Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Forum İslam > İslami Yazılar & Hikayeler

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
şükür

Şükür

Eski 12-29-2009   #1
b@ron
Icon3

Şükür



Sual: Şükür nedir?
CEVAP
İslam âlimleri şükrü şöyle tarif etmişlerdir:
Şükür, her nimetin Allah’tan geldiğini bilip dil ile de hamd etmektir Allahü teâlânın emirlerini yapıp yasak ettiklerinden sakınmak şükretmek olur İnsanların hidayeti için çalışmak, onları irşat etmek de şükür sayılır

Şükür, Allahü teâlânın verdiği nimetleri yerinde sarf etmek, günahlardan kaçınmaktır İnsan, Rabbin verdiği nimetlerle günah işlerse, nankörlük etmiş olur

Şükür, nimeti değil, nimeti vereni görmektir Nimeti vereni bilip gereğiyle amel etmektir Bu amel, kalb, dil ve diğer azâlarla olur Kalb ile iyiliğe niyet eder Dil ile hamd eder, şükrünü açıklar Uzuvlarla şükür ise, Allahü teâlânın verdiği nimetleri yerli yerinde kullanmaktır Mesela gözün şükrü, müslümanların, arkadaşların kusurunu görmemektir Kulağın şükrü, söylenilen ayıpları duymamış olmaktır

Şükür, Allahü teâlânın verdiği nimetleri Onun sevdiği yerlerde kullanmaktır Allahü teâlâ bir kula birbirini takip eden çeşitli nimetler verince, kul buna layık olmadığını düşünüp utanması da şükür olur Şükürdeki kusurunu bilmesi de şükür olur Şükredemiyoruz diye özür beyan etmesi de şükürdür (Allahü teâlâ, kusurlarımı örtüyor) demesi de şükürdür Şükür vazifesini yerine getirmenin Allahü teâlânın bir lütfu olduğunu düşünmek de şükürdür

Şükür, kendini o nimete layık görmemektir Şükür, İslamiyet’e uymak demektir
Şükür, yapılan iyiliği anarak ihsan edeni övmektir Yani dil ile teşekkür de şükürdür

Nimeti muhafaza ve artırmak için
Şu üç şeyi yapan tam şükretmiş olur:
1- Gelen her nimeti Allah’tan bilip şükretmek
2- Allahü teâlânın verdiği her şeye razı olmak
3- Nimetlerden istifade edildiği müddetçe, Allahü teâlâya isyan etmemek
Şükür, hem eldeki nimeti yok olmaktan kurtarır, hem de yeni nimetlere kavuşturur

Kuran-ı kerimde mealen buyuruluyor ki:
(Bana şükredin, nankörlük etmeyin!) (Bekara 152)
(Allah’tan sakının ki şükredebilesiniz) [Nisa 123]
(Şükrederseniz elbette nimetimi artırırım)
(İbrahim 7)

Allahü teâlâ, şükredene bol bol nimet verir (Fâtır 30
)
Hzİbrahim, Rabbinin nimetlerine şükretti, Rabbi de onu doğru yola iletti (Nahl 121
)

Cenab-ı Hak, kudretinin eseri olarak insanların istifadesi için birçok hayvan yaratmıştır Kimine binilir, kiminin etinden, sütünden, yününden, derisinden vesairesinden istifade edilir (Yâsin 71-73)
Bu hayvanlar, şükretmemiz için istifademize verilmiştir (Hac 36
)

Çoğu bilmez, azı şükreder
Allahü teâlâ, insanlara bol nimet vermiştir; fakat insanların çoğu şükretmez (Bekara 243, Yunus 60, Neml 73, Mümin 61
)

Allahü teâlâ, çeşitli nimetler verdiğini, fakat şükredenlerin az olduğunu, az şükredildiğini bildiriyor (Secde 9, Sebe 13, Araf 10, Müminun 78, Nahl 78, Mülk 23
)

Kıymetli şeyler ekseriya az olur Mesela altın pek çok olsa, bu kadar kıymeti olmaz

