ForumSinsi - 2006 Yılından Beri

ForumSinsi - 2006 Yılından Beri (http://forumsinsi.com/index.php)
-   Güncel Haber Merkezi (http://forumsinsi.com/forumdisplay.php?f=389)
-   -   2006 Yılı Haber Arşivi (http://forumsinsi.com/showthread.php?t=16839)

AHMETDENİZ 10-23-2006 06:52 PM

biz birbirimizle uğraşırken o fenerli ben galatasaraylı sen cerkez ,burası bizim okul orası senin mahalle, şu çocuk saç uzatmış kız gibi bu kız saçını kırmızı boyamış ,reha gülşenle çıkmış,şuraya torpille gireyim burada kopya çekeyim diye adamlar aldı yürüdü bizi durup dururken ermeni katili yaptılar .oysa müslüman tavuk bile kesemez vicdanından arabayla kedi ezse bir yıl arabaya binmez vicdan azabından bizi terörist gösterdiler dünyaya.

TEOMAN 10-23-2006 10:30 PM

aynen öyle ahmetdeniz kardeşim bizi yıllarca birbirimize düşürüp bundan nemalanmışlar ve bizim insanımızda uyumuş...

TEOMAN 10-23-2006 10:56 PM

bence bu konuyu fazla abarttılar 11 saatlik bir ameliyatta elbette ara verilir bu oruç için olur veya başka bir ihtiyaç için...

[KAPLAN] 10-24-2006 12:46 PM

Tatile Gidiyorum Para Gönderin !...
 
Çökertilen hırsızlık çetesinin telefon görüşmeleri, tutuklanan bir emniyet amiri ile 5 polis memurunun şebeke üyeleriyle bağlantılarını bir kez daha gözler önüne serdi

24.10.2006 12:02


İstanbul polisi tarafından bir ay önce düzenlenen Bozgun Operasyonu sonrasında tutuklanarak cezaevine gönderilen Üsküdar Trafik Tescil Büro Amiri H.M. ile Kadıköy İlçe Emniyet Müdürlüğü Asayiş Buro’da görevli 5 sivil polis memurunun hırsızlık çetesiyle bağlantısı, şebekenin deşifre edilen telefon görüşmelerinde bir kez daha ortaya çıktı. Operasyon çerçevesinde 4 ay boyunca polis tarafından teknik takibe alınan şebekenin, emniyet amiri H.M. ile yaptığı telefon görüşmeleri bu kirli ilişkiyi gözler önüne serdi. Şebekeyle menfaat ilişkisi olduğu belirlenen H.M., geçtiğimiz yaz ayında tatil yaparken cep telefonu ile şebeke lideri Burhan İ.’yi arıyor. Önce selamlaşarak kısa bir sohbet eden emniyet amiri H.M. “Şu an tatildeyim. Bana 400 YTL para gönderir misin?” diyor. Emniyet amirinin bu isteğine “Hemen gönderirim” yanıtını veren Burhan İ., istenilen 400 YTL’yi banka yoluyla gönderiyor. Parayı alan emniyet amiri H.M. şebeke lideri Burhan İ.’ye “Teşekkür ederim” diye mesaj atıyor.

İŞLERİNİZ İYİ GİTSİN
Operasyonda tutuklanan Kadıköy Emniyet Müdürlüğü Asayiş Büro Amirliği’nde görevli polis memurlarının, hırsızlık yaparken yakalanan şebeke üyeleri hakkında tutulan tutanaklarının değiştirilmesine yardımcı oldukları saptandı. Zanlı polis memurlarının, şebekeye yardım karşılığında zaman zaman para aldıkları zaman zaman da başka şekilde “mükafatlandırıldığı” belirlendi.

Teknik takibe takılan telefon görüşmelerinde yer alan bir isim de şebekenin, hırsızlıktan emekliye ayrılan ‘anneleri’ Melek İ. oldu. Melek İ., hırsızlığa çıkan kişilerle yaptığı telefon görüşmelerinde “işleri iyi gitsin” diye duacı oluyor. Melek İ., hırsızlığa çıkan T.İ.’ye “Hadi kızım inşallah işleriniz rast gider. Size dua ediyorum. İyi işle dönersiniz” diyor.

