Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Forum İslam > İslami Yazılar & Hikayeler

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
hükmü, kılmayanın, namaz

Namaz Ve Kılmayanın Hükmü

Eski 08-02-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Namaz Ve Kılmayanın Hükmü




NAMAZ VE KILMAYANIN HÜKMÜ
İbn-i Kayyim el-Cevziye

Hamd Allah’adır (cc) O’na hamdeder, O’ndan yardım ister, O’ndan hidayet diler, O’ndan mağfiret ister ve O’ndan irşad taleb ederiz
Nefislerimizin şerrinden amellerimizin kötülüğünden O’na sığınırız
Allah’dan (cc) başka ilahın olmadığına Muhammed’in de (sav) O’nun kulu ve Rasulu olduğuna şehadet ederim
“Ey İnsanlar! Sizi tek bir candan yaratan ve ondan da zevcesini vareden, her ikisinden de birçok erkek ve kadın türeten Rabbinizden korkun Kendisi adına birbirinizden dileklerde bulunduğunuz Allah’dan ve akrabalık (bağını) kesmekten sakının”1
(1) şeyh M Nasuriddin el-Elbani’nin “Hutbe-i Hace”sine bakınız Mekteb-i İslamiyye matbaası
“Namaz ve Terkedenin Hükmü” adlı bu kitap; İmam, Hafız Muhammed b Ebibekr diye bilinen “İbni Kayyim el-Cevziyye”nin eseridir Allah (cc) toprağını pâk eylesin, mağfiret ve râzılık bulutları ile sulasın
Başında da açıklandığı üzere bu eser namazla ilgili İbni Kayyim’e (rha) cevap vermesi için yöneltilmiş on tane meseleden oluşmaktadır
Öyleki İbni Kayyim (rha) bu sorulara ne de güzel cevap vermiştir Nitekim kendisi bu sorulara yüksek dikkat isteyen ilmi, kitap ve sünnetdeki nasslardan kokusunu alarak ve derin bir fehim ile cevap vermiştir Fakihlerin sözleri ve delillerini de aynı şekilde, haddinden fazlasını ziyadeleştirmeye bırakmıştır
İbni Kayyim bu meselelerden herbiri soru için imamların görüşlerini ve mezheplerini de arzetmiş, bunlardan herbirisi için, ek bir açıklama mahiyetinde akli ve nakli delilleri de toplamayı öngörmüştür Hatta okuyan kişi burada İbni Kayyim’in tercih ettiği, desteklediği ve bina kıldığı bir mu’temid görüşün olduğunu da vehmedebilir Ancak başkasında delilden sonra, ona bir kaideyi getirmeden bir delili techiz edipte teskinleme yoluna girmez Nitekim yerlerini dümdüz eder Sen orada alçaklık da yükseklik de göremeyeceksin İşte bu da imamlar ve ravilerden alınan sarfı nazar sonucu bunun hakk olduğu konusunda, O’nun görüpte tercih yapmasından sonraki kendisine ait metodudur
İbni Kayyim (rha) şüphesiz bu meydanın farisidir Nasıl böyle olmasın ki! Onda hiç şüphesiz başka bir imamda bulunmayan özellikler vardır Bu da, tıpkı hayat hikayesinde denildiği gibi: “(Kendisi) İmam, fakih, müfessir, usulcü, muhaddis, müctehid ve nahivcidir” vs
Ailmler onun faziletli ve (ilimde) önder şahsiyetlerden olduğuna şahitlik etmektedirler Nitekim İbni Receb “Zeylu Tabakati’l-Hanabile” adlı eserde: 2/447 şöyle demiştir: Zehebi (rha) “muhtasar” adlı kitabında şöyle demiştir:
“Kendisi hadis, fenni ve bazı ricâli hakkında meşguliyeti olup, fıkıhla uğraşırdı Yaptığı takrirlerde ise mucid bir kimse idi Nahiv ilminde ise söz sahibiydi” Devamla şöyle demiştir: “Kendisi (rha) ibadete düşkün olup teheccüd kılan, son derece uzun namaz kılan, gecelere dek yoğunlaştıran ve zikirle meşgul olan birisiydi Allah (cc) sevgisine, inabete, istiğfar etmeye, Allah’a (cc), iftikârda bulunmaya ve O’ndan dilenmeye âşık olan birisiydi İbâdeti iyi yapmadığı vakitte bunu özüne atar (ihlâsı isterdi) Ben Onun (rha) gibisini görmedim Onun gibi ilmi geniş birisini de hiç görmedim Kur’an-ı Kerim’i, Sünnet ve bundan türeyen imanın hakikatlarını da O’ndan daha iyi bileni de görmedim Kendisi masum değildir Lakin bu manada O’nun gibisini görmedim Birçok kitabı olup, bu elimizdeki: “Namaz ve terkedenin Hükmü” adlı kitabı da bunlar arasından zikretmiştir