Azların kıymetli olduğunu bildiren âyet-i kerimelerden birkaçı şöyle:
Emrimiz gelip, tandırdan sular kaynamaya başlayınca, [Hz Nuha] "Her cinsten birer çifti ve aleyhine hükmedilmiş olanın dışında kalan çoluk çocuğunu ve inananları gemiye bindir" dedik Pek azı, onunla beraber iman etmişti (Hud 40
)

İnanıp yararlı iş işleyenler bunun dışındadır ki sayıları da çok azdır! (Sad 24
)
İsrailoğullarından, "Allah’tan başkasına kulluk etmeyin, ana-babaya, yakınlara, yetimlere, düşkünlere iyilik edin, insanlarla güzel konuşun, namazı kılın, zekatı verin" diye söz almıştık Sonra pek azınız müstesna, sözünüzden döndünüz (Bekara 83
)

İnkârlarından dolayı, Hak teâlâ, onları lanetlemiştir Onların pek azı inanır (Bekara 88
)

Allah yolunda savaşacaklarını söylemişlerdi ama savaş onlara farz kılınınca, azı hariç, yüz çevirdiler (Bekara 246
)

Nice az topluluk, çok topluluğa Allah’ın izniyle üstün gelmiştir, Allah sabredenlerle beraberdir (Bekara 249
)

Allah’ın size bol nimeti ve rahmeti olmasaydı, pek azınız hariç, şeytana uyardınız (Nisa 83
)

İçlerinden pek azı hariç, onlardan daima bir hainlik görürsün, yine de sen, onları affet ve aldırış etme! Allahü teâlâ, iyilik edenleri elbette sever (Maide 13
)

Yaptıklarının cezası olarak, bundan böyle az gülsünler, çok ağlasınlar (Tevbe 82
)

Günahlarımızı düşünerek elbette üzülmemiz, ağlamamız gerekir (Az gülsünler) demek, (Güler yüzlü olmayın) demek değildir Müslüman her zaman güler yüzlü olur Fakat günahlarını düşünerek üzülür ve ağlar

Namaz, şükür ve kanaat
Namazı doğru kılan, Allahü teâlânın sayılamayacak kadar çok olan bütün nimetlerine şükretmiş sayılır Hadis-i şerifte, (Namaz, şükrün bütün aksamını câmidir) buyurulmuştur Demek ki doğru namaz kılan şükretmiş olur Namaz kılmayan ise, nankörlük etmiş olur

Hadis-i kudsilerde buyuruldu ki:
(Beni anan şükretmiş, beni unutan nankörlük etmiş olur) [Hatib]

(Bir kimse, kendine verdiğim nimeti benden bilip kendinden bilmezse, nimetlerin şükrünü eda etmiş olur Bir kimse de, rızkını kendi çalışması ile bilip, benden bilmez ise, nimetin şükrünü eda etmemiş olur)
Gazali]

Hadis-i şeriflerde buyuruldu ki:
(Kanaat eden, en çok şükredenlerden sayılır) [İbni Mace]

(Kıyamette “Şükredenler gelsin!” diye seslenilir Onlar bir bayrak altında Cennete girer Bunlar, darlık ve genişlikte, her hâlükârda Allahü teâlâya şükredenlerdir)
Gazali]

(Bir nimet için, Elhamdülillah diyen, daha iyisine kavuşur)
[TGafilin]
(Yiyip içtikten sonra Elhamdülillah diyen Cennete girer) [Hakim]
(Bir nimet için Elhamdülillah diyen, nimetin şükrünü eda etmiş olur) [Beyheki]

(İnsanlara teşekkür etmeyen kimse, Allahü teâlâya şükretmez Aza şükretmeyen de, çoğa şükretmez Allahü teâlânın nimetini söylemek şükürdür, hiç bahsetmemek ise nankörlüktür)
[Beyheki]

(Nimete şükür, o nimetin gitmesine karşı emandır)
[Deylemi]

(Nimete kavuşunca şükreden, belaya uğrayınca sabreden, haksızlık yapınca af dileyen, zulme uğrayınca bağışlayan, emniyet ve hidayettedir)
[Taberani]

(İyiliği anmak şükür, iyiliği gizlemek nankörlüktür)
[Ebu Davud]

