İnsanı Anlamak |
08-02-2012 | #1 |
Prof. Dr. Sinsi
|
İnsanı Anlamak1 İNSANI ANLAMAK Yüzyıllar boyu insanlar mutluluğu iç ve dış dünyalarında aramışlardır Mutluluğu günlük ihtiyaçlarını karşılamada ; dinlerin getirdiği “iç huzuru” ve “öteki dünya” inancında; acımada, alçak gönüllülük, doğruluk, yüreklilik gibi toplumun erdem saydığı niteliklerde; toplumsal sorunları paylaşmada; yaratıcılıkta bulunan insanlar vardır İnsan mutluluğu nerede ararsa arasın, bu arayış için yaptığı davranışın takındığı tutumun iç dünyasında yarattığı duygulanım durumudur mutluluk Mutluluk, denge, düzen, ölçü ve uyumla sağlanmaktadır Denge, düzen, ölçü ve uyum bireyin bir toplumun ruh sağlığı için temel olan ilkeler olarak kabul edilmektedir Öyleyse ahlak ruh sağlığı ve bilim açısından mutluluk sağlayan davranış ve tutumun dengeli düzenli ve ölçülü ve uyumlu olması gereklidir Bu da insanın bilgili olması demektir Başka bir deyişle mutlu insan özgürce davranabilecek bilgiye sahip olan bu bilgiyi kullanmayı bilen ve kullanabilecek ortamı bulabilen insandır Mutluluk başkalarıyla paylaşılan, başkaları ile birlikte yaşanan bir duygulanmanın durumudur Yapılan araştırmalar insanların birbirlerini anlayıp sevebilmeleri için sağlıklı iletişim gerekli olduğunu ortaya koymuştur Buna karşılık mutsuzluğun ve sevgisizliğin ilk nedeni olarak sağlıksız iletişim ileri sürülmüştür İletişimin bu denli önemli olduğundan insanları anlamada, tanımada araç olduğundan şimdi Bunun tanımının yapılması gerekmektedir 2 İLETİŞİM NE DEMEKTİR ? İletişim karşılığı olarak bir çok Hint-Avrupa dilinde kullanılan “komünikasyon” sözcüğünün kökü Latince “Communicare” fiilinden türetilmiş olup başkalarıyla birlikte olma, bağlantı sağlama, bilgiyi ya da haberi paylaşma, yayma, çoğunluğa genelleme herkesin paylaşmasını ve yararlanmasını sağlama herkese pay verme anlamına gelir Türkçe de iletişim ya da bununla eş anlamlı olarak kullanılan sözcüklerin hepsi bilginin haberin kişinin nesnenin karşılıklı olarak kullanılan bir yerden başka bir yere taşınması anlamına gelmektedir Ayrıca iletişimden söz edebilmek için şu koşulların bulunması gerekmektedir: a Karşılıklı olarak bağlantıda bulunan iki iletişim birimi b Bu iki iletişim birimi arasında bilgi haber alışverişi c Bu alışverişin iki iletişim birimi üzerinde de etkili olması ve davranış değişikliğine yol açmasıdır 3 İNSAN İNSANIN AYNASIDIR İletişimin devrimi farklı ülkelerde bulunan bir çok hayattan gelen bilgi ve haberlerle insanları sürekli bombardıman ederek hemen her ülkenin insanları kültür bakımından farklı iletilerin etkisi altında kalarak geleceğin insanları yeni bir kültür bütünleşmesi ve bileşimi yanında kültür çatışmalarının doğuracağı yeni sorunlarla karşılaşacağı beklenmektedir 4 İLETİŞİMDE DUYGULARINIZ ÖN PLANDA MI ? Bir çok ekonomik siyasal yöresel özellikler ülkemizde yaşayan insanların başkalarıyla bağlantısında ilişki kurup sürdürmesinde duygularını mı ön plana getirmektedir? Çoğu insan ilgisizliğin, geçim sıkıntısının, gelecek endişesinin, işsiz kalma korkusunun yarattığı, güvensizlik, karamsarlık ve umutsuzluk içinde yaşamını sürdürüyor olabilir Bu nedenle insanlar arası ilişkide kaygıdan, kızgınlıktan öfkeden kaynaklanan iletilerle bağlantı