Aristo,Galileo,Newton, Einstein Ve Kütle Çekim Kuvveti İle İlgili Soru Ve Cevapları.. |
09-09-2012 | #1 |
Prof. Dr. Sinsi
|
Aristo,Galileo,Newton, Einstein Ve Kütle Çekim Kuvveti İle İlgili Soru Ve Cevapları..Aristo,Galileo,Newton, Einstein ve kütle çekim kuvveti ile ilgili soru ve cevapları Aristo,Galileo,Newton, Einstein ve kütle çekim kuvveti ile ilgili soru ve cevapları Sorular 1Aristo,Galileo,Newton ve Einstein kütle çekim kuvveti konusunda ortaya koydukları bilimsel bilgileri hangi deneylerle ortaya koymuşlardır? 2Kütle çekim kuvvetlerinin farkı şekilde ifade edilmesinin sebepleri nelerdir? 3Aristo,Galileo,Newton ve Enistein'ın kütle çekim kuvvetleni açıklarken hayal güçleri ve yaratıcılıklarından nasıl faydalanmışlardır? 4Aristo,Galileo,Newton ve Einstein 'ın yaşadıkları dönemin kültürel ve sosyal yapısı kütle çekim kuvveti konusunu nasıl etkilenmiştir? 5Kütle çekim kuvveti konusunda araştırma yapan bu dört bilim insanı ne tür gözlemlerden çıkarımlarda bulunmuştur? 6Kütle çekim kuvveti konusunda elde edilen tüm bilimsel bilgiler bilgiler yasalardan mı oluşmuştur? Cevaplar Cevap 1: NEWTON Masa üzerindeki bir kitabı inceleyelim Kitaba herhangi bir etki olmadıkça kitap, masa üzerinde hareketsiz kalır Şimdi, kitabı yatay doğrultuda sürtünme kuvvetini yenecek büyüklükte bir kuvvetle sağa doğru itelim Sürtünme kuvveti kitapla masa arasında varolan bir kuvvettirKitaba uygulanan kuvvet, sürtünme kuvvetine eşit ve zıt yönlü ise kitap sabit bir hızla hareket edebilecektir Uygulanan kuvvet sürtünme kuvvetinden büyükse kitap ivmelenir Uygulanan kuvvet ortadan kalkarsa sürtünme kuvvetinin etkisi ile kısa bir süre hareket ettikten sonra durur (negatif ivmelenme sonucu) Şimdi, kitabın karşıdan karşıya kaygan hale getirilmiş yüzeyde itildiğini düşünelim Kitap, yine duracak fakat önceki durumda olduğu gibi çabucak durmayacaktır Döşemeyi, sürtünmeyi tamamen ortadan kaldıracak kadar cilalar, parlatırsanız kitap, bir defa harekete geçtikten sonra, karşı duvara çarpıncaya kadar aynı hızla hareket edecektir GALİLEO Sarkaç deneyini ortaya koymusturGalileo Dünya’daki sıradan cisimlerin hareket kurallarını inceliyor, bu inceleme sırasında da bazı deneyler yapıyordu Toplar eğik bir düzlemden aşağı doğru nasıl yuvarlanıyor, sarkaçlar nasıl sallanıyordu?Galileo "eylemsizlik ilkesi" denilen önemli bir kural keşfetti EİNSTEİN 1907 Kasımına kadar, Einstein'ın bu soruyu yanıtlamaya nasıl başlayacağı konusunda en ufak bir fikri yoktu Bir gün, çalışma sırasında, aklından çatıdan düşen bir adamın hayali geçti Çatıdan düşen bir adamın, en azından, yerçekimi etkisinde olduğu kesindi Başka ne olabilirdi? Galileo'nun gemisindeki gözlemcinin, geminin kıyıdan değil de kıyının gemiden uzaklaştığını düşündüğü gibi, çatıdan düşen adam da kendisinin durağan, evrenin geriye kalanının da hareket ettiğini düşünebilirdi Einstein, bu durumda, çatı adamdan uzaklaşırken ve zemin kendisine doğru yaklaşırken, adamın, yerçekiminin hiçbir etkisini hissetmeyeceğini düşündü Öyleyse adam yerçekimi etkisini ne zaman hisseder? Yanıtın, serbestçe düşerken değil, çatıda dururken olduğu kesin Vücudunun ağırlığı, ayaklarının altındaki çatının yerçekimi alanı etkisine karşı direncidir: yerçekimi onu yere doğru bastıran bir su akımı gibi etki yapmaktadır ARİSTO Aristo’nun, bir cismin önce, hareketine devam edebilmesi için üzerine bir kuvvet etki etmesi gerektiği fikri kabul ediliyordu Ayrıca, “serbest bırakılan bir cisim ne kadar ağırsa o kadar çabuk düşer” konusu da, Aristo’dan beri doğru zannedilmesine rağmen, Galile ve Newton’un deneyleriyle yanlış olduğu ispatlandı Yeryüzünde serbest bırakılan bir cismin hareketi (hava direnci, cismin ağırlığına ve dik kesitine göre oldukça küçük olduğu müddetçe) cismin kütlesine bağlı değildi Dolayısıyla aynı yükseklikten bırakılan farklı cisimler yere aynı zamanda ulaşıyorlardı Fizikte yaşanan bu ve benzeri gelişmeler bilimin şu genel kaidesini ortaya koydu “Kainattaki eşyanın tabi olduğu kanunlar ancak gözlem ve