Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Kültür - San'at & Eğitim > Ülke & Şehirler > Türkiye > Karadeniz Bölgesi

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
bulunan, mekanları, tarihi, tokatta, tokatın, yerler

Tokatta Bulunan Tarihi Yerler - Tokatın Tarihi Mekanları

Eski 08-10-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Tokatta Bulunan Tarihi Yerler - Tokatın Tarihi Mekanları



tokatın tarihi eserleri,tokatın tarihi mekanları,tokat tarihi ve turistik yerleri

Tokat İlinin Tarihi Yerleri

Pervane Hamamı

Kitabesi kayıp olan bu büyük hamam, Tokat kent merkezindeki 13 yüzyıl Selçuklu yapılarındandır Pervane Darüşşifası’nı yaptıran Muineddin Pervane tarafından 1277 yılında yaptırılmış olduğu tahmin edilmektedir Hamam, bugünkü toprak seviyesinin birkaç metre altında kalmış olduğundan batı yönünden bakıldığında cephe duvarları basık durumdadır

Kadın ve erkek kısımlarını ayıran mimar, hamamı simetrik olarak planlamıştır Kesme taşlardan yapılmıştır 1951 yılında Belediye tarafından yaptırılan restorasyonda orijinal özelliklerini yitirmiştir


Sultan Hamamı

Kent merkezindeki kitabesi olmayan bu hamamın yapılış tarihi bilinmemektedir Ancak bazı malzemeleri mimari üslup bakımından Pervane Hamamına benzemektedir


Paşa Hamamı

İvaz Paşa Mahallesi’nde, Paşa Han’ın hemen üzerindeki dört yol ağzındadır II Murat zamanında Yörgüç Paşa tarafından 1437 yılında yaptırılmıştır Moloz taşlarla yapılmış hamam, 1948 yılında restore edilmiş olup günümüzde de işletilmektedir

Ali Paşa Hamamı

1572 yılında Ali Paşa tarafından yaptırılan hamam Ali Paşa Camii’nin vakfiyelerindendir Kadın ve erkek kısımları ayrı olan simetrik yapının, soyunma yeri kare, yıkanma yeri haç planlıdır Karşılıklı dört eyvanı kubbeli ve beşik tonozlu olan yıkanma yerinin köşe halvetleri basık ve kubbelidir Kesme taştan yapılmış olan mekân üzerinde sekizgen kasnak üzerine oturtulan büyük kubbeleri 1966 yılında kurşunla kaplanmıştır


Çay Hamamı

Tek kubbeli, tek bölümlü olan hamam uzun yıllar depo olarak kullanılmıştır Belediye tarafından 1956 yılında onarılmış olup, halen işletilmektedir


Atatürk Evi

Ulu önder Mustafa Kemal Atatürk’ün milli mücadele yılları, Kurtuluş Savaşı ve Cumhuriyetin kuruluşu sırasında ilimizi teşriflerinde kalmış olduğu, 971,91 m² arsa ve 2 katlı ev Kültür ve Turizm Bakanlığınca 2001 yılında kamulaştırılmıştır Kültür ve Turizm Bakanlığınca Atatürk evi Rölöve Restorasyon inşaatı tamamlanmış olup, teşhir ve tanzim işleri devam etmektedir

Hanlar, Kervansaraylar ve Medreseler


Sulu Han

Tokat kent merkezinde Sulu Sokakta, Bedesten yanında yer alan hanın kitabesi olmadığından yapılış tarihi bilinmemektedir 1930 yılına kadar cezaevi olarak kullanılan han 1957 yılında Vakıflar Genel Müdürlüğü tarafından restore edilmiş olup, halen Belediye tarafından aşevi olarak kullanılmaktadır Kuzey – güney yönünde dikdörtgen planlı ve iki katlı olan hanın orijinal özellikleri restorasyonu esnasında bozulmuştur

