Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Forum İslam > İslami Yazılar & Hikayeler

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
arkadaşlık, islamda

İslam'da Arkadaşlık....

Eski 01-17-2008   #1
gülgüzeli

İslam'da Arkadaşlık....



İnsanların hayatında, dostluğun ve arkadaşlığın çok büyük ehemmiyeti vardır Öyle dostluklar vardır ki, kişinin bütün hayatını olumlu veya olumsuz yönde etkiler; hattâ âhiret hayatının iyi veya kötü geçmesine bile sebep olabilir

İnsanlar yaratılış itibâriyle birbirinin yardımına ve dayanışmasına muhtaç oldukları için neredeyse arkadaşsız bir kimse yoktur Sosyal bir hayat yaşayan herkesin mutlaka bir çevresi, samimî arkadaşları ve yakın dostları vardır

Arkadaş ihtiyacı, bilhassa gençlik döneminde daha büyük önem taşır Çünkü, ilerleyen yaşlarda eş ve çocuklar başta olmak üzere yeni akrabalıklar kuran insanlar, gençlik dönemi kadar arkadaşlığa önem veremeyebilirler

Ama hayatının en fırtınalı dönemini yaşayan ve sürekli anlaşılmamaktan şikâyet eden gençler, dertlerini ve sevinçlerini paylaşabilecekleri bir arkadaş çevresine çok muhtaçtırlar

Bunun için sokakta, okulda, işyerinde kendilerine yakın buldukları gençlerle arkadaşlıklar kurarlar Onlara öylesine bağlanırlar ki, maddî ve mânevî birçok varlığını arkadaşıyla paylaşır, hattâ canını verecek kadar sevgi beslerler

İşte burada en dikkat edilecek nokta, "nasıl bir arkadaş seçileceği" hususudur

Her meselede olduğu gibi, gençleri bu konuda da uyaran Yüce Peygamberimiz (asm), "Kişi dostunun dini üzeredir O halde her biriniz dost edindiği kişiye dikkat etsin" (Tirmizi, Zühd: 45) buyurmuştur

"Kişinin, dostunun dini üzere" olmasından kasıt, "dini yaşama durumu"dur Gerçekten de iyi bir arkadaş iyiliğe, güzel işler yapmaya teşvik eder; kötü bir arkadaş ise, arkadaşını günah işlemeye yöneltir

Nitekim bu hususta da Sevgili Peygamberimiz (asm), Ebû Musa (ra)'dan rivâyet edilen bir hadiste şöyle buyurur:

"İyi arkadaşla kötü arkadaşın misali, misk taşıyanla körük üfüren gibidir Misk taşıyan ya sana verir yahut satın alırsın yahutta o miskden güzel bir koku duyarsın Körük üfüren ise, ya senin elbiseni yakar, yahut ondan pis bir koku duyarsın"

Kiminle arkadaş olacağımız hususunda da ölçüler getiren Sevgili Efendimiz (asm), Ebû Saide-l Hudrî'den (ra) rivâyet edilen bir hadiste, "Yalnız mü'minle arkadaş ol ve ekmeğini ancak takvalı kimse yesin" (Tirmizi, Zühd: 55) tavsiyesinde bulunur

Buradaki "mü'min" ifâdesinden anlamamız gereken, "Allah'a hakkıyla îman eden kâmil bir mü'min"dir Kâmil bir mü'min, Allah'ın emirlerini yerine getirir ve yasaklarından kaçınır Nitekim hemen peşinden gelen "takvâlı kimse" ile mü'min kelimesi açıklanmış olmaktadır

Niçin arkadaş konusu bu kadar mühimdir?

Çünkü, "Kişi sevdiğiyle beraberdir" (Tirmizi, Zühd: 50) Bir genç, birisiyle arkadaş olmuşsa, mutlaka onu çok sever Sevmediği bir kimseyle zaten arkadaş olmaz Dolayısıyla sevdiğiyle hem dünyada, hem âhirette beraberdir

Dünyada iken Allah yolunda ibâdet ve itaatte, îman ve Kur'an'a hizmette arkadaşıyla beraber olan bir genç; âhirette de cennet nimetlerinden birlikte istifâde edecek, dostluklarını ebedîleştirecektir

Eğer iki arkadaş, Allah'a isyanda, hevâ ve heveste, boş ve zararlı eğlencelerde beraber oluyorlarsa,a33;Allah korusuna33;Cehennemde de komşu olacaklar, aynı mekânı paylaşacaklardır

Arkadaşlığın en güzel örneğini, Sevgili Peygamberimiz (asm) göstermiştir Başta Hz Ebû Bekir (ra) olmak üzere bütün sahabîler onun arkadaşı olmuşlar, etrafında pervane gibi dönmüşler, uğruna canlarını ve mallarını fedâ etmişlerdir

