Tekin Karabey-Şiir Rüzgarı

**Prof. Dr. Sinsi** · 10-09-2012

Şiir Rüzgarı ::::::::::::::::::::::::::::::::::::::: 1

ANLAM

Bir dost keşfetmiştim
Şu kısa ömrü paylaşmak için
Bir toprağa vatan demiştim
İnsanca yaşabilmek için
Bir sevgili aramıştım
Kapıyı kapayıp gittiğimde
İçimde hiçbir kuşku uyanmayacaktı

Şiir Rüzgarı ::::::::::::::::::::::::::::::::::::::: 2

SENİ BİZİ

Hep saydık karşınıza dikilmedik
Dediklerinizi tek tek yerine getirdik
Diktiğiniz yerden saatlerce bekledik
Gidin dediniz gittik

gelin dediniz geldik
Artık varoşlara sığmaz olduk
Gecekonduları biz icat ettik
Kızılay ın dağıttığı çorbayı biz hasretle bekledik

Yerimizden yurdumuzdan biz kovulduk
Bizim toplu mezarlarımız oldu
Sinemada bize güldünüz
Tiyatroda biz sergileniriz ve alay konusu oluruz
Bizim ağıtlı türkülerimiz söylenir
Dili olsa da anlatsa,şu taş duvar
Rüzgar bize doğru eser
Güneşi göstermediler buluta umutlu
Evcil kuşlarımız olmadı

Bizim Huyumuz değil,suyumuzun ter akmasi
Biz yillardan beridir kaniyoruz
Teselli vereniniz olmadi

Hapishaneler ,gecekondular ve varoslar
Bizlerle dolup tasiyor

Diktigimiz her taşı yerinden oynattınız
Bu dünyanin kuralcı

halklari bizler miyiz
Silah, at , namus alnımıza kazılmış
Kaç eşkiyalık , kıroluk , çobanlık
Bizim hesabımıza yazılmış
Kırlarımiz boz, ağaçsız
Yaylalarımız göçebesiz
Cayırlarımiz tirpansiz bırakıldı

Yüreğimiz sevgisiz,çocuklarımız babasız
Bedenimiz çırılçıplak yaratıldı karlara

Atlarımiz timarsız,koyunlarımız yavrusuz
Dillerimiz dilsiz bırakıldı bu topraklarda
İnat ettim, düşünmem artık
Ne haran ovasını ne Diyarbekiri
Ne de şırnak viraresini, hele dersim ´i, maraş´ı, sıvas´ı unutmadim
Keşke bir anlayabilseniz midyat´i
Bir anne gibi kanat açmış bu mezheplere
Süryani, keldani , asuri , ermeni , yezidi , alevi ve sunni
Bunları bu topraklarda hiç küstürmedi
Hep kardeş kıldı , dost sandı

Ya şimdi ?
Kan akıyor kan
N´olursunuz n´olursunuz yalvarıyorum

Dur demenin zamanıdır şimdi
Şimdi

şu an

şu an
Duvarın dibine çökmüş altmışlık dedemin
Yüzündeki çizgiler değil bizden
İnanın bezdirendendir

Tesellisine bir tütün sarışı var ki
Biz buyuz dedik kabul değil
Ya siz, ya sen ?
Sen hiç çamurdan ekmek kaldırıp yedin mi ?
Sen hiç dört kardeşe birden ağladın mı ?
Sen hiç allah peygamberi düşündünmü ?
Dört kitaba sığar mı ?

Sen değil biz terledik
Biz yara aldık
Biz yaralı dilsiz dolaştırıldık
Biz geri geri mekanları ter kettik
Biz tayyareyi sadece gökte gördük
Yazınıza inandık bahtınıza güvendik
Peşinizde dolu dizgin yol aldık
Dur dediniz durduk, yürü dediniz yürüdük
Biz, Mazlumları ateşte gördük
Biz, Yılmazlari sürgünde yaşadık

Biz Denizleri ipte gördük
Ya siz, ya sen hiç utanmadın mı?
Yüzüne çizgiler yüreğine insanlık çöktümü?
Basını yere ağıp keske olmasaydı,
Diye aklından yarım kere geçirdin mi
Tabi ki siz değil, biz ağladık
Biz devamını sağladık
Biz saygıyla andık
Söyleyin, size soruyorum kötüler,
Bunca allahsızlıklar,
Bunca kitapsızlıklar,
Bunca şerefsizlikler,
Hangi toprakda millette görülmüş
Oturun şapkanızı çıkarın düşünün
Düşünün ki!