(Bir nimetle her karşılayışta, şükrünü yenileyene, Allahü teâlâ da, onun her şükrüne karşı yeniden sevap verir Kim de başına gelen musibeti her hatırlayışta,
"İnna lillah ve inna ileyhi raciun" derse, Allahü teâlâ da her seferinde onun sevabını artırır) [Tirmizi]

Mümin kabirde doğru cevap verince, hemen o anda kabrin sağ tarafından ay yüzlü bir kişi çıka gelir (Ben senin, dünyada, sabrından ve şükründen yaratıldım Kıyamete kadar, sana yoldaş olurum) der Ne mutlu sabredip şükredenlere

Hâline şükret, haset etme
Nice fakirler vardır ki, bir lokma ekmek kazanınca, Allahü teâlâya şükreder ve zenginlerin hâlini düşünmez bile Nice zenginler de vardır ki, milyarlarına daha birkaç milyar ekleyemediği için üzüntü içindedir Kıskanç insan, başka bir insanın kendinden iyi giyinmesini, iyi yaşamasını hazmedemez Yani onun boyunu bosunu, güzelliğini, çalışkanlığını, başarısını kıskanır Daha kötüsü, onun başına gelen fenalıklara sevinir

İşte bu hâl, kıskançlığın en kötü derecesidir Böyle insandan, Allahü teâlânın yardımı kesilebilir Daha da mahrum olur İyi kalbli ve herkesin iyiliğini isteyen insan, Allahü teâlânın himayesinde demektir

Bir hadis-i şerifte, (Bir müslüman, kendisine istediği bir iyiliği, başka bir müslüman için istemezse ve bir müslüman, kendisine gelecek bir kötülüğü, istemediği halde, o kötülüğü başka bir müslüman için isterse, onun imanı tam değildir) buyuruldu Yani, Peygamber efendimiz yalnız kendisini düşünenleri beğenmiyor Başka müslümanları düşünenleri beğeniyor ve öyle yapmalarını istiyor Düşünün bir kere; bütün dünya, Peygamber efendimizin bu emirlerini yapmış olsa, dünyada kavga, gürültü kalır mı?

Haset, tekebbüre sebep olur Başkasında bulunan nimetlerin ondan ayrılarak kendisine gelmesini ister Onun haklı olan sözlerini ve nasihatlerini reddeder Ondan bir şey sorup öğrenmek istemez Kendinden yüksek olduğunu bildiği halde, ona tekebbür eder İmam-ı Gazali hazretleri, (Bütün kötülüklerin başı, kaynağı üçtür: Haset, riya, ucub) buyurdu

Haset eden, çekemediği kimseyi gıybet eder, çekiştirir Onun malına, canına saldırır Kıyamette, bu zulümlerinin karşılığı olarak, hasenatı alınarak ona verilir Haset edilendeki nimetleri görünce, dünyası azap içinde geçer Uykuları kaçar Hayır hasenat işleyenlere, on kat sevap verilir Haset bunların dokuzunu yok eder, birisi kalır Haset edenin duası kabul olmaz

İyiliğe teşekkür edilir
Sual:
İyiliğe teşekkürün dindeki yeri nedir?
CEVAP
İyilik edene, mal ile, hizmet ile karşılığı yapılır Bunu yapamayan, hamd ve sena, teşekkür ve dua eder İyiliğe karşı, iyilik yapmak, insanlık vazifesidir Böyle olunca, her iyiliği yapan, en büyük iyilik olarak, yok iken var eden, en güzel şekli veren, lüzumlu uzuvları, kuvvetleri ihsan eden, her birini bir ahenk ile işleterek sıhhat veren, akıl ve zeka bahşeden, çoluk çocuk, ev, ihtiyaç eşyası, gıda, içecek, elbiselerimizi yaratan yüce bir sahibe, bu nimetleri sebepsiz, karşılıksız ihsan eden ve her an yok olmaktan, düşmandan, hastalıktan muhafaza eden ve bize hiç ihtiyacı olmayan, sonsuz kuvvet, kudret sahibi olan Allahü teâlâya şükretmemek, kulluk hakkını ödememek ne büyük kabahat, ne çok zulüm ve ne alçak bir vaziyet olur? Hele, Ona ve nimetlerin Ondan geldiğine inanmamak veya bunları başkasından bilmek en büyük zulüm, en çirkin yüz karası olur

