr b. Abese b. Munkız [b. Âmir] b. Hâlid b. Huzeyfe b. Amr b. Halef b. Mazin b. Mâlik b. Salebe b. Bense [b. Selim] b. Mansûr b. îkrime b. Hasafe b. Kays b. Aylan b. Mudar b. Nizâr b. Ma'd b. Adnan. İbn Hazm, bu kitabın önceki sayfala*rında, onun Rasûlullah'm câhiüye dönemi arkadaşı olduğunu belirtmişti.


Nâsihin, kitabın ası! nüshasının kenarına not olarak yazdığı bu neseb, İbn Hazm'ın el-Cemhara (s. 252) ile (s. 248~252)'deki neseb şeceresine bakılarak oraya not olarak alın*mıştır. Ne var ki notu yazan kâtib, bazı hatalar yapmıştır. "Munkiz" kelimesinin yerine "Munkil" yazmıştır. Soy s il sitesindeki Munkiz'den sonra [b. Âmir]'İ fazla yazmış; Behse ve Mansûr arasındaki [b. SelîmJ'i İse eksik bırakıp yazmamış. Ayrıca bu zâtın soyu hakkın*da farklı görüşler bulunmaktadır. Bkz İbn Sa'd, (IV/I, 157-160), (VII/II, 125-126); el-İsâ-be, (V, 5-6); Hakim, el-Mustedrek, (III, 616-617).


[127] İbn Hişâm'da Uheyb olarak geçer.


[128] İbn Hazm. Hâlid b. Sa'd'ı, onun üçüncü ya da dördüncü veya beşinci olarak Müslüman ol*duğunu söyleyen rivayetlere dayandırarak, onu ilk Müslüman olanlardan kabul etmiştir. İbn Hİşâm ise, onu daha sonra Müslüman olanlardan kabul etmiştir (Bkz. I, 277).


[129] İbn Hazm, Osman b. Maz'ûn'un kardeşlerinden sadece Abdullah ve Kudâme'yi yani iki ki*şiyi ilk Müslümanlardan saymıştır. Ne var ki İbn Hazm'ın çoğul formu ile "kardeşleri" de*mesi, es-Sâib'in de ilk Müslüman olanlardan olmasını gerektiriyor. İbn Hazm, dört karde*şi de el-Cemhara (s. 152)'da zikretmiş ve onlar için şöyle demiştir: Bedir'e katılan ilk mu*hacirlerdir. Sahâbe'nin ileri gelen! eri ildendirler. AUah hepsinden razı olsun.


[130] Bkz. Musnedu't-Tayâîısî(nx. 234); el-İnıâm Ahmed, Musned, şerheden Ahrned Muhammed Şâkir, (nr. 1648) Sa'îd b. Zeyd hadisi, (nr. 5369) Abdullah b. Ömerb. Haitâb hadisi; eî-İsâ-be (III, 3 l-32)'deki "Zeyd b. Amr b. Nufeyl" biyografisi.


[131] Kitabın asıl metninde Kar olarak geçmektedir. Ama, ei-Cemham, 186 ve ef-fstîab'dsi Far olarak yazılmıştır.


[132] İbn Hişâm'da bu ad Subey'; ef-Cemhara'da ise burada geçtiği gibi Yusey' olarak geçmektedir.


[133] El-Cemhara, 156'da, Sa'd b. Sehm olarak yazılıdır.


[134] Köşeli parantez içindekiler asıl nüshadan silinmiştir.


[135] Asıl nüshanın ek açıklamasında onun adı Fâtıma olduğu yazılmıştır.


[136] El-Cemhara, 152'ye bakılarak eklenmiştir.


[137] El~Cemhara, 148'e bakılarak eklenmiştir. Müellifin burada belirttiği neseb ile el~Cemha-/■tf'daki neseb hemen hemen aynıdır. Sadece Abdullah yerine Abdumenâf yazılıdır. Diğer*lerinin görüşüne aykırı da olsa, biz yazarın bu neseb konusundaki rivayetini koruduk. El-İstfah ve es-Sülıeylî'nin eserinde: İbn Abdillah b. Esîd b. Abdi Avf şeklinde yazılıdır. El-Huşenî (I, 80) ise, onu düzeltmiştir. "Nu'aym en-Nehhâm"ın adı ve niçin ona bu adın verildiği konusunda yeterli bir tahkik için bkz. el-Musned, şerheden Ahmed Muhammed Şâkir, 5720 nolu hadisin şerhi.


[138] Asıl nüshada Subey' diye yazılıdır. El-Huşenî İse, bu adın doğru olanı Yusey' şeklindedir demektedir.


[139] Asıl nüshada Hıs'ame'dir. Huşenî, bu adın Ci'seme olduğunu belirtmiştir.


[140] Tâcu'l-Arûs (IX, 106)'da da belirtildiği gibi. bu isim Muheşşim biçiminde okunmaktadır. Gerek burada gerekse el-Cemhara'da, İbn Hazm, Ebû Huzeyfe b. Utbe diye anılan bu zâ*tın adının Muheşşim olduğuna karar vermiştir. İbn Hişâm es-Sîre (Avrupa baskısı, s. 165)'de; İbnu'1-Esîr, Usâu'l-Ğâbe (IV, 425)'de aynı şekilde karar vermişlerdir. Zehebîise, Târîhu'l-İsîâm (I, 364)'da: "Adı Muheşşim olduğu söylenmiştir." sözü ile yetinmiştir. Bu zât künyesi ile meşhurdur. İlk sahabilerdendir. Her iki hicreti gerçekleştirmiş, Bedir ve on*dan sonraki bütün savaşlara katılmıştır. H. 12 yılında Yemâme'de şehid edilmiştir. Hem es-Süheylî (I, 167), hem de el-Huşenî (I, 80), es-Sîre\m şerhinde, İbn Hişâm'ın bu adı anmasından sonra şu .şekilde bir not yazmışlardır: "Soy bilginlerine göre bu bir hatadır. Zi*ra Muheşşim, el-Muğîre b. Abdillah b. Amr b. Mahzum'un iki oğlu olan Hâşim ve Heş-şâm'ın kardeşi Ebû Huzeyfe b. el-Muğîre'nîn adıdır. Soy bilginlerinin belirttiğine göre, Ebû Huzeyfe b. Utbe'nin adı ise Kays'lir." İhtilaf konularında bir ismin bu şekilde belirtil*mesi uygun değildir. İbn Sa'd et-Tabakâl (II1/I, 59) "Heşîm" diye adlandırmış; el-Hakim ise el-Musteârek (III, 223) adlı eserinde yine "Heşîm" adı üzerine karar kılmıştır. Onun adı etrafındaki tartışmalar eskiye dayanır. İbn Abdilberr, el-İstiâb (s. 653)'da: "Onun adının Muheşşim olduğu söylenmektedir. Heşîm veya Hâşim olduğuna dair de rivayetler vardır." der. El-îsâhe (VII, 42)'de ise şöyle yazılıdır: "Onun adı Muheşşİm'dir. Hâşim veya Kays olduğuna dair rivayetler vardır." El-Hâfız da, el-İsâbe (VI, 146)'de "Muheşşim" adını ya*zarken aynı şeyleri ifade etmiş ve künyeler ile ilgili başka bir yere göndermede bulunmuş*tur. Bahsettiğimiz Ebû Huzeyfe b. Utbe adındaki kişi, "Ebû Huzeyfe'nin azadlı kölesi Sa*lim" diye bilinen Sâiim'i oğul edinen kişidir. Yine hakkında "büyüğü emzirmek" ile ilgili hadisin varİd olduğu kişidir. Bkz. Fethu'l-Bârî, V, 244 ve IX, 113-114; Müslim, Sahih, I, 415; Ebû Dâvûd, Sünen, (nr., 2061). es-Süheylî ve el-Huşenî'nin işaret ettikleri "Ebû Hu*zeyfe b. el-Muğîre el-Mahzûmî"nin adı da Muheşşİm'dir. Bu kişi câhİIiye döneminde ya*şamıştır. İbn Hazm, el-Cemhara (s. 135, 137)'de ondan söz etmiş ve oğîu "Hişâm b. Ebî Huzeyfe'nin", Habeşistan'a hicret edenlerden olduğunu belirtmiştir. İbn Hazm'jn belirttiği doğrudur


[141] Kitabın asıl nüshasında, Benî Sa'd'dan Giyere dîye yazılıdır. El-Cemhara, el-İsti'âh ve Sî-retu ibn Hişâm''a (Cotencin baskısı) göre yukarıdaki düzeltme yapıldı


[142] Kitabın asıl nüshasında Bukeyr diye yazılıdır. El-Cemhara, İbn Hişâm ve diğer eserlere gö*re yukarıda düzeltme yapıldı.


[143] İbn Hazm, Cevâmiu’s-Sire, Çıra Yayınları: 73-78.


[144] İbn Hazm, Cevâmiu’s-Sire, Çıra Yayınları: 78.


[145] İbn Hazm, Cevâmiu’s-Sire, Çıra Yayınları: 78.


[146]Rasûlullah'ın düşmanları ve onunla alay edenler konusunda, bkz. İbn Hişâm, I, 380; İbn Sa'd, l/l, 133; el-Muhabber, 157-158; Ensâbu'l-Eşrâf, I, 53-70: Delâilu'n-Nubuvve, 91; İbn Seyyidi'n-Nâs, I, 110; ei-İmtâ', 22.


İbn Seyyidi'n-Nâs, bu bölümü Ebû Ömer b. Abdilberr'in ed-Durerıı fî İhlisâri'l-Meğâzî ve's-Siyer adlı eserinden ahnlılamıştır. İbnHazm'ın burada yazdığı ile Ebû Ömer'in bu ko*nudaki sözleri ve tertibi arasında büyük bir benzerlik bulunmakladır.


