Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Forum İslam > İslami Yazılar & Hikayeler

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
beklerkenmutlaka, okuyun, pazartesiyi

Pazartesiyi Beklerken...(mutlaka okuyun)

Eski 01-24-2008   #1
Berna

Pazartesiyi Beklerken...(mutlaka okuyun)



Bir salı günüydü
‘Yoğun bir iş temposuyla geçen günün akşamında eve varmak ne güzel… Daha da güzeli elini yüzünü hoş kokulu sabunlarla yıkayıp, üstüne rahat ev kıyafetlerini geçirmek… Sonra şöyle güzelce televizyonun başına kurulup eline kumandayı almak

Oturduğu yerde sızlanmalarını dindirmek için ayaklarını yüksekçe bir yere kaldırıp uzandı Yorgunluğu şimdi çok daha belirginleşmiş, külçe gibi üzerine çökmüştü Oh! Tam şekerlemelik bir andı Gözlerini yumdu, televizyonun sesini kıstı

Sabah geç kalkmasına rağmen çok iş yapmış, çok yere gitmişti Geç yatması da cabası… Şöyle bir düşündü:
‘Evi silip süpürmek, çarşıya çıkıp sayısını hatırlamadığı kadar mağaza gezmek, alışveriş yapmak, bu arada faturaları unutmamak, her biri için saatlerce sıra beklemek, sonra o eşyaları elleriyle taşımak…’

Çok, çok zahmetli bir gün olmuştu bugün

Ayakları, kolları, her yeri sızlıyordu Burnuna sabunun güzel kokusu geldi Leylâk gibi, insana eflâtun rengini hatırlatan ferahlatıcı bir kokuydu bu Derin derin içine çekti Galiba bu kokunun uykuya da tesiri vardı Davetiye çıkarmış gibi, uyku hemen başucunda bitiverdi Tam kendini uykunun o tatlı tatlı dalgalanan, masmavi ve ılık denizine atacak, imkânsızın mümküne dönüştüğü yerlerde gezecek hattâ uçacaktı ki, aklına akşam namazını kılmadığı geldi Düşünmemeye çalıştı

Yok, hayır! Akşam namazını kılmamıştı Ama çok yorgundu Olsun, yine de kılmamıştı Ama kıpırdayacak hâli kalmamıştı, her yeri sızlıyordu, zaten namazını kılsa bile huşuyla değil, bir an evvel kılmış olmak için kılacaktı Biraz düşünüp aklına gelen birkaç önemli önemsiz bahaneyi de sıraladı İçindeki uzlaşmaya yanaşmayan o inatçı ses tek cümleyle cevap verdi: Kılmamıştı işte, kılmamıştı, kılmamıştı…

Bahanesini geçerli hâle getirmek, inatçı sesin inadını kırmak için daha çok düşündü:
‘Zaten bu sene üniversite imtihanına giriyorum Gece yarılarına kadar ders çalış, okul, dershane, etütler… Sabah namazlarına da genelde kalkamıyorum, öğlenleri okulda kılamıyorum, hattâ bazen, yok yok, genellikle ikindileri de… Ne öyle bölük pörçük Bir şey yapıldı mı tam olmalı Seneye hayırlısıyla üniversiteyi bir kazanayım… Hepsini beş vakit kılmaya başlarım Hayatım nasıl olsa düzene girer Şimdiki kadar yoğun da olmam Bu sene geçiş yılı Olmuyor işte bu yoğunluğun içinde!’

Üniversiteli olmakla, yepyeni bir pazartesiyle yepyeni bir hayata başlayacaktı düzenli bir hayata Tabii, namazları tam bir hayata

Ah pazartesi, bir gelse!