HESAPLARI BURHAN ABİ’YE YAZ
Gözaltına alınan bir hırsızlık zanlısını, tutanak üzerinde tahrifat yaparak suçsuzmuş gibi gösteren polis memurlarının, şebeke lideri Burhan İ.’nin anlaştığı bir restoranda istedikleri saatte para ödemeden yemek yedikleri anlaşıldı. Yemek yiyip restorandan ayrılırken “Bunları Burhan İ.’nin hesabına yaz” diyen polislerin hesabının Burhan İ. tarafından karşılandığı tespit edildi.


VATAN

mate 10-25-2006 03:54 AM

Seri Katilin Babası Konuştu
 
Yalova: Seri Katil Zanlısının Babası Konuştu


http://www.haberler.com/medya/haber/...86_98330_o.jpg Bursa, İzmit, Sakarya, Mersin, Adana ve Son Olarak Dün Ankara'da İşledikleri Cinayetle 3 Gün İçinde 7 Kişiyi Öldürdükleri İddia Edilen M.k.'nin Babası Osman Karahasan, Oğlunu Savundu. Baba Karahasan, "Oğlumun Paraya Pula İhtiyacı Yoktu. Elebaşı Bu Y.b. Denilen Kişidir. Oğluma Zorla Bunları Yaptırdılar" Dedi.

Mustafa Kemal Paşa Mahallesi Duru Sokak'taki Karahasan ailesinin evinde bayram sevinci değil hüzün hakim. Üç katlı evlerinde basın mensuplarının sorularını yanıtlayan Baba Hacı Osman Karahasan oğlunu savundu. Oğlunun ne para pulu ihtiyacı olduğunu ne de adam öldürecek birisi olmadığını dile getiren Osman Karahasan (67), zaman zaman gözleri dolarak şunları söyledi:

"Oğlumun para ve aile sorunu yok. Daha önceden Sakarya'nın Akyazı İlçesi'nde oğlum 14 yaşındayken kızıma tecavüz edip kaçırmak isteyen bir kişiyi bıçaklayarak öldürdü. Oğlum 5 sene 10 ay ceza aldı. Gazetede Rahşan affından yararlanıp çıktığı falan yazıldı ama bu yalan. Benim oğlum aftan 2 yıl önce 28 ay yatıp çıktı. Kaldı ki bu olayda da benim oğlum yüzde bin beş yüz haklıydı".

Oğlunun Y.B. ve annesi E.B. tarafından kandırıldığını savunan Karahasan, "Oğlum benimle birlikte yaşıyor. Tek oğlum. Benim oğlumun asla para sorunu olmaz. Bu iş soygun işi değil. Bütün bu olayların sorumlusu Y.B. denen şahsın anası. Gelip gidip oğlumun aklını çeldiler. Bu işin altında Y.B. ve anası var" diye konuştu.

Karahasan, oğlunun eski hükümlü kadrosundan forklift operatörü olarak çalıştığı AKSA Fabrikası'ndan 2 bin 700 YTL tazminatını alıp 10 gün önce işten çıktığını ve aynı gün "Arkadaşımın annesi hasta onu Bursa'ya doktora götürüyoruz" dedikten sonra bir daha geri dönmediğini söyledi. Oğluyla bir kez görüşebildiğini onda da kendisine "İzmir'de forkliftçi olarak çalışıyorum. Arkadaşlar izin verirse bayramda döneceğim" dediğini söyleyen Karahasan, olanları televizyondan öğrendiğini belirtti.

Duru Sokak'taki komşuları da M.K.'nin kimseyi incitecek bir yapıda olmadığını söyledi. M.K.'nin evli ve 2 kızı olduğunu ve kimseyi incitmeyecek bir yapıda olduğunu söyleyen komşuları, "Kavga eden 2 kişi görse insan olarak üzülüp girip araya ayıran biridir. Böyle bir şeyi asla yapmaz Kesin bunu kaçırdılar böyle bir şeye zorladılar. İşi gücü vardı. Ne olduysa bu Ramazan'da oldu. Önce işini bıraktırdılar. Sonrada böyle bir şeye bulaştırdılar. M.K. kimseyi öldürecek biri değil" dedi.