Paşa Han

Tokat kent merkezinde, İvaz Paşa Mahallesi’nde, Sulu Sokak’ın sonundadır 1 Sultan Mahmut zamanında Mehmet Paşa tarafından 1752 yılında yaptırılmıştır Paşa Hanın kesme taştan yapılmış güzel bir portalı ve çevresi sağır duvarlarla kapalı bir avlusu vardır Avlu içinde bugün hiç bir yapı izi kalmamıştır Güney yönündeki orijinal servis kapısı yerinde korunmakta olup, portalın orijinal kapısı sökülmüştür Portalin üst kısmının sağ ve solunda, zincirle ağaçlara bağlanmış iki hayvan rölyefi dikkat çekmektedir

Taşhan

Tokat kent merkezinde, Gaziosmanpaşa Caddesi üzerindedir "Voyvoda Han" da denilen yapı 1631 yılında yaptırılmış büyük bir Osmanlı anıt eseridir Bir süre et ve sebze hali olarak kullanılan han, son yıllarda restore edilmiştir Kuzey-güney konumunda, kesme taş ve tuğladan, dikdörtgen ve iki katlı inşa edilen hanın ortasında, büyük bir avlu yer almaktadır 32 odası ve bir mescit mahalli bulunan hanın her iki katında, avluya bakan revaklar bulunmaktadır Sadece doğu yönündeki blokun birinci katında revak yoktur Kesme taştan yapılmış uzun ve güzel bir cephesi olan Taşhan'ın batı yönündeki dış duvarları sağırdır Diğer üç yanındaki hücrelerde çeşitli meslekten ticarethaneler sıralanmıştır


Develik Han

Takyeciler Camiinin güneyinde yer almaktadır Kendi haline terk edilmiş olan hanın mimari planı ve yapı malzemesine göre, 15 veya 16 yüzyılda inşa edildiği tahmin edilmektedir İki katlı revaklı avlusu olan han, kesme taş, moloz taş ve tuğladan yapılmıştır

Bedesten ve Arasta

Sulu Sokakta, Takyeciler Camii’nin doğusundadır Evliya Çelebi’nin "Sultan Çarşısı kadar güzel bir çarşıdır Halep ve Bursa Çarşıları gibi gayet tertip üzere kurulmuştur" dediği bedestenleri İstanbul Kapalı Çarşı’nın bedesten bölümünü anımsatmaktadır Tuğladan örülmüş tonozlar üzerinde on bir kubbenin yer aldığı bu Osmanlı ticaret merkezinin yapıldığı tarih belli değildir 15 veya 16 yüzyılda yapıldığı tahmin edilen Bedestenin güney ve kuzey yönlerinde karşılıklı birer kapısı vardır İnce harçla örülmüş kolon ve tonozlarındaki ustalık son derece ileri düzeyde olan bedesten görülmeye değer bir mimari eserdir Bedestenin doğu ve batı bitişiğine birer arasta ilave edilerek önemli bir yapı grubu oluşturulmuştur


Mahperi Hatun Kervansarayı

Pazar ilçesinde bulunan kervansaray, 1238 yılında I Alaattin Keykubat’ın eşi Mahperi Hatun tarafından yaptırılmıştır Tamamen kesme taşlardan inşa edilmiş olan yapının çevresi 16 adet takviye kulesiyle güçlendirilmiştir Çeşitli motiflerle bezenmiş görkemli portalinden içeri girildiğinde avlunun iki yanında revaklar göze çarpmaktadır Tek nefli olan kapalı bölümünün sade bir portali vardır

YAĞIBASAN MEDRESELERİ

Anadolu’nun ilk medreselerinden olan Niksar ve Tokat Yağıbasan Medreseleri 12 yy ortalarında yapılmışlardır Kapalı avlulu olan medreseler plan bakımından da birbirine çok benzemektedir Yalnız Tokat Yağıbasan 3 eyvanlı, Niksar örneği ise 2 eyvanlıdır Moloztaş malzemeyle yapılmışlardır Tokat, Sulusokak mevkiindeki medresenin 1247 tarihli onarım kitabesi Müzede olup, Nizameddin Yağıbasan tarafından yaptırıldığı yazılıdır Nizameddin Yağıbasan, Danişmendlilerin Sivas kolunun 3 hükümdarıdır

