Cümle Türleri |
05-15-2009 | #1 |
Şengül Şirin
|
Cümle Türleri Cümle Türleri (1 Bölüm) Cümleler, kendini oluşturan sözcüklerin anlamlarına, cümlede bulundukları yerlere, türlerine göre değişik özellikler gösterir İşte bu özelliklere göre cümleler değişik gruplar altında incelenir Bu grupları biz dörde ayırabiliriz A Yüklemlerine Göre Cümleler B Öğe Dizilişlerine Göre Cümleler C Anlamlarına Göre Cümleler D Yapılarına Göre Cümleler A YÜKLEMLERİNE GÖRE CÜMLELER Buna “yükleminin türüne göre” de denilebilir Çünkü cümleyi yüklemine göre incelerken yüklemi oluşturan sözcüklerin türüne bakılır 1 Fiil Cümlesi: Yüklem durumunda bulunan söz, çekimlenmiş bir fiilse, cümle fiil cümlesidir Örnek: “Soğuk günler artık geride kaldı” cümlesinde “kaldı” yüklemdir Bu yüklem “kalmak” fiilinin bilinen geçmiş zamanda çekimlenmesiyle oluştuğundan, cümle, yüklemine göre fiil cümlesi olur 2 İsim Cümlesi: Yüklem çekimli bir fiil değilse, ister isimden ister edattan isterse fiilimsiden oluşsun isim cümlesi sayılır Yani adına aldanıp sadece ismin yüklem olduğu cümleler olarak anlamamak lazım bunu Örnek: “Bu roman, yazarın okuduğum ilk kitabıydı” cümlesinde yüklem “kitabıydı” sözü üzerine kuruludur ve “kitap” ismi “idi” ekfiilini alarak yüklem olmuştur Elbette yüklem bu cümlede “yazarın okuduğum ilk kitabıydı” şeklinde bir isim ve sıfat tamlamasından oluşan söz öbeğidir B ÖĞE DİZİLİŞİNE GÖRE CÜMLELER Türkçe’de cümleyi oluşturan öğeler belli bir mantık dizilişine göre sıralanır Hatta tamlamayı oluşturan sözcüklerin bile bir sıraya göre dizilmesi gerekir Bu dizilişlerde en önemli unsur yüklemdir Çünkü dilimizde yüklemin daima sonda bulunması gerekir İşte öğelerin bu sıralanışına göre, cümleler iki grupta incelenir 1 Kurallı Cümle: Yüklemi sonda bulunan, yani öğelerin Türkçe’nin kurallarına göre sıralandığı cümlelerdir Örnek: “Buralarda eskiden çok güzel evler vardı” cümlesinde “vardı” yüklemi sonda bulunduğu için cümle kurallıdır 2 Devrik Cümle: Yüklemi sonda bulunmayan cümlelerdir Örnek: “Bu kitabı iki yıl önce okumuştum ben”cümlesinde yüklem “okumuştum” öğesidir Ondan sonra “ben” öznesi geldiğinden yüklem sonda değildir Öyleyse cümle devriktir Bazı cümlelerde ise cümlenin temel öğesi olan yüklemin bulunmadığı görülür Gerçi “öğe dizilişine göre” dendiğinde sadece kurallı, devrik anlaşılır, ancak yüklemin bulunmaması da cümlede öğe dizilişini etkiler Yüklemin bulunmadığı cümlelere ise eksiltili cümle denir 3 Eksiltili Cümle: Yüklemi bulunmayan cümlelerdir Yargının ne olduğu okuyucunun yorumuna bırakılır Örnek: “Karşımızda geniş ve yemyeşil bir ova… Onun tam ortasında küçük ama çok güzel bir göl…” cümlelerinde yüklem yoktur Üç noktalar yüklemin eksik olduğunu gösterir Ancak biz cümlede “vardı, görünüyordu, bulunuyordu” gibi bir yargının verilmek istendiğini anlıyoruz Öyleyse bu cümleler eksiltili cümlelerdir C ANLAMINA GÖRE CÜMLELER Elbette her cümlenin bir anlamı vardır