Tekirdağ İlindeki Camiler Ve Külliyeler |
08-14-2012 | #1 |
Prof. Dr. Sinsi
|
Tekirdağ İlindeki Camiler Ve KülliyelerTekirdağ'ın Türkler tarafından fethinden sonra ( 1357 ) gerek merkez ilçede gerekse de diğer ilçelerde Osmanlı mimarı tarzında camiler ve külliyeler yaptırılmıştır Bu camiler yapı özellikleri bakımından farklıdır Tek kubbeli camilerin yanında çeşitli fonksiyonlu camilerde görülmektedir Rüstem Paşa Külliyesi Bugün külliyenin camii, hamamı, bedesteni, medresesi ve kitaplığı ayaktadır Vaktiyle kervansaray'ı ve imareti olduğu da söylenmektedir Fakat bugün camii ve bedesteni en iyi durumda olan yapılardır Rüstem Paşa Camii Ertuğrul mahallesindedir 1553 tarihli camii Kanuni Sultan Süleyman'ın Damadı Rüstem Paşa yaptırmıştır Camii avlusuna yalın bir kapıdan girilir Avludaki mermer şadırvan, kurşun kaplı beşgen çatıyla örtülüdür Kuzeydeki çift devaklı son cemaat yeri, ana mekanda yanlara doğru taşar Dış son cemaat yeri ahşap çatı, iç son cemaat yeri ortada haç tonoz, yanlarda ikişer kubbe ile örtülüdür Taç kapı dikdörtgen bordürlü ve mukarnaslıdır Yapı kitabesi büyük bir pano içerisinde mukarnasların altında, onarım kitabesi (1841) ise sağdaki mihrabiyenin üstündedir Kare planlı ana mekan kubbeyle örtülüdür Kubbeye geçiş tromplarladır Köşelerdeki taşıyıcı payelere oturmaktadır Taşıyıcı ayakların arasındaki sivri kemerli nişlerle kare plana devinim kazandırılmıştır Kubbe kasnağı dıştan da payandalarla desteklenmiştir Kubbedeki alçı kabartma çiçek ve çelenkler dışında bezeme yoktur Yalın bir yapıdır Mukarnaslı mihrap dikdörtgen silmelidir Mermer minberin yan aynalık ve korkulukları geometrik motiflidir Camii ana mekan duvarları ile kubbe kasnağındaki pencerelerle aydınlık bir görünüm kazanmıştır Kuzey batıdaki çokgen gövdeli tek şerefeli minarenin kemerli girişi taç kapının sağındadır Medrese : Camiinin otuz metre doğusundadır 1880'de harap olunca üzerine ahşap bir okul kurulmuştur Rüştiye ve idadi olarak kullanılan bu yapı Cumhuriyet İlkokulu olarak kullanılmıştır (Bugün sadece temel ve duvar kalıntıları görülebilir) Kitaplık : Camii ve medrese arasındadır Kare planlı kubbeli bir yapıdır Binaya ocak ve baca eklenerek sonraları aşhane olarak kullanılmıştır Söz konusu kitaplık restore edilerek kullanımı elverişli hale getirilmiştir Hamam : Medresenin hemen yanındadır İlk şekli ile kubbeli bir yapı olan hamamın üzeri ahşap bir çatı ile örtülüymüş Kadınlar ve erkekler kısmı olmak üzere bir çifte hamam şeklindeki yapıdan geriye, sadece taş ve tuğla duvarlardan bir kısmı kalmıştır Bedesten : Caminin 200 m batısındadır Altı kubbeli dikdörtgen planlı bir yapıdır Kubbeler sekizgen kasnaklara oturur Bedestenin dört tarafta birer kapısı vardır Kapı kemerleri dıştan yuvarlak, içten sivri kemerlidir Taş ve tuğla karışımından inşa edilmiş olan yapının uzun cephelerinde üçer, kısa cephelerinde ikişer pencere açılmıştır Bedestenin kubbeleri birbirine geniş kemerlerle bağlı olan iki büyük fil ayağıyla taşınır Kubbe geçişleri pandantiflerle sağlanmıştır Son yıllarda onarılmış olan yapı Küllîyenin cami ile birlikte sağlam olarak görülebilen bir kısmıdır Rüstem Paşa Çarşısı : Ayrıca Camii'nin doğusunda son olarak yeni bir çarşı yapılmıştır Yeri Vakıflar Genel Müdürlüğü'ne ait olan bu çarşı toplam 49 dükkandan ibaret olup inşaatına 1986 yılında Vali Dr Süleyman Oğuz zamanında İl Özel İdaresi'nce başlatılmış, 1988 yılında da tamamlanmıştır Külliyenin dönem özelliklerini yansıtan mimariye sahiptir Eski Camii Ertuğrul