ForumSinsi - 2006 Yılından Beri

ForumSinsi - 2006 Yılından Beri (http://forumsinsi.com/index.php)
-   Anketler (http://forumsinsi.com/forumdisplay.php?f=583)
-   -   2007 Milletvekili Genel Seçimi'nde Hangi Partiye Oy Vereceksiniz? (http://forumsinsi.com/showthread.php?t=15296)

hennibal_22 05-05-2007 11:49 PM

yazıkdlarının sadece sonu doğru keşke sonu gibi başıda doğru olsaydı en iğrenç insan kendi bişi bilmeyipte taklit yapan insandır....ne olursa olsun bi konu hakkında yorum yapıyorsanız sadece kendi bildiklerinizi yzın...okudğunuz şeyleri bizde okuyoruzzz....az akıllı olun türkiyenin size ihtiyacı var

TEMUR38 05-05-2007 11:52 PM

Bekleyin ben geliyorum önce liseyi bitirip sonrada siyasalı bitirip parti kuracağım kurtuluş GENÇLERDE... :))

ogunmas 05-06-2007 10:58 AM

Alıntı:

hennibal_22 tafarından gönderildi (Mesaj 97334)
yazıkdlarının sadece sonu doğru keşke sonu gibi başıda doğru olsaydı en iğrenç insan kendi bişi bilmeyipte taklit yapan insandır....ne olursa olsun bi konu hakkında yorum yapıyorsanız sadece kendi bildiklerinizi yzın...okudğunuz şeyleri bizde okuyoruzzz....az akıllı olun türkiyenin size ihtiyacı var

Aramızda bir 6 yıl var. 6 yılda sen benim yaşadıklarımı okudun. Ben yaşadım.
İnan ki senin yaşamanı istemem.
Bu gün o kaosun farklı bir jeneriğini dış mihrakların soğuk savaşı ve ezici siyasi ve yaptırımcı politikalarını görüyor ve yaşıyoruz.

HAklısın akıllı olmak gerek , bir 5 sene , çok şeyler getirebileceği gibi çok şeylerde götürür.

İSİMSİZ KARANLIK 05-06-2007 02:12 PM

İki türlü politika vardır:
- Sağcı politika
- Solcu politika

Dinle politika olmaz...

ogunmas 05-06-2007 04:40 PM

?
 
Alıntı:

İSİMSİZ KARANLIK tafarından gönderildi (Mesaj 97570)
İki türlü politika vardır:
- Sağcı politika
- Solcu politika

Dinle politika olmaz...

Sayın müdür,

Dediğiniz eskidendi. Şimdi Bu yok. Şimdi Ülkemizin kurtuluşu ve menfaatleri önemli. Benim için ideoloji önemli değil, benim için sonuç önemli.

sağ x noktasında xx doğrultusunu izleyerek z kordinatını ulaşır. italya almanya macerası açıktır.
Sol y noktasında yy doğrultusunu izleyerek z kordinatını ulaşır. sonuç aynı noktadır. rusya, doğu almanya,polonya macerası açıktır.

Bu gün sağ ve sol düşünceden ziyade artık sonuç önemlidir. Dolambaca gerek yok.
Birlik olma zamanıdır. Ancak bu islami çatı değildir.

Laik,Demokratik,Özgür,Cumhuriyetçi,Milliyetçi, Ülkeci, ekonomist,bir yapıya sahip
bir hükümetin oluşması gerekmektedir.
Buda 1-2 siyasi partide muvcuttur.

ogunmas 05-06-2007 04:52 PM

?
 
Alıntı:

İSİMSİZ KARANLIK tafarından gönderildi (Mesaj 97570)
İki türlü politika vardır:
- Sağcı politika
- Solcu politika

Dinle politika olmaz...

Ayrıca boşuna tartışmanın anlamı yok. Zaten yurdum insanı oy vereceği yeri belirlemiş. Hayırlısı olsun.

O_Z_A_N_6_1 05-06-2007 10:25 PM

Türkiye Cumhuriyeti şeyhler, dervişler ülkesi olamaz, en hakiki tarikat uygarlık tarikatıdır.