………

Ve üniversite yılları

Bir salı günüydü

Artık şubat tatilinin yaklaştığı, insanların kayıp düşmesini bekleyen buzlarla kaplı, soğuk yollarda geçirilen koşturmacalı bir günün akşamında kendini eve zor atmıştı

Yoğun bir günün bitiminde evine varmak ne güzel bir duyguydu
‘Bir de mor veya mavi renkli, kokulu sabunlarla yıkanıp, yüzüne gözüne, eline ayağına yapışıp onun yorgunluğunu artırmak için ağırlık yapan tozdan kirden kurtulmak herhalde dünyanın en güzel duygularından biriydi

Gerçi sabun evindekiler kadar kaliteli değildi Bazen yüzünü tahriş de ediyordu; ama olsun Öğrencilik hayatı işte…

Oturduğu koltukta hemen uyuyabileceğini biliyordu

Çok yorgun ve uykusuzdu Gece sabaha kadar ders çalışmış, erkenden deneme imtihana gitmiş, yetiştirmesi gereken ödevi yapmak için kütüphanede bir hayli vakit geçirmişti

O kadarla kalsa yine iyi… Eksik ders notlarını tamamlamak için koşuşturup fotokopicilerde epey ter dökmüştü… ‘Üff ne tempo ama!’ diye düşündü
‘Hiç de öyle bir kere kapağı atmakla bitmiyormuş… Asıl zorluk üniversitedeymiş meğer Şimdi çalıştığım kadar üniversite imtihanına hazırlansaydım en yüksek bölümü kazanırdım alimallah…’

Başını yastığa koydu Üzerine sıcacık bir battaniye aldı Burnuna ikinci sınıf da olsa güzel kokan sabunun kokusu geldi Bir an evini hatırladı
‘Az kaldı 2-3 imtihan sonrası, yaklaşık 2 hafta sonra evdeyim

Annesinin mis gibi yemeklerinden yiyecek, yüzünü evlerinin güzel ve kaliteli sabunlarıyla yıkayacaktı

Bu düşünce onu keyiflendirdi Gözlerini kapadı, yüzünde ailesini düşünmenin verdiği tebessümle, bedeninde uzun zamandır süren koşuşturmanın yorgunluğuyla, uykunun insanı uçurup yorulmaksızın gezdirdiği değişik âlemlere yola çıkmaya hazırlanıyordu

Birden aklına akşam namazı geldi Eskisi kadar inatçı olmasa da, o ses yine konuşmaya başlamıştı: ‘Oooo, bu yorgunlukla çok zor bir iş şimdi bu Kalkacak, ağrıyan bacaklarıyla yürüyecek, sızlayan kollarınla, ellerinle abdest alacaksın… Soğuk suyu da hesaba kattın mı? Sıcacık battaniye terk edilip namaz kılmak

Kılmalıydı!!!

İnatçı sese karşı, o da inat etti:
‘Yarım yamalak, bu yoğun temponun içinde, hızlı hızlı kılınacak namazın ne hayrı olur ki Koşturmanın içinde böyle geçiştirilmiş namazlar… Yok yok, olmaz öyle Şu imtihanlar bir bitsin, şu okul bir bitsin, mesleğimi elime bir alayım Adam gibi kılmaya başlarım…’

Pazartesi bir gelse

Yeni bir hayatın ilk günü olacaktı Artık mesleğini eline almış çok daha düzenli ve stressiz hayata başlamış olacaktı ‘O zaman kılarım, hem bugünlerin kazasını da yaparımdiye düşündü Sonra içinde feryatlar koparan o sesi duymamak ve hattâ onu da rahatlatacak bir çözüm bulabilmek için, yarın bir gün çalışacağını, sabah erken kalkıp namazını kılıp hattâ çok sevdiği sabah uykularından vazgeçip, namazdan sonra yatmayıp Kur’ân okuyacağını, öğle tatillerinde namazını rahatlıkla kılabileceğini, ikindiyi kısa günlerde iş yerinde, uzun günlerde evinde, akşam ve yatsıyı evinde sakin ve huşuyla kılacağını hayal etti Nasıl olsa kılacaktı

Yeter ki şu yoğun tempolu, stresli okul günleri bir geçsin… İşe başlayacağı, yeni bir başlangıç yapacağı pazartesi bir gelse