Ancak cümleler bu anlamı değişik yapılarla bildirir Bazen bir yargıyı haber verir Bazen anlamı, soruyla bildirir Bazense bir duyguyu aktararak ifade eder İşte bu bildirme şekillerine göre cümleyi üç grupta inceliyoruz 1 Haber Cümlesi: Bir yargıyı olumlu ya da olumsuz biçimde aktaran cümlelerdir Bir eylemin yapıldığını, yapılabileceğini, bir varlığın bulunduğunu ifade eden cümleler olumlu, tersini ifade edenler olumsuzdur Olumlu cümlelerde mantıkça istenen bir durumun bulunması gerekir Aşağıdaki yüklemleri inceleyerek bunu açıklayalım Olumlu: geldi, koşmalı, var, paralı, güzel Olumsuz: gelmedi, koşmamalı, parasız, güzel değil Görüldüğü gibi olumlu yüklemler “-ma, -me” olumsuzluk ekiyle, “değil” olumsuzluk edatıyla, “-sız” gibi olumsuz anlam veren eklerle olumsuz hale getirilebiliyor Bazı cümlelerde ise yapıca yukarıdaki olumsuzluklar bulunduğu halde cümle anlamca olumlu olabilir Bu, çoğu kez iki olumsuzluğun bir arada bulunduğu yargılarda görülür Örnek: “Aslında o seni tanımıyor değildi” cümlesinde “tanımıyor değil” yükleminde iki olumsuzluk vardır ve bunlar yüklemin “tanıyor” şeklinde olumlu bir yargı vermesini sağlamışlardır Bazı cümlelerde ise olumsuzluk, soru yoluyla sağlanır Örnek: “Ben onu unutabilir miyim hiç?” cümlesinde yüklem olumlu olduğu halde cümlenin anlamı soru yoluyla olumsuz hale getirilmiştir Bazı cümlelerde olumsuzluk bağlaçlarla sağlanır Örnek: “Ne konuyu biliyor ne soruyu soruyor cümlelerinde ne… ne… bağlacı, Örnek: “Sanki o seni seviyor da”cümlesinde “sanki” bağlacı cümleye olumsuz anlam katmıştır 2 Soru Cümlesi: Cevap almak amacıyla hazırlanan cümlelerdir Bunlar değişik soru sözcükleriyle sağlanır Örnek: “Siz de bizimle gelir misiniz?” “Sana bu ceketi kim almıştı?” “Ne zaman bizi ziyaret edeceksiniz?” cümleleri birer soru cümlesidir Soru cümlelerinde de olumluluk-olumsuzluk olabilir Bunu yüklemin yapıca olumlu ya da olumsuz olması belirler Örnek: “Bu olayı o da biliyor mu?” cümlesinde yüklem olumlu olduğundan cümle olumlu soru cümlesidir Örnek: “Dünkü davete o da gelmedi mi?”cümlesi yüklemi olumsuz olduğu için, olumsuz soru cümlesidir 3 Ünlem Cümlesi: Yargıyı bir duygu aktararak ortaya koyan cümlelerdir Çoğu zaman kızgınlık, sevinme, alınma, heyecan gibi bir duygu aktarır ya da seslenme bildirir Örnek: “Ne güzel bir kitap bu!” Örnek: “Hey, bana baksana sen!”cümleleri ünlem cümlesidir Bunların dışında bazı kaynaklarda istek cümlesi, şart cümlesi, emir cümlesi, gereklilik cümlesi gibi anlamına göre cümleler de verilmiştir Ancak bu, cümlenin yapısıyla ilgili olmayan sadece anlama bağlı özelliktir Eğer bunu göz önüne alırsak, her cümleye bir ad bulmak gerekebilir Örnek: “Konuşabilirsin ama biraz alçak sesle” cümlesi şart, Örnek: “Şimdi bir soğuk su olsa da içsek” cümlesi istek, Örnek: “Yarına kadar bu ödevler bitecek” cümlesi emir, Örnek: “Bugünün işini yarına bırakmamalısın”cümlesi gereklilik anlamı veren cümlelerdir |
