Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Forum İslam > İslami Genel Konular

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
fazileti, ilim, olmanın, talebesi

İlim Talebesi Olmanın Fazileti

Eski 08-24-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

İlim Talebesi Olmanın Fazileti





Allahu Tealâ’nın sübutî sıfatlarından biri de İlim sıfatıdır Bir varlığın yaratılabilmesi için üç temel sıfata ihtiyaç vardır ALLAH’ın İlim, İrade ve Kudret sıfatları olmadan hiçbir şey vücud sahasına çıkıp var olamaz Yani önce İlm-i ilâhîde projesi olacak Sonra varlığa çıkması İrade olunacak Sonra da Kudret tarafından yaratılarak varlık âlemine çıkacak ALLAH’ın yaratması ile varlık nûruna kavuşan her şeyin, gayet intizamlı, hikmetli, ölçülü ve san’atlı yapılışları onların nihayetsiz bir ilm-i ilâhînin mahsulleri olduklarını akıl gözüne apaçık bir şekilde gösterir

Kur’ân-ı Kerîm de nihayetsiz ilimler sahibi olan yüce Rabbimizin ezelî bir kelâmı olduğundan hadsiz ilimlerle dopdolu olarak nâzil olmuştur Kâinatın bütün ilimlerini ve hakikatlerini, âhiret âlemlerinin, insanlık âleminin ilimlerini, hatta Cenâb-ı Hakkın isim ve sıfatlarına dair hadsiz marifetleri içine alan bir ilimler hazinesidir

Hak ile bâtıl, hakikat ile hurâfe arasındaki en mühim fark; birisi Allâh’ın ilimine dayanıp oradan hayat alırken diğerinin tamamen hayal ürünü ve vehmin mahsulü olmasıdır Kur’ân-ı Hakîm ve ondan zuhur eden dîn-i İslâm, insanları dâimâ hak ve hakikate çağırmış, bâtıl ve hakikatsiz şeylerden uzak olmalarını da emretmiştir

Hakîkatlerin anlaşılması ve bâtıldan uzaklaşılması, kâinatta tecellî eden hakîkatlerin insanın ruhuna da aks etmesi ve böylelikle kâmil insanların yetişmesi ancak ilim ile olabildiğinden, İslâmiyet, ilim tahsiline çok büyük bir önem vermiş, ilim talebelerini ve âlimleri alkışlamıştır Hak Teâlâ kitabında “Hiç bilenle bilmeyen bir olur mu?” diye ferman etmiş; sevgili Resûlü de “İlim Çin’de de olsa talep ediniz İlim talep etmek kadın erkek her Müslüman’a farzdır” buyurmuştur Ve bunun gibi pek çok âyet ve hadislerle insanlar ilim sahibi olmaya, düşünmeye, aklını çalıştırmaya ve araştırmaya teşvik edilmiştir

Yapılan bu teşvikler, olağanüstü bir ilmî faaliyetin İslâm dünyasında başlamasına sebeb olmuştur Kur’ân’ın nüzulüne kadar câhiliye devrinin vahşetleri içinde yaşayan ve büyük ekseriyeti okumak ve yazmak dahi bilmeyen o devrin insanları, İslâmiyet ile birlikte yediden yetmişe hummalı bir ilmî faaliyet içine girmiştir Daha bir asır geçmeden doğuda Çin’den batıda İspanya’ya kadar uzanan muazzam bir İslâm medeniyeti oluşturarak o zamanın medenî milletlerinin üstadları, hocaları ve idârecileri olmuşlardır İslâm coğrafyasının her köşesinde Mekke, Medîne, Şam, Bağdad, Basra, Buhara, Kurtuba daha sonraları Konya, Bursa ve İstanbul gibi çok sayıda ilim ve kültür merkezleri, medreseler ve kütübhâneler ortaya çıkmıştır Yüz binlerce dehâ derecesinde âlimler, bilim adamları yetişmiş ve bunlar da milyonlarca eserler yazarak insanlığa nur saçmışlardır

TALEBE-İ ULÛMUN ŞEREFİ

İlim taleb etmenin fazilet ve şerefini beyan eden bir hadîs-i şerifte şöyle buyrulmuştur:

“Kim bir ilim öğrenmek için bir yola sülûk ederse ALLAH ona cennete giden yolu kolaylaştırır Melekler, ilim talibinin yaptığından memnun olduklarından kanatlarını onun (üzerine) koyarlar Semâvat ve arzda olanlar, hatta denizdeki balıklar âlim için istiğfar ederler Âlimin âbid (ibâdet eden) üzerindeki üstünlüğü dolunaylı gecede ayın diğer yıldızlara üstünlüğü gibidir Âlimler peygamberlerin vârisleridir Peygamberler, ne dinar ne dirhem miras bırakırlar, onlar ilmi miras bırakırlar Kim de ilim elde ederse, bol bir nasib elde etmiştir”1

Diğer bir hadiste de ilim talebeleri, her Müslüman için en büyük bir maksad ve en saadetli bir müjde olan şehidlik mertebesini kazanmakla müjdelenmişlerdir “İlim tahsil eden bu hâlde iken eceli gelirse, şehid olarak vefat eder”2 Bu hadîs-i şerifin verdiği müjdeli haberin gerçekliği şâhid olunan çok hâdiselerle de tahakkuk etmiştir

İlim talebesi olmanın faziletine işareten İmam-ı Şafiî gibi büyük zatlar “Talebe-i ulûmun hatta uykusu dahi ibadet sayılır”3 demişlerdir Diğer bir rivayette yine İmam-ı Şafiî Hazretleri, “Hâlis talebe-i ulûmun rızkına, ben kefalet edebilirim demiş Çünki rızıklarında genişlik ve bereket olur”4 Bediüzzaman Hazretleri de Emirdağ Lâhikası isimli eserinde ilim talebelerinin geçimlerini temin etmek için çalıştıkları dünyevî işlerinin ibâdet hükmüne geçtiğini müjdelemektedir


1 Ebû Dâvud, Tirmizî, İbni Mâce
2 Bezzar, Taberani
3 Şualar, 374
4 Kastamonu Lâhikası, 131

CEMALEDDİN ŞENER/İRFAN MEKTEBİ

Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.