……

Ve iş hayatı

Bir salı günüydü

İşten yorgun argın eve gelmişti Gelen fakslar, yapılan görüşmeler, arananlar, arayanlar… İnsanlara laf anlatmak cidden çok zordu Hele bir de iş yerinde dönen ayak oyunları Çekememezlikler, kavgalar hadi hepsi bir yana, işten çıkıp da eve gelmek için çekilen trafik çilesi Bazen caddede yolun ilerisinin göründüğü yerlerde kilometrelerce uzayan tıkanık yolu, bekleşen arabaları görünce ağlayası geliyordu

Sonunda varabildiği evinde olmanın mutluluğuyla elini, yüzünü güzel kokan bir sabunla yıkadı Yorgunluktan dile gelmiş ayaklarını yüksekçe bir yere koyarak uzandı

Gözlerini kapadı Bugün ayaklarının sızlamasına baş ağrısı da eşlik ediyor, Bremen mızıkacılarınınkine benzeyen uyumsuz bir koro gibi kendilerince bağrışıyorlardı

Sabunun hoş kokusunu duydu Uyku, güzel kokulu yumuşacık mavi bir bulut gibi onu sarıp sarmaladı

Tam o bulutun üzerinde yola çıkacaktı ki, ‘namaz’ dedi içindeki ses, her
geçen gün biraz daha kısılan ses tonuyla

İster istemez uyku bulutu aralandı, zihni yeni bahaneler üretmek için harekete geçiyordu ki, içinden bir başka ses daha geldi
‘Evde yemek yok ve akşama yemeğe arkadaşlarını çağırdın…’

Üç saniye içinde uyku kalmadı gözlerinde O sevimli bulut kuvvetli bir rüzgârla karşılaşmışçasına kaçıverdi geldiği bilinmeze Hâlâ ayakları sızlıyor ve başı ağrıyordu; yine de telâş içerisinde mutfağın yolunu tuttu, telâşını bastıracak kadar kuvvetli değildi bu ağrılar

Öyle bir telâştı ki namazı da unutturuvermişti



İşte aile…

Bir salı gecesiydi

Oturduğu koltuğun üzerinde kâh uyuyor, kâh uyanıyordu İşin gerçeği, uykuyla uyanıklık arasında bir bölgede, ‘âraf’ta duruyordu

Ârafın bu yanına geçip gözlerini, uykusuzluktan sızlayan gözlerini aralayıp çocuğunun ateşini kontrol etti Biraz düşmüş gibi olması ârafın öbür tarafına daha rahat geçebilmesi için bir biletti sanki İçi rahatlayarak başını koltuğa dayadı

Camiden yükselen sabah ezanı, hasta çocuğu soğuktan korumak için her zamankinden daha sıkı kapatılmış evde açık cam bulamamasına rağmen, onun ârafın öbür yanından bu yanına yaklaşmasına sebep olmuştu
‘Çok bitkinim Sabaha kadar uyutmadı çocuk Aman ne çileymiş bu Zaten her şeyden hasta oluyorlar Şimdi namaza kalkmak uzun iş Çocuk da ağlar Yok yok şimdi olmaz

Hep erteliyorsun ama
Şu çocuk düzelsin başlayayım artık namaza Aman düzelse ne ki, bu defa öbürü hasta olur Yok yok bu çocuklarla namaz falan kılınmaz Pek bir zor olur, böyle bir vakit kıl, üç vakit kılma Hoş değil zaten Hayırlısıyla şöyle biraz büyüsünler Kendi işlerini görür hâle gelsinler

Onların yürüdüğü, okula başladığı pazartesi günü başlayacaktı namazlarına çok düzenli, bol dualı ihlâslı namazlar kılacaktı Hayırlısıyla bir gelseydi o pazartesi

