Âh Mine-L Aşk!... |
10-10-2012 | #1 |
Prof. Dr. Sinsi
|
Âh Mine-L Aşk!...Âh mine-l aşk! Ah Tek hece Bütün Lisanlarda aynı olan mana Bir elif ardından bir he Allah adının ilk ve son harfi Elif ve heile yanmış aşkZora tahammülü güzel bulanlara değil; güzele tahammülü zor bulanlara yazgılıdır âhGüneşi izleyen bulut, gizleyebilir mi hiç varlığını güneşin; acıyı saklayan tebessüm, ya saklayabilir mi hiç vücudunu acının? Dokunulunca en ince teline içindeki sızının, bülbül durabilir mi şeydalanmadan ta mahşer olunca? Her nereye bakarsa gördüğü âhtır aşkın; âh elinden niyaz için mescide girse dahiMinaresi elif, kubbesi hedir çünkü camilerinVe hala elifin bağrı şerha şerha kan ve hala iki gözü iki çeşme henin Erbab-ı aşka pîşe heman her gün âhimiş Her bir nefes ki âh ile geçmez, günah imiş Ve sözün düğümü; Âhmine-l aşk! İskender PALA |
Âh Mine-L Aşk!... |
10-10-2012 | #2 |
Prof. Dr. Sinsi
|
Âh Mine-L Aşk!...Âh mine’l-aşkı ve hâlâtihî -Ahraka kalbî bi-harârâtihî Âh mine’l-aşkı ve hâlâtihî Ahraka kalbî bi-harârâtihî (Ah, aşkın elinden ve onun hallerinden; ateşiyle kalbimi yaktı yandırdı ) Şeyh Galip Seçilmiş ayda, kutlu günde, güzel saatte Bir övülmüş isim, saba yeli gibi merhametli, içten ve nüvazişkâr Selamlar ki şeker dudaklıların vuslatı gibi içtendir, elbette onadır Hasretler ki âşıkların âvâzı kadar yanıktır, elbette onadır Övgüler ki özlem sözlerince ateşli, ve arzular ki sevgililerin saçları misali uzun, ona, hep onadır Duyuşlar ki kurtuluşun nuruyla nurlanmış yüzler gibi aydınlık, ve teselliler ki lale yanakların kadifesince yumuşak, anımsamalar ki şehitlerin "Allah! Allah!" nidası ardından atılışlarınca makbul, hep onadır, hep onadır O ki Gül'dür, bütün mecburiyetler onadır Bileli kendimi ben gönlümü âşık buldum Gönüller ki Gül'e hasret! Az konuşmaya ve çok sükuta vurgun Serapa belagat ve fesahat pınarı Hatırımıza düştün hatırına düşür bizi Sevdik seni, sevindir bizi Uzaktayız yakınına vardır bizi; yandık pınarına kandır bizi Sıcak yaz günlerinde yaş dalların titreyişi gibi yandır bizi serin kuyulardan; koyu gecenin yıldızlarına karşı uyandır bizi derin uykulardan Gözyaşı değil nice demdir gözümüzden akan; belki eriyip biten ruhumuzdur damlayan! Geç kalmış aylara ve yıllara inat kadehinden içelim artık gül şarabını, çölde yitmiş çaylara ve yollara inat gerçeğinden seçelim şimdi gül serabını Gül sözleri edelim çok çok, ve gonca sükutu az az Gül düşleri görelim gül gecelerinde, Gül'ün aşkını derelim gül hecelerinde Gözü sürmeli ile ağlayanın arasına gül serpelim, güle yeminler edip Gönülleri yıkayalım gül suyuyla Gönüldendir şikayet kimseden feryâdımız yoktur Gönlüm ki Gül'e hasret Üçüncü halin imkansızlığında Ve kozanın amansız yırtılışında Cevher Gül'e düştü, mıknatıs bana, güzellik Gül'e, sevgi bana Güzeller güzelleri severmiş ve sadıklar sadıkları Güzelliğimi artır benim Gül'üm, ve arındır ayrık güzelliklerden sevgilerimi Senden yüzüne bakma lezzetini isterim ve titrerim vefadan sonra ayrılığına düşme dehşetiyle Genişlet sana indirilene yaslanmakta sinemi, ve sade kıl sensiz düşüncelerden gönül ayinemi Bir yankı ol, ses kat sesime; bir nazar kıl can ver nefesime Düşümde ya hayalde gel, bitirdi gerçek beni; geldir bizi her halde gel ya yanına çek beni! Gel Efendim! Sen gelmeyince hatıra bilsen neler gelir |
Âh Mine-L Aşk!... |
10-10-2012 | #3 |
Prof. Dr. Sinsi
|
Âh Mine-L Aşk!...Hüzünlü bir hikâyeyi anlatır Ah Minel Aşk Hat sanatında ağlayan iki göz ve bir Elif ile çizilip, hem kahderen aşk hem de kahreden gözyaşının ifadesidir Yeni bir yorum ile tasarlanan ‘Ah Minel Aşk’ın ilk harfi ‘elif’ bir hançeri, ikinci harfi ‘ha’ ise ağlayan iki gözü simgeliyor Aşktan ah çekme anlamına gelen ‘Ah Minel Aşk’, sevip de kavuşamayanların hikâyesini anlatır |
|