M. Kemal Atatürk.

TEMUR38 05-06-2007 11:21 PM

Bence en önemlisi her düşünceye saygı ancak bu sayede verimli bir ortam sağlanabilir.

safran 05-07-2007 09:07 AM

*GÜL ve ABD*

En son söylenecek sözü hemen söyleyivermemiz kimi eski
arkadaşlarımızı rahatsız ediyor. Ancak biz "ayinesi iştir kişinin lafa
bakılmaz" atasözünden mülhem Dış İşleri Bakanı Abdullah GÜL'ün Cumhurbaşkanı
adayı gösterilmesini bu yazıda değerlendirmek istiyorum.

Abdullah Gül nasıl bir Cumhurbaşkanı olur? Sorusunu isterseniz
Sayın Gül kendisi cevaplasın.

Bildiğiniz gibi Abdullah GÜL, Milli Görüş'ün geleneklerine de
aykırı olarak Fazilet Partisinin 14 Mayıs 2000 tarihinde yaptığı kongresinde
Genel Başkan adayı olmuştu. Bu adaylık sürecinde kendisini tanıtan bir
kitapçık bastıran Gül bakın toplumumuza 150 yıldan beri medeniyet projesi
olarak dayatılan ve anlatılan AB ile ilgili bir soruya cevaben neler
söylüyor; *"Belki ifadelerim yadırganacaktır ama, yine de söylemek zorunda
olduğumu düşünüyorum. Bizim için ortada bir mağlubiyet var, bunu aynen kabul
etmemiz gerekir. Konu medeniyetlerle ilgili. Karşılaşma adeta medeniyetlerin
karşılaşması. Bir Batı medeniyeti var, bir de bizim başından beri ileri
sürdüğümüz tezler var. Bence bu, hüzünlü bir yolculuk. Ortada açıkça bir
mağlubiyet var. İddialarımızın tezlerimizin üstünlüğünü gösteremedik. Ama
sonuca seviniyoruz." *

Eski adamların bir sözü var: *'Kölelik önce zihinde başlar'* diye.
Abdullah GÜL'ün 7 yıl önceki 1400 yıllık medeniyetimizin Batı karşısında
yenildiğini kabul eden bu sözleri neyi ifade ediyor. Peşin yenilmişlik
duygusu ile hangi politikalar ortaya çıktı hep beraber görüyoruz.

Nasılsa benzer sözleri İtalya Eski başbakanı Berlusconi'de
01.08.2005 tarihinde söylemiş; "Batı uygarlığı İslam'dan üstündür. İslam
Medeniyeti Batı medeniyetinden geridir" Ne yaman, ne acı bir benzerlik değil
mi?

* Peki başka neler söylemiş Sayın GÜL? *

"Küçük olalım doğruyu söyleyelim anlayışıyla bir yere varılmaz"

"Amerika kesinlikle doğru yolda. Dünya barışı için son 50 senede
dünyada en çok Amerikalılar kendi çocuklarını feda etmişlerdir" 16 Mayıs
2006 (Irak,Afganistan, Vietnam vs. bu nasıl bir barışsa A.A.)

"ABD ile ilişkilerimiz önemlidir. Dünyanın süper gücünün gündem
maddeleri bizim de gündem maddelerimizdir. Aramızdaki işbirliğinin stratejik
boyutta olmasının anlamı, bu meselelerde ulaşılması gereken hedeflere
ilişkin görüşlerimizin örtüşmesidir" 20.01.2007

"Biz İran'ın nükleer programıyla ilgili olarak BOP kapsamında ABD
ile birlikte hareket edeceğiz. Amacımız İslam ülkelerine özgürlük ve
demokrasi getirmek" 14.03.2006 (Irak'a getirdikleri nasıl bir demokrasi ise
A.A.)