Kazanılan bir zaferin peşinden doğduğu için babası tarafından “Düşman Basan” anlamına gelen Yağıbasan ismi verilmiştir

Bazı kaynaklarda yapılış tarihi olarak 552/1157 tarihi verilen Niksar Yağıbasan Medresesi, Niksar Kalesi üzerindedir Bugün oldukça harap durumdadır

LATİFOĞLU KONAĞI

Tokat’ın Gazi Osman Paşa Bulvarı üzerinde bulunan Latifoğlu Konağı planı ve süslemeleriyle 19 yy ev mimarisinin özelliklerini taşımaktadır

Konak “L” şeklinde bir plan üzerine iki katlı olarak ve ahşap karkas arası kerpiç dolgu malzeme kullanılarak inşa edilmiştir Alaturka kiremit kaplı kırma çatı ile örtülüdür Taş döşeli avluda bir havuz bulunmaktadır

Türk evinin ana esaslarına ve kalabalık aile düzenine uygun olarak, ancak daha serbest bir plan anlayışı ile yapılan konağın odaları “L” şeklinde bir sofanın etrafında yer almaktadır

Zemin kattaki tek kubbeli hamam, yapının dışına çıkma yapmaktadır Kare planlı, dikdörtgen formlu taşlarla döşeli bu Türk Hamamı alttan ısıtılmaktadır Burası küçük bir soğukluk-soyunmalık kısmına açılmaktadır Yine bu bölümde ocaklı bir oturma odası-hamam odası bulunmaktadır

Günlük işlerin yapıldığı, aynı zamanda mutfak olarak da kullanılan aşevi-işevi ile idare olarak kullanılan bölümde bu katta yer almaktadır

Sofa, günümüzde danışma ve hatıra eşya satış yeri olarak düzenlenmiştir

Üst katta; selamlık-paşa odası, harem-havuzbaşı odası, yatak odası ve bir depo odası mevcuttur Sofada dört bölümlü bir vitrinde takılar, silahlar, porselen eşya ve elişleri teşhir edilmektedir

Maşat Höyük

Zile ilçesi Yalınyazı köyünde yer alan Maşat Höyük ören yerinde 1973-1984 yılları arasında yapılan kazılar sonucunda Tokat tarihine ışık tutabilecek çok önemli eserler ortaya çıkarılmıştır MÖ 3000’li yıllara tarihlenen höyükte bulunan önemli eserler arasında Hitit dönemine ait bir saray kalıntısı da mevcut olup diğer buluntular Tokat Müzesi’nde sergilenmektedir


Horoztepe

Bölgede MÖ 3 bine ait bir mezar ortaya çıkartılmıştır Mezar buluntuları arasındaki en önemli eser olarak kabul edilen çocuğunu emziren kadın heykelciliği günümüzde Ankara Anadolu Medeniyetleri Müzesi’nde teşhir edilmektedir

Sebastopolis Antik Kenti

Tokat’ın 68 km güneybatısında yer alan antik Sebastopolis kentinin kuruluşu henüz kesin olarak bilinmemektedir Adının anlamı “büyük azametli şehir” olan kentin, bazı kaynaklara göre MÖ 1 yüzyılda kurulmuş olabileceği tahmin edilmektedir Roma İmparatoru Traianus zamanında (MS 98-117) Kappadokia eyaletine dâhil edilen kentin adının çeşitli kaynaklarda “Herakleopolis” olarak da kaydedildiği bilinmektedir 1987 yılında Tokat Müze Müdürlüğü’nce yapılan kurtarma ve sondaj kazıları sonucunda elde edilen verilerle, daha önce ortaya çıkmış bulunan mimari parçalar değerlendirildiğinde, kentin Helenistik, Roma ve Bizans dönemlerinde önemli bir yerleşim alanı olduğu anlaşılmaktadır