Cümle Türleri (2. Bölüm) |
05-15-2009 | #2 |
Şengül Şirin
|
Cümle Türleri (2. Bölüm) Cümle Türleri (2 Bölüm) D YAPILARINA GÖRE CÜMLELER Her cümle bir yargı bildirir Ancak bazı cümlelerde birden fazla yargı bildiren unsur bulunur Bunlar bazen iki ayrı yüklemle, bazen yan cümleciklerle sağlanır Cümlenin yapısına geçmeden önce yapıyı belirleyen temel ve yan cümleleri görelim Temel Cümle: Bir cümlenin yüklemi temel cümledir Cümlenin bildirmek istediği asıl yargı da bu cümleyle verilir Diğer öğeler temel cümleyi açıklayan tamamlayıcı öğelerdir Örnek: “Akşama geleceğim” cümlesinde “geleceğim” yüklemi temel öğe, “akşama” sözü de onun tamamlayıcı öğesidir Yan Cümle: Tam bir yargı bildirmeyen, temel cümlenin bir öğesi durumunda bulunan ve kendi içinde değişik tamamlayıcı öğeler de alabilen söz öbeğidir Yan cümleler iki şekilde yapılabilir: Fiilimsilerle ve çekimli fiillerle • Fiilimsilerle yapılanlar: Cümle içinde temel cümlenin bir öğesi olan ya da bir öğenin tamamlayıcısı olan fiilimsiler yan cümlecik yapar Örnek: “Öğretmen sınıfa girince herkes ayağa kalktı”cümlesinde “ayağa kalktı” yüklemdir “Ne zaman ayağa kalktı?” sorusuna “Öğretmen sınıfa girince” cevabı geliyor Cümlede zarf tümleci olan bu öğe “girince” bağfiili üzerine kuruludur Görüldüğü gibi fiilimsi, bir öğe durumundadır Öyleyse zarf tümleci bir yan cümleciktir Örnek: “Bana fotoğrafını gönderen okuruma teşekkür ederim” cümlesinde ise “teşekkür ederim” yüklemdir “Kime teşekkür ederim?” sorusuna “Bana fotoğrafını gönderen okuruma” dolaylı tümleci cevap verir Cümlede “gönderen” sıfat-fiilini görüyoruz Bu söz “okur” isminin sıfatı durumundadır Yani dolaylı tümlecin tamamlayıcı öğesidir Tamamladığı öğeyle birlikte yan cümle yapmış ve dolaylı tümleç görevini üstlenmiştir Örnek: “Karadeniz’de denize fazla açılmak tehlikelidir” Örnek: “Davetime gelmeyişine çok üzüldüm” Örnek: “Onunla nerede buluşacağınızı biliyor musunuz?” Örnek: “Babasını görmeden okuluna gitmezdi” Örnek: “Kapıyı açar açmaz karşımda onu gördüm” cümlelerinde altı çizili söz öbekleri fiilimsiyle yapılan yan cümleciklerdir • Çekimli Fiillerle yapılanlar : Fiilin yüklem olabilmesi için çekimli olması gerektiğini söylemiştik Ancak her çekimli fiil yüklem olmaz, bazen cümlenin tamamlayıcı öğesi olur İşte bu durumda, yani çekimli bir fiilin bir öğe olduğu durumda, bu fiil yan cümlecik olur Örnek: “O da gelirse gideriz”cümlesinde “gideriz” yüklemdir; “O da gelirse” zarf tümlecidir Bu tümleci oluşturan “gelirse” sözü “gelmek” fiilinin geniş zamanının şartıyla çekimlenmiştir Görüldüğü gibi çekimli bir fiil temel cümlenin öğesi durumundadır ve yan cümlecik oluşturmuştur Örnek: “O bana, ben de geleceğim, dedi” cümlesinde ise “dedi” yüklemdir; “ben de geleceğim” sözü ise nesnedir Bu öğe aynı zamanda “geleceğim” sözünün çekimli olmasından dolayı bir cümle özelliği de gösteriyor Bu yüzden nesne görevindeki bu cümle, bir yan cümlecik oluşturmuştur