Bizleri kaybettiniz
Başınız sağ olsun

Muş/Varto

Şiir Rüzgarı ::::::::::::::::::::::::::::::::::::::: 3

DEMEMISEM

Öyle gelmişem öyle yorgunam
Öyle başlı boş öyle dargınam
Sana küsmüşem sana yanmışam,
Senden ayrılmışam

İşte dargınam öyle baygınam
Git demişem kara kediye
Git demişem karıncaya
Git demişem yüreğime
Öyle kuskünem öyle dargın
Öyle baygın bakmışam
Gelmemissen dün sabaha
Gitmemissen dün aksama
Kararmışam bozarmışam
Ortalıkta başıboş kalmışam
Git demişem yüreğime
Kararmışam bozarmışam
Ortalıkta başıboş kalmışam

Şiir Rüzgarı ::::::::::::::::::::::::::::::::::::::: 4

HAYAL ÜRÜNÜ

Lanet yağdıracam
Böyle düzene böyle karara
Tutup yakasından koparacam
Bütün düğmelerini
Düşmana inat

Sökücem kaldırımlaıi
İnsanlar boş dolaşmasınlar diye
Artık elini sallayarak yürüyecem bulvarlarda

İşe yaramaz bütün yasakları kaldıracam
Kıçı ceylan derisi görmüş herkesi tıkacam içeri

Hapishaneler boşalacak
Genel evler genel evler kapanacak

Alcaklar, kalleşler , sahtekarlar kelle edilecek

Artık dilenci bile istemiyorum
Üfürükcü tükürükcü şislenecek

Kapatıcam bütün kötü yerleri
Evlere mühür işyerlerine kilit

Kendi botumun pencesini dahi sökücem
Uğramişlığı var alçakların semtine

Kimse sümüğüyle beslenemeyecek
Ey gülüm

ey yoldaşım

Bunlar bizim ülkede birer hayal ürünüdür

Hoş çakalın dostlarım hos çakalın
Sabahın gün doğmamış vaktine

Şiir Rüzgarı ::::::::::::::::::::::::::::::::::::::: 5

YABANCI KIZ

Seni düşünüyorum

Bütün güzellikleri, aklımdan geçirerek
Ela gözlü siyah saçlı
Buğday tenli ve güler yüzlü
Seni düşünüyorum yine aynı akşam
Kestane saçli beyaz tenli siyah gözlü
Seni düşünüyorum

Odama dolan bu rezil soğuktan
Kurtulmak için sıcaklığına ihtiyacım var
Tanımadığım ellerini tutmak
Gözlerin derinliğine gömülmek isterim,
Bu akşam

Ya da sensiz dolaşan yüreğime yaslanıp
Yarım ağız çırak biçimi
Seni

seni

Diyemediğim o sözcüğü
Kim bilir sana nasıl ulaştırmalıyım

Biliyorum içimde bir heyecan
Bir çırpıniş var,
Dün akşam yine sensiz kapadım
Bütün kapı pencereleri
Yorulmuş yüreğime seni sordum
Tanıyormuş gibi
Övüp anlatıyor

Ona güvendim ve inanıyorum
Doğada bütün çicekleri,
Seninle toplamak istedim

Çıplak toplamak istedim

Çıplak ayakla soğuk suya,
Çimenlere seninle basmak istiyorum

Gülüşünü ağlayışını ,merak ediyorum
Bırak bütün ışıklar yakılı kalsın
Bırak bütün kapılar açık kalsın
Seni yaşamak istiyorum
Yaşamın bu zo ve rezil çizgisinde
Seninle güzel ve dostça yürümek istiyorum
Çekinme uzat ellerini
Bir dost, eli gibi
Seninle yıldızların koynuna
Sabahlaıi uyumak istiyorum
Dünyayı seninle paylaşmak istiyorum
Seni evet seni tanımadığım kız
Seni sevmek istiyorum
Bütün sevgiler gibi değil
Bir bütün delikanlı gibi
Sevmek istiyorum seni
Nedense anlattım seni