mahallesindedir Yapım kitabesi yoktur İlk yapı yanmıştır Kaynaklardan bu yapının 1830'da Zahire Nazırı Tekirdağlı Ahmet Ağa tarafından yaptırıldığı anlaşılmaktadır Cami önündeki sekizgen şadırvan perde motifleriyle bezelidir Motiflerin üstündeki yazı kuşağı her yüzde ikişer pano içindedir 1836'da yapıldığı anlaşılan şadırvan, ahşap çatıyla; uzun dikdörtgen planlı iki katlı son cemaat yeri düz çatı ile örtülüdür Sundurmalı taç kapıdan ana mekana girilir Dikdörtgen planlı ana mekanın üç yanı kadınlar mahveli ile çevrilidir Üst kat mahvelinin ortasında dairesel çıkıntı biçiminde müezzin mahfili yer alır Altıgen mihrap nişi istiridye motiflidir Alınlığı kıvrık dal ve çiçek motifleriyle bezenmiştir Mihrap nişi istiridye motiflidir Bu niş ana mekandan ayrı dikdörtgen bir bölme içindedir; sağında minber, solunda vaaz kürsüsü bulunmaktadır Minber ve kapı üstündeki motiflerden başka bezeme yoktur Orta Camii Kapıdaki kitabeden bugünkü yapının eski camiinin yerine yaptırıldığı yazmaktadır1854-1855 yılların da Kürkçü Sinan Ağa tarafından yaptırılmıştır Hükümet Caddesindedir Duvarlar moloz taştır Dikdörtgen planlı ana mekan ile buna eklenmiş kare planlı bir bölüm ve son cemaat yeri, ahşap çatı ile örtülüdür Batı duvarına bitişik basamaklarla ikinci kata, girişin sağındaki basamaklarla kadınlar mahveline çıkılır Taç kapının önünde iki ahşap sütunlu sundurma vardır Aydınlanma, duvarlar ve kubbe kasnağındaki pencerelerle sağlanmıştır Ahşap tavanda iki süs görülmektedir Doğu ve batı duvarlarındaki gömme ayakları başlıkları, akantus yaprakları ve çelenklerle bezelidir Başlıklardaki panolarda halife adları yazılıdır Barok biçimindeki Mihrap nişinin yanlarında akantus yaprakları ile bezeli ayaklar vardır Mihrap kavsarası motifli alçı süslemelidir Hasan Efendi Camii Hasan Efendi Caddesindedir 1627 yılında yaptırılmıştır Hasan Efendi'nin mezarı yanındadır Taş minaresinin şerefeden yukarısı depremde yıkılmıştır Yusuf Ağa Camii Muratlı caddesi üzerinde, orijinalde kendisi ve minaresi ahşap bir camii iken sonradan gördüğü onarımla bugünkü halini almıştır İnecik İmaret Camii XV Yüzyılda (1498-1499) Antalya Mirlivası Hüseyin Bey (Paşa) tarafından yaptırılan Tekirdağ'daki en eski camilerden biridir Beş kubbeli son cemaat yeri ile büyük bir kubbenin örttüğü kare mekandan oluşur Cami ters T planlıdır Camiinin batı tarafında Antalya Mirlivası Hüseyin Bey'in türbesi bulunmaktadır Vakıflar Genel Müdürlüğü tarafından restorasyonu yapılan türbe ile cami hizmete girmiştir Ayaz Paşa Camii Saray ilçesi’ndedir 1539'da Sadrazam Ayaz Paşa yaptırmıştır Kubbeyle örtülü, son cemaat yeri ile ana mekandan oluşan kesme taş duvar örgülü küçük bir yapıdır Ana mekan kubbeyle örtülüdür ince silindirik gövdeli minare tek şerefelidir Gazi Süleyman Paşa Camii Malkara İlçesi Camiatik mahallesinde şehitlik abidesinin kuzey batısında yer alır Bizanslılar zamanında kilise olduğu, Osmanlıların Malkara'yı zaptı sırasında mescit'e çevrilmiş olduğu söylenmektedir(1365) Batı kapısı üzerindeki kitabeye göre de Yıldırım Beyazıt (1389-1402) tarafından Gazi Süleyman Paşa adına camiye çevrildiği anlaşılmaktadır Vakıflar Genel Müdürlüğündeki kaydına göre 1365 tarihinde yapılmıştır 1151 m² alan üzerine 284 m² alan kaplayan caminin cemaat kapasitesi 600 kişidir Cami 1306 hicri, 1888/89 miladı yılında Sultan Abdülhamit'in emriyle büyük bir onarım geçirmiştir Bu onarıma ait kitabe kuzey taç kapısının üzerinde yer alır Daha sonra bazı ilaveler yapılarak bugünkü haline