Çarpıcı Seks Gerçekleri |
08-27-2012 | #1 |
Prof. Dr. Sinsi
|
Çarpıcı Seks GerçekleriÇarpıcı seks gerçekleri Cinsellikte en çok merak edilen soruların cevapları, en mahrem konular ve en çok tartışılan olgular bilimsel dergilerde yayımlanan makalelerin ve araştırmaların ışığında, burada Hayatımızın en mahrem alanı cinsellik Gizemle beslenen karmaşık ve çekici bir konu bu Yıllar boyu hakkında yazılıp çizilen, sanata ve edebiyata konu olan, önyargı ve hurafelerden etkilenen, hayatımızın en temel olgularından biri İşte tam da üzerinden atamadığı bu giz perdesinden dolayı hâlâ farklı yorumlarla besleniyor, farklı saptamalar yüzünden bulanıklaşıyor Örneğin, erkeklerin cinsel ilişki sonrası uyumalarını bir tür ilgisizlik olarak yorumlayan ve buna fena halde alınan kadınlar bu durumun bilimsel bir açıklamasıolduğundan bihaber Yine çoğu kadın yumurtlama dönemlerinde çok çekici ve seksi olduklarını, bunun da bilimsel bir deneyle kanıtlandığını bilmiyorlar Anatomik, genetik ve sosyo-kültürel faktörlerin etkisinde oluşan kadın ve erkek cinselliği; antropologlar, genetikçiler ve seksologların çalışmaları sonucunda şeffaflaşmaya ve merakımızı gidermeye başladı Cinsellikte en çok merak edilen soruların cevapları, en mahrem konular ve en çok tartışılan olgular bilimsel dergilerde yayımlanan makalelerin ve araştırmaların ışığında, burada 1- UZUN SÜRELİ İLİŞKİ CİNSEL HAZZI ARTIRIYOR! 2007 yılında Perspectives on ***ual And Reproductive Health (Seksüel Sağlık) adlı dergide yayımlanan yetişkinlikte çiftlerin cinsel davranışlarıyla ilgili bir makale (***ual Behaviors Of Opposite-*** Couples Through Emerging Adulthood), çiftlerin birbirlerini tanıdıkça cinsellikten daha çok zevk aldıklarını ortaya koyuyor 18 ile 26 yaş arası gençler üzerinde yapılan arattırma, yataktaki yabancının libidoyu artırdığı fantezisine de son veriyor Araştırma, ilişkide duygular ve aşk yoğunlaştıkça, heyecan ve cinsel hazzın da arttığı fikri üzerinde yoğunlaşıyor Makaleye göre uzmanlar, en az üç ay birliktelik yaşayan çiftlerin cinsellikte daha aktif rol aldıklarını, çekingenliklerini atıp, her türlü fanteziye açık olduklarını, kısacası tek gecelik ilişki yaşayan çiftlere göre çok daha verimli ve zevk dozu yüksek bir cinsellik yaşadıklarını vurguluyor 2- MİSYONER POZİSYONUNDAN VAZGEÇMEYİN! Sekste farklı pozisyonları denemenin, klasik misyoner pozisyonuyla yetinmemenin hazzı artıracağı söylenir Kişinin ruhsal oluşumuyla fiziksel yapısı arasındaki ilişkiyi araştıran uzmanlar, kadınlara çok sayıda porno film seyrettirmişler Araştırmanın sonucunda kadınların beyinlerindeki bazı bölgelerin, özellikle klasik misyoner pozisyonuna tepki verirken, diğer pozisyonlara tepkisiz kaldığı ortaya çıkmış: 2003 yılında dergide yayımlanan ve cinsiyet farklılıklarının erotik film seçimindeki etkisini araştıran bir makale, klasik misyoner pozisyonunun hâlâ çok rağbet gördüğünü ve çiftleri çok heyecanlandırdığını gösteriyor Siz siz olun akrobatik hareketler yaparak bir yerinizi incitmek yerine, muhafazakarlığınızı koruyun ve misyoner pozisyonunundan asla vazgeçmeyin 3- ERKEĞİN İLİŞKİDEN SONRA UYUMASI TAMAMEN FİZYOLOJİK! Karşılıklı paylaşım, cinsel haz ve aşkın yoğun olduğu tatmin edici bir ilişkiden sonra erkeğin her şeyi unutup sırtını dönmesi ve uykuya dalması çok sık görülen bir durum Erkekler, bu davranışlarından dolayı kadınlar tarafından