Zaten "sahabî" arkadaş demektir Sahabîler, dostluk ve arkadaşlığın benzersiz numunelerini ortaya koymuşlar, sevgi ve saygının, fedâkârlık ve feragatin hârika örneklerini göstermişlerdir

Aslında her mü'min, diğer mü'minin kardeşi olması dolayısıyla arkadaşıdır da Bir başka ifâdeyle, dinimiz arkadaşın arkadaştan beklediği iyilik ve yardımı, her mü'minin diğer mü'min kardeşine göstermesini emretmiştir

Abdullah bin Ömer'den (ra) rivâyet edilen bir hadiste Resul-i Ekrem Efendimiz (asm), şöyle buyurur:

"Müslüman Müslümanın kardeşidir Ona ne zulmeder, ne de onu yalnız bırakır Kim kardeşinin ihtiyacını giderirse, Allah da o kimsenin ihtiyacını giderir Kim bir Müslümanın sıkıntısını giderirse, Allah-ü Teâlâ da onun kıyamet sıkıntılarından birini giderir Kim bir Müslümanın ayıbını örterse, kıyâmet gününde Allah da onun ayıplarını örter" (Müslim)

Yukarıdaki hadiste, arkadaşlığın iki mühim gereği üzerinde durulmaktadır Bunlardan birisi, ihtiyacını gidermek, diğeri ayıbını örtmektir Zaten bunların aksini yapmak, yani bir ihtiyacı ânında imkânı olduğu halde yardım etmemek veya ayıplarını sayıp dökmek, arkadaşlığı öldüren, dostluğu mahveden en büyük hastalıktır

Kardeşinin kötü durumundan memnun olmak da dostluğu bitirir Bu hususta Vâsile bin Eska'dan (ra) rivâyet edilen şu hadis, ibret vericidir:

"Kardeşin için (kötülük günlerinde) sevinç gösterme, yoksa Allahü Teâlâ ona rahmet eder, seni de (ondaki belâya) uğratır" (Tirmizi)

Demek ki, kardeşliğin ve arkadaşlığın gereğiyle amel etmemenin, hattâ onun sıkıntısına sevinmenin acı neticesi dünyada da kendisini göstermektedir

Muaz bin Cebel'den (ra) rivâyet edilen şu hadîs, aynı mânâyı tamamlamaktadır:

"Bir kimse kardeşini bir kusur ile ayıplarsa, o kusuru işlemeden o kimse ölmez" (Tirmizi)

Mü'min, kardeşini ve arkadaşını küçümsememeli, ona değer vermelidir Müslüman kardeşini küçük görmenin, ne büyük bir günah olduğunu anlamak bakımından şu hadis, ders yüklüdür:

"Her Müslümanın diğer Müslümana malı, ırzı ve kanı haramdır İnsana kötülük bakımından, Müslüman kardeşini küçük görmesi yeter" (Müslim, Birr: 43)

Müslüman kardeşini küçük görmek, kibir ve gurur alâmetidir; kendini beğenmişliğin neticesidir Halbuki olgun bir Müslüman, kendi nefsini beğenmez, büyüklenmez, dâima kardeşini kendisinden üstün görür

Dostluk ve arkadaşlığın gıdası, sevgidir, birliktir, yardımlaşmadır Onu öldüren, birbirinin kusuruna bakmaktır, küsmektir, dostunu terk etmektir

"Birbirinizi sevmemezlik etmeyin Birbirinizi kıskanmayın Ve birbirinize sırt çevirmeyin Ey Allah'ın kulları! Kardeş olun! Bir Müslümana kardeşini üç geceden fazla terk etmesi helâl olmaz" (Müslim, Birr: 7) buyuran Yüce Peygamberimiz (asm) arkadaşlığı mahveden problemlere dikkat çekmiştir

Arkadaşlığı öldüren hususlardan birisi de gıybettir Dostunu ve arkadaşını o yokken çekiştirmek, onun hoşlanmayacağı şeyleri arkasından söylemektir Bu konuda Ebu Hüreyre'den (ra) rivâyet edilen şu hadîs, çok dikkat çekicidir:

"Gıybet nedir bilir misiniz?"

"Allah ve Resulü bilir" dediler

"Kardeşini hoşlanmadığın bir şeyle anmandır"

"Ya kardeşimde benim dediğim bulunursa ne buyurursun?"

"Söylediğin onda varsa onu gıybet ettin demektir Eğer onda yoksa ona iftirâ etmiş olursun" (Müslim, Birr: 20)

Rabbimiz, tüm gençlerimize iyilerle arkadaş olmayı, arkadaşıyla dünyada Allah'ın dinine hizmet etmeyi, Cennette de komşu olmayı nasip etsin

alıntı

__________________
Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.