Artova Yeraltı Yerleşimi

Artova ilçesine bağlı Boyunpınar köyünün 500 m kuzeyindeki Özündürük mevkiinde ana kaya bloğuna oyularak yapılmıştır Erken Hıristiyanlık dönemine ait bu yeraltı yerleşimi 1995 yılında Tokat Müzesi tarafından yapılan temizlik kazısı ile açılmış ve hizmete sunulmuştur Bu yeraltı yerleşimi üç koridorlu ve üç katlı olup, salonlar, küçük odalar ve küçük bir tapınaktan oluşmaktadır

Alıntı Yaparak Cevapla

Tokatta Bulunan Tarihi Yerler - Tokatın Tarihi Mekanları

Eski 08-10-2012   #2
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Tokatta Bulunan Tarihi Yerler - Tokatın Tarihi Mekanları



Camiiler , Mescitler ve Türbeler


Ulu Cami

Tokat'ın en eski ve ilginç camilerinden biridir Yapılış tarihi olarak geçen 1678, yapılış tarihi değil onarım tarihidir Kitabesinden "Çün bu cami oldu cedit" ifadesi, caminin yenilendiğini göstermektedir Ayrıca iç mekânlarda ve kuzey revaklarında kesme taştan yapılmış kemerli kolonları ile batı yönündeki son cemaat yerinin devşirme (Bizans) sütunları da caminin çok eski olduğunu göstermektedir Yapı, Sultan IV Mehmet zamanında restore edilmiş ve 1678 tarihli kitabe de o zaman takılmıştır Tokat'ta orijinalliğini en fazla koruyan tarihi eserlerden biri olan ve 1950 yılından bu yana zaman zaman onarım gören Ulu Cami moloz ve kesme taşlardan yapılmıştır Ahşap kirişli ve çıta süslemelerle kapatılmış mekânının üzeri dört köşe, kiremit bir çatıyla örtülüdür Kesme taştan zarif bir minaresi olan Ulu Cami’nin güney batı köşesine bir kuş evi oyulmuştur Kemer ve alınlıklarında Selçuklu çinilerindeki geçme Rumi motifler ve kemer içlerinde birbirine bağlı küçük panolar halinde 16 ve 17 yüzyıl İznik çini desenlerini anımsatan süslemeler yapılmıştır Caminin ilginç özelliklerinden birisi de doğu ve batı yönlerindeki revakların, malzeme ve işçilik bakımından birbirinden ayrı olmasıdır

Meydan Cami

Sultan II Bayezit'in annesi Gülbahar Hatun adına yaptırdığı cami, kayıtlarda "Hatuniye Camii" olarak geçmektedir Meydan Mahallesi’nde adını aldığı geniş bir alanda 1474 yılında yaptırılmıştır Tokat’taki en güzel Osmanlı dönemi mimari eserlerinden birisidir Ana mekân üzerinde tek kubbesi, tek minaresi ve altı mermer sütundan oluşan, beş kubbeli son cemaat yeri vardır Eski tarihi kayıtlarda “caminin yapımı bittikten sonra küçük olduğu görülmüş ve iki yanına birer mescit daha inşa ettirilmiştir” denilmektedir Ana mekân, revaklar ve minaresindeki rölyef süslemeleriyle, zarif ve uyumlu bir mimari yapıya sahiptir Avlunun ortasında ahşaptan yapılmış orijinal olmayan bir şadırvan ve yanında Gülbahar Hatun Medresesi yer almaktadır Meydan Camii’nin Selçuklu tarzı stalaktitlerle işlenmiş mermer portalı ve geçme ağaçtan yapılmış kapısı birer sanat şaheseridir Ağaç kapıyı çevreleyen kemerin üzerinde kitabe yer almaktadır Caminin duvarları, minaresi ve mescitler kireç taşından, kubbesi tuğladan örülmüştür Mihrap ve minberi mermerden yapılmış olan caminin, iyi ışıklandırılmış bir mekânı ve kubbesinde “boya” süslemeler vardır