[147] İbn Seyyİdi'n-Nâs, buraya onun kardeşi Abdullah b. Ebî Ümeyye'yi de eklemiştir.


[148] Kâtib, bu adın doğrusu Heşşâm'dır, şeklinde bir nol eklemiştir, Bu yanlıştır. Kâtib, bu yan-hşlığa es-Süheylî'ııin eserinin kenarında yazdan es-Sîre nüshasına uyarak düşmüştür. Doğru olanı yukarıda, el-Cemhara (s. I54)'da ve Sîretu İbn Hişâm (Cotencin baskısı, I, )67)'da da belirtildiği gibi Hâşim'dir.


[149] Asıl nüshada Enes diye yazılıdır. El-Cemhara, 153; İbn Seyyidi'n-Nâs ve Usdu't-Gâhe'de-


ki Ebû Mahzura biyografisine bakılarak düzeltildi. İbn Hişâm ise, Rasûlullah ile alay edip ona eziyet edenler arasında onun adını zikretmem iştir.


[150] Asıl nüshada burası siliktir. El-Cemhara, 153; İbn Seyyidi'n-Nâs ve Usdu'l-Ğâbe'ye gö*re tamamlandı.


[151] İbn Hazm, Cevâmiu’s-Sire, Çıra Yayınları: 78-80.


[152] Paragrafın başından buraya kadar olan ibarenin yerine, İbn Seyyidi'n-Nâs'in da alıntıladı*ğı gibi Ebû Ömer b. Abdilberr şöyle demiştir: "Müslümanlar Kureyş'in kâfirlerinden ve onların müttefiklerinden büyük Öiçüde eziyet, işkence ve musibet ile karşılaştılar. Allah da onlara büyük bir sabır ihsan elti. Çektikleri bu sıkıntıları Yüce Allah, âhirette onlara zahi*re yaptı. Cennetteki derecelerini bu sıkıntılar sayesinde yükseltti."


[153] Asıi nüshada Ümmü Umeys olarak geçer. İbn Hişâm, I, 340; Usdu'l-Ğâbe'ye göre düzelt*me yapıldı.


[154] İbn Hazm, Cevâmiu’s-Sire, Çıra Yayınları: 80-81.


[155] Habeşistan hicreti için bkz. İbn Hişâm, I, 344; İbn Sa'd, I/l, 136; Ensâbu'l-Eşrâf, I, 89 v.d.; Telkthu'I-Fuhûm, 209; İbn Seyyidi'n-Nâs, I, 115; Târîhu'z-Zehebî, I, 106; İbn Kesîr, III, 70; el-İmra, 20; Târihu' l-Hamîs, I, 288.


[156] Kulzum, hem deniz hem de şehir adıdır. Burada şehir anlamında kullanılmıştır. Kulzum şehri Eyle ve Tûr'a yakın, Kizıldeniz sahilinde bulunmaktadır. Bazen deniz bu şehre nî.s-bet edilerek Kulzum denizi denilmektedir. Bahrul-Kuİzum, Kizıldenİz'in bir diğer adıdır.


[157] İbn Hişâm, 346 ve Usdu't-Ğâhe'de Muharriş olarak geçer.


[158] İbn Sa'd'a göre bu isim ilave edilmiştir.


[159] Asıl metinde Subey' b. His'ame diye yazılıdır.


[160] Usdu'1-Ğâbe ve İbn Hişâm'da Emmet olarak geçer.


[161] Ebû Musa'nın Habeşistan'a hicret ettiğini belirtenlerden biri de İbn İshâk'tir (Bkz. eg-Sî-re, 347).


[162] E!-Cemhara, 248'deki nesebi ile karşılaştırınız. Burada belirtilen nesebi ile orada zikredi*len nesebi arasında ihtilaf vardır.


[163] İsıîab ve İbn Hişâm'ın matbu olan bazı baskılarında aynen bu şekilde yazılıdır. El-Huşenî, I, I07'de bu adın İbn Ebî Kebîr olduğunu söylemiştir. Vehb adını ise, bu soy silsilesinde göstermemiştir. Zira Vehb, Ebû Kebîr'in oğlu değil kardeşidir.


[164] Eİ-Cemhara, 117 ve el-İstî'ab'da Harmele olarak geçer.


[165] Asıl nüshada Kays olarak geçer. İbn Hişâm, I, 347; İbn Sa'd, VIII, 209 ve el-Taberî'ye gö*re diizeitildi.


[166] Ası! nüshada bu ad Sübey' b. Hıs'ame şeklindedir.


[167] Bu ilave, el-Cemhara ve İbn Sa'd, VIII, 196'ya göre yapıldı.


[168] Asıl nüshada bu ad Sabura şeklindedir, ibn Sa'd, VIII, 196; Nesebu_Kureyş, 406; el-lsâbe, Abdullah b. Ebî Veda'e biyografisi; es-Süheylî, II, 79 ve Usdu'l-Gâbe'ye göre düzeltildi.


[169] Asıl nüshada bu ad Züheyr b. Sevr şeklindedir. Doğrusunu biz el-Cemhara, 412; cl-Huşe-nî, 1, 99 ve İbn Sa'd, l/III, 114'e bakarak tespit ettik.


[170] Asıl nüshada bu ad Hezl şeklindedir. El-Cemhara, 412.ve İbn Sa'd, III/I, 114'e göre düzeltildi.

Prof. Dr. Sinsi 08-02-2012 03:19 AM

Cevâmiu's-Sîre (Siyerin Özü)
 

[171] İbn Faiş: İbn Ebî Faiş de denilmektedir <bkz. İbn Hİşâm). Fas ya da Kas da denilmektedir (bkz. el-Cemhara, 412)


[172] Nesebu Kureyş, 294; îbn Sa'd, VIII, !86; Usdu'l-Ğâbe ve el-İsâbe'de Fâtıma'dan bahse*dilmemiştir. Ama İbn Hişâm, I, 349'da ondan bahsetmiştir.


[173] Asıl nüshada Osman'ın yerine Âbd yazılıdır. El-Cemhara, 132 ve Nesebu Kureyş, 342'ye göre düzeltildi.


[174] Asıl nüshada eş-Şerîd b. Süveyd b. Hermî şeklindedir. İbn İshâk, Şemmâs'ın soy kütüğüne


Süveyd'i de ilave etmiştir. Ama İbnu'l-Kelbî ve el-Vakıdî ise, eş-Şerîd b, Hermî demek*tedirler. Süveyd'i zikretmezler. İbn Hazm'ın da, el-Cemhara''da tercihi bu şekildedir. Ora-dakilere dayanarak, biz burada bu soy kütüğünü bu şekilde düzelttik. İbn Ishâk'tan başka diğer müellifler, Süveyd'i, eş-Şerîd'in babası değil kardeşi olarak görmekledirler. Bkz. Ne*sebu Kureyş, 342 ve İbn Sa'd, I/III, 174).


[175] İbn Hişâm, I, 35O'de bundan sonra Seleme b. Hişâm b. el-Muğîre b. Abdillah b. Ömer b.


Mahzûm'u eklemiştir.


[176] İbn Sa'd'da, Abdullah yerine Abd yazılıdır.


[177] El-Cemhara, 152'ye göre yapılan bir İlavedir.


[178] Asıl nüshada el-Gays diye yazılıdır. El-Cemhara, 195; İbn Hişâm, I, 350 ve Usdu'l-Ğâ-be'yc göre düzeltildi.


[179] İbn Hişâm'm es-Sîre, I, 350'ye eklediği açıklamalardandır.


[180] El-Cemhara (150)'de Vehban olarak geçmektedir.


[181] 194 İbn İshâk, Saîd b. Amr'ı Habeşistan'a hicret edenler arasında saymamıştır. Onun yerine Bişr b. el-Hâris'i zikretmiştir. Bkz. Nesebu Kureyş, 401; el-İsâbe.


[182] Ebû Kays b. el-Hâris'in nesebi, biyografi kitaplarında da aynı yukarıdaki gibi geçmektedir. Ne var ki el-Cemhara, 156'da Kays adı eksiktir. Sa'îd'in yerine ise Sa'd yazılıdır.


[183] Ma'mer b. Abdillah'ın soyu konusunda, îbn İshâk'in rivayeti bu şekildedir. Bu rivayet, Ne-sehu Kureyş, 336 ve el-Cemhara, İ49'da geçenlerle çelişiyor. Bu iki esere göre onun soy kütüğü şu şekildedir: Ma'mer b. Abdillah b. Nadle b. Avf.


[184] Nüshamızı yazan kâtibin, kendisinden nakilde bulunduğu asıl nüshada bu ad Zeme'a şek-lindeymiş. Fakat kâlib, bunu hamişle belirttikten sonra, metin kısmında onun yerine es-Sü-heylî ile birlikte yayınlanan esSîre'n'm nüshasında gördüğü bir açıklamaya uyarak, bu adı elimizdeki nüshada Rabîa diye yazmış ve yanılmıştır. Doğrusu ise tespit ettiğimiz gibidir. Bkz. el-Cemhara, 157; Nesebu Kureyş, 422; el-îslîab. İbnu'1-Esîr ise,'Umre bint es-Sa'd'ın biyografisinde bu adı, Zeme'a yerine Rabîa yazmıştır.


[185] Asıl nüshada bu ad Vehb şeklindedir. El-Cemhara, 366 ve Ibn Hişâm, I, 352'ye göre düzeltildi.