…………………

Yine bir salı günüydü

Bugün yıllık izninden bir gündü Yorgun değildi, sabah da geç kalkmış, ağır ağır aklına gelen bütün kahvaltılıklardan oluşan bir sofra kurmuş, öğle yemeğiyle birleşen bir kahvaltı yapmıştı Evin odalarında yavaş adımlarla yürüdü Televizyonu açıp elinde kumandasıyla koltuğa kuruldu Bu anın, bu mutluluğun tadını doya doya çıkarmak için eline bol miktarda Erzurumluların deyimiyle sımışka, yani ayçiçeği almıştı Çıt çıt kanalları dolaştı Hangisinde karar kılacağını düşündü Çıtır çıtır çitletilen çekirdeklerle önce bir film, sonra eski bir film seyretti Dışarıdan gelen yeni bir ezan sesi yine onu kımıldatamadı

Namaz” dedi içindeki güçsüzleşmiş ses “Namaz!”

Hiç yerinden kalkası yoktu Zaten yarım yarımdı bütün namazları
‘Hangi gün beş vakit kılıyorum ki bir vakit daha neyi değiştirecek… İş hayatında çok zordu namaz kılmak Hem ev, hem iş Bu koşuşturmada çok zordu Çok zor Zaten emekliliğime de fazla bir şey kalmadı Ah hayırlısıyla emekli olayım Artık gerçekten her şeye yeni bir başlangıç yapacağım Benim yeni pazartesim olacak

Kendini ibadete verecekti Her namazını vaktinde huşu ile kılacak, peşinden kazalarını kılacaktı Dahası gece namazlarına bile kalkabilirdi

O gün yeni bir başlangıç olacaktı Yeni bir hayatın ilk günü, bir pazartesi
olacaktı Ah o pazartesi bir gelse…

Çay demledi; bir süre çekirdek çitletti, çay içti Sonra yavaş yavaş bir uyku bastırdı Kanepeye uzandı Başının altına bir yastık aldı Elinde kumanda bir-iki kanal daha gezdi Yeni bir programda karar kıldı
‘Oh be, tatilde olmak koşuşturmamak ne güzel! Ama tatilden sonra iş başı yapmak hiç güzel olmayacak Off, Allah vere de bu sene resmî tatiller hep hafta içine denk gelse!’ diye düşündü

Uzanıp masanın üzerindeki takvimi aldı Yıllık tatilleri gösteren sayfalara baktı 23 Nisan Salı, 19 Mayıs Salı, Ramazan Bayramı Salı, Kurban Salı… Keyiflendi Sonra öylesine karıştırmaya başladı takvimi O günün tarihine baktı: ağustos salı Çocuklarının doğum günlerine baktı: mart salı, …haziran salı

Takvimin ilk sayfalarını açtı: 1 Ocak Salı, 2 Ocak Salı, 3 Ocak Salı, mart salı, nisan salı…

Haziran, temmuz, ekim, kasım hepsi salı

Dün salı, bugün salı, yarın salı
‘Bir gariplik var bu işte! Acaba?’ demeye kalmadan iyice yoğunlaşan sabun kokulu uykuya daha fazla karşı koyamadı

Esnedi, battaniyesini iyice üzerine çekti

Günlerin, ayların, yılların, kısacası hayatın sadece salı günlerinden ibaret olduğunu anlayamadan uykuya daldı…

…………

Uykuda mıydı, rüyada mıydı anlayamadı Kıpırdamak istedi; fakat hiçbir yerini
oynatamadı, sonra gözlerini açmaya zorladı ve gözünü açtığında bir anda çok şaşırdı Nasıl olabilirdi bu iş? Kendisini seyrediyordu Biraz yaşlıca bir hanım kazandan bir tasla aldığı suyu bir tahta üzerinde yatan yarı çıplak bedenine döküyor, diğer hanım da güzel kokulu bir sabunla bedenini oğuşturuyordu

__________________
Fani kalbimde ölümlü olarak kalacak olsan da; ölümsüz ruhumda ebedileşeceksin
Alıntı Yaparak Cevapla

Cevap : Pazartesiyi Beklerken...(mutlaka okuyun)

Eski 01-24-2008   #2
gülgüzeli
Varsayılan

Cevap : Pazartesiyi Beklerken...(mutlaka okuyun)



paylaşım için teşekkürler bitanememeğine ellerine sağlık

Ey Kul Etme Dünya Nazı Kıl Namazını, Sonra Kılarız Diyenin,Dün Kldık Namazını!!!