"AB tarihi bir olay. YÖK ve Türban AB'nin yanında lokal denecek
küçük küçük olaylar" 14.11.2004

Başında bulunduğu Dışişleri Bakanlığının Başörtüsü mağduru Leyla
Şahin AİHM'deki davasına gönderdiği savunmadan; " Dini tercihini sergilemek
kişinin mutlak hakkı değildir. Başörtüsü, köktendinci grupların sembolü
haline gelmiş olup, onların politik sonuçlar elde etmek için kullandıkları
bir vasıtadır. Başörtüsüne izin vermek belli bir dini kesime ayrımcılık
yapıp kayırmak anlamına gelir, bu da toplumda eşitliği bozar"

4 Temmuz 2003'de Süleymaniye'de 11 askerimizin başına çuval
geçirilmesi hadisesinde ABD'nin özür dilemesini isteyenlere; " Büyük
devletler özür dilemez"

ABD'nin Irak'ı işgali üzerine; " Amerika 30 yıl komşumuz"

1 Mart Tezkeresinin reddi üzerine başbakan iken; "Tezkere
geçmeyince çok üzüldüm istifa etmeyi düşündüm"

Şimdi Abdullah GÜL'ün nasıl bir Cumhurbaşkanı olacağını anladınız
mı? Hala anlamadı iseniz; "ABD Iraktan çıkmamalı. Eğer çıkarsa İran; hem
Irak'a hem de bize kendi rejimini ihraç eder" diyen GÜL'ün ABD'nin muhtemel
İran operasyonu için biçilmiş kaftan olduğunu ve Türkiye'nin ABD tarafından
2. Çaldıran için hazırlandığını da belirterek yazıma son vermek istiyorum.
Selametle.

safran 05-07-2007 09:17 AM

Başbakan Erdoğan, Cumhurbaşkanı adayını açıkladı: Abdullah Gül


Artık Mazeretlerinizde Kalmıyor...

Beş yıldır özgürlüklerin önündeki en büyük engel olarak Çankaya’yı gösteren siz AKP iktidarı, Başbakanlık ve Meclis’in ardından Köşk’te de tek söz sahibi oluyorsunuz!

Beş yıldır tek başına iktidar olmanıza rağmen, hukuksuz başörtüsü yasağı, İHL’lere ve Meslek liselerine uygulanan katsayı zulmü ve Kur’ân Kursu yasakları gibi din eğitimi önündeki engelleri kaldırmak için hiç kılını kıpırdatmadınız.

Kamuoyundan, “hak ve özgürlüklerin önündeki engelleri kaldıracağız” vaadiyle oy alarak iktidara gelip, Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer’in “veto”larını gerekçe göstererek, halka elinizin kolunuzun bağlı olduğunu hep söyleyip durdunuz ve halkı avutmakla zamanı geçirdiniz.

Türkiye’de eğitimi katleden, bilimi üniversiteden kovan yasakçı YÖK zihniyetine sessiz kalarak, “Cumhurbaşkanı özgürlükleri engelliyor” savıyla kamuoyunu oyalayan siz AKP hükümeti, TBMM ve Başbakanlığın ardından şimdi Çankaya’ya da bir AKP’liyi gönderiyorsunuz.
Yasakların bahanesi olarak gösterdiğiniz “Cumhurbaşkanlığı” mazereti böylece ortadan kalkıyor. Yasakçı zihniyete karşı ‘Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ ile çalışacak AKP iktidarının sözünde durmasını bekliyoruz...

safran 05-07-2007 09:19 AM

TV'de Rezil Bir Yarışma Programı Daha! 24/04/2007 Cine 5'te Türk
Televizyonlarında yapılmamış bir program başlayacak bu Çarşamba... Adı
'Saklı Kısmet...' Programda erkekler ve kadınlar sadece iç çamaşırları
kalacak şekilde soyunacak.


Seray Sever'in sunacağı program,daha önce İngiltere'de 'Nothing to
Hide'(Saklanacak bir şey yok) adıyla yayınlanmış ve reyting rekorları
kırmıştı.