Behzat Camii

Tokat'ın en karakteristik yerlerinden biri olan Behzat Çarşısı’nda Behzat Çayı yanındadır Kanuni Sultan Süleyman zamanında, Fakih Şirvan oğlu Hoca Behzat tarafından 1535 yılında yaptırılmıştır Küçük ve kare biçimli olan cami binasına Sultan II Abdülhamit zamanında, 1881 yılında vatandaşların bağışlarıyla ikinci bir kubbe daha yaptırılmıştır Kesme taştan yapılmış güzel bir minaresi olan caminin 1535 tarihli Osmanlı sülüsüyle yazılmış kitabesi Hoca Behzat'a ait olup bulunan diğer kitabe tamir kitabesidir Cami yanındaki mezar Hoca Behzat'a aittir

Ali Paşa Camii

Cumhuriyet Meydanı’nın güneyinde yükselen cami, Tokat'taki en büyük Osmanlı anıt eseridir Sultan II Selim zamanında Ali Paşa tarafından 1572 yılında yaptırılan caminin avlusunda Ali Paşa’nın eşi ve oğlu Mustafa Bey’in türbeleri de yer almaktadır 16 yüzyıl Osmanlı cami mimarisinin özelliklerini taşıyan caminin kare olan ana mekânı üzerinde, tek kubbesi ve tek minaresi vardır Tamamı kesme taştan yapılan camide, ana mekânın kıble dışında kalan diğer üç duvarında karşılıklı mahfiller yer almaktadır Bunlardan kuzey yönündekiler oda şeklindedirler Kesme taştan kemerli olarak yapılmış mahfillerin üst kısmında kadınlara ait bölümler vardır Kubbe kaidesinde, sekizgen kasnakta ve duvarlarda pencereleri olan caminin stalaktitli mihrap ve minberi mermerden yapılmıştır

Takyeciler Camii

Diğer camilere göre değişik mimari üslubu olan Takyeciler Camii’nin yapıldığı tarih bilinmemektedir Sadece güney duvarının bedestene doğru olan köşesinde 1871 tarihli bir tamir kitabesi vardır Ancak caminin bu tarihten çok evvel yapıldığı anlaşılmaktadır Moloz ve kesme taştan yapılmış camide ana mekân ve sütunlar üzerinde dokuz kubbe bulunmaktadır


Garipler Camii

Pazarcık Mahallesi’nde ve Tokat’ın en eski camisidir Danişment Gümüştekin Ahmet Gazi tarafından 1074 yılında yaptırılmıştır Renkli çinilerle süslenen caminin orijinal olan minaresi 11 yüzyıl Türk tuğla işçiliğinin güzel örneklerinden birisi sayılmaktadır

Niksar Ulu Camii

Niksar ilçe merkezi Ulu Cami Mahallesi’ndeki yapı, 1145 yılında Cepnizade Hasan Bey tarafından yaptırılmış bir Danişmendoğlu dönemi eseridir Yapı dikdörtgen planlı olup, iç mekân dört sıra ayakla beş sahına ayrılmıştır Anadolu’nun iyi durumda ayakta kalabilen ilk camilerinden biridir

Silahtar Ömer Paşa Camii

Erbaa ilçesi, Akça kasabası merkezinde bulunan caminin kitabesi olmadığından, yapım tarihi kesin olarak bilinmemektedir Silahtar Ömer Paşa tarafından 1688 yılı civarında yaptırıldığı sanılmaktadır Dikdörtgen planlı yapı kagir dış duvarlara sahip olup, üst örtüsü ahşaptır İç mekânı örten ahşap tavan ve minber kalem işi bezemesiyle dikkati çeken bir yapıdır Cami dıştan oldukça yalın, içten çok zengin görünümlüdür

Kazancılar Mescidi

Kent merkezinde, Sulu Sokak’tadır Kapının çok üstünde saçağa yakın yerde yuvarlak bir kitabesi vardır Bu kitabeye göre, Yavuz Sultan Selim zamanında 1518 yılında yapılmıştır