[186] Bu sahabinin adının, Osman mı ya da Âmir mi olduğu konusunda ihtilaf bulunmaktadır. Hi*şâm b. Mııhammed: Bu sahabinin adı Âmir b. Abdi Ganm'dir diyor. Sîretu Hm Hişâm'm yayınlanan bazı baskılarında, onun adı Amr olarak geçmekledir. Nevar ki bu adı rical ki*taplarında bulamadık. Bu Amr adı tahriften dolayı olabilir. Bkz. el-lsâbe.


[187] İbn Hazm, Cevâmiu’s-Sire, Çıra Yayınları: 81-86.


[188] İbn Hazm, Cevâmiu’s-Sire, Çıra Yayınları: 87.


[189] İbn Hazm, Cevâmiu’s-Sire, Çıra Yayınları: 87.


[190] Sahife haberi ile İlgili bkz. İbn Hişâm, I, 375; İbn Sad, î/l, 139; et-Taberî, II, 225; İbn Sey-yidi'n-Nâs, I, 126; Târîhu'z-Zehebî, I, 131; İbn Kesîr, III, 84; el~İmtâ’ 25.


[191] İbn Hişâm, IV, 138; Usdu'l-Ğâbe ve el-İsâbe'ye göre yapılan bîr ilavedir.


[192] İbn Hişâm, İbn Seyyidi'n-Nâs, el-İmtâ'da bu isim yukarıda yazıldığı gibi Hişâm'dır. El-Muhabber, 162; Nesebu Kureyş, 212; el-Cemhara, 108'de Hâşİm olarak geçmektedir.


[193] İbn Duğğunne: DİI bilginleri onu İbnu'd-Duğğunne olarak okumuşlardır. Hadisçiler ise onu İbnu'd-Değine olarak okumuşlardır. El-Kastalanî (el-Mevâhib, I, 71)'de ikinci şekilde okumayı kaydetmiştir, Birinci şekilde okuma biçimi ise et-Tâc'da. kayıtlıdır. Onun adının ne olduğu konusunda değişik görüşler ileri sürülmüştür: el-Belâzurî'ye göre el-Hâris'dir. Es-Süheylî'ye göre Mâlik'ür. Bazı es-Sîre şerhlerine göre Rabi'dir. Bu yanlıştır. Zira Ra-bi' b. ed-Duğğunne başka bîr kişidir. Bu zât Selime Oğullan'ndandır. Halbuki yukarıda adi geçen zât ise, ei-Kare kabilesindendir. Selime Oğuîlan'ndan olanı Düreyd b. es-Sımme'yi öldüren kişidir. Yine Sahabe arasında Îbnu'd-Duğğunne diye adlandırılan üçüncü bir kişi daha var. (bkz. Fethu l-Bârî, VII, 180).


[194] İbn Hazm, Cevâmiu’s-Sire, Çıra Yayınları: 87-88.


[195] tbn Hazm, burada Ammâr b. Yâsir'i Habeşistan'dan dönenler arasında zikretmektedir. Ama daha önce Habeşistan'a hicret edenler arasında adını zikretmemektedir, Onun Habeşistan'a hicret ettiği kesin değildir. O halde ya daha önce onun adı zikredilmesi gerekirken adı ek*sik kalmış ya da kâtib, İbn Hişâm'da zikredİIdiğini görerek bu adı buraya ilave etmiştir.


[196] İbn Hişâm, II, Virde Abdullah b. Süheyl'den sonra Ebû Sebre b. Ebî Ruhm'u Habeşis*tan'dan dönenler arasında zikretmiştir. İbn Hazm ise, hem Habeşistan hicretini hem de ora*dan dönüşünü zikretmeyi ihmal etmiştir.


[197] Asıl nüshada, eksiktir.


[198] Asıl nüshada, Abdullah b. Mahreme b. Abdüuzzâ'dır. Büyük olasılıkla bu ad yanlışlıkla Ab-


dullah b. Süheyl yerine yazılmıştır. Zira İbn Hişâm, II, 7; Usdu'I-Gâhe ve el-İsâbe'de de belirtildiği gibi, hapsedilip sonra Bedir gününde Rasûlullah (s.a.s.)'ın yanına kaçan kişi Abdullah b. Süheyl'dir. Abdullah b. Mahreme'nin böyle bir olay ile ilişkisi yoktur.


[199] İbn Hazm, Cevâmiu’s-Sire, Çıra Yayınları: 89-90.


[200] Hz. Hatîce ve Ebû Tâlib'in vefat haberi için bkz. İbn Hişâm, II, 57; İbn Sa'd, l/l, 141; İbn Seyyidi'n-Nâs, I, 129; İbn Kesîr, 111,122; Tâıihu'z-Zehebî, I, 140; el~-İmtâ 27.


[201] İbn Hazm, Cevâmiu’s-Sire, Çıra Yayınları: 90.


[202] Rasûlullah (s.a.s.)'ın Taif seferi için bkz. îbn Hişâm, II, 60; İbn Sa'd, l/l, 141; et-Taberî, II, 229; İbn Seyyidi'n-Nâs, I, 134; İbn Kesîr, III, 135; Târîhu'z-Zehehî, I, 166; el-İmtâ', 28.


[203] İbn Hazm, Cevâmiu’s-Sire, Çıra Yayınları: 90.


[204] Et-Tufeyl'in Müslüman olması haberi için bkz. İbn Hişâm, II, 21; İbn Sa'd, VI/I, 175; İbn Seyyidi'n-Nâs, I, 139; İbn Kesîr, III, 99; el-İmtâ', 28.


[205] İbn Hazm, Cevâmiu’s-Sire, Çıra Yayınları: 90-91.


[206] İsrâ ve Mi'râc için bkz. İbn Hişâm, II, 36; İbn Sa'd, l/l, 142; Ehsâbu'l-Eşrâf, I, 119; Teh-zîbu İbn Asâkir, I, 379; İbn Seyyidi'n-Nâs, I, 140, 144; Zâdu'l-Me'âd, II, 125; Târî-hu'z-Zehebî, I, 141, 148; İbn Kesîr, IH, 108; el-İmtâ 29; Târihu'l-Hamîs, I, 306; Sâhî-hu'l~Bühârî,V,52.


[207] Rasûluİlah (s.a.s.)'ın kabileleri İslam'a daveti konusu için bkz. İbn Hişâm, II, 63; İbn Sa'd, I/I, 145; İbn Seyyidi'n-Nâs, I, 152; Târihu'z-Zehehî, I, 166; İbn Kesîr, III, 138; el-İmtâ', 30.


[208] Neseb kitaplarına göre yapılan bir ilavedir.


[209] İbn Hazm, Cevâmiu’s-Sire, Çıra Yayınları: 91.


[210] Ensâr'ın Mekke'ye gelişleri konusu için bkz. İbn Hişâm, II, 69; İbn Sa'd, I/I, 145; et-Ta-berî, II, 234; İbn Seyyidi'n-Nâs, I, 155; Târîhu'z-Zehebî, I, 151; îbn Kesîr, III, 145; el-l'm-ıâ 32; et-Mevâhibu'l-Ledünntyye, I, 76; bazı kaynaklar Ensâr'ın gelip Rasûlullah (s.a.s.) ile ilk defa buluşmalarını Birinci Akabe olarak değerlendirirler.


[211] El-Cemhara, 329'a göre yapılan bir ilavedir.


[212] Asıl nüshada, ibn yerine "ebû" yazılıdır. Ei-Cemhara ve Nesebu Kureyfe göre düzeltildi.


[213] Asıl nüshada soyu şu şekilde İdi: Râfi' b. Mâlik b. el-Aclân b. Amr b. Âmir b. Zureyk b. Cüşem b. Mâlik Ğadb b. Âmir b. Zureyk b. el-Hazrec. Bu soy kütüğünde ciddi bir karışık*lık vardı. İbn S'ad, III/II, 148; eî-Cemhâra, 378 ve İbn Hişâm, II, 71'e dayanarak gereken düzeltmeleri yaptık.


[214] El-Cemhara, 339 ve İbn Hişâm, II, 74'e göre yapılan ilavedir.


[215] îbn Hazm, e!-Ceınharo'öa Ukbe'nin babası Âmİr'i Birinci Akabe'de hazır bulunanlar ara*sında zikreder. İbn Sa'd, III/II. 110'da ise, Birinci Akabe'de bulunanın Ukbe'nin kendisi olduğunu belirtmektedir. Vakıdî de, "Bize göre bu kesindir." diyor.


[216] İbn Hazm, Cevâmiu’s-Sire, Çıra Yayınları: 91-93.


[217] Birinci Akabe için bkz. İbn Hişâm, II, 73; İbn Sa'd, I/I, 147; et-Taberî, II, 235; Ensâ-bu'l-Eşrâf, I, 111; Telkîhu'l-Fuhûm, 213; İbn Seyyidi'n-Nâs, I, 155; İbn Kesîr, 111,150; Târîhu'z-Zehebt, I, 171; el-lmlâ', 32, Târthu'l-Hamîs, I, 317.


[218] İbn Sa'd, II1/II, 93; Usdu'l-Ğâhe ve el-İsâbe'ye göre yapılan bir ilavedir.


[219] Usdu'l-Ğâhe'ds, Gudayne diye yazılıdır. Mu'cemu I-Bekrî, 28'de Gusayne olarak geç*mektedir. Gusayne Oğullan; Sevâd b. Mum b. Eraşe Oğullan'dır. El-Mücezzer b. Ziyâd el-Bedrî'nİn kavmidir.


[220] İbn İshâk ve İbnu'l-Kelbî, Hazme diye kaydetmişlerdir. Ed-Dârekulnî ise, Hezeme diye kaydetmiştir. İbn Abdilberr diyor ki: Ensâr'dan Hezeme adında (z harfinin harekeli hali ile) bir kişi yoktur. O da Hazme diye okumuştur.


[221] Usdu'l-Ğâbe'de mim harfinin şeddesi ile yani Ammâra şeklinde okunmuştur.