Mazeretsiz ve kasden namaz kılmayanın adını ALLAH CC cehenneme gireceklerden biri olarak cehennemin kapısına yazar" Hadis'i Şerif (Ebû Nuaym)

Kul namaza durduğunda, bütün günahları getirilirBaşı ve omuzları üzerine konulur Rüku ve secdeye gittikçe dökülür, o insandan ayrılır Hadis-i Şerif (Taberani)


Kişinin mescidin boyunu ve enini dolaşıp da içinde namaz kılmaması kıyamet alametlerindendir Hadis (Taberani)

Kul namaza durduğunda rükua gidinceye kadar hayır onun başı üzerine saçılır Rükuda iken secdeye varıncaya kadar, Allah’ın rahmeti onu kaplar Secde ettiğinde ise, Allah’a manen yaklaşır Ve onun rahmet nazarını kendine çevirir Hadis-i Şerif (Said bin Masur)

"ALLAH'ı namaz dışında da daima hatırlayın ki mutluluğa erişebilesiniz" (Cuma: 62/10)

(Namazın dindeki yeri, başın vücuttaki yeri gibidir) [Taberani]

(Kıyamette kulun ilk sorguya çekileceği ibadet, namazdır Namazı düzgün ise, diğer amelleri kabul edilir Namazı düzgün değilse, hiçbir ameli kabul edilmez) [Taberani]

(Namazı doğru kılanın, ağaçtan yaprakların döküldüğü gibi günahları dökülür) [İAhmed]

(Allah buyuruyor ki, "söz veriyorum ki, namazlarını vaktinde, doğru olarak kılana azap etmem, onu sorgu-suale çekmeden Cennete koyarım") [Hakim]

(Her peygamberin ümmetine son nefeste vasiyeti namazdır) [Gunye]

Namaz kılmak böyle büyük bir ibadet olduğu için terk edilmesi de çok büyük günahtır Hanbeli’de namazı terk eden küfre düştüğü için, Şafii ve Maliki’de büyük günah işlediği için ceza olarak katli gerektiği fıkıh kitaplarında yazılıdır Hadis-i şeriflerde buyuruldu ki:

(Namaz dinin direğidir, terk eden dinini yıkmış olur) [Beyheki]

(Namaz kılan, Kıyamette kurtulacak, kılmayan perişan olur) [Taberani]

(Namaz kılmayan, Kıyamette, Allahü teâlâyı kızgın olarak bulur) [Bezzar]

(Namazı kasten bırakanın ibadetleri kabul olmaz ve namaza başlayana kadar Allahü teâlânın himayesinden uzak kalır) [Ebu Nuaym]

(Beş vakit namazı kasten, mazeretsiz terk eden, Allah’ın hıfz ve emanından mahrum olur) [İbni Mace]

__________________
Alıntı Yaparak Cevapla

Cevap : Pazartesiyi Beklerken...(mutlaka okuyun)

Eski 01-24-2008   #3
Şengül Şirin
Varsayılan

Cevap : Pazartesiyi Beklerken...(mutlaka okuyun)



Berna ve Gül güzeli arkadaşlarıma anlamlı paylaşımlarından dolayı çok teşekkür ederimyazılarınızı zevkle okuyor ve takip ediyorum
Alıntı Yaparak Cevapla

Cevap : Pazartesiyi Beklerken...(mutlaka okuyun)

Eski 01-25-2008   #4
inci_tanesi
Varsayılan

Cevap : Pazartesiyi Beklerken...(mutlaka okuyun)



nedense hep yeni bir başlangıç için pazartesileri bekliyoruz
gelmeyen pazartesileri, geleceğinden emin bile olmadığımız pazartesileri bekliyoruz
yeniden başlamak için hemen herekete geçmek gerek çünkü ömrün ne zaman sonlanacağı meçhul!!!
teşekkürler Bernacım

Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.