deney yoluyla, yani kainatı bir kitaba benzetirsek, bu kitabı okuyarak ve okuduktan sonra üzerinde düşünerek keşfedilebilir” Burada, bilim adamlarına düşen görev, kainatta geçerli olan kanunları ve temel gerçekleri, bilimdeki deney ve gözlem metodlarıyla keşfetmeğe çalışmak, filozof ve düşünürlere düşen görev de, bunlar üzerinde düşünmek olmalıdır Yani, kainatı doğru bir şekilde anlayabilmek için öncelikle kafamızdaki her türlü önyargıyı bir tarafa koyup, kainattaki hadiseleri incelemeli, daha sonra da bu hadiseler arasındaki ilişkileri ve bu ilişkilerin ifade ettiği gerçekleri yorumlamalıyız Cevap 2: Modern bilimin varlık ve hâdiseleri açıklama ve yorumlama tarzı, Eski Yunan düşünce mirasından beslenen felsefeye dayalıdır Her ne kadar objektif olduğu ifade edilse de, modern bilim, belli bazı felsefî kabullerle yapıldığından objektifliği mutlak değil, izâfîdir Bilim, felsefe ve ilâhiyatın farklılığı, bilginin kaynaklarına, bilgiyi elde ediş tarzlarına ve bilgi parçalarını yapılandırma usûllerine dayalıdır Cevap 3: İnsanların hayal güçleri ve yaratıcılığı olmasaydı bilim ve teknoloji gelişmez belki de bu kavramlardan bahsedemezdikBu kavramların oluşması ve şuanki duruma gelmesi insanın hayal gücü ve yaratıcılığı sayesinde olmuşturAristo,Galileo,Newton ve Einstein kütle çekim kuvvetini açıklarken kesinlikle hayal güçlerini ve yaratıcılıklarını kullanmışlardırÖRNEĞİN ; Newton yerçekiminin Varlığını kafasına ağaçtan düşen bir elma ile farketmiştirBelki yüzlerce insanın kafasına elma düşmüştür fakat kimse Newton gibi yerçekimini farketmemiştirNewton yerçekimini hayal gücü ile farketmiştirEinstein'ın ise hayal gücünü kullandığını şu sözü ile anlıyoruz:'Hayal gücü bilgiden daha önemlidir' Cevap 4: Galileo nun görüşleri yüzünden kilise yetkilileri onu yargıladılarÜnlü bilim adamı suçlu bulunduGörüşlerinin yanlışolduğunu açıklayarak canını zor kurtardıAncak tarih Galileo nun yanınndaydıNewton ise görüşlerinin eleştirilere hedef olmasından ve şiddetle eleştirilmesinden dolayı içiNe kapandı Cevap 5: NEWTON Newton bilindiği üzere yerçekimi etkisini göstererek asıl önemli olan kütle çekimini bulmuşturBu etkiyi diğer gök cisimlerine de uygulanmasında öncelikle ayı şeçmiş ve evrensel kütle çekimi kavramını genişletmiştirBurada Newton kadar Keppler'inde bu konuda yaptıkları günümüzdeki çoğu evren olaylarının incelenmesinde büyük katkı sağlamıştır GALİLEO Galileo durmaya ve hızlanmaya direnme (eylemsizlik) tabitanıa sahip olduğu sonucuna da varmıştı Bu yeni yaklaşım daha sonra Newton tarafından formülleştirilerek cisim durgun ise durgun kalacak bir cisme etki eden net kuvvet sıfırsa ivmesi de sıfırdır Newton'un birinci yasası cilalı sürtünme kuvvetini önemsemeyerek bir buz kalıbını ittiğinizi düşünün Buz kalıbı üzerinde yatay bir F kuvveti uygularsanız ona etkiyen bileşke kuvvet ile doğru orantılı olduğu sonucuna varırız Peki bileşke kuvveti aynı tutarken cismin kütlesini iki katına çakrsak ne olur? İvme yarısına düşer; üç katına çıkarılırsa üçte birine düşer Bu gözleme göre ona etki eden kuvvetle doğru orantılı EİNSTEİN Durumu daha anlaşılır yapmak için Einstein, dev bir vincin ivmeli bir hareketle yukarı doğru çektiği penceresiz bir asansör içindeki bir adamın durumunu ele aldı Vinç asansörü yukarı çekerken, içindeki adam kendinin tabana doğru itildiğini hissedecektir Eğer asansörün ivmesi, Dünya yüzeyindeki yerçekimi ivmesine (saniyede yaklaşık 976 metre) sayısal olarak eşit olursa, asansördeki adam yerçekimini mi, yoksa vincin yol açtığı ivmeyi mi hissettiğini bilemezdi; bir başka deyişle asansörün Dünya yüzeyinde hareketsiz mi durduğunu, yoksa uzayda hızlanarak hareket mi ettiğini Cevap 6: Eğer bir yasa doğru ise başka bir yasanın bulunmasına da yol açabilir Eğer bir yasaya güveniyorsak, ona ters bir şeyin ortaya çıkması bizi başka bir olguya doğru yöneltir Yerçekimi yasasını bilmeseydik Jüpiter’in gezegenlerinden ne bekleyeceğimzi de bilemezdik; ışığın hızını ölçmek ise çok daha sonralara atılmış olurdu |
|