Alıntı Yaparak Cevapla

Namaz Ve Kılmayanın Hükmü

Eski 08-02-2012   #2
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Namaz Ve Kılmayanın Hükmü




Hafız İbni Hacer “ed-Dürer el-Kamine”: 3/400 adlı eserde şöyle demiştir: “ibni Kayyim (rha) içi sızlayan, ilmi geniş, selefin mezhebini ihtilaflarıyla bilen bir kişi idi Kendisi İbni Teymiyye’nin (rha) aşığı olup, O’nun sözlerinden dışarı çıkmamış bilakis bütün hayatı boyunca O’na destek çıkmış, kitaplarını da tehzib etmiştir” Devamla şöyle demiştir: “sabah namazını kıldığı vakit (belirli) yerine oturur gündüz vakti yükselene kadar Allah’ı zikrederdi ve:
“Bu benim sabah yürüyüşüm (antremanım)’dır şayet böyle oturup da bunu yapmayacak olsam kuvvetim azalır” derdi Kendisi aynı zamanda şöylede derdi: “Sabır ve fakirlikle dinde imam olan yükselir” Kendisi bir defasında ise: “Dinde süluk eden kişinin kendisine kolaylık sağlıyacağı ve terakki kılacağı bir himmet (melekesi), aynı zamanda yol gösterip, basiret verecek bir de ilmi olması lazım” demiştir
İbni Kesir şöyle demiştir: “İbni Kayyim’in (rha) güzel kıraâtı ve ahlakı bulunmaktaydı Çokça huşusu olup hiçkimseye hased etmezdi Kimseye de eziyet etmez, kimseyi ayıplamaz, kimseyle de dalga geçmezdi Ben de O’nunla birlikte arkadaşlık edenlerden birisiydim Onu da çok sevenlerdenim
İbni Kayyim’de bütün bu işlerin hepsinde belirli bir prensibe uyduğu söz konusudur Nitekim kendisinin bunda yüce bir metodu vardır Aynı zamanda O mücahid olan İbni Teymiyye’nin (rha) talebesidir Öyleki kendisi onunla beraber uzun bir müddet devamlıca kalmış, hapiste yanında bulunmuş, O’na terbiyeyi ahdetmede, nasihatlar biçmede önemli rol oynamıştır Kendisine hep hak ve doğru olan şeyleri vermede tevcihatlı bulunmuştur Öyleki kendisi de İbni Teymiyye’nin ilminin taşıyıcısı olmuş ve -Hafız İbni Hacer’den naklettiğimiz gibi- kitaplarını da tehzib etmiştir
İbni Kayyim bizlere, hocası olan İbni Teymiyye’nin (rha) kendisine yöneltmiş olduğu birçok konuyu anlatmış ve nakletmiştir “Miftahu Daris-Seade” adlı eserinde: (148) şöyle demiştir: “şeyhu’l-İslam (rha) bana şöyle demiştir: -ki ben ona her istekten sonra bir başka istek üzere virdde kıldım- “Kalbini boş şeylerle ve şüphelerle doldurmak satın aldığın bir sünger gibidir bu Bu da ancak kendisini (sıkmak suretiyle) su verir Ona çocukların eğlendirildikleri bir balon gibi kıl şüpheler zahirleriyle geçer gider ve kalpte bulunmaz artık o zaman şekliyle görülür, yanlışından da korunulur Aksi takdirde kalbinde bütün şüpheleri içerecek (bulunduracak) olursan sana geliverir O zaman da şüpheleri takrir eden oluverirsin
İbni Kayyim şöyle demiştir: “Ben bu vasiyyet gibi bana şüpheleri defedip bana fayda verecek başka bir vasiyyet görmedim2
(2) Konu hakkında geniş bilgi için İbni Teymiyye’nin hayat hikayesine bakınız (şeyh Baytar)
Aynı zamanda; “E’lâm el-İliyye” adlı Bezzâr’ın eserine “Reddu’l-Vâfir” adlı İbni Nâsıriddin’in eserine bakınız Her iki eserde Zübeyr eş-şâviş hocanın tahkik ettiği eserlerdir Hepsi de Mektebi İslamiyye Matbaısında tabedilmiştir
Her ikisinin de hedefi; Allah’ın (cc) kitabı ve Nebi’nin sünnetine davet etmek, hayatın her safhasında bunlarla hükmolunmayı, fikir hürriyetine götürmek, kişiyi, Rasulullah’dan (sav) varid olan (hadislere vs) ye muhalifliğe götüren taklidi yıkma yoluna davet etmektir
şüphesiz İbni Kayyim (rha) “İ’lâmu’l-Muvakki’in an Rabbil Alemin” adlı kitabında bu konu etrafında şükran borcu olunan bu gayret sarfetme yoluna ayak basmıştır Bu konu ile ilgili olarak sahabenin, sonra tabiinin sonra da tabi et-tabiin’in ve daha sonra da imamların mahreçleri hakkında delillerini öne sürmüş, kendilerine arzedilen bu soruların konumlarını belirtmiştir şöyle demiştir: “Sahabeye gelince: Onlar Nebi (sav)’in sünnetinden sorarlardı Tıpkı İbni Abbas ve başkalarının yaptığı gibi Öyleki onlar müminlerin annelerine Peygamberin evde yaptığı işlerinden soru sormuşlardır
Tabiine gelince; onlar da sahabeden sünneti soruyorlardı Sonra da tabiine tabi olan geldi ve kendileri de tabiinin yaptıkları yolu izlemişlerdir İmamlar da işte böylecedir Onlar asla nassların önüne birşeyi geçirmezlerdi
İmam şaâfi (rha) şöyle demiştir: “Delilsiz olarak ilim taleb eden kimse Hâtibu’l-Leyle3 benzer Odun parçalarını (toplayıp) bağlar ve kendisi de (doldurmuş olduğu) yılanın kendisini ısıracağını da bilmez
(3) Hatibu’l-leyl gece vakti odun toplayan kişi demektir
İmam şaâfi Ahmet b Hanbel’e (rha) şöyle demiştir:
“Ey Eba Abdillah! Sen hadisi benden daha iyi bilirsin Dolayısıyla hadis sahih olunca bana haber ver ki ben de onu alayım şam’lı olsun Kufe’li olsun Basra’lı olsun