Hacı Turhan Mescidi

Akkoyunlu Uzun Hasan’ın Tokat’ı yakmasından sonra, Fatih Sultan Mehmet zamanında Artukoğullarından Hacı Turhan tarafından 1474 yılında yaptırılmıştır Sulu Sokak, Sultan Hamamı önünde bulunan mescit, moloz taştan yapılmış olup, kare planlı mekân üzerine sekizgen kubbe oturtulmuş küçük bir yapıdır

Alaca Mescit

Kent merkezinde; Rüstem Çelebi Mahallesi’nde Plevne İlkokulu’nun yanındadır Selçuklukların İlhanlı Sultanı Gazan Han ile ortak yönetimleri zamanında yapılmıştır Daha sonra büyük bir tahribata uğrayan caminin minaresi dışında kalan bölümleri, Abdurrahman bin Ahi Eda'nın adına ithafen Abdülaziz bin İbrahim tarafından 1505 yılında yaptırılmıştır Selçuklu döneminde yapılmış olan minaresinin tuğla işçiliği dikkat çekicidir

Vezir Ahmet Paşa Mescit ve Türbesi

Meydan Mahallesi’nde bulunan mescidin 1288 yılında yaptırıldığı tahmin edilmektedir Üzerindeki kitabeden yapıyı Vezir Ahmet Paşa’nın tamir ettirdiği anlaşılmaktadır Öndeki kubbeli oda türbedir1939 yılındaki şiddetli depremde zarar gören mescit, yakın tarihlerde aslında uygun olarak onarılmıştır

Sentimur Türbesi

Gaziosmanpaşa Caddesi üzerindedir Moğol Emirlerinden Sentimur oğlu Nurettin'e aittir 1314 yılında yapılan türbeye halk "Demirlengin oğlu (Timurleng benzetmesi) Türbesi" demektedir 1935 yılında restore edilen türbe bugün yeşil ve çiçekli bir alan içindedir Üç adet kitabenin bulunduğu türbe kesme taştan, olup kare mekân üzerine tuğladan örülmüş sekizgen yıldız planlı, tromplu külahla örtülüdür Doğu yönündeki penceresi, barok karakterli palmet ve yazıları çevreleyen süsler ve renkli taşlarla işlenmiştir

Acepşir Türbesi

İvaz Paşa Mahallesi’nde bulunan türbeye, "Baş Ağrısı Türbesi” de denilmektedir Kitabesinin iki başı kırık olduğundan türbenin kime ait olduğu belli değildir Ancak sağlam kalan bölümünden İlhanlıların son Hükümdarı olan Sultan Ebu Sait zamanında (1318) yapıldığı anlaşılmaktadır

Şeyh Meknun Türbesi

Yeşilırmak Köprüsü başında yer alan türbenin 13 yüzyılda Mesut bin Keykavus tarafından imaret olarak yaptırıldığı tahmin edilmektedir İçindeki mezarın kitabesi olmadığından burada yatan zatın kim olduğu bilinmemektedir İki bölümden oluşan yapının duvarlarında çini süslemeler vardır


Sümbül Baba Mescit ve Türbesi

Gaziosmanpaşa Caddesi üzerinde bulunan Sümbül Baba Mescit ve Türbesi, Muineddin Pervane'nin kızı Safiyeddin'in, bağışlanmış kölesi olan Hacı Sümbül tarafından 1292 yılında yaptırıldığı anlaşılmaktadır Evliya Çelebi, Sümbül Babanın Hacı Bayram Veli'nin öğrencisi ve Hacı Bektaş Veli'nin halifesi olduğunu yazmaktadır Selçuklular zamanında yazılmış kitabesine göre, Sultan II Mesut zamanında inşa edilmiş olan yapının portal, mescit ve türbe bölümleri iyi korunmuştur Selçuklu mimarisinde az rastlanan asimetrik planlı yapının en ilgi çekici bölümü olan mermerden yapılmış stalaktitli portalini, kenger yaprağı motifli bordür çevrelemektedir