kuruluyor Böylece insanların birbirlerini anlayıp dinlemeleri, bilgi, haber alıp vermeleri zor, hatta olanak dışı bir durum yaratmaktadır Bu durum bir yandan bireyin ve toplumun ruh sağlığını bozmaktadır Öte yandan kavram kargaşasına, çatışmalara sürtüşmelere yol açmaktadır Toplumun dengesini, düzenini olumsuz biçimde etkilemektedir İnsanlar arası ilişki ve iletişim “Sanayi ötesi toplum” aşamasına ulaşmış ülkelerde ve gelişmekte olan ülkelerde değişik biçimde ele alınması gerekli ve önemli bir konu olmaktadır 5 BİLGİSAYAR VE SİBERNETİK ÇAĞI Evrensel ve ulusal planda insanların birbirini anlamaları , birbirlerini anlatmaları, bilmediklerini dinlemeleri için sağlıklı iletişim gerekmektedir Bilgisayarla insan bağlantısı Güdümbilim (Sibernetik) adı verilen bir bilim dalının doğup gelişmesine yol açmıştır Yaşamakta olduğumuz çağa “Sibernetik Çağı” adını verenler vardır Gelecek yüzyılda bilgisayar ve sibernetik insanı duygu ve düşüncesini değiştirecek insanlar arası ilişkilere olgulara başka bir açıdan bakılacaktır 6 RUHSAL YAŞANTIYI YANSITAN AYNALAR Ruhsal yaşantının aynası başkalarıdır diyebiliriz İnsan başkalarına bakarak kendini görüp anlar Davranışının , tutumunun başkaları üzerindeki etkisini yorumlayarak kendini tanıyabilir İnsanın bu aynaya bakabilmesi kendinden ve başkalarından kaynaklanan görüntüleri birbirinden ayırıp anlayabilmesi ruh bilim ve toplumsal ruh bilimine ilişkin bilgisine , sezgisine bağlı olmaktadır 7 “İNSANCA YAŞADIM” DİYEBİLMEK İÇİN İnsan, bedensel, ruhsal ve toplumsal bir varlıktır Yaşamını sağlıklı sürdürebilmesi için bu bütünlüğü tüm gereksinimleri doyurulmalıdır Bir çokları içinse biyolojik gereksinimlerinden kaynaklanan davranışların engellenmesi ya da gerçekleşmesi bile insanını ruhsal ve toplumsal yönlerine bağlıdır Beslenme, cinsellik gibi iç güdülerden, türlü türlü eğilimlerden doğan ve kişiyi davranışına sürükleyen gereksinimlerden ancak; ruhsal birikimlerle toplumsal nitelik kazanır Toplum içinde yaşayan insanın beslenme korunma, cinsellik gibi temel biyolojik gereksinmelerine doyum sağlaması başkaları ile kurup sürdürdüğü ilişkilere bağlıdır İnsanın yaşamını sürdürmesi insanca yaşayabilmesi “İnsanca Yaşadım” diyebilmesi için ruhsal yaşantıya gereksinim vardır Ruhsal yaşantı ancak başkaları ile birlikte oluşabilir 8 İLETİŞİM TÜM YAŞAM DEMEKTİR Gerçekte iletişim insanların insanlığın temel sorunudur İletişim insanın kendini araması bulması için gerekli olan varoluş sürecidir Bu süreç kim, ne, nasıl, nerede, ne zaman sorularına verilecek cevaplarla insan kendi ile başkaları arasındaki sınırları belirler Kendini gerçekleştirir, yaratır İnsan iletişim süreci içinde gelişir , olgunlaşır , dünyasını genişletir, bilgisini, görüşünü, deneyimini artırır Böylece “ben” ile “ben olmayan” ın bilincine varır Sınırlarını çizer ayrı ve değişik bir “ben” olmanın bilinci ve sorumluluğu içinde başkalarıyla ilişki kuran insan toplum insanlığın bir parçası olur Yalnızlıktan karanlıktan bilgisizlikten kurtulur varlığını sürdürür insanlığı anlar İnsanlararası iletişimde sınırlar ancak iletişimde aşılıp genişletilir Böylece insan başkalarıyla iletişim kurarak daha çok ortak yön bulur Başkalarının davranışlarını kolay anlar Başkalarına karşı daha