Sedef Çiçeği... |
08-13-2012 | #1 |
Prof. Dr. Sinsi
|
Sedef Çiçeği...biras uzun ama okumanızı tavsiye ederim Mahkeme salonunda, seksen yaşlarındaki yaşlı çiftin durumu içler acısıydı Adam inatçı bakışlarla, suskun ninenin ağlamaktan iyice çukurlaşmış gözlerini ve bıkkın bakışlarını süzüyordu Hakim tok sesiyle, yaşlı kadına: "Anlat teyze, neden boşanmak istiyorsun?" Yaşlı kadın, derin bir nefes çektikten sonra baş örtüsüyle ağzını aralayıp, kısılmış sesiyle konuşmaya başladı "Bu herif yetti gayri, 50 yıldır bezdirdi hayattan" Sonra uzunca bir sessizlik hakim oldu, mahkeme salonunda Sessizlik, bu tür haberleri her gün manşet yapan gazetecilerden birinin flaşıyla bozuldu Kim bilir nasıl bir manşet atacaklardı, yaşanmış 50 yılın ardından? Çok sayıda gazeteci izliyordu davayı Kadın neler diyecekti ? Herkes, onu dinliyordu Yaşlı kadının gözleri doldu ve devam etti: "Bizim bir sedef çiçeği vardı çok sevdiğim O bilmez 50 yıl önceydi O çiçeği bana verdiği çiçekler arasından kopardığım bir yaprağı tohumlamıştım, öyle büyüttüm Yavrumuz olmadı onları yavrum bildim Bir süre sonra çiçek kurumaya başladı O zaman adak adadım Her gece güneş açmadan önce, bir tas suyla sulayacağım onu diye İyi gelirmiş derlerdi 50 yıl oldu, bu herif bir gece kalkıp bir kerede bu çiçeği ben sulayayım demedi Taa ki geçen geceye kadarO gece takatim kesilmiş uyuyakalmışım Ben, böyle bir adamla 50 yıl geçirdim Hayatımı, umudumu, her şeyimi verdim Ondan hiç bir şey görmedim Bir kerecik olsun, benim bildiğim görevlerden birisini yapmasını bekledim Onsuz daha iyiyim, yemin ederim" Hakim yaşlı adama dönerek; -"Diyeceğin bir şey var mi, baba?" dedi Yaşlı adam bastonla zor yürüdüğü kürsüye, o ana kadar suçlanmış olmanın utangaçlığını hissettiren yüz ifadesiyle, hakime yöneldi Tane tane konuştu : -"Askerliğimi Reisicumhur köşkünde bahçıvan olarak yaptım O bahçenin, görkemli görünümüyle büyümesi için emeklerimi verdim Fadime'mi de orada tanıdım Sedefleri de Ona en güzel çiçeklerden buketler verdim İlk evlendiğimiz günlerin birinde, boyun ağrısı nedeniyle, onu hekime götürdüm Hekim çok uzun süre uyanmadan yatarsa; boynundaki kireç sertleşir, kötüleşir dedi Her gece uykusunu bölüp uyansın, gezinsin dedi Hekimi pek dinlemedi bizim hatun Lafım geçmedi O günlerde, tesadüf, bu çiçek kurumaya yüz tuttu Ben ona: "Gece çiçek sularsan geçer dedim Adak dilettim Her gece onu uyandırdım ve onu seyrettim O sevdiğim kadını, yavrusu bildiği çiçekleri sularken seyrettim Her gece, o çiçek ben oldum sanki" dedi adam O yaştaki bir adamdan beklenmeyecek ifadelerle "Her gece, o yattıktan sonra uyandım Saksıdaki suyu boşalttım Sedef, gece sulanmayı sevmez, hakim bey Geçen gece de Yaşlılık Ben de uyanamadım Uyandıramadım Çiçek susuz kalırdı ama kadınımın boynu yine azabilirdi Suçlandım Sesimi çıkartamadım" |
|