Bütün dostlarıma
Övdüm güzelliğini tanımadığım kız
Evet tanımadığım seni,
Anneme anlattım
Kısacaı seni beynime ciğerime
Genlerime, alyuvarlarıma
Damarımdaki ılık kana damatım
Öyle hissettim öyle sevdim
Seni tanımadığım kız seni
19 08 00

Şiir Rüzgarı ::::::::::::::::::::::::::::::::::::::: 6

SEVGILI YARIM

Biliyor musun ?
Ne diliyorum? Sevgili yarim
Annem gibi, annem gibi namuslu
Sıcak tenli bağ yürekli olmanı?
İstedim

Ne olur bir defa dahi olsa deme
Ayrılık ihanetcilik nankörlük olur
Düşün sevgili yarim annemi düşün
Omuzladığı onca yükün altında ihanet etmedi
Bahar gülü gibi değil ömürlük gül gibi kaldı
Ne rüzgardan ne ölümden ne de kötülerden korktu
Evet sevgili yarim düşün bu uzay çağını
Düşün?
Kucakladığın, kucağunda yumak oldugun
Sıcak dudağında bileştiğin
Tiril tiril titrediğin,
Beni düşün?
Anla sevgili yarim ömrün kısalığını
Seninle fidanlar verdiğim su dünyayı
Onların, benim tüm alemin kalleşliğini düşün?
Her şeyi sevgimle saygımla düşün?
Ayrılığı asla sevgili yarim

Şiir Rüzgarı ::::::::::::::::::::::::::::::::::::::: 7

ANEY

Yoruldun acılarda sızılardan

Başında kırmızı pusi

At sırtında yol aldın
Gideceğin yere

Evlat verdin tane, tane,
Diktin yamaladın sekiz yükü,
Beşini gelin eyledin

Üçüne dünür gittin

Ağladın sızladın dün bugündü

Saçını ağartın taşlı topraklı yollarda
Adına bin duayla baktın evlatlarına

Kimi söğüt gibi dal verdi
Kimi kavak gibi boy verdi

Yaz bahar olaya

Kaytan bıyıklı oğulların
Kucagında Eylemli Cağnurlu kızların

Nedir nedir bunun senden istediği

Kaburglarin arasına sıkışmış

O lanet esi bulunmaz kalp ağrılarından

Uyutmuyor kim bilir kaç gecedir

Hasretinden yandım tutuştum

Saramasam elimle elini
Öpemezsem ak saçını pembe yanagını

Yaşamak direnmektir aney

Benden uzak dursun

Çok acıyorsa yaran
Rüyama girersin mutlaka
Tel örgüleri nöbetçileri, mayınları
Ranzamı techizatımı,arkadaşımı
Aklımı beynimi terk eder gelirim ANEY

Anam bu dağlarda duman olur
Yavrular hali nice olur
Gördüm gözümle felek zalim olur
Anam dön gel baran olur talan olur

Şiir Rüzgarı ::::::::::::::::::::::::::::::::::::::: 8

DAYANAGIM

Güzel anam bahar gelmiş
Kapiya dayanmış ecel
Benden can istiyor

Gitmiyeyim diye çok uğraştım
Kapıyı tokmaklıyor, güzel anam
Seni düşünüyorum bu akşam
Başımı dizine koymak istiyorum

Yürümek istiyorum yanına anne
Ecel kapıya gelmiş can istiyor can
Yüreğim sızladı başım döndü
Yolum uzak seni yanımda
Görmek istedim

lanet olsun
Aynada yüzüme baktım
Öyle kirlenmiş ki
Dünyanın tozundan toprağından
Yıkamak istedim çıkmıyor ana, çıkmıyor