hoşgörüyle davranır Kendiyle ve başkalarıyla barış içinde olmanın yolunu yöntemlerini bulur Kendinin ve başkalarının ruh sağlığını korur 9 TÜM YAŞAM BİR EVET-HAYIR OYUNUDUR İnsanlar arası ilişkide kullanılan tüm iletilerin iki büyük grupta toplandığı saplanmıştır Başkalarından gelen uyarısını kabul eden “evet” diyen ve karşı çıkan “hayır” diyen iletilerdir Tüm uyarılar karşısında insanın evet yada hayır biçiminde davrandığı görülmüştür Bu davranış biçimi bilgisayar modeliyle karşılaştırılmıştır Bilgisayarın çalışma biçimiyle insan beyin hücresinin çalışma biçimi arasında büyü benzerlik olduğunu belirterek insanın tüm davranışlarında beyin hücresinin çalışma biçiminin temel olduğu kabul edilmiştir Böylece her davranışın altında o davranış oluşturan enerjiyi bilgiyi programı ve plan araştırılmıştır 10 İLETİŞİM KANALLARI: İnsanlar arası iletişimde her duyu organına uygun kanal vardır Sesli iletişimde işitme; mimik ve jestlerle yapılan sözsüz iletişimde görme, kanal işlevi yapar Sesli iletişimde, ses dalgaların alıcının kulağı, işitme siniri ve merkezi; görme kanalında ise, kaynaktan çıkan mimik ya da jestin yarattığı ışık dalgaları alıcının gözü, görme siniri ve merkezi yer alırı 11 İLETİŞİM ORTAMI: İletişim yapıldığı ve içinde iletişimi etkileyen öğelerin bulunduğu ortama “İletişim ortamı “ adı verilmiştir Bu ortama, sıcak, soğuk gibi doğal, büyük- küçük, aydınlık,- karanlık, gürültülü- sessiz gibi fiziksel koşullarıyla da iletişimi etkiler Bu etkileri iletişim birimleri, hem de kanal üzerinde görülebilir İletişim ortamı kaynağı, alıcıyı ve kanalı değişik biçimde etkilediğinden, iletişimin kurulup sürdürülmesinde önemli rol oynar 12 KİŞİSEL OLAN YA DA OLMAYAN İLETİŞİM İletişimin biçimi kaynağın durumuna, kanalın sayısına, aracın niteliğine ve özelliğine alıcının durumuna ve sayısına göre kişisel ya da kişisel olmayan diye iki grup altında toplanmaktadır Kişisel olmayan iletişimin temel özelliği yüz yüze kurulmamasıdır Bütün iletişimde kaynakla alıcı ve alıcılardan çok iletişim ağırlık ve etkinlik taşır Kişisel olmayan iletişim birbirini tanıyan ya da tanımayan bir iki kişi arasında olduğu gibi bir topluluk kitle arasında da olabilir Kişisel olmayan iletişimin temel özelliği yüz yüze kurulmamasıdır Bu tür iletişimde kaynak ve alıcı ve alıcılardan çok iletişim aracı ağırlık ve etkinlik taşır Kişisel olmayan iletişim birbirini tanıyan yada tanımayan bir iki kişi arasında olduğu gibi bir kişiyle bir topluluk arasında da olabilir Kişisel olmayan iletişim çok sayıda alıcıya ulaştığında kitle iletişimi adını alır Bu türün içinde kaynak tek olsa bile gönderilen ileti çok sayıda alıcıya ulaşmakta alıcıların büyük bir bölümü yada tümü tarafından çözülüp anlaşılmaktadır Dergi , gazete , kitap , radyo , televizyon gibi 13 KİŞİSEL ALAN VE MESAFE Kişisel alan adı verilen bu alanın korunması, savunulması için yapılan davranışlar sözsüz iletişimin ilk ve temel iletisi olarak kabul edilir İnsan bulunduğu her yerde evde, işte, gezmede, eğlencede, konserde kişisel alan elde etmek bu alanı korumak , savunmak çabası içinde yer alır Psikolog Hall’a göre insanın kişisel alanında 4 ayrı mesafe söz konusudur a Genel mesafe b Toplumsal mesafe c Kişisel mesafe d Samimi mesafe |
|