Alıntı Yaparak Cevapla

Namaz Ve Kılmayanın Hükmü

Eski 08-02-2012   #3
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Namaz Ve Kılmayanın Hükmü




İmamı şaâfi (Allah kendisine rahmet etsin ve razılıkda bulunsun) şöyle demiştir: “şüphesiz insanlar, eğer bir kişiye Rasulullah’ın (sav) sünneti gelmiş ise o kimsenin başkasının sözünü almaması gerektiği hususunda icma etmişlerdir
Başka yerde de şöyle demiştir: “Ben Rasulullah’dan (sav) bir hadis rivayet eder ancak onu almazsam anlayın ki benim aklım gitmiş demektir
İmamı Ebu Hanife, Kadı Ebu Yusuf olan arkadaşı (rha) şöyle demişlerdir:
“Bizim nereden aldığımız bilinmediği halde bizim görüşümüzü bir kişinin söylemesi ona helal değildir” Bu ve buna benzer sözleri detayı ile Selefin ve ümmetin sözlerinden bahis konusu etmiştir Bunlarda en doğrusuna gitmeyi bunlarla da delillendirmektedirler4
(4) Müellifin “İbni Kayyim el-Cevziye” adlı hayat terecemesine bak şeyh Müslim el-⁄animi Mektebi İslamiyye’de tabedilmiştir
“Namaz ve terkedenin hükmü” adlı bu kitap, çok mühim ve son derece konuların önemliliğinden ötürü yüksek bir nazar gerektiren, insanların bu konu hakkındaki ihtilafları ile birlikte hükümünü de ihtiva eden bir kitaptır Konular ise “namazı kasten terkedenin hükmü gibi midir? Öldürülmesi vacib mi değil mi? şayet öldürülürse mürtedin ve kafirin öldürüldüğü gibi mi öldürülür ki yıkanmaz, kefenlenmez, cenazesi kılınmaz ve müslümanların mezarlığına da gömülmez o zaman? Yoksa hüküm olarak müslümana bir had gibi mi olur? Namazı terketmesi ile insanın amelleri dökülür mü dökülmez mi? Gece namazı gündüzleyin ve gündüz kılınan namaz gece vakti kabul edilir mi? Tek başına namaz kılan -cemaatle kılmaya muktedir olduğu halde- namazı sahih olur mu? şayet sahih de olsa kişiye günah var mıdır? Aynı zamanda mescitte olması gerekir mi ya da evde kılması caiz olur mu?
Aynı zamanda kim namaz kılar da rükusunu secdesini tam yapmassa bunun hükmü ne olur? Rasulullah’ın (sav) namazının miktarı ne kadardır? “Onlara namazı hafif olarak kıldır” buyruğu ile Rasulullah’ın (sav) tenbihât verdiği hafif tutmanın hakikâtı nedir? Aynı zamanda:
“Sen fitneci misin ey Muaz?” dediği hadisteki namazın hafif tutulma hakikati
Nebi’nin (sav) tekbir alıp selam vermesine dek namazının tamamı (kısaca) -tıpkı soru soranın şahit olup göreceği gibi- nasıl sıralanmaktadır
Bilinen şu ki; namaz İslamın beş rüknünden bir tanesidir Rasulullah’ın (sav) buyurduğu gibi Namaz akideden sonra en evvel olan vacibat konulardandır Eğer bu namaz kılınmış ise müslümanın diğer tüm amelleri de sahih olmuş olur şayet fasid olursa tüm amelleri de fasid olur Bu da yüce Allah’ın şu ayetini doğrulamaktadır:
“Kitaptan sana vahyolunanı oku Namazı da kıl Muhakkak ki namaz fahişlikten ve kötülükten korur
(Ankebut: 29/45)