[222] Ası] nüshada, on kişi olduğu yazılıdır. Yanlıştır.


[223] İbn Hazm, burada Ebû'I-Heysem b. et-Teyyihan'ı Abduleşhel Oğulları'ndan saymıştır. Bİ-Cemhara, 32O'de ise Ze'ûra b. Cüşem Oğulları'na mensub biri olarak zikretmiştir. İb-nil'1-Esîr, üsâu'l—Gâbe*Û& aynı böyle bir açıklama yaptıktan sonra şöyle bir açıklamada bulunmuştur: "O Beüyy kabilesine mensup biridir. Ancak onun aynı zamanda Abduleşhel Oğullan iie hilf denilen antlaşmayı imzaladığı da söylenmiştir."


[224] HicaziilarTeyihan; diğerleri ise Teyyihan diye okuyorlar. Bkz. İbn Seyyidi'n-Nâs, I, 157.


[225] İbn Ishâk, Uveym b. Saide'nin, Beliyy kabilesinden ve Ümeyye b. Zeyd'in müttefijd oldu*ğu görüşünü benimsemiştir. Ondan başka kimse bu görüşü belirtmemiştir.


[226] E]-Maknzî(el-İmtâ 34-35), İbn Hazm'ın: "Mus'âb b. Umeyr... İslâm'da ilk Cuma nama*zını onlara Hadımat kuyusu denilen yerde kıldırdı." sözünü nakleder ve şöyle der: "Bunun*la İbn Hazm, insanlara ilk Cuma namazını Mus'âb b. Umeyr'in kıldırdığını kesin bir dil ile ifade etmektedir. Dolayısı ile İbn Hazm, bu sözü ile İbn İshâk'ın, insanlara ilk Cuma na*mazını kıldıran Es'ad b. Zurâre'dir, biçiminde zikrettiklerine karşı çıkmaktadır." (Bkz. es-Sîre, II, 77).


[227] Sa'd ve Useyd'in Müslüman olmaları hakkında bkz. İbn Hişâm, II, 77; İbn Seyyidi'n-Nâs, I, i 59; İbn Kesîr, III, 152; el-İmîâ 34.


[228] Ebû Ömer de onu istisna etmiştir (bkz. İbn Seyyidi'n-Nâs, I, 161). Bu konuda müellif onu takip etmiştir. İbn İshâk, bu konuda bir şey zikretmem iştir.


[229] Asıl nüshada, Vakş yerine Kays yazılıdır. El-Cemhara, 320; İbn Seyyidi'n-Nâs, I, 161; cl-İmtâ', 34; el-Isâbe'ye göre düzeltildi. Ukayş da denilmiştir.


[230] İstisna edilen Evs'in kollan arasında İbn Hişâm, II, 8Ü'de Vakıftan sonra Vail'i ilave etmiştir.


[231] "Bunlar, Medine'nin el-Avâlî semtinde oturuyorlardı." sözünden, "Hepsi birlikte Müslü*man oldular." sözüne kadarki İbare, İbn Seyyİdi'n-Nâs, I, [6I'de belirttiği gibi Ebû Ömer b. Abdilberr'den alınlılanmıştır.


[232] İbn Hazm, Cevâmiu’s-Sire, Çıra Yayınları: 93-95.


[233] İkinci Akabe Biati için bkz. İbn Hişâm, II, 81; İbn Sa'd, I/I, 148; et-Taberî, II, 235; İbn Sey-yidi'n-Nâs, I, 161; Tâıihu'z-Zehebî, I, 177; İbn Kesîr, III, 158; el-İmtâ', 35. Bazı siyer eserlerinde bu olay, Üçüncü Akabe olarak adlandırılmıştır.


[234] Bkz. İbn Hişâm, II, 86; İbn Sa'd, I/I, 148; el-Muhahber, 268; et-Taberî, II, 235; Nesebu Kureyş, I, 117; Telkîhu'l-Fuhûm, 214; İbn Seyyidi'n-Nâs, I, 157; Târîhu'z-Zehebî, I, 181; Tâıihu' l-Hamîs, 1, 316.


[235] Asıl nüshada, "İbn Ebî Mâlik" yazılıdır. El-Cemhara, 344; rical ve siyer kitaplarına göre düzeltildi.


[236] El-Cemhara, 339; siyer ve rical kitaplarına göre yapılan bir ilavedir.


[237] Asıl nüshada, "Huzayme" yazılıdır. EI-Huşenî, "Hezime" diye, noktasız ha ve ze'nin esre-


siyie okuyup kaydetmiştir. İbn Sa'd, III/II, 142'de de aynı o şekilde kaydedilmiştir.


[238] Ei-Cemhara, 346 ve rical kitaplarına göre yapılan bir ilavedir.


[239] İbn Hazırı, el-Cemhara'da. ve İbn Sa'd, II/III, 145'de, Münzir'in soy kütüğünde "Hârise"yi eksik bırakmışlardır. İbn Hişâm, Vsdu'l-Ğâhe ve el—lstiab'da. ise bu adı soy kütüğünde göstermiş!erdir. Bu adın kaydedilmesi İbn İshâk'm rivayetine dayanmaktadır. Ebû Ömer de onu takip etmiştir. İbnu'l-Kelbî, İbn Mende ve Ebû Nu'aym ise, Huneys b, Levzan demek suretiyle Hârise'yi eksik bırakmışlardır.


[240] İbn Hişâm, el-Cemhara, 344; İbn Sa'd, II/III, I42'ye göre yapılan ilavedir.


[241] Müellifin bu kitapta İhmal ettiği, siyer ve rical kitaplarına göre yapılan bir ilavedir.


[242] El-Cemhara, 319; İbn Sa'd, II/III; ve el-Isâbe'de, Useyd'in soy kütüğünde Rafi' geçme*mektedir. İbn Hişâm, II, 87 ve el-lsfiab'da. ise bu ad kaydedilmiştir.


[243] İbn Sa'd, II/III, 47; İbn Hişâm, II, 87; el-Cemhara, 325; Usdu'l-Ğâbe ve el-İsâbe'ye göre


ilave edildi. El-lmtâ'da da belirtildiği gibi, adı geçen kaynaklarda onun soy kütüğü ile il*gili olarak ihtilaf bulunmakladır. İbnu'1-Esîr: "İbn Ishâk, onu Amr b. Avf Oğulları'namen-sub biri olarak göstermiştir. Sonra soy kütüğünü burada gösterdiği gibi kaydetmiştir. Onun, 'Amr b. Avf Oğulları'ndan' sözüne bîr anlam veremedim." demektedir. İbnu'l-Esîr'in problem haline getirdiği bu İfadeler, İbn Hişâm'ın Sîret'inde geçmemektedir.


[244] Vakıdî ve İbn İmâra el-Ensârî, Sa'd b. Hayseme'ye yukarıda belirtildiği gibi bir soy kütü*ğünü nisbel ederler. İbnu'l-Kelbî de ona aynı soy kütüğünü nisbel eder. Ne var ki en-Neh*hât adı konusunda aralarında ihtilaf bulunmaktadır. İbnu'l-Kelbî ona: "el-Hennât b. Ka'b" demekledir. Bkz. İbn Sa'd, II/III, 47.


[245] Rifâ'a b. Abdilmünzir, Ebû Lubâbe künyesi ile meşhurdur. Adı konusunda çok ihtilaf var*dır. Adı ya Beşîr ya Rifâ'a ya da Mervârf dır. Onun soy kütüğünde geçen "Züneyr" kelime*si hakkında da başka ihtilaflar vardır. İbn Sa'd, II/III, 28 ve el-Imtâ', 37'de, Zenber; el-Cemhara, 314 ve el-lsâbe'ât, Vezer; el-Istiab'da, Zübeyr olarak kaydedilmiştir. Bu ki*tabın el yazması nüshasının hamişinde de Zübeyr yazılıdır. Ne var ki kâtibin, es-Sühey-lî'nin kenarında yayınlanan eş-Sîre ile karşılaştırarak onu Züneyr olarak değiştirdiği anla*şılmaktadır.


[246] Asıl nüshada, "Yezîd" yazılıdır.


[247] Siyer ve ensâb kitaplarına göre yapılan bir ilavedir.


[248] İbn Hazm, Cevâmiu’s-Sire, Çıra Yayınları: 96-98.


[249] Akabe'de bulunanların adları için bkz, İbn Hişâm, II, 97; Tâi'fhu'z-Zehebî, I, 183; Telkt-ku'l-Fuhûm, 215; İbn Seyyidi'n-Nâs, I, 167; İbn Kcsîr, III, 166.


[250] Asıl nüshada, "Zu'be" yazılıdır. İbn Sa'd, II/III, 16 ve el-lsliab'a göre düzeltildi.


[251] Asıl nüshada, "Hubeyl"; e!~/s(icıb'da ise "Huşeym" yazılıdır.


[252] Asıl nüshada, "İmrân b. Hulvân" yazılıdır. Rica! ve siyer kitapları, adının Âmr olduğu ko*nusunda müttefiktirler. Ama soy kütüğünde "Hulvân'"ı zikretmemişlerdir.


[253] İbn Hişâm, II, 99'da: es-Sevvâf olarak geçer


[254] Daha Önce Uvcym b. Saide, Amr b. Avf Oğullan'ndan gösterilmişti. Gereken açıklama dip*notta yapılmıştı.


[255] El-Cemhara, 328; îbn Hişâm, II, 100; İbn Sa'd, II/III, 49' a göre yapılan bir ilavedir.


[256] El-Cemhâra, 328'e göre yapılan bir ilavedir.