duygusuz, bencil ve anlayışsız gibi sıfatlara layık görülür Gerçekten de o çok özel paylaşımdan sonra, erkeğin yorganı çekip uykuya dalması, cinselliğin ateşli sularında gezindiklen sonra partnerinin kollarında romantik anlar geçirmek isteyen kadınları hayal kırıklığına uğratabilir Oysa uzmanlar, erkeğin sevişirken kadından daha fazla enerji harcadığını, orgazmdan sonra tansiyon düşmesiyle endorfin salgılanmasındaki azalmanın erkeğe yorgunluk ve bıkkınlık hissettirdiğini vurguluyor Uzmanlar, tamamen fizyolojik sebepler sonucunda görülen bu yorgunluk durumunun kısa sürede sona ereceğini belirtiyorlar Bu noktada kadınlar, erkeklere zaman tanımalı ve bir süre bekledikten sonra her şeyin normale döneceğini unutmamalılar 4- PELVİK KASLARINIZI GÜÇLENDİRİN, DAHA SIK ORGAZM OLUN! Cinsel haz ve orgazm deyince vajina kasları üzerinde de durmak gerekiyor Quebec Üniversitesi'nde Psikoloji Profesörü olan Gilles Trudel, Cinsel Bozukluklar: Psikolojik, Biyolojik ve Kişilerarası Tedavi ve Değerlendirme adlı kitabında, vajina kaslarının cinsel hazda önemli rol oynadığını gösteren birçok araştırmaya değiniyor Kitapta, PC (puboccoccygeus) olarak adlandırılan kas grubunun (İdrarı tutarken kullanılan kaslar) gücüyle orgazm olma oranı arasında kuvvetli bir bağ olduğuna yer veriliyor Pelvik kaslarını güçlendirmek içinse, Güney Kaliforniya Üniversitesi Tıp Fakültesi'nden Doç Dr Arnold H Kegel tarafından tanımlandığı için onun adıyla anılan Kegel egzersizlerini yapmak gerekiyor Klozete oturduktan sonra idrarınızı yapmaya başlayın Normal akım hızına ulaştığında pelvik kaslarınızı kullanarak idrarınızı aniden tutun ve tekrar bırakın Bu yapması çok kolay olan egzersiz vajina ön duvarının ve idrar yollarını destekleyen kas grubunun güçlenmesini sağlıyor Mesanenin boşaltıldıktan sonra da aynı şekilde kasılıp gevşetilmesi, bu kasları güçlendiriyor ve harika bir orgazmın kapılarını açıyor Uzmanlar, bu egzersizi gün içinde 20-40 kez yapmak gerektiğini vurguluyor 5- SEVİŞİRKEN ACIYA DAYANIKLILIK ARTIYOR! Sevişirken daha az acı duyduğunuzu biliyor muydunuz? Bilimadamları bir araştırma için vajinayı önce mastürbasyon sırasında sonra da normal zamanda çimdiklediler Endorfin hormonunun yükselmesi ve cinsel hazzın anestezik etkisiyle mastürbasyon sırasında çimdik acısının daha az hissedildiği sonucuna ulaştılar Yine aynı araştırmanın sonuçlarına göre cinsel zevkin doruklarında uçarken kadınların acıya dayanıklılık oranı normal zamanlara göre yüzde 70 artıyor Gerçekten de cinselliğin zevk denizinde yüzerken, acı da dahil olmak üzere her türlü dışsal etkiye kapalı olmak şaşılacak bir şey olmasa gerek! 6- ERKEKLERİN DIŞ GÖRÜNÜŞLERİ İYİ BİR BABA OLUP OLMAYACAKLARINI ELE VERİYOR! Her ne kadar inanılmaz ve temelsiz bir önerge gibi görünse de çeşitli araştırmalar, erkeklerin dış görünüşlerinin ailevi seçimlerinde belirleyici olduğunu gösteriyor Öyle ki; Amerikalı araştırmacılar belli sayıda erkeğin testosteronunu ölçtükten sonra, onlara "Gelecekte bir aile kurmak ve iyi bir baba olmak sizi ne kadar ilgilendiriyor?" diye bir soru yöneltmişler Daha sonra da fotoğraflarını çekip kadınlara göstermiş ve "Sizce hangisi daha maskülen?", "Hangisi iyi bir baba olmaya aday?" gibi sorular sormuşlar Sonuç çok şaşırtıcı ve inanılmaz: Kadınlar fotoğraflara bakarak hangi erkeğin nasıl bir cevap verdiğini, hangisinin iyi bir aile