M.K.'nin 5 aylık hamile eşi ve kızlarının basın mensuplarıyla görüşmesine izin verilmedi. (İhlas Haber Ajansı)


Şimdi sizce bu olayı bir baba oğluna nasıl kondurur daha da ötesi bir hiç uğruna ölen 7 kişinin yakınlarının gözyaşları nasıl durur???

lptarik 10-25-2006 10:57 AM

yalan beee

TEOMAN 10-25-2006 12:46 PM

Marmara Sallanıyor
 
Marmara'da 4 gün arayla ikinci deprem
Geçtiğimiz cuma günü Balıkesir Manyas'ta meydana gelen depremle irkilen Marmara halkı, 4 gün sonra dün de saat 17.00'de merkez üssü Bursa'ya bağlı Gemlik Körfezi olan 5,2 büyüklüğündeki yeni depremle sallandı.


Deprem heyecanıyla fenalık geçirenlere Yalova Acil Sağlık 112 ekipleri müdahalede bulundu. Depremde can kaybı ya da yaralanma olayı yaşanmadı.
Yaklaşık 15 saniye süren deprem, İstanbul dahil çevre illerin tamamında hissedildi. Bursa, Tekirdağ, İzmit, Kütahya, Balıkesir, İzmir, Yalova, Eskişehir'de de etkili olan depremde can ve mal kaybı olmadı. Bazı bölgelerde halk arasında küçük çaplı panik yaşansa da depremin merkez üssü ve şiddetinin açıklanmasının ardından rahat bir nefes alındı. Kandilli Rasathanesi'nden yapılan ilk açıklamada, depremin 14,3 km derinlikte olduğu kaydedildi.

Boğaziçi Üniversitesi Kandilli Rasathanesi ve Deprem Araştırmaları Enstitüsü Müdürü Gülay Altay'ın verdiği ilk bilgilere göre merkez üssü Marmara Denizi'nin güneyinde Gemlik Körfezi olan deprem, Richter ölçeğine göre 5,2 büyüklüğünde gerçekleşti. Altay, "Bölgeyi izliyoruz, bize ulaşan herhangi bir hasar bilgisi bulunmuyor." dedi. Hastanelere ulaşan bir yaralı haberi olmadığını belirten Gemlik Belediye Başkanı Mehmet Turgut da, "Herhangi bir hasar ya da panik yok." açıklamasında bulundu. İTÜ Maden Fakültesi Jeofizik Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ahmet Ercan, Gemlik depreminin Manyas'ta gerçekleşen deprem ile ilgisinin olmadığını ifade ederek, "Bu büyüklükteki depremlere karşı halkımız hazırlıklı olmak zorundadır. Çünkü 2007 yılından itibaren sıklıkla bu şiddetteki sarsıntıları hissedeceğiz." cevabını verdi. Manyas Kuş Gölü yakınlarında da 20 Ekim'de saat 21.15'te 5,2 büyüklüğünde deprem meydana gelmişti. Deprem, Balıkesir'in yanı sıra Çanakkale, Kütahya, İstanbul ve Bursa'da hissedilmişti.

Bacalar çöktü, camlar kırıldı

Gemlik Körfezi'nde meydana gelen 5,2 büyüklüğündeki deprem, Gemliklilerin korkulu dakikalar yaşamasına neden oldu. Herhangi bir can ve mal kaybının yaşanmadığı depremde, bazı ev ve dükkanların bacası çöktü, camları kırıldı. Saat 17.00'de yaşanan sarsıntı ile heyecanlanan halk, bir süre dışarıda sakinleştikten sonra yeniden evlerine döndü.

Merkez üssü Gemlik Körfezi olarak bildirilen deprem nedeniyle kendini sokağa atan vatandaşlar panik yaşadı. Korkuyla sokağa fırlayan vatandaşlar, büyük bir gürültü duyduklarını söyledi. Deprem sırasında sinema salonunda olan genç kızlar sarsıntı anında dışarı fırladıklarını ve sinemanın tavanından sıva parçalarının döküldüğünü anlattı. Deprem anında evinde misafirine çay hazırladığını söyleyen bir bayan ise hızla evden çıktıklarını kaydetti. Deprem nedeniyle bazı evlerin çatıları çökerken, kimi dükkanların da camlarının kırıldığı görüldü.