[257] İbn Hişâm, II, 100; Ibn Sa'd, 1I/III, 68; el-İstiab ve el-İsâbe'yc göre yapılan bir ilavedir. El-Cemhara, 33O'da: "en-Nu'mân b. Atîk" olarak geçer.


[258] Asıl nüshada, "Cedile" yazılıdır. El~Cemhara, 327 ve İbn Hİşâm, II, İOO'e göre düzeltildi.


[259] Asıl nüshada, Amir yazılıdır. Doğrusu ise tesbil ettiği m izdir.


[260] İbn Hişâm, II, 101; el-İstiab, Usdu'1-Gâbe ve el-İsâbe'dtde aynı şekilde geçmektedir. İbn Hişâm, açıklamasında: "Doğrusu Atıyye'dir." demektedir. El-Cemhara, 333'da da Atıyye olarak geçmektedir.


[261] Asıl nüshada, "Neccâr Oğulları 'ndan" yazılı ve daha sonra iki kelimelik kadar siliklik var. Daha sonraki bağlam, İbn Hişâm ve el.-Cemhara'yn göre düzeltildi.


[262] Ası] nüshada, "Cilas" yazılıdır. İbn Hişâm, II, 348'de onu hatalı bulmuştur. Ed-Dârekutnî, "Hallâs" olarak, başkaları ise onu "Hilâs" olarak okuyup kaydetmişlerdir. (Bkz. İbn Seyyi-di'n-Nâs, I, 168.) Bu ad, İbn Sa'd, II/III, 83, Usdu'l-Gûbe ve el-Isâbe'de "Hilâs" olarak; el-Cemhara, 344'de ise "Cjlas" olarak geçmektedir.


[263] Asıl nüshada, eksiktir. Daha önce geçmişti.


[264] İbn İmâre el-Ensârî diyor ki: Abdullah b. Zeyd'in soy kütüğünde Sa'lebe diye biri yok. Zi*ra Sa'Iebe b. Abdirabbih, Zeyd'in kardeşi ve adı geçen Abdullah'ın amcasıdır. Yanlış ola*rak onun soy kütüğüne dahil etmişlerdir. Ebû Ömer de aynı bu şekilde zikretmektedir. İb-nu'1-Esîr, Usdu'l-Ğâbe'dt Ebû Ömer'in zikrettiklerini nak)etmiştir. İbnu'l-Kelbî, İbn Mende ve Ebû Nu'aym ise, onun nesebinde Sa'lebe adında biri olduğunu kaydetmişlerdir. (Bkz. İbn Sa'd, II/III, 87).


[265] Abdullah rüyasında, ezan sözlerini kendisine öğreten bir kişi görür. Rasûlullah (s.a.s.)'a rü*yasını anlatınca Hz. Peygamber: "Bu gerçek bir rüyadır. Bilâl İle birlikte kalk, ona bu söz*leri söyle; o da ezan okusun." buyurdu. Bkz. İbn Hişâm, II, 155.


[266] Asıl. nüshada, "Âmir" yazılıdır. El-Cemhara, 344; İbn Hişâm, II, 102; İbn Sa'd, II/III, 82; el-İmtâ', 25ü'ye göre düzeltildi.


[267] İbn İshâk, onun soy kütüğünde Alıyye'yi eksik yazmıştır, Halbuki onun soy kütüğü, el-Cemhara, 344 ve el-Istiab''da şöyledir: Ukbe b. Amr b. Sa'lebe b. Yuseyre b. Useyre b. Atıyye b. Cidâre. Yuseyre İsmi ile ilgili ihtilaf vardır. İbn İshâk, II, İO2'ye göre Useyre'dir. İbn Seyyİdi'n-Nâs, "İbn İsbâk'a göre bu ad Yuseyre'dir." diyor. İbn Ukbe İse, onu Esire olarak telaffuz etmiştir. Ed-Dârekutnî ve Ebû Bekir b. el-Hatib, yine bizzat İbn İshâk'dan Nuseyre oiarak aktarmışlardır. Böylelikle İbn İshâk'tan üç farklı rivayet nakloiunmuştur. Aynı bu şekilde, Useyre adının nasıl okunup kaydedilmesi gerektiği konusunda da ihtilaf edilmiştir. Bazıları "Asîre"; bazıları ise Useyre olarak okumuşlardır. Cidâre adı hakkında ise; ed-Dârekutnî onu Cidâre, başkaları ise Cudâre olarak kaydetmiştir. Bazıları İse onu Hudâre olarak okumuşlardır. (Bkz. îbn Seyyidi'n-Nâs, I, 168-169; el-Huşenî, I, 122).


[268] Asıl nüshada, "Vedne" yazılıdır. İbn Sa'd, II/III, 132 ve İbn Hişâm, II, 102'de ise, Vezka şeklindedir. İbn Hişâm diyor ki: Vedfe de denilmiştir. Ed-Dum, Etrâfu'I-Muvatta' adlı ese*rinde Vedka olarak kaydetmiştir.


[269] Asıl nüshada, "Kutba" keîimesi "'Âmir" ile "Beyâde" arasında geçmektedir. İbn Hişâm, İbn


Sa'd, el-Cemhara ve el-İstiab'a. göre, doğrusu yukarıda yazıldığı gibi bu kelimenin bilin*mesidir.


[270] El-Cemhara, 340; İbn Hişâm, II, 103; İbn Sa'd, II/III, 111 ve el-İstiab'a. göre yapılan ila*vedir.


[271] El-Cemhara, 341; İbn Hişâm, II, 105; İbn Sa'd, II/III, 118 ve el-İmtâ', 316'ya göre yapı*lan ilavedir.


[272] İbn İshâk'da aynı bu şekilde rivayet etmiştir. İbn Hİşâm, II, 105'de bu adın doğrusunun Es-ved olduğu görüşündedir.


[273] Asıl nüshada, "Ğanm" yazılıdır. Bu İbn Hacer'in el-İsâbe'de kaydettiği gibi "Âneme"'dir. Bkz. İbn Sa'd, II/III, 118.


[274] Asıl nüshada, "Ganm" yazılıdır.


[275] Asıl nüshada, "Sa'îd" yazılıdır. El-Cemhara, 423 ve e!-/stiab'& göre düzeltildi.


[276] El-Cemhara''yâ göre yapılan bir ilavedir.


[277] Teym'den sonra onun soyunda ihtilaf var. Bazılarına göre: Teymb. Buhseb. Naşirab. Yerbu' şeklindedir. El-Cemhara ve e!-İs(iab'da tesbit ettiğimiz gibi kaydedilmiştir. Asıl nüshada ise, Teym b. Sa'lebe b. Sâbİt olarak yazılmıştır. Bu şekilde tesbit eden hiç kimse yoktur.


[278] Asıl nüshada, yanlış olarak "el-Yem" yazılıdır.


[279] El-Cemhara, 339 ve İbn Hİşâm, II, 106'ya göre yapılan İlavedir.


[280] İbn Hazm, onun soy kütüğünü el-Cemhara adh eserinde zikretmiş ve Lebde adını eksik yazmıştır Bu ad, Mûsâ b. Ukbe rivayetine göre isbat edilmiştir. Bkz. İbn Sa'd, II/III, 111. Asıl nüshada, "Sa'lebe b. el-Hâris'"in yerine "Sa'lebe b. Ka'b" geçmektedir. İbn Sa'd ve İbn Hişâm, II, 106'ya göre düzeltildi.


[281] Bunun Hadîc olarak okunması gerekir. Bkz. es-Süheylî, I, 283.


[282] El-Furâfur ya da el-Kurâkur olarak rivayet edilir. Ed-Dârekutnî kaydetmiştir. Bkz el-Hu-şenî.I, 123.


[283] Asıl nüshada, "Yezîd" yazılıdır. İbn Hişâm, II, 107, Usdu'l-Ğâbe ve e/-fsâbe'ye göre düzeltildi.


[284] İbn îshâk ve İbnu'l-Kelbî'nİn rivayetine göre Hazme; et-Taberî'ye göre İse Hazeme okun*muştur. Bkz. İbn Seyyidi'n-Nâs, I, 172 ve el-İsâbe.


[285] Asıl nüshada, "Amir" yazılıdır. Usdu' l-Gâbe ve el-lsâbe'ye göre düzeUildi. Bkz. İbn Sey*yidi'n-Nâs, 1, 3 72.


[286] El-Cemhara, 336; İbn Hişânı, II, 108; İbn Sa'd, lifli, 92'ye göre yapılan bir ilavedir. Onun soyu ile ilgili ihtilafları İbn Sa'd zikretmiştir.


[287] Usdu'l-Ğâbe ve el-İsâbe'yç. göre kaydedildi.


[288] Asıl nüshada, "Mâlik" yazılıdır. İbn Hişâm, II, i09; İbn Seyyidi'n-Nâs, I, 170 ve el-İsâ-be'ye göre düzeltildi.


[289] İbn Hazm, Cevâmiu’s-Sire, Çıra Yayınları: 98-103.

Prof. Dr. Sinsi 08-02-2012 03:19 AM

Cevâmiu's-Sîre (Siyerin Özü)
 

Medîne'ye Hicret



Bu biat, kavimlerinin kâfirlerinden gizli yapıldı. Bu biat gerçekleşince Rasûlullah (s.a.s.), birlikte oldukları Müslümanlara Medîne'ye hicret etmelerini emretti.


Müslümanlar, bölük bölük hicret için çıktılar. İlk hicret edenin Ebû Seleme b. Abdilesed el-Mahzûmî olduğu söylenmiştir. Ayrıca onun, Akabe Biatı'ndan bir yıl önce hicret ettiği de rivayet edilmiştir. El-Muğîre Oğulları onunla amcasının kızı olan hanımı Ümmii Seleme'yi ayırdılar. Mü'minlerin annesi Ümmü Seleme'yi, Mekke'de bir yıl alıkoydular. Sonra kocasının yanına gitmesine izin verdiler. Ona, Medîne yolculuğunda, kâfir olduğu halde Osman b. Talha b. Ebî Talha b. Abdiddâr eşlik etti. Ebû Seleme, Küba'da konakladı.