İnsan yavrusu bu kadar kötü olabilir mi

Bu kadar rezilligi sığdırabilir mi içine
Bu kadar haksızlığı kaldırabilir mi

Bacaklarım yemin etmiş

Gövdemi taşımıyor artık
Beş ay oldu

Yüzüme jilet vurmayalı
İsyankar olmuşum gibi
Ecel kapıya gelmiş anne

Sana ihtiyacım var bu akşam
Yüreğim yorulmuş

Beynimle anlaşamıyor
Hep derdim, oğlum üzme kendini
Hep çocuk gördün
Hep korudun

Üşümeyeyim diye üzerime örterdin
Ya şimdi

Gel gör ne haldeyim anne

Gel gör

Yıkılmışım, toz olmuşum
Yoruldum, billahi yoruldum
Hanıma kocalık
Çocuğa babalık yapamıyorum
Bitti anne, bittim
O güzellik, o temizlik, o sadelik
Satıldım, harcandım
Rezil rüsva oldum
Kusura bakma, bedenim bu yükü çekemiyor
Ecel kapıya gelmiş
İlmegi geçiriyorum boynuma
Kimsenin günahına girme
Beni benimle suçla,
Beni zamanla suçla,
Beni düzenle suçla,
Güle güle de anne
Okula veya pazara gönderir gibi
Ağlama yenildim

N´olursun annem,güle güle de

İzmir / çiğli

Şiir Rüzgarı ::::::::::::::::::::::::::::::::::::::: 9

BİR BİR

Bir başıma , bir başak gibi
Bir mezara tek başıma
Bir yastıkta bir arkadaşımla,
Bir ise bir dostumla,
Bir bayrama bir seyran
Bir düşünceye,bir beynimle
bir yürüyüşe,bir bacağımla
Bir sevgiyle, bir cigarayla
Bir başıma bir kurşuna
Bir çarpışmaya bir yoldaşımla

201082

Şiir Rüzgarı ::::::::::::::::::::::::::::::::::::::: 10

BERFO

Olsa da sıcak bir çayın
Köklü, karanfili
İçeyim içeyim, bir hoş oluncaya kadar
Onu damarumda hissedeyim
Pamuklu ellerinle ibriğin tutuşunu
Seyredeyim doyuncaya kadar
Cam bardağına demlice bir çay
Gidersin tiryakiliğimi
Çinko olsun çaydanlıkların
Nur gülüşlü annem
İçeyim içeyim de, içesimi gidersin