Japonya ve Endonezya depremlerle sarsıldı

Japonya'da da dün Richter ölçeğine göre 6,8 büyüklüğünde deprem meydana geldi. Meteoroloji Ajansı, depremin merkez üssünün Tokyo'nun 1000 kilometre güneydoğusundaki Ogasawara-Gunto adaları grubu olduğunu açıkladı. Depremde can ve mal kaybı olmadığı, tsunami alarmının da verilmediği ifade edildi. Endonezya'nın orta kesimlerinde meydana gelen 6,1 büyüklüğündeki deprem de herhangi bir zarara yol açmadı.


25/10/2006

emreduman 10-25-2006 01:08 PM

teo deprem falan olur da ölürsek birde Allah korusun..

gerçi ölürsek beraber ölürüz bee.. :))

lptarik 10-25-2006 01:09 PM

walla ben hissettim hemdee tektim ewde çok korktummmmmm:DDD

lptarik 10-25-2006 01:11 PM

ii bencee yatırım yapıyolarrrrr barii güsell telimizz olurrr

emreduman 10-25-2006 01:21 PM

harika olur bence,rekabet olur ve konuşmalarımız ucuzlar.şuan da türkiye de 3 tane gsm olduğu halde rekabetten dolayı bazı kolaylıklar yapıyolar 4. gsm olursa daha güzel olur..

[KAPLAN] 10-25-2006 05:31 PM

"Bu depremler büyük depremin ayak sesleri "
 
Prof. Dr. Naci Görür Gemlik Körfezi'ndeki depreme ilişkin olarak "öncü değildir ama habercidir" dedi.

http://www.haberturk.com/kuturesim/flas.jpg

25.10.2006 05:52

İstanbul Teknik Üniversitesi (İTÜ) Maden Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Naci Görür, Gemlik Körfezi'ndeki depreme
ilişkin, ''Bu depremler, beklemekte olduğumuz büyük depremin ayak sesleridir, ama (Bu öncüdür, hemen arkasından büyük deprem gelir) şeklinde algılanmamalıdır'' dedi.
Görür, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Marmara Bölgesinin deprem açısından tehlikeli bir bölge olarak ilan edildiğini hatırlatarak, bilim adamlarının, yaptıkları araştırmalar sonucunda, Marmara Denizi'nin altındaki kabuğun
yüklendiği ve 25 yıl içinde büyük bir deprem üreteceği sonucuna ulaştıklarını söyledi. Bölgenin değişik yerlerinde zaman, zaman küçük depremlerin meydana gelmesinin doğal olduğunu vurgulayan Görür, ''Büyük deprem birden bire gelmiyor. Zaman, zaman kabuk kırılırken ufak ufak çatlaklar, kırıklar meydana getiriyor ve oradan küçük miktarlarda enerjiyi boşaltıyor'' diye konuştu.

-KUZEY ANADOLU FAYININ GÜNEY KOLU-

Gemlik Körfezi ve Manyas'taki depremlerin Kuzey Anadolu Fayının güney kolunda oluştuğunu belirten Görür, şunları kaydetti:
''Şimdi buralardaki depremlerin de böyle sık olması çok doğal. Çünkü bizim yaptığımız araştırmalara göre, Marmara'da enerji birikimi veya deformasyon asimetrik bir şekilde oluyor. Güney, kuzeye nazaran 10 misli daha fazla deforme
oluyor. Bu demektir ki olası deprem gerçekleştiği zaman Marmara'nın güneyi, kuzeye nazaran 10 misli daha fazla etkilenecektir. Bu depremler, beklemekte olduğumuz büyük depremin ayak sesleridir, ama (Bu öncüdür, hemen arkasından büyük deprem gelir) şeklinde de algılanmamalıdır.