Şimdi cümleleri yapılarına göre inceleyerek konuyu daha da pekiştirelim 1 Basit Cümle: İçinde yan cümlecik bulunmayan cümlelerdir Bu cümleler tek bir yargı bildirir Örnek: “Bu sıcakta evde oturulur mu?” cümlesi basit bir cümledir Çünkü “oturulur mu” yükleminden başka yargı bildiren öğe yoktur Yan cümlecik kullanılmayan bir cümle basit demektir Örnek: Basit cümle demek, kısa cümle demek değildir Örnek: “Bahçenin ana kapısından, üstü başı perişan, zavallı bir adam, elinde eski, yırtık bir torbayla içeriye girdi” cümlesi uzun bir cümledir Ancak tek bir yargı bildirdiğinden, yani içinde yan cümlecik bulunmadığından basittir Örnek: “Kalabalıktan biri yavaşça kürsüye doğru ilerledi” Örnek: “İri iri şeftalileri büyük bir zevkle dalından kopardı” Örnek: “Sözlerime içten içe gülüyorlardı” cümleleri yapısına göre basit cümlelerdir 2 Bileşik Cümle: Tek bir yüklemi olan ve içinde yan cümlecik bulunan cümlelerdir Yan cümlenin özelliğine ve yükleme bağlanışına göre değişik gruplara ayrılır a Girişik Cümle: Yan cümleciğin fiilimsi olduğu cümlelerdir Örnek: “Çocukların sağlıklı büyümesi için gayret gösterilmeli” cümlesinde “gayret gösterilmeli” yüklemdir Diğer söz öbeği zarf tümlecidir Bu tümleç içindeki “büyümesi” isim-fiili yan cümle yapmıştır Fiilimsi hangi öğe içindeyse, görevi o öğeyle özdeştir Bu cümlede zarf tümleci içinde olduğundan kendisi de zarf tümlecidir Örnek: “Çiçekleri koparan çocukları sonunda yakaladım” cümlesinde “yakaladım” yüklemdir “Çiçekleri koparan çocukları” nesnedir Nesne içindeki “koparan” sıfat-fiili yan cümlecik yapmış, yan cümleciğin görevi de nesnedir Örnek: “Kimsenin kalbini kırmadan görevini yaptı” cümlesinde “yaptı” yüklem, “kimsenin kalbini kırmadan” zarf tümlecidir “Kırmadan” fiilimsi olduğundan yan cümleciktir Örnek: Bazen yan cümlecik yüklemin içinde de olabilir Örnek: “Kimsenin bilmediği, ıssız güzel bir yerdi” cümlesi bir sıfat tamlaması olduğundan, olduğu gibi yüklemdir Yüklem içindeki “bilmediği” sıfat-fiili sıfat görevindedir Yani yüklemin temel unsuru olan “yer” isminin tamamlayıcı öğesi olduğundan yan cümleciktir Bazı cümlelerde ise fiilimsi yüklem görevindedir Örnek: “Romancının görevi okuyucuyu aydınlatmaktır” cümlesinde “aydınlatmaktır” fiilimsisi, temel cümleyi oluşturduğundan cümlede yan cümlecik yoktur Cümle basit bir cümledir b Şart Cümlesi: Temel cümleye şart koşan bir yan cümlecikten oluşan cümlelerdir Yan cümle daima -se, -sa şart kipiyle çekimlenir Örnek: “Bir kişi daha olursa kadroyu tamamlıyoruz” cümlesinde “tamamlıyoruz” yüklemdir “Bir kişi daha olursa ” öğesi ise şart bildiren yan cümleciktir Örnek: “Sınava iyi hazırlanmışsa, onu mutlaka kazanır”cümlesinde “kazanır” yüklemdir, “sınava iyi hazırlanmışsa” öğesi ise temel cümleye şart koşan bir yan cümleciktir Şart anlamı veren her cümle yapıca şart cümlesi değildir Örnek: “Yarın gelmek üzere şimdi dağılabilirsiniz” cümlesinde şart anlamı olmasına rağmen