getirilmiştir Halen mevcut olan minaresi daha sonra inşa edilmiştir Gazi Süleyman Paşa Camii dikdörtgen planlı, derinlemesine sahan düzenlemeli, ahşap sütunlu ve düz dam örtülü Anadolu Selçuklu dönemi Ulu Camii planında yapılmıştır Hacerzade İbrahim Bey Camii Malkara İlçesi 14 Kasım caddesinde Hüseyin Köse İlköğretim Okulu’nun yanında yer alır 1406 tarihinde Hacerzade İbrahim bey tarafından yaptırılmıştır Yapının mimarı belli değildir Bu cami Balkan Savaşında ve depremlerde büyük hasara uğramıştır Cami restore edilmiş, eski durumuna çok yakın hale getirilmiş ve 15 Ekim 1971 tarihinde ibadete açılmıştır Yapı tamamen düzgün kesme taş malzemeden cephesinde mermer malzeme de kullanılmak suretiyle tek kubbeli mescit planında yapılmıştır Minare; yapının kuzeybatı köşesinde yer alır şerefe altına kadar olan kısmı orijinaldir Şerefe ve üst kısmı 1970 yılında tamir görmüştür Sekizgen minare kaidesinin üç yüzü duvar içinde kalmış olup, beş yüzü dışarıdan görülebilmektedir Her yüzde Bursa kemeri tabir edilen sepet kulpu kemer süs unsuru olarak kullanılmıştır Oluklu bir gövde üzerinde mukarnas altlıklara sahip şerefe ve üzerinde de bodur bir petek kısmı, külah, madeni alan yükselir Gazi Ömer Bey Camii Malkara İlçesi Gazibey Mahallesinde hâl binalarının kuzeyinde yer alır Mora fatihi Turhan Bey'in oğlu olan Gazi Ömer Bey tarafından 1493/94 yılında yaptırılmıştır Adına yapılan külliyeden bugün sadece cami ve türbe ayaktadır Mescid, kervansaray ve dükkanlar kalmamıştır Cami, bir buçuk metre kalınlığında, 13 m boyunda, tamamen düzgün kesme taş malzemeden, bütün mekanın tek kubbe altında toplandığı merkezi planlı bir yapıdır Son cemaat yerini üç kubbe örtmüştür Yapının minaresi, batı yönünde yer alır şerefeye kadar olan kısım orjinal, şerefeden yukarısı yakın zamanlarda onarım görmüştür Bu cami Osmanlıların Rumeli'de yaptıkları camilerin en eskilerindendir Ulu Cami (Güzelce Hasan Bey camii) IIBeyazıd'ın damadı Güzelce Hasan Bey tarafından 1500 yılında Hayrabolu merkezine yaptırılmıştır Osmanlı mimarisinin örneklerinden olup 10,29 m çapında merkezi bir kubbe ile yanlarında 4,55 m çaplarında 4 küçük kubbe ile örtülmüştür Cami 1877 yılında kendi vakfı tarafından tamir edilmiştir Balkan Harbi öncesi meydana gelen deprem ve 1920 deki depremle hasar görmüş, 1947 yılındaki onarıma kadar ibadete kapalı kalmıştır Paşa Camisi 1409 yılında çelebi Sultan Mehmet tarafından yaptırılmıştır 1875 yılında da onarım görmüştür Ömer Efendi Camisi 1504 –1505 yıllarında yarı kagir olarak yaptırılmıştır 1872'de ise ahşap olarak onarım görmüştür Çarşı Camisi Hasip Bey Camii olarak da bilinir 1686 - 1687 yıllarında Kethüdazade çorumlu Mustafa Bey yaptırmaya başlamış Mehmet Hasip Bey tarafından yarı kagir olarak tamamlanmıştır Süleymaniye Camii Çorlu’nun merkezinde bulunan cami Kanuni Sultan Süleyman tarafından 1521 yılında yaptırılmıştır Kare bir plan üzerine yapılan caminin malzemesi kesme taştır Külliye olarak yapıldığı cami ile birlikte imarethanesi, medresesi ve hamamdan oluştuğu kaynaklarda belirtilen yapılardan sadece camii ayaktadır Fatih Camii Tekirdağ ilindeki en eski yapılardandır Çorlu ilçesinde olup Fatih Sultan Mehmet’in süt annesi Daye Hatun tarafından 1453 yılında yaptırılmıştır Cami-i Kebir Şarköy ilçesinde bulunan ve Gazi Süleyman Paşa tarafından 1325-1330 tarihleri arasında yaptırılmıştır Trakya’da Osmanlılar tarafından yapılan ilk camidir 13 Aralık 1983 tarihinde yanmış ancak daha sonra onarılarak yeniden ibadete açılmıştır |
|