İslamiyette Tecavüzün Cezası Nedir |
08-11-2012 | #1 |
Prof. Dr. Sinsi
|
İslamiyette Tecavüzün Cezası Nedirİslamiyette Tecavüzün Suçu - İslamiyette Irza Geçmek ve Cezası Nedir Irza geçmenin (tecavüzün) cezası nedir? Soru İslamiyet'te bir kadının ırzına geçmenin cezası nedir Irza maruz kalanın veya onun yakınının namusunu temizlemesi islamiyette yeri var mıdır? Yoksa bu suçu işleyeni hukuk yoluyla cezalandırmak mıdır? Cevap Hangi suçlu ve hangi zalim olursa olsun, cezası ya dünyada verilir ya da ahirete kalır, ama asla cezasız kalmaz Zulme uğrayan kimseler ise hukuki yönden haklarını ararlar, bu yolla haklarını alamazlarsa ahirete bırakırlar Zina eden erkek veya kadına ceza uygulanabilmesinin şartlarından biri de zinanın rızaya dolaylı olarak yapılmış olmasıdır Zinaya zorlanan kadına had cezası gerekmediği konusunda İslâm bilginleri görüş birliği içindedirler Ayrıca, zinanın ispatında dört şahit arandığı halde, Irza geçmede şahitlerin adedinin dört olması zorunlu değildir Kadının tecavüze uğramış olduğuna şahitlik edenlerin adedi, dörtten az ise bu durumda mütecavize tazir cezası uygulanır Kadının, tecavüze uğradığını ispatlayamaması halinde ise, kendisine kazf (zina iftirası) cezası gerekmez Diğer taraftan, bu tür davalarda kadının yemini muteber değildir Zina ve ırza tecavüz suçları için öngörülen rızalar Allah'a ait haklardandır Topluma karşı işlenen bir suç olduğu için de toplum haklarından sayılmıştır Bu itibarla, mütecavizin cezalandırılması için mağdurun davacı olması şart değildir; mağdurun şikayeti söz konusu olmasa bile, suçun sabit olması halinde mütecaviz cezaya çarptırılır Tecavüz vuku bulmazsa bile, bu tür tacizler için de t’azir cezası söz konusudur Ta’zir cezası, suçlunun durumuna ve suçun niteliğine göre ağır söz, hapis, dayak, ölüm gibi hakimin uygun göreceği cezalardır Kur'an-ı Kerimde, zinanın cezası şöyle belirtilmiştir: "Zina eden kadın ile zina eden erkeğin her birine yüz değnek vurun, Allah’a ve âhiret gününe inanıyorsanız, onlara karşı beslediğiniz acıma duygusu, Allan’ın dinini uygulamaktan sizi alıkoymasın Müminlerden bir grup da onlara uygulanan cezaya şâhit olsun"(Nur, 24/2) Zina eden kimsenin evli veya bekar olmasına göre caza değişmektedir Bekar ise 100 sopa, evli ise recim cezası gerekir Ancak bu cezanın verilmesi için ya dört kişinin gördük diye şahitlik etmesi ya da zina eden kimsenin dört defa ayrı ayır devlet yetkililerine zina ettiğini ve kendisine ceza verilmesini itiraf etmesi gerekir Eğer böyle bir durum yoksa cezası ahirete kalmış demektir Zulme uğrayan kimse hakkını alacağı gibi zulmeden de cezasını hakkıyla çekecektir Burada, her şeyden önce belirtilmesi gereken husus şudur ki; İslam’da hiçbir ceza fertler tarafından tatbik edilemez Bilakis, devletin mahkemeleri tarafından böyle bir suçun geçekleştiği tespit edilirse, yine devlet tarafından verilen ceza tatbik sahasına konur Aksi takdirde, birçok garazlarla, nefis ve şeytanın telkiniyle, kin ve düşmanlık duygusuyla, iftiralarla hayalî bir suç oluşturulup sahibine keyfi ve haksız yere ceza uygulanmış olabilir Ayrıca, "namusu temizleme" safsatasından dolayı, bir değil –kan davası yüzünden- onlarca cinayet işlenebilir Din açısından, birey olarak hiç kimsenin buna hakkı yoktur İslam dini, bir yandan, bu suçun çok çirkin olduğunu belirterek, bu gibi çirkin işler karşısında, vicdanlarda tiksinti uyandırarak toplumu fuhuştan uzaklaştırmayı hedeflemiştir Diğer yandan bu ağır suçun yalan yere bir kişiye isnat edilip iftira edilmesi halinde seksen değnek bir had cezasına çaptırılacağını söylemekle, bu gibi iftiraların önünü kesmeyi amaçlamıştır Ayrıca, zina suçunun ancak dört şahidin "bizzat fiilî ilişkiyi" gözleriyle görmeleri halinde sabit olacağını karara bağlayarak, bu konuda herkesi dikkatli olmaya çağırmıştır Adeta Kur'ân bu hükmüyle, insanlara "sakın bu konuda ağzınızı açmayın/dudaklarınızı bile kıpırdatmayın" diye uyarıda bulunmuştur Bu konudaki ayetler şöyledir: "İffetli kadınlara zina isnat eden, ancak dört şâhit getiremeyen kimselere seksen değnek vurun Ve bundan böyle onların şâhitliğini de asla kabul etmeyin Çünkü bunlar tamamen yoldan çıkmış kimselerdir Ancak daha sonra tevbe edip kendilerini düzeltenler bu hükmün dışındadır Şüphesiz ki Allah çok bağışlayandır, çok merhamet edendir" (Nur, 24/4-5) Son olarak bu sosyal rezaletin çirkinliğini gösteren Kur'an'ın bir ifadesine dikkat çekmekte fayda mülahaza ediyoruz "Sakın zinâya yaklaşmayın Çünkü o, bir hayasızlıktır Ve çok kötü bir yoldur" (İsra,17/32) "Sakın zina etmeyin" yerine, "Sakın zinâya yaklaşmayın" ifadesinin tercih edilmesinin hikmetlerinden biri şöyle bir ders vermektir: Toplumda, zinanın önlenmesi, zinaya yaklaştıran sebeplerin ortadan kaldırılmasına bağlıdır Halk arasında kullanılan "ateşle barut bir arada olmaz" sözü, çok hikmetli ve pek çok tecrübenin bir ürünüdür İnsanlara çarpıcı bir uyarıda bulunan Kur'an, tercih ettiği bu üslupla, adeta şöyle haykırmaktadır: "Ey insanlar, sakın zina kokusunun geldiği, ondan hafif bir esintinin olduğu yere, yaklaşmayın Çünkü orası bir mayın tarlasıdır, her an patlamaya hazırdır Veya dikkat edin, orada yüksek gerilim hattı vardır; sakın yaklaşmayın büyük tehlike vardır Toplumsal, ailevî, insanî ve dinî açıdan orada kalın bir kırmızı çizgi var, sakın o çizgiyi ihlal etmeyin!" |
|