Sonra Adiyy b. Ka'b'ın müttefiki Âmir b. Rabîa, hanımı Leylâ bint Hasme b. Gânım ile hicret ettiler.


Sonra, Caş el-Esedî'nin iki oğlu Abdullah ve Ebû Ahmed, hicret ettiler. Ebû Ahmed, Mekke'de alıkonulmuştu. Eşi el-Fer'a bint Ebî Süf-yân b. Harb idi. Ebû Ahmed şâirdi. Annesi Ümeyme bint Abdilmuttalib idi. Cahş Oğulları'nın tümü, hanımları ile birlikte hicret ettiler. İçinde kimse kalmadığından, harap olan [evlerine] Ebû Süfyân haksız bir şekilde el koyup mülkiyetine geçirdi. Bu ev, Ebân b. Osman'ın bugün er-Redm'de bulunan evidir. İlk hicret eden bu dört kişi: Ebû Seleme, Âmir, Abdullah, Ebû Ahmed Küba'da, Amr b. Avf Oğulları'ndan Mübeş-şir b. Abdilmünzir b. Zenber'e misafir oldular.


Sonra şu kişiler hicret ettiler: Ukkâşe b. Mihsan, Ukbe b. Vehb, Suca' b. Vehb, Erbed b. Humeyre, Munkız b. Nubâte, Sa'îd b. Rukayş, kardeşi Yezîd b. Rukayş, Muhriz b. Nadle, Kays b. Câbir, Amr b. Mihsan, Mâlik b. Amr, Safvan b. Amr, Rabîa b. Eksem, Zübeyr b. Ubeyd, Temmam b. Ubeyde, Sehbere b. Ubeyde, Muhammed b. Abdi. Bunların hepsi Ümeyye b. Abdi Şems Oğulları'nın müttefiki Esed b. Huzeyme Oğullan'ndandır. Hanımları ise şunlardı: Zeyneb bint Cahş (Mü'minlerin annesi), Hanine bint Cahş, Cuzâme bint Cendel, Ümmü Kays bint Mih-san, Umâme bint Nubâte, Umâme bint Rukayş, Ümmü Habibe bint Cahş.


Sonra Ömer b. Hattâb, Ayyaş b. Ebî Rabîa, yirmi süvari ile birlikte çıkıp Medîne'ye geldiler. El-Âvalî semtinde, Ümeyye b. Zeyd Oğullan'na misafir oldular. Onlara, Ebû Huzeyfe'nin azadh kölesi Salim namaz kıldırıyordu. Hişâm b. e] Asî de Müslüman olmuştu. Ömer ile hicret etmek üzere, Şerifin yukarısında Gıfâr Oğulları'na ait göletin yanındaki Tenâdub denilen yerde buluşacaklarına dair sözleştiler. Ne var ki kavmi onu alıkoydu.


Sonra Ebû Cehil ve el-Hâris b. Hişâm, Medîne'ye geldiler. Ayyaş b. Ebî Rabîa ile konuştular. Ayyaş, onların hem anne bir kardeşleri hem de amcalarının oğluydu. Annesinin onu görünceye kadar başını yıkamayacağı ve gölgelenmeyeceği konusunda yemin ettiğini bildirdiler. O da şefkat gösterip duygulandı, onlarla birlikte döndü. Yolda onun ellerini arkadan bağladılar. Mekke'ye götürdüler ve hapsettiler. Daha sonra kurtulup Medîne'ye hicret edinceye kadar tutuklu bulundu. Ömer b. Hattâb ile birlikte Medîne'ye gelenler arasında şu kişiler bulunuyordu: Kardeşi Zeyd b. el-Hattâb, Sa'îd b, Zeyd b. Amr b. Nufeyl, Amr b. Surâka b. el-Mu'temer, Abdullah b. Surâka b. el-Mu'temer. Bunların hepsi Adiyy b. Ka'b Oğul-lan'ndandır. Vâkıd b. Abdillah et-Temîmî, Havlî, Mâlik b. Ebî Havlî. Bu üç kişi ise Benî Adiyy'in müttefiki Icl b. Lücem Oğullan'ndandır. Huneys b. Huzâfe es-Sehmî, mü'minlerin annesi Hafsa bint Ömer (r.a.) ile evli idi. Küba'da, Amr b. Avf Oğulları'ndan Rifâ'a b. Abdilmünzir b. Zenber'in evine misafir oldular.


Sonra Talha b. Ubeydillah hicret etti. O ve Suheyb b. Sinan, Sunh'da el-Hâris b. el-Hazrec Oğulları'ndan Hubeyb b. İsafın evine misafir oldular. Talha'nin, Ebû Umâme Es'ad b. Zurâre'nin evine misafir olduğu da söylenmiştir. Benî Cüd'an'ın müttefiki olan Suheyb zengindi. Hicret etmek istediğinde Kureyş, onun kazandığı tüm mallara el koydu.


Hamza b. el-Muttalib, onun müttefiki Ebû Mersed Kennâz b. Husayn el-Ganevî ve Rasûlullah (s.a.s.)'ın azadlı kölesi Zeyd b. Harise el-Kelbî, Küba'da Benî Amr b. Avf'in kardeşi Külsûm b. el-Hidm'in evine misafir oldular. Sa'd b. Hayseme'ye misafir olduğu da söylenmiştir. Diğer bir görüşe göre ise Hamza, Es'ad b. Zurâre'nin evinde konaklamıştır.


El-Hâris b. Abdilmuttalib b. Abdi Menâf Oğulları'ndan Ubeyde, et-Tufeyl ve el-Husayn; onların amca çocukları Mistah b. Usâse b. Abbâd b. el-Muttalib b. Abdi Menâf, Benî Abdiddâr'ııı kardeşi Suveybit b. Sa'd b. Hureymile, Benî Abdi Kusayy kardeşi Tuleyb b. Umeyr, Utbe b. Gazvan'in azadlı kölesi Habbâb b. el-Eret, Küba'da el-Aclan Oğulları'ndan Abdullah b. Seleme'nin evine misafir oldular.


Birkaç muhacir erkek ile birlikte Abdurrahman b. Avf, el-Hâris b. el-Hazrec Oğullarından Sa'd b. er-Rabi'in evine misafir oldular.


Zübeyr b. el-Avvâm ve Ebû Sebre b. Ebî Ruhm b. Abdiluzzâ, Münzir b. Muhammed b. Ukbe b. Uheyhe b. el-Culah'ın, Benî Cehceba yurdunda bulunan Usbe'deki evine misafir oldular.


Mus'âbb. Umeyr b. Hâşim b. Abdi Menâf b. Abdiddâr, Sa'db. Mu'âz b. en-Nu'mân'ın Abduleşhel Oğulları mahallesinde bulunan evine misafir oldu.


Ebû Huzeyfe b. Utbe b. Rabîa, Ebû Huzeyfe'nin azadlı kölesi Salim ve Mazin b. Mansûr Oğulları'ndan Süleym ve Hevâzin'in kardeşlerinden Utbe b. Ğazvan el-Mazinî, Abduleşhel Oğulları yurdunda, onların kardeşlerinden Abbâd b. Bişr b. Vakş'ın evine misafir oldular. Salim, Ebû Huzeyfe'nin kölesi değildi. O Sübeyte b. Ye'âr b. Zâyid b. Ubeyd b. Zeyd b. Mâlik b. Avf b. Amr b. Avf b. Mâlik b. el-Evs'in kölesidir. Sübeyte onu serbest bırakıp âzâd etti. O da, Ebû Huzeyfe'nin yanına gidip tamamen kendisini ona nisbet etti. Ebû Huzeyfe de onu oğul edindi. Böylece hep Ebû Huzeyfe'ye nisbet edilmiştir. Yukarıda da belirtildiği gibi Sübeyte, Ebû Huzeyfe'nin hanımı İdi.


Osman b. Affân, Hassan b. Sâbit'in kardeşi Evs b. Sâbit'in Neccâr Oğullan yurdundaki evine misafir oldular.


Bekâr muhacirler, bekâr olan Sa'd b. Hayseme'nin evine misafir oldular.


Mekke'de, Allah'ın emri ile kalan Rasûlullah (s.a.s.), Ebû Bekir ve Ali b. Ebî Tâlib ile zorla hapsedilenlerden başka kimse kalmadı.


Kureyşliler, Rasûlullah (s.a.s.)'ı öldürmek istediler. Gece boyunca onun evinin kapısını gözetlediler. Rasûlullah (s.a.s.), Ali b. Ebî Tâlib'e yatağında uzanmasını emretti. Rasûlullah (s.a.s.) evinden çıktı, onların yüzlerine toprak serpti ve yoluna devam etti. Yüce Allah onların gözlerinin ferini yok ettiğinden dolayı Rasûlullah (s.a.s.)'ı göremediler. Orada sabahladıklarında, Ali (r.a.) çıkıp onların yanına geldi. Hz. Peygamber (s.a.s.)'in onların arasından geçip gittiğini bildirdi.


Rasûlullah (s.a.s.), Ebû Bekir es-Sıddîk ile birlikte hicret etmek üzere sözleştiler. Amr b. el-Asî'nin babası Asî b. Vâil'in müttefiki Bekr b. Abdi Menât Oğullan'ndan Abdullah b. Uraykıt ed-Diylî'ye bineklerini emanet ettiler. Bu kişi kâfirdi; fakat Rasûlullah (s.a.s.) ile Ebû Bekir es-Sıddîk onun emanet konusunda güvenilir biri olduğuna inanıyorlardı. Bu kişi aynı zamanda yolları iyi bilen ve kılavuzluk yapan biri idi. Onlar büyük yolun dışına çıkarak, Medîne'ye kadar kendilerine kılavuzluk yapmak üzere onu kiraladılar. Uraykit'ın annesi, Sehm kabilesindendi.