babası, hangisinin daha maceracı kişiliğe sahip olduğunu tahmin etmişler Çoğumuz "Dış görünüş aldatıcıdır!" sloganına inansak da bu araştırmayı kulak arkası etmemeli, dış görünüşünden etkilendiğimiz ve bizde gelecekte iyi bir baba olacağı hissi uyandıran erkeğe güvenebilmeliyiz Araştırmaların da öngördüğü üzere, hislerimiz ve içimizdeki ses bizi kesinlikle yanıltmayacaktır!KADINCANET 7- İLK GÖRÜŞTE CİNSEL ARZU YAŞIYOR VE YAŞANIYOR! İlişkilerde romantizmi savunanlar, cinsel hazzın sevgi ve uzun süreli beraberlikle besleneceğine inananlar ilk görüşte uyanabilecek cinsel arzunun varlığına şüpheyle bakabilir Oysa uzmanlar yakışıklı ve düzgün vücut hatlarına sahip bir erkeği gören kadının beyninde sinyaller oluştuğunu söylüyor Özellikle kalça ile bel çevresinin oranı 0,8; bel ve omuz çevresi oranıysa 0,6 olan erkekler kadınlarda cinsel arzuyu tetikliyor Tüm bu bilgileri bize Amerikalı biyopsikoloji hocası olan Victor Johnson veriyor Johnson, 2006 yılında Seks, Güzellik ve Orhilofrontal Korteks (***, Beauty and the Orbitofrontal Cortex) başlıklı makalesinde açıkladığı üzere yukarıdaki ölçülere sahip erkeklerin ilk görüşte kadınlarda sevişme isteği yarattığının altını çiziyor Peki ama ideal ölçülere sahip olmayan erkeklerin kadınları baştan çıkarma şansı hiç mi yok? Elbette hayır Onlar da fiziksel görünüşleri dışındaki özellikleri; karizmaları, zekaları ve entelektüel birikimleri, ruhları ve hayattaki duruşlarıyla kadınların ilgisini çekip, cezbediyor Yalnız tüm bu özellikler ilk görüşte anlaşılamayacağı için ikinci şıktaki erkeklerin kadınları etkilemek için biraz daha fazla zamana ihtiyacı var 10- SEKSAPELİN DE DÖNEMİ VAR Envai çeşit bakım ürününün yardımıyla elde etmeye ve korumaya çalıştığımız güzelliğin aslında biz kadınlara yumurtlama döneminde doğal olarak verildiğini biliyor muydunuz? Özetle yumurtlama döneminde kadınların çok daha güzel, seksi ve çekici olduğunu söylemek istiyoruz Uzmanlar bu konuya da kafa yordular ve yaptıkları bir deneyle bunu kanıtladılar Öyle ki, yapılan bir araştırmaya göre uzmanlar önce yumurtlama evresinde sonra da normal dönemde kadınların birer fotoğraflarını çekip, bu fotoğrafları kadın ve erkeklere gösterdiler Çıkan sonuçlara göre deneye katılan kadın ve erkeklerin çoğu yumurtlama dönemindeki kadınlann çok daha çekici ve hoş gözüktüğüne karar vermişler Kadın Yüzünün Çekiciliği Yumurtlama Döneminde Artıyor (Female Facial Attractiveness Increases During The Fertile Phase of the Menstrual Cyde) başlığıyla 2004 yılında yayımlanan bir makale bu araştırmadan bahsederken, kadının yumurtlama döneminde çok daha çekici olduğunu gözler önüne seriyor 2001 yılında yayımlanan ve kadının vücut kokusuyla yumurtlama arasındaki ilişkiyi irdeleyen Female Body Odour Is a Potiential Cue to Ovulation isimli makaledeyse, farklı bir deneyden bahsediliyor Kadınlara yumurtlama dönemleri boyunca bir tişört, yumurtlama dönemleri sonrasında ise başka bir tişört giydirilmiş Daha sonra yapılan deneylerde bu tişörtler belli sayıda erkeğe koklatılmış Katılımcı erkekler yumurtlama döneminde giyilen tişörtlerin çok hoş koktuğunu ve bu kokunun kendilerini tahrik ettiğini ifade etmişler Kısaca, kadınların yumurtlama dönemlerinde çekici birer avcıya dönüştüklerini ve istedikleri erkekleri kolaylıkla baştan çıkarabildiklerini söylemek mümkün, iste doğanın kadına gerçek hediyesi! |
|