Bir kimseye her ihtiyacı verilse, her ay yetecek para, gıda hediye olunsa, bu kimse, o ihsan sahibini her yerde, herkese nasıl över Gece gündüz onun sevgisini, teveccühünü, onun kalbini kazanmaya uğraşmaz mı? Onu dertlerden, sıkıntılardan muhafaza etmeye çalışmaz mı? Ona hizmet edebilmek için, kendini tehlikelere atmaz mı? Bunları yapmasa, o ihsan sahibine hiç kıymet vermese, herkes onu ayıplamaz mı? Hatta, insanlık vazifesini yapmıyor diye cezalandırılmaz mı?

İyilik eden bir insanın hakkına böyle riayet ediliyor da, her nimetin, her iyiliğin hakiki sahibi olan, hepsini yaratan, gönderen, Allahü teâlâya şükretmek, Onun beğendiği, istediği şeyleri yapmak niçin gerekmesin? Elbette, en çok Ona şükretmek, ibadet etmek gerekir Çünkü, Onun nimetleri yanında başkalarının iyilikleri deniz yanında damla kadar bile değildir Hatta diğerlerinden gelen iyilikleri de, yine O göndermektedir

İnsanlık vazifesi
Sual:
Nimete şükür nasıl olur?
CEVAP
İmam-ı Rabbani hazretleri Mektubat kitabında buyuruyor ki:
İnsanın, bu nimetleri gönderen Allahü teâlâya gücü yettiği kadar şükretmesi insanlık vazifesidir Aklın emrettiği bir vazife, bir borçtur Fakat, Allahü teâlâya yapılması icap eden bu şükrü yerine getirebilmek, kolay bir iş değildir Çünkü, insanlar, yok iken sonradan yaratılmış, zayıf, muhtaç, ayıplı ve kusurludur Allahü teâlâ ise, hep var, sonsuz vardır Ayıplardan, kusurlardan uzaktır Bütün üstünlüklerin sahibidir İnsanların Allahü teâlâya hiçbir bakımdan benzerlikleri, yakınlıkları yoktur Böyle aşağı kullar, öyle bir yüce Allah’ın şanına yakışacak bir şükür yapabilir mi? Çünkü çok şey vardır ki insanlar onları güzel ve kıymetli sanır Fakat Allahü teâlâ, bunları beğenmez Saygı ve şükür sandığımız şeyler, beğenilmeyen, bayağı şeyler olabilir Bunun için insanlar, kendi kusurlu akılları, kısa görüşleri ile Allahü teâlâya karşı şükür, saygı olabilecek şeyleri bulamaz Şükretmeye, saygı göstermeye yarayan vazifeler, Allahü teâlâ tarafından bildirilmedikçe, övmek sanılan şeyler, kötülemek olabilir

İşte, insanların Allahü teâlâya karşı, kalb ile ve dil ile ve beden ile yapmaları ve inanmaları gereken şükür borcu, kulluk vazifeleri, Allahü teâlâ tarafından bildirilmiş ve Onun sevgili Peygamberi tarafından ortaya konmuştur Allahü teâlânın gösterdiği ve emrettiği kulluk vazifelerine İslamiyet denir Allahü teâlâya şükür, Onun Peygamberinin getirdiği yola uymakla olur Bu yola uymayan, bunun dışında kalan hiçbir şükrü, hiçbir ibadeti, Allahü teâlâ kabul etmez, beğenmez Çünkü, insanların, iyi, güzel sandıkları çok şey vardır ki, İslamiyet, bunları beğenmemekte, çirkin olduklarını bildirmektedir
(c3 m17)
Kısacası şükür, İslamiyet’e uymak demektir

Dil ile şükür
Sual:
Dil ile şükrün önemi nedir?
CEVAP
Peygamber efendimiz, bir kimseye (Nasılsın?) buyurdu O kimse, (İyiyim) dedi Üçüncü defa sorunca o kimse, (Elhamdülillah iyiyim) dedi Peygamber efendimiz, (İşte senden bu cevabı bekliyordum Bunun için soruyu tekrarladım) buyurdu (Taberani)