Rasûlullah (s.a.s.), Ebû Bekir es-Sıddîk'ın Cumâh yurdundaki evinin arka penceresinden geceleyin çıktı. Mekke'nin aşağı tarafında adına Sevr denilen dağda bulunan mağaraya doğru hızla yol aldılar. Mağaraya girdiler.


Ebû Bekir, oğlu Abdullah'a, insanların neler konuştuklarına kulak vermelerini; kölesi Âmir b. Füheyre'ye de, koyunlarını otlatmasını, gece olduğunda ise ihtiyaçları olan sütü almaları için kendilerine uğramasını emretti. Esma bint Ebî Bekir onlara yemek getiriyor, Abdullah b. Ebî Bekir, onları Mekke'de olup bitenlerden haberdar ediyordu. Âmir b. Füheyre ise, onların gelip gittiği yol üzerine koyunlarını sürerek izlerini belirsiz ediyordu. Kureyşliler, Rasülullah (s.a.s.)'m yokluğunu fark ettiklerinde, onu aramak üzere tanınmış bir izciyi onları takip etmek üzere gönderdiler. İzci, onların izlerini mağaranın yanma gelinceye kadar takip etti ve "İz burada sona eriyor." dedi. Baktıklarında mağara ağzının örümcek ağı ile çoktan beri kaplanmış olduğunu gördüler. Mağaranın içinde hiç kimsenin bulunamayacağına kesin bir şekilde inandılar ve geri döndüler. Aynı zamanda Yüce Allah, kazmanın tesir edemediği sert ve yalçın kayaları eğip bükerek, mağaranın yan tarafında büyük bir kapı açtı. Onlar bu kapıdan çıktılar. Günümüzde de bu kapının yeri ve kaya açıkça bilinmektedir. Bu kayanın, geri döndürüldüğünde mağaranın ağzını kapayacağını onu gören herkes kesin bir şekilde bilmektedir. Yine takip edildikleri sırada, bu kapı mağaranın ağzında bulunmuş olsaydı, Kureyşlilerin onları açıkça görmüş olacağından hiç kimsenin kuşkusu yok. Kureyşliler, Rasûlullah (s.a.s.)'ı bulup geri getirene, yüz deve verecekleri sözünde bulundular. Rasûlullah (s.a.s.) ile Ebû Bekir (r.a.), üç gün geçirdiklerinde, Abdullah b. Uraykıt binekleri ile birlikte onların yanma geldi. Esma ise, içinde yiyecek bulunan bir dağarcık'getirdi. Belindeki kuşağını çözüp onunla dağarcığın ağzını bağladı. Bu yüzden Esmâ'ya Zâtu'n-Nıtakayn (İki Kuşak Sahibi) denmiştir. Rasûlullah (s.a.s.) ile Ebû Bekir (r.a.), bineklerine bindiler. Ebû Bekir, Âmir b. Füheyre'yi terkisine aldı. Altmış bin dirhem olan tüm malım da beraberinde götürdü.


Surâka b. Mâlik b. Cü'şüm'ün yanından geçtiler. Surâka, atına binip kendi iddiasınca onları döndürmek üzere onları takip etti. Rasûlullah (s.a.s.) onu görünce ona beddua etti. Atının iki ayağı çamura saplandı. Sonra kalkıp dikilince de iki ayağının gömüldüğü çukurdan bir duman yükseldi. Surâka bunun bir mucize olduğunu anladı. Onlara seslenerek, kendisinden onlara bir zarar gelmeyeceğine dair güvence verdi ve kendisini beklemelerini istedi. Surâka onların yanma gelinceye kadar Rasûlullah (s.a.s.) ve arkadaşları onu beklediler. Rasûlullah (s.a.s.)'dan, kendisine bir (eman) yazısı yazmasını istedi. Rasûlullah (s.a.s.) da Ebû Bekir'e istediği yazıyı yazmasını emretti.


Sevr mağarasından ayrılınca, kılavuzları, onları Mekke'nin aşağı tarafına doğru yönelterek, Usfan'm aşağısındaki yoldan geçirip sahile, oradan Emec'in aşağısına doğru götürdü. Sonra sırasıyla Kudeyd, Harrar, Seniy-yetü'l-Mere, Lekif, Medlice Lekif, Medlice Micac, Mercih Zü'l-Gade-veyn, Batn-ı Zî Kişd, Cedâcid, el-Ecred, es-Sukya yakınlarında bulunan Batn-ı Ti'hin aşağısındaki Zû Selem, Ababîd, Kahe, Arc'e varıldı. Bazı kişiler orada Rasûlullah (s.a.s.) ve arkadaşlarının develerini durdurdular. Eşlem kabilesinden Evs b. Hucr, Rasûlullah (s.a.s.)'i İb-nu'r-Ridâ adındaki devesine bindirdi. Medine'den deveyi geri döndürmek için Mes'ûd b. Huneyde adındaki kölesini onlarla birlikte gönderdi. Sonra kılavuzun öncülüğünde, Arc'den Rekûbe'nin sağındaki Seniyye-tü'l-Air'e varıldı. Oradan Batn-ı Ri'm'e gidildi. 12 Rebî'ulevvel Pazartesi günü, kaba kuşlukta güneşin dikilmesine yakın bir sırada, Küba'ya geldiler. Onları ilk olarak yüksek evinin damından bir Yahudi gördü. Yüksek sesiyle: "Ey Kayle Oğullan! işte nasibiniz (devletliniz, gelmesini beklediğiniz ulu kişi) geliyor!" diye bağırdı. Gölge küçülünceye kadar Rasûlullah (s.a.s.)'ı bekleyip daha sonra evlerine girmiş olan Ensâr, çıkıp Rasûlullah (s.a.s.) ile Ebû Bekir'i hurma ağaçlarının gölgesinde karşıladılar. Rasûlullah (s.a.s.)'ın Küba'da, Külsûm b. Hidm'in evine misafir olduğu belirtilmiştir. Sa'd b. Hayseme'nin evine misafir olduğu da söylenmiştir. Ebû Bekir'in, Sunh'da, el-Hâris b. el-Hazrec Oğullan'ndan Hubeyb b. İsafın evinde konakladığı söylenmiştir.


Ali b. Ebî Tâlib, insanların Rasûlullah (s.a.s.)'ın yanına bırakmış oldukları emanetlerini sahiplerine verinceye kadar Mekke'de bekledi. Sonra Medine'ye geldi, Rasûlullah (s.a.s.) ile birlikte konakladı. Rasûlullah (s.a.s.), Küba'da birkaç gün kaldı ve mescidini inşâ etti.


Sonra Yüce Allah'ın emrettiği gibi yoluna devam etti. Salim b. Avf Oğulları'nın oturdukları Ranuna vadisinde, Cuma namazı vakti girdi. Rasûlullah (s.a.s.), orada bulunan mescidde Cuma namazını kıldı. Abbâs b. Ubâde, İtban b. Mâlik ve Salim Oğullan'ndan olan erkekler, Rasûlullah (s.a.s.)'dan yanlarında kalmasını istediler. Rasûlullah (s.a.s.) ise, devesinin üzerinde olduğu halde: "Devenin yolunu açınız. Nereye çökeceği ona buyurulmuştur." dedi. Ensâr, onun çevresinde olduğu halde Beyâde Oğulları evlerinin hizasına kadar geldiler. Ziyâd b. Lebîd, Ferve b. Amr ve Beyâde Oğullan'ndan erkekler gelip Rasûlullah (s.a.s.)'ı karşıladılar; yanlarında kalması için onu evlerine davet ettiler. Rasûlullah (s.a.s.): "Deveyi serbest bırakınız. Nereye çökeceği ona buyurulmuştur." dedi. Haris b. el-Hazrec Oğulları, evlerinin hizasına kadar yürüdüler. Ora*da Sa'd b. Rebi Hârice b. Zeyd ve Abdullah b. Ravâha gelip Rasûlullah (s.a.s.)'ı karşıladılar, yanlarında kalması için onu evlerine davet ettiler. Rasûlullah (s.a.s.): "Deveyi serbest bırakınız. Nereye çökeceği ona buyurulmuştur." dedi. Abdulmuttalib'in dayıları olan Adiyy b. en-Neccâr Oğulları, evlerinin yanına kadar yürüdüler. Selît b. Kays, Ebû Selît Useyre b. Ebî Hârice ve Adiyy b. en-Neccâr Oğullan'ndan erkekler gelip Rasûlullah (s.a.s.)'ı karşıladılar, yanlarında kalması için onu evlerine davet ettiler. Rasûlullah (s.a.s.): "Deveyi serbest bırakınız. Nereye çökeceği ona buyurulmuştur." dedi. Deve yoluna devam etti. Mâlik b. en-Neccâr Oğullan'nın evlerinin yanına vardığında, (bugünkü) mescidin kapısının önünde çöktü. Burası o zaman, Mâlik b. en-Neccâr Oğullan'ndan Sehl ve Süheyl adlarında iki gence ait hunna kurutma yeri idi. Bu gençler, Muaf b. Afrâ'nın koruması altında idiler. Bu arsada harabeler, hurma ağaçları ve müşriklerin mezarları vardı. Deve çöktüğü zaman, Rasûlullah (s.a.s.) onun üzerinden inmedi.


