İzmir / Şirince Köyü |
10-07-2012 | #1 |
Prof. Dr. Sinsi
|
İzmir / Şirince Köyüİzmir / Şirince Köyü hem de meraklıları sık sık gelip konaklıyorŞirince Selçuk’a 8 kilometre uzaklıkta bir belde Bölgedeki tarihi yörelere yakınlığı nedeniyle yerli yabancı turistlerin de uğrak yeri Şirince’ye İzmir’den ulaşmanın en kolay yolu otoban üzerinden İzmir otobanından gittiğinizde yaklaşık 1 saat sonra Şirince evlerinin arasında dolaşmaya başlayabilirsiniz İzmir selçuk arasında belli saatlerde midibüsler hizmet veriyor Üzüm bağlarının ve zeytinliklerin arasında yolda gelirken zaten içiniz açılmaya başlıyor Buranın ilk adı Kırkınca ikinci adıysa Çirkince Dönemin İzmir valisi buraya bu ismi yakıştıramayınca yörenin adı Şirince olarak değiştirilmiş Şirince gerçekten de adına yaraşır bir şekilde yemyeşil ve doğallığını yitirmemiş bir yöre Ama asıl farkı yaratan insanları… Köyün sakinleri son derece sıcak ve içten Hiçbir yapaylık olmadan köy yaşantısını size her yerde hissettiriyorlar Kendi yaşamlarını gelenlere birebir yansıtmayı başarıyorlar Şirince’nin konakları uzaktan baktığınızda adeta maket gibi duruyor Mimari dokusu eskisine sadık kalınarak korunmuş Bütün evler iki katlı Eski köy yaşamının kısa süre için de olsa bir parçası olmak için buraya gelen hem yerli hem de yabancı turist çok En çok turist ise Amerika’dan geliyor Fakat burası dünyanın dört bir yanından ziyaretçi çekiyor Şirince’ye gelen yerli turist çoğunlukla bir gece konakladıktan sonra başka yörelere geçiyor Yabancı turistler ise birkaç gece kalmayı tercih ediyor Otele çevrilmiş konaklar kalmak için en gözde yerler “Şirince Evleri” buranın en eskisi İki ayrı konakta yerli ve yabancı turistlere hizmet veriyor Konakta amaç gelenlere 19 yüzyılın Anadolu kültürünü birebir yaşatmak Odalardaki hamam tarzı banyolara özellikle yabancı turistler büyük ilgi gösteriyor Bu tür konaklarda kalmanın maliyeti biraz daha yüksek İsteyenler için 10′a yakın da pansiyon hizmet veriyor Hepsi temiz ve şehirli insanları memnun edecek şekilde düzenlenmiş Nişanyan Evleri ise Şirince’nin sırtlarında Selçuk’tan gelirken direkt bir girişleri var Buradaki 5 odalı otel ve yeni yapılan bağ evleri ile ziyaretçileri şehirden tamamen uzaklaştırıyor Buradan daha sakin ve huzurlu bir ortam herhalde olamaz diye düşündürüyor Şirince’de kalmak isteyenlere yapılabilecek tek uyarı ise gece köpek ve baykuş sesleri sabah ise tüm köyü uyandıran horozun sesi Aslında tüm bunlar da doğallığın bir parçası Şirince’nin dar sokaklarında eski evlerin arasında yürümek son derece keyifli ama yerler tamamen taş olduğu için yürürken biraz dikkatli olmak gerekiyor Şirince’ye gelmişken tarihi yerleri de mutlaka görmek gerekiyor Turistler tarihi kiliselere mutlaka uğruyor Aziz Demetrius Kilisesi bunardan biri Büyük kilise ise biraz daha yukarda Aziz Yohannes Kilisesi’nin restorasyon tarihi 1832 olarak girişte yazıyor Şirince sokaklarında gözlemeden çöp şişe yerel ot mezelerinden şirince köfteye kadar geniş bir yelpazede yiyecekler ziyaretçilere sunuluyor Beldenin girişindeki Artemis Restaurant ise özellikle yöresel yemekleri tatmak isteyenlerin uğrak yeri Şirince burada yetişen otlarıyla yapılmış mezeleri ile ünlü Sonra da keşkek efe kebap çökertme ya da saç kavurma en çok tercih edilen yemekler… Şirinceye gelip de birşeyler almadan buradan dönmek biraz zor Kıyafetten şaraba sabundan cam işlerine kadar çeşit çeşit ürün ziyaretçilere sunuluyor Şirince’nin hemen hemen bütün sokaklarında birşey satılıyor ama kimse alışveriş yapmanız için size ısrar etmiyor Meyve şarabı satan birçok dükkan var Üreticiler suyu çıkabilen her meyvenin şarabını yaptıklarını söylüyorlar Yöresel takılar eşarplar tahta oyma eşyalar her gün köylüler tarafından sokak tezgahlarında satışa sunuluyor… En çok ilgi görenlerden biri ise tahta kaşıklar… Kaşıkçı ustası Ziya Amca yaptığı kaşıkları o kadar güzel anlatıyor ki zaten almamak mümkün değil Ziya Amca yaklaşık 20 dakikada bir kaşık ürettiğini söylüyor Biraz alışveriş sonrası dinlenmek için Çınaraltı Meydanı ideal Asırlık çınarlar altında bir çay molası için Sonra da belki şehre dönüş vakti ya da güzel bir akşam yemeği… |
|