Âlimler, salihler, bir kimseyi Allahü teâlâya şükrettirmek için, (Nasılsın?) derlerdi İnsan ya şükreder, ya susar veya şikayette bulunur Allah’tan şikayet etmek ise çok çirkindir Kulun Mevlasına zillet göstermesi izzettir Mevlayı başkasına şikayet etmesi ise zillettir Şükür, ihsanını, iyiliğini anmak suretiyle ihsan edeni övmektir Yani dil ile teşekkür de şükürdür Bir grup kimse, Halife Ömer bin Abdülaziz hazretlerini ziyarete geldiklerinde, içlerinden gencin birisi, (Üstün faziletinizi adaletinizi duyduk Size dilimizle teşekkür etmeye geldik Teşekkür edip döneceğiz) der

Allahü teâlâ, Hz Musa’ya buyurdu ki:
(Bir kimse, kendine verdiğim nimeti benden bilip kendinden bilmezse, nimetlerin şükrünü eda etmiş olur Bir kimse de, rızkını kendi çalışması ile bilip, benden bilmez ise, nimetin şükrünü eda etmemiş olur) buyurdu Gazali)

Hadis-i şerifte buyuruldu ki:
(Beni İsrailde bir abid var idi Beşyüz yıl ibadet etmişti Kıyamet günü Allahü teâlâ, "Bu Abidin benim ihsanımla Cennete götürün!" buyurur Abid, "Ben ihsan ile değil, yaptığım beşyüz yıllık ibadetle Cennete girmek istiyorum" der Allahü teâlâ emreder, hesabı görülür Yalnız göz nimeti beşyüz yıllık ibadetten fazla gelir Melekler abidi Cehenneme götürürler Abid, "Ya Rabbi beni rahmetinle, ihsanınla Cennete koy" diye dua eder Allahü teâlâ buyurur ki:
"Ey kulum, seni yoktan kim yarattı?
[Abid, sen yarattın, der] Seni yaratmam, senin tarafından mı oldu, yoksa benim ihsanımla, benim rahmetimle mi oldu? [Abid, senin rahmetinle oldu, der] Allahü teâlâ verdiği bazı nimetleri de sayar Abid, "Hepsi senin rahmetinle, ihsanınla oldu" der) [T Gafilin]

Nimet umumi olunca, herkese gelince insan bu nimetin kıymetini bilemez Görmek büyük nimet iken, herkeste göz olduğu için göz nimetine her zaman şükretmeyiz Gençler, yaşlanmadıkça gençliğin kıymetini bilmez Hastalar sağlığın kıymetini anlar Fakirler zenginliğin kıymetini bilir Hayatın kıymetini de ancak ölüler anlar Şu halde yaşlanmadan gençliğin, hastalanmadan sıhhatin ve ölmeden önce de hayatın kıymetini bilip şükretmelidir

Nimetlerle övünmek
Sual:
Allah’ın verdiği nimetleri, başkalarına bildirerek övünmek uygun mudur?
CEVAP
Hadis-i şerifte buyuruldu ki:
(Allahü teâlânın verdiği nimetleri bildirmek, bunlara şükretmek olur) [Beyheki]

Övünmek haramdır Kendindeki iyilikleri, nimetleri, kendinden bilirse, Allahü teâlânın verdiğini düşünmezse, övünmek olur Yani (Tezkiye-i nefs) olur Bu nimetlerini Allahü teâlâdan geldiğini bilir, kendinin kusurlu olduğunu düşünürse, (Şükür) olur

Hamd ve şükür
Sual:
Çok şükür mü demek iyidir, yoksa Elhamdülillah demek mi?
CEVAP
İkisi de aynı ise de, Elhamdülillah demek daha faziletlidir İmam-ı Rabbanihazretleri buyuruyor ki:
(Sevilenin her şeyi, sevenin gözünde her zaman sevgilidir İncitirse de, iyilik ederse de sevilir Sevmek nimeti ile şereflenenlerin, sevmenin tadını alanların çoğu, sevdiğinin iyiliklerine kavuşunca sevgileri artar Yahut incitmesinde de, iyiliğinde de, sevgileri değişmez Sevdiğinin hiçbir hareketi ona çirkin gelmez Sıkıntılı ve neşeli zamanlarında hep hamd eder Hamd etmek, şükretmekten daha kıymetlidir Çünkü şükretmekte nimetleri göz önündedir