Deve tekrar ayağa kalktı. Hz. Peygamber (s.a.s.) onun yularını serbest bıraktı. Biraz yürüdükten sonra birdenbire arkasına dönüp ilk önce çöktüğü yere kadar geldi. Oraya tekrar çöktü; artık kalkmadı.


Salih bir mü'min olan Selîme Oğullan'ndan Cabbâr b. Sahr'ın, Rasûlullah (s.a.s.)'ı evine misafir etmek konusunda Neccâr Oğullan ile yarışarak, deveyi ayağa kaldırmak için onu dürttüğü, bunun üzerine Ebû Eyyûb'un onu tehdit ettiği söylenmiştir. Rasûlullah (s.a.s.) deveden indi. Ebû Eyyûb, O'nun yükünü evine taşıdı. Rasûlullah (s.a.s.) da onun evine misafir oldu.


Rasûlullah (s.a.s.), hurma kurutma yeri olan arsa hakkında bilgi edinmek istedi; ona gerekenler anlatıldı. Onu mescid için satın almak istedi. Neccar Oğulları onu satmaktan kaçındılar; onu karşılıksız Yüce Allah için bahşettiler. Daha önce Rasûlullah (s.a.s.)'ın arsayı karşılıksız almağa yanaşmadığım rivayet etmiştik. En iyi bilen Allah'tır.

Prof. Dr. Sinsi 08-02-2012 03:20 AM

Cevâmiu's-Sîre (Siyerin Özü)
 

Rasûlullah (S.A.S) Mescidi'nin İnşası



Rasûlullah (s.a.s.), mescidin yapılması için emretti: Arsada bulunan müşriklerin kabirleri açılarak, kemikleri, başka bir yere götürülüp gömüldü. Hurma ağaçları köklerinden kesildi. Harap yerler düzeltildi. Mescid, kerpiçten yapıldı. Kapıların yan söveleri taştan örüldü. Hurma ağacının gövdelerinden sütunları ve hurma dallarından çatısı yapıldı. Hem Rasû*lullah (s.a.s.) hem de Müslümanlar, mescidin inşâsında sadece Allah rızası için çalıştılar.


Yahudiler İle Antlaşma



Sonra Rasûlullah (s.a.s.) Yahudiler ile antlaşma imzaladı. Birkaç ay geçmemişti ki Ebû Umâme Es'ad b. Zurâre, difteri hastalığından vefat etti. Rasûlullah (s.a.s.). onoan sonra başkan seçmedi.


Muhacirler İle Ensâr Arasında Kurulan Kardeşlik



Rasûlullah (s.a.s.), Muhacirler ile Ensâr'i birbirine kardeş yaptı. Aralarında kardeşlik kurulanlar şu kişilerdir:


Habeşistan'da bulunan Ca'fer b. Ebî Tâlib'i, Mu'âz b. Cebel ile; Ebû Bekir es-Siddîk'ı, Hârice b. Zeyd b. el-Hâris ile; Ömer b. Hattâb'ı, Salim Oğulları'ndan İtban b. Mâlik ile; Ebû Ubeyde b. el-Cerrâh'ı, Abduleşhel Oğullan'ndan Sa'd b. Mu'âz ile; Abdurrahman b. AvPı, Haris b. el-Haz-rec Oğullan'ndan Sa'd b. Rebî' ile; Zübeyr b. el-Avvâm'ı, Seleme b. Se-lâme b. Vekş ile; bir rivayete göre de Selime Oğullan'ndan şâir Ka'b b. Mâlik ile; başka bir rivayete göre ise Talha b. Ubeydillah'ı, Ka'b b. Mâlik ile; Osman b. Affân'i, Hassan b. Sâbit'in kardeşi Evs b. Sabit ile; Saîd b. Zeyd b. Amr'ı, Ubeyy b. Ka'b ile; Mus'âb b. Umeyr'i, Hz. Peygamber'in mihmandarı Ebû Eyyûb ile; Ebû Huzeyfe b. Utbe b. Rabîa'yı, Abduleşhel Oğuîlan'ndan Abbâd b. Bişr b. Vekş ile; Ammâr b. Yâsir'i, Abduleşhel Oğulları'nın müttefiki Huzeyfe b. el-Yemân el-Absî ile; başka bir rivayete göre de Sabit b. Kays b. Şemmâs ile; Ebû Zer el-Gıfârî'yi, Saide b. Ka'b b. el-Hazrec'in temsilcisi, el-Mu'nik li yemût (ölüme koşan, ölümle kucaklaşan) lakaplı Münzir b. Amr ile; Esed b. Abdiluzzâ Oğulları'nın müttefiki Hatib b. Ebî Beltea'yı, Amr b. Avf Oğullan'ndan Uveym b. Saide ile; Selmân el-Fârisî'yi, Haris b. el-Hazrec Oğulları'ndan


Üvey-mir b. Sa'lebe ile; Bilâl'i Ebû Ruveyhe Abdillah b. Abdirrahman el-Has'amî ile kardeş yaptı.


Zekâtın Farz Kılınması



Sonra o sırada Medine'de zekât farz kılındı.

Prof. Dr. Sinsi 08-02-2012 03:20 AM

Cevâmiu's-Sîre (Siyerin Özü)
 

Medine'deki Münafıklar


Abdullah b. Selâm Müslüman oldu. Yahudilerin çoğu ise inanmayıp kâfir olarak kaldılar. Evs ve Hazrec kabilelerinde, münafık olarak Yahudileri destekleyen bir kesim vardı. Bunlar Ensâr'dan olan kavimleri ile iyi geçinmek için Müslüman olarak görünüyorlar; Yüce Allah'ın memnuniyetsizliğine neden olan küfrü ise içlerinde saklıyorlardı.


Münafık olanlardan şu kişilerin adları zikredilmiştir: Evs kabilesi, Levzan b. Amr b. Avf Oğulları'ndan Züvey b. el-Hâris.


Hubeyb b.,Amr b. Avf Oğulları'ndan: Haris b. Süveyd b. es-Sâmit; Rasûlullah (s.a.s.) onu kısas gereği öldürtmüştür. Onun kardeşi Hallâd b. Süveyd ise, seçkin Müslümanlar arasındaydı. Onların kardeşi Hulas b. Suveyd'in ilk başlarda kötülüğe doğru bir eğilimi vardı. Sonra ondan hayır, doğruluk ve İslâm'dan başka bir şeye rastlanılmadı.


Diğer bir münafık ise Nebtel b. Haris'tir.


Dubey'ab. Zeydb. Mâlik b. Avf b. Amr b. Avf Oğulları'ndan: Bicadb. Osman b. Âmir, Mescid-i Dırâr'ı kuranlardan biri olan Ebû Habîbe b. el-Ez'ar, Abbâd b. Huneyf. Abbâd'm kardeşleri Sehl b. Huneyf ve Osman b. Huneyf seçkin Müslümanlar arasında idiler.


Sa'lebe b. Amr b. Avf Oğul!arı'ndan: Câriye b. Âmir b. el-Attâf; iki oğlu Zeyd ve Mucemmi'den daha önce söz edildi. Mucemmi'i hayır ile, Kur'ân ehli olmak ve İslâm ile anmaktan başka bir şey ile anmak doğru değildir. Ne var ki babasının münafık olmasından, bir de daha gençken arkadaşlarının onu Mescid-i Dırâr'da imamlık etmesi için öne geçirmek istemesinden dolayı şahsiyetine leke sürülmek istenmiştir.


Ümeyye b. Zeyd b. Mâlik Oğulları'ndan: Mescid-i Dırâr'm kurucularından Vedîa b. Sabit.


[Ubeyd b. Zeyd b. Mâlik Oğulları'ndan]: [Hâlid b. Hizam], Bişr b. Zeyd ve Rafi' b. Zeyd.


Nebit kabilesi, Harise Oğullan'ndan: Mirbe' b. Kayzî ve kardeşi Evs b, Kayzî.


Nebit kabilesi, Zafer Oğullan'ndan: Hatib b. Ümeyye b. Rafi'; onun oğlu Yezîd b. Hatib erdemli bir kişi idi. Onların müttefiki Kuzmân. Uhud savaşında Kuzrnân, müşrikler ile çarpıştı ve cesaret gösterdi. Rasûlullah (s.a.s.)'a onun cesareti anlatılınca: "Kuzmân, ateş ehlindendir." buyurdu. Bunun üzerine insanlar hayrete düştü. Yaralarının acısı şiddetlenince intihar etti.


Abduleşhel Oğullan'ndan ne münafık erkek ne de münâfıka kadın vardı. Ancak Ka'b Oğullan'ndan biri olan Dehhâk b. Sabit münafıklıkla itham edilmiştir.


Hazrec kabilesi, Neccâr Oğullan'ndan: Rafi' b. Vedia, Zeyd b. Amr, Amr b. Kays, Kays b. Amr b. Sehl.


Cüşem b. el-Hazrec Oğullan'mn Selîme Oğulları boyundan: Ced b. Kays.


Avf b. el-Hazrec Oğullan'ndan: Abdullah b. Ubeyy b. Selûl. Münafıklar onun çevresinde toplanırlardı. Münafıkların sığındığı kişi ve onların başı idi. Onun oğlu Abdullah b. Abdillah, sâlih bir Müslümandı. Vedîa, Suveyd, Dais ve Mâlik b. Ebî Kavkal da, Abdullah b. Ubeyy b. Selûl'ün avenesindendiler.


Yahudilerden bir topluluk da, içlerinde küfrü gizleyip İslâm'ın koruması altına girmişlerdi. Bunlardan bazılan şu kişilerdir: Sa'd b. Huneyf, Zeyd b. el-Lusayt Rafi' b. Harmele, Rifâ'a b. Zeyd b. et-Tâbut, Silsile b. Birham ve Kinâne b. Surya.


Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.