cümle yapısına göre şart cümlesi değildir “Gelmek” sözü fiilimsi olduğundan cümle girişik bileşik cümledir c İlgi Cümlesi: Çekimlenmiş bir fiilden oluşan yan cümleciğin, temel cümleye “ki” bağlacıyla bağlandığı cümlelerdir Temel cümle çoğu zaman “ki” den önceki öğedir Örnek: “Anladım ki o da beni seviyormuş” cümlesinde “anladım” yüklemdir “Neyi anladım?” diye sorarsak “o da beni seviyormuş” sözü gelir; bu nesnedir Aslında bir cümle olabilen söz öbeği nesne görevinde kullanıldığı için yan cümlecik oluşturmuştur Yükleme “ki” bağlacıyla bağlandığı için cümle ilgi bileşik cümlesidir d İç İçe Bileşik Cümle: Cümle içinde bulunan başka bir cümlenin yüklemin bir öğesi durumunda bulunduğu ya da bir öğenin tamamlayıcısı olduğu cümlelerdir Örnek: “İçeriye girerken duyduğum, dışarıda bekle, sözü beni korkuttu” cümlesinde “korkuttu” yüklemdir “Korkutan ne?” sorusuna “dışarıda bekle, sözü” cevap veriyor Özne olan bu öğenin içinde bulunan “dışarıda bekle” söz öbeği aslında bir cümle olabilir; çünkü “bekle”, çekimlenmiş bir fiildir Cümle olabilecekken temel cümlenin öğesi durumunda bulunan bu öğe, bir yan cümleciktir Cümlenin yüklemine göre gösterdiği durum da çoğu zaman yapıyla birlikte adlandırılır Örnek: “Bu konuyu iyi bilmek çok önemlidir” cümlesi yüklem isim soylu olduğu için isim cümlesi, “bilmek” yan cümleciğinden dolayı bileşik cümledir İkisini birden ifade edecek olursak, cümle bileşik isim cümlesidir 3 Sıralı - Bağlı Cümle: En az iki yüklemi bulunan cümlelerdir Örnek: “Kalktı, gitti” cümlesinde “kalktı” ve “gitti” yüklemleri birbirinin öğesi durumunda bulunmayan ayrı yüklemlerdir ve sıralı cümle oluşturmuşlardır Eğer yüklemler birbirlerine bir bağlaçla bağlanmışlarsa buna bağlı cümle denir Örnek: “Aradım, fakat evde yoktun” cümlesinde “aradım” cümlesiyle “evde yoktun” cümlesi birbirine “fakat” bağlacıyla bağlanmıştır Dolayısıyla bağlı cümle oluşturmuştur Örnek: “Seni çağırdım, çünkü sana bir haberim var” Örnek: “Mademki sen de gelecektin, niçin bana haber vermedin?” Örnek: “Ne konuyu biliyorsun ne de öğrenmeye çalışıyorsun” cümleleri değişik bağlaçlarla bağlanan bağlı cümlelerdir Sıralı cümlelerde yüklemlerin ortak öğesi bulunabilir Bu tür cümlelere bağımlı sıralı cümle denir Örnek: “Öğrenciler kitaplarını aldılar, çantalarına koydular” cümlesinde “aldılar” birinci cümlenin yüklemidir “Öğrenciler” özne, “kitaplarını” nesnedir İkinci cümlenin yüklemi “koydular” dır Bu cümlenin de öznesi “öğrenciler”; nesnesi “kitaplarını”dır Görüldüğü gibi hem “aldılar” hem “koydular” yüklemlerinin özneleri ve nesneleri ortaktır Bu nedenle cümle bağımlı sıralı cümledir Sıralı cümlede yüklemlerin hiçbir ortak öğesi yoksa cümle “bağımsız sıralı cümle” adını alır Örnek: “Çocuklar bahçede oynuyordu; anneleri onları bekliyordu” cümlesinde “oynuyordu” ve “bekliyordu” yüklemlerinin hiçbir ortak öğesinin olmadığını görüyoruz Dolayısıyla cümle bağımsız sıralı cümledir |
|