040789 Ankara

10-09-2012	#1
Prof. Dr. Sinsi	Tekin Karabey-Şiir Rüzgarı Şiir Rüzgarı ::::::::::::::::::::::::::::::::::::::: 1 ANLAM Bir dost keşfetmiştim Şu kısa ömrü paylaşmak için Bir toprağa vatan demiştim İnsanca yaşabilmek için Bir sevgili aramıştım Kapıyı kapayıp gittiğimde İçimde hiçbir kuşku uyanmayacaktı Şiir Rüzgarı ::::::::::::::::::::::::::::::::::::::: 2 SENİ BİZİ Hep saydık karşınıza dikilmedik Dediklerinizi tek tek yerine getirdik Diktiğiniz yerden saatlerce bekledik Gidin dediniz gittik gelin dediniz geldik Artık varoşlara sığmaz olduk Gecekonduları biz icat ettik Kızılay ın dağıttığı çorbayı biz hasretle bekledik Yerimizden yurdumuzdan biz kovulduk Bizim toplu mezarlarımız oldu Sinemada bize güldünüz Tiyatroda biz sergileniriz ve alay konusu oluruz Bizim ağıtlı türkülerimiz söylenir Dili olsa da anlatsa,şu taş duvar Rüzgar bize doğru eser Güneşi göstermediler buluta umutlu Evcil kuşlarımız olmadı Bizim Huyumuz değil,suyumuzun ter akmasi Biz yillardan beridir kaniyoruz Teselli vereniniz olmadi Hapishaneler ,gecekondular ve varoslar Bizlerle dolup tasiyor Diktigimiz her taşı yerinden oynattınız Bu dünyanin kuralcı halklari bizler miyiz Silah, at , namus alnımıza kazılmış Kaç eşkiyalık , kıroluk , çobanlık Bizim hesabımıza yazılmış Kırlarımiz boz, ağaçsız Yaylalarımız göçebesiz Cayırlarımiz tirpansiz bırakıldı Yüreğimiz sevgisiz,çocuklarımız babasız Bedenimiz çırılçıplak yaratıldı karlara Atlarımiz timarsız,koyunlarımız yavrusuz Dillerimiz dilsiz bırakıldı bu topraklarda İnat ettim, düşünmem artık Ne haran ovasını ne Diyarbekiri Ne de şırnak viraresini, hele dersim ´i, maraş´ı, sıvas´ı unutmadim Keşke bir anlayabilseniz midyat´i Bir anne gibi kanat açmış bu mezheplere Süryani, keldani , asuri , ermeni , yezidi , alevi ve sunni Bunları bu topraklarda hiç küstürmedi Hep kardeş kıldı , dost sandı Ya şimdi ? Kan akıyor kan N´olursunuz n´olursunuz yalvarıyorum Dur demenin zamanıdır şimdi Şimdi şu an şu an Duvarın dibine çökmüş altmışlık dedemin Yüzündeki çizgiler değil bizden İnanın bezdirendendir Tesellisine bir tütün sarışı var ki Biz buyuz dedik kabul değil Ya siz, ya sen ? Sen hiç çamurdan ekmek kaldırıp yedin mi ? Sen hiç dört kardeşe birden ağladın mı ? Sen hiç allah peygamberi düşündünmü ? Dört kitaba sığar mı ? Sen değil biz terledik Biz yara aldık Biz yaralı dilsiz dolaştırıldık Biz geri geri mekanları ter kettik Biz tayyareyi sadece gökte gördük Yazınıza inandık bahtınıza güvendik Peşinizde dolu dizgin yol aldık Dur dediniz durduk, yürü dediniz yürüdük Biz, Mazlumları ateşte gördük Biz, Yılmazlari sürgünde yaşadık Biz Denizleri ipte gördük Ya siz, ya sen hiç utanmadın mı? Yüzüne çizgiler yüreğine insanlık çöktümü? Basını yere ağıp keske olmasaydı, Diye aklından yarım kere geçirdin mi Tabi ki siz değil, biz ağladık Biz devamını sağladık Biz saygıyla andık Söyleyin, size soruyorum kötüler, Bunca allahsızlıklar, Bunca kitapsızlıklar, Bunca şerefsizlikler, Hangi toprakda millette görülmüş Oturun şapkanızı çıkarın düşünün Düşünün ki! Bizleri kaybettiniz Başınız sağ olsun Muş/Varto Şiir Rüzgarı ::::::::::::::::::::::::::::::::::::::: 3 DEMEMISEM Öyle gelmişem öyle yorgunam Öyle başlı boş öyle dargınam Sana küsmüşem sana yanmışam, Senden ayrılmışam İşte dargınam öyle baygınam Git demişem