Bitlis |
10-06-2012 | #1 |
Prof. Dr. Sinsi
|
BitlisDoğu Anadolu Bölgesi'nde yer alan Bitlis, kuzeyde Ağrı (Patnos) ve Muş (Bulanık, Malazgirt), batıda Muş (Hasköy, Korkut) ve Batman (Sason, Kozluk), güneyde Sirt (Baykan, Şirvan), doğuda ise Van (Gevaş, Erciş) ile çevrilidir Bitlis, Doğu Anadolu Bölgesi'nin yukarı Fırat ve yukarı Murat bölgelerinin sınırları üzerinde, Doğu Anadolu'yu Güneydoğu Anadolu'ya bağlayan doğal geçit üzerinde bir vadi kenti olarak kurulmuştur İlin yeryüzü şekillerini Van Gölü'nün güney ve kuzeyindeki dağlarla bunların arasında ve üstündeki düzlükler oluşturur Bu düzlüklerin büyük bölümü platodur Ovalar ise daha azdır İl topraklarının büyük bölümünü kaplayan dağların yükseltisi genellikle 2000 mnin üzerindedir van Gölü'nün güneyindeki dağlar Güneydoğu Toroslar'ın uzantılarıdır Bu dağların en önemli yükseltileri Kırmızıtaştepe (2607 m), Karataştepe (2609 m) ve Ziyarettepe'dir (3002 m) Van Gölü'nün kuzeyindeki dağların en önemlileri ise; Türkiye'nin ikinci en yüksek dağı olan Süphan Dağı, Süphan'ın batısındaki en yüksek noktası 2542 mye ulaşan Ziyaret Dağları ile dünya çapında tarihsel ve doğal önem taşıyan Nemrut dağı'dır Bölgede az bir yeri kaplayan ova düzlüklerinin en önemlileri Rahva Düzü ve Ahlat Ovası ile Arin ve Adilcevaz Ovaları gibi daha küçük düzlüklerdir Platolar ise dağların eteklerinde ve üstünde yer almaktadır Nemrut Dağı'nın 1900 mden yüksek kesimlerinde masa yapılı platolara rastlanmaktadır İl topraklarınının sularını, Van Gölü çevresindeki dağlardan doğan ve bu dağları yararak il sınırları dışına çıkan Garzan ve Bitlis çayları, Karasu ile Van Gölü'ne dökülen büyüklü küçüklü çaylar toplar Bir bölümü il sınırları içerisinde kalan Van Gölü'nden başka, bir krater gölü olan Nemrut Gölü ile Arın, Nazik ve Aygır gölleri vardır İlin yüzölçümü 6707 km2 olup, toplam nüfusu 388678'dir İlin ekonomisi ağırlıklı olarak tarıma dayalıdır Hayvancılık da ekonomisinde büyük yer almaktadır hayvancılıkta genellikle kıl keçisi, koyun yetiştirilmektedir Bitkisel üretim fazla gelişmemiştir Burada tütün ve ceviz yetiştirilen başlıca tarım ürünleridir Bitlis tününü, hiçir katkı maddesine gerek göstermeden, kendiliğinden yanma özelliği ile ünlüdür Bitlis yöresinin tarih öncesine ilişkin fazla bilgi bulunmamaktadır Bununla birlikte buradaki ilk yerleşimin MÖ1000'lerde Urartularla başladığı sanılmaktadır MÖVIyüzyılda bütün Doğu Anadolu gibi Bitlis de Pers egemenliğine girmiştir İskender ordularının MÖ331'de Pers egemenliğine son vermesinden sonra Seleukos Krallığı'na bağlanmıştır seleukosların zayıflamasından sonra Nebati Krallığı egemenliğine, MS106'da Romalıların Nebati Krallığını yıkması ile Romalıların eline geçmiş, bu dönemde Sasaniler ile Romalılar arasında sık sık el değiştirmiştir 395'ten sonra Roma'nın ikiye ayrılması ile Doğu Roma toprakları içerisinde kalmakla birlikte asıl güç yerel beylerin elinde idi Bitlis 641'de arapların eline geçmiş, iki yüz yıl kadar süren Arap egemenliğinden sonra Bizanslıların hakimiyetine girmiştir Daha sonra Mervani Devleti topraklarına katılmış ve Bizanslılar ile Mervanilerin sınır kenti olmuştur 1085'te Dilmaçoğulları Beyliği'nin, sonra Sökmenlilerin, ardından da Eyyübilerin eline geçen Bitlis'te Şerefhanlar etkili olmuştur 1243'te İlhanlıların, 1394'te Timur'un egemenliğine, 1405'te de Karakoyunlulara bağlanan Şerefhanlar, 1467'de Akkoyunlular tarafından Bitlis'ten atıldılarsa da, 1495'te geri döndüler 1507'de Safevi egemenliğine giren yöre, 1514 yılında Osmanlıların hakimiyetine girmiştir IDünya Savaşı sırasında 1 Mart 1916'da Ruslar tarafından işgal altına alınan Bitlis, bu işgalden 8 Ağustos 1916'da kurtulmuştur Cumhuriyetin ilanından sonra il yapılan Bitlis, 1929'da ilçe olarak Muş'a bağlanmış, 1936'da yeniden İl statüsüne getirilmiştir Bitlis'te günümüze gelebilen eserler arasına başlıcaları, İskender'in komutanlarından birinin yaptırdığı ve günümüze harap durumda gelebilen Bitlis Kalesi, 1150 yılında yapılan ve anadolu Türk mimarisinin en eski örneklerinden biri olan Ulu Cami ile IVŞerefhan'ın yaptırdığı Şerefiye Külliyesidir (1528-1529) Bunların yanı sıra Bitlis'te bir çok cami, medrese, türbe, han, kervansaray, hamam ve kentten geçen dört akarsuyun üzerinde, hepsi kesme taştan yapılmış kemerli 24 adet köprü bulunmaktadır |
|