Alıntı Yaparak Cevapla

Namaz Ve Kılmayanın Hükmü

Eski 08-02-2012   #4
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Namaz Ve Kılmayanın Hükmü




Müslüman bir kişi namazı istenildiği gibi kılmazsa -ki huşulu olmak namazın ruhudur- o zaman bu fahiş ve kötülüklerden derisi ıslanmış olarak sabahlayacaktır Öyleki bununla da sadece Allah (cc)’dan gaflet anını kazanır
İşte bu yüzden müslümanın hayatında namazın çok büyük önemi bulunmaktadır Bu da kişiyi bunu muhafaza etmeye, vaktinde kılmaya mescitte cemaatle beraber ilk vaktinde kılmaya sürüklemektedir
Faydası bulunması hasebiyle ben bu kitabın ilk bölümünde Nebi’den (sav) abdest hakkında gelenler ile ilgili bir fasılayı da ekledim
Müellifin “Zadu’l-Meâd” adlı eserinden bunu da ek yapmanın nedeni okuyucunun abdesti ve namazı bilmeye iktina olan için bir kolaylık olanda zikrettim ki başka bir kitaba ihtiyacı olmasın
Öncelikle kitaptaki hadisleri tahric etmekle başladım Güvenilir sünnet (hadis) kitaplarının da kaynaklarına doğru yöneldim içinden sahih olan ve zayıf olanları ayırarak aynı zamanda değerli hocaların kitaplarından çoğu ile istifâde ederek bunların hepsine işarette bulundum: şeyh Allâme Nasıruddin el-Bani, Üstad şuayb el-Arnaud ve Üstad şeyh Abdulkadir el-Arnaud (rha) gibi
İşte böylece; geçmiş tablarda vâki olan tahrif ve tashifattaki yazıların vs çoğunu düzelttim Bu da matbu olan bir nüshanın yakını ile bazen bir bölümü ile ya da ibaredeki bir yanlışlık veyahut bir eksiklikten dolayı apaçık olarak beyan edilmiştir Eski tabda, bu kitabın tabına, benden sebk olan ve hafızamdan giden şeyleri idrak etmek için, bu kitabın mahtut (hatlanmış) olmasının meydana gelmesini arzuluyorum mevzuatlar içinde bunlara (özel) ünvanlar izafe ettim Bunları da iki köşeli ( ) parantez olarak uyguladım
Sonuç olarak faziletli kardeş Muhammed Züheyr eş-şâviş Hocaya -kendisi İslami mektebenin sahibidir- şükran borcu olduğumu söylemeyi gerekli görüyorum Bu ve başka faydalı kitapları basıma sunduğu için -Allah’dan sonra- faziletli olan bu kardeşimize yüce Allah’ın (cc) çokça faydalı kitaplar basmasına ve çıkarmasına yardımcı olmasını, Müslümanlara da hayırın bütün hayırını karşılık vermesini diliyoruz
Sonuç olarak;
Yüce Allahu Teâladan rızası için amel ettiğimiz bu amelleri halis kılmasını, büyük gün için bize ecirler sağlamasını -ki o Alemlerin Rabbi olan Allah için insanlar o gün ayağa kalkıp kıyam dururlar- dilerim Son davetimiz ise; “Hamd Alemlerin Rabbi olan Allah’a (cc)’dırdemektir


Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.