Sefer Paşa Mescit ve Türbesi

Camii Kebir Mahallesi’ndedir Halkın "Kömlekli Baba" dediği türbe, 1251 yılında Ebu Bekir bin Lokman tarafından, yaptırılmıştır Türbedeki mezarlarda kitabe olmadığından kimlerin yattığı anlaşılamamaktadır Ancak bunlardan birinin Kasaphane çeşmesini yaptıran Sefer Paşaya ait olması muhtemeldir Kesme taştan yapılmış ve üzerinin ahşap olduğu zannedilen mescit tamamen yıkılmıştır Sekiz köşeli, piramit külahlı kesme taştan yapılmış türbe hala ayakta durmaktadır

Ali Tusi Türbesi

Halit Mahallesi’nde Sulu Sokak üzerindedir 1233 yılında Selçukluların önemli devlet adamlarından birisi olan Ebul Kasım bin Ali el Tusi (Necmeddin Tusi de denilmektedir), sağlığında bu türbeyi kendisi için yaptırmıştır Binanın cephesindeki sivri alınlıklı iki dikdörtgen pencereyi süsleyen geometrik motifli çini bezemeler ve üstlerinde yer alan çini ile yazılmış ayetler ilgili çekicidir


Burgaç Hatun Türbesi

Ali Paşa Camii bahçesinin doğu tarafında yer alan türbe Selçuklu tuğla işçilik ve tekniğinin güzel örneklerinden birisidir Kitabesi kayıp olan yapının 13 yüzyılda inşa edildiği tahmin edilmektedir

Erenler Türbesi

Tokat'ın güneydoğusundaki tepede yer alan Erenler mezarlığının hemen yanındadır Türbenin kesme taştan yapılmış kare mekânı üzerine tuğladan örülmüş kubbe oturtulmuştur

Pir Ahmet Bey Türbesi

Meydan Mahallesi’nde, Meydan Camii’nin güneyinde yer almaktadır İçerisinde Eretna (Ertena) Beylerinden Alâeddin Ali Beyin oğlu Pir Ahmet Bey ve ailesine ait biri ağaç ve onikisi mermer sanduka, türbe çökme tehlikesi gösterince müzeye kaldırılmış; daha sonra moloz taştan yapılmış kemerli çatı çökmüştür Bir görüşe göre türbe, Şehzade Mehmet Çelebi'nin kardeşi Süleyman Çelebi ile yaptığı taht mücadeleleri sırasında ölen adamlarından Horozoğlu Ahmet Bey’e aittir

Kırk Kızlar Türbesi

Niksar ilçe merkezinde modern kent yapıları arasında kalmış olan türbe tuğla ile örülmüş anıtsal bir kümbettir Yapım tarihi kesin olarak bilinmekle birlikte, 13 yüzyıl başlarında yapıldığı tahmin edilmektedir Özenli tuğla işçiliği ile dikkat çeken sekizgen planlı türbenin piramit külahı yıkılmış, saçak çıkıntıları ve tuğlu kubbesi kalmıştır

Çukur Medrese

Sulu Sokak’ta Takyeciler Camiinin güneyindedir Danişmendoğullarından Yağıbasan tarafından 1152 yılında yaptırılmıştır En önemli özelliği 14 m çapındaki tromplu kubbesinin ortasında 10 mye yakın açıklığın olmasıdır Anadolu'da bu özelliği taşıyan üç medreseden birisidir Moloz taştan sade ve süslemesiz olarak inşa edilen yapı, iki yandan da eyvanlar ve tonozlu odalarla çevrelenmiştir Selçuklu Sultanı II İzzettin Keykavus'un tahta çıkışı nedeniyle 1247 yılında restore edilmiştir 1939 yılındaki yer sarsıntısı, kubbenin tonozlarında çökme ve çatlamalara yol açmış, kitabesi düşerek parçalanmıştır

Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.