kara kediye Git demişem karıncaya Git demişem yüreğime Öyle kuskünem öyle dargın Öyle baygın bakmışam Gelmemissen dün sabaha Gitmemissen dün aksama Kararmışam bozarmışam Ortalıkta başıboş kalmışam Git demişem yüreğime Kararmışam bozarmışam Ortalıkta başıboş kalmışam Şiir Rüzgarı ::::::::::::::::::::::::::::::::::::::: 4 HAYAL ÜRÜNÜ Lanet yağdıracam Böyle düzene böyle karara Tutup yakasından koparacam Bütün düğmelerini Düşmana inat Sökücem kaldırımlaıi İnsanlar boş dolaşmasınlar diye Artık elini sallayarak yürüyecem bulvarlarda İşe yaramaz bütün yasakları kaldıracam Kıçı ceylan derisi görmüş herkesi tıkacam içeri Hapishaneler boşalacak Genel evler genel evler kapanacak Alcaklar, kalleşler , sahtekarlar kelle edilecek Artık dilenci bile istemiyorum Üfürükcü tükürükcü şislenecek Kapatıcam bütün kötü yerleri Evlere mühür işyerlerine kilit Kendi botumun pencesini dahi sökücem Uğramişlığı var alçakların semtine Kimse sümüğüyle beslenemeyecek Ey gülüm ey yoldaşım Bunlar bizim ülkede birer hayal ürünüdür Hoş çakalın dostlarım hos çakalın Sabahın gün doğmamış vaktine Şiir Rüzgarı ::::::::::::::::::::::::::::::::::::::: 5 YABANCI KIZ Seni düşünüyorum Bütün güzellikleri, aklımdan geçirerek Ela gözlü siyah saçlı Buğday tenli ve güler yüzlü Seni düşünüyorum yine aynı akşam Kestane saçli beyaz tenli siyah gözlü Seni düşünüyorum Odama dolan bu rezil soğuktan Kurtulmak için sıcaklığına ihtiyacım var Tanımadığım ellerini tutmak Gözlerin derinliğine gömülmek isterim, Bu akşam Ya da sensiz dolaşan yüreğime yaslanıp Yarım ağız çırak biçimi Seni seni Diyemediğim o sözcüğü Kim bilir sana nasıl ulaştırmalıyım Biliyorum içimde bir heyecan Bir çırpıniş var, Dün akşam yine sensiz kapadım Bütün kapı pencereleri Yorulmuş yüreğime seni sordum Tanıyormuş gibi Övüp anlatıyor Ona güvendim ve inanıyorum Doğada bütün çicekleri, Seninle toplamak istedim Çıplak toplamak istedim Çıplak ayakla soğuk suya, Çimenlere seninle basmak istiyorum Gülüşünü ağlayışını ,merak ediyorum Bırak bütün ışıklar yakılı kalsın Bırak bütün kapılar açık kalsın Seni yaşamak istiyorum Yaşamın bu zo ve rezil çizgisinde Seninle güzel ve dostça yürümek istiyorum Çekinme uzat ellerini Bir dost, eli gibi Seninle yıldızların koynuna Sabahlaıi uyumak istiyorum Dünyayı seninle paylaşmak istiyorum Seni evet seni tanımadığım kız Seni sevmek istiyorum Bütün sevgiler gibi değil Bir bütün delikanlı gibi Sevmek istiyorum seni Nedense anlattım seni Bütün dostlarıma Övdüm güzelliğini tanımadığım kız Evet tanımadığım seni, Anneme anlattım Kısacaı seni beynime ciğerime Genlerime, alyuvarlarıma Damarımdaki ılık kana damatım Öyle hissettim öyle sevdim Seni tanımadığım kız seni 19 08 00 Şiir Rüzgarı ::::::::::::::::::::::::::::::::::::::: 6 SEVGILI YARIM Biliyor musun ? Ne diliyorum? Sevgili yarim Annem gibi, annem gibi namuslu Sıcak tenli bağ yürekli olmanı? İstedim Ne olur bir defa dahi olsa deme Ayrılık ihanetcilik nankörlük olur Düşün sevgili yarim annemi düşün Omuzladığı onca yükün altında ihanet etmedi Bahar gülü gibi değil ömürlük gül gibi kaldı Ne rüzgardan ne ölümden ne de kötülerden korktu Evet sevgili yarim düşün bu uzay çağını Düşün? Kucakladığın, kucağunda yumak oldugun Sıcak dudağında bileştiğin Tiril tiril titrediğin, Beni düşün? Anla sevgili yarim ömrün kısalığını