Hamd ederken nimetleri de, elemleri de sevilmektedir Çünkü Allahü teâlânın verdiği elemler, nimetler gibi güzeldir Hamd devamlıdır Nimet zamanında da, sıkıntılı hâllerde de hamd edilir Şükür ise nimet zamanlarında olur, nimet kalmayınca, ihsan bitince şükür de kalmaz)
[c2, m33]

İyilik eden bir insanın hakkına riayet ediliyor da, her nimetin, her iyiliğin hakiki sahibi olan, hepsini yaratan, gönderen Allahü teâlâya şükretmek, Onun beğendiği, istediği şeyleri yapmak, niçin lazım olmasın? Elbette, en çok Ona şükretmek, ibadet etmek lazımdır Çünkü, Onun nimetleri yanında başkalarının iyilikleri, deniz yanında damla kadar bile değildir Hatta onlardan gelen iyilikleri de, yine O göndermektedir O halde, hamd ve şükre devam etmek gerekir

Kuran-ı kerimde mealen buyuruluyor ki:
(Biz şükreden kimseleri mükafatlandırırız) [Aİmran 145]

Hadis-i şeriflerde de buyuruluyor ki:
(Cennetin bedeli La ilahe illallah, nimetin bedeli Elhamdülillah’tır) [Deylemi]

(Müminin her işi, hayırdır Nimete şükreder, hayra kavuşur Belaya uğrayınca da, sabreder, yine hayra kavuşur)
[Müslim]

Hâline şükretmenin yolu
Sual:
Hâline şükretmenin yolu nedir?
CEVAP
Ahiret işinde, salih kimselere bakıp, onlar gibi olmaya çalışmak gerekirken, dünya işlerinde, kendimizden daha aşağıda olan fakirlere bakmak gerekir Kendimizden daha çok zengin olanlarla sık sık görüşmemek iyi olur Peygamber efendimiz, (Zenginlerdeki mal ve nimetleri görüp, hâlinizden şikâyet etmemek ve sahip olduğunuz nimetleri küçümsememek için onların yanına seyrek gidin) buyuruyor (Hakim)

Zengin de, fakir de olsak, dilencilere değil, fakirlere yakın olmak çok iyidir Çünkü hadis-i şeriflerde buyuruldu ki:
(Fakirlerin kıyamette saltanatı vardır Onlara “Allah rızası için sana bir şey vereni, bir lokma veya bir yudum su vereni Cennete götür” denir Onlar da alıp götürürler) Asakir]

(Fakirlerle dostluk kurun Zira kıyamette devlet onlarındır)
[Ebu Nuaym]

(Din işlerinde kendinden üstün olanı görüp ona uyan, dünya işlerinde ise kendinden aşağısına bakıp Allahü teâlâya hamd eden şükretmiş olur)
[TGafilin]

İnsan, içinde bulunduğu duruma isyan etmemelidir Belki o durumu kendisi için daha iyidir Çünkü hadis-i şerifte buyuruldu ki:

(Allahü teâlâ buyuruyor ki: “Öyle kimse vardır ki, onun imanı ancak zenginlikle salah bulur Eğer o fakir olsaydı, küfre girerdi Kimi de, ancak fakirlikle salah bulur,
[doğru, iyi yolda olur], eğer zengin olsaydı, küfre düşerdi Kiminin imanı da, ancak sıhhatte olması ile tamam olur Eğer hastalansa, küfre girerdi Kiminin imanı hastalık içinde bulunmakla olgunlaşır Eğer sıhhatte olsaydı küfre sürüklenirdi”) [Hatib]


Kanaat
Aza kanaat etmek, çoğu istememek değildir Bulunduğu duruma razı olmak demektir Hadis-i şerifte, (Kim Allahü teâlânın verdiği az rızka razı olursa, Allahü teâlâ da onun az ameline razı olur) buyuruldu


