Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Sinsi Eğlence > Bir Tutam Hikaye

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
eski, hatırası, istanbul

Eski Bir İstanbul Hatırası

Eski 07-29-2009   #1
GöKKuŞaĞı
icon110

Eski Bir İstanbul Hatırası



İstanbul'da bir zamanlar Abdullah ve Aslıhan adında, birbirini seven iki genç yaşıyordu
Kader fırsat verir de gizlice buluşabilirlerse birbirlerinin yüzüne bakarak aşk kadehinden şarap yudumluyor, nefesleri birbirine karışarak şad oluyorlardı Daha birbirlerini bir kez olsun öpmemişlerdi Aşklarını daima gizli tutuyorlar, kimseye sır vermiyorlardı Fakat üç yüz perdenin arkasında bile gizlenemeyen aşk sonunda ortaya çıktı Kızın babası o genci kendi asaletine denk bulmadı ve kızını zorla bir paşa ile evlendirdi Paşa da onu sevdiği gençten uzak olsun diye Boğaz'ın öte yakasında, Üsküdar'dan Çamlıca'ya giden tozlu yolların kenarındaki bağların arasında bir eve yerleştirdi Aslıhan kocasını henüz odasına almıyor, ondan kaçıyordu Abdullah ise sabrın sonuna gelmiş, Aslıhan'ın yerini öğrenmeye çalışıyordu Nihayet bir gün Tophane'de, Salı pazarında onun hizmetkârlarından bir halayığa rastladı Kadın, Abdullah'ın aşkını biliyordu Acıdı ve oturdukları evi tarif etti Abdullah arkadaşlarından birini buldu ve ona, "Benimle gelebilir ve Aslıhan'ı ziyaretimde bana yardımcı olur musun? Zira onun aşkıyla can boğazıma geldi, gündüzüm gece oldu!" dedi Henüz on yedi yaşında olan arkadaşı "Seni dinledim ve teklifini kabul ettim; her ne ki benden istesen yapacak, her ne ki emredersen uyacağım!" şeklinde onu rahatlattı Bir kayıkla Üsküdar'a geçtiler İki at kiralayıp bağlar arasında Aslıhan'ın kaldığı evi buldular Mevsimlerden sonbahardı ve bağlar bozulmuş, sahiplerinin çoğu şehre dönmüştü Beklediler, beklediler Aslıhan'ın paşa kocası evden çıkınca Abdullah arkadaşına "Şimdi git!" dedi, "Kapıyı çal Ona burada beklediğimi söyle!" Genç gitti Kapıyı seyis açmıştı Ona Paşa'dan küçük hanımefendiye bir mesaj getirdiğini söyledi Sonra da sevilene sevenden vuslat müjdesi verdi


Az sonra Aslıhan buluşma yerine geldi Abdullah telaş içinde ne yapacağını bilemedi Haberci arkadaşı onları yalnız bırakmak isteyince itiraz etti, "Hayır, yanımızda kal Çünkü ortada uygunsuz bir şey yok" O genç de ancak seslerin duyulacağı kadar uzakta oturdu İki âşık birbirlerine ayrılık sırasında hasrete nasıl dayandıklarını gözyaşlarıyla anlattılar Sonra birbirlerini nasıl, ne derece sevdiklerinden, eski hatıralardan, çocukluktan uzun uzun bahsettiler Mutlu geçen birkaç saatin sonunda Aslıhan müsaade istedi Birileri durumun farkına varmadan eve dönmesi gerektiğini söyledi Abdullah azıcık daha kalmasını istedi O vakit Aslıhan uzakta oturan genci işaretle sordu:
- Senin bu arkadaşından bir şey istesem yapar mı?
- Ne istersen!
- Tehlikeli olsa da mı?
Cevap gençten geldi:
- Tehlikeli olsa da! Canımı Abdullah için feda etmem gerekse de!
- O halde, yakına gel Seninle giysilerimizi değişelim Benim yerime eve gir Sağdan üçüncü oda benim özel odamdır Akşama kadar sessizce otur Akşam kocam eve gelip sana bir tas çorba getirir, kapıdan içeri uzatır Yüzünü sıkıca ört ve tası kabul etmekte nazlı davran Sonra kapını kapat Sabaha doğru ben gelirim, sen çıkarsın


Delikanlı denileni yaptı Eve girip kapandı Ta ki kapıda ses duydu, heyecanlandı Çorba tasını almakta gecikince tas yere kapaklandı Bu sefer paşa öfkelenip "Sen hâlâ bana inat mı ediyorsun?" diye içeri girip eline bir kırbaç aldı Akşam karanlığında Aslıhan diye delikanlının sırtını sıyırdı ve başladı şaklatmaya Delikanlı devamlı yüzünü örtüyor ve sesi tanınmasın diye hiç bağırmadan sabrediyordu Nice kırbaçtan sonra evdeki halayıklar, hizmetkârlar dayanamayıp onu durdurmak istediler Paşa da zaten yorulmuştu Dadısı herkesi dışarı çıkarıp ona nasihatler etti "Sultan hanımım, kendine hiç acımaz mısın? Kocana biraz daha fırsat tanısan, belki iyi" Nasihatleri ses çıkarmadan dinleyen delikanlı bir yandan yaralarının sızlamasına dayandı, diğer yandan Aslıhan'a acıdı Sabah Aslıhan gelince evden çıkmak üzere bütün gücünü topladı, ona hiç belli etmedi Abdullah ölesiye kadar da bunu ne ona, ne başka birine söyledi

İnsana dost zor günde lazımdır; rahat günde herkes dosttur Kederli günde seninle üzülecek bir dostun varsa üzüntüye yer yoktur vesselam



İskenper Pala

__________________
Bıçak soksan gölgeme, Sıcacık kanım damlar
Girde bak bir ülkeme: Başsız başsız adamlar
NFK





GaLiBa Bu GeCe YaĞMuRDa GöKKuŞaĞı MiSali
GüLeRKeN aĞLaMaNıN ZaMaNı
Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.