Dolunay--Sevginin Ayışığı.. |
08-13-2012 | #1 |
Prof. Dr. Sinsi
|
Dolunay--Sevginin Ayışığı..DOLUNAY -Sevginin Ayışığı- Çoook çok eskiden, yeşil bir vadinin içinde bir ırmak kıyısında kurulu bir köy varmış, taa dünyanın öbür ucunda Çok eski dedik ya, o zamanlar gündüzleri pek güneşli geçermiş, yağmur yağmadıkça Geceleri hep yıldızlı olurmuş, bulutlar olmadıkça Köy sakinleri tarımla uğraşırlarmış, hayvanlar avlarlarmış, uçsuz bucaksız arazilerinden Sularını, kaynağı çok uzakta olan köylerinin içinden geçen, ırmaktan alırlarmış Köyde herkes birbirini sever, sayarmış Köyde bir tek kişinin kalbinde öyle büyük bir sevgi varmış ki, bütün köyünküne bedelmiş Dolun'un İntera'ya olan aşkıymış bu Kız, Dolun'u bilirmiş de tanımazmış yakından Dolun dayanamamış, bir gün gitmiş kızın yanına, sormuş İntera'ya onunla evlenip evlenmeyeceğini İntera demiş ki Dolun'a: "Evlenirim evlenmeye ama benim isteyenim çoktur, her gelen kişiden aynı şeyi ister benim babam Ancak babamın bu isteğini yerine getiren benimle evlenir" Dolun şaşırmış "Sensin benim kalbimin sahibi" diyerek başlamış sözüne "Senin dileğin benim için bir emirdir, söyle isteğini hemen yapayım" demiş aşkına İntera demiş ki; "Bir çiçek vardır; yaprakları gümüşten tomurcukları elmastan, onu ister babam, benle evlenmek isteyenden" Dolun, "Bekle beni" demiş İntera'ya,"Hemen gidip getireyim o çiçeği ama nerededir yeri?" İntera parmağıyla göstermiş akan ırmağı; "işte bu ırmağın kaynağındadır der babam, kırk gün yürümek gerekirmiş oraya varmak için ama bir giden bir daha gelmedi şimdiye dek çünkü oralar büyülüymüş derler, giden geri gelmezmiş çünkü, buralardan çok daha güzelmiş oralar" Dolun; "Senden daha güzel ne olabilir ki, bu dünyada?" demiş İntera'ya "Döneceğim o çiçekle, döneceğim çünkü; seviyorum seni çünkü; sensiz anlamı olmaz benim için o güzelliğin" Dolun çıkmış yola sonra Kırk gün yürümüş ırmağın yanından Hep ne kadar sevdiğini düşünmüş İntera'yı yol boyunca Aklındaki İntera'ymış, tek amacı ise; o çiçek Kırkıncı gün kalkmış Dolun sabah erkenden, yüzünü yıkamış ırmaktan, anlamış çok yaklaştığını kaynağına ırmağın suyunun serinliğinden Devam etmiş yoluna sonra Biraz sonra varmış kaynağa, bütün yeşilliklerle çevrili bir göl varmış kaynakta, gölün ortasında bir adacık, adacığın üstünde de o çiçek duruyormuş Anlamış İntera'nın anlattığı çiçek olduğunu, güzelliğinden Yüzmeye başlamış adaya doğru hemen Adaya çıkınca karşısında bir adam belirmiş Dolun'un Adam Dolun'a; "Her gülün bir dikeni, koruyucusu olduğu gibi, bende bu çiçeğin koruyucusuyum, eğer almaya geldiysen; ben Salut, izin vermem buna" demiş Dolun şaşkın ve de kararlı bir tonla "Ben o çiçeği alacağım sonra aşkıma kavuşacağım" demiş "Hiç bir şey beni kararımdan çeviremez" "O zaman beni biraz dinleyeceksin" demiş Salut "Sana neden koparmaman gerektiğini anlatacağım eğer, hâlâ ikna olmazsan o zaman izin veririm almana" Dolun ikna olmuş ve çökmüş yoncaların üstüne, başlamış dinlemeye "Eğer, bir şeyi çok fazla istersen ve engelin yoksa önünde onu alırsın Hayat da böyledir, insan engelleri aşarsa yaş devam edebilir Bu çiçek de sadece yaşam için bir şeyler yapacaksan engelleri kaldırır önünden çünkü; onun da bir görevi var Bu çiçek, sadece 28 gecede bir açar yapraklarını ve döker parlayan tohumlarını göle, bu sayede buradaki sular yükselir ve ırmaktan taşar gider zamanla Bu ırmak sayesinde yaşar bu doğadaki yeşillikler, insanlar, hayvanlar" demiş Salut Dolun başlamış düşünmeye eğer, çiçeği koparırsa kavuşacaktır sevdiğine ama kuruyacaktır ırmakları bunun yanında Sonunda çiçeğin başına çöker kalır Dolun Gümüş yapraklarında kendini görür Dolun, çiçeğin Yanında İntera vardır ama niye mutsuzdur ikisi de Aslında kalbindeki tek endişeyi görür Dolun Zaman geçtikçe Dolun'un düşünceleri yoğunlaşır kafasında Mutsuzluğunu düşünür, çiçeksiz, İntera'sız bir yaşam düşünür Koparamaz çiçeği günlerce Dolun, artık yaşamaktan zevk almaz şekilde sadece aşkını düşünerek beklemeye başlar olacakları Bir gece çiçek tohumlarını bırakırken göle bir tomurcuk da Dolun'un sertleşmiş kalbinin üstüne düşmüş, aniden Dolun kalbindeki aşkının büyüklüğü kadar kocaman bir taşa dönmüş, taş o kadar büyükmüş ki, dünyaya sığmamış, gökyüzüne yükselmiş ve Dünya ile dönmeye başlamış Böylece Ay olmuş Dolun'un kalbi Dünya'ya O günden sonra sadece 28 gecede bir göstermiş Dolun kalbinin tüm yüzünü, aşkının bütün parıltısını diğerlerine Sadece o gecelerde aydınlatmış Dünya'yı aynı çiçek gibi |
|