Nimete şükredince
Sual:
Fakir bir kimsenin de şükretmesi gerekir mi?
CEVAP
Elbette gerekir Cenab-ı Hak, göz, kulak gibi uzuvların yanında akıl ve iman gibi nimetler vermiş, insanlar için çeşitli gıdalar yaratmıştır Bunlara şükretmek gerekir İmam-ı Rabbani hazretleri, şükrün İslam’a uymak olduğunu, Cenab-ı Hakkın, (Şükrederseniz nimetimi artırırım) buyurduğunu bildirmektedir

Hadis-i şeriflerde buyuruldu ki:
(Bir kul, Allahü teâlânın verdiği nimet için Elhamdülillah derse, nimetin şükrünü eda etmiş olur İki defa söylerse sevabı artar Üç defa söylerse günahları mağfiret olur) [Beyheki]

(Allahü teâlâ, yiyip içtiğinde Elhamdülillah diyeni, bu sözü için Cennete koyar)
[İbni Asakir]

İmam-ı Mücahid hazretleri Nahl suresinin, (Onlar, Allah’ın nimetini bilip itiraf ederler Sonra da onu inkâr ederler) mealindeki 83 âyet-i kerimesini, (Onlar, nimetlerin Allah’tan olduğunu bilirler Fakat, "Bu nimetleri biz kazandık veya bize miras kaldı" diyerek nankörlük eder) diye tefsir etmiştir İnsan, bir hasta veya sakat görünce, kendisinin böyle bir derde müptela olmadığı için şükretmelidir! Hadis-i şerifte buyuruldu ki:
(Bir kimse, hasta, sakat birini görünce, "Allahü teâlâya hamdolsun ki beni böyle etmedi Bundan ve daha başka dertlilerden üstün kıldı" derse, nimetin şükrü olur) [Beyheki]

Nimete şükredince, hem eldeki nimet yok olmaktan kurtulur, hem de yeni nimetlerin ele geçmesine sebep olur Hadis-i şerifte, (Az veya çok bir nimete kavuşan, "Elhamdülillah" derse, Allahü teâlâ, o kimseye bu nimetten daha iyisini verir) buyuruldu Şükredenden Allahü teâlâ razı olur Hadis-i şerifte, (Yiyip içtikten sonra "Elhamdülillah" diyenden Allahü teâlâ razı olur) buyuruldu

Allahü teâlânın başta iman nimeti olmak üzere verdiği sayısız nimetlere her zaman şükretmek, hamd etmek gerekir Hadis-i şerifte buyuruldu ki:
(İnsanların en efdali, çok hamd edenlerdir) [Taberani]

Âyet-i kerimelerde de buyuruluyor ki:
(Bana şükredin, nankörlük etmeyin!) [Bekara 152]
[Nankörlük,şükretmemek, nimetleri Allahü teâlâdan bilmemek demektir]

(Şükrederseniz elbette nimetimi artırırım Eğer nankörlük ederseniz, hiç şüphesiz azabım çok şiddetlidir)
[İbrahim 7]


İyilik edene dua
Sual:
İyilik eden arkadaşa, teşekkür etmeyip, gıyabında dua etsek uygun olur mu?
CEVAP
Yüzüne karşı teşekkür etmeli, gıyabında da dua etmelidir! Hadis-i şeriflerde buyuruldu ki:
(İyilik gördüğüne, Cezakellahü hayran kesira [Allah, seni çok hayırla mükafatlandırsın] diyen, ona en büyük duayı etmiş olur) Asakir]

(Bir müslüman, arkadaşının gıyabında dua edince, bir melek de ona,
“Aynen bir mislini de Allahü teâlâ sana versin” diye dua eder) [Müslim]
Meleğin duası ise elbette kabul olur


Şükür secdesi
Sual:
Şükür secdesi nedir, nasıl yapılır?
CEVAP
Kendisine nimet gelen veya bir dertten kurtulan kimsenin, Allahü teâlâ için şükür secdesi yapması müstehaptır Şükür secdesi, tilavet secdesi gibidir Şükür secdesi yapacak olan, niyet edip, secdeye gidince, önce Elhamdülillah der Sonra secde tesbihini okur Sonra Allahü ekber der ve ayağa kalkar (Tahtavi)