Seninle fidanlar verdiğim su dünyayı Onların, benim tüm alemin kalleşliğini düşün? Her şeyi sevgimle saygımla düşün? Ayrılığı asla sevgili yarim Şiir Rüzgarı ::::::::::::::::::::::::::::::::::::::: 7 ANEY Yoruldun acılarda sızılardan Başında kırmızı pusi At sırtında yol aldın Gideceğin yere Evlat verdin tane, tane, Diktin yamaladın sekiz yükü, Beşini gelin eyledin Üçüne dünür gittin Ağladın sızladın dün bugündü Saçını ağartın taşlı topraklı yollarda Adına bin duayla baktın evlatlarına Kimi söğüt gibi dal verdi Kimi kavak gibi boy verdi Yaz bahar olaya Kaytan bıyıklı oğulların Kucagında Eylemli Cağnurlu kızların Nedir nedir bunun senden istediği Kaburglarin arasına sıkışmış O lanet esi bulunmaz kalp ağrılarından Uyutmuyor kim bilir kaç gecedir Hasretinden yandım tutuştum Saramasam elimle elini Öpemezsem ak saçını pembe yanagını Yaşamak direnmektir aney Benden uzak dursun Çok acıyorsa yaran Rüyama girersin mutlaka Tel örgüleri nöbetçileri, mayınları Ranzamı techizatımı,arkadaşımı Aklımı beynimi terk eder gelirim ANEY Anam bu dağlarda duman olur Yavrular hali nice olur Gördüm gözümle felek zalim olur Anam dön gel baran olur talan olur Şiir Rüzgarı ::::::::::::::::::::::::::::::::::::::: 8 DAYANAGIM Güzel anam bahar gelmiş Kapiya dayanmış ecel Benden can istiyor Gitmiyeyim diye çok uğraştım Kapıyı tokmaklıyor, güzel anam Seni düşünüyorum bu akşam Başımı dizine koymak istiyorum Yürümek istiyorum yanına anne Ecel kapıya gelmiş can istiyor can Yüreğim sızladı başım döndü Yolum uzak seni yanımda Görmek istedim lanet olsun Aynada yüzüme baktım Öyle kirlenmiş ki Dünyanın tozundan toprağından Yıkamak istedim çıkmıyor ana, çıkmıyor İnsan yavrusu bu kadar kötü olabilir mi Bu kadar rezilligi sığdırabilir mi içine Bu kadar haksızlığı kaldırabilir mi Bacaklarım yemin etmiş Gövdemi taşımıyor artık Beş ay oldu Yüzüme jilet vurmayalı İsyankar olmuşum gibi Ecel kapıya gelmiş anne Sana ihtiyacım var bu akşam Yüreğim yorulmuş Beynimle anlaşamıyor Hep derdim, oğlum üzme kendini Hep çocuk gördün Hep korudun Üşümeyeyim diye üzerime örterdin Ya şimdi Gel gör ne haldeyim anne Gel gör Yıkılmışım, toz olmuşum Yoruldum, billahi yoruldum Hanıma kocalık Çocuğa babalık yapamıyorum Bitti anne, bittim O güzellik, o temizlik, o sadelik Satıldım, harcandım Rezil rüsva oldum Kusura bakma, bedenim bu yükü çekemiyor Ecel kapıya gelmiş İlmegi geçiriyorum boynuma Kimsenin günahına girme Beni benimle suçla, Beni zamanla suçla, Beni düzenle suçla, Güle güle de anne Okula veya pazara gönderir gibi Ağlama yenildim N´olursun annem,güle güle de İzmir / çiğli Şiir Rüzgarı ::::::::::::::::::::::::::::::::::::::: 9 BİR BİR Bir başıma , bir başak gibi Bir mezara tek başıma Bir yastıkta bir arkadaşımla, Bir ise bir dostumla, Bir bayrama bir seyran Bir düşünceye,bir beynimle bir yürüyüşe,bir bacağımla Bir sevgiyle, bir cigarayla Bir başıma bir kurşuna Bir çarpışmaya bir yoldaşımla 201082 Şiir Rüzgarı ::::::::::::::::::::::::::::::::::::::: 10 BERFO Olsa da sıcak bir çayın Köklü, karanfili İçeyim içeyim, bir hoş oluncaya kadar Onu damarumda hissedeyim Pamuklu ellerinle ibriğin tutuşunu Seyredeyim doyuncaya kadar Cam bardağına demlice bir çay Gidersin tiryakiliğimi Çinko olsun çaydanlıkların Nur gülüşlü annem İçeyim içeyim de, içesimi gidersin 040789 Ankara