Program,bir karakol dekorunda çekilecek. 5 yarışmacı sorgu odasına alınacak
ve onları tek taraflı aynadan gören karşı cinsten bir yarışmacı önce çeşitli
sorular sorarak aralarında eleme yapacak.
Ardından da kalanlardan sadece iç çamaşırları kalacak şekilde soyunmalarını
isteyecek ve aralarında seçim yapacak. 1'inci seçtiği adayla o akşam lüks
bir mekanda eğlenecek. Çarşamba ve Pazarlar'ı yayınlanacak programın ilk
bölümünde erkekler yarışırken 2'nci bölümünde ise kadınlar boy gösterecek.
*RTÜK'E ŞİKAYET İÇİN TIKLAYIN<http://www.rtuk.org.tr/sayfalar/GorusOneri.aspx>
*
http://www.rtuk.org.tr/sayfalar/GorusOneri.aspx

safran 05-07-2007 09:24 AM

Abdullah Gül’ün ABD Dışişleri Bakanı Powell ile yaptığı


gizli antlaşmanın yer aldığı Vatan gazetesi haberi

http://www.vatanim.com.tr/root.vatan?exec=haberdetay&tarih=24.05.2003...

--------------------------------------------------------------------------

"Irak'ta yaşananlar bölgeye örnek olsun"
Balgat'taki Bakanlık binasının ikinci katındaki odasında görüştüğümüz Abdullah Gül, şimdiye kadar söylemediği veya söyleyemediği her şeyi VATAN'a anlattı... 24.05.2003

Balgat'taki Bakanlık binasının ikinci katındaki odasında görüştüğümüz Abdullah Gül, şimdiye kadar söylemediği veya söyleyemediği her şeyi VATAN'a anlattı. Bomba gibi açıklamalar yaptı. Gül'ün açıklamaları, Türk dış politikasının bundan sonra izleyeceği rotayı da açıkça gösteriyor. Bakın kimlere ne uyarılarda bulundu?

--------------------------------------------------------------------------
Ortadoğulu liderlere
* "Ankara ile Washington'un 50 yıllık stratejik ilişkileri gelecekte çok daha yaygınlaşıp gelişecektir. Sana şunu açıkça söyleyeyim; Ortadoğu'daki bütün rejimler değişecek. Şeffaflık ve demokrasi egemen olacak. Bu bölgede ekonomik sistemler de değişecek ve piyasa ekonomisi kuralları egemen olacak. Ortadoğulu liderler halklarına demokrasi ve tam özgürlük vermedikçe, sistemlerinin yürümesi mümkün değil. Irak'ta yaşananlar bütün bölge liderlerine örnek olsun."

* "Bu konudaki görüşlerimi, Suriye ve İran gezilerimde de ayrıca Arap Birliği toplantısında, hatta son gittiğim Pakistan'da Devlet Başkanı Müşerrefe dahil herkese her platformda söyledim. Ortadoğu hak ve özgürlüklerin gelişeceği bir bölge olacak. Biz bu özgürlüklerin olmamasından nefret ediyoruz. Ortadoğu'nun bu duruma gelmesinden bölge liderleri sorumludur. Demokratik açılımlara öncü olmamışlardır. Bölge ancak şeffaf, modern ve serbest piyasa ekonomisinin uygulanması ile kurtulabilir."

Amerikan yönetimine
* "Ben bu gezileri yapmadan önce, şimdi senin oturduğun koltukta (Eliyle koltuğa vurdu) ABD Dışişleri Bakanı Powell oturuyordu. Onunla 2 sayfalık 9 maddelik bir plan üzerinde anlaştık. Ama ben her yaptığımı kalkıp açıklayamam ki... Powell Suriye'ye giderken de benimle konuştu. Gizli olan bir sürü gelişme var.."

* "Sen benim tezkereyi Meclis'e getirene kadar neler çektiğimi biliyor musun? Bakanlar Kurulu'nda 4 arkadaşımı ne kadar zor ikna ettiğimi biliyor musunuz? Bu süreçte Amerikan yönetimine 4 mektup yazdım. Hepsinde de temkinli olmamız gerektiğini anlatmaya çalıştım. Sonuçta ne oldu? (Eli ile işaret ediyor) Sadece 3 oy Sedat, 3 oy eksik kaldı. Cumhurbaşkanı Sezer'in tutumunu da hatırlayın..."

'Sizden ders almalıyım'
* "Riyad'daki toplantıya Suudi Dışişleri Bakanı Faysal ve Suriye Dışişleri Bakanı Şara, hatta onlara Kuveyt ve Bahreyn Dışişleri Bakanları da katılmıştı. Toplantıda Irak konusunda, ABD'yi ağır kelimelerle suçlayan bir bildiri hazırladılar. Ben karşı çıktım ve bildirideki ifadeleri değiştirttim. Faruk Şara'ya 'Bak bu bildiri böyle çıkarsa bunun size hiçbir faydası olmaz. Üstelik zararı olur. Irak'a dikkatle bakın' dedim. Şara değişime razı oldu. Faysal ise bana geldi 'Ben bu adamı 20 yıldır tanırım. Nasıl oldu da hemen ikna ettiniz. Sizden ders almam lazım' dedi."

* "Bak şimdi, Suriye'nin, ABD'nin İsrail-Filistin barışı için hazırladığı" Yol haritasını "Suriye neden dinamitlemeye kalkışmıyor dersin? Bizim bu konuda oynadığımız çok önemli rol var. Ama dedim ya, her şeyi kalkıp açıklayamıyorum" diye konuştu.

Saldırmakta haksızlar
* Genelkurmay'ın tutumunun eleştirilmesine de karşı çıkan Gül "İnsanlar kalktı Genelkurmay'ın ABD ile ilişkiler konusundaki tutumunu eleştirdi. Sen de eleştirdin. Ama ben onları koruyacağım şimdi.. ABD temsilcisi Halilzad buradan Irak'a geçecekti. Baktık yanında 70 dolayında asker var. Bunlar nedir diye sorduk. Koruma dediler. 70 koruma olur mu diye yeniden sorduk. Halilzad bunların kendisi ile birlikte gidip geri döneceğini söyledi. Ama kendisi tek başına geri döndü. Ne yapacaktı Genelkurmay? Susup oturacak mıydı?" dedi.

Türkiye'deki çevrelere
* Abdullah Gül, Türkiye'deki bazı çevrelerin tutumundan da rahatsız. İnsanların bilmeden yorumlar yaptığını anlatarak, "Bu konuda Türk ve Amerikalı yetkililer arasında şöyle bir fark var; Biz geçmişte yaşıyoruz. Hala tezkeredeyiz. Onlar ise artık geleceğe bakıyor. Artık biz de geleceğe bakmayı öğrenelim. Ama bilip bilmeyen herkes eleştiriyor. Tezkere sonrası Amerikalıların hayal kırıklığını çok iyi anlıyorum.. Sana gelen mesajlar bana da geldi. Ama artık onlar, bunları geride bırakmaya hazır, ama biz değiliz sanki. Ne yapılmak isteniyor?" dedi.

Bundan sonrasına dair
* Amerikan yönetimine Irak'ta normale geçişte bizim ne gibi katkılarımız olabileceğine ilişkin yazılı metin verdiklerini, bunun şu anda incelenmekte olduğunu anlatan Gül, Irak polisinin eğitimi ve insani yardım ekiplerinin gönderilmesini önerdiklerini, Washington'dan cevap beklediklerini anlattı.

* Gül, Türkiye'nin Washington büyükelçiliğindeki diplomat sayısının sadece 9 iken, Fransa'nın 400 olduğunu, bunun da Türkiye için büyük bir ayıp olduğundan söz etti.

* Gül, 6'ıncı Uyum Paketi'nin aynen Meclis'ten geçeceğini söyledi.

* Washington'da yılda 1.5 milyon dolar ödediğimiz lobi şirketinin hiçbir işe yaramadığından da bahsettik.

Haber: Sedat SERTOĞLU

--------------------------------------------------------------------------
Kaynak : http://www.vatanim.com.tr/root.vatan?exec=haberdetay&tarih=24.05.2003...

safran 05-07-2007 09:51 AM

Organizasyon Süper

Doç. Dr. Mete Gündoğan
07.04.2007

Zaman zaman şahsıma şu çok söylenmiştir; "Ya hu hocam,
AKP'yi çok eleştiriyorsunuz. Tabi, bir hükümetin yaptıkları olur,
yapamadıkları olur. Siz sürekli yapamadıklarını ifade edip onları
yerden yere vuruyorsunuz. Peki, AKP'nin yaptığı hiç bir iyilik yok mu?
Bunların her yaptığı kötü mü?"

Evet, dış görünüşe baktığımızda hareketlilik çok yüksek.
Başbakan 100'ün üzerinde ülke ziyaretleri yapmış. Toplantılar,
açılışlar, kokteyller, nutuklar, imzalar...

Ancak, neticede elimize hiçbir şey geçmemiş. Bu millet aç,
işsiz. Ülke borç batağında. Halk inancından uzaklaştırılıyor.
Emperyalist projelerin odağında bir yokoluşa doğru sürükleniyoruz.
Yani ele geçen birşey yok.

O kadar hareketlilik, sadre şifa, derde deva, borca eda
olmamış.

Sizlere, AKP'nin 5 yılını bir fıkra ile özetlemek
istiyorum..

Adamın elinde çakı, hem arkadaşı ile sohbet ediyormuş hem
de işleniyormuş. Bir ara dalgınlığına gelip, kaza ile parmağını
kesivermiş. Parmağı kanamaya başlamış.

Arkadaşı; "Bu açık yaradır. Küçük ve önemsiz deyip ihmal
etmeyelim. Gel hemen şuracıktaki dispanserde bir mikrop öldürücü
sürdürüp bantlattırıvelerim" diye arkadaşını dispansere götürmüş.

Kapıdaki görevliler "tamam hemen hallolur" diye adamın
içeri girmesine izin vermişler ve arkadaşını da "siz bahçede bekleyin"
diye oturaklara yönlendirmişler.

Parmağı kanayan adam, içeri girince, gayet güzel tanzim
edilmiş tertemiz bir odada bulmuş kendisini. Karşısında iki kapı
duruyor. Birinde "Hastalıklar" yazıyor, diğerinde ise "Yaralar".

Adam, "yaralar yazan kapıyı açıp içeri girince, karşısına
iki kapı daha çıkmış. Birinde "Kemik Yaraları" diğerinde "Et Yaraları"
yazıyor.

Eh, bu et yarası diyerek, "Et Yaraları" yazan kapıyı açıp
içeri girince, bir de bakmış ki karşısında iki kapı daha var. Birinde
"Yanıklar" diğerinde "Kesikler" yazıyor.

Bizimkisi kesik diyerek, "Kesikler" yazan kapıyı açıp
içeri girince yine karşısına iki kapı daha çıkmış; "Derin ve Önemli
Kesikler", "Küçük ve Önemsiz Kesikler" diye.

Adam haklı olarak "Küçük ve Önemsiz Kesikler" yazan kapıyı
açıp yürüyünce, bir de bakmış kendisini dispanserin dışında
buluvermiş.

Şaşkın şaşkın bahçeye doğru yürürken, arkadaşı koşarak
gelmiş ve bakmış ki parmak hala kanıyor. Sormuş; "ne oldu?" diye.

Adam, "valla ben de anlamadım, ama, organizasyon
muhteşemdi" demiş.

Evet.

Bilmem ne demek istediğim anlaşılıyor mu? Organizasyon
süper, ama kanayan küçük bir yaraya bile merhem olan yok!

Doç. Dr. Mete Gündoğan
m.gundo...@SaadetGeliyor.com

Şengül Şirin 05-07-2007 09:57 AM

ahhh ahhh başka ne yazabilirim ki.

ogunmas 05-07-2007 10:35 AM

Safran Kardeşe teşekkürler
 
İşte durumun özetini açık ve net olarak bilgi ve belgelerle SAFRAN kardeş vermiş.

Teşekkürler,

Şimdi gerçekler le yüzleşme zamanıdır. Bindiğimiz trenin yolda giderken kapalı olan perdelerini hiç açamadık. Dışarıda nelre var neler yok görmedik.
Ancak O pencerenin perdesini kaldırıp bir dışarıyı incelemek zamanıdır.

Gerçekten her yer güllük gülistanlık mı?
YOKSA
Her yer dağ taş,
Ortalıkta kurtlar, çakallar, sırtlanlar mı dolaşıyor.


Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.