Şükür duası
Sual:
Sıkıntılı bir halimizden kurtulduk Acaba böyle bir durumda en güzel şükür nasıl olur? Dua, secde vbnasıl hareket etmeliyiz?
CEVAP
1- Her gün sabah ve akşam aşağıdaki duayı okuyunuz:
("Allahümme ma esbaha bi min nimetin ev bi ehadin min halkıke, fe minke vahdeke la şerike leke, felekel hamdü ve lekeşşükür" duasını, gündüz okuyan o günün, akşam okuyan o gecenin şükrünü ifa etmiş olur) [Akşam okurken esbaha yerine emsâ denir]
[Bu dua çok kıymetlidir, ezberleyip gündüz ve akşam okumayı ihmal etmemeli]

2-
Şükür secdesi yapınız

3-
İki rekat şükür namazı kılınız

4-
Mali durumunuz iyi ise hayatınızın şükrü için hayvan kesin ve fakirlere dağıtın

5-
Şükür İslam’a uymak demektir Dinin her emrine uymaya çalışınız

Herkes, içinde bulunduğu nimetin kıymetini bilmelidir! Nimetin kıymeti bilinirse, artar, bilinmezse elden gider Hadis-i şerifte buyuruldu ki:
(Allahü teâlâ, bir kimseye nimet verir ve insanların ihtiyaçlarını ona düşürür de, o da onların ihtiyaçlarını gidermezse, nimeti yok olmaya mahkumdur) [İbni Neccar]

Her müslüman, sahip olduğu imkanları, başarıları, nimetleri kendinden bilmemelidir! "Bunu ben yaptım" dememelidir! Her nimeti Allahü teâlâdan bilmelidir! Hadis-i şerifte buyuruldu ki:
(Allahü teâlâ, bir kimseye nimet verir, o da nimetin Allah’tan olduğunu bilirse, henüz hamd etmeden, Allahü teâlâ onu şükretmişlerden yazar Bir kimse de, işlediği günaha pişman olursa, henüz tevbe etmeden, Allahü teâlâ onu affeder) [Hakim]


Şükür ve sabırla ilgili küçük bir kıssa da bildirelim:

Hifa Hatun
Medine’de güzelliği diller destan olan bir kadın vardı Adı Hifa olan bu hatun, Resulullah efendimizden Cennete götürecek ibadetin ne olduğunu sordu (Önce evlenmek gerekir Evlenen dinin yarısını korur) cevabını alınca, Hifa Hatun, (Kendime denk olan hiç kimse göremedim Ancak siz, kimi uygun görürseniz, ona razıyım) dedi Resulullah efendimiz, (Yarın mescide ilkönce gelen zat ile evlendireyim) buyurdu Hifa hatun da razı oldu

Sabah oldu Mescide gelen zat, hem fakirdi, hem de fiziki yönden de güzel değildi Siyaha yakın, zayıf biri olan Süheyb idi Hifa ise, güzel olduğu kadar da zengin ve her bakımdan mükemmel idi Allahü teâlânın takdirine razı oldu Nikahları kıyıldı Süheybin düğün yemeği verecek parası olmadığı gibi, gelini götürecek bir yeri de yoktu Hifa hatun, ona mal ve ev verdi Hifa, Süheyb için bir nimet, Süheyb de Hifa için bir mihnet demekti

Gerdek gecesi, (Cennete öyle yüksek dereceler var ki buraya ancak sabreden ve şükredenler girer) hadis-i şerifindeki müjdeye kavuşmak için ikisi de, (Nimete şükür ve mihnete sabır için geceyi ibadetle geçirmeye) karar verdi Cebrail aleyhisselam gelip durumu Resulullah efendimize bildirdi Peygamber efendimiz, Cebrail aleyhisselamın bildirdiklerini anlatınca, Hz Süheyb, sevincinden başını secdeye koyup, (Ya Rabbi eğer beni affetmişsen, yeni bir günaha girmeden, canımı al) diye dua etti O anda vefat etti Peygamber efendimiz, (Şu anda Hifa hatun da vefat etti) buyurdu İkisinin kabrini yanyana kazdılar Biri nimete şükretmişti, diğeri de mihnete sabretmişti

__________________
Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.