Büyük depremin 25 yıl içinde herhangi bir zaman diliminde meydana gelmesi bekleniyor. Bunu da böyle söylüyorum ki yöneticiler, 'İşte canım, küçük bir deprem oldu bitti, maşallah'a' getirmesinler. Bunun sonu kötü. Eğer deprem
güvenli evler, deprem güvenli yerleşim alanları oluşturulmazsa, çok ciddi bir şekilde zafiyet noktaları giderilmezse, bu işin sonucu çok acı olacak.''

lptarik 10-25-2006 07:27 PM

inş. olmasss ne diyelimmm

[KAPLAN] 10-26-2006 11:47 AM

JİTEM davasında ‘sahte şehit’ skandalı
 
İçişleri Bakanlığı JİTEM itirafçısı Abdülkadir Aygan’ın “şehit” sayılarak nüfus kaydının kapatıldığını bildirdi.

26.10.2006 11:25
http://www.haberturk.com/kuturesim/mahkeme1.jpg

Askeri Mahkeme tarihi karar verdi: İtirafçı yeni kimliğiyle aransın...
Diyarbakır 7. Kolordu Askeri Mahkemesi’nde “Yeşil” kod adlı Mahmut Yıldırım’ın da aralarında olduğu 8 sanığın, JİTEM adına 1992 -1994 yılları arasında 8 cinayet işledikleri iddiasıyla yargılandıkları davada ilginç bir karar çıktı. Açıklamalarıyla davanın açılmasına neden olan ve halen İsveç’te yaşadığı bilinen PKK itirafçısı Abdülkadir Aygan hakkında çıkarılan gıyabi tutuklama kararına İçişleri Bakanlığı’ndan çarpıcı bir yanıt geldi. İçişleri Bakanlığı, Aygan’ın yakalanmasını isteyen askeri mahkemeye halen İsveç’te yaşadığı bilinen ve son olarak öldürülmesinde rol oynadığı Musa Anter’in kızı ile biraraya gelen itirafçı Abdulkadir Aygan’ın “şehit” sayılarak nüfus kaydının kapatıldığını bildirdi. Ve bu yüzden hakkında arama kararı çıkarılamayacağını bildirdi.
TARİHİ KARAR
Ancak Askeri Mahkeme, İçişleri Bakanlığı’nın pişmanlık yasasından yararlanan Aygan’ın nüfus kaydının kapatılmasına rağmen yeni kimliği ile aranmasını istedi. Böylece itirafçıların Pişmanlık Yasası’ndan yararlanıp kimliğinin hatta yüzünün değiştirilmesi uygulamasıyla ilgili tarihi bir karar aldı. Mahkeme, İsveç’te yaşadığı bilinen Aygan’ın, nüfus kaydı kapatıldıktan sonra “Aziz Turan” ismiyle yeni nüfus kağıdı aldığı bilgisine dayanarak sanık itirafçının bu isimle aranmasını kararlaştırdı. Aygan’ın İsveç’ten iadesinin talep edilmesi de gündeme geldi.

İddianamede sanıkların 1992- 1994 arasında işledikleri suçlara ilişkin, “Sanıklar suç tarihi itibariyle JİTEM adı altında oluşmuş, sözde devlet adına ancak yasadışı yollarla birçok adam öldürme ve terör örgütü yandaşı olarak inandıkları veya sandıkları kişiler aleyhine ve kendi çıkarlarına gasp eylemi yaptıkları anlaşılmıştır” denilmişti.
Kimliği değişti
1985’te örgütten kaçarak teslim olan ve ’Pişmanlık Yasası’ndan yararlanıp 1990’da tahliye edilen Abdülkadir Aygan, 2004’te yaptığı açıklamada bir süre sonra Cem Ersever’in girişimiyle JİTEM içinde çalışmalarda bulunduğunu söyledi. JİTEM’de çalışırken Aziz Turan kimliğini kullandığını belirten Aygan, 1991’de Jandarma Genel Komutanlığı Personel Başkanı Kurmay Albay Nurettin Çakır’ın yazısıyla genel idari hizmetler, istihbarat elemanı sınıfında devlet memurluğuna alındığını ve yeni kimliği ile OYAK iştirakçisi olduğunu ileri sürüyor.

VATAN / Kemal GÖKTAŞ

gecekor 10-26-2006 01:47 PM

ya teoman kardeş bu ne ya bizim kendi türk malımız yokmu bu ülkede be


Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.