Rüzgar İle İlgili Yeni Şiirler |
09-02-2012 | #1 |
Prof. Dr. Sinsi
|
Rüzgar İle İlgili Yeni ŞiirlerRüzgar İle İlgili Şiirler Rüzgar İle İlgili Kısa Şiirler Rüzgar Şimdi bir rüzgar geçti buradan Koştum ama yetişemedim, Nerelerde gezmiş tozmuş Öğrenemedim Besbelli denizden çıkıp Kıyılar boyunca gitmiştir, Tuz kokusu, katran kokusu, ter kokusu Yüreğini allak bullak etmiştir Sonra başlamış tırmanmaya dağlara doğru Bulutları koyun gibi gütmüştür, Okşayıp otları yaylalarda Büyütmüştür Köylere de uğradıysa eğer Islak, karanlık odalarda beşik sallanmıştır, Güneş altında çalışanlara İmdat eylemiştir Sonra başlayıp alçalmaya ovalara doğru, Haşhaş tarlalarında eflatun, pembe, beyaz, Kıraçlarda mavi dikenler Toz toprak gözlerine gitmiştir Şehirlere uğramış ki yanımdan geçti, Haşhaş çiçeğine benzer kızlar görmüştür, Bir gülüş, bir tel saç, allık pudra Alıp gitmiştir Şimdi bir rüzgar geçti buradan Koştum ama yetişemedim, Soraydım söylerdi herhalde Soramadım Rüzgar Yolunu unuttum kara kışın, ben ak baharların çocuğuyum Üzerimden eksilmez sisin pisi, Ben temizlenmemiş yosunların en görkemli annesi Ben iki devirde bir okyanus doğurdum Karışmayın yazıma, ayazıma Ben; "dün mevsimleri" dize getirdim bugün Bugün ben ne denizler geçtim arşa uzanan Cennet, hayal üstü ne fidanlar yeşertir bana Ben toplanamamış meyvelerimi toprağa döktüm karanlık basmadan Güneş açmadan dallarıma yeni tohumlar bıraktı rüzgar Rüzgar Benim kokumu benden esirgeyen başka ne var! Asena Gülsüm Güneş RÜZGAR GETİRDİ GÜL KOKUNU Rüzgar getirdi gül kokunu Uzak illerden selamınla birlikte Ciğerlerime çektim derin derin Özlemin dile geldi ansızın Bir hoş oldum, Yokluğunda yoksul olduğumu düşündüm o an Gönül zenginliğimin sensiz para etmediğini Şimdi anladım Her bir nefeste,her bir zerrede, Sen, damarlarımda dolaşan kanda, Her bir atomun Hasret yüklü nötron ve protonlarında Bendeki canda yaşıyorsun Her gece gördüğüm rüyalarımda Karabasanlar basıyor beni Akyuvarlarım, sensizliğin derin acısı içinde Benliğimle savaş veriyor Sen ne kadar su misali saf ve temizsen Ben de o kadar kirlenmiş bir adamım Ana olduğun aklıma yeni geldi sanki Anam geldi gözümün önüne Kadınların kutsal olduğunu düşündüm Seni kimselerle paylaşmak istemeğimden olsa gerek, Sana bakan her bir gözü kör edesim geliyor Sana yalnız ben bakmalıyım, Ben dokunmalıyım Sırrımı bilmeni istemediğimden olsa gerek, Seni senden bile kıskanasım geliyor Ruhum can çekişiyor, Yüreğim acıyor Vecdi Murat Soydan Rüzgarın Getirdikleri Rüzgar önce bir tülü kaldırdı, Sonra altındaki gözkapaklarını Uzak dalların yaprakları kımıldadı, Göldeki su titredi, Kurbağalar huzursuzlaştı Rüzgar pencereden girdiğinde Önce seni uyandırdı, Sonra beşikteki bebeği Rüzgar döndü durdu Ama bir türlü beni bulamadı Mezarlıkta esmiyor rüzgar Esse bilirim, Kokun gelir Yaraladın beni takvimlerde Eylüllere mi estin be rüzgar Ellerimi üşüttün ekimlerde Ayrılığa mı estin be rüzgar Bunca kederi sardın başıma Bir mendil vermedin göz yaşıma Ayrılık zehri koyup aşıma Ne oldu neden sustun be rüzgar Nuh Keniş RÜZGAR Savrulur nefesim Yılların fırtınalı ormanlarında Kimi soluklarım sakin dalgaları andırır, Kimisi kasırgaları Kimi , Zaman tünelindedir hayatın, Kimi , Derin sancılar içinde Bazende kesilir soluğum seni düşününce Hepsi kafesindedir gögsümün, Yeri dar, Ama ne farkeder Hepsinin adı bir, Rüzgar Rüzgar Rüzgar Rana Çevik DAĞ RÜZGARI Kaderde senden ayrı düşmekte varmış! Doğrusu bunu hiç düşünmemiştim Seni tanımadan Hele seni böyle deli divane sevmeden Yalnızlık güzeldir diyordum Al başını kaç bu şehirden Ufukta bir çizgi gibi gördüğün dağlara Rüzgarın iyot kokularını taşıdığı denizlere git Git gidebildiğin yere diyordum Oysa senden kaçılmazmış Yokluğuna bir gün bile dayanılmazmış Bilmiyordum Yinede dayanmaya çalışıyorum işte Bir kır çiçeği koparıyorum gözlerine benzeyen Geçen bulutlara sesleniyorum elerin diye Rüzgar güzel bir koku getirmişse Saçlarını okşayıp gelmiştir diye avunuyorum Yaşamak seninle bir başka zamanı Bir başka zamanda seni yaşamak Her şeyden önce sen Elbette sen Mutlaka sen İster uzaklarda ol İster yanıbaşımda dur Sen ol yeterki bu zaman içinde Ben olmasamda olur Seni bir yumağa sarıyorum Bitmiyorsun Çaresizliğim gün gibi aşikar Su olup çeşmelerden akan güzelliğin İnceliğin ışık ışık yüzüme vuran Sen güneş kadar sıcak Tabiat kadar gerçek Sen bahçelerde çiçek açtıran Sudan havadan güneşten yüce varlık Sen o tek sevgi içimde Sen Görebildiğim o te3k aydınlık Bir nefeste benim için al Havasızlıktan öldürme beni Bulutlara yıldızlara benim içinde bak Susadım diyorsan Bir yudum su içmelisin Ben yoruldumsa sen uyumalısın Ellerim sevilmek istiyor Saçlarım okşanmak istiyor Dudaklarım öpülmek istiyor Anlamalısın Ağaçların yeşili kalmadı Gök yüzünün mavisi yok Bu dağlar bu dağlar değil Rüzarlarında kekik kokusu yok Kim bu çaresiz adam Bu kıpkırmızı gözler kimin Kaç gecedir uykusu yok Gündüzü yok Gecesi yok Yok Yok Anladım Sensiz yaşamanın bu dünyada İmkanı yok Açsam Rüzgara Ne hoş, ey güzel Tanrım, ne hoş Mavilerde sefer etmek! Bir sahilden çözülüp gitmek Düşünceler gibi başıboş Açsam rüzgara yelkenimi; Dolaşsam ben de deniz deniz Ve bir sabah vakti, kimsesiz Bir limanda bulsam kendimi Bir limanda, büyük ve beyaz Mercan adalarda bir liman Beyaz bulutların ardından Gelse altın ışıklı bir yaz Doldursa içimi orada Baygın kokusu iğdelerin Bilmese tadını kederin Bu her alemden uzak ada Konsa rüya dolu köşkümün Çiçekli dalına serçeler Renklerle çözülse geceler, Nar bahçelerinde geçse gün Her gün aheste mavnaların Görsem açıktan geçişini Ve her akşam dizilişini Ufukta mermer adaların Ne hoş ey Tanrım, ne hoş, İller, göller, kıtalar aşmak Ne hoş deniz deniz dolaşmak Düşünceler gibi başıboş Versem kendimi bütün bütün Bir yelkenli olup engine; Kansam bir an güzelliğine Kuşlar gibi serseri ömrün Orhan Veli Kanık Rüzgar Arzularım muayyen bir haddi aşınca Ve kulaklar sözlerime sağırlaşınca Bir ihtiras duyup vahşi maceralara Çıkıyorum bulutları aşan dağlara Tanrıların başı gibi başları diktir, Bu dağları saran sonsuz bir genişliktir, Ben de katıp vücudumu bu genişliğe, Bakıyorum aşağılarda kalan hiçliğe Bu dağların bir rakibi varsa rüzgardır Rüzgar burda tek başına bir hükümdardır Burda insan duman gibi genişler, büyür Bu dağlarda ıstıraplar, sevinçler büyür Buralarda her düşünce sona yakındır, Burda her şey bizden uzak, ‘O’ na yakındır Burda yoktur insanların düşündükleri, Rüzgar siler kafalardan küçüklükleri Yanağıma çarpar geniş kanatlarını, Ve anlatır mabutların hayatlarını Arasıra kulağını bana verdi mi, Ben de ona anlatırım kendi derdimi ‘Ey dağların dertlerini dinleyen rüzgar! Benim artık yalnız sana itimadım var Gelmiş gibi uzaktaki bir seyyareden Yabancıyım bu gürültü dünyasına ben Etrafımın sözlerine aklım ermedi, Etrafım da bana asla kulak vermedi Senelerden beri hala anlaşamadık, Ben de kestim anlaşmaktan ümidi artık Gözlerimde hakikati sezen bir nurla Etrafımı süzüyorum biraz gururla Bir dürbünün ters tarafı gibi bu dünya En büyük şey, en asil şey küçülür burda Burda yalan para eden biricik iştir, Burda her şey bir yapmacık, bir gösteriştir Kimi coşar din uğruna geberir, yalan! Kimi gider vatan için can verir, yalan! Bir filozof yetmiş eser yazar, yalandır; Bir kahraman istibdadı ezer, yalandır Şairlerin büyük aşkı fani bir kızdır, Bu dünyada herkes sinsi, herkes cılızdır Ne hakiki aşktan burda bir çakan vardır, Ne de onu görse dönüp bir bakan vardır, Her büyüklük cüzzam gibi dökülür burda, En muazzam ölüm bile küçülür burda Benim kafam acayip bir dimağ taşıyor, Her dakika insanlardan uzaklaşıyor Zaman zaman mağlup olsam bile etime, İnsan olmak dokunuyor haysiyetime Büyük, temiz bir arkadaş arıyor ruhum, İşte rüzgar, şimdi sana sığınıyorum! Asaletin yeri yoktur gerçi hayatta, En asil şey seni buldum kainatta, Güneş gibi ne bin türlü ışığın vardır, Ne de süse, gösterişe baktığın vardır Deniz gibi muamma yok derinliğinde, Bir ferahlık, bir saflık var serinliğinde Bir dev gibi küçük, mızmız sesleri yersin, Allah gibi görünmeden hüküm sürersin Düşmanıyım ben de cılız güzelliklerin, Rüzgar! Bu dağ başlarında çırpınan serin Kanatların gökyüzünde akan bir seldir, Bana kudret ve cesaret veren bir eldir Beşerlikten uzaktayım senin ülkende, Senin gibi azamete aşıkım ben de İşte Rüzgar! Senin gibi ben de deliyim Islıklarım senin gibi inlemelidir, Herkes beni ürpererek dinlemelidir Rüzgar! Sana, yalnız sana